iþ güvenliði 2.hafta sunum
Download
Report
Transcript iþ güvenliði 2.hafta sunum
İş Güvenliğine Giriş, Önemi,
Genel Tanımlar
Maden Mühendisliği Bölümü
Prof. Dr. A. Hakan ONUR
Yrd. Doç. Dr. M. Kemal ÖZFIRAT
DERS İÇERİĞİ
1) İş güvenliğinin önemi, genel tanımlar, uluslar arası iş güvenliği yönetmelikleri
2) İş güvenliği değerlendirilmesi, Kaza sıklık oranı, Kaza ağırlık oranı gibi genel
değerlendirme yöntemlerinin tanımlanması
3) Meslek hastalıklarının tanımı, ilgili yönetmelikler, meslek hastalıkları ile ilgili alınması
gereken tedbirler
4) İş Müfettişliği, iş güvenliği ile ilgili Çalışma Bakanlığı sorumlulukları, Kanun ve
yönetmelikler.
5) Açık maden işletmelerinde alınması gereken iş güvenliği önlemleri
6) 1. Ara Sınav
7) Patlayıcı maddeler ile ilgili yönetmelikler, patlayıcı maddelerin üretilmesi, taşınması ve
depolanması konusunda ilgili hukuksal değerlendirmelerin yapılması
8) Yangın tipleri, yangın önleme yöntemleri, yangın ile ilgili yönetmelikler, A, B ve C sınıfı
yangınlar, önleme yöntemleri
9) Meslek hastalıkları
10) Yeraltı işletmelerinde iş güvenliği kuralları, yönetmelikler
Teknik nezaretcilik, sorumluluk ve yükümlülükler,
11) 2. Ara Sınav
12) Elektrik akımı ve tehlikeleri, elektrikten korunma yöntemleri, elektrik ile ilgili iş
güvenliği tedbirleri
13) Risk analizleri, risk değerlendirmesi
14) Risk Analizi ve değerlendirmesinin örneklerle açıklanması
DERS İLE İLGİLİ KAYNAK KİTAPLAR-DERGİLERİNTERNET SİTELERİ
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yıllık Kaza Raporları
- Külahçıoğlu, G. (1996). İş Güvenliği, DEÜ Müh. Fak. Basım Ünitesi,
No:49, İzmir.
- Accident Analysis & Prevention,
http://www.sciencedirect.com/science/journal/00014575.
-Bayır, M. & Ergül, M. (2006). İş Güvenliği, Alfa Aktüel Yayınları,
s:213, Bursa.
-Hale, A. &Baram, M. (1998). Safety Management The Challenge of
Change, Pergamon, Netherlands.
- Bahr, N.J. (1997). System Safety Engineering and Risk Assesment:
A Practical Approach, Taylor&Francis, USA.
Tüm kurumların İş kazaları raporlamaları ve istatistikleri (kurum
internet sayfalarında mevcut)
İnternette kurulan iş güvenliği forumları
İş Güvenliğine Giriş-Tanım
Günümüzde üretimin en önemli faktörü olan insan, teknolojik gelişmelere paralel
olarak, işyerlerinde çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemler önce insan
sağlığına, sonra işletmeye ait her türlü mala yönelik tehditler oluşturmaktadır.
sanayinin bugünkü, gibi gelişmemiş olduğu dönemlerde İş Güvenliği haliyle bir
problem olarak görülmemiştir. Faaliyet alanlarının artması, işlemlerin
karmaşıklaşması, bunların neticesinde tehlikelerin çoğalması, bazı kuralların
konulmasını, kanunların çıkarılmasını gerektirmiştir.
İşte bütün bunlardan dolayı konu ile ilgili bilimsel araştırmalar başlamış, tıbbın,
tekniğin, diğer bilim dallarının ortak bir çalışma alanı olarak, İş Güvenliği kavramı
ortaya çıkmıştır. Hipokrat’ın kurşun zehirlenmesini tespiti ile başlayan alana ait
çalışmalar, günümüzde pek çok çalışmanın yanında, sadece meslek hastalıkları ile
ilgilenen hastanelerin kurulmasını gerekli hale getirmiştir. İş yerlerinde işin yapımı
sırasında, sağlığa, işe ve işyerine, zarar verebilecek olan, çeşitli sebeplerden
kaynaklanan, olumsuz şartlardan korunmak amacı ile yapılan planlı çalışmaların
hepsine “İş Güvenliği” denir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
İlk insanla başlayan üretim süreci boyunca üretim teknik ve
biçimleri de değişmiştir. Taşın ve toprağın işlenmesi, madencilik
tekniklerinin geliştirilmesi, ateşin bulunması, giderek buhar
gücünden yararlanma olanakları, iş aletlerinin ve üretim araçlarının
gelişiminde önemli etkileri olmuştur.
