Pediatrik Torokoabdominal MRG
Download
Report
Transcript Pediatrik Torokoabdominal MRG
PEDİATRİK
TORAKO-ABDOMİNAL
MR GÖRÜNTÜLEME
DR. ABDULHAKİM COŞKUN
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı
[email protected]
TMRD 2010 ANTALYA
ÇOCUKLARDA RADYOSENSİTİVİTE 4-10
KAT DAHA FAZLADIR
PEDİATRİK RADYOLOJİDE İYONİZAN
RADYASYONDAN BAĞIMSIZ
İNCELEMELERİN ÖNEMİ ARTMAKTADIR
MR GÖRÜNTÜLEME RADYASYON
MARUZİYETİNİ ORTADAN KALDIRMASIYLA
BT VE AKCİĞER GRAFİSİNE ÜSTÜNLÜK
SAĞLAR
2
PEDİATRİK TORAKAL MR
GÖRÜNTÜLEME
3
GİRİŞ
Direkt akciğer grafisi
Çocuklarda akciğer hastalıklarında kullanılan temel tanı yöntemi
Hızlı ve ucuz
Düşük doz radyasyon
BT akciğer parankimi incelemesi için altın
standart
Akciğer parenkimi değerlendirilmesinde altın standart
Sedasyon gerekebilir
Radyasyon maruziyeti
4
GİRİŞ
MR alternatif inceleme yöntemidir
Pediatrik görüntülemede radyasyon kullanmayan teknikler tercih
edilir
MR en iyi yumuşuk doku rezolüsyonunu sağlar
Sedasyon gerekebilir
• Hızlı sekanslar ve solunum gate’li tekniklerle serbest soluk alıp inceleme
yapılabilir
Morfolojik bilgi yanında fonksiyonel değerlendirme de yapılabilir
Kullanılan teknik değerlendirilecek patolojiye göre
belirlenir
Görüntü analizleri BT ile benzerlik göstermektedir
5
TEKNİK
Sıvı artışıyla birlikte seyreden hastalıklarda T2-A
teknikler kullanılır
Konsolidasyon, efüzyon ve abse ayırımı yapılabilir
• Yumuşak doku kontrast farkı nedeniyle kontrast madde gerekmez
Hiler ve mediastinal lenf nodları değerlendirilebilir
Pulmoner perfüzyon anormallikleri veya
tümörlerde kontrast madde kullanılır
Kardiyovasküler problemi olan hastalarda EKG
kontrollü inceleme uygulanabilir
6
T1-A sekanslar pulsasyon artefaktına daha duyarlıdır
Hızlı, single-shot MR sekansları ve solunum gate’li
incelemeler
Nefes tutmadan yüksek çözünürlüklü ve artefaktsız görüntü
mümkündür
6 yaş altı çocuklarda nefes tutmadan MR uygulanabilir
8 yaş itibariyle nefes tutturmalı sekanslar görüntüleme zamanını
azaltır
Respiratuar kompanzatuarlı (PACE) radyal okumalı
“BLADE” veya “PROPELLER” sekanslarda kardiak
hareket artefaktını engellemek için EKG tetikleme
uygulanmayabilir
7
ENFEKSİYON
MR enfeksiyonun değerlendirilmesinde mükemmel bir
yöntemdir
Temel sekans T2-A görüntülerdir
Hızlı sekanslar ile toplam inceleme süresi 1 dakikadır
Sedasyon gerekmeyebilir
MR bulguları
Alveoler eksudasyon
İnfiltrasyon
Atelektazi
Plevral efüzyon
Bronşektazi
8
OLGU
Klinik: 8 Y K
9
Round pnömoni; 8 Y K
10
OLGU
11
Pnömoni; sağ akciğer orta lob ve alt lobda infiltrasyon, nekroz-apse
formasyonları, bronşektazi, sağ plevral efüzyon ve kalınlaşma
12
OLGU
Klinik: 7 Y K
13
Miliyer Akciğer; 7 Y K
14
OLGU
Klinik: 5 Y K
15
Akciger Absesi; 5 Y K
16
OLGU
Klinik: 18 Y E
ALL nedeniyle
kemoterapi görüyor
17
Fungal Enfeksiyon; alt sıra 1 ve 3 hafta içinde progresyon
18
MR immünsüprese hastalarda, enflamatuar
infiltrasyonların saptanması ve karekterizasyonunda
yararlıdır
İnvaziv aspergillozun erken tanısı ile tedaviye yol gösterir
