doğukaradeniz bölgesi hes projeleri ve sorunları

Download Report

Transcript doğukaradeniz bölgesi hes projeleri ve sorunları

HES PROJELERİ
SORUNLARI ve ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
Ekim, 2010
HES PROJELERİNE İHTİYACIMIZ
VAR MI?
Günümüzde fosil kaynaklı birincil enerji kaynaklarının tükenir
olması ve çevreye yapmış oldukları olumsuz etkileri nedeniyle,
yenilenebilir ve çevre kirliliği yaratmayan su kaynaklarımızdaki
hidroelektrik potansiyelden yararlanmak kaçınılmaz hale gelmiştir.
Ülkemizin iklim ve bitki örtüsü özelliklerinin sonuçları olan kuraklık
ve taşkınlarla ilgili olarak su yapılarının
planlanması,
projelendirilmesi ve işletilmesine yönelik temel bilgileri
oluşturabilmek için yapılan hidrolojik çalışmaların büyük önemi
vardır. Ülkemizin büyümesi ve gelişmesine bağlı olarak artan
enerji ihtiyacının bir kısmını karşılayabilmek için akarsularımızın
hidroelektrik
potansiyelinin
tamamının
değerlendirilmesi
kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir.
Sulama, enerji ve diğer kullanım amaçları için sürekli talebi artan
suyun kıymeti gün geçtikçe artmaktadır. Dünyanın sürekli artan
nüfusu, suya olan ihtiyacın gittikçe artıyor olması, ve iklim
değişikliği gibi nedenler ile dünya üzerindeki su dağılımının
değişmesi ülkeleri su kaynaklarını çok iyi planlamaya mecbur
kılmaktadır
HES PROJELERİNE İHTİYACIMIZ
VAR MI?
Elektrik üretiminde çokça kullanılan konvansiyonel kaynakların çevrede,
atmosferde ve dünyada sebep olduğu etkileri azaltabilmek ve yaşam dengesini
koruyabilmek için,
Ülkemizdeki hidroelektrik potansiyeli kullanmak ve yerli kaynakları geliştirmek
için,
Dışa bağımlılığı azaltıp, kaynak çeşitlendirmesine giderek arz güvenliğini
arttırmak için,
Uluslar arası anlaşmalar ve protokollere uyum sağlamak için (Kyoto Protokolü)
Üretim tesislerin kurulum ve işletmesine bağlı olarak doğrudan ve dolaylı olarak
istihdamı arttırmak, diğer sektörlerin uygulanamadığı coğrafi bölgelerde bu
potansiyeli kullanarak sosyo ekonomik uyumu sağlamak, yeni iş alanları
yaratmak için
Ulaşım imkanları zor bölgelerin ve kırsal alanların elektrifikasyonunu sağlamak,
iletim ve dağıtım şebeke yatırımlarına ve hat genişlemelerine olan ihtiyacı
azaltarak sermaye tasarrufu yapmak için …
• Hidrolik, ülkemizin coğrafi yapısı ve su potansiyeli ile
önemli bir kaynaktır.
• Ancak bu yöndeki projelerin titizlikle planlanıp, doğa
dostu bir yaklaşımla hayata geçirilmesi de
vazgeçilmeyecek bir ilkedir olmalıdır.
• Hidroelektrik santrallerinin yenilenebilir enerji
kaynaklarından olduğu unutulmamalıdır.
• Arz sıkıntısı yaşanabilecek ülkemizde toplam faydayı
hedefleyerek mevcut potansiyelimizi de en iyi şekilde
kullanmak da bir zorunluluktur.
TÜRKİYENİN TOPLAM KURULU GÜCÜ:46.661,9 MW
KAYNAK TÜRÜ
TERMİK
KURULU GÜÇ(MW)
TOPLAM K. GÜCE
KATKISI(%)
31.099,10
65,2
94,2
0,2
HİDROLİK
15.266,10
32
RÜZGAR
1.202,60
2,5
JEOTERMAL
 EKİM, 2010 Verileri esas alınmıştır
HES KURULU GÜCÜ

Kuruluşlar
Birim:MW
EÜAŞ
11.677,9
Serbest Üretim Şirketleri 2.041,5 (2010 yılı sonu
2012 yılları arasında yaklaşık
3000 MW HES ‘in işletmeye
girmesi öngörülmektedir.)