Çalışma yaşamındaki gelişmelerin getirdiği sorunların çözümü için
yapılan çalışmalar işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gelişiminde de
temel unsurlar olmuştur. Bu nedenle yapılan işle sağlık arasında
ilişki kurmanın tarihçesi oldukça eski çağlara dayanmaktadır.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
Geçmişi anlamak kuşkusuz, hazır zamanı ve geleceği inceleyen
sağlık ve güvenlik çalışmalarına yardımcı olur. Zira, sağlık ve
güvenlikteki modern gelişmeler ne tek basınadır, ne de bağımsızdır.
Bilakis, devamlılığın bir parçasıdır. Bu devamlılık, en az Eski
Mısırlılar (M.Ö. 1500) kadar uzaklardan başlar.
Halen ayakta bulunan piramitlerden akılda kalan, inşaatı için yeterli
iş gücünün sağlanması için, tıbbi servisler kurulmasıydı. Hatta,
(Toplam 283 maddeden oluşan) M.Ö. 2000'lerde Babil
İmparatorluğunun kurucusu Hamnuırabi (M.Ö. 1819-1950)
tarafından hazırlanan Hammurabi Kanunlarında İş Sağlığı ve
Güvenliği hususunda hükümler bulunmaktadır.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ
GELİŞİMİ
Şekil : Taş
sütunlara yazılı
Hammurabi
Kanunları Yazıtı
"Eğer bir müteahhidin sağlam yapmadığı bir binanın çökmesi sonucunda bina sahibi hayatını
kaybederse, müteahhit ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin oğlu hayatını kaybetmişse,
müteahhidin oğlu ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin kölesi hayatını kaybetmişse,
müteahhit aynı değerde bir köleyi bina sahibine verir. Eğer müteahhidin sağlam yaptığı bir
binanın çökmesi sonucunda bina sahibinin malları hasar görmüşse, müteahhit binayı yeniden
yapacağı gibi, bina sahibinin tüm zarar ve ziyanını da karşılayacaktır. Bir binanın inşaat
kurallarına uyulmadan yapılan bir duvarı yıkılırsa, müteahhit tüm masrafları kendisine ait olmak
üzere o duvarı sağlamlaştırmak zorundadır”.
Tarihsel Gelişim
Hipokrat -M.Ö. 460-370
Kurşun zehirlenmesi,
Platon (Eflatun) -M.Ö. 428-348
Zanaatkarların çalışma koşullarından
kaynaklanan sorunları,
Aristo –M.Ö. 384-322
Gladyatör diyeti,
Galen –M.S. 2. yüzyıl
Hastalıklarda çevre faktörü (MiasmaTeorisi)
öne çıkan çalışmalardır
TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği
Bu dönemde işçilere çeşitli kaynaklardan değişik yollarla sosyal yardımlar yapılmış, ancak yardımlar yasal
zorunluluktan değil vakıf ve esnaf kuruluşları aracılığıyla yapılan yardımlar olduğundan süreklilik
kazanamamıştır. Tanzimat'tan sonra bazı girişimler sonucu işçi yararına düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar
özellikle Ereğli Kömür İşletmeleri'nin Deniz Bakanlığı'na geçmesi ile kömür ocaklarında çalışan işçilerin
çalışma koşullarını düzenleyen yasalar olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile
ilgili mücadele 1820'lerde kurulan ilk işletmelerde çalışan işçilerin yaşama ve çalışma koşullarının
düzeltilmesi amacıyla başlamış, ancak, 1850 yılında çıkarılan Polis Nizamnamesi ile bu tür etkinlikler
engellenmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ilk çalışmaların başladığı 1850 yıllarında Osmanlı
İmparatorluğu'nda, askeri amaçlı üretimlerin yanı sıra, daha çok el tezgahlan olarak gelişmeye başlayan
sanayileşme, daha sonraları kömür ocakları ve madenler, demir yolu yapımı, tütün işletmelerinin katılımı
ile sürmüştür.
Bu dönemde çalışma koşullan oldukça ağır olup, çalışma süresi günde 16 saate kadar akmaktadır. Ayrıca,
ağır işlerde kadın ve çocukların çalıştırılması da yaygınlaşmıştır. Bu yıllarda işçiler tezgah başında uyuyup
tezgah başında yemek yemek zorunda kalmışlardır. Ereğli Havzası'ndaki kömür ocaklarında çalışan işçiler
kısa sürede meslek hastalıklarına yakalanmışlar ve giderek artan iş kazalarında yaşamlarını yitirmişlerdir.
Fransızlar tarafından işletilen kömür ocaklarında 16 saat çalışan çevre köylerden gelen işçiler, penceresız
ve sağlıksız barakalarda yatmışlardır. Beslenmeleri de son derece yetersiz olan işçiler, kömür ocaklarındaki
sağlıksa koşullar nedeniyle kısa sürede kömür tozlanrıın yol açtığı pnomokonyoz hastalığına
yakalanmışlardır.
TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği
Kömür ocaklarındaki çalışma koşullarının ağırlığı ve çok sayıda
işçinin akciğer hastalıklarına yakalanması üretimde düşmelere neden
olmuştur. Üretimi artırmak amacıyla 1865 yılında Madeni Hümayun
Nazın Dilaver Paşa tarafından bir tüzük hazırlanmıştır. Ancak padişah
tarafından onaylanmadığı için bir tüzük niteliği kazanamamış olan
Dilaver Paşa Nizamnamesi, çalışma koşullarına ilişkin olarak getirdiği
düzenlemeler yanında, madende bir hekim bulundurulmasını da hükme
bağlamıştır. Kömür madenlerinde çok sık görülen iş kazalarına ilişkin
olarak ise bir hüküm getirilmemiştir. 100 maddeden oluşan Dilaver
Paşa Nizamnamesi daha çok üretimin artırılmasına yönelik olmasına
karşın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ilk yasal belge olması
açısından önemlidir.
TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği
Tanzimat'tan sonraki ikinci önemli belge olan Maadin Nizamnamesi,
genellikle is güvenliğini ilgilendiren önemli hükümler getirmiştir. Bu
tüzüğün getirdiği yenilikler ve önemli hükümler şunlardır:
İşveren iş kazasının oluşmasını önlemek için gerekli önlemleri alarak iş
güvenliğini sağlamak zorundadır.
maruz kalanlara veya ailesine mahkeme tarafından
hükmedilecek tazminat işveren tarafından ödenecektir. Kaza, işverenin
kötü yönetim ve denetimi veya gereken önlemlerin yasalara uygun olarak
yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelmiş ise, işveren ayrıca
15-20 altın tutarında daha fazla tazminat ödeyecektir.
Kazaya
Havzada her işveren, diplomalı bir hekim çalıştırmak ve eczane
bulundurmak zorundadır.
İŞ GÜVENLİĞİNDE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ, DÜZENLEMELER
ILO’nunkuruluşu, 1919
Dünya Sağlık Örgütü, 1948
Diğer uluslararası kuruluşlar
InternationalLabour Organization ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
Herhangi bir ülkenin, emeğin insani koşullarını benimsememesi, kendi
ülkelerindeki durumu iyileştirme isteğinde olan diğer ülkeler için bir engel teşkil
eder. (ILO Anayasası)
Amaç: Sosyal adalet ve uluslararası insan ve çalışma haklarının
iyileştirilmesidir.
İnsan haklarına saygı
Yeterli yaşam şartları
İnsanca çalışma koşulları
İstihdam olanakları,
Ekonomik güvence
İŞ GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ VE AMAÇLARI
İş güvenliği kavramında, çalışanların can güvenliği,(yani sağlık)makine araç ve gerecin,
işyerinin, çevrenin, üretilen malın güvenliği yer almaktadır. Bu kapsamdan, iş
dünyasında çalışan çok sayıda insan, büyük miktarlar tutan malzeme, makine, araç
ve gereçler,(yani para) çevre, ekoloji, iş dünyası ile ilgisi olmayan milyonlarca
insanın hayatı ve mutluluğu anlaşıldığına göre iş güvenliğinin önemi kendiliğinden
ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle denilebilir ki, bir iş yerinde değil, bir ülkede İş Güvenliği varsa orada sağlık
ve mutluluk vardır. İş güvenliği yoksa, can kaybı, sakatlık, hastalık, para ve zaman
kaybı vardır. O halde sözün burasında o sloganı hatırlamada fayda vardır. ”önce iş
güvenliği.”
İş Güvenliğinin tanımı ve öneminden anlaşıldığı gibi amaçları şunlardır:
Çalışanları korumak,
Üretimin güvenliğini korumak,
İşletmenin güvenliğini sağlamak,
Ekolojik çevreye zarar vermemek.
İş Güvenliğinin Önemi ve Amaçları
İş güvenliği konusunun ilk sahipleri kuşkusuz Devlet, İşverenler ve Sendikalardır.
Arzu edilen sonuçlara ulaşılabilmesi için bu üçlünün kendilerine düşen ödevleri en
iyi şekilde yerine getirmesi, ayrıca kendi aralarında olumlu bir işbirliğinin tüm
koşullarını yaratmaları gerekir. Öte yandan, üniversitelerin, araştırma
kurumlarının, kitle haberleşme araçlarının, meslek kuruluşlarının ve bu konuda
kurulacak gönüllü derneklerin iş güvenliği faaliyetlerine etkili bir biçimde
katılması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacına olumlu katkılar
getirebilecektir.
ILO (uluslararası çalışma örgütü)’nün kayıtlarına göre; dünyada, yılda, 110
milyon iş kazası olmakta ve 180.000 işçi hayatını kaybetmektedir. Ayrıca, ILO
tarafından yapılan bilimsel çalışmalar, ölümcül iş kazalarının sayısının az olduğu,
yani iş güvenliği için daha çok yatırım yapan ülkelerin rekabet gününün daha
yüksek olduğunu göstermiştir.