Kontrastlı T1-A’da target işareti (santral nekroz periferik rim tarzı
kontrastlanır)
T1-A’da vasküler invazyona bağlı gelişen hemorajik infarktlar sonucu
hiperintens alanların varlığı
Erken dönemde infiltrasyon alanları T2-A’da homojen hiperintens, T1A’da ara sinyal intensitesinde izlenirken homojen kontrast tutar
Daha sonra kontrastlı T1-A görüntülerde target işareti görülür
Abseye bağlı santral nekroz BT’den daha iyi gösterilir
19
OLGU
Klinik: 11 Y E
20
Atelektazi ve dilate bronşlar; 11 Y E
21
ATELEKTAZİ
T1-A’da düşük sinyal intensitesi
Obstrüktif atelektazi T2-A görüntülerde hiperintens;
nonobstrüktif atelektazi hipointenstir
Nedeni obstrüktif atelektazide sekresyon ve sıvı birikimine
bağlıdır
Kontrastlı incelemede yoğun kontrast tutulumu
Dinamik incelemede ilk 3 dakika içerisinde hızlı kontrast
tutulumu ardından yavaş salınım
MRG ile tümör ve atelektazi ayırt edilebilir
22
OLGU
Klinik:
23
Pnömonik infiltrasyon, plevral efüzyon
24
PLEVRAL EFÜZYON
MRG, BT’den daha yüksek duyarlılıkla
plevral hastalıkları gösterebilir
Plevral efüzyon etyolojisi ayırtedilemez
Serbest ve loküle sıvı ayırtedebilir
Plevral ve parenkimal anormalliklerin plevral
efüzyondan ayırımı daha kolaydır
25
OLGU
Klinik:
26
Ampiyem
27
ERCİYES - PNÖMONİ ÇALIŞMASI
X-RAY – MR KARŞILAŞTIRMA
Akciğer enfeksiyonu düşünülen toplam 38 olgu
Aksiyel ve koronal iki ayrı planda, T1 FFE IP ve T2 BFFE M2D olmak üzere iki ayrı sekans uygulandı
Hastaların 28’inde (%73) sedasyon gerekmedi
Sedasyon: Midazolam (0.1-0.2 mg/kg intranazal, Dormicum)
Koopere hastalarda nefes tutturuldu
Kontrast madde kullanılmadı
28
Koronal T2 B-FFE
Süre: 6.2-13.9 s
Koronal T1 FFE
Süre: 10.2-19.6 s
Toplam işlem süresi: 50.6-66.6 s
Aksiyel T2 B-FFE
Süre: 13.1-17.8 s
Aksiyel T1 FFE
Süre: 17.1-19.3 s
T1: TR/TE: 3.2/1.6
T2: TR/TE: 83/4.6
Matriks: 256x256
FOV: 375-395 mm
Flip açısı: 60-80º
29
PULMONER NEOPLAZMLAR
Çoğunlukla nonspesifik bulgular (öksürük, kollaps veya
konsolidasyon) nedeniyle araştırılırken saptanırlar
Solunum sistemini tutan çoğu neoplazm metastatiktir
Örnek; Wilms’ tümör, osteosarkom, Ewing sarkomu, lenfoma
Primer akciğer tümörleri çocuklarda oldukça nadirdir
Primer akciğer tümörünün %75’i maligndir
En sık karsinoid tümör, bronkojenik karsinom ve sarkomlar
30
Kesitsel görüntüleme teknikleri erken tanı, evreleme ve
takipte önemlidir
5 mm’den büyük pulmoner nodüllerin tamamı MR ile
gösterilebilir
MR benign ve malign lezyonları ayırtetmede BT’den
başarılıdır
Kontrastlı dinamik inceleme benign ve malign ayırımında başarılıdır
Kontrastlanma olmaması benignite açısından önemli bir göstergedir
31
OLGU
Klinik: 8 Y K
32
Alveolar Sarkom, akciğer metastazı; 8 Y K
33
Ewing sarkom; BT ve kontrol MR
34
MEDİASTİNAL KİTLELER
Mediastinal kitlenin vasküler yapılar ile olan ilişkisi en iyi
MRG ile gösterilir
Tümör ile mediastinal yağ ayırımı T1-A görüntüler ile kolaydır
Mediastinal kitle veya lenfadenomegali ayırımı yapılabilir
Lenf nodlarının ileri karekterizasyonu zordur
Aortopulmoner pencere ve subkarinal bölgedeki lenf nodları
