** SA*LI*I VE GÜVENL*** HAKKINDA TEMEL B*LG*LER

Download Report

Transcript ** SA*LI*I VE GÜVENL*** HAKKINDA TEMEL B*LG*LER

   

İşçi, İşveren, İşveren Vekili, İşyeri, Sigortalı Kavramları:

Bu temel kavramlardan ilk dördü, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 1.maddesinde açıklanmıştır. Madde-1: Bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiye

işçi

, işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişiye işveren, işin yapıldığı yere

işyeri

denir.

İşin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle, dinlenme, çocuk emzirme, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi sair eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.

İşyerinde işveren adına hareket eden ve işin ve işyerinin yönetiminde görev alan kimselere

işveren vekili

denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı muamele ve yüklemlerinden doğrudan doğruya işveren sorumludur.

  

Sigortalı

kavramı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda açıklanmıştır. Kanun’un 2.maddesinde “bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar” hükmü bulunmaktadır.

Kaza, kasıt söz konusu olmaksızın meydana gelen, beklenmedik ve sonucu arzu edilmeyen bir olayı belirtmektedir.

Çalışma hayatında iş kazalarının işçi, işveren, sigorta kurumları ve diğer bazı kuruluşları ilgilendiren hukuksal sorunlara neden olması ve bu arada, işçinin korunması ana kuralı, iş kazası anlamının genişlemesine neden olmuş ve tanımını güçleştirmiştir. İki ayrı yaklaşımla incelenmesi uygun görülmüştür.

 

İş kazası

(ya da genellikle kaza), önceden planlanmamış ve kontrol altına alınamamış olan, çevresinde sakıncalar yaratabilecek olaylardır. İş güvenliği tekniği açısından olayın, çevredeki canlı veya cansızlara zarar getirmesi olasılığı söz konusudur.

İş kazası, olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı bir davranış ya da teknik bir arıza nedeniyle ortaya çıkan, sonucunda her zaman bir sakatlanma, ölüm ya da tahrip görülmese bile belirli bir faaliyetin tamamlanmasını engelleyen bir olaydır.

   Hukuk sisteminde iş kazası tanımlanırken,çalışanın korunması amacıyla, işle ilişkili olan ve çalışana zarar veren olayların iş kazası kapsamına alınmasına çalışıldığı görülmektedir. Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11.maddesinde, iş kazası ve meslek hastalığının tanımı yapılmıştır. Bu maddenin (A) fıkrası şöyledir: İş kazası, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhca arızaya uğratan olaydır:

     Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalının, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.

  Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11.maddesinin (B) fıkrasında şu açıklama yer almaktadır; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Bu kanuna göre tesbit edilmiş olan hastalıklar listesi dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerine çıkabilecek uyuşmazlıklar Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.

  Sosyal Sigortalar Kanunu’nda, iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici olarak iş görememe durumu “geçici işgöremezlik” kavramıyla tanımlanmaktadır. Yasanın 19.maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu durumlar “sürekli işgöremezlik” terimiyle ifade edilmektedir.

Aynı yasanın malullük sigortasıyla ilgili Beşinci Bölüm 53.maddesinde, çalışma gücünün en az 2/3 nü kaybedenlerin veya bu oranda kaybetmemiş olduğu halde yapılan tedavi sonunda çalışabilir durumda olmadığı sağlık kurulu raporlarıyla saptananların “malul” sayıldıkları belirtilmektedir.

   İş kazalarını ve bunların neden oldukları kayıpları en aza indirmek amacıyla, bilimsel araştırmalara dayalı güvenlik önlemlerinin saptanması ve uygulanması doğrultusundaki çalışmalar kısaca “iş güvenliği” terimi içinde toplanmaktadır.

Genel anlamda iş güvenliği kavramı çalışanların, işletmenin ve üretimin her türlü tehlike ve zararlardan korunmasını içermektedir.İnsan hayatının öncelik taşıması nedeniyle, işletme ve üretim güvenliği konularının ikinci planda kaldığı ve uluslar arası alanda iş güvenliği kavramıyla genel olarak çalışanların güvenliğinin ifade edildiği görülmektedir. Bu yaklaşım esas alındığında, kavram için aşağıdaki tanım uygun görülmektedir: “İşyerinde, çalışma koşullarından kaynaklanan, çalışanlara yönelik tehlikelerin araştırılması ve önlenmesi amacıyla yapılan yöntemli çalışmaların tümüne iş güvenliği denir”

