Transcript mba4
Yrd. Doç. Dr. Özgür KÖKALAN
Örgütleme
İşletmenin amacı doğrultusunda bilinçli olarak belirlediği işler ve iş ilişkilerini
gösteren "formal" (belli bir forma, belli bir biçime şekle bağlanmış, önceden
tanımlanmış) yapı genellikle bir "organizasyon şeması" olarak gösterilir.
Bu yapı içindeki tüm tanımlamalar da (işler, görevler, yetkiler, ilişkiler, gerekli
bilgi ve yetenekler vs) "organizasyon el kitabı" (veya organizasyon manüeli) adı
verilen ayrı bir yazılı belge ile açıklanır.
Organizasyonun yapısal olarak biçimlendirilmesi
organizasyonun «statik»
yapısı olarak isimlendirilir. Statik olarak kurulmuş yapıda ortaya çıkan
pozisyonlara uygun insanların yerleştirilmesi ile birlikte bu «statik» yapı
«dinamik» bir yapı haline gelir..
İnsanların yapıya dahil olması ile birlikte organizasyon amaçlar, inançlar,
fikirler, değer yargıları, hisler, davranışlar, ihtiyaçlar, kızgınlıklar, sevgiler
vs.den oluşan ilişkiler topluluğunun oluşturduğu bir «sosyal varlık»
ortaya çıkar.
Her insanın amaçları, ihtiyaçları, kişilikleri, değer yargıları, zaman kav-
ramları, iş anlayışları, paradigmaları farklı olduğu için her organizasyonun
özelliği birbirinden farklı olacaktır.
Her organizasyonun, daha doğrusu işletmenin, kendisine has bir kişiliği
olmasının nedeni, organizasyonu kuran girişimciden başlayarak tüm
çalışan personelin özelliklerinin birbirinden farklı olmasıdır.
Örgütleme fonksiyonu, yönetim işinin başlangıcı olan karar ve
planlamadan sonra gelen, planlama ile oluşturulan hedeflere
ulaşabilmek için maddi ve beşeri kaynakların nasıl düzenleneceğini
gösteren, yöneticilerin yönetim işini gerçekleştirecekleri ortamı
(oyun alanını) ifade eder.
Burada en önemli husus, organizasyon fonksiyonunun statik
olmayıp, değişen iç ve dış çevre koşullarına göre yapıyı sürekli olarak
değiştirmeyi de içerdiği hususudur.
Organizasyonu tanımlamak gerekirse, aşağıdaki tanımlar yapılabilir:
Organizasyon
belirli amaçlar doğrultusunda kişilerin gayretlerini
birleştirdikleri yapılandırılmış bir süreçtir.
Organizasyon bir yönetim fonksiyonudur.
Organizasyon insan - iş - teknoloji faktörlerini birleştiren bir sistemdir.
Organizasyon sosyal bir varlık, sosyal bir sistemdir.
Organizasyon teknik ve sosyal faktörlerle ilgili bir düzenlemedir.
Organizasyon bir işletmedeki işleri, mevkileri, iş görenleri ve aralarındaki
otorite ve haberleşme ilişkilerini gösteren bir yapıdır.
Organizasyon Yapılarını Belirleyen Unsurlar
Bir organizasyon yapısını karakterize eden başlıca unsurlar olarak aşağıdakiler
belirtilebilir:
Amaç: Ulaşılmak istenen amaçların ve bu amaçlara ulaştıracak işlerin (faaliyetlerin)
niteliğine göre organizasyon yapısı değişik olacaktır, örneğin rutin ve belirli işlerin
sürekli tekrarlanacağı bir durumda belki klasik- bürokratik bir yapı daha uygun
olacakken, her seferinde değişik işlerin yapılacağı veya kişiye bağlı ustalık isteyen bir
durumda organik bir yapı daha uygun olacaktır.
