türk*ye*de z*raat* etk*leyen do*al ve be*er* faktörler
Download
Report
Transcript türk*ye*de z*raat* etk*leyen do*al ve be*er* faktörler
‘’MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTİR’’.
M.KEMAL ATATÜRK
Tarım, araziden yararlanmanın en ekonomik şeklidir.
Türkiye ekonomisinde tarım çok önemli bir yere
sahiptir. Çünkü 2000 yılı sayım sonuçlarına göre, ülke
nüfusunun 2/5 i tarımla uğraşmaktadır. Türkiye
arazisinin 1/3 ünden fazlası tarım alanları olarak
kullanılmaktadır.
1- Toprak
2 –İklim
a- sıcaklık
b- donma
c- nem
d- kuraklık
e-yağış türü ve rejimi
f- rüzgarlar
3-Topografya
a- yükselti
b- bakı
c- eğim
d- alçak şekiller
Tarımın üzerinde yapıldığı toprakların verimlilik
dereceleri birbirinden faklıdır.
En verimli topraklar, akarsuların biriktirmeleri sonucu
oluşan alüvyal topraklardır.
Vadi tabanı düzlükleri, deltalar ve birçok çöküntü ovası
alüvyal topraklardan oluşur.
Buna karşılık tuzlu, jipsli bol killi toprakların verimleri
çok düşüktür. Bu yüzden buralarda tarım yapılamaz.
A- Sıcaklık
Tarım bitkilerinin beslenmesi, büyümesi ve çoğalması, 0 ̊c
dan daha yüksek sıcaklık değerlerinde mümkün olur. Her
ürün yetişme devresinin çeşitli aşamalarında gelişmeyi
etkileyen minimum, optimum ve maksimum sıcaklık ister.
Bitkiler genellikle yanmaz fakat kururlar. Bununla beraber
yüksek sıcaklıklarda birçok hallerde nem koşullarına
bakılmaksızın gelişme ağır olur ve hatta durur.
B- Donma
Gerek yeryüzü ve gerekse toprak içinde ki donma,
tarımsal etkinlikleri güçleştiren ve önemli ekonomik
zararlara yok açan temel sorunlar arasında
bulunmaktadır. Don olayı aslında yeryüzündeki ve
toprak içinde suyun donması ile başlar. Toprak
içindeki buz topladığı için bitki köklerini hırpalar ve
keser.
Fazla soğuklarda donan topraklarda tohumlar ölür;
bitki kökleri zarara uğrar bitkinin gövdesi, dalları ya da
çiçekleri ile meyvesi donduğu zaman ise çoğunlukla
bitki bir daha canlanamaz.
Donun zamanı, süresi, şiddeti ve meydana geldiği yere
göre, doğurduğu ekonomik kayıplar da değişik
boyutlarda olmaktadır.
Beklenmeyen zamanda görülen, şiddetli, uzun süreli
ve tarım yapılan geniş alanlarda görülen don
olaylarının zararları da fazla olmaktadır.
Her şekil ile su bitkilerin yetişmesinde çok önemli rol
oynar. Tarım hayatı için havanın nemliliği, önemli bir iklim
etmeni oluşturur. Atmosferde gaz biçiminde olan su
buharı, bitkilerde ve toprakta, nem şeklinde bulunur.
Terleme dolayısıyla da bitkilerin su ihtiyacı, sıcaklığın çok
yüksek, yüksek veya düşük olmasıyla yakından ilgilidir.
Yüksek sıcaklıklarda, şayet oransal nem de düşükse.
Bitkiler fazla terler ve dolayısıyla su kaybeder.
Bu durum tarım hayatı için önemli zararlara yol açabilir.
Tarım teknolojisi ileri ülkelerde bile, tarımsal üretimin temel
sorunlarından biri de kuraklıktır.
Özellikle su azlığı veya yağış yetersizliğinden doğan kuraklık sorununu
çözümlemek ve bu bölgeleri tarıma kazandırmak için, ya sulama
faaliyetleri geliştirilmeye, ya da kuru tarım yöntemi uygulanmaya
çalışılmaktadır.
Ilıman kuşakların iç bölgeleri ile subtropikal bölgelerde, yağışların
yetersiz oluşundan ziyade, tarımsal hayat üzerinde mevsimlik kuraklık
sorunu rol oynar.