  İSG; bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici (taşeron) çalışanlarının, ziyaretçilerin, müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına ve güvenliğine etki eden faktörler ve koşulların bütünüdür. İş Sağlığı ve İş Güvenliği, çalışanların üretim faaliyetleri sırasında, işyerinde tehlikelere maruz kalmamaları için gerekli tüm önlemlerin alınması ve olası tehlikelere karşı maddi (bedeni) ve manevi (ruhi) zararlardan korunmaları için yapılan çok yönlü ve sistemli çalışmalardır. Gerek işverenler gerekse işçiler açısından kamu hukuku alanında bir görev olan "sağlık ve güvenlik tedbirlerinin alınması ve bunlara uyulması" kuralı, herkes için emredici ve zorunlu bir yükümlülük olarak mevzuat da geniş bir şekilde yer almış bulunmaktadır.

 İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yönetim Sistemi; İş Sağlığı ve Güvenliği faaliyetlerinin kuruluşların genel stratejileri ile uyumlu olarak sistematik bir şekilde ele alınıp sürekli iyileştirme yaklaşımı çerçevesinde çözümlenmesi için bir araçtır. Bu sistemin amacına göre, bir işyerinde gerçekleşecek ve sağlığa zarar verebilecek her türlü etken sistemli ve bilimsel bir şekilde belirlenip, bu etkenlere yönelik önlemler almak ve bu önlemleri etkin bir şekilde uygulatabilmektedir.

 Ülkemizde İSG faaliyetleri kişisel koruyucuların kullanımını çağrıştırmakta ve geleneksel olarak ayrıca yapılması gereken iş olarak algılanmaktadır. Oysa ki İSG Yönetim Sistemi ile çalışanlar, yönetenler ve denetleyenlerin rol ve sorumlulukları açık olarak belirtilerek onların da katılımının sağlanması amaçlanmaktadır.

     Dünya'da iş kazası sayısı yılda 250 milyonu bulmaktadır.

Kazalar sonucunda her yıl yaklaşık 1.2 milyon insan hayatını kaybederken, 160 milyon insan da meslek hastalığına yakalanmakta ve mesleklerini icra edemez hale gelmektedir.

Avrupa'da ise bu durum daha iyi seviyelerdedir. Avrupa'daki toplam 180 milyon işçiden her yıl ortalama 10 milyonu iş kazası veya meslek hastalığından etkilenmekte yaklaşık 8.000 tanesi ise hayatını kaybetmektedir.

Ülkemizde ise durum Avrupa'nın çok gerisindedir. Son 5 yıldaki verileri incelediğimizde iş kazası sayısı 400 binin üzerindedir. Bu kazalar sonucunda yaklaşık 7.000

kaybederken vatandaşımız hayatını 18.000 tanesi de yaralanmaktadır. Yaklaşık 6.000

çalışan ise meslek hastalığına yakalanmaktadır. Ülkemizde çalışanların önemli bir kısmının halen kayıt dışı olduğu da düşünülürse durum daha da vahimdir.

 İş kazalarının ortaya çıkması için birçok etkenin tek tek veya birarada ortaya çıkması gerekmektedir. Bu etkenlerin büyük bir kısmı çalışanlar veya bu tehlikelerden etkilenenler tarafından görülememekte veya tedbir alınamamaktadır. Ancak bu tehlikeli durum ve davranışlardan ancak küçük bir kısmı karşımıza iş kazası olarak çıkmaktadır. Bu kurama Aysberg Kuramı denmektedir.

     İnşat sektörü iş kazası sayısı bakımından tüm iş kolları arasında birinci sırada yer aldığı, sürekli iş göremezlikle ve ölümle sonuçlanan kaza oranlarının diğer işkollarından çok daha fazla olduğu aşikardır. Bunun başlıca sebepleri aşağıda sıralanmıştır.

İşler kısa süreli olup çok dinamiktir Şantiyeler sürekli değil geçicidir Üretim genelde yinelenemez nitelikte olup, çalışma koşulları işyerine göre değişmektedir.

İnşaat sektöründe branşlaşma fazla olup herbirinin kendine göre riskleri vardır

     İşyerlerinde birden fazla taşeron çalışmaktadır.