İşbölümü ve uzmanlık (ihtisaslaşma) derecesi: İşlerin çok küçük parçalara
(görevlere) ayrılarak her görevi bir kişinin sürekli olarak yapması anlamındaki
uzmanlaşmanın etkinlik ve verimliliği artırdığı bilinmektedir. Bu unsur işlerin dizaynı
ile ilgilidir. Organizasyondaki mevkilerde son derece uzmanlaşmaya mı gidilecek yoksa
belirli bir iş içinde çok çeşitli görevler bir araya getirilerek genelleşmeye mi ağırlık
verilecektir ? Sorusu şirketin organizasyon yapısını belirlerken çok önemlidir.
Formalleşme derecesi: Formalleşme derecesi bir organizasyonda
işler görülürken önceden tanımlanmış belirli spesifik ilke ve
yöntemlerin izlenmesi konusuna verilen ağırlığı ifade eder1. Neyin,
ne zaman, nerede, nasıl ve kim tarafından yapılacağı önceden
ayrıntılı olarak belirlenmiş ve bunlara uyulması zorunlu hale
getirilmiş ise formalleşme derecesi çok yüksek olacaktır.
Kontrol alanı: Organizasyonda bir üst'e kaç sayıda ast bağlanacağı
ile ilgilidir.
Organizasyondaki kademe sayısı: Kontrol alanı ile yakından ilişkili olan bu
faktör organizasyonun basık (flat) veya sivri (tali) olması ile sonuçlanacaktır.
Merkezîleşme derecesi: Organizasyonda karar verine yetkisinin kademeler
arasında dağıtımı ile ilgilidir. Eğer bu yetki alt kademelere doğru kaydırılırsa
ademi merkezi, merkezileşmemiş (merkezkaç) bir organizasyondan, yok eğer
karar yetkisi üst kademelerde toplanırsa merkezi bir organizasyondan söz
edilecektir.
Çapraşıklık
(komplekslik) derecesi (complexity): Çapraşıklık veya
komplekslik, organizasyonun dikey, yatay ve coğrafi olarak yayılma derecesini
ifade eder. Organizasyonların faaliyetleri genişledikçe ve içinde bulundukları
çevre (ortam) çapraşık hale geldikçe organizasyonun çapraşıklık derecesi de
artacaktır. Bu ise en başta haberleşme, koordinasyon ve kontrol sorunlarını
ortaya çıkaracaktır.
Departmanlaşma: Daha önce sözü edilen işbölümü ve uzmanlık
derecesine göre, belirli görevler bir araya getirilerek işler, belirli işler bir
araya getirilerek iş grupları ve mevkiler (pozisyonlar) ve belirli pozisyonlar
bir araya getirilerek departmanlar (bölümler) oluşturulacaktır.
Emir-komuta ve kurmay organlarının oluşturulması: Bir or-
ganizasyonda emir-komuta (line) organı olarak görev yapacak birimler ile
kurmay (staff) organ olarak görev yapacak birimlerin ve aralarındaki
ilişkilerin belirlenmesi, organizasyon dizaynında üzerinde durulacak
konulardan birisidir. Bu unsura gereken önemin verilmemesi nedeniyle
uygulamada pek çok organizasyon sorunu bu kaynaktan doğmaktadır.
Komite
ve gruplar: Organizasyonlarda bazen çeşitli konularda
komitelerden ve informal olarak oluşturulan gruplardan yararlanılır. Bu
tür birimler karar verme yetkisini kullanabileceği gibi yöneticiye yardımcı
olma, kurmay fonksiyon görme vs. gibi görevler de yapabilirler. Bir organizasyonu karakterize eden unsurlardan birisi de organizasyonda bu tür
komite ve grupların kullanılma durumu, yeri ve önemidir. Bazı
organizasyonlarda ancak belirli ve çok önemli kararlar komitelere
bırakılırken, bazılarında ise günlük kararların bile komitelere bırakıldığı
görülmektedir .
İletişim kanalları ve şekli: Organizasyonu oluşturan birimler arasındaki
iletişim ilişkileri, organizasyonları karakterize eden diğer bir unsurdur.
Bazı organizasyonlarda bu ilişkinin ancak dikey olarak işlemesine karşılık
diğer bazılarında her kademede dikey, yatay ve köşelemesine (diagonal)
iletişim ilişkisi kurmak mümkündür.
Organizasyon Şeması
Organizasyon yapıları bir çeşit iletişim sistemi olarak da ele
alınabilir.
Bu durumda örgütsel birimler arasındaki informal yetki ilişkileri
mesajların aktığı kanalları ifade eden iletişim kanalları olarak ele
alınacaktır.
Bu informal kanallara ilave olarak çeşitli informal kanallardan da
mesajlar akacaktır. Böyle bir bakışı insan vücudundaki kan dolaşım
sistemine benzetebiliriz. Bu sistemin insan vücudunda oynadığı rol
ne ise, iletişim sisteminin de organizasyonlarda oynadığı rol aynıdır.
Organizasyonda Unvan (Title)
İşletme organizasyonlarında kullanılan unvanlar konusunda tam bir
karışıklık hüküm sürmektedir.
Organizasyon dizaynı ile ilgili olarak belirttiğimiz gibi, bir organizasyon
pozisyonu oluşturulduğunda, bu pozisyona bir isim verilir.
Organizasyondaki mevkilere isim vermenin temeli; Bir organizasyon
pozisyonu, belirli işlerin toplandığı bîr iş merkezi gibidir. Bu pozisyona
tayin edilen kişi, tarif edilmiş bulunan bu işleri yapmaktan sorumludur.
Dolayısıyla her pozisyonun bir fonksiyonu (yapacağı işler) vardır. Bu
nedenle o pozisyona verilecek unvan, o pozisyonun fonksiyonunu da
göstermelidir.
Unvan (Title) Nedir?
İşletme yönetimi açısından "unvanı", belli bir grup iş, kişi veya grup
içinde yer alan unsurlar arasında farklılık yaratan bir terim, sıfat
olarak tanımlamak mümkündür.
Her toplum, kendi sosyal sistemi içinde yer alan üyeleri arasındaki
farklılıkları belirtmek için bir unvan sistematiği geliştirebileceği gibi,
işletmeler de bilinçli olarak çeşitli işler, çalışanlar veya gruplar
arasındaki farklılığı ifade eden unvanlarını kullanmaktadır.
Yani sonuç itibarıyla unvan, farklılık belirten bir sıfat, şahıs
isimlerinin önüne getirilen ve genellikle saygı İfadesi olarak
kullanılan bir terim veya terimler topluluğudur.
İşletmelerde Unvan
İşletme organizasyonlarında, bilinçli olarak farklılık yaratmak
amacıyla kullanılan unvanları üç grupta incelemek mümkündür:
Mesleki Unvanlar; Bu grupta toplanan unvanlar büyük ölçüde mesleki
eğitim ve tecrübe açısından, kişiler arasındaki farklılıkları göstermek üzere
kullanılan sıfat, lakap ve terimlerdir. Örnek; Muhasebe mesleği mensuplarını
Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir olmak üzere üç
unvan grubunda toplamış, bir gruptan diğerine geçişin koşullarını
belirlemiştir.
Örgütsel Unvanlar; Bir organizasyondaki her bir iş grubu ile bunların
oluşturduğu pozisyonlara (makam, kadro) verilen isimler, örgütsel unvan
olarak ele alınır. Örneğin Pazarlama Şefliği İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü
gibi.
Kadro Unvanları; Kadro tanım itibariyle, bir organizasyondaki belli tarifi olan
işleri yapacak çalışanların sayısını ve sahip olması gereken nitelikleri ifade eden
bir terimdir. Bu anlamda kadro, bir çalışan tarafından doldurulacak bir
pozisyonu, makamı ifade etmektedir. Bir organizasyon birimi olarak her
kadronun bir adı, yani unvanı vardır. Ancak burada önemli olan bu pozisyona
örgütsel bir unvan vermekten çok, bu pozisyona atanacak kişiye yapılacak
ödemedir. Yani kadro unvanı, o işletmenin finansal sisteminde, bu unvanı
taşıyacak kişiye yapılacak ödeme ile ilişkilidir. Kadro unvanı bir anlamda
finansal amaçlar için oluşturulan bir unvan sistematiğidir.
Bir organizasyonda kullanılan unvanlar, unvan verilen kişinin
yaptığı iş,
yetki ve sorumluluk,
aldığı ücreti,
görmüş olduğu eğitim ve sahip olduğu tecrübe bakımından başka unvanlar
taşıyanlardan farklı olduğunu göstermektedir.
Yönetici İle İlgili Kavramlar ve Yeni
Unvanlar
İngilizce kullanımda, yöneticilik fonksiyonunu ifade eden başlıca terimler olarak şunlar görülmektedir:
Manager: Latince "manus" kökenli olan bu kelime "handle" anlamında el ile
idare etmeyi vurgulamaktadır.
Executive: Bu kelime üst kademede yönetici anlamında kullanılmaktadır.
Chief Executive Officer (CEO): Son zamanlarda sık karşılaşılan bir diğer
terim de "CEO" olmuştur. Bu terimin Türkçe tam karşılığı olmamakla birlikte
kanımızca "murahhas yönetici" olarak kullanabilir. Chief Executİve Officer,
bir işletmenin aktif olarak yönetiminde bulunan en üst kademe yöneticiyi
ifade etmektedir.
Chief Operatîng Officer (COO): "Uygulayıcı Genel Müdür" olarak
adlandırılabilecek bu unvan, "Genel Müdür" veya "Başkan" yerine
kullanılmaktadır.
President: Başkan olarak Türkçeye aldığımız bu terim, yönetim kuruluna
karşı tüm işletmenin sorumluluğunu taşıyan yöneticiyi ifade etmektedir.
Ancak Türkçe kullanımda çok yaygın olmayan "şirket başkanı" gibi bir
terim yerine, "genel müdür" terimi kullanılmaktadır.
Vice President ve Executive Vice-President: Vice President Türkçe
kullanımda yaygın olmayan "Başkan Yardımcısı"nı ifade etmektedir.
Director: Daha çok yönetim kurulu üyeliği için kullanılan bu terimin Türkçe
karşılığı olarak da "yönetim kurulu üyesi"ni kullanılmaktadır.
Unvan bir yönetim ve organizasyon aracıdır.
Unvanın işletme içindeki fonksiyonu yanında işletme dışı bir fonksiyonu
da vardır. İşletme içinde pozisyonları tanımlama, yetki düzeyini belirleme,
ücretlendirmeye yardımcı olma, çeşitli insan kaynakları işlerinin yerine
getirilmesini kolaylaştırma gibi fonksiyonları bulunmaktadır.
İşletme dışında ise, üçüncü kişilere, o unvan sahibinin işletme organizasyonundaki nispi yerini ifade etmesi ve bunun yaratacağı etkiden yararlanma fonksiyonu vardır. Daha doğrusu, üçüncü kişilerin kullanılan unvanlardan algıladıklarını değerlendirerek iş yapmak arzusu vardır. Örneğin
bir yabancı ülkeye- giden satış elemanı "Export Department Manager"
unvanı ile mi, "Area Sales Representative" unvanı ile mi yoksa o ülkeyi de
içine alacak şekilde "Regional Marketing Coordinator" unvanı ile mi müşterileri ile daha iyi iş yapma imkânlarına kavuşur?
Örnek Sınav Sorusu
Yönetici insanı mı yoksa sistemi mi yönetmeli? Sistemler kalıcı,
insanlar gidici görüşü ne derece doğrudur?