Yağışlar, bilindiği üzere kar, dolu, çiy, çisenti ve
sağanak gibi değişik şekillerde olabilir. Yağmur
şekilleri de tarımı etkiler.
Verimli toprakların aşındırılıp taşınması, ekili ve dikili
olan alanlarda sel baskınları ve taşkınların meydana
gelmesi çoğu kez tarımda büyük kayıplara neden olur.
Tarım topraklarının yeterince su kazancı sağlaması,
kar şeklinde yağışlar ile de ilgilidir.
Bir defa kar örtüsü eridiğinde, tarım topraklarının
yüksek oranda su kazanmasını sağlar.
Ayrıca yağışların dolu veya kırağı biçiminde olması da
tarım hayatı için güçleştirici etkiler yapar.
Tarımsal etkinliklerde, yağışların rejimi de önemlidir.
Tarımsal etkinlik açısından ilkbahar ve yaz mevsimleri
önemli rol oynar.
Çünkü söz konusu mevsimler, tarım hayatı yönünden
çok canlı ve faal bir dönemi temsil ederken, kısmen
sonbahar, fakat özellikle kış mevsimi, durgun bir
devreyi temsil eder.
Tarımla ilişkisi olan bir iklim unsuru da rüzgardır.
Tarım hayatında, rüzgarların olumlu veya olumsuz
etkileri vardır.
Topraktaki nemin buharlaşmasını hızlandırmasını,
meyvelerin olgunlaşmadan dökülmesine yol açması,
ekin tarlalarının erken kurumasını hızlandırır,
başakları kırarak ürün kaybına yol açması gibi
olumsuz etkileri vardır.
Buna karşılık, rüzgarların tarım hayatı yönünden
olumlu etkileri de görülür meyvelerdeki şeker ve yağ
oranının yükselmesi, ürünün zamanında
olgunlaşmasına yardım etmesi gibi olumlu yönleri
vardır.
A- Yükselti
Arazinin yükseltisi artıkça yıllık, mevsimlik ve günlük
sıcaklık değerlerinde bir düşme eğilimi belirir.
Dağlık kesimlerde ekme- dikmeye yönelik tarımsal
ekonomik etkinliklerin büyük ölçüde ortadan kalması
ve bunu yerini hayvancılık ve ormancılık gibi
etkinliklerin alması, genelde sıcaklığın düşmesi ve ekip
biçmeye elverişli alanların azalmasından kaynaklanır.
B- Bakı
Yeryüzü şekilleri ile ilgili olarak, tarım elemanlarının
yönlere göre almış olduğu pozisyon, tarımı yapılacak
ürün türlerinden birim alana verime dek, tarımsal
etkinlikleri belli ölçüde etkiler.
Tarım sahalarında, genellikle en avantajlı tarım
toprakları, bakı itibariyle güneye dönük cephelerde yer
alanlardır.
C- Eğim
Bütün beşeri etkinlikler gibi, tarım etkinliklerinde de,
eğimin önemli rolü vardır.
Eğimlerin fazla, tarım yapmaya uygun arazinin az, bun
a karşılık nüfusun çok yoğun olduğu alanlarda eskiden
beri eğimli araziden taraçalar yapılarak yararlanma
yoluna gidilmektedir.
D- Alçak Şekiller
Yeryüzü sistematiği şekilleri içinde en dikkat çekici
alçak şekiller, hiç kuşkusuz vadiler ve depresyonlar
olarak ayırt edilebilir.
İç kesimlerdeki vadi, depresyon ve havzalar, tarımsal
aktivite yönünden, çevre bölgelerle çelişkili olacak
şekilde farklılıklar gösterir.
1- Tarımsal Nüfus
2- Kültür ve Teknoloji
3- Sermaye
4- Pazar
5- Ulaşım
6-Tarım ve Devlet
7- Gübreleme
8-Tohum
9- Sulama
10- Makineleşme
11- Ziraai Mücadele
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı tarım ve hayvan
yetiştirme ile uğraşmaktadır.
Tarımda çalışan nüfus hakkında ayrıntılı bilgiler,
tarımsal nüfus tarımının ülkeden ülkeye değişmesi
nedeniyle güçlükle sağlanabilmektedir.
Durum ne olursa olsun şu kesindir Dünya ve Türkiye
nüfusun büyük bir bölümü sanayinin gelişmesi ve
hızına rağmen tarımda çalışmaktadır.
