tms 18 hasılat - WordPress.com
Download
Report
Transcript tms 18 hasılat - WordPress.com
TMS/18 HASILAT
HAZIRLAYAN: GÖZDE SEREZLİ
130611103
ÖĞRETİM ÜYESİ:
YRD. DOÇ. DR. NACİYE GÖKÇE
Standardın Amacı
Gelir; finansal tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin
kavramsal çerçevede hesap dönemi boyunca,sermayedarların
katkılarıyla ilgili olanlar dışındaki nakit girişleri veya varlıklardaki
artışlar veya borçlardaki azalışlar olarak öz kaynaklarda artışa
neden olan ekonomik faydalardaki artışlar olarak tanımlanmıştır.
Gelirin tanımı hasılat ve kazancın ikisini birden içerir. Hasılat
işletmenin olağan faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan gelirdir ve
satışlar, ücretler, faiz, temettü ve isim hakları gibi çeşitli adlar taşır.
Bu standardın amacı,belirli tipteki işlemlerden doğan ve olaylardan
elde edilen hasılat ile ilgili muhasebe işlemlerini açıklamaktır.
Standardın Amacı
Hasılatın muhasebeleştirilmesine ilişkin ilk konu, hasılatın
ne zaman muhasebeleştirileceğinin belirlenmesidir. Hasılat;
gelecekteki ekonomik faydaların işletmeye girmelerinin
olası oldukları ve söz konusu faydalar güvenilir olarak
ölçülebildikleri durumlarda muhasebeleştirilir.
Bu
Standart, söz konusu kriterlerin karşılandığı ve
neticesinde hasılatın muhasebeleştirildiği durumları açıklar.
Ayrıca, bu Standart söz konusu kriterlerin uygulamasına
ilişkin uygulamalı rehberlik sağlar.
Standardın Kapsamı
Bu standart:
(a) mal satışları;
(b) hizmet sunumları ve
(c)işletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından
sağlanan faiz, isim hakkı ve temettülerden doğan hasılatın
muhasebeleştirilmesinde kullanılır.
Mal satışı - Üretilen veya yeniden satış için alınan mamuller ve satılmak
üzere elde bulundurulan gayrimenkulleri içerir.
Hizmet sunumu – Üzerinde anlaşmaya varılmış sözleşmeye bağlı bir işin
taraflarca belirlenmiş sürede işletme tarafından yapılmasını içerir.Hizmetler
bir veya birden çok dönem içinde sunulabilir.Hizmetlerin sunumuyla
ilgili,proje yöneticileri ve mimarların sunduğu hizmetler gibi,bazı
sözleşmeler doğrudan inşaat sözleşmeleri ile ilgilidir.Bu sözleşmelere bağlı
olarak ortaya çıkan hasılat bu standart kapsamında olmayıp “TMS 11 inşaat
Sözleşmeleri” standardında belirlenmiş olan inşaat sözleşmelerine yönelik
hükümler kapsamında ele alınır.
Standardın Kapsamı
İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılması
aşağıda belirtilen gelir türlerini ortaya çıkarır:
a)Faiz- nakit veya nakit benzerlerinin kullandırılmasından ya da
işletmeye borçlandırılmış tutarlar üzerinden talep edilenler;
b)İsim Hakkı- patent, ticari marka, telif hakkı, yazılım programları
gibi uzun vadeli işletme varlıklarının kullandırılması karşılığında
talep edilenler ve
c)Temettüler- ortaklara sahip oldukları belli tertip sermaye
oranı ile dağıtılan karlar.