İş Güvenliği Temel Tanımları
İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG): İş kazası ve meslek hastalıklarının neden oldukları
kayıpları en aza indirmek amacıyla, sistemli ve bilimsel araştırmalara dayalı
güvenlik önlemlerinin saptanması ve uygulamasına yönelik çalışmalardır.
Üç temel amacı vardır;
Çalışanları Korumak,
Üretim Güvenliğini Sağlamak,
İşletme Güvenliğini Sağlamak.
İş Kazası: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından iş kazası
“planlanmamış ve beklenmeyen bir olay sonucunda sakatlanmaya ve zarara neden
olan durumdur” şeklinde tanımlanmıştır.
Dünya sağlık örgütü (WHO) ise iş kazasını; “önceden planlanmamış, çoğu
zaman kişisel yaralanmalara, makine araç ve gereçlerin zarara uğramasına,
üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay” olarak tanımlamıştır.
Ülkemizde ise 506 SSK Kanunu’nun 11-a ve b maddeleri iş kazasını şöyle
tanımlamaktadır;
İş Kazası, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen
veya sonradan, bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır.
Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla
Sigortalının, işveren tarafından görevli olarak başka bir yere gönderilmesi yüzünden
asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda
Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
Sigortalının işveren tarafından sağlanan bir araçla işin yapıldığı yere toplu olarak
götürülüp getirilmeleri sırasında
İş Güvenliği Temel Tanımları
Meslek Hastalığı: Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm
şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli, hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.
Sosyal Sigortalar Kanunun Sağlık İşleri Tüzüğü’ne göre meslek hastalıkları beş ana grupta toplanmıştır.
Bunlar;
1-Kimyasal nedenlerden olan meslek hastalıkları,
2-Mesleki cilt hastalıkları,
3-Mesleki solunum sistemi hastalıkları,
4-Mesleki bulaşıcı hastalıklar,
5-Fiziksel etkenlerle olan meslek hastalıkları
Tehlike: Mal, can ve çevre için potansiyel bir tehlike oluşturan malzeme, durum veya aktivitenin karakteristiği.
Olay: Bir kazaya yol açan veya bir kazaya neden olabilecek potansiyeli olan durum. OHSAS 18002’ye göre
hiçbir sağlık bozulması sakatlanma, hasar veya başka kaybın olmadığı bir olay ayrıca “yakın-ıskalama” olarak
da adlandırılır. “Olay” terimi “yakın-ıskalama” yı da kapsar.
Risk: İdrak edilmekte olan spesifik bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ve tehlikenin sonuçlarını kapsayan
kavram.
Risk Değerlendirme: Tehlike potansiyeli bulunan maddelerle ilgili her türlü bilimsel bilgi ve malumatın
düzenlenmesi ve analiz edilmesine yönelik sistematik bir yaklaşımdır. Daha basit ifadesiyle; problemin
modellenmesi, tehlike değerlendirmesi, tehlikeli maddeye maruz kalma etkilerinin analizi ve risk tanımlaması
gibi ana kavramlardan oluşan risk analizidir.
İş Güvenliği Temel Tanımları
Katlanılabilir Risk: Organizasyonun yasal yükümlülükleri ve İSG politikası
çerçevesinde tahammül edilebilir düzeye indirilmiş risk.
Risk Yönetimi: İnsan hayatı ve çevre güvenliği ile ilgili risklerin değerlendirilmesi ve
kontrol edilmesine yönelik olarak, politikalar, tecrübeler ve kaynakların sistematik
olarak uygulanmasıdır.
Performans: organizasyonun İSG yönetim sisteminin; İSG politika ve amaçlarına
dayanan İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin kontrolü ile ilgili ölçülebilir sonuçları.
İSG Yönetim Sistemi: Kuruluşun faaliyet alanı ile ilgili olarak İSG risklerinin
yönetimini kolaylaştıran tüm yönetim sisteminin parçası. Bu organizasyon yapısını,
planlama faaliyetlerinin sorumlulukları, uygulamaları, prosedürleri, prosesleri ve
kuruluşun İSG politikasının geliştirilmesi, uygulanması, başarılması ve muhafaza
edilmesi için kaynakları içine alır.
İş Güvenliğinde Sorumluluk
İş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmak, işçi, iş veren ve devletin işbirliği ile mümkündür.
İşçi: Kendi sağlığı söz konusu olduğundan mesleğine ait bilgi ve beceriler yönünden kendini yetiştirmesi,
iş güvenliği kurallarına uyması işçinin hem sağlığını koruyacak hem de mali sorumluluk altına girmesini
önleyecektir. Yapılan araştırmalar iş kazalarının % 80-90 oranının çalışanların hatasından ve kurallara
uymamalarından kaynaklandığını göstermektedir. Sendikaların işçi kuruluşu olmaları neden ile konu ile
ilgili hassasiyeti göstermeleri gerekir.
