Fetüsün İyilik Halini Değerlendiren Testler

Download Report

Transcript Fetüsün İyilik Halini Değerlendiren Testler

FETÜSÜN İYİLİK HALİNİ
DEĞERLENDİREN TESTLER
Kevser ÖZDEMİR
FETAL BİYOFİZİKSEL PROFİL (FBP)
FBP, ultrasonografi ile multipl fetal
aktivitelerin saptanması ve amnios sıvısı miktarı
ölçümüne dayanır. Biyofiziksel profilde
değerlendirilecek 5 kriter vardır. Bunlar:
 Fetüsün solunum hareketi,
 Fetüsün vücut hareketi,
 Tonüsü
 Amniyotik mai volümü,
 Fetal kalp atım reaksiyonu dur.

İlk dört kriter USG ile incelenir. Fetal kalp
atım reaksiyonu ise ‘nonstress test’ ile
değerlendirilir. Bu beş değer birlikte fetüs
statüsünü tayin eder. Her bir kriter için
normal ve anormal bulgular vardır.
 Biyofizik profilin değerlendirilmesi:


Biyofiziksel profilde 5 parametre, her biri
için 2 puan olacak şekilde 10 puan
üzerinden değerlendirilmiştir. 8–10 puanlı
fetüsler “asfiksi şüphesi olmayanlar” olarak
kabul edilir. 4–6 olanlar ise “kronik asfiksi”
olarak kabul edilmiştir.
NON-STRESS TEST
 Fetusun elektronik olarak monitorizasyonudur.
Anne karnına 2 prob bağlanır.

Bunlardan biri uterustaki kontraksiyonları
ölçen ve kaydeden mekanik olarak çalışan
“kontraksiyon probu”, diğeri ise fetal kalp
atımlarını doppler yöntemi ile saptayan ve
grafik halinde kaydeden “fetal kalp hızı
probu”dur.

Normal, sağlıklı bir fetüs gebelik süresince
aktiftir ve her fetal hareket ile fetal kalp
atımında hızlanma olur. Nst ile bu sağlıklı
ilişkinin varlığı araştırılır. Her fetal aktive ile
birlikte fetal kalp atımlarında hızlanma, fetüsün
intrauterin hipoksi ile etkilenmemiş, santral ve
otonomik sinir sisteminin bütünlüğüne işaret
eder.

Riski olmayan gebeliklerde NST
uygulamasının 36. gebelik haftasından sonra
haftada bir, 40. gebelik haftasından sonra ise 23 günde bir tekrarlanması önerilir. NST işlemi
öncesi annenin karbonhidrattan zengin diyetle
karnını doyurarak tok olması önerilir. 28
haftadan küçük fetuslarda NST yapılmaz çünkü
fetus henüz bu tür tepkiler verecek kadar
gelişmemiştir. Fetusun uykuda olması da testi
yanlış negatif gösterebilir.

NST İşlemi: Abdomene, uterin ve fetal
hareketleri tespit eden tokodinomometer ile
fetal kalp hızını tespit eden transduser
yerleştirilir. Algılanan kontraksiyonlar ve kalp
sesleri cihaz tarafından bir grafik kağıt üzerine
aktarılır. İşlem en az 20 en fazla 40 dakika
içinde yapılmalıdır.

Gebelerden, her fetal hareket hissettiklerinde
ellerine verilen küçük bir butona basmaları
istenir. Böylelikle; fetüsün kalp atım hızı ve
reaktivitesi (atım hızındaki değişkenleri),
uterustaki kontraksiyonlar ve fetüsün kalbinin
bu kontraksiyonlara verdiği cevaplar
değerlendirilerek fetüsün sağlığı hakkında bilgi
edinilir.
Fetal kalp hızının elektronik monitörde
değerlendirilmesi

Temel hız- Bazal hız: 10 dakikalık süre
içinde ortalama fetal kalp hızını tanımlar,
normalin dışındaki değişimler taşikardi ve
bradikardi olarak tanımlanır.

Fetal taşikardi: Fetal kalp hızının 10 dakikalık
süre içinde 160 atım ve daha fazla olmasıdır.
Orta şiddette taşikardi dakikada 160-180 atım,
ciddi taşikardi ise dakikada 180 atımdan daha
fazladır. Taşikardi nedenleri; prematurite ,
annede hipertermi, fetal hipoksi, fetal
enfeksiyon, fetal anemi, annenin anksiyetesi,
fetüsün hareketleri ve bazı ilaçların anneye
uygulanmasıdır.

Fetal bradikardi: 10 dakikalık süre içinde
fetal kalp hızının 120 atımdan daha az
olmasıdır. Hafif bradikardi dakikada ortalama
100-120 atım, orta bradikardi dakikada 100
atımdan daha az, ciddi bradikardi ise dakikada
70 atım ve daha azdır. Bradikardi nedenleri;
fetal hipoksi, annenin ısı kaybı, umblikal kord
prolapsusu ve lokal anezteside kullanılan bazı
ilaçlardır.

Periyodik değişimler: Periyodik değişimler fetal
kalp hızının, uterus kontraksiyonları ile ilişkili olarak
yavaşlama ve hızlanma göstermesidir.