Aşağıda belirtilen kaynaklardan ortaya çıkan hasılat, bu Standart
kapsamına dahil değildir:
Finansal kiralama sözleşmeleri (TMS 17)
Özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen yatırımlardan sağlanan
temettüler (TMS 28)
“TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri” Standardı kapsamındaki sigorta
poliçeleri
Finansal varlık veya finansal borçların gerçeğe uygun
değerlerindeki değişmeler veya bunların elden çıkarılması (TFRS
9 ve TMS 39)
Diğer dönen varlıkların değerindeki değişmeler
Tarımsal
faaliyetlere ilişkin canlı varlıkların ilk defa
muhasebeleştirilmesi veya gerçeğe uygun değerindeki değişmeler
(TMS 41)
Tarımsal ürünlerin ilk defa kayda alınması
Madencilik faaliyetlerinden elde edilen hasılat
Gerçeğe Uygun Değer ve Hasılatın Ölçümü
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında bilgili ve istekli
gruplar arasında el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda
ortaya çıkması gereken tutardır.
Hasılat gerçeğe uygun değerle ölçülür. İşlem karşılığında nakit veya
benzerlerinin alındığı durumlarda, hasılat, nakit veya nakit benzerlerinin
tutarıdır. Ancak her zaman nakit alınmayabilir. Nakit veya benzerlerinin
alımının ertelendiği durumlarda (vadeli satışlarda) satış bedelinin gerçeğe
uygun değeri alacağın bugünkü değerine indirgenmesi suretiyle bulunur.
Alacağın bugünkü değerine indirgenmesinde veya satış bedelinin gerçeğe
uygun değere indirgenmesinde kullanılacak faiz oranı,
A)Borçlanan ile aynı kredibilite derecesine sahip benzer finansman
işlemlerinde geçerli olan faiz oranı veya
B)Alacağın nominal bedelini mal veya hizmetin peşin fiyatına eşitleyen iskonto
haddi olmalıdır.
HASILATIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
A) MAL SATIŞINDA HASILAT
Mal satışında hasılatın gerçekleşme koşulları aşağıdaki gibidir. Bu koşullar
yerine geldiğinde mal satışına ilişkin hasılat finansal tablolara yansıtılır:
a)İşlemenin malların sahipliği ile ilgili önemli risk ve getirileri alıcıya devretmiş
olması;
b)İşletmenin satılan mallar üzerinde etkin bir kontrolü veya sahipliğin genel
olarak gerektirdiği şekilde bir yönetim etkinliğini sürdürmemesi;
c)Hasılat tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi;
d)İşleme ilişkin ekonomik yararların işletmece elde edilmesinin muhtemel
olması;
e)İşleme ilişkin yüklenilen veya yüklenilecek olan
biçimde ölçülebilmesi .
maliyetlerin güvenilir
1) Ülkemizde Satış Hasılatı Üzerindeki Var Olan Vade
Farklarının Hesaplanması
İşletme malını vadeli olarak satmış ise,karşı tarafla bir finansman
işlemi beraberinde gerçekleştirilmiş olur ki,bu kısım bir mal veya
hizmetin satış gelirleri içine değil,faiz gelirleri içine alınır.
Vadeli satış gelirleri içindeki faiz payının ayrıştırılmasında standart,şu
iki kriterden hangisi daha güvenli bir şekilde ölçülebiliyor ise o
kritere uygun faiz oranının kullanılmasını öngörmektedir.
a)Aynı risk özelliklerine sahip başka alıcılara uygulanabilecek faiz oranı,
b)İleride elde edilecek hasılatın bugünkü peşin satış fiyatına indirgenmesi
neticesinde hesaplanan faiz oranı(iç iskonto faiz oranı-efektif faiz oranı).
Örnek; Sipariş üzerine üretim yapan bir tekstil fabrikası,belirli bir model
perdeyi iki şekilde satışa sunmaktadır. Eğer peşin olursa,KDV hariç 2.000TL,eğer alıcı vadeli almak istiyorsa her ay için bakiye borca %1 faiz
eklenmektedir.Alıcı Umut Akyürek bu perdeleri 1.12.2010 tarihinde 3 ay
vadeli almayı tercih etmiştir.
Dolayısıyla fatura tutarı 2.000 TL değil,
2000 * %3 = 60 TL+ 2000 TL = 2060 TL
2060TL * %18 KDV =370,8TL+ 2060TL = 2430.8 olacaktır ve;
…...................................01.12.2010 ……………….
