OT*ZM NED*R?

Download Report

Transcript OT*ZM NED*R?

OTİZM NEDİR?
OTIZM(AUTISM):

Bireyin dış dünyanın gerçeklerinden uzaklaşıp
kendine özgü iç dünya yaratması durumudur.

Otistik durumda olan çocuk çevresindekilere ve
burada olan her şeye ilgisiz bir görünümdedir.

İnsanlarla dolu bir odaya girse,boş bir odaya girmiş
gibi insanları algılamadığı izlenimi bırakır.

Tepkileri, çevreden gelen uyaranlardan çok kendi iç
uyaranlarına göre biçimlendiğinden çevre tarafından
tuhaf,acayip olarak değerlendirilir.












Otizm genelde üç yaşından önce başlayan, ömür
boyu süren, beynin ve sinir sisteminin yapısındaki
ya da işleyişindeki farklılıklardan kaynaklandığı
kabul edilen, sosyal etkileşime, algılamaya ve iletişime
zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara
yol açan, nörolojik ve karmaşık bir gelişimsel
bozukluktur. Otizm beynin birçok kısmını etkiler,
ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamıştır.
Otizm farklı ırklardan, etnik ve sosyal gruplardan
çocukları dünya genelinde etkiler. Ailenin
geliri, eğitim düzeyi, yaşam biçimi otizmin görülmesini
etkilemez.
OTIZMIN BELIRTILERI

Genellikle hayatın ilk üç yılı içinde görülmeye başlar.

Bireyin iç dünyası ile dış dünya birbirine uymaz.

Otistik kişi olayları, kişileri ve nesneleri kendi duygu
ve düşünce sistemine göre değerlendirir.

Kişilerle, nesnelerle ve olaylarla ilişki kuramaz.
OTIZMLI BIREYLER GÖZ TEMASI
KURMAKTAN ÇEKINIRLER.
SÖYLENENI TEKRARLAMA (EKOLALI)
OTIZMIN TIPIK BELIRTILERI

Konuşma yerine hareketlerle ihtiyaçlarını
belirtmek
OTIZMLI ÇOCUKLAR
ÇEVREDEN GELEN SESLERE KARSI
YETERLI TEPKI VEREMEZLER YA DA TAMAMEN DUYARSIZ
KALIRLAR.
OTIZMLI ÇOCUKLAR DAHA BEBEKLIK ÇAĞINDAN
ITIBAREN KUCAĞA GELMEYE ILGI DUYMAZ.
ALIŞKANLIKLARI DEĞIŞTIRMEDE ZORLANMA
NEDENSIZ AĞLAMA VEYA GÜLME
TEHLİKELERİN FARKINDA OLMAMA
ÖFKE NÖBETLERI, KENDI KENDINE ZARAR VERME
ELLERINI KANAT GIBI ÇIRPMA
OYUNA KATILMAMAK
OYUNCAKLARLA ALIŞILMIŞIN DIŞINDA OYNAMAK
OTIZMLI ÇOCUKLAR RITUEL DAVRANISLARINDA
ISRARCIDIRLAR. DEGISIKLIĞE KARSI DIRENÇ
GÖSTERIRLER.
AŞIRI HAREKETLILIK VEYA IÇINE KAPANMA
DOKUNMAYA KARŞI AŞIRI DUYARLILIK VEYA TERSI
OBJELERE KARŞI ILGINÇ TAKINTILAR
OTIZMLI ÇOCUKLAR DÖNEN CISIMLERE ILGI
GÖSTERIRLER.
ACIYA KARŞI AŞIRI DUYARSIZLIK VEYA NADIREN AŞIRI
HASSASIYET
OTIZMIN GÜNÜMÜZDEKI ÇEŞITLI SÖYLEMLERI:

Yaygın gelişimsel bozukluk,

Atipik otizm,

Rett Bozukluğu,

Asperger Bozukluğu.
OTISTIK SPEKTRUM
1.
2.
3.
4.
5.
BOZUKLUKLARI
Otizm
Atipik otizm
Çocukluk dezentegrasyon bozukluğu
Rett sendromu
Asperger sendromu
Günümüzde otizm yerine, otistik spektrum
bozukluğu (autism spectrum disorders-ASD)
ya da yaygın gelişimsel bozukluk (pervasive
developmental disorders-PDD) terimleri tercih
edilmektedir.