Tarımı etkileyen faktörler arasında gelenek, din, eğitim
ve araştırma çok önemlidir.
Tarım tekniklerine, sadece kullanılan araç ve
gereçlerin, çağımıza göre ilkel olup olmayışı açısından
bakılmamalıdır.
Buna, tarımsal gübre ve tarımsal ilaçlama endüstrisi,
sulama teknolojisi, toprak koruma işleri gibi daha
birçok konuyu da eklemek gerekir.
Tarım teknolojisinin temeli, tarım kültürü üzerine
kurulmalıdır.
Tarımsal etkinlikte, özellikle amaç ticari tarım
yapmaksa, tarımda sermaye daha fazla önem kazanır
Tarım toprakları, tarımda en önemli ve güvenilir
sermaye kaynağıdır
Tarımsal sermaye hacmi ile ülkelerin iktisadi düzeyleri
arasında, yakın bir bağ vardır.
Ürünlerin üretimi kadar, ürünlerin iyi fiyatlardan
satılması da önemlidir.Pazarlama amacıyla çeşitli
ürünler için kooperatifler kurulmuştur.
Tarım sektöründe ürünlerin büyük çoğunluğunun,
hatta bazı alt sektörlerde ürünün tümünün, iç ve dış
pazarlara sürülerek, paraya çevrilmesi gerekir.
Bu konuda yurdumuzda devlet, kolaylaştırıcı,
koruyucu ve teşvik edici birçok önlem almıştır.
Tarım faaliyetleriyle ulaşım sektörleri arasındaki ilişki
kuşkusuz çok yönlü ve aynı zamanda değişik boyutlara
sahiptir.
Sanayi tesislerinin çoğunun büyük şehirler ve
yakınında olması tarım alanları ile büyük şehirler
arasındaki ulaşım sektörlerinin yoğunlaşmasını
gerektirmektedir.
Tarım- sanayi- ulaşım
Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi
yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’de
tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar
bulunmaktadır.Tarım Bakanlığı,Ziraat Bankası,tarım Kredi
ve Satış Kooperatifleri,Türkiye Zirai Donatım
Kurumu,Devlet Üretme Çiftlikleri.
Devletin tarım sektörünü desteklemesinin türlü şekilleri
vardır.
Tarımdaki destekleme politikasının yarar ve sakıncaları
ekonomistler arasında süre gelen bir tartışma konusu
olmuştur.
Özellikle destekleme kapsamında bulunan ve dış
satıma konu olan ürünler için fiyat tespitinde ki
güçlükler üzerinde durulmaktadır.
Sulamadan sonra, verimi artıran önemli faktörlerden
biri de gübrelemedir. Toprağın devamlı kullanılması
minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi
azaltmaktadır. Gübreleme ile mineral takviyesi
yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır.
Tarım sektörümüzde gübreleme sorunu, Cumhuriyet
Devri içinde ele alınmıştır.
Özellikle 15 Şubat 1923 tarihinde toplanan 1. İzmir
iktisat kongresi sonucu alınan kararlar ve 1939’ da
yürürlüğe konan II. Türk Sanayi Planı, bunda büyük
rol oynamıştır.
Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi,
sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun
kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir.Tohum ıslahı,
melezleştirme ve iyi tohumların seçilmesi şeklinde
yapılır.Tohum Islahı İstasyonları, Devlet Tarım
İşletmeleri ve Ziraat Fakülteleri tohum ıslahı ile
uğraşan kuruluşlardır.
-Üretim artar.
-Tarımda iklime bağlılık büyük oranda azalır.
-Üretimde süreklilik sağlanır.
-Üretim dalgalanmaları önlenir.
-Tarım ürün çeşidi artar.
Ülkemizde Karadeniz Bölgesi’nin Doğu ve Batı
Karadeniz bölümü kıyı kuşakları hariç, bütün tarım
bölgelerimizde sulamalı tarım yapmamız gerekir.
Tarım sektörümüzde, sulama ve gübreleme sorunu
tam olarak çözümlenebilirse, yıllık tarımsal
üretimimizde, büyük artışlar olacaktır.
Güneş enerjisi ile tarımsal sulama kuyudan çekilen suyu bir depoya aktarmanız
halinde geceleri sulama için akü ihtiyacınız olmaz. En verimli çalışma yöntemi
bu şekildedir fakat deponun bulunmadığı alanlarda gece sulama yapabilmeniz
için akü ihtiyacınız vardır. Gündüzleri güneş pillerinin elde etmiş olduğu
elektriğin bir kısmını kullanırken, bir kısmı ile aküleri şarj edebilirsiniz.
Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın
zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile
mümkündür.
Ülkemizde makineleşme ile birlikte;
Çayır ve mera alanları sürülerek tarım alanları genişlemiş,
Tarım ürünlerinin üretim miktarında ve veriminde
artışlar olmuştur.
Anadolu da tarım arazilerimiz, yüzyıllar boyunca, çapa
ve karabasan ile ekilip biçilmiştir.
Büyük özveriyle kazanılan istiklal savaşları yıllarında
köylümüz çift sürerek öküzlerini elden çıkarmış; tarım
aracı olarak elinde, çapa kalmıştı.
Atatürk 15 Şubat 1923 tarihinde, İzmir İktisat
Kongresinde ; Köylü Milletin Efendisidir demiş ve
bunun gereğinin yapılmasını emretmiştir.
Tarımdaki hastalıkların, yabani otların ve haşerelerin
meydana getireceği üretim düşüklüğünü önlemek için
ilaçlı mücadele şarttır. Zirai mücadelede daha çok ilaç
kullanılmaktadır.
1. Devlet bazı tarım ürünlerinde "Destekleme Alımı"
yapar.
Destekleme alımları ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Üretimdeki dalgalanma azalır.
B) Bir sonraki yıl aynı ürünün ekilme oranı artar.
C) Ürün kalitesi yükselir.
D) Sulama ve gübrelemeye gerek duyulmaz.
E) Çiftçi elverişsiz piyasa şartlarından fazla zarar
görmez.
2. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye tarımının
sorunlarından biri değildir?
A) Sulama olanaklarının yetersizliği
B) Aşırı yaz kuraklığı
C) Ekstansif (ilkel) tarım metotlarının uygulanması
D) İç kesimlerde kışların soğuk ve uzun geçmesi
E) Tarım arazilerinin az olması
3. Tarım alanlarının doğal sınırlarına ulaştığı
Türkiye'de, hızla artan nüfusun beslenme
gereksinimlerinin karşılanmasında, aşağıdakilerden
hangisi bir uygulama olamaz?
A) Sulu tarımın yaygınlaştırılması
B) Gübre kullanımının yaygınlaştırılması
C) Nadas uygulamasının yaygınlaştırılması
D) Modern tarım araçlarının kullanılması
E) Islah edilmiş tohum kullanılması
4. Destekleme alımı, devletin tarım ürünleri piyasasını
düzenleme isteğinin bir sonucudur.
Aşağıdakilerden hangisinin bu durumun
sonuçlarından biri olduğu söylenebilir?
A) Devletin üreticiye önceden ilân ettiği taban fiyattan
ürününü almayı garanti ettiği
B) Belli ürünlerin daha geniş alanlarda üretilebileceği
C) Üretimde yıllar arasında dalgalanmanın
azalabileceği
D) Birim alandan daha az ürün alınabileceği
E) Nadas alanlarının daralabileceği
5. Tarımda verimlilik, bir ürün döneminde birim
alandan elde edilen ürünün miktarıyla ifade edilir.
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de tarım etkinliklerini
ve tarımsal verimliliği olumlu yönde etkileyen
faktörlerden biri değildir?
A) Sulama
B) Toprak bakımı
C) Gübreleme
D) Erozyon
E) Tohum ıslahı
SEDA ARAL
ÖZGE TAŞKIRAN
COĞRAFYA İ.Ö
Ziraat Coğrafyası – Prof. Dr. Hayati Doğanay Atatürk
Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya
Eğitimi Anabilim Dalı –Erzurum 2007
Ekonomik Coğrafya- Prof. Dr. Erol Tümertekin İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No:2926
Türkiye Coğrafyası ( Fiziki- Beşeri- Ekonomik- Jeopolitik) –
Cemalettin Şahin, Hayati Doğanay, Nihat Ali Özcan –
Gündüz Eğitim ve Yayıncılık Ankara 2010
Türkiye Ekonomik Coğrafyası Prof. Dr. Hayati Doğanay
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi
Coğrafya Eğitimi Bölümü –Erzurum 1998
www.youtube.com/watch?v=zfbGeDFq3Tc