MRG ile daha iyi gösterilebilir
Timus dokusu T1-A ile daha iyi değerlendirilir
Plevra ve göğüs duvarını değerlendirmede üstündür
35
OLGU
Klinik: 9 Y K
36
Timus T-hücreli Lenfoma; 9 Y K
37
OLGU
Klinik: 6 aylık E
Hırıltılı solunum,
boynunda şişlik,
başının sol tarafında
aşırı terleme, sağ
göz kapağında
düşüklük (Horner
sendromu)
38
Nöroblastom ve Horner Sendromu;
6 aylık E
39
OLGU
Klinik: 13 Y E
40
Teratom, Mediasten;13 Y E
41
OLGU
Klinik:
42
Lenfatik Malformasyon
43
KİSTİK KİTLELER
MR ile izlenen kistik lezyonlar
Bronkojenik kist, perikardiyal kist, timik kist,
kolloid kist, nöroenterik kist, dermoid kist,
kistik higroma, kist hidatik, vs
Kistik kitleler ve nekrotik alanlar T1-A’da
düşük, T2-A’da yüksek sinyal gösterir
BT’de yüksek dansite solid kitle bulgusu
44
OLGU
Klinik:
45
Enterik dublikasyon kisti; Yenidoğan
46
OLGU
Klinik: 6 Y E
47
Kist hidatik; 6 Y E
48
PEDİATRİK ABDOMİNAL MR
GÖRÜNTÜLEME
49
GİRİŞ
Pediatrik abdomen uygulamalarında Röntgen, US,
floroskopik teknikler (baryumlu incelemeler) ve IVP
eskiden beri yaygın olarak kullanılmaktadır
BT incelemenin önemli katkıları yanında en önemli
kısıtlaması nisbi yüksek radyasyon riskidir
Bu risk pediatrik yaş grubunda daha büyük önem taşır
MR görüntüleme
Yüksek çözünürlük yanında fonksiyonel bilgi verebilir
İyonizan radyasyon riski taşımaz
Hızlı sekansların uygulanması sedasyon ihtiyacını azaltmıştır
50
PEDİATRİK ABDOMİNAL MR
ENDİKASYONLARI
Abdominal tümörler ve tümör benzeri durumların tanı ve ayırıcı
tanısı, pre- ve postoperatif değerlendirilmesi, komplikasyonlar ve
tedavinin takibi
Karaciğer ve safra yolları hastalıkları (MRKP), nadiren pankreas
hastalıkların değerlendirilmesi, dalak hastalıklarında kullanımı
oldukça az
Üriner trakt (MR-Ürografi) ve kompleks genital patolojilerin
değerlendirilmesi, intrauterin tespit edilen hidronefrozun takibi
Majör abdominal damar malformasyonları, sonradan oluşan
patolojilerin (örnek; tromboz, anevrizma) pre- ve postoperatif
değerlendirilmesi
Diğer endikasyonlar: akut apendisit, inflamatuar barsak hastalıkları
ve diğer intestinal sistem patolojilerinin değerlendirilmesi, vs
51
TEKNİK
Hasta yaşı, hastalık ve hedef organın göz önüne alındığı
protokoller uygulanır
Sedasyon ve anestezi gerekebilir
Yenidoğan ve küçük bebeklerde baş veya diz koili, büyük
çocuklarda body phase array koil uygundur
Küçük çocuklarda kooperasyon kısıtlı olduğu için nefes
tutmalı sekanslar uygulanamaz
52
Rutin MR inceleme
Aksiyel ve koronal T2-A TSE, en az bir düzlemde ilave yağ
baskılı sekans (STIR)
Aksiyel T1-A SE sekans
Kontrast madde uygulanması (opsiyonel): Aksiyel ve koronal
T1A SE sekans
• En az bir düzlemde ilave pre- ve postkontrast yağ baskılı sekans
İnce kesit (2-3mm) T1-A SE sekans (opsiyonel)
• Sagital ve koronal ince kesit sekanslar böbrek ve spinal kanal için gereklidir
Oldukça hızlı sekanslar ile hareket artefaktı
azaltılabilir
Balanced steady-state free precession (SSFP) sekanslardan T2A true fast imaging with steady state precession (TRUFI)