120 ALICILAR
2430,8
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
2000
380(128) GEL. AY. AİT GELİRLER
60
391 HESAPLANAN KDV
370,8
…………………………...31.12.2010…………………
380 GEL. AY. AİT GELİRLER
20
642 FAİZ GELİRLERİ
……………………………./ ……………………………..
20
2) İskontolar
Hasılat belirlenmesinde,işletme tarafından uygulanan ticari
ıskontolar ve miktar indirimler göz önünde tutulur.
Iskontolar literatürde üçe ayrılmaktadır. Bunlar, katalog, kasa
ve miktar ıskontolarıdır.
Katalog ıskontosu, satış anında yapılan ıskontodur. Iskonto
tutarı da ayrıca gösterilebilir.
Kasa ıskontosu, alacakların erken tahsil edilmesi nedeniyle
yapılan ıskontodur.
Miktar ıskontosu ise, belli satış miktarını aşan işletmelere
yapılan ıskontodur. Bu tür ıskontolar genellikle dönem
sonlarında yapılmaktadır.
2)iskontolar
Örnek; KUM SAATİ A.Ş. 2 ürün alan müşterisine bir ürün hediye
etmektedir. Bir saatin maliyeti 10 TL, satış fiyatı 20 TL’dir. Bir
müşteri 2 adet saati peşin almıştır. Kendisine 1 adet saat hediye
edilmiştir. (KDV %10 alınacak ve KDV dahil değildir).
Standarda göre; Hasılat 20*2=40 TL
Maliyet ise 10*3=30 TL’dir.
…………………………./ ……………………...
100 KASA
44
600YURTİÇİ SATIŞLAR
391 HESAPLANAN KDV
………………………../ ………………………..
621 SAT.TİC. MAL MALİYETİ
30
153 TİCARİ MALLAR
………………………../ ………………………....
40
4
30
VESTEL
A.Ş. yıl sonunda 40 adet buzdolabı alımı yaptığı için
bayisine 150.000 TL’lik ıskonto yapmış,söz konusu tutarı
işletmenin cari hesabından düşmüştür. İki işletmeninde kaydı
aşağıdaki gibi olacaktır.
150.000/ 1.18 = 127.118
……………………/ ……………………...
610 SATIŞ İSKONTOLARI
127.118
191 İNDİRİLECEK KDV
22.882
120 ALICILAR
150.000
(ARÇELİK A.Ş.)
…………………………/ ……………………………
320 SATICILAR
153 TİCARİ MALLAR
391 HESAPLANAN KDV
(BAYİ)
…………………………/ …………………………….
150.000
127.118
22.882
3) Komisyonlar
Hasılat, yalnızca, işletmenin kendi adına aldığı ve alacağı brüt
ekonomik yarar akışlarını içerir.
Üçüncü kişiler adına tahsil edilen satış vergileri, mal ve
hizmet vergileri ve katma değer vergisi gibi tutarlar işletme
tarafından elde edilen ekonomik yararlar değildir ve
özkaynakta artış yaratmaz. Bu nedenle bu tutarlar hasılat
dışında bırakılır.
Acentesi olunan işletme adına yapılan tahsilat tutarları
hasılat değildir. Hasılat yalnızca komisyon tutarıdır.
Bir otobüs bileti satış firması, %10 komisyon karşılığında bilet
satmaktadır. Gün sonunda KDV dahil 400TL’lik satış
yapılmıştır.
400* %10 = 40TL
40/1.18 = 34TL
…………………......./ ………………………
100 KASA
400
320 SATICILAR
600YURTİÇİ SATIŞLAR
391 HESAPLANAN KDV
…………………/ …………………..
360
34
6
4) Ürün Değişimi
Mal veya hizmetlerin benzer özelliklere ve değere sahip mal ya da
hizmetlerle değiştirilmesi veya vadeli takasa(swap)
edilmesi,hasılat yaratıcı işlem olarak değerlendirilemez.
konu
Burada işletmenin varlıklarında bir değişim olmamakta,varlıkların
yer ve zamanında değişimi söz konusu olmaktadır.