İşveren: İş yeri sahipleri, iş görenlerin yapılan işin özelliklerine uyan şartları oluşturmak, işçilerin kendi
başlarına alamayacakları eğitimleri kendilerine gördürmek, işçiye ve çevreye karşı kanunların kendilerine
yüklediği yükümlülükleri yerine getirmek durumundadırlar. İş kazalarının % 10 – 20 si yönetim
hatalarından meydana gelmektedir.
Devlet: Devlet iş ve çalışma dünyasında kanunlara dayanan gücü ile yaptırımcı özelliğe sahiptir.
Anayasamızın ilgili hükümleri ve buna dayanarak çıkarılmış olan yasa ve yönetmeliklere ilgili olan
herkes uymak mecburiyetindedir. Devletin yasal yükümlülükleri uygulatması yanında, Çalışma
bakanlığı, çalışma hayatını düzenleyici, rehberlik edici ve eğitici çalışmaları da yerine getirir. İş ve
çalışma hayatında gerek iş barışı gerekse iş güvenliği açısından ilgili kuruluşların elbirliği içinde
çalışmaları, olumlu sonuçlar verir.
İş Kazaları
İş kazaları: Belli bir zarar ve arızaya sebep olan, umulmayan, beklenmeyen ve planlanmamış
olaylardır. Kazalar günlük hayatın çeşitli yerlerinde görülebilirler, iş kazaları, spor kazaları, ev
kazaları, trafik kazaları sıkça görülüp duyulanlardır Hepsindeki ortak özellik, beklenilmemeleri,
umulmamaları ve planlanmamış olmalarıdır. Ülkemizde iş kazaları ve Meslek Hastalıklarından
dolayı her yıl; 1500 kişi ölmekte, 4000 kişi sakat kalmakta 2 Milyon saat iş kaybı olmaktadır. Bu
istatistik bilgilere ayrıca , kayıp malzeme ve ekonomik değerler eklenmelidir
Kazaların Oluş Sebepleri
İş kazasının meydana gelmesi için, tehlikeli durumla, tehlikeli davranışın aynı anda bir
arada bulunmaları gerektiğine göre bu;
İş Kazası = Tehlikeli Durum × Tehlikeli Davranış
şeklinde matematiksel bir formül ile yazılabilir.
İş kazalarının meydana gelmesine, teknik, sosyal, psikolojik, fizyolojik, etkenler neden
olabilir. Çalışan kişinin kendisi, çalıştığı işyeri, iş yeri arkadaşları, çevresi, kullandığı
makine ve malzemeler, araç gereçlerin her biri iş kazasının nedenidir. Bu sayılanların
hepsi birbiri ile etkileşim içinde olan faktörlerdir.
Bu faktörleri aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür.
Kazaların Oluş Sebepleri
1- Malzeme
a- Malzemenin kimyasal ve fiziksel özelliklerinden kaynaklanan faktörler,
b- Kullanılan maddelere göre uygun üretim sisteminin seçilmemiş olması,
2- Makine ve teçhizat
a- Malzeme yorgunluğu,
b- Koruyucu tedbirlerin alınmaması
c- Makinelerin yanlış seçilmesi veya yanlış kullanılması,
3- Çevre
a- Sıcaklık,nem,aydınlatma,gürültü gibi fiziki faktörler,
b- Mekanik etkiler,
c- Sağlık şartları,
4- İnsan
a- Eğitim ve bilgi eksikliği
b- Dalgınlık, dikkatsizlik,
c- İlgisizlik,düzensizlik,
d- Bedenin iş uyumsuzluğu,
e- Meleke(beceri) noksanlığı,
f- Aile düzeni,
g- Beslenme yetersizliği
Kaza oluş teoremleri
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Tek Faktör Teorisi
Enerji Teorisi
İnsan Faktörleri Kuramı
Kaza/Olay Kuramı
Sistem Kuramı
Kombinasyon Kuramı
Epidemiyoloji Kuramı
Çok Etken Teorisi
Domino Etkisi
İş Güvenliğinde İstatistikler
Rank
60
50
Rekabetçilik gücü sıralaması
(World Economic Forum)
40
30
20
10
Russia
Mexico
Indonesia
China
Thailand
Malaysia
Portugal
Brazil
Chile
Korea R.
Hungary
South Africa
Spain
Ireland
Norway
Japan
Belgium
France
Canada
Australia
UK
Sweden
Switzerland
Germany
Netherlands
USA
Finland
0
Ölümlü iş kazası sayısı / 100.000 çalışan
Şekil: Ülkelerin rekabet gücü ile ölümlü iş kazası sayıları arasındaki ilişki
Kaza Tekrarlama Oranı
Bir milyon efektif iş saatine düşen iş göremezlikle sonuçlanan
kaza adedi olarak tanımlanır. Efektif iş saati yeraltında fiilen
çalışılan toplam iş saatini belirtmektedir.
