Aç - Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu

Download Report

Transcript Aç - Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu

VERGİ HUKUKU
 Vergi ödevinin niteliğine, vergi borcunun
doğması ve ortadan kalkmasına ilişkin
maddi ve şekli kurallar bütünüdür
 Vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevler ile,
bu ödevlere uygun hareket edilmemesi
durumunda ortaya çıkabilecek cezalar ve
uyuşmazlıklara ait konularını inceleyen
hukuk dalıdır
Vergi: Devletin egemenlik gücüne dayanarak,
kamu hizmetlerini karşılamak üzere, anayasal
sınırlar içerisinde, mali sosyal ve ekonomik
amaçlarla, ödeme gücüne göre, gerçek veya tüzel
kişilerden adaletli, dengeli, nihai ve cebri olarak
aldığı parasal yükümlülüklerdir
Resim: Bir kamu kuruluşunun, belli bir işi
yapmaya izin ve yetki vermesi karşılığında alınır.
Gemi resmi, damga resmi vs.
Harç: Bazı kamu kuruluşlarının sundukları
hizmetlerden (ancak ticari veya sınai nitelikte
hizmet değil) yararlanmak karşılığı cebren alınan
bedellerdir. Tapu harcı, noter harcı vs.
VERGİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
Vergi Hukukunun Kaynakları
Yasama
Yürütme
Yargı
Diğer
•Anayasa
•KHK
•Any.Mahk. Kar.
•Doktrin
•Ul.Ar. Ant.
•Tüzük
•İçtihadı Bir. Kar.
•Örf ve Adet
•Kanun
•Yönetmelik
•Diğer Yargı Kar.
•BKK
•Tebliğ
•Genelge
•Mukteza
•Sirküler
USUL KANUNLARI
1- Vergi Usul Kanunu
2-Amme Alacakları Tahsil
Usulü Hakkında Kanun
O l m a k ü z e r e 2 t a n e d i r.
Vergi Usul Kanunu Tahakkuka
İlişkin Hükümleri İçerir
Amme Alacakları Tahsil
Usulü Hakkında Kanun
Tahsilat Hakkındaki
Hükümleri içerir
Vergi Usul Kanununun Kapsamı
 Genel bütçeye, belediye ve il özel idarelerine
ait olan vergi, resim ve harçların tamamı
 Gümrük ve tekel vergileri hariç (Harç değil!)
 Bu vergi resim ve harçlara bağlı olarak alınan
vergi resim ve zamlar
 Yürürlükten kalkmış olan vergi resim ve
harçlar
Vergi Kanunlarının Uygulanması
 Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder.
Lafzın açık olmadığı hallerde;
* vergi kanunlarının hükümleri,
 * konuluşundaki maksat,
 * hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve
 * diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde
tutularak uygulanır.
İSPAT MÜKELLEFİYETİ
 Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin
gerçek mahiyet esastır
 Gerçek mahiyet yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir
 Vergiyi doğuran olayla ilgisi tabi ve açık bulunmayan şahit
ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz
 İktisadi, ticari
ve teknik icaplara uymayan veya olayın
özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun
iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa
aittir
Vergi Uygulamasında Yetki
 Mükellefi tespit eden,
 Vergi tarh eden,
 Tahakkuk ettiren,
 Tahsil eden; Vergi dairesidir.
Not:VUK’nun 116. maddesine göre terkin yetkisi de
vardır.
MÜKELLEF
Mükellef: Vergi kanunlarına göre kendisine vergi
borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişidir.
Vergiyi
doğuran
gerçekleşmesi
olayın
kendi
kişiliğinde
Vergi borcunu malvarlığından ödemek zorunda
olması
Vergi Sorumlusu
Vergi sorumlusu: Verginin ödenmesi bakımından
alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.
Vergiyi doğuran olayla ilişkisi olamayan üçüncü
kişiler yasalarla maddi ve şekli ödevlerin yerine
getirilmesi bakımından muhatap tutulurlar
VERGİ SORUMLULUĞU
Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni
ehliyet şart değildir.
Vergiye doğuran olayın kanunlarla yasak
edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi
sorumluluğunu kaldırmaz.
Vergi Sorumlusu
 Verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine
karşı muhatap olan kişidir.
 VUK’a göre taraflar Aralarında yapacakları bir söz
leşme ile vergi sorumluluğunu ortadan kaldıramaz.