Atipik otizm;
Dil ve sosyal iletişimle ilgili sorunlar, dilin amaca
yönelik kullanımındaki problemler,aşırı utangaçlık,
gündelik ve özel yaşamında belli ilkelere aşırı bağlılık
gibi durumlarla kendini gösterir. İlerleyen yaşla tanı
değişebilir ve durum bir kişilik özelliğine dönüşebilir.
“Atipik yaygın gelişimsel bozukluk” çoğu zaman
 daha belirgin ve ciddi bir bozukluk göstermeyen
 otizm spektrumlu kişiler için kullanılan ifadedir.
 Bu gruptaki çocuklar hafif otizmli olarak da
kabul
 edilebilir. Bu bireylerin bireysel eğitimle
geliştirilebilen
 sözel becerileri yüksek, davranışsal problemleri
 az olabilir. Ancak sosyal iletişim ve çok fazla
 duyusal girdiyle (yüksek ses, kalabalık, parlak
ışıklar
 vs.) baş etme konusunda sıkıntı yaşayabilirler.

BENIM TÜM YÖNLERIMI
ALGILAMANIZA
ENGEL OLMASINA
IZIN VERMEYIN.

Rett Sendromu;
Rett sendromu sadece kızları etkileyen genetik
 bir bozukluktur. Otizm spektrum bozuklukları
 arasında, tıbben teşhis edilebilen bozukluklardan
 biridir. Rett sendromlu kızlar otizmin belirgin
 özelliği olan iletişim engelleri de dahil, daha ciddi
 sağlık problemleri geliştirir.

ASPERGER SENDROMU;










Çoğu zaman “küçük profesör” sendromu olarak
adlandırılan Asperger sendromu, otizm
spektrumunun
en üst fonksiyona sahip ucundaki bireyleri
tarif eder. Diğer otizm spektrum bozukluklarından
farklı olarak, Asperger sendromu çoğu zaman
ergenlik dönemindeki çocuklarda ve yetişkinlerde
teşhis edilir. Asperger sendromlu kişiler genelde
konuşma dilini olağan çocuklar gibi geliştirir, ancak
yaşları ilerledikçe belirginleşen sosyal iletişim
sorunları yaşarlar.

















Otizmli bireyler arasında
karşılaşılan en büyük farklılıklardan
bazıları şunlar:
Fiziksel semptomlardaki farklılıklar. Otizmli
bazı insanların duyusal bozukluklar, nöbetler, mide
ve bağırsak sorunları, uyku sorunları ve gıda
alerjileri gibi ciddi fiziksel sorunları olabilir.
Fonksiyonel düzey farklılıkları. Otizmli bir kişi
zeki, güçlü, aşırı kaygılı ve çoğu zaman depresyonlu
olabilir. Bir diğeri ise sözel iletişimden yoksun,
fiziksel olarak agresif olabilir. Bir üçüncüsü
ise uyumlu, sevecen, konuşkan ancak sosyal becerilerden
ve iletişim becerilerinden yoksun olabilir.
Bu kişiler arasında en fonksiyonel olanı hangisidir?
Yanıt her zaman açık değildir. Bu kişiler aynı şeyleri
yapmazlar, farklı ihtiyaçlar gösterirler ve birey
olarak çok az ortak özelliğe sahiptirler











Bozukluğun başlangıcındaki farklılıklar. Otizmli
çocukların ebeveynleri arasında da kişisel deneyimler
açısından farklılıklar vardır. Bir ebeveyn
çocuğunun neredeyse bir gecede otizmli bir bireye
dönüştüğüne tanık olurken bir başka ebeveyn her
zaman zeki ancak farklı ve tuhaf davranışları olan
çocuğunun zaman içinde otizmli olduğunu
öğrenebilir.
Bu tür farklılıklar “otizmin nedeni nedir” “otizm
önlenebilir mi” ve “otizm bir farklılık mı yoksa engel
mi?” gibi soruları yanıtlamak için büyük mücadeleler
verilmesine neden oluyor.
