Ağır T2-A half-Fourier single-shot turbo spin-echo (HASTE)
Rapid acquisition with relaxation enhancement (RARE)
53
İnceleme süresi ve çözünürlük arasında genellikle bir
ilişki vardır
Mümkün olan en kısa sürede kabul edilebilir diyagnostik çözünürlükte
görüntü elde edilmesi (“AFARA”= as fast as reasonably achiavable)
temel amaçtır
MR-Anjiografi, MR-Ürografi ve MRKolanjiopankreatikografi gibi ilave protokoller
uygulanabilir
54
PEDİATRİK KARACİĞER
HASTALIKLARI
55
OLGU
Klinik: 12 Y E
56
Hemanjioendotelyom; 12 Y E
57
HEMANJİOENDOTELYOM
Hemanjioendotelyomlar daha difüz lezyonlardır
Soliter veya multipl olabilir
Yenidoğandaki büyük hemanjioendotelyomda
yaygın şantlara bağlı konjestif kalp yetmezliği
oluşabilir
MR
Hepatik arterde belirgin genişleme ve çöliak arter
düzeyinde aorta çapında ani daralma tipiktir
58
OLGU
Klinik: 7 Y E
Vücudunun çeşitli
yerlerinde şişlikler
ve gaitasının siyah
renkte gelmesi
59
Hemanjiyomatozis; 7 Y E
60
HEMANJİOM
Endotel, fibroblast ve makrofajların proliferasyonu ile
karakterizedir
Çocukluk döneminin en sık benign tümörüdür
Büyük lezyonlarda fibrozis ve tromboz sıktır
T2-A’da hiperintens olan lezyon ağır T2’de belirginleşir
Dinamik incelemede periferden santrale doğru ilerleyen
ve izointens hale gelen kontrastlanma mevcuttur
Küçük lezyonlar erken homojen kontrastlanma gösterebilir
Spontan gerileyebilir
61
HEMANJİYOMATOZİS
Hemanjiyomlar genellikle tektir; %15-20’si iki, %5’den
daha azı ise üç veya daha fazla lokalizasyonda yerleşir
Hemanjiyomatozis iki şekilde görülebilir
Sadece deri hemanjiyomları; benign neonatal hemanjiyomatozis
Deri, karaciğer, merkezi sinir sistemi, gastrointestinal sistem,
akciğer, göz, oral kavite, dalak ve böbrek tutulumu; difüz
neonatal hemanjiyomatozis
62
OLGU
Klinik:
63
Hepatoblastom
64
HEPATOBLASTOM
Karaciğerin en sık görülen primer pediatrik tümörüdür
Sıklıkla 3 yaş altında görülür
Vakaların yarıdan fazlası anrezektabldır
Metastazları en sık akciğer, abdominal lenf nodları, SSS
ve kemikleredir
Salgıladığı hormonlarla osteoporoz, virilizasyon, erken
puberte ve hiperkalsemiye yol açabilir
Olguların %90’ında α-fetoprotein yüksektir
65
MR görüntüleme
Sıklıkla soliter, iyi sınırlı yalancı kapsüllü kitle
T1 hipointens, T2 değişken sinyal intensitesi
Homojen veya heterojen olabilir
Erken dönemde yamalı veya diffüz kontrastlanma,
kenar kontrastlanması
Portal ven ve hepatik ven invazyonu
Multifokal lezyonlar
66
MR, BT incelemeden üstündür
İçyapının değerlendirilmesi
Psödokapsülün gösterilmesi
Damar invazyonunun değerlendirilmesi
Tümörün detaylı segmental yerleşiminin belirlenmesi
Tedavi planlaması ve nüks tayininde
OLGU
Klinik: 11 aylık E
68
Mezenkimal Hamartom;
11 aylık E
69
OLGU
Klinik: 4 Y K
70
KC ve Akciger Met; Wilms tümör; 4 Y K
71
HEPATİK METASTAZ
Çok sayıda tümör karaciğere metastaz yapar
Nöroblastom pediatrik yaş grubunda en sık
metastaz yapan tümördür
MR görüntüleme bulguları primer tümöre göre
değişiklik gösterir
Aksiyel ve koronal T2-A TSE inceleme temel
sekanstır
72
KARACİĞER KİSTLERİ