Kaza tekrarlama oranının, yaralılar için 10’dan küçük olması ve
zamana göre azalma göstermesi istenirken, ölümlü kazalar için
sıfır olması en azından sıfıra çok yakın olması istenir. Kaza
tekrarlama oranını tanımlayan formül aşağıdaki gibidir.
Kaza Tekrarlama Oranı =
Kaza Adedi
x 1.000.000
Efektif İş Saati
OAL Çayırhan İşletmesinde ise; TKİ'ye bağlı iken sadece
manuel sistemin
çalıştığı
1980-1986 yılları arasında
ortalama yılda 251 kaza olurken, ortalama yevmiye 609.103
adet olarak gerçekleşmiş ve yıllık üretim 327.395 ton olarak
gerçekleşmiştir. Bu veriler ışığı altında kaza tekrarlama oranı
ortalama 51,51 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıllar arasında
oluşan kazaların altısı ölümle sonuçlanmış ölümlü kazalar
için kaza tekrarlama oranı 1,23 olarak gerçekleşmiştir. Bu
yıllar arasında oluşan kazalar sonucu işten alı konulan gün
sayısı ortalama 33.265 gün olmuştur.
Kaza Ağırlık Oranı
Kaza ağırlık oranı bin efektif iş saatine düşen iş kazalarıyla
kaybedilen iş günü sayısı olarak tanımlanır ve aşağıdaki formülle
hesaplanır. Kaza ağırlık oranının 0,5 ile 1 arasında olması idealdir. Bu
değer ağır sanayide 2’ ye kadar yükselebilir (ÖZBAY, 1991). Oluşan
kazalarda, oluşan kazanın ciddiyet boyutu bu oranı fazla bir şekilde etkiler.
Bu yüzden kaza ağırlık oranında şans faktörü fazladır. Oluşan bir kaza
sonucu bir uzuvun tedavi edilir şekilde yaralanmasıyla o uzuvun
kaybedilmesinin orana etkimesi çok farklıdır.
1992-2000 yılları arasında manuel sistemdeki kaza ağırlık oranlarına
bakıldığında en yüksek değerin 1992 yılında 1,62 ile gerçekleştiği
görülmektedir. Sonraki yıllarda azalma eğilimi göstermiş 1993 yılında
1,03 değerini almış fakat 1’ in altına indirilememiştir.
Kaza Ağırlık Oranı =
İş Kazaları ile Kaybedilenİş Günü Sayısı
x 1.000
Efektif İş Saati
TKİ ELİ EYNEZ BÖLGESİ YERALTI LİNYİT OCAĞINDA 1992-2000 YILLARI
ARASINDA MANUEL VE MEKANİZE SİSTEMDE OLUŞAN İŞ KAZALARININ
İSTATİSTİKSEL ANALİZİ
Yıl
Üretim
Şekli
Satılan
Üretim
(Ton)
Yıllık
İşçi
Sayısı
Fiili
Yevmiye
Adedi
Yaralı
Kayıp
İş
Günü
Kaza Adedi
Ölümlü
Kaza Sıklık Oranı
Ölümlü
Yaralı
Kaza
Ağırlık
Oranı
Ort.
Kaza
Süresi
1992
Man
135554
6264
137117
-
324
1668
0.00
315,06
1,62
5,15
1993
Man
135043
6168
124832
-
206
964
0.00
220,03
1,03
4,68
1994
Man
150389
6790
140764
-
252
1247
0.00
238,70
1,18
4,95
1995
Man
310418
9662
190234
-
319
1724
0.00
223,58
1,21
5,40
1996
Man
224375
9013
173077
-
268
1734
0.00
206,46
1,34
6,47
1997
Man
110688
6110
113587
-
152
1096
0.00
178,42
1,29
7,21
Mek
139876
1957
46809
-
91
431
0.00
259,21
1,23
4,74
Man
76697
4145
78879
-
95
1047
0.00
160,58
1,77
11,02
Mek
147368
4648
92989
-
210
2540
0.00
301,11
3,64
12,10
Man
50504
3575
69207
1
94
8702
1.93
181,01
16,77
91,60
Mek
108935
4231
81595
-
84
912
0.00
137,26
1,49
10,86
Man
107132
3501
70668
-
72
441
0.00
137,73
0,83
6,13
Mek
201244
3960
80151
-
74
930
0.00
123,10
1,21
12,57
1998
1999
2000
350000
300
300000
250
250000
200
200000
150
150000
100
100000
50
50000
Manuel
Sistemde Yıllık
Üretim
Miktarları (ton)
350
0
0
1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001
Yıllar
Manuel Üretim
1992-2000 Yılları Arasında Mekanize Sistemde Oluşan Kaza
Tekrarlama Oranlarının Dağılımı ve Üretim Miktarları Arasındaki
İlişki
350
250000
300
200000
250
200
150000
150
100000
100
50000
50
0
1997
1998
Yıllar
Kaza Tekrarlama Oranı
1999
0
2000
Mekanize Üretim
Mekanize
Sistemde Üretim
Miktarları(ton)
Kaza Tekrarlama Oranı