Otizmin Tedavisi Mümkün müdür?
Otizm için bilinen bir çare yok, ama zorlukları
biraz azaltabilen tedaviler ve eğitim yaklaşımları
var. Birtakım müdahaleler rahatsızlık verici davranışların
azaltılmasına yardımcı olabilir ve eğitim
daha fazla bağımsızlık sağlayan kendi kendine yardım
becerilerini öğretebilir. Ancak, otizm spektrum
bozukluğu olan bireyleri tanımlayan tek bir
semptom veya davranış olmadığı gibi, otizmli kişiler
için etkili olabilecek tek bir tedavi de yoktur.
Bireyler, otizm spektrum bozukluğu dahilinde işlevsel
olmayı öğrenebilir ve durumlarının olumlu
yönlerini lehlerine kullanabilir, ancak tedavinin ve
özel eğitimin mümkün olabildiğince erken başlaması
ve çocuğun kendine has, zayıf ve güçlü yönlerine
ve ihtiyaçlarına göre tasarlanması gerekir.
ÇEVRESEL



FAKTÖRLER-OTIZM
Otizm muazzam bir şekilde artmaktadır.
Bu durumun tek başına sadece genetik nedenli
olamaz.
Çevresel faktörlerin otizm tablosunun
oluşumunda çok daha önemli rollerinin olduğunu
kuvvetle düşünülmekte ve gösterilmektedir


ARI 40 yıldan fazla bir süredir otizmin
biyomedikal tedavisi ile ilgili araştırmalara sahip
çıktı ve klasik tıp dünyasının saldırılarına karşı
koydu.
ARI ve diğer otizm araştırma kuruluşları ve
dernekler genetik teoriyi kısmen kabul etseler
bile esas sorunun ağır metaller, kimyasal
toksinler ve mikrobik toksinler olduğunu
vurgulamaya başladılar
SIDNEY M. BAKER’A GÖRE 1950’LERDEN
GÜNÜMÜZE OTIZMDEKI PATLAMANIN NEDENLERI

Antibiyotik kullanılmasının artması

Çoklu virus aşılarının (MMR gibi) kullanılmasındaki
artış.

Ekilebilir toprakların fakirleşerek sebze ve
meyvelerdeki vitamin ve mineral içeriğinin
düşmesi.

Omega-3 tüketiminin azalması

Ağır metal (aşılar), ilaç ve toksinlere fazla maruz
kalınılması.
OTIZM
TABLOSUNA YOL AÇAN BAŞLICA
ENFEKSIYONLAR

Virüsler (Kızamık, HHV6, CMV)

Bakteriler (Streptococcus, Clostridia, Borrelia)

Mantar (Candida)
OTIZMIN
OLUŞ MEKANIZMASI
I
Nedenler

Toksik maddeler, ağır metaller, aşılar

Genetik/metabolik hastalıklar

Beyin hasarı/Beyin kan akımının azalması

Enfeksiyonlar (Kızamık, HHV6, CMV,
Streptococcus, Clostridia, Borrelia, Candida)


Genetik yatkınlık
(Gen polimorfizmleri
 Sindirim

sistemi bozuklukları
Bağırsak sıvılarının ve enzimlerinin azalması,
 Sindirim bozuklukları, Besinsel peptitler

Bağırsak florasının bozulması
Patojen bakteri, mantar ve parazitlerin üremesi



Bağırsak geçirgenliğinin artarak toksinlerin kana
geçmesi
OTIZMIN

OLUŞ MEKANIZMASI
II
Yeteri kadar sindirilmemiş gıdaların ya da
uzaklaştırılamamış toksinlerin kana geçmesi

Bağışıklık cevabının ve enflamasyonun artması,
enzim sistemlerinin hasarı,
sinir ileticileri fonksiyonlarının bozulması
 Yaygın gelişimsel bozukluk

OTIZMIN
TEDAVISI

Eğitim (şart ! ama ne zaman?)

Diyet

Vitamin, mineral, aminoasit vb takviyesi

Bağırsak florasının düzeltilmesi

Antibiyotik tedavisi: Kandida, klostridium

Ağır metallerin temizlenmesi

Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT)

İlaçlar: Serebrolizin?
TEDAVININ 3 ANA PRENSIBI

Eksikleri tamamla.

Zararlıları uzaklaştır.