Genellikle insidental olarak karşılaşılır
Parazitik kistlerin tümöral kistlerden ayırımı önemlidir
Değişik boyutlarda ve soliter, multipl veya diffüz olabilir
Kist içine kanama, enfeksiyon, rüptür ve çevre
organlarda kompresyona yol açabilir
73
OLGU
Klinik: 4 Y E
74
Kist Hidatik; 4 Y E
75
KİST HİDATİK
Parazitik enfeksiyonlar içinde en önemlisidir
İnsidental olarak rastlanabilir
Tüm organlar tutulabilmekle birlikte en sık
karaciğer ve akciğerde yerleşir
Herhangibir organda yerleşmiş kistik bir
lezyonun ayırıcı tanısında akla gelmelidir
76
MR bulguları US ve BT ile benzerlik gösterir
US sonrası değerlendirme gereken durumlarda
BT yerine MR kullanılabilir
Bulgular kistin tipine göre değişiklik gösterir
Basit kistik görünüm
Kist içi ayrışmış membranlar
Kist içi multipl septalar
Heterojen kitle
MR ile aynı incelemede diğer organlar da
görüntülenebilir
77
OLGU
Klinik: 11 Y E
78
Kist hidatik, böbrekte kistler, çift toplayıcı sistem, üreterosel; 11 Y K
79
OLGU
Klinik: 7 Y K
80
Koledok Kisti; 7 Y K
81
KOLEDOK KİSTLERİ
Safra yollarının fokal veya yaygın dilatasyonudur
Todani sınıflaması
Tip 1: (%80-90) 1A koledok kistik dilatasyonu, 1B fokal
segmental dilatasyon, 1C füziform dilatasyon
Tip 2: gerçek koledok divertikülü
Tip 3: koledok intraduodenal kesiminin fokal dilatasyonu;
"koledokosel”
Tip 4: 4A multipl intra ve ekstrahepatik kistler, 4B daha az sayıda
olmak üzere ekstrahepatik kistler
Tip 5: "Caroli hastalığı" Tek ya da multipl intrahepatik kistler
82
MR inceleme
Elonge, oval şekilli kistik lezyonlar şeklinde izlenir
Sinyal özellikleri tüm sekanslarda safra kesesi ile
aynıdır
MRKP
• Ağır T2 sekanslar ile biliyer ve pankreatik kanallardaki
durağan sekresyon yüksek, damarlar ve solid organlar düşük
sinyalli izlenir
• Koledok kisti, safra yolları ile kistin devamlılığı
değerlendirilebilir
Komplikasyonlar
Taş oluşumu, staz, kolanjit, kist rüptürü, apse,
pankreatit, biliyer siroz, portal hipertansiyon ve
malignitelerdir
83
OLGU
Klinik: 15 Y E
84
Kolelitiyazis/Koledokolitiyazis;
Bernard Soluer hastalığı; 15 Y E
85
OLGU
Klinik:
86
Askaris; Safra kesesi
87
OLGU
Klinik: 16 Y K
88
Pankreas solid psödo-papiller tümör; 16 Y K
89
BÖBREK HASTALIKLARINDA MR
GÖRÜNTÜLEME
Üriner sistem değerlendirilmesinde mükemmel
Böbrek parenkimi ve toplayıcı sistem anatomisi
fonksiyonu zayıf böbrekte de çok iyi değerlendirebilir
Yenidoğan ve infantlarda piramitler belirgindir
Küçük çocuklarda hilusta yağ bulunmaz, yaşla birlikte artar
İnfantlarda kontrast dinamikleri böbreklerin immatür
olmasına bağlı olarak farklılık gösterebilir
Diğer fonksiyonel incelemelerde olduğu gibi renal perfüzyon ve
fonksiyonların tayini yetersiz olabilir
90
OLGU
Klinik: 18 Y K
Turner sendromu
91
Turner sendromu, sol renal agenezi; 18 Y K
92
OLGU
Klinik: 2 Y E
Sık tekrarlayan idrar
yolu enfeksiyonu
93
Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, solda grade-4 dilatasyon; 2 Y E
94
BÖBREK KİSTİK HASTALIKLARI
Temel inceleme yöntemi US’dir
MR lezyon karekterizasyonunda yardımcıdır