Mükellef veya vergi sorumluları kanuni temsilcileri
aracılığı ile vergi ödevlerini yerine getireceklerdir.
Vergi Kesenlerin Sorumluluğu
 VUK’nun 11. maddesinde «Yaptıkları veya yapacakları
ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin
tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili
diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.
 Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergilerden dolayı
asıl mükelleflere rücu etmek hakkını kaldırmaz.»
 Vergi kesenler sorumluluğunu yerine getirmez ise;
vergi idaresi ödenmeyen vergi ve ortaya çıkacak faiz,
zam ve cezaları sorumludan alabilir.
Müteselsil Sorumluluk
 VUK’nun 11. maddesinde
«Mal alım ve satımı ve
hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi
dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülük
leri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesin
den, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlanan
lar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya
da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak
veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide
bulunduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludur
»
SÜRELER
 Vergi muamelelerinde süreler vergi kanunları ile belli
edilir. Kanun da açıkça yazılı olmadığı hallerde 15
günden az olmamak şartıyla bu süreyi tebliği yapacak
olan idare belirler ve ona göre ilgiliye tebliğ eder.
 13. Maddede yazılı mücbir sebeplerin bulunması
halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler
işlemez.
 Ölüm halinde mirasçılara geçen ödevlerin yerine
getirilmesinde bildirim ve beyanname verme
sürelerine üç ay eklenir.
Sürelerin Hesaplanması
 Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz
ve son günün tatil saatinde biter.
 Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son
hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter. Sürenin
bittiği ayda, başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa süre o
ayın son gününün tatil saatinde biter.
 Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil
saatinde biter.
 Resmi tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son
günü resmi tatile rastlarsa tatili takip eden ilk iş gününün tatil
saatinde biter.
Vergi Alacağının Tayini
Vergiyi
Doğuran Olay
Tarh
Tebliğ
Tahakkuk
Tahsil
Vergiyi Doğuran Olay
 Vergi
alacağı, vergi kanunlarının vergiyi
bağladıkları olayın vukuu veya hukukî durumun
tekemmülü ile doğar
 Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu
teşkil eder
Tarh
Vergi alacağının kanunlarında gösterilen
matrah ve nispetler üzerinden Vergi Dairesi
tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar
itibariyle tespit eden idarî muameledir.
Tebliğ
Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm
ifade eden hususların yetkili makamlar
tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna
yazı ile bildirilmesidir.
TAHAKKUK VE KESİNLEŞME
Tahakkuk ; Tarh ve tebliğ edilen bir verginin
ödenmesi gereken safhaya gelmesi işlemidir.
Kesinleşme ; Tahakkuk eden bir vergi için
idare veya Yargıda itiraz imkanının
kalmaması durumudur.
Tahsil
 Verginin kanuna uygun surette
ödenmesi
 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili
Usulü Hakkında Kanun’da ayrıntılarıyla
düzenlenmiştir.
ÖDEME
Vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı
olduğu vergi dairesine ödenir.
Mükellef vergi borcunun vergi dairesinin
bulunduğu belediye sınırlarının dışındaki
vergi dairelerine de yatırılabilir. Bu takdirde
ödemenin hangi vergi dairesi hesabında
yapıldığının bildirilmesi şarttır.
ÖDEME ZAMANI
 Kanunlarında gösterilen zamanlarda ödenir.
 Ödeme süresinin son günü vade tarihidir.
 Mücbir sebep, zor durum ve veraset intikal vergisi kanunu
ile ilgili uzayan süreler de ödeme süresini uzatır.
 Beyanname posta ile gönderilirse tahakkuk beklenmeden
vadesinde ödenir.
 Maliye bakanlığının duruma göre vade uzatma yetkisi
vardır.
Özel Ödeme Zamanları
İkmalen, re`sen veya idarece tarh olunan vergiler taksit
zamanlarından
evvel tahakkuk etmişse; taksit süreleri
içinde ödenir.
Taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra
tahakkuk etmişse; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden
başlayarak bir ay içinde ödenir.
Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla tahsili
durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi
mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait
ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde
ödenir.
Bilgi Verme
Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükellefler
ile muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye
Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar.
Bilgiler yazı veya sözle istenir.
Memleket dışı imtiyazlardan faydalanan yabancı Devlet
memurları bilgi verme mecburiyetine tabi olmazlar.