Kısır döngüyü kır
OTIZM VE
BESLENME
ÖNCE



DIYET
Otizmin biyomedikal tedavisi ile uğraşanların çoğu
diğer tedavilerin başarılı olabilmesi için diyetin ve
gastrointestinal sistemin düzenlenmesi gerektiğini
ifade etmektedirler
Birçok ebeveyn sıkı bir diyetin çocuklarını olumlu
yönde etkilediğini, diyet gevşetildiğinde ise çocuğun
tekrar kötüleştiğini gözlemektedirler.
Baker SM. Part II: Notes on treatment options. In:
Pangborn JB, Baker SM, eds. Biomedical Assessment
Options for Children with Autism and Related
Problems. San Diego, CA: Autism Research Institute;
2000



Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve
yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet
Fermantasyon ürünleri (turşu, yoğurt, kefir,
peynir, şarap, boza, sirke) bağırsak florasında
bulunan probiyotikleri artırırlar. Yeterli
Olmuyorsa probiyotikler preparatlar
Bağırsaktaki mantar ve bakterilere karşı
antimikrobik tedavi (nistatin, triflucan,
metronidazol, vankomisin)

Hiperbarik oksijen tedavisi

Sezaryen doğumlardan mümkün olduğunca
kaçınılması
OTISTIK ÇOCUKLARIN TEDAVISINDE KULLANILAN
ÇEŞITLI VITAMINLER/MINERALLER VE DIĞER BESIN
TAKVIYELERI
A


VITAMINI-OTIZM
Bir araştırmada göre üç ay süre ile kullanılan A
vitamini otistik çocuklarda sosyal davranışları,
göz kontağı, sosyalleşme ve dil ile ilgili
problemleri bariz düzelttiği saptanmıştır.
Etkiler birkaç gün içinde görülmeye başlamıştır.
Megson MN. Is autism a G-alpha protein defect reversible with natural vitamin A? Med Hypotheses
2000;54:979-983.
E VITAMINI-SOYA


İyi bir anti-oksidan olmasına karşın birçok E
vitamini preparatı soya fasulyesinden
hazırlanmakta olduğundan olduğundan ve pek
çok otistik çocukta da soya ürünlerine karşı
hassasiyet bulunduğundan E vitamini
önerilmemektedir.
Sızma zeytinyağı ve yağlı-kabuklu kuru
yemişler iyi E vitamini kaynaklarıdır.
ÇİNKO



Eksikliği halinde bağışıklık sistemi olumsuz
etkilenir.
Konuşma güçlüğü ve dikkat eksikliğine yol açar.
Genellikle tırnaklarda beyazlıklarla kendini
gösterir
BAKIR-ÇINKO




ORANI
318 hastada yapılan bir araştırmada otistik çocukların
%85’inde bakır-çinko oranı yüksek bulunmuştur.
Bakır-çinko oranı yüksek olması emosyonel
bozukluklar, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, sinir
iletisinde aksama, hipokampus ve amigdala’da
fonksiyon bozukluğuna yol açmaktadır.
Otistik çocukların kullandıkları multimineral
preparatları içinde bakırın olmaması gerekir.
Walsh W. Metallothionein promotion therapy in
autism spectrum disorders. In: Rimland B, ed. DAN!
(Defeat Autism Now!) Spring 2002 Conference
Practitioner Training. San Diego, CA: Autism
Research Institute; 2002.
www.autisrnresearchinstitute.com
MAGNEZYUM

Eksikliği hiperaktivite, anksiyete, kas spazmları ve
idrar kaçırmaya yol açabilir.

Alüminyum düzeyini azaltır.

Kalsiyum antagonistidir.

Vitamin B6 ile birlikte kullanıldığında otizmde tedavi
edici etkisi olduğu gösterilmiştir.

Martineau J, Barthelemy C, Garreau B, Lelord G.
Vitamin B6, magnesium, and combined B6-Mg:
therapeutic effects in childhood autism. Biol
Psychiatr 1985;20:467–78
SELENYUM-OTIZM



Otistik çocuklarda genellikle selenyum düşük bulunur.
Selenyum antioksidan enzimler olan glütatyon
peroksidaz ve trioredoksin redüktaz enzimlerinin
kofaktörüdür.
Selenyum ayrıca tiroid hormonu (T3) sentezinde de
rol oynar; 5’ iodinazı uyarır.
Selenyum kaynakları
 Kabuklu kuru yemişler
 Et
 Balık !!
 Yumurta
 Karaciğer

Günlük ihtiyaç 50-100 mikrogramdır.