Birbirinden farklı mal veya hizmetlerin değiştirilmesinde, takas
hasılat yaratıcı bir işlem olarak değerlendirilir.
Bu durumda hasılat, alınan mal veya hizmetlerin gerçeğe uygun
değerinden transfer edilen nakit ve benzerlerinin düşülmesiyle
hesaplanır.
İKİ FARKLI İŞLEMİN BİR ARADA YAPILMASI DURUMUNDA
AYRIŞTIRMA
Bazen
bir satış işlemi iki farklı hasılat yaratır.Bu gibi
durumlarda,muhasebeleştirme
ilkelerini
işlemin
özünü
yansıtabilmek amacıyla,tek bir işlemin ayrıştırılabilir kısımları ayrı
ayrı muhasebeleştirilir.
Satış hasılatına dahil edilmiş satış sonrası hizmet
bedellerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin ilkeler;
1) Satışın ilgili varlığın monte edilmesi koşuluyla yapılması ve
sözleşmenin önemli bir bölümünü oluşturan montajın henüz
işletme tarafından tamamlanmamış olması durumunda; gelir
malların kabulü, kurulumu ve muayenesi gerçekleştikten sonra
kabul edilir.
2) Bir ürünün satış fiyatı ayrıştırılabilir nitelikteki satış sonrası servis
tutarını da içeriyorsa, bu tutarın hasılat olarak muhasebeleştirilmesi
ertelenerek, servis hizmetinin verildiği dönem boyunca hasılat olarak
finansal tablolara yansıtılmalıdır.
ÖRNEK:
Arçelik sattığı çamaşır makinelerine 2 yıl garanti vermektedir. Ancak,isterlerse
müşterilerine bedeli karşılığında 3 yıl garanti uzatma imkanı tanımaktadır. 1
adet çamaşır makinesi 500 TL bedelle satılmıştır. Müşteri 3 yıl garanti uzatımı
için 30TL ödeme yapmıştır. (KDV hariç ve KDV %10)
530* %10 = 53 TL KDV
………………………./ ………………………
100 KASA
583
600YURTİÇİ SATIŞLAR
480 GEL.YIL.AİT GELİR
391 HESAPLANAN KDV
………………………./ ………………………..
500
30
53
3) Birbiriyle bağlantılı bir işlemler serisinin bir bütün olarak
değerlendirilmediği ve ticari etkisinin anlaşılamadığı durumlarda,
muhasebeleştirilme ilkeleri iki veya daha çok işleme birlikte
uygulanmalıdır.
Örneğin, işletme ticari mal satarken aynı anda bu işlemin etkisini
ortadan kaldıracak biçimde, ileri bir tarihte geri satın almak üzere
ayrı bir anlaşma yapabilir; böyle bir durumda iki işlem birlikte
değerlendirilmelidir.
Satış Hasılatının Tahsilinin Şüpheli Hale Gelmesi
Standart, kayıtlara alınmış ancak tahsil edilememiş ya da tahsili
şüpheli hale gelmiş hasılat tutarının, düzeltilmesinin yerine
gider olarak finansal tablolara yansıtılmasını önermektedir.
HASILATIN DOĞUM ZAMANI
Muhasebede önemli bir sorun hasılatın ne zaman doğduğunun kabul
edileceği ve dolayısıyla hangi dönemde vergilenmeye ve kar
dağıtımına esas olabilecek duruma geldiğidir. Aşağıdaki koşulların
gerçekleşmesi ile hasılat doğmuş sayılır ve finansal tablolara yansıtılır:
Malların önemli risk ve getirilerinin alıcıya devredilmesi,
Mallar üzerindeki kontrol ve yönetsel etkinliğin sürdürülmemesi,
Hasılatın güvenilir olarak ölçülmesi,
Ekonomik yararların elde edilmesinin muhtemel olması,
Yüklenilen veya yüklenilecek maliyetin güvenilir olarak ölçülmesi
gerekir.
İşletmenin Malların Sahipliği İle İlgili Önemli Risk
Getirileri Alıcıya Devretmiş Olması
Çoğu kez, sahiplikle ilgili risk ve yararların devri ile mülkiyet
veya zilyetliğin alıcıya devri aynı anda olur.
Mülkiyet veya zilliyetin devrine rağmen, bazı durumlarda
sahiplikle ilgili risk ve yararlar sürdürülebilir. Bunlar:
İşletmenin normal garanti hükümleri kapsamı dışında yetersiz
performansa ilişkin yükümlülük taşıması(örneğin;denedikten
sonra satın alma opsiyonlu satışlar);
Satış hasılatının işletme tarafından tahsil edilmesinin,alıcının
söz konusu maldan üçüncü kişilere satmak suretiyle hasılat
yaratması koşuluna bağlı olması konsinye mallar bunlara
örnek verilebilir;
Satışın ilgili varlığın monte edilmesi koşuluyla yapılması ve
sözleşmenin önemli bir bölümünü oluşturan montajın henüz
işletme tarafından tamamlanmamış olması;
Alıcının
satış sözleşmesi ile belirlenen bir gerekçeye
dayanarak alımdan vazgeçme hakkının bulunması ve
işletmenin söz konusu malların iade edilip edilmeyeceğinden
emin olmaması.
Bu durumlarda mal satışı gerçekleşmemiş kabul edilir.
İşletmenin Satılan Mallar Üzerinde
Yönetsel Etkinliği Sürdürmemesi
Kontrol
ve
Satılan mallara ilişkin yönetsel kararların alınamaması risk ve
getirilerinin devrinin bir göstergesidir.
Hasılat Tutarının Güvenilir Biçimde Ölçülebilmesi
Hasılat tutarının belirsiz olması durumunda,hasılat kayda
alınmaz.Belirli bir şartın gerçekleşmesine bağlanan satışlar
güvenilir olarak ölçülemez.
İşleme İlişkin Ekonomik Yararların İşletmece Elde
Edilmesinin Muhtemel Olması
Hasılat ancak işleme ilişkin ekonomik yararların işletme
tarafından elde edilmesinin muhtemel olması durumunda
finansal tablolara yansıtılır.
Bazı durumlarda bu, tahsilat yapılana veya bir belirsizlik
ortadan kaldırılana kadar mümkün olmayabilir.
Örneğin yabancı bir ülkede yapılan satışta yetkili otoritenin
bedelin yurt dışına transferine izin vermesi konusunda
belirsizlik olabilir. İzin verildiğinde belirsizlik ortadan kalkar
ve hasılat finansal tablolara yansıtılır.
İşleme İlişkin Yüklenilen veya Yüklenilecek Olan
Maliyetlerin Güvenilir Biçimde Ölçülmesi
Hasılat ve buna ilişkin giderlerin karşılaştırılması esastır.
Malların tesliminden sonra ortaya çıkacak garanti masrafları
ve diğer maliyetler dahil olmak üzere giderlerin, hasılatın
kayda alınması için gerekli diğer koşullar sağlandığında
normal koşullarda güvenilir biçimde ölçülebildiği kabul edilir.
Ancak,giderler güvenilir bir biçimde ölçülemiyorsa hasılat
finansal tablolara yansıtılamaz; böyle durumlarda mal satışıyla
ilgili daha önce alınmış bedel yükümlülük olarak
muhasebeleştirilir.
B) HİZMET SUNUMU
Hizmet sunumuna ilişkin bir işlemin sonucunun güvenilir bir biçimde tahmin
edilebildiği durumlarda, işlemle ilgili hasılat işlemin bilanço tarihi itibariyle
tamamlanma düzeyi dikkate alınarak finansal tablolara yansıtılır. Aşağıdaki
koşulların tamamının varlığı durumunda, işleme ilişkin sonuçların güvenilir
biçimde tahmin edilebildiği kabul edilir:
a)
Hasılat tutarının güvenilir biçimde ölçülmesi;
b)
İşleme ilişkin ekonomik yararların işletme tarafından elde edileceğinin
muhtemel olması;
c)
Bilanço tarihi itibariyle işlemin tamamlanma düzeyinin güvenilir biçimde
ölçülmesi;
d)
İşlem için katlanılan maliyetler ile işlemin tamamlanması için gereken
maliyetlerin güvenilir biçimde ölçülmesi.
Eğer bu kriterler sağlanamıyorsa,hasılat ancak finansal tablolara yansıtılmış
giderlerin geri kazanabilir tutarı kadar finansal tablolara yansıtılır.
Hasılatın kaydı işin tamamlanma düzeyine bağlanmıştır. Bir işlemin tamamlanma
düzeyi çeşitli yöntemlerle belirlenebilir. Bu yöntemler;
a)
b)
c)
Yapılan işe ilişkin incelemeler,
Bilanço tarihine kadar yapılan hizmetlerin verilecek toplam hizmetlere oranı,
İşletmenin tahmini toplam maliyetleri içinde bu güne kadar katlanılan
maliyetlerinin oranı.
Örnek:
Bir işletme.10 adet anahtar teslimi villa inşaatı için,toplam 500.000 TL
bedelle anlaşma imzalamıştır.Tahmin edilen maliyet tutarı 300.000
TL’dir.Avans olarak 20.000 TL alınmıştır.Kalan bedel iş bitiminde
alınacaktır.Sözleşme 1.10.2009 tarihinde imzalanmıştır.Dönem sonu
İtibariyle katlanılan maliyet toplamı 100.000 TL’dir.
…………………………../ …………………..
100 KASA
20.000
340 ALINAN AVANSLAR
20.000
……………… 30.10.2009…………………..
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ
100.000
***ÇEŞİTLİ VARLIK VE KAY. HESA.
………………………/ ………………………..
181 GELİR TAHAKKUKLARI
340 ALINAN AVANSLAR
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
………………………./ ………………………..
100.000
180.000
20.000
200.000
Örnek; Bir işletme,10 adet anahtar teslimi villa inşaatı için,toplam 500.000
TL bedelle anlaşma imzalamış ve bedel peşin olarak tahsil edilmiştir. Tahmin
edilen maliyet tutarı 300.000 TL’dir. Kalan bedel iş bitiminde alınacaktır.
Sözleşme 1.10.2009 tarihinde imzalanmıştır. Dönem sonu itibariyle katlanılan
maliyet toplamı 100.000 TL’dir.
…………………………/ ………………………..
100 KASA
500.000
380 GEL.AY.AİT GELİRLER
500.000
…………………………/ ………………………...
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ
100.000
*** ÇEŞİTLİ VARLIK VE KAY. HESA.
………………………../ …………………………..
380 GEL.AY.AİT GELİRLER
200.000
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
………………………../ …………………………...
100.000
200.000
C) Faiz,İsim Hakkı ve Temettü Gelirleri
Standartta gelir olarak tanımlanan diğer olağan gelir ve kar unsurları
işletmenin varlıklarının üçüncü kişilere kullandırılmasından elde edilen
faiz, temettü, isim hakları gibi gelirlerdir.
Diğer olağan gelir ve karlar aşağıdaki durumların
gerçekleşmesi
durumunda muhasebeleştirilir
a) İşlemle ilgili ekonomik yararlardan işletmenin yararlanması
b) Gelir tutarının doğruya yakın belirlenmesi.
Standartta “tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş faizi içeren bir
menkul kıymetin alınması durumunda, izleyen faiz tahsilatının edinme
öncesi ve sonrası dönemlere ayrılacağı, yalnızca edinme sonrası kısmın
gelir olarak kaydedileceği’ hükme bağlanmıştır.
Standartta, “İsim haklarının muhasebeleştirilmesinde daha gerçekçi
bir yöntemin bulunmaması koşulu ile isim hakları, sözleşme
hükümleri çerçevesinde muhasebeleştirilir” denmektedir.
Aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi ile birlikte hasılatta gerçekleşmiş
sayılır ve finansal tablolara yansıtılır:
Faiz, birleşik faiz yöntemine(etkin faiz yöntemi) uygun ve zamanla
orantılı bir şekilde,
Kullanım ücretleri, ilgili sözleşmenin hükümlerine ve zamanla orantılı
bir şekilde,
Temettüler,şirketten tahsil edilebilir veya hukuken kullanılabilir şekle
geldiğinde.
UYGULAMA ÖRNEKLERI
ÖRNEK1; 2 Ocak 2012 tarihinde 40.000 TL değerinde mal KDV
hariç peşin olarak satılmıştır. Bu işlemle ilgili yapılması gereken kayıt
aşağıdadır. (KDV %18)
40.000 * %18 = 7200 TL KDV
……………………/ …………………………
100 KASA
47.200
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
391 HESAPLANAN KDV
……………………/ ………………………….
40.000
7.200
Peşin satışlarda mevcut durumda yapılması gereken kayıt ile standart
arasında bir farklılık yoktur. Tek Düzen Hesap Planı, TMS 18 ve vergi
mevzuatı birbiriyle uyumludur.
ÖRNEK 2; 01. Haziran 2012 tarihinde peşin fiyatı 90.000 TL olan mal,
110.000 TL + %18 KDV’ye vadeli olarak satılmıştır. Karşılığında dört
ay vadeli çek alınmıştır. Mevcut uygulamaya göre yapılması gereken
yevmiye kaydı aşağıdaki gibidir:
…………………../ …………………………
101 ALINAN ÇEKLER
129.800
600YURTİÇİ SATIŞLAR
110.000
391 HESAPLANAN KDV
19.800
……………………/ ………………………….
Tek düzen muhasebe sisteminde yukarıda ki gibi bir kayıtta faizin
satış hasılatına dahil edilmesi, satış rakamını olduğundan daha büyük
gösterecek, satış karlılık oranının hatalı bulunmasına ve satış hâsılatının
kullanıldığı finansal analiz sonuçlarının da yanıltıcı sonuçlar vermesine
sebep olacaktır.
Hasılat standardına göre yapılması gereken kayıtta vade farkı
döneminde
642
muhasebeleştirilir.
Faiz
Gelirleri
Hesabına
…………………………../ …………………………
101 ALINAN ÇEKLER HS.
129.800
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
642 FAİZ GELİRLERİ HS.
391 HESAPLANAN KDV
…………………………/ ……………………………
kaydedilerek
90.000
20.000
19.800
Kayıt incelendiğinde 600 Yurt İçi Satışlar Hesabına sadece vade
farksız satış tutarı, peşin tutar, kaydedilmektedir. Vade farkları ise
642 Faiz Gelirleri Hesabına kaydedilmektedir.
Örnek 3; 01. Kasım 2012 tarihinde 110.000 TL Peşin değeri olan ticari
mal 120.000 TL +% 18 KDV tutarı karşılığı satılmıştır. Satış sonrası
KDV tutarı peşin alınmış kalan tutar için 5 ay vadeli bir senet
alınmıştır. Mevcut uygulamaya göre yapılacak olan yevmiye kaydı
aşağıdaki gibidir.
120.000 * %18 = 21.600 TL KDV
…………………………/ ……………………………
121 ALACAK SENETLERİ HS
120.000
100 KASA HS.
21.600
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HS
120.000
391 HESAPLANAN KDV
21.600
………………………./ ………………………………
Standarda göre yapılması gereken kayıt ise;
…………………../……………………………..
121 ALACAK SENETLERİ HS.
100 KASA HS
120.000
21.600
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HS.
642 FAİZ GELİRLERİ HS.
480 GEL.YIL.AİT GELİRLER HS
391 HESAPLANAN KDV
…………………../ ……………………………….
110.000
4.000
6.000
21.600
Standarda göre yapılan kayıt incelendiğinde; malın peşin bedeli 600 Yurt
İçi Satışlar Hesabında muhasebeleştirilmiştir. 10.000 TL’lik vade farkının
kasım, aralık 2012 dönemine ait olan kısmı 642 Faiz Gelirleri Hesabına
kaydedilirken ocak, şubat, mart 2013 dönemine ait olan kısmı ise 480
Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabına kaydedilmiştir. Peşin satış tutarı ile
vadeli satış tutarı arasındaki fark üç ay boyunca faiz geliri olarak
kaydedilir.
SONUÇ
Hasılat standardı
iki önemli kavram üzerinde durmaktadır;
dönemsellik ilkesi ve gerçeğe uygun değer kavramları.
Dönemsellik; hasılat, gelir ve karların aynı
döneme ait maliyet,
gider ve zararlarla eşleştirilerek muhasebeleştirilmesini gerektirir.
Bu çerçevede gelirin ve giderin ne zaman doğduğu yani hangi
dönemin geliri ya da gideri olduğu önem arz etmektedir.
Bu açıdan değerlendirildiğinde, Hasılat standardı ile ülkemiz vergi
mevzuatı ve Tek
gösterebilmektedir.
Düzen
Hesap
Planı
uygulaması
farklılık
Hasılatın tahakkuk ettirilmesinden kaynaklanan dönem farklılıkları,
vergilerin ne zaman ödenmesi gerektiğini etkilemektedir
Gerçeğe uygun değer kavramı; TMS 18’de, karşılıklı pazarlık
ortamında bilgili ve istekli guruplar arasında bir varlığın el
değiştirmesi ya da borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması
gereken tutar olarak tarif edilmiş ve hasılat alınan veya alınacak olan
bedelin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür hükmüne yer verilmiştir.
Hasılat Standardı’nın getirdiği önemli bir yenilik de hasılatın peşin
veya gerçeğe uygun değerle muhasebeleştirilmesi nedeniyle, vadeli
satışlarda satış hasılatı ile vade farkının ayrıştırılması gerekliliğidir.
Standarda göre satış bedeli, isletmenin sattığı mal ya da hizmetin
bedelidir ancak vade farkı özünde isletmelerin müşterilerine açtığı
bir kredidir. Kredi karşılığında elde edilen tutar ise satış hasılatı
değil faiz geliridir.
Hasılat temel muhasebe standartlarından biri olarak kabul edilir ve
her işletmenin muhasebe sistemini standarda uygun hale getirmesi
beklenir.
İşletme hakkında karar verecek olan kişilerin doğru analiz yapması,
hasılat tutarının doğru olarak tespiti, vade farklarından ortaya
çıkacak olan faiz gelirinin ayrıştırılması, dönemsel gelir ve karların
doğru tespitinin sağlanması hasılat standardına uygun bir muhasebe
sistemi ile mümkün olmaktadır.
Bu nedenlerle bir an önce farklı hesap uygulama yaklaşımlarının
sona erdirilerek net olarak vade farklarının kayıt yapılacağı
hesapların belirlenmesi gerekmektedir.
KAYNAKÇA
ÖRTEN, REMZİ-KAVAL, HASAN–KARAPINAR, AYDIN(2009), TÜRKİYE MUHASEBEFİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI UYGULAMA VE YORUMLARI, ANKARA:
GAZİ KİTABEVİ.
ULUSLAR ARASI FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI (IFRS/ IAS) İLE UYUMLUTÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI(2010),ANKARA:TFRS-TMSK YAYINLARI-5.
KALMIŞ,
HALİS-DEREKÖY,
FEYZA
(2010),
TMS-18’E
GÖRE
HASILATIN
MUHASEBELEŞTİRİLMESİ VE TEK DÜZEN MUHASEBE SİSTEMİ İLE KARŞILAŞTIRILMASIAFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ İİBF DERGİSİ, (C.XII.SI).
ÖZYÜREK, HAMİDE (2012), TMS-18’E GÖRE HASILATIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ,
ORGANİZASYON VE YÖNETİM BİLİMLERİ DERGİSİ, (C.4, S.1).
http: // www.kgk.gov.tr