Hızlanma (akselerasyon): Fetal kalp hızındaki
artmayı tanımlar. Normalde fetus hareket ederken,
kalp hızı artar. Fetus sakinleşince kalp hızı da
normale döner. Bu artış genellikle uterus
kontraksiyonu ile ilişkili olarak ortaya çıkar.
Kontraksiyon sırasında plasental dönüş azalmakta ve
fetal hipotansiyon ortaya çıkmaktadır. Bu durumu
kompanse etmek için ortaya çıkan taşikardi fetal
sağlığın iyi olduğuna işaret eden bir bulgudur.

Yavaşlama (deselerasyon): Monitörde
kontraksiyonlar sırasında fetal kalp hızında
görülen yavaşlamadır. Erken, geç ve değişken
olarak üç tipi vardır.
Erken deselerasyon: Uterus kontraksiyonları
ile eş zamanlı ortaya çıkar.Yavaşlamanın en derin
noktası kontraksiyonun en doruk noktasıdır.
Erken deselerasyon genellikle fizyolojiktir ve
daha çok fetüs başı perineye dayandığında ortaya
çıkar. Eylemin başında ortaya çıkması baş-pelvis
uyuşmazlığını düşündürür.
Geç deselerasyon: Anneden plasentaya
giden kan akımı tehlikeye girdiğinde fetal kalp
hızı yavaşlar. Bu yavaşlama kontraksiyonun
başlaması ile hemen ortaya çıkmaz. Uterus
kontraksiyonlarının basıncı arttıkça fetal kalp hızı
düşmeye devam eder ve fetüsün oksijeni azalır.
Kontraksiyonu takiben uterusa olan kan akımın
artmasıyla normale döner. Plesantal dolaşımdaki
akut bir sıkışmaya bağlı gelişen geç yavaşlamalar
anneyi sol yana çevirme, oksijen uygulama ile
düzeltilebilir.

Bu durumun esas nedeni uterin hiperaktivite
ve plasental duvarlarda sıkışmaya bağlı akut
bir hipoksinin gelişmesidir. Bazen annenin sırt
üstü yatmasıyla da geç deselerasyon olabilir.
Burada mekanizma; uterusun vena cava
infreriora baskı yapması sonucu venöz
dönüşün ve buna bağlı olarak kardiyak output
un düşmesidir.Yapılması gereken anneyi sol
yana yatırmaktır.
Değişken deselerasyon: Kontraksiyonlar
ile fetal kalp hızı arasında zaman ve şekil
olarak bir ilişki yoktur. Umblikal kord sıkışması
sonucu gelişen bir yavaşlamadır. Fetal hipoksi
gelişir. Deselerasyondaki değişkenlik kordun
sıkışma derecesinin her kontraksiyonda farklı
olmasındandır.
KONTRAKSİYON STRES TEST

Oksitosin testide denilen, CST amaç uterin
kontraksiyonlarının myometrial amniyotik
basıncı artırarak myometrial damarlarda
kollaps meydana getirmektir. Oksijen
değişiminin kısa periyodlarla gerçekleşmesi
halinde veya uteroplasental patoloji varlığında
kontraksiyonlar geç deselerasyona neden olur.
Tekrarlayıcı geç deselerasyonun olması testin
pozitif olduğunu gösterir.


CST, uteroplasental fonksiyonun
değerlendirilmesinde kullanlırken; NST, yalnızca fetal
durumu gösterir.
İşlem bir buçuk, iki saat süreceğinden gebenin
mesanesini boşaltması istenir. Uterus stimulasyonu
için en çok IV oksitosin kullanılır. Ayrıca meme ucu
uyarılarak da uterin kontraksiyonlar oluşturulabilir
(10 dk içinde üç uterin kontraksiyon oluştuğunda
işlem durdurulur). Bunun nedeni meme ucu
uyarısına cevap olarak salgılanan endojen
oksitosinlerdir. Fetal monitörde kontraksiyonlar ve
fetal kalp hızı takip edilir.

Uterus kontraksiyonlarının %50’ sinde ya da
daha fazla geç deselerasyon görülürse test
anormal (pozitif) olarak kabul edilir. Bu
durumda fetal distres, doğumda düşük apgar,
intrauterin gelişme geriliğine bağlı perinatal
morbitide ve mortalite riski yüksektir.
FETAL AKCİĞER MATURASYONU
DEĞERLENDİRMESİ

Doğum olayı muhtemel olan 37. haftadan
önceki gebeliklerde, fetal akciğer
matürasyonunu değerlendirmek için üçüncü
tremestirda amniyosentez kullanılır. Alınan sıvı
bebekteki distres riskini değerlendirmek için
pek çok şekilde analiz edilebilir.
Akciğer matüritesini değerlendirme metodları
şöyledir:
 Lesitin/Sfingomyelin oranı (L/S):
Gebeliğin erken dönemlerinde amniyotik
mayideki lesitin konsantrasyonu,
sfingomyelinden azdır. Komplikasyonsuz
gebeliklerde 30-32. gebelik haftalarından önce
L/S oranı 1/0’dan küçüktür. Gebeliğin 34-35.
haftalarında lesitinde 4 kat artma görülürken,
sfingomyelin sabit kalır ya da bir miktar azalır.
35-36. gebelik haftalarında L/S oranının 2/0
olması akciğer olgunluğunu gösterir.

Fosfotilgliseril (PG): PG alveol kollapsını
önlemeye yardım eden yüzey aktif özelliklerini
arttırır. PG maturel akciğere gebeliğin
sonlarında meydana gelir ve pulmoner
matüritenin güvenilir bir göstergesidir.