Kaza
Tekrarlama
Oranları
Kaza
Tekrarlama
Oranları
1992-2000 Yılları Arasında Manuel Sistemde Kaza
Tekrarlama Oranları ve Üretim Miktarları
Kaza Ağırlık Oranı
20
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001
manuel
mekanize
Yıllar
1992-2000 Yılları Arasında Manuel ve Mekanize Sistemde Ortalama
Kaza Sürelerinin Dağılımı
100
Ortalama Kaza
Süreleri(gün)
Kaza ağırlık Oranları
1992-2000 Yılları Arasında Manuel ve Mekanize Sistemde Kaza
Ağırlık Oranlarının Dağılımı
80
60
manuel
40
mekanize
20
0
1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001
Yıllar
KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ
KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ
KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ
MADENCİLİK SEKTÖRÜ VE KAZALAR
Madencilik sektörü, doğası gereği içerdiği riskler
nedeniyle özellik arz eden, bilgi, deneyim, uzmanlık ve
sürekli denetim gerektiren en ağır ve tehlikeli sektörlerin
başında gelmektedir. 2005 yılı istatistiklerine göre
ülkemizde kömür madenciliği yapan 462 işletme,
kömürden gayri madencilik yapan 492 işletme ve 2599
taş, kil ve kum ocağı mevcuttur. Bu işletmeler, toplam
83197 kişi istihdam etmektedir. Emek yoğun çalışılan
madencilik sektöründe iş kazası ve meslek
hastalıklarıyla karşılaşma olasılığı diğer iş kollarına
oranla daha yüksektir.
MADENCİLİK SEKTÖRÜ VE KAZALAR
1995–2005 yılları arasındaki SSK verilerine göre;
–İş kazalarının % 8,72’si,
–Meslek hastalığı vakalarının % 51,12’si,
–Sürekli iş göremezlik vakalarının % 28,41′i,
–Ölüm vakalarının ise%10,18′i
madencilik sektöründe meydana gelmiştir.
SGK 2010 YILI İSTATİSTİKLERİ YAYINLANDI
SGK İş kazaları ve meslek hastalıkları yıllık istatistiklerini bir yıl sonra
yayımlama geleneğini sürdürdü ve 2011 yılı sonunda 2010 yılı
istatistiklerini yayımladı.
İstatistiğe göre, 2010 yılında meydana gelen 62.903 iş kazası sonucu
1.434,
Tespit edilen 533 meslek hastalığı sonucu 10 olmak üzere 1.444 işçi
hayatını kaybetti.
İş kazaları sonucu 1.976,
Meslek hastalıkları sonucu 109 kişi olmak üzere
2.085
kişi
sürekli
iş
göremez
hale
geldi.
2009 yılında 64.316 iş kazası meydana gelmiş ve 1.171 kişi hayatını
kaybetmiş, 1.668 kişi sürekli iş göremez hale gelmişti.
Tespit edilen 429 meslek hastalığı sonucu 217 kişi sürekli iş göremez
hale gelmişti.
EN FAZLA KAZA, KÖMÜR MADENCİLİĞİNDE, EN
FAZLA ÖLÜM İNŞAAT SEKTÖRÜNDE
İş kazası sonucu ölümde inşaat sektörü önde gelme
geleneğini sürdürdü, iş kazaları sonucu meydana gelen
1.434 ölümün 475’i (her 3 ölümden biri) inşaat
sektöründe.
İş kazası sayısında kömür ve linyit madenciliği sektörü
önde gelme geleneğini sürdürmekte, 2009 yılında
olduğu gibi 2010 yılında da ülkemizde meydana gelen
her 8 iş kazasından biri bu sektörde.
EN FAZLA KAZA VE ÖLÜM İSTANBUL’DA
MEYDANA GELDİ
2010 yılında en fazla iş kazası İstanbul’da meydana geldi,
62.903 iş kazasının, 7.991’i (Yaklaşık, her 8 kazadan biri)
İstanbul’da meydana geldi, bu kazalarda 308 işçi hayatını
kaybetti.
Meydana gelen kaza sayısında İstanbul’u İzmir izledi, 2010
yılında İzmir’de 7.942 (Yaklaşık, her 8 kazadan biri) iş kazası
meydana geldi ve bu kazalarda, 78 kişi hayatını kaybetti.
İzmir’i takip eden Bursa’da meydana gelen 7.580 (Yaklaşık,
her 8 kazadan biri) iş kazasında 42 kişi hayatını kaybetti.
İş kazası sayısında İzmir’i 5.604 kaza ile Manisa izledi.
Ankara’da meydana gelen iş kazası sayısı 2.715 olurken,
125 ölümle, iş kazası sonucu ölüm sayısında Ankara 2.