İşletme Hakkı Devri
Otoprodüktörler
Yap İşlet Devret
Toplam
30,1
544,2
972,4
15.266,1
6
DÜNYA HİDROELEKTRİK POTANSİYELİ
TEORİK
TEKNİK
EKONOMİK
POTANSİYEL
(GWh)
POTANSİYEL
(GWh)
POTANSİYEL
(GWh)
AFRİKA
4.000.000
1.665.000
1.000.000
ASYA
19.000.000
6.800.000
3.600.000
600.000
270.000
105.000
AVRUPA
3.150.000
1.225.000
800.000
KUZEY VE ORTA AMERİKA
6.000.000
1.500.000
1.100.000
GÜNEY AMERİKA
7.400.000
2.600.000
2.300.000
DÜNYA TOPLAMI
40.150.000
14.060.000
8.905.000
TÜRKİYE
433.000
216.000
130.000
TANIMLAMA
AVUSTRALYA/OKYANUSYA
• Türkiye’nin Hidrolik Potansiyeli
•
•
•
•
Türkiye’de ortalama yıllık yağış
:643 mm
Yağıştan elde edilen su miktarı
:501 milyar m3
Yüzeysel akışa geçen miktar
:158 milyar m3
Ekonomik olarak kullanılabilir miktar:100 milyar m3
• Elektrik Üretimi Açısından
•
•
•
•
Türkiye’nin Brüt Hidroelektrik Enerji potansiyeli: 433 milyar kWh/yıl
Teknik Olarak Değerlendirilebilir Miktar
: 216 milyar kWh/yıl
Ekonomik Olarak Değerlendirilebilir Miktar
:126 milyar kWh/yıl
Şu An Üretilen Hidrolik Enerji Miktarı
: 46 milyar kWh/yıl
***Şu
an için ekonomik olarak değerlendirilebilecek
hidrolelektrik enerji miktarının sadece %36,5 inden
enerji üretebiliyoruz.
Lisans Başvuruları
ADET
KURULU GÜÇ
(MW)
Başvurular (HES)
1218
27.395,82
Lisans Verilenler
596
16.268,16
Uygun Bulma Kararı Alınanlar
168
1.958,74
İnceleme Değerlendirmeye Alınanlar
243
3.677,01
Başvuru Aşamasında Olanlar
96
1.589,24
DSİ yazısı gelmiş olup henüz başvurmayanlar
30
113,5
Dosyası İade Edilenler
28
2.944,54
Başvurusu Reddedilenler
45
746,88
Lisansı İptal Edilenler
5
41,3
Lisansı Sona Erdirilenler
7
56,891
HES’LERDE YAŞANAN BAŞLICA
SORUNLARA İLİŞKİN ANALİZ
- Havza planlaması yapılmamasından kaynaklanan
sorunlar
- Hidrolojik ve çevresel nedenlerle yaşanan sorunlar
- Hukuki sorunlar
- Kurumumuza bildirilen diğer sorunlar
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
• Üretim tesislerinin bağlantısı aşamasında
• Fizibilite ve SKHA aşamasında
• ÇED Kararları aşamasında
Bağlantı aşamasında yaşanan sorunlar 1/2
* TEİAŞ Genel Müdürlüğü;
Projelerin işletmeye geçiş tarihlerinde değişiklik olması, öngörülen tarihte
işletmeye geçilememesi gibi sorunlar nedeniyle yatırım planlamalarında
sorunlar yaşanmaktadır. Bu durum sistem bağlantı anlaşmalarının imzalanması
sürecinin de uzamasına neden olabilmektedir.
* 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 14 üncü maddesi
çerçevesinde;
her bir üretim tesisinin sisteme bağlantısı için ayrı bir hat tesis edilmesi
öngörülmekte, dolayısıyla bir havzada yer alan üretim tesislerinin tek bir hat
üzerinden en optimum şekilde bağlantısı yerine örümcek ağına benzeyen bir
bağlantı resmi ortaya çıkabilmektedir.
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
Bağlantı aşamasında yaşanan sorunlar 2/2
* Havza TM’lerin ve iletim nakil hatlarının TEİAŞ’ın yatırım programında yer
almaması durumunda havza TM’lerin yapımının şirketler tarafından finanse
edilmesi gündeme gelmektedir.
Kanun ve yönetmeliklerde, Havza TM’lerin ve enerji nakil hatlarının inşaatına
şirketlerin katılımını sağlayacak mekanizma mevcut olmasına rağmen pratikte
işlerlik kazanamamıştır.
Havza TM’lerin ve hatlarının yapımının yüksek
miktarda maliyeti içeren bir kalem olması, şirketleri havza TM’leri yapma
konusunda zorlamakta ve isteksizliğe sürüklemektedir
•TEİAŞ Genel Müdürlüğü’nün havzadaki projelere göre havza TM’leri ve enerji
nakil hatlarını planlaması ve yatırımları gerçekleştirmesinin ardından şirketlerin
projeleri gerçekleştirmemesi ya da projelerden vazgeçmesi durumunda TEİAŞ
Genel Müdürlüğü, atıl yatırım nedeniyle denetime konu olabileceği korkusu
yaşamaktadır.
Şirketlerin projelerden vazgeçmeleri durumunda, havza TM’lerin ve enerji nakil
hatlarının inşaatı ile ilgili tüm riskin TEİAŞ Genel Müdürlüğü’nün üzerine
yüklenmesine neden olmaktadır.
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
Fizibilite ve SKHA aşamasında sorunlar 1/2
* Piyasanın hızlı bir serbestleşme sürecine girmesi için, projeler ilana açıldıktan
kısa bir süre içinde özel sektör başvuruları kabul edilmiştir.
Bu süreç içerisinde, havza değerlendirmesi yapılmadığı, mevzuatın öngördüğü
süre kısıtları dolayısıyla da yeterli bir teknik inceleme ve değerlendirme
yapılamadığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Fizibilitelerin genellikle su
ölçümlerinden yola çıkılarak hazırlanması nedeniyle gerçekten verimli projeler
olup olmadıkları lisans alındıktan sonra yapılan revize çalışmalar sonucunda
ortaya çıkmaktadır.Fizibilitede lisans alındıktan sonra yapılan değişiklikler
tesislerin yapımını geciktirmektedir.
* Başvuruların havza özellikleri ve ihtiyaçları,tesisin yapılacağı yerin hukuki
durumu netleşmeden alınması, havzalara ait başvuru değerlendirilmeleri 2-3 yıl
gibi bir sürece yayılması
Projelerin bütüncül havza bazında değil de tekil bazda değerlendirilmesi,
sonradan hukuki problemler yaşanmasına neden olmuştur.
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
Fizibilite ve SKHA aşamasında sorunlar 2/2
* Şirketler tarafından geliştirilen projelerin bir çoğu da güncel veriler yerine, bölge
ile ilgili geçmişte yapılmış ölçümler temel alınarak geliştirilmiştir.
Şirketler, lisans aldıktan sonra projelerin birçoğu için revize fizibilite raporları
hazırlanmakta, bu durum tesislerin yapımının gecikmesine, lisansların tadiline ve
bağlantı görüşlerinin tekrar değerlendirilmesine/değişmesine neden olmaktadır.
* Hazırlanan fizibilitelerin hızlı bir süreçte hazırlanması ve onaylanmasının
ardından kot çakışmalarının olduğu görülmüştür. Kot çakışmalarından dolayı
santrallerin batık çalışması problemi ile karşı karşıya kalınması muhtemeldir.
* Suyun ve dolayısıyla hidrolik kaynakların kesintisiz bir kaynak olarak görülmesi
nedeniyle; memba ve mansapta yer alan projeler dikkate alınmadan hazırlanan
fizibilitelerin birbirlerine olan etkileri (örneğin; tesisten bırakılan su miktarının az ya
da çok olmasının alt kotta yer alan tesisi nasıl etkileyeceği) yeterince dikkate
alınmamaktadır.
Bunun sonucu olarak, işletme aşamasında tesislerin verimliliği ve üretilecek enerji
miktarı üzerinde etkili olacağı değerlendirilmektedir.
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
ÇED aşamasında yaşanan sorunlar 1/1
Gelinen aşama itibariyle havza planlamasında bağlantı, fizibilite ve
ÇED aşamalarının her birinin tek başına bütüncül bir değerlendirmesi
yapılmadığı gibi tek seferde bütün sorunları dikkate alan bir
değerlendirme de şu an itibariyle yapılamamaktadır.
Cansuyu miktarının etkin bir yöntemle hesaplanması;
ÇED kapsamında yükümlülük haline getirilmesi
SKHA kapsamında yükümlülük haline getirilmesi
Karadeniz bölgesinde yapılan bilirkişi çalışmalarında, genellikle Tennant yöntemi
kullanılmış ve oran % 10 olarak alınmıştır.
HAVZA ÇALIŞMALARININ GEREKLİLİĞİ
Hukuki sorunlar 1/5
- ÇED kapsamında yaşanan hukuki sorunlar
- Koruma alanları kapsamında yaşanan hukuki sorunlar
- sit kararları
- milli parklar
- yaban hayatı korunması
- sit ve milli park alanlarının çakışması
- Kazanılmış haklar
HUKUKİ SORUNLAR
Hukuki sorunlar 4/5
ÇED kararlarının iptali ve/veya yürütmelerinin
durdurulmasına ilişkin ortak gerekçeler
- Her Havza İçin Ayrı Havza Planı Yapılmaması
(Her havza için mutlaka bir Havza Planlamasının yapılması gerektiği, HES projelerinin çevresel etki
değerlendirmelerinin bütüncül havza bazında değerlendirilmediği, bu kapsamda, örneğin, bir proje
bazında kesilecek ağaç miktarı havza genelinde önemsiz sayılabilecek olsa da, havzada yer alan diğer
projeler kapsamında kesilecek olan toplam ağaç miktarının göz önünde bulundurularak çevresel etki
değerlendirilmesinin yapılması, havza bazında bütüncül yönetimin sağlanabilmesi için gerekli
çalışmaların yapılması ile ilgili görevin 4856 sayılı Kanunun 9/k maddesi ile Çevre ve Orman
Bakanlığına verildiği.)
- ENH’nın da Santrala İlişkin ÇED Kapsamında Değerlendirilmemesi
(Santralların enerji nakil hatları (ENH) ile entegre oldukları kabul edilerek oluşacak toplam etkilere ENH’nın
etkisinin de dahil edilmesi gerektiği ve ÇED kapsamında değerlendirmenin ENH’da göz önünde
bulundurularak yapılması.)
- ÇED Sürecinin Sadece Dosya Üzerinden Yürütülmesi
(ÇED sürecinin dosya üzerinden yapılan incelemeyle sonuçlandırılan bir süreç haline dönüştürülmemesi
gerektiği, ÇED kararı veren idare tarafından yerinde ve konunun uzmanları tarafından
değerlendirmelerin yapılması gerektiği.)
-
Can Suyu Miktarının Her Proje İçin Ayrı Ayrı Hesaplanmaması
(Can suyu miktarı hesaplanırken, bırakılması taahhüt edilen su miktarının dere yatağındaki sucul yaşamın
idamesini sağlayacak miktarda olmadığı, can suyu miktarının hesaplanmasında, o yörede yaşayan ve
HUKUKİ SORUNLAR
Hukuki sorunlar 5/5
ÇED kararlarının iptali ve/veya yürütmelerinin
durdurulmasına ilişkin ortak gerekçeler
- Proje Tanıtım Dosyasında Regülatörlerden Balık Geçişlerine, Hafriyat Depolama
Alanına, Jeolojik Etüdlere Kadar Her Hususa Yer Verilmemesi ve Yer Verilen
Hususların Yatırımcının Tek Taraflı İradesine Terk Edilmeyerek İdare Tarafından
Belirlenip Planlanmaması, Yönetilmemesi ve Verilen Taahhütlerin Yeterliliğinin
İdare Tarafından Denetlenmemesi.
(Projelerdeki teknik eksiklik ve yetersizliklerin ÇED raporunu hazırlayanlarca bilinmesinin mümkün
olduğu, ancak bu gibi konuların bir takım varsayımlar ve vaatler veya belgeye dayandırılmamış
taahhütler ile maskelendiği, örneğin proje tanıtım dosyasında katı atıkların bertarafının yöresel belediye
tarafından gerçekleştirileceğinin taahhüt edildiği, ancak taahhüt ekinde belediyenin bu yönde bir beyanı
olmamakla birlikte, belediyenin bu işlemi gerçekleştirecek tesisinin de bulunmadığının anlaşıldığı,
dolayısıyla Proje Tanıtım Dosyasında yer verilmesi gereken deponlama alanı, yollar, kesilecek ağaç
sayıları, atıkların kontrolü ve yönetimine ilişkin protokoller, heyelan, hafriyat yönetim ve denetimi, çevre
halkının geçim kaynağı olan bitkiye etki v.b. hususların yatırımcının tek taraflı iradesine terk edilmeyerek
idare tarafından belirlenip planlanması, yönetilmesi ve verilen taahhütlerin yeterliliğinin idare tarafından
denetlenmesi gerektiği)
- Heyelan Hususunda Araştırma Ve İncelemelerin Yapılmaması
(Doğu Karadeniz Bölgesi’nin çok miktarda yağış alan bir bölge olması sebebiyle, proje bazında
kesilecek ağaç miktarının yörede heyelan oluşumuna yol açıp açmayacağının değerlendirilmediği)
HUKUKİ SORUNLAR
Diğer sorunlar 1/3
Şirketler Tarafından Bildirilen Sorunlar:
• Enerji yatırımlarına çevresel gerekçelerle gösterilen hukuki ve fiziki tepkiler
• Diğer mevzuattan kaynaklanan izin ve onayların alınmasında yaşanan sorunlar
• Bağlantı sorunları
• Yenilenebilir enerjiye yönelik teşviklerin şu an için yetersizliği
• Projelerin onay ve kabulü işlemlerinin çok uzun sürmesi
• Ekonomik kriz nedeni ile finansman temininde yaşanan sıkıntılar
Diğer sorunlar 2/3
Bölge Halkı ve Sivil Toplum Örgütlerinin Sorunları
• Yapılan projelerde çevresel boyutun yeterince dikkate alınmaması
• Öngörülenden fazla ağaç kesilmesi, orman ve mera alanlarının dikkate alınmaması
• Cansuyuna gereken önemin verilmemesi (miktar, denetim, havza özellikler vb.)
• Havzalar arası suyun aktarımı
• İnşaat atıklarının yarattığı sorunlar
• Su kirliliği (sıcaklık, sertlik, oksijen miktarı vb. biyolojik, fiziksel, kimyasal etki)
• İklimsel ve ekolojik dengenin bozulması (orman yangınları, sıcaklık değişikliği vb)
• Tarım arazilerinin yerleşime açılması
• Proje tipinin seçiminde havza özelliklerinin dikkate alınmaması nehir-kanal tipi,
tünelli projeler vb.
Diğer sorunlar 3/3
• Havza potansiyeli dikkate alınmadan projelere izin verilmesi fizibilite planlamalarının
yapılmaması düşük kapasiteli çok sayıda ardışık projeye izin verilmesi, başvuru
aşamasında ayrıntılı incelenmemesi
• Proje Tanıtım Dosyası, kapsamlaştırma çalışması ve ÇED Raporlarının her bölge
için aynı formatta hazırlanması, havza özelliklerinin dikkate alınmaması ve yeterince
ayrıntılı incelenmemesi
• Kurumlar arası koordinasyon eksikliği
• Lisanslama işlerinde yerel kurum ve kuruluşların, yöre halkının görüşlerinin
alınmaması
• Sıcak su kaynakları ve ekolojik turizmin korunmasına yönelik proje planlaması
yapılmaması
• Gece çalışan iş makinaları, dinamit kullanılması ve çevreye verilecek zarara ilişkin
endişeler (heyelan, tarihi alanların tahrip edilmesi, toz emisyon kirliliği vb.)
• Projelerin hayata geçmesinin kültürel ve sosyal etkileri hakkında endişeler
• Denetimde yaşanan belirsizlikler
SONUÇ
Şirketler:
İdare:
-Projelerde ilerleme
sağlanamıyor
Bölge halkı:
-Projelerin sağlayacağı
faydaya inanmıyor
- Çevrenin olumsuz
etkilenmeyeceğine
güvenmiyor
-Yeterli koordinasyon
sağlayamıyor
Yargı kararları:
- ÇED ile ilgili iptal
ve YD kararları
- Projelere direnç gösteriyor
Sürdürülebilir kalkınmanın sürdürülebilir çevre ile uyumu sağlanamıyor
PROJELER HAYATA
GEÇEMİYOR
Doğal kaynaklar boşa akıyor
HAREKET NOKTASI
- Mevcut sorunların, bir takım yapılanma eksikliklerinden
kaynaklandığı; uygulanabilir ve etkin bir yol haritası
oluşturulup piyasanın özel sektör yatırımlarına açılması,
- Kurumlararası etkin koordinasyonun sağlanması,
- Bütüncül
havza
değerlendirilmesi,
çalışmaları
yapılarak
projelerin
- Benzer sorun ve şikayetlerin Türkiye geneline yayıldığının
gözlenmesi;
- Mersin bölgesi
- Erzurum bölgesi (Tortum, Aksu)
- Muğla bölgesi (Köyceğiz)
- Antalya bölgesi (Manavgat, Alakır)
- Malatya bölgesi
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 1/7
1- Fizibilite raporlarının kapsamı ve detayları DSİ Genel Müdürlüğü tarafından
ilan edilmekte ancak koşullar nedeniyle bu kapsamda yerindelik incelemesi
yapılamadığı ifade edilmektedir. İnceleme için öngörülen sürenin yeterli
olmadığı yönünde görüşlerin değerlendirilmesi, gerekli görülmesi durumunda
inceleme süresinin uzatılması ve inceleme kriterlerinin ve çerçevesinin daha
net tespitine yönelik düzenleme yapılmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.
2- DSİ Genel Müdürlüğü’nde fizibilitelerin incelenmesi aşamasında bütüncül
havza planlamasından hareketle proje bazında değil havza bazında karar
alınması sağlanmalıdır. Havzalarda mevcut durum göz önüne alınarak, bundan
sonra yapılabilecek iyileştirmelerin neler olabileceğinin tespiti ile hayata
geçirilmesi yerinde olacaktır,
3- su ile ilgili yapılacak bütün planlamaların, mevcut su potansiyelinin
belirlenebilmesi ve geleceğe dönük hesaplamaların doğru olarak yapılabilmesi
için, uygun metotlarla toplanmış ve kullanıcının hizmetine sunulmuş veri
tabanın önemi bir kez daha anlaşılmış olacaktır.
4- Mikro HES’lerin günümüz itibarıyla gerek çevresel gerekse diğer konular
itibarı ile diğer HES projelerine etkisi değerlendirilmeli ve Tablo-3 Projeleri ile
mikro hes’ler açısından bir bakış açısı tespit edilmeli, ilana çıkmış projelerde
dahil bundan sonraki başvurular bu çerçevede yeniden gözden geçirilmelidir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 2/7
5- Bütüncül havza planlaması yapılabilmesi için DSİ, EİEİ, TEİAŞ ve Dağıtım
Şirketleri, ÇED Genel Müdürlüğü arasında koordinasyon ve görev bölümü bir an
önce sağlanmalıdır,
6-Bu tesislerle ilgili ruhsat ve izinlerinin alınması, projelerin incelenmesi, kabulü,
izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasların bir bütün olarak
düzenlenmesi gerekmektedir, Proje onay ve kabullerin daha hızlı yapılabilmesi için
DSİ ve EİGM ‘de uzman daireler güçlendirilmelidir,
7- İlgili İdareler, görev alanları ile ilgili denetim ve yaptırım uygulama hususuna
hassasiyet göstermelidir, Şirketler tarafından inşaat ve işletme aşamalarında
uyulması gereken kurallar ve ilgili denetim mekanizmaları tam ve doğru olarak
işletilmelidir,
8- Aynı havzada birbiri ardına birçok küçük projenin mi yoksa projelerin
birleştirilmesi kapsamında yeni bir yapılanmanın mı daha sağlıklı olacağı yönünde
EİE ve DSİ tarafından çalışmalar yapılıp, ikinci seçeneğin kabulü durumu halinde
bu yönünde özendirici, teşvik edici düzenlemeler getirilmelidir,
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 3/7
9-HES projelerin hazırlanması sırasında; yörede yaşayan halkın ve flora ve
faunanın suya ihtiyacı, ekolojik sistemlerin devamlılığı, orman, mera ve arazilerde
oluşacak tahribat durumu, bölgeye özgü tesis tipi seçimi, tesis alanlarının jeolojik,
topoğrafik, iklimsel koşulları, projelerin toplumsal ve kültürel etkileri yeterince
değerlendirilmelidir.
10- ÇED mevzuatı ve SKHA hükümlerine getirilen çevresel akış (cansuyu) ve
diğer çevresel yükümlülüklerin yerinde denetimi yapılmalıdır.
11- Belirli havzaların koruma alanı ilan edilmesine ilişkin prosedür, ilgili idareler ve
bakanlıklar nezdinde tekrar gözden geçirilmelidir.
Karar verici mekanizmanın
değerlendirme kriterleri, yetki sınırları tekrar gözden geçirilmelidir.
12- Kurumlar arası etkin koordinasyon ve görev dağılımının sağlanmamış olması
nedeniyle, mevcut projeler açısından bir çok sorun yaşanmaktadır, İlgili İdareler
arasında sürekli ve etkin bilgi akışının sağlanması için çalışmalar yapılmalıdır,
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 4/7
13- Doğu Karadeniz HES Projelerine yönelik tepkiler ve yargı kararları dikkate
alınarak, ÇED sürecinin tekrar gözden geçirilmesinin yerinde olacağı, daha sağlıklı
kararlar alınabilmesi için mevzuat ve alt yapı açısından ihtiyaçların karşılamalıdır.
ÇED Genel Müdürlüğünün ÇED kararlarının alınmasında, farklı kurumların
görüşlerinin derleyen bir makam olmasının yanında, bölge özelliklerine göre etkin
karar ve yaptırımlara sahip olabilmesi sağlanmalıdır.
14- ÇED uygulamalarında, yargı kararlarında belirtilen eksikliklerin dikkate
alınması ve giderilmesinin bu yönde tesis edilecek işlemlerin iptalini asgariye
indireceği düşünülmektedir. Ayrıca bu uygulamalarla alakalı yöre halkının ve sivil
toplum örgütlerinin belirttiği sorunlara hassasiyet gösterilmesi de çevresel tepkileri
azaltacak diğer bir faktördür.
15-. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin, çevresel etki konusunda avantajlarının
daha iyi anlatılması için gerekli konferans, seminer ve panellerin düzenlenmesi,
Şirketler tarafından olayın sosyal boyutunun göz ardı edilmemesi, iş imkanı
sağlanmasında yöre halkına öncelik verilmesi, tesisin kurulacağı bölgenin iskanına
yardımcı olunması, HES projeleri ile ilgili yöre halkının bilgilendirilmesi, Şirketler
tarafından çevre mevzuatına uymada azami gayretin gösterilmesi yönünde
çalışmalar yapılmalıdır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 5/7
16- Yatırımına başlanan projelerin onaylanan projeye uygunluğu kontrol edilmeli ve
yatırım süresince denetlenmelidir.
Akım debisi, mevsimsel su seviyesi değişiklikleri, kaskat projelerde membamansap ilişkilerinin düzenli kontrolü ve veri tabanı oluşturulması için gerekli
çalışmalar yapılmalıdır. Projelerde gerekli ölçüm aletlerinin bulundurulması, düzenli
veri okumalarının yapılması ve ilgili idarelere veri akışının sağlanması, denetimi ve
yaptırımı getirilmelidir,
17- Dağıtım hatları ile havza trafo merkezlerine bağlanacak santrallar için Dağıtım
Şirketleri pek çok uygulamada her bir santrali münferit hatlarla havza TM’nin OG
barasına irtibatlandırmaktadır. Zorunluluk olmadıkça bundan kaçınılmalıdır.
18- Bölgesel su ihtiyacının önceden tespit edilmesi, su kullanımını
engelleyebilecek durumların düzenleme altına alınması, üst ve alt santrallerin aynı
anda üretim yapmak istemedikleri gibi durumları düzenlemek, memba –mansap
ilişkilerini ve su kontrolünü sağlamak için gerekli çalışma ve havza yönetim
sisteminin planlanması gerekmektedir. Üretim faaliyetlerinin kamu eliyle
yürütüldüğü süreçte DSİ- EÜAŞ arasındaki sisteme benzer bir yapılanmanın, özel
sektör üretim şirketleri arasında da yapılması bir an önce sağlanmalıdır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 6/7
19- İthalat uygulamaları konusunda; gümrük işlemlerinde Türkiye genelinde
yaşanan aksaklıklar, enerji yatırımlarına da yansımakta, prosedürlerin uzaması
nedeniyle proje takvimi etkilenmektedir. Bu nedenle enerji ekipmanlarında uzman
personel istihdam edilmeli veya bu konuya çözüm bulunmalıdır,
20- Yıllık gelirinin büyük bir kısmını sistem kullanım bedelleri, SKHA gereği verilen
üretim katkı payı ve PMUM piyasasındaki dengesizlik ödemelerine veren bir
yatırımın finanse edilmesi ve gerçekleşmesi çok zor olmaktadır, bunu önleyici
mekanizmalar geliştirilmelidir,
21- HES’lerde çalışacak tecrübeli/yetkin personel bulunması oldukça zordur.
Üniversiteler, meslek liseleri eğitim müfredatlarının bu sıkıntıyı göz önüne alarak
düzenlemeli, kalifiye eleman ( özellikle teknisyen/tekniker) yetiştirilmeli, teknik
branşlarda eğitim gören öğrenciler için, HES yatırımları ile ilgili mühendislik
eğitimlerine daha çok ağırlık verilmelidir. Mezunlar enerji projelerinde çalışabilecek
donanımda yetiştirilmeye özen gösterilmelidir.
22- Bağlantı anlaşmalarının imzalanması ve enerji nakil hatlarının
kamulaştırılması, dolayısı ile de mahsuplaşma gecikmekte ,buda Şirketleri zora
sokmaktadır. Bu nedenle her iki konuda da hızlı davranmaya özen gösterilmelidir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 7/7
23-İmar Kanununda ve inşaat ruhsatının alınmasında, özel sektör enerji
şirketlerin yaptığı tesislerin durumunu netliğe kavuşturacak düzenlemeler ve
uygulamalar bir an önce hayata geçirilmelidir.
24- Ülkemizde HES ekipmanları ile ilgili ekipman üretim yatırımcıları özendirilmeli
ve iç piyasadan sistemlerin kolaylıkla sağlanabilmesi için planlamalar yapılmalıdır.
25- Özellikle Uzak Doğu’dan temin edilen elektro-mekanik imalat, mühendislik
hizmetleri ve satış sonrası servislerinde risklier olmaktadır. Bu imalatçılar öncelikle
proje, malzeme kalitesi, mühendislik ve tasarım projeleri bakımından belirli
kriterleri sağlayan, ülkemizde sorunsuz olarak sistemleri teslim etmiş olmalarını
sağlayacak önemleler alınmalı ve düzenlemeler yapılmalıdır.
26-DSİ ‘de fizibilitelerin incelenmesine ve SKHA ‘larının imzalanmasına, bağlantı
görüşlerinin verilmesine ve bu anlaşmaların imzalanmasına, ÇED ve diğer izin ve
onayların alınmasına, lisanslama ve lisans tadiline ilişkin sürecin hızlandıracak,
bürokrasi ve kırtasiye işine asgariye indirecek mekanizmalar kurgulanmalaıdır.