Görüntüleme ile komplike kistlerin kistik
tümörlerden ayırımı mümkün olmayabilir
MR
Homojen iyi sınırlı ince duvarlı kitleler
• Basit kistler tüm sekanslarda sıvı sinyali verir
• Kist içerisinde proteinöz veya hemorajik materyal varlığında
kist sinyali artar
95
OLGU
Klinik:
96
İnfantil polikistik böbrek hastalığı
97
İNFANTİL (RESESİF) POLİKİSTİK
BÖBREK HASTALIĞI
Otozomal resesif geçiş gösterir
Böbreklerde değişik büyüklüklerde kistler
Eşlik eden hepatik fibrozis ve biliyer ektazi
Karekteristik özellik: Milimetrik kistlerin eşlik
ettiği büyük böbrekler
MR
Büyük lobule böbrekler, dilate tübüller ve
kortikomedüller ayırımın kaybı
98
OLGU
Klinik: 5 Y K
99
Renal abse; 5 Y K
100
RENAL ABSE
Abse ve malign lezyon ayırımı önemlidir
Klinik ve laboratuar bulgulara dikkat
Abse, çevresel enflamatuar reaksiyon ve yumuşak doku
infiltrasyonu nekrotik maligniteyi taklit edebilir
MR
Santral nekrotik irregüler kitle görünümü
• Santral kısım T1-A’da hipo-, T2-A’da hiperintens görülür
Absenin irregüler kenarlarında belirgin kontrastlanma
Piyelonefrit komplikasyonu olarak karşımıza çıkabilir
101
BÖBREK TÜMÖRLERİ
Wilms’ tümörü çocuklarda en sık görülen böbrek tümörü
Nadir tümörler; rabdomiyosarkom, primer renal lenfoma,
renal hücreli karsinom, renal teratom
MR endikasyonları
Tümör uzanımı ve komşu yapılarla ilişkisi
Tümör kapsülünün değerlendirilmesi
Damar tutulumunun değerlendirilmesi
Lenf nodu metastazının gösterilmesi
Karaciğer ve kemik metastazının gösterilmesi
Diğer böbrekte tümör varlığının tespiti
102
OLGU
Klinik: 4 Y K
103
Wilms Tm; 4 Y K
104
WILMS’ TÜMÖR (NEFROBLASTOM)
En sık 1-3 yaşlarında görülür
%5-10 bilateral
Birlikte sık görüldüğü hastalıklar
Beckwith-Wiedemann sendromu
aniridi, hemihipertrofi
Drash sendromu (genitoüriner anomaliler)
En sık metastaz yaptığı organlar karaciğer ve akciğer
Preoperatif kemoterapi yaygın olarak kullanılır
Biyopsi tümör rüptürü ve intraperitoneal yayılım riski taşır
Tedavi öncesi tanıda büyük önem taşır
105
MR
En sık belirgin konturlu, çevre komprese dokunun
oluşturduğu psödokapsüllü kitle
Sıklıkla hemoraji ve nekroza bağlı heterojen içyapı
Tümör T1’de hipointens, hemorajik alanlar belirgin
hiperintens
Kitle orjinini en iyi koronal görüntüler gösterir
Kontrastlı incelemede tümör, normal böbrek ayırımı
daha iyi yapılır
Aorta ve İVK kitle tarafından itilir
• Nöroblastomda kitle tarafından sarılır
Vasküler tutulumda normal flow void kaybolur
MR anjiografi (FLASH 2D TOF venöz MRA) damar
tutulumunu daha iyi değerlendirebilir
106
KOMPLEKS ÜRİNER SİSTEM
ANOMALİLERİ
Üriner sistem anomalilerine diğer konjenital
anomaliler eşlik edebilir
VACTERL birlikteliği
Kaudal regresyon sendromu
Mesane ekstrofisi
Seksüel anomaliler
Hidrometrokolpos/hematometrokolpos
MR ileri değerlendirme yöntemi olarak kullanılır
107
OLGU
Klinik: 16 Y K
Karın ağrısı
108
Uterus didelfis; Herlyn-Werner-Wunderlich sendromu; 16 Y K
109
ADRENAL BEZLER
En sık görülen kitleler nöroblastom olmakla
birlikte ganglionörom ve feokromositoma da
karşımıza çıkabilir
Adrenal hemoraji tümör ile karıştırılmamalıdır
T1-A hiperintens
Kontrast tutulumu göstermez
Zamanla küçülür
110
OLGU
Klinik: 2 Y E
111
Nöroblastom; 2 Y E
112
NÖROBLASTOM
En sık görülen solid pediatrik tümördür
Hayatın ilk yılında en sık görülen malignensidir
Hastaların çoğu tanı anında 4 yaşın altındadır
En sık adrenal bezden kaynaklanır (%60-70)
Boyun, toraks, andomen ve pelviste tüm sempatik zincirden
kaynaklanabilir
Benign ganglionöroma dönüşebilir
Ayırıcı tanı
Wilms’ tümör, ganglionörom, adrenal hemoraji, feokromositoma
Katekolamin konsantrasyonu tespiti ve MIBG sintigrafi önemlidir
113
Kitle orta hattı geçme ve retroperitoneal vasküler yapıları
sarma eğilimindedir
Spinal kanal uzanımı sempatik zincir kaynaklı
nöroblastomda karşılaşılır
Adrenal bez nöroblastomu spinal kanala uzanmaz
En sık metastaz kemik ve karaciğer (met oranı %70)
Kalsifikasyon oranı sıktır (%60 gros, %90 mikroskopik)
Kalsifikasyon en iyi BT ile değerlendirilir
MR avantajları
Tümör yayılımı, damar tutulumu, metastaz varlığı, kaynaklandığı
organın tespiti
114
MR görüntüleme bulguları
Dış konturu belirgin, kasa göre T1 izo-, veya hipo-, T2
hiperintens kitle lezyonu
Böbrek kitle tarafından aşağı ve dışa itilir
Hemorajik alanlar T1-A hiperintens
Nekrotik alanlar T1-A hipo-, T2-A hiperintens
Kontrastlı inceleme
• Böbrek dokusu kitle ayırımını daha iyi gösterir
• Tümör vaskülaritesi hakkında fikir verir
• Lenf nodu metastazlarını daha iyi gösterir
115
Nöroblastom Takip; 4 Y K
BT’den 9 ay sonra kontrol MR
116
OLGU
Klinik: 10 Y K
117
Ganglionorom; 10 Y K
118
GANGLİONÖROM
Pediatrik yaş grubunda görülen benign bir
tümördür
Sıklık sırasına göre posteriyor mediasten,
retroperiton ve boyundaki sempatik
zincirden kaynaklanır
Görüntüleme bulguları ile düşük gradeli
nöroblastomdan ayrılamaz
Tanı için biyopsi gereklidir
119
OLGU
Klinik: 19 günlük K
120
Surrenal Hemoraji; 19 günlük K
121
OLGU
Klinik: 13 Y K
122
Lenfoma; dalak tutulumu,
aksilla boyun LAP; 13 Y K
123
LENFOMA
Abdominal lenfomanın evrelemesinde
MR’ın kullanım sıklığı artmaktadır
Hastaların sürekli takip incelemeleri
gerekeceği için radyasyon
bulundurmaması önemli bir avantajıdır
Tanı yanında sinyal özelliklerine göre
tiplemenin de yapılabilmesi üzerine
çalışılmaktadır
124
OLGU
Klinik: 4 Y K
125
Lenfoma; pankreas, böbrek,
periton tututlumu; 4 Y K
126
İNTESTİNAL SİSTEM
Barsak hastalıklarının MR incelemesi baryumlu çalışmaların yerini
almaktadır
Rutin batın MR görüntüleme
MR enterokliz
MR kolonografi
Sık endikasyonlar
Akut apendisit şüphesi
İnflamatuar barsak hastalıkları
Konstipasyon etyolojisinin araştırılması
Hirschsprung hastalığı, motilite bozuklukları ve konjenital GİS patolojileri
gibi diğer durumlardaki katkısı ise araştırılmaktadır
İntravenöz kontrast madde genellikle kullanılmaz
127
OLGU
Klinik:
128
Crohn hastalığı
129
CROHN HASTALIĞI
Crohn hastalığı ve ülseratif kolit çocuklarda en sık 10-20
yaşlarda görülür
Relapslar nedeniyle çok sayıda inceleme gerekmesi
radyasyon bulundurmayan MR’ın değerini artırmaktadır
Tüm barsak segmentleri tutulabilmekle birlikte erişkinin
aksine daha proksimal kesimler daha sık tutulur
Perirektal abse ve perineal fistüller daha nadir olup
karekteristiktir
Skip lezyonlar görülebilir
130
Paraintestinal proliferatif değişiklikler ve mezenkimal
LAP görülebilir
Kronik dönemde barsak duvarının fibrozisi duvar
kalınlaşmasına ve stenoza yol açabilir
Barsak duvarında ödemle birlikte transmural
kontrastlanma en önemli MR bulgusudur
Duvar kontrastlanma derecesinin hastalık aktivitesi ile
ilişkili olduğu düşünülmektedir
131
Over Tümörleri
En sık germ hücreli tümörler (%60-90)
Dermoid ve matür kistik teratom çocuklarda en
sık görülen over neoplazmıdır
Over benign neoplazmlarının %90’dan fazlası
Çocuklarda en sık (%80) pubertal kızlarda görülür
Sakrokoksigeal bölgeden sonra en sık overde
yerleşirler
Histolojik olarak matür, immatür (embriyonal hücreler
içeren) ve malign olarak sınıflandırılır
Diğer benign over tümörü kistadenomdur
132
132
OLGU
Klinik: 11 Y K
133
Over (matür kistik) teratom;
11 yaş K
134
Over Tümörleri
Teratomlar her üç germ (ekto-, mezo- ve
endoderm); dermoidler ise mezo- ve ektoderm
tabakasından yapılar içerir
Görüntüleme
Değişik büyüklükte homojen veya heterojen kitle
Sinyal özellikleri içerdiği seröz sıvı, kalsiyum, saç ve
yağa bağlıdır
Mural nodül %40-70
Dermoid kistin yağ içermesi spesifiktir
135
135
OLGU
Klinik: 19 aylık K
136
Endodermal Sinus tümörü; 19 ay K
137
OLGU
Klinik:
138
Korpus luteum kisti
139
Over Kistleri
Korpus Luteum Kisti
Hormon bağımlı luteinize fonksiyonel over
kisti
Semptomlar: Ağrı, palpabl adneksial kitle,
rüptür sonucu hemoperitoneum
Çoğunluğu 2 ay sonra regrese olur
MR Bulguları
• T1’de kist duvarı düşük, kist içeriği düşük/yüksek
sinyal
• T2’de kist duvarı yüksek, kist içeriği düşük/yüksek
sinyal
• Kist duvarında kontraslanma
140
OLGU
Klinik: 6 günlük K
141
Hidrokolpos; 6 günlük K
142
Hidrokolpos - Hidrometrokolpos
Yenidoğan kız çocuklarında görülen pelvik
kitlelerin %15’ini oluşturur
İmperfore himen veya atretik/stenotik
vajinaya bağlı obstrüksiyon sonucu oluşur
Sekresyonlar veya kan bu obstrüksiyon
alanında birikerek dilatasyona neden olur
Vajinal atrezinin genitoüriner, GİS, iskelet
anomalileri ile birlikteliği sıktır
143
143
OLGU
Klinik: 16 Y K
144
Uterus didelfis, sağ renal
agenezi; 16 Y K
145
Uterus Didelfis
Uterus didelfis; çift uterus olmasıdır, bazen
birlikte çift servikste olabilir
Vakaların yaklaşık %75’inde ince bir septa
vajinayı iki ayrı kompartmana ayırır
Genital kanalda duplikasyon olan vakalarda
obstrüksiyon olmayan taraftan normal menstrual
kan akımı gerçekleşir
%50’sinde ipsilateral genital trakt anomalileri ile
birlikte konjenital böbrek yokluğu izlenir
146
SONUÇ
Pediatrik toraks ve abdomen hastalıklarında MR
görüntülemenin kullanım alanı her geçen gün
artmaktadır
Radyasyon ve kontrast madde kullanmadan birçok
patolojinin değerlendirilmesi mümkün olmaktadır
Single-shot teknikler kullanarak çocukları sedatize
etmeden inceleme yapılabilir
147
Teşekkür Ederim
148
148