İnşaat sektöründe üretim, proje bazında yapılır. Her proje ve her şantiye kendi koşulları çerçevesinde tek’tir. Her şantiyenin coğrafyası, genişliği, istihdam kapasitesi, teknik koşulları, riskleri farklıdır. Bu da her şantiyenin kendine özel risk değerlendirmesi yapmasını ve önlemleri geliştirmesini gerektirir.

Proje bazlı işler nedeniyle, her proje ile yeni işçiler şantiyelerde görev alır. Bu da her şantiye açılışında yeniden çalışanların eğitimi, güvenlik tedbirlerine uyumlarının sağlanması anlamına gelir.

Şantiyeler, genellikle açık havada ve tüm hava koşullarından etkilenebilecek durumdadır.

   Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması görevi 1945 yılında kurulan Çalışma Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne verilmiştir.

Denetim hizmetlerinin bir başka birimde örgütlenmesi nedeniyle Genel Müdürlük, 1983 tarihinde Daire Başkanlığına dönüştürülmüştür.

Böylesine önemli bir alanda verilen hizmetin niteliğinin yükseltilmesi ve etkinliğinin artırılması amacıyla İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı, 4 Nisan 2000 tarih ve 24190 sayılı Resmi Gazete’nin yayınlanan 618 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20’nci maddesi ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak yeniden teşkilatlandırılmış ve yeni görevlerle güçlendirilmiştir.

     İş sağlığı ve güvenliği konularında, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak, Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, Etkin denetim sağlamak amacıyla gerekli önerilerde bulunmak ve sonuçlarını izlemek, İş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında inceleme ve araştırma çalışmalarını planlayıp programlamak ve uygulanmasını sağlamak, Standart çalışmaları yapmak, normlar hazırlamak ve geliştirmek, ölçüm değerlendirme, teknik kontrol, eğitim, danışmanlık, uzmanlık ve bunları yapan kişi ve kuruluşları inceleyerek değerlendirmek ve yetki vermek.

 1968 yılında Çalışma şartlarını ve Çevreyi İyileştirme Programı (PIACT) çerçevesinde; Türk Hükümeti, Özel Fon İdaresi (UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ve ILO temsilcileri arasında imzalanan bir anlaşmayla İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İŞGÜM) kurulmuştur. Bu kurum İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyetini sürdürmektedir.

 İŞGÜM ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına göre çalışma mevzuatının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularında uyulması gerekli standart ve normların saptanması için inceleme ve araştırmalar yapmak ve bu standart ve normların çalışma ortamının şartları ile üretim teknolojisindeki gelişmelere uyumlu olarak yenilenmesini sağlamak, bu konuda ki mesleki teknik yaygın eğitim ihtiyaçlarını belirleyerek programlarının düzenlenmesini ve uygulanmasını sağlayacak önerilerde bulunmak ve teknik düzeyde yayın ve dokümantasyon yapmakla görevlidir.

 Ülkemizde 1963 yılına kadar, teknik eleman eksikliği nedeniyle, iş sağlığı ve güvenliği teftişleri de, işin yürütümü yönünden teftiş yapan iş müfettişlerince yapılmıştır. 1963 yılında çıkarılan 174 sayılı yasayla, İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne bağlı, iş güvenliği müfettişleri oluşturulmuştur. 1979 yılında İş Teftiş Kurulu Başkanlığı kurularak, 1950 yılında onaylanan 81 sayılı UÇÖ Sözleşmesinin, iş teftişinin merkezi bir otorite tarafından yürütülmesi ve bağımsızlığına ilişkin hükümleri büyük ölçüde gerçekleştirilmiştir (İŞ TEFTİŞ, 2005).

    Çalışma hayatıyla ilgili mevzuatın uygulanmasını denetlemek, İş teftişiyle ilgili mevzuat çalışması yapmak ve mevzuatta görülen boşluk ve aksaklıkların giderilmesi için alınması gerekli önlemler konusunda görüş bildirmek, İş teftişiyle ilgili istatistikleri tutmak, değerlendirmek, yorumlamak ve yayınlanmasını sağlamak, Mevzuatta öngörülen ve bakanlık makamınca verilen diğer işleri yapmak.

  4857 sayılı İş Kanunu 22 Mayıs 2003 günü T.B.M.M.’de kabul edilmiş ve 10 Haziran 2003 tarihinde 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun beşinci bölümü “İş Sağlığı ve Güvenliği” başlığını taşımakta olup, 77. ile 90.maddeleri arasındaki 13 madde bu konuyla ilgilidir.

Ülkemizin Avrupa Birliği uyumu süresince yayınlaması gereken söz konusu mevzuat genel anlamda Avrupa Birliği’nde yer alan kanun ve direktifler baz alınarak ve genelde aynen Türkçe’ye tercüme edilerek yayımlanmıştır.

      İş Kanunu İSG Yönetmelikler  Örgütsel Yönetmelikler  Teknik Yönetmelikler Çalışma Hayatına İlişkin Düzenleyici Yönetmelikler Sektörel Yönetmelikler Tebliğler Kararlar

AB Anlaşması Madde 137 : İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) alanındaki Direktifler  Mesleki risklerin önlenmesi     İş sağlığı ve güvenliğinin korunması Risk ve kaza faktörlerinin eliminasyonu Bilgilendirme, danışma ve çalışanların eşit katılımı Çalışanların ve temsilcilerinin eğitilmesi    Şirket politikasında pro-aktif İSG kavramı İşveren tarafından risk değerlendirmesi yapma zorunluluğu AB’de çalışan tüm işçilere uygunluk

No

1 2 3 4 5 6 7 8

İSG Mevzuat Listesi

4857 Sayılı İş Kanunu Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği İş Güvenliği ve Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü İşyerlerinde İşin Durdurulmasına veya İşyerlerinin Kapatılmasına Dair Yönetmelik

Tarih

22.05.2003

16.06.2004

07.04.2004

23.12.2003

20.01.2004

09.12.2003

11.01.1974

05.03.2004

  İşveren/İşveren vekili  İSG konusunda her türlü önlemi almak     Araç ve gereçleri noksansız bulundurmak Denetlemek Bilgilendirme ve eğitim Kaza ve meslek hastalıklarını bildirim İşçi  Alınan her türlü önleme uymak

    İSG Kurulu  İşçinin İSG Kuruluna başvuru hakkı ve aynı gün kendisine yazılı bilgi verilmesi  İşçinin İSG Kurulu kararı doğrultusunda tehlikeli işten kaçınma hakkı Çocuk ve genç işçi tanımı İşyeri hekimleri ile ilgili düzenleme İş güvenliği ile ilgili mühendis ve teknik eleman istihdamı

    İşveren, işle ilgili her konuda işçilerin sağlık ve güvenliğini korumakla yükümlüdür.

İşverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda işyeri dışındaki uzman kişi veya kuruluşlardan hizmet alması bu konudaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluğu ilkesini etkilemez.

İşveren, işçilerin sağlığını ve güvenliğini korumak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil gerekli her türlü önlemi almak, organizasyonu yapmak, araç ve gereçleri sağlamak zorundadır

Türkiye’de özellikle son beş yıl içinde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda hatırı sayılacak miktarda atılımlar yapılmıştır. Bunun en büyük nedeni elbette Türkiye’nin Avrupa Birliğine girme isteği ve dolayısıyla iş güvenliği uygulamalarını Avrupa Birliği’nin istediği düzeye getirmektir. İnşaat sektörü için bu konu son yıllarda daha da önem kazanmıştır çünkü büyük Türk inşaat firmaları yabancı firmalarla ortak hem Türkiye’de hem de yurtdışında büyük çapta inşaat projelerine girmişlerdir. Ancak yabancı firmalar firmalarımızdan yapılan inşaatların bir takım kalite, çevre ve güvenlik kriterlerine uymalarını istemişlerdir ve bu isteklerin içinde olan iş güvenliği konusuna bir çok firmamız maalesef yakın geçmişe kadar önem vermedikleri için hazırlıksız yakalanmışlardır.

       İMO İstanbul Şube, İş Güvenliği Kurs Notları (Yard. Doç. Uğur MÜNGEN, İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalı) İnşaat Yönetimi Ders Notları (Yard. Doç.Begüm SERTYEŞİLIŞIK, YTÜ İnşaat Fakültesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalı) DEÜ Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi, Cilt: 8 Sayı: 1 s. 87-100 Ocak 2006 (Murat Kerim UYAN) ÇSGB-İŞGÜM (2005): http://isggm.calisma.gov.tr.

ŞGÜM (2005): http://isggm.calisma.gov.tr/isgum/.

ÇASGEM (2005): http://www.casgem.gov.tr.

İŞ-TEFTİŞ (2005): http://www.calisma.gov.tr

Bizi dinleme sabrı gösterdiğiniz için teşekkürler...