Sırayı aldı.
2010 YILI KAZA İSTATİSTİK BİLGİLERİ
BAYBURT, KIRIKKALE, KİLİS’TE ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI YOK
81 ilin 78’inde ölümlü iş kazası meydana gelirken, SGK istatistiğine göre,2010 yılında, Bayburt,
Kırıkkale ve Kilis’te hiç ölümlü iş kazası meydana gelmedi.
İŞ KAZALARININ %58’İ 50’nin ALTINDA İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞYERLERİNDE MEYDANA GELDİ
2010 yılında meydana gelen iş kazalarından 35.430’u iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi
çalıştırma zorunluluğu bulunmayan 50’nin altında işçi çalıştıran işyerlerinde meydana geldi.
EN FAZLA İŞ KAZASININ İŞBAŞI YAPILAN İLK SAATTE MEYDANA GELMESİNE
İLİŞKİN İSATAİSTİKSEL GELENEK BOZULDU
SGK’nın tüm yıllık istatistiklerinde iş kazalarının işbaşının yapıldığı ilk saatte meydana geldiği
görülmekte idi, 2010 yılı istatistiklerine göre ise, iş kazaları en çok işbaşı yapıldıktan sonra 2. Saate
meydana gelmekte, bunu sırasıyla 3. Saat ve 8. Saat izlemekte.
İŞ KAZALARI EN ÇOK 15.00- 16.00 SAATLERİ ARASINDA MEYDANA GELİYOR
2010 yılında meydana gelen iş kazalarının, 5.832’si 15.00-16.00 saatler arasında meydana
gelirken, bunu sırasıyla, 5.552 kaza ile, 11.00-12.00 arasında meydana gelen kazalar, 5.431 kaza
ile 10.00-11.00 arasında meydana gelen kazalar izlemekte.
İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI SONUCU İŞ GÜNÜ KAYBI HAD SAHFADA
2010 yılında meydana gelen iş kazaları sonucunda, 1.455.555 gün, meslek hastalıklarında, 10.591
gün olmak üzere toplam 1.466.146 gün iş günü kaybı oldu. Ayrıca, işçiler iş kazası ve meslek
hastalığı nedeniyle toplam olarak 49.878 günü hastanede geçirdi.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölümlerde, meydana gelen iş günü kaybı, 7.500, sürekli iş
göremezlikte kayıp iş günü 75 olarak alınmaktadır. 1.454 ölüm ve 2.085 sürekli iş göremezlik
hesaba katıldığında toplam kayıp iş günü 12.000.000 günü bulmaktadır. (2010 yılında grevler
nedeniyle kaybedilen iş günü sayısı 37.762 dir.)
İŞ KAZASI SONUCU ÖLÜM % 24 ARTTI
Açıklanan rakamlar göstermekte ki; 2009 ve 2010 yılında sigortalı çalışan
sayısındaki değişimi göz önünde bulundurmaksızın, sayı olarak iş kazası
%2.20 oranında azalmış, iş kazası sonucu ölüm %24 oranında artmış. Tespit
edilen meslek hastalığı sayısı %24, meslek hastalıkları sonucu ölüm sonsuz!
artmış
(2009
yılında
meslek
hastalığı
sonucu
ölüm
yoktu)
2009 yılında 1.000.000 saatte meydana gelen iş kazası sayısı (iş kazası sıklık
hızı) 2.76, her 100 kişide iş kazası geçiren sayısı (iş kazası sıklık hızı) 0.62
iken 2010 yılında 1.000.000 saatte meydana gelen iş kazası sayısı (iş kazası
sıklık hızı) 2,46, her 100 kişide iş kazası geçiren sayısı (iş kazası sıklık hızı)
0.55 olmuştur. 2009 yılında 0,51 olan iş kazası ağırlık hızı, 2010 yılında 0,56
olarak gerçekleşmiştir.
İş Güvenliği İle İlgili Mevzuatın Özeti
T.C. Anayasasının, 50.55.56. maddeleri,
Hafta tatili Kanunu,-Borçlar kanunu:İş sahiplerinin tehlikelere karşı gereken tedbirleri alacağını,
Belediyeler Kanunu:İşyerlerinde sağlık kurallarına uyulacağını,
1475 sayılı İş Kanunu:5. bölümü işçi sağlığı ve iş güvenliğine ait hükümleri. 73. maddesi işverenin
işyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili her türlü tedbiri alacağını,anlatır.Bu kanuna dayalı olarak çıkarılan bazı
tüzükler de vardır.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu,
506 sayılı SSK Kanunu:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı:1946 yılından beri iş ve çalışma hayatını
3308 Sayılı Çıraklık Mesleki Eğitim Kanunu geliştirmek, çalışma barışını korumak amacıyla faaliyetlerini
yürütmektedir
4857 sayılı iş kanunu
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu