Nüfus Politikaları Sunumu İndir

Download Report

Transcript Nüfus Politikaları Sunumu İndir

NÜFUS
POLİTİKALARI
NÜFUS POLİTİKALARI
• Ülkelerin veya hükümetlerin,
•
•
•
•
•
Bilinçli olarak ,
Nüfusun niceliği ( sağlık ve doğurganlık),
Niteliği ( eğitim) ve
Dağılımını(kır – şehir) etkileyen
Bilinçli kararların ve uygulamaların tümüne
“nüfus politikası” denir.
• Günümüzde hızla artan dünya
nüfusu,
• sınırlı doğal kaynakları
tüketirken ,
• bir yandan da ,
• nüfusun özellikleri ve nitelikleri
ülkeler için önemli olmaya
devam etmektedir.
• 20 yy. öncesi toplumlarda nüfusun
sayısal olarak fazla olması güçlü
olmak için gerekli ve yeterli bir faktör
olarak görülüyordu.
• Günümüzde nüfusun sayısal
çoğunluğundan çok nicelikleri
üzerinde durulmaktadır.
• Nüfusun miktarı ve özellikleri ile
ülkenin kalkınmışlığı arasında
bağlantı kurulmaktadır.
• Günümüzde ülkelerin nüfuslarının aşırı
miktarda artması ve buna karşı önlemler
alınması gerektiğinden çeşitli nüfus politikaları
uygulanmaktadır.
• Nüfusun aşırı artışı yanında az artası veya
eksilmesi de bir takım sorunlara yol açtığından
özellikle de ülkelerin varlığını ve geleceğini
tehdit etmektedir.
• Bu nedenlerle ülkeler nüfuslarını belli bir oranda
ve sorun yaratmadan artırmak istemektedirler.
Dünyada genel
olarak uygulanan
nüfus politikaları
1- Nüfus artışını
azaltmaya yönelik
uygulanan nüfus
politikası
2- Nüfus artış hızını
yükseltmeye yönelik
uygulanan nüfus
politikası
3- Nüfusun niceliğini ve
niteliğini iyileştirmek için
uygulanan nüfus
politikası
Çin, Hindistan vb.
Nüfusu hızla azalan
Avrupa ülkelerinin
uyguladığı ( Rusya,
Almanya, Fransa,
Bulgaristan vb),
Türkiye gibi gelişmekte
olana ülkelerin uyguladığı
nüfus politikası
Jeremy Bentham
• Dünyada ilk nüfus planlaması
Batı Ülkelerinde endüstri
çağına giren ülkelerde nüfus
planlaması, daha yerinde bir
deyimle aşırı doğurganlığın
kontrolü, bir halk hareketi
olarak 19. yüzyılda başlamıştır.
• Halka gebeliği önleme
yöntemlerinin öğretilmesini ilk
savunan kişi bir İngiliz papazı
olan Jeremy Bentham'dır.
• Bentham'ın etkisi ile Francis
Place doğum kontrolü
konusunda bir kampanya
açmış ve Richard Carlyle da
doğum kontrolü yöntemlerini
öğreten bir kitap yayınlamıştır.
• İngiltere'den sonra halk
önderleri diğer Avrupa
ülkelerinde de bu konuda
eğitime başlamışlardır.
• Dünyada ilk aile planlaması
kliniği de 1882 yılında
Hollanda'da kurulmuştur.
Francis Place
• A.B.D.' de bu hareketin öncüsü
Charles Knowlton adlı bir
hekimdir.
Charles Knowlton
Charles Knowlton
• 19. yüzyılda yaşamış olan
Knowlton, halk için gebeliğin
önlenmesi konusunda yazdığı
kitaptan ötürü, ahlaka aykırı
yayın yaptığı gerekçesi ile
hapse mahkûm olmuştur.
• 1916 yılında Margaret Sanger
de aile planlaması kliniği açtığı
için hapse mahkûm olmuştur.
Margaret Sanger
• Hükümet düzeyinde nüfus
planlaması hareketini ilk
başlatan ülke Japonya'dır.
• Japonya 1948 yılında kürtajı
serbest bırakmış ve
ailelerden 2–3 çocuktan
fazla çocuk sahibi
olmamalarını istemiştir.
• Japonya on yıl içinde kaba
doğum hızını binde 30'dan
batı ülkeleri düzeyine binde
18'e düşürmüştür.
• Nüfus planlaması
programını başlatan ikinci
ülke Hindistan'dır.
• Aslında İngiltere 1928
yılında Hindistan'da doğum
kontrolü hareketini
başlatmıştı.
• Ancak bu Hintlilerce kabul
edilmemiştir.
• 1947 yılında, Hindistan
bağımsızlığını
kazanınca,
• Nehru Hindistan'ın
nüfus sorunu
olmadığını, fakirliğin
nedeninin İngiltere'nin
sömürüsü olduğunu
söylemişti.
• Bununla beraber Nehru
gerçeği kısa zamanda
görmüş ve 1955 yılında
kalkınma planı
hazırlanırken "Nüfus
Artışı Azaltılmadan
Hindistan Kalkınamaz"
demiştir.
• 1960 yılından sonra az gelişmiş ülkelerin pek
çoğu nüfus artışının önemli bir sorun olduğunu
kabul etmiş ve nüfus artış hızını azaltma veya
• Ana-çocuk sağlığı düzeyini yükseltme
gerekçesiyle aile planlaması programları
başlatmışlar veya halka aile planlaması hizmeti
sunmuşlardır.
• Bu hareket Afrika'da Batının yeni bir
sömürgecilik önlemi olduğu düşüncesiyle
ve Latin Amerika ülkelerinde Katolik
kilisesinin etkisiyle çok yavaş gelişmiştir.
• Nüfus politikalarının uygulanması bir dizi
kararlara ve çeşitli politikalar arasındaki
öncelik ve dengelere bağlıdır.
• Politikalar arası dengede ülkelerin büyük
çoğunluğunun üzerinde durduğu husus,
• insan hakları politikası ile nüfus
politikalarını bağdaştırmaktır.
• Zamanımızda ülkelerin büyük çoğunluğu
ister pronatalist( nüfusun artırıcı) olsun, ister
antinatalist(nüfusu azaltıcı) olsun,
• kadınlarının doğurganlığını kısıtlamak
istemelerine rağmen zorlayıcı bir politika
uygulamamakta, amaçlarına halklarını
eğiterek varmak istemektedirler.
• Pronatalist politika güdenler amaçlarına
ulaşmak için doğurganlığı özendirici tedbirler
almaktadır.
• Akılcı aileler ve hükümetler
nüfus sorunu karşısında
geleneksel davranışlarını
değiştirmişlerdir.
• Buna karşın çağın
koşullarına uyamayanlar ve
her ne pahasına olursa olsun
geleneklerin kafalarına
yerleştirdiği inançlardan
ayrılamayanlar da vardır.
• Gelenekçilikten en çok
etkilenen ülkeler Latin
Amerika Ülkeleridir.
• GÜNEY AMERİKA ÜLKELERİ;
• Gelenekçi yapıda olup çocuk sayısına karar
vermeyi ailenin veya kadının hakkı saymayan
ve onları
• aşırı doğurganlığa zorlayan ülkeler
gebeliği önleyici ilaç ve araçların
üretimini, ülkeye ithalini ve satışını
yasaklayan bir politika güderler.
• Halka bu konuda bilgi verilmesini de
yasaklarlar.
• Zamanımızda bu aşırı
uygulamayı Latin
Amerika ülkelerinde ve
sosyalist ülkeler
arasında Romanya’da
görüyoruz.
• 1965 yılında nüfus
planlaması kanunu
kabul edilmeden önce
ülkemizde de aynı
politika
güdülmekteydi.
Etkinli çalışması( S- 31) Endonezya’nın
nüfus azaltıcı, Fransa’nın nüfus artırıcı
politika gütmelerinin nedenleri:
• Endonezya’da nüfus hızlı artmakta ve
• ülkenin gelişmesini yavaşlatacak
• ve beraberinde birçok nüfus
problemini getirdiği
• ( Eğitim, sağlık, işsizlik, kişi başına
düşen milli gelirin azalması)
• için nüfus artışını azaltıcı politika
izlemektedir.
Etkinli çalışması( S- 31) Endonezya’nın
nüfus azaltıcı, Fransa’nın nüfus artırıcı
politika gütmelerinin nedenleri:
• Fransa’da ise nüfus artışı çok az olup
• ülkenin kalkınması için gerekli genç ve
dinamik nüfusun yeterli olmaması ve
• ülke geleceğinin nesil yönünden sıkıntı
çekilmesi sorunuyla karşılaşmamak
için
• nüfus artırıcı politika gütmektedir.
Nüfus Politikaları Ve Hukuk
• Hukukun rolü olmadan yukarıda değindiğimiz
politikaları başarıyla uygulamak olanaksızdır.
• Nüfus politikasında karşılaşılan güçlüklerin üç
temel sebebi vardır.
• 1-Politikanın halkın tutum ve davranışına ters
düşmesi,
• 2-Politikayı uygulayacak yönetimin yetersizliği,
• 3- Demokratik ülkelerde iktidara gelen her
hükümetin kural ve yaptırımlara bağlanan politikaları
uygulamakta aynı derecede istekli olmamasıdır.
• Örneğin;
• Hindistan yirmi yıldan beri nüfus azaltıcı bir
politika güder.
• Bu politikayı uygulamak için çabalar.
• Buna karşın bu ülkede doğurganlık önemli bir
ölçüde azalmamıştır.
• Bunun nedeni bir yandan halkın doğurganlığı
azaltmak istememesi, bir yandan da
yönetimin nüfus planlaması hizmetlerini
halka gerektiği düzeyde ulaştıramamasıdır.
• Bir diğer örnek Romanya’da 1967 yılında,
doğurganlığın çok düşmesi üzerine, çocuk
düşürmeyi ve gebeliği önleyici ilaç ve araçların
satışını yasaklamıştır.
• Ancak 1965’den bu yana hükümetler ne bu kanunu
yürürlükten kaldırmış, ne de başarıyla
uygulamak için gerekli tedbirleri almıştır.
• Bu gözlem de doğurganlık sorununda
hükümetlerden çok, halkın tutumunun önemli
olduğunun kanıtıdır.
• Doğurganlığı doğrudan etkileyen politikalar
(1. grup politikalar)
• 1-Gebeliği önleyici yöntemlerin
kullanılması,
• 2-Çocuk aldırma,
• 3-Erkek ve kadının kısırlaştırılması,
• 4-Doğurganlığı kontrol konusunda halkın
eğitimi,
• 5-Evlenme yaşının saptanması,
• 6-Aile planlama hizmetinin halka sunuluşu
ile ilgili politikalar.
• Çocuk düşürme
birçok ülkede
“cinayet”
sayılmakta ve
yasaklanmaktadır.
• Buna karşılık bazı
ülkelerde gebe
kadına çocuğunu
aldırmaya karar
yetkisi
tanınmaktadır.
•Kısırlaştırmada
da durum aynıdır.
•Bazı ülkeler
kısırlaştırmayı
organ yok etme
saymakta ve
doğurganlığı
kontrol için bunu
yasaklamaktadır.
• Bazı ülkelerde de,
• örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde,
doğurganlığı ameliyat yaptırarak
önlemek serbesttir.
• Evlenme yaşının yükselmesi
doğurganlığı azaltır.
• Amerika Birleşik Devletleri, Fransa son
yıllarda çocuk düşürme politikalarını
değiştirerek, çocuk düşürmeyi serbest
bırakmışlardır.
• Aile planlaması hizmetinin halka nasıl
sunulacağı hususundaki politika da
doğurganlığı etkiler.
• Bu politika özellikle, Türkiye gibi, çocuk
sayısını sınırlamak isteyen, buna karşın
çeşitli nedenlerle etkili aile planlaması
yöntemlerini kullanamayan ailelerin
çoğunlukta olduğu ülkeler için önemlidir.
• Doğurganlıkla ilgili ikinci grup politikalar
dolaylı olarak halkın tutumunu etkileyen
politikalardır.
•
Bunların en önemlileri
• sosyal güvenlik,
• çocuk işçi çalıştırma,
• kadın hakları,
• doğum yardımı ve
• vergileme politikalarıdır.
• Sosyal güvenliğin hükümetler
tarafından sağlanmadığı ülkelerde
ana ve baba güvenceyi
çocuklarında ararlar.
• Bu toplumlarda gelenek ana ve
babanın yaşlandığı, hastalandığı
veya iş gücünü kaybettiği zaman
çocukları tarafından bakılmasıdır.
ÜLKELERİN FARKLI NÜFUS
POLİTİKALARI:
Dünya üzerinde ülkelerin nüfus artışları
birbirinden faklıdır.
Ayrıca nüfus artış oranları zamanla değişime
uğrar.
30–40 yıl önce Güney Asya, Orta ve Güney
Amerika ülkeleri önde giderken, Afrika kıtası
1970 lerden beri en öne geçmiştir.
Geçmişte nüfus patlaması yaşayan Avrupa
ülkeleri ise nüfus artışında en son sıralarda yer
almaktadır.
Etkinlik çalışması( S- 32) 2006 yılına ait
farklı ülke nüfus piramitleri incelenerek;
• 1- Piramitler arasındaki farklılıklar nelerdir?
• En çok dikkat çeken özellik piramitlerin taban
genişliğindedir.
• Yani nüfus artış oranları ve doğum oranlarının
farklı olduğu dikkat çekmektedir.
• Japonya ve Çin piramitleri son yıllarda sıkı
nüfus azaltıcı politika gütmelerinin bir
göstergesi,
• 2000-2025-2050 Japonya Tahmini Nüfus
Piramitleri
• 2000-2025-2050 Çin Tahmini Nüfus
Piramitleri
• Endonezya piramidi ise
• doğum oranları ve nüfus artışının en yüksek
boyutta olduğu
• ve nüfus azaltıcı politikaların yapılmadığını
veya başarılı olmadığının göstergesidir.
2025-2050 Endonezya Tahmini Nüfus
Piramitleri
• Fransa piramidi ise ,
• oldukça düzgün nüfus artış oranı
oldukça az dengeli bir nüfusu
göstermektedir.
• BAZI GERİ KALMIŞ ÜLKELERİN 2050 YILI
TAHMİNİ NÜFUS PİRAMİTLERİ
• BAZI GERİ KALMIŞ ÜLKELERİN 2050 YILI
TAHMİNİ NÜFUS PİRAMİTLERİ
Etkinlik çalışması( S- 32) 2006 yılına ait
farklı ülke nüfus piramitleri incelenerek;
• 2-Piramitlerden
hangisi nüfusu
hızla azalan
ülkeyi
göstermektedir?
• Çin’in nüfus
piramidi,
Etkinlik çalışması( S- 32) 2006 yılına ait
farklı ülke nüfus piramitleri incelenerek;
• 3-Piramitlerden hangisi nüfusu hızla
artan ülkeyi göstermektedir?
• Endonezya piramidi,
• Nüfus artış oranının yüksek olması, bunda
doğumların yüksek olması, nüfus
planlaması çalışmalarının yetersiz olduğu,
halkın yeterince eğitim ve bilinçte olmaması,
ülkenin de nüfus azaltıcı politikaları
yeterince uygulamadığı için.
Etkinlik çalışması( S- 32) 2006 yılına ait
farklı ülke nüfus piramitleri incelenerek;
• 4-Japonya ve Endonezya nüfus planlaması yoluyla hangi
sorunlarına çözüm bulabilirler?
• İşsizlik sorununun çözümü,
• Kişi başına düşen milli gelirin azalmasının önlenmesi,
• Tasarruflar azalması önlenmesi,
• Ekonomik bağımlılık oranı azaltılması,
• İç ve dış göçlerin önlenmesi,
• İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının kolaylaşması,
• Yetersiz beslenme sorununun çözümü,
• İhracat artmasına,
• Demografik (nüfusa bağlı) yatırımlar azalması,
• Çevre kirlenmesinin azalması,
• Çarpık kentleşmenin önlenmesi,
• Kalkınma hızının yükselmesi gerçekleşebilir.
Etkinlik çalışması: (S- 31- 2):
• Nüfus politikası; Ülkelerin veya hükümetlerin bilinçli
olarak nüfusun niceliği, niteliği ve dağılımını etkileyen
bilinçli kararların ve uygulamaların tümüne “nüfus
politikası” denir.
• Yılık Nüfus Artış Hızı: Nüfusun yıl içinde göstermiş
olduğu artış hızına ise “yıllık nüfus artış hızı” denir.
İki sayım tarihi arasındaki dönemde her 1 000 nüfus
için yıllık artan nüfustur.
• Azalan Nüfus: Doğumlarla gelen insan sayısı az,
ölümlerle kaybedilen insan sayısı fazla ise nüfus
azalır,
Etkinlik çalışması: (S- 31- 2):
• Nüfus patlaması: Dünyada sanayi inkılâbından
sonra başlayan hızlı nüfus artışının 1950 den
sonra kısa bir sürede katlanarak büyümesi
olayına nüfus patlaması adı verilmektedir.
• Toplam doğurganlık oranı: Bu oran doğum
yapabilecek yaş sınırı içinde bulunan (15- 49
yaş arası) her kadından beklenen canlı doğum
sayısını ifade eder.
• Aile planlaması: Ailelerin bakabileceği ve
ihtiyaçlarını karşılayabileceği kadar sayıda
çocuk sahibi olmalarıdır.
Etkinlik çalışması: (S- 31- 2):
• Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da
adlandırılır. 15 - 64 yaş arasındaki nüfusa çalışma
çağındaki nüfus denilmektedir.
• Bu nüfus dilimi içinde olup herhangi bir işte çalışan
nüfusa aktif nüfus denir.
• Bu grup içinde olup her hangi bir işte çalışmayan
nüfusa ise işsiz nüfus denir.
• Ölüm oranı: Yıl ortasındaki her 1000 bireylik nüfus
itibarıyla belli bir yılda gerçekleşen ölümlerin sayısı.
• Doğum kontrolü(nüfus planlaması): Doğumları
sınırlama veya durdurma siyaseti.
A- JAPONYA:
• —Japonya’da modernleşme ve gelişme dönemlerinde
nüfus politikası nüfusun artması yönünden olmuştur.
• Aileler çok çocuk yapmaya özendirilmiştir. 1947 de
nüfus artış hızı % 2 yi bulmuştur.
• —Bu artış hızının yüksek olması üzerine 1948 yılında
çıkarılan bir yasayla nüfus planlaması çalışmalarına
başlamıştır. Bu çalışmayla 1980 lerde nüfus artış hızı
% 1 in altına inmiştir.
• —1990 lerde artış hızı çok düşünce yeniden hükümet
nüfusun artması için ailelerin daha çok çocuk sahibi
olması için teşvik ve kampanyalara yeniden başladı.
Ancak 11991 yılında teşviklerle bir miktar artış olsa da
2000 yılında bu artış çok düşük olmuş ve % 0,1 in
altına inmiştir.
Etkinlik çalışması: (S- 33- 1):Japonya’nın nüfus
artışını ve sayısını gösteren grafik incelenerek,
•
1–1970
yılında
Japonya’nı
n nüfusu
ne
kadardır?
• Yaklaşık
100 milyon,
Etkinlik çalışması: (S- 33- 1):Japonya’nın nüfus
artışını ve sayısını gösteren grafik incelenerek,
• 2-Hangi yıldan itibaren nüfus artışı düşüşe
geçecektir? Bu düşüşün ardındaki sebepler
nelerdir?
• Hükümetlerin önceki planlama çalışmalarının etkileri,
• Sanayileşme ve kentleşmenin artması,
• Eğitim seviyesinin artması,
• Evliliklerin azalması,
• Aile kurumunun sarsılması,
• Sosyal güvenlik sisteminin gelişmesi ve çocuğun
geleceğin güvencesi olarak görülmemesi,
• Çocuk yetiştirmenin ailelere zor gelmesi vb.
Etkinlik çalışması: (S- 33- 1):Japonya’nın nüfus
artışını ve sayısını gösteren grafik incelenerek,
• 3- 1920 yılından günümüze kadar zaman
aralığındaki nüfus değişimini yorumlayınız.
• 1920 yılından sonra kırsal ağırlıklı ve çocuk
isteğinin fazla olduğu yıllarda hızlı bir nüfus
artışı olmuş,
• II. Dünya savaşı yıllarında savaşın etkisiyle bir
nüfus azalmış daha sonra nüfus artışı 1990
larda yavaşlamış
• 2000 den sonra artış iyice yavaşlamış, tahmine
göre de 2010 yılından sonra en iyi şartlarda
daha nüfus yitimine uğrayacaktır.
Etkinlik çalışması: (S- 34):
Japonya’nın yıllara göre yaş
dağılımı grafiği:
•
•
•
•
•
Yıllar 0-14 15-64
+65 Yıl.Ort. Top.Nüf.
(Milyon kişi)
art.oranı
1960 28,4 61,5
5,3
1,1
94
1985 25,9 82,3
12,4
0,61
120,7
2003 18,0 85,4
23,5
0,04
127,2
•
•
•
•
•
•
• Japonya ileride ne gibi sorunlarla
karşılaşabilir?
1- Nüfus sayısı azalmaktadır,
2-Ülkede çocuk ve genç nüfus zamanla
azalacak ve dinamik özelliğini kaybetmektedir.
3- Ülke zamanla asker ve savunma sıkıntısı
çekebilir.
4- Yaşlı nüfus artarak ve bağımlı nüfus oranı
yükselmektedir.
5- İş gücü azalması veya sıkıntısı başlar ve
başka ülkelerden nişçi göçleri isteyebilir.
6- Ülkenin nesil problemi başlar ve geleceği
tehlikeye girer.
JAPONYA 2007 TAHMİNİ NÜFUS
PİRAMİDİ
B- ÇİN HALK CUMHURİYETİ:
Dünyanın en kalabalık
ülkesidir.
Bu yüzden nüfus
özellikleri önemlidir.
1950 yıllara kadar
hükümetler nüfusu
güç olarak görüp
yayılmacı politikalar
izliyorlardı.
1953 yılında nüfus 583 milyonu bulunca
şehirlerde nüfus planlaması
çalışmalarına başlandı.
Fakat etkili sonuçlar alınamadı.
Artış hızı beklenenden fazla çıkması ile
1979 yılından sonra resmen ilan
edilmeyen tek çocuk politikası başladı.
Kırdan tepki gelince kırsal alanda bir
çocuğa daha izin verildi.
2004 yılında nüfusu 1,3 milyarı aştı.
Çin'de yeni nüfus politikası:
• Çin Halk Cumhuriyeti doğurganlığı sınırlayıcı
çeşitli politikalar arasında 25 yaşından önce
evlenmeyi de yasaklamıştır.
• Bu suretle kadınların doğurganlık süreleri 30
yıldan 20 yıla inmiş olmaktadır.
• Yaklaşık otuz yıldır her aileye bir çocuk
kuralını uygulayan Çin şimdi de köylü nüfusunu
azaltmak için maddi teşvik uygulamasına
gidiyor.
• Nüfus politikaları kız erkek dengesini
bozuyor
• Son otuz yıldır hükümet nüfusu kontrol
edebilmek için her aileye bir çocuk kuralını
genel olarak sıkı bir şekilde uyguluyor, kurala
uymayanları para cezalarına çarptırıyordu.
• Fakat şehirlerde hala sıkı şekilde
uygulanmasına karşın son bir kaç yıldır kuralı
çiğneyenlere,
• özellikle de tarlalarda çalışacak iş gücü sıkıntısı
çekilen kırsal bölgelerde göz yumulmaya
başlanmıştı.
• Çin'de nüfus kontrol politikalarını eleştirenler
çevreler son 20 yılda bu politikaların nüfus
içinde kadın - erkek dengesini bozduğunu
söylüyorlar.
• Bunun sebebi özellikle kırsal kesimde
geleneksel olarak erkek çocukların, ailenin
adını sürdüreceği ve yaşlılıkta anne-babaya
bakacağı düşünülerek daha çok rağbet
görmesi.
• Bu yüzden kız bebekler sık sık ölüme terk
ediliyor.
• Hükümetin açıkladığı yeni kurallar da kız ve
erkek çocukları arasındaki geleneksel ayrımı
sürdürüyor ve iki kız çocuk bir erkek çocuğa
eşit sayılıyor.
• Yasaya göre, kırsal kesimde yaşayıp tek erkek
çocuğu veya iki kız çocuğu olan ailelere, anne
-baba 60 yaşını geçtiklerinde yılda 75 dolara
denk bir maaş bağlanacak.
• Bu, Çinli bir köylünün ortalama yıllık gelirinin
neredeyse beşte biri tutarında bir meblağ.
• Böylece tek erkek, ya da iki kız çocuğun
yaşlanan anne babaya bakma yükünün
hafifletilmesi amaçlanıyor.
C- FRANSA:
Günümüzde
Avrupa ülkeleri en
düşük nüfus
artışına sahiptir.
• Hatta bu ülkeler
nüfuslarını artırmak
için çeşitli
politikalar
gütmektedirler.
• Fransa’da bu
ülkelerden biridir.
• Fransa’nın nüfus artış hızları belli dönemlerde
artıp belli dönemlerde azaldığı görülmektedir.
• I. Ve II. Dünya savaşı dönemlerinde artış hızı
düşmüştür.
• 1950- 1975 yılları arasında ( Nüfus Patlaması
yılları) nüfusu hızla artmıştır.
• 1975 yılından sonra nüfus artışı hızı düşmüştür.
• Bundan Fransa nüfusunu artırmak için çeşitli
şekillerde ailelere fazla çocuk sahibi olmaları
için teşvik edici kampanyalar düzenlemektedir.
Etkinlik Çalışması: ( S -35-) Fransa’nın nüfusunda
1950’den sonra görülen gelişmeleri gösteren tablodan
yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1- Nüfus en fazla hangi dönemler arası artmıştır?
1960- 196 dönemi arası-bu yıllar hem doğumlar fazladır.
Hem de dışarıdan aldığı göç fazladır.
• 2-Nüfusun değişiminde göçlerin etkisi nasıl
olmuştur?
• Nüfusu artırıcı bir etki yapmıştır.
• Sayılan dönem içinde 1.285.000 kişi doğal nüfus
artışı sonucu nüfusa katılırken,
• 480.000 kişi yani doğal artışın yaklaşık 1/3 ü
kadarı göçle nüfusa katılmış ve ülkenin nüfus
artıran en önemli bir kaynağı olmuştur.
Etkinlik Çalışması: ( S -36)
• Bir ülkenin nüfus planlaması çalışması
yapmadan önce kişi başına düşen gelir milli
gelir payının az olduğu ve çalışanların yükünün
ağır olduğu ve daha fazla insana bakması
gereken bir durumdan,
• Nüfus planlaması ile çocuk veya bağımlı nüfusu
azaltıp, çalışanların yükünün azalması ve daha
fazla milli gelire sahip bir duruma geliş öyküsü
karikatürize edilmiştir.
• Günümüzde gelişmekte olan ülkeler
nüfus artış hızının azaltılamamasının
ekonomik gelişmelerini engelleyeceğini,
• Gelişmiş ülkeler de nüfus artış hızının
nerdeyse durma noktasına
gelmesinden dolayı nüfusu artırıcı
çalışmalar yapmadıkları takdirde birçok
problemle karışılacaklarını savundukları
için nüfus politikası veya nüfus
planlaması yapmaktadırlar.
TÜRKİYE'DE NÜFUS
POLİTİKALARI:
• Osmanlı İmparatorluğu zamanında nüfus
sorunu bugün anladığımız anlamda üzerinde
durulan bir konu olmamıştır.
• Bu dönemde, İmparatorluk topraklarının
genişletilmesi veya korunmasına bağlı
olarak,
• bilhassa askeri güçle ilgili fazla nüfus isteği
ve aynı zamanda tarihin derinliklerinden
gelen geleneksel bir inançla büyük ve
kalabalık aile sahibi olma arzusu vardı.
• Cumhuriyetin
kuruluşundan 1960’lı
yıllara kadar uzanan
nüfus politikasının
genel eğilimi, nüfusu
artırmaya dönük bir
nitelik gösterir.
• Türkiye'de nüfus
sorununu ulusal bir
politika olarak ele alan
ve üzerinde duran
Atatürk'tür.
• Atatürk, 1920 yılında
yaptığı bir konuşmada,
• "Milletimizin sıhhatinin
muhafaza ve takviyesi,
ölümlerin azaltılması,
nüfusun artırılması, bu
suretle efradı milletin
dinç, çalışkan ve
kabiliyetli bir halde
yetiştirilmesi lazımdır."
demiştir
• Atatürk bu politikayı şundan dolayı
istemiştir:
• Türkiye’yi hızla kalkındırmak ve
• Türkiye'nin kendisine dost olmayan
memleketler karşısında bağımsızlığını
koruması için kuvvetli bir orduya
muhtaç olmasıydı.
• Osmanlı Devleti,
• Balkan, Trablusgarp,
Birinci Dünya Savaşı,
Kurtuluş Savaşı gibi bir
dizi büyük tarihsel
oluşumlarla karşı karşıya
kalmıştır.
• Bu süreçte, önemli
toprak ve insan kayıpları
kendini göstermiştir.
• Dönemin geneli boyunca, olumsuz yaşam
koşulları, savaşlar, salgın hastalıklar ve
zorunlu göçler nedeniyle önemli insan
kayıpları ortaya çıkmıştır.
• Örneğin, çocuk ve yetişkin ölümleri, son
derece yüksekti.
• Verem, frengi, malarya, tifüs ve sıtma gibi
yaygın salgın hastalıkların neden olduğu
ölümler nüfus artışını olumsuz yönde
oldukça yüksek düzeyde etkiliyor,
• hatta kimi yıllar itibariyle nüfus artmadığı
gibi, geriye gidiş süreci bile yaşanıyordu.
• Yeni nüfus politikasının ana yönleri,
Ş.S.Aydemir’in kaleminden şu satırlarla dile
getirilmektedir:
• “Çok nüfus, tok nüfus, şen ve zengin nüfus
istiyoruz. …..Dünün idaresinden teslim
aldığımız bugünkü Anadolu, bütün tarihinin,
tarih devirlerinin en tenha ve en bakımsız bir
Anadolu’sudur.
• Bütün medeni kabiliyetleri ihmal edilmiş,
ihtiyaçları azaltılmış, adeta medeniyet harici
kılınmış 14 milyonluk bu memleket halkını en
kısa zamanda hiç değilse iki misline
çıkaramazsak, yarının çok nüfuslu ve ileri
teknikli milletleri karşısında bekamızı tehlikeye
atmış oluruz…”
• Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun hızla
arttırılmasını sağlayıcı önlemleri alma görevi
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına verildi.
• Hükümetlerin nüfusu artırmak için bilinçli olarak
izlediği bir başka politika ise göçleri artırmaktı.
• Türkiye’ye göç eden göçmenlerin
sorunlarını çözme görevi de aynı Bakanlığa
verildi.
• Nüfus artışının anormal bir eğilim gösterdiği
işaretini ilk defa 1950 de verdi;
• Nüfus artış hızı binde 22'ye çıkmıştı.
• 1955 sayımı sonucu ise durumun tehlikeli bir
hal aldığının kanıtını veriyordu.
• 1958 den itibaren ülkemizde gebeliği önleyici
araç, gereç ve ilaçların satış ve kullanılmasının
serbest bırakılması gündeme gelmiş.
• Ancak, bu önemli adım bürokratik
mekanizmanın çarkları arasında takılıp
kalmıştır.
• 1962 yılında TBMM, Birinci Beş Yıllık Sosyal ve
Ekonomik Kalkınma Planında nüfus artışını
azaltıcı önlemler almasını kabul etmiştir.
• Türkiye Büyük Millet Meclisinde Nüfus artışını
azaltıcı politikanın kabulü büyük bir tepkiyle
karşılanmış ve hükümet, görüşünü kabul
ettirmekte zorluk çekmiştir.
• Bu politikanın uygulamaya geçmesi için gerekli
kanunun kabulü de 1965 yılında mümkün
olmuştur.
• Bu kanunda “Nüfus Planlaması, bir kadının
istediği zaman ve istediği sayıda çocuk
sahibi olması olarak tanımlanmış”,
• çocuk düşürme ve sterilizasyonun nüfus
planlaması yöntemi olarak kullanılması
yasaklanmış ve
• Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına, diğer
kamu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, ailelere
eğitim yapma ve hizmet sunma görevi
verilmiştir.
• Buna karşın planın öngördüğü hedeflere
ulaşılamamıştır.
• Ülkemizde nüfus planlaması konusunda
başarının sınırlı oluşunun nedeni diğer az
gelişmiş ülkelerden farklıdır.
• O ülkelerde küçük aile toplumsal norm
değildir.
• Bu durum programların uygulanmasını
olumsuz etkileyen ve giderilmesi güç bir
engeldir.
• Türkiye'nin sorunu, herkese
kullanabileceği biçimde aile planlaması
hizmeti sunulamamasıdır.
ÜLKEMİZDE 1980-1985 NÜFUS
PİRAMİTLERİ
ÜLKEMİZDE 1990-1995 NÜFUS
PİRAMİTLERİ
ÜLKEMİZDE 2000-2005 NÜFUS
PİRAMİTLERİ
ÜLKEMİZ 2007 TAHMİNİ NÜFUS
PİRAMİDİ
ÜLKEMİZ 2010-2020 TAHMİNİ
NÜFUS PİRAMİTLERİ
ÜLKEMİZ 2025-2050 TAHMİNİ
NÜFUS PİRAMİTLERİ
Etkinlik Çalışması: ( S -36 -2)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
• Nüfus Artış hızının düşmesinin
Olumlu sonuçları
Olumsuz sonuçları
Hayat seviyesinin yükselmesi ve
Ortalama ömrün uzaması
Anne ve bebeklerin sağlık
düzeylerinin yükselmesi
Gelir dağılımının dengelenmesi
Kırdan kente göçün azalması
Milli gelirin yükselmesi
İşsizliğin azalması
Eğitim seviye ve imkanlarının
artması
Cinsiyet dengesizliği
Nüfusun yaşlanması
Genç nüfusun azalması ve
ve işgücü sıkıntısı
Ülkelerin nesil sorunu yaşaması
Çocuk sınırlamasından dolayı
halkın hoşnutsuz olması
Bağımlı nüfusun artması
Yurt savunmasında sıkıntılar
Etkinlik Çalışması: ( S -36 -2)
• Nüfus Artış hızının yükseltmenin
• Olumlu sonuçları
Olumsuz sonuçları
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
İşçi ücretleri ucuzlar
Üretim artar
Vergi gelirleri artar
Mal ve hizmetlere talep artar
İhracattaki rekabet kolaylaşır.
Ülke savunmasında önemlidir.Kısa
sürede güçlü ordular kurulabilir.
Yeni sanayi kolları kurulur.
İşsizlik artar.
Çevre kirliliği artar
Kişi başına düşen milli gelir azalır.
Tasarruflar azalır
Kalkınma hızı yavaşlar
İç ve dış göçler artar
Ekonomik bağımlılık oranı yükselir
Yetersiz beslenme sorunu ortaya
çıkar.
İhracat azalır.
Demografik yatırımlar artar.
DEĞERLENDİRME:
• 1- Nüfus politikası nedir? Kaç şekilde
uygulanmaktadır?
• 2-Ülkeler niçin nüfus politikasına başvurmaktadırlar?
Neden istediği sonuçları hemen alamamaktadırlar?
• 3- Japonya ve Çin Nasıl bir nüfus politikası
izlemektedirler?
• 4-Ülkemiz Cumhuriyet döneminde nasıl bir nüfus
politikası izlemiştir?
• 5.Nüfus artış hızının fazla olmasının yol açtığı olumlu
ve olumsuz sonuçlar nelerdir?
• 6. 5.Nüfus artış hızının az olmasının yol açtığı olumlu
ve olumsuz sonuçlar nelerdir?
HAZIRLAYAN:
•ENGİN ŞALLI
•ÖZKAN ERDOĞAN
•ORHANGAZİ Ç.P.L.
•COĞRAFYA
ÖĞRETMENLERİ