•Fatura
•İrsaliyeli fatura
•Gider pusulası
•Müstahsil
makbuzu
•Serbest meslek
makbuzu
•Döviz alım-satım
belgesi
•Banka dekontu
•Sigorta poliçesi
•Sigorta komisyon
gider belgesi
•İşlem sonuç formu
•Ödünç sözleşmesi
•Yolcu taşıma bileti (*)
•Akaryakıt
pompalarına bağlı
ÖKC kullanılarak
verilen fişler
•Perakende satış fişi
•Ödeme kaydedici
cihaz fişi
•Giriş ve yolcu
taşıma bileti
•Dip koçanlı
perakende satış fişi
•Adisyon tipi fiş
(*) Hava yolu taşımacılığında düzenlenen yolcu bileti
•Sevk irsaliyesi
•Taşıma irsaliyesi
•Günlük müşteri listesi
•Adisyon
•Ambar tesellüm fişi
•Yolcu listesi
•Üçlü reçete
•Uygunluk belgesi
•Muhabere evrakları
•Ücret bordrosu
•Orman Kooperatifleri
Ödeme Cetveli
CEZA HÜKÜMLERİ
Vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket
edenler, vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ve
usulsüzlük cezaları) ve diğer cezalar ile
cezalandırılırlar.
Tüzel Kişilerin Sorumluluğu
Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde vergi kanununa
aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezaları
tüzel kişiler adına kesilir.
Tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumlulu
ğu hakkındaki kanunun 10’uncu maddesi hükmü vergi
cezaları hakkında da uygulanır.
Vergi Ziyaı cezası
 Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun
vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında
yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi
yüzünden
verginin
zamanında
tahakkuk
ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini
ifade eder.
 Verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya
tamamlanması veyahut haksız idarenin geri
alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez.
Vergi Ziyaı Cezası / Kaçakçılık
Vergi ziyaı suçu işleyenlere, ziyaa uğrattıkları verginin bir
katı
tutarında
vergi
ziyaı
cezası
kesilir.
Bu ceza;
-vergi ziyaına 359 uncu maddedeki fiillerle sebebiyet
verenlere 3 kat kaçakçılık, bu fiillere iştirak edenlere 1
kat,
-vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk
edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni
süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için
yüzde elli oranında uygulanır.
Usulsüzlük Cezası
Usulsüzlük vergi kanunlarının şekle ve
usule ilişkin hükümlerine riayet
edilmemesidir.
Usulsüzlük fiili re’sen takdiri gerekirse,
bağlı cetvellere yazılı cezalar iki kat
olarak kesilir.
KONUSU VE UNSURLARI
Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde
ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.
 Ticari Kazançlar,
 Zirai Kazançlar,
 Ücretler,
 Serbest Meslek Kazançları,
 Gayrimenkul Sermaye İratları,
 Menkul Sermaye İratları,
 Diğer Kazanç ve İratlar.
ESASLAR
 GVK’na göre;
 Vergilendirilecek gelirin elde edilmiş olması gerekir.
 Ticari ve Zirai Kazançlarda gelirin elde edilmesi
tahakkuk esasına, diğer kazanç ve iratlarda ise tahsil
esasına dayanmaktadır.
 Gelir bir takvim yılı içinde elde edilmiş
olmalıdır.(Geçici Vergiler ve Yıllara Yaygın İnşaat ve
Onarım İşleri hariç)
MÜKELLEFİYET
Tam Mükellefiyet
Türkiye’de yerleşmiş olanlar (İkametgah Esası)
Resmi Daire ve Müesseseler veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve
teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk
vatandaşları (Tabiiyet Esası) tam mükellef olarak kabul edilmektedir.
Tam mükellef sayılan gerçek kişiler, Türkiye içinde ve dışında elde
ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
Dar mükellefiyet
Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde
ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.
ÜCRETLER
 Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali
sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya
başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık
münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın
belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması
onun mahiyetini değiştirmez.
İŞVEREN & GERÇEK ÜCRET
İş verenler;
hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran
gerçek ve tüzel kişilerdir. 61'inci maddenin 1 ila 6 numaralı bentlerinde yazılı
ödemeleri yapanlar bu kanunda yazılı ödevleri yerine getirmek bakımından
işveren hükmündedir.
Ücretin gerçek safi değeri;
işveren tarafından verilen para ve
ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan
sonra kalan miktardır.
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 190'ıncı maddesi uyarınca yapılan
kesintilerle, Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan
kanuni kesintiler;
2. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;
3. Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya
sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve
küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından
ödenen primlerin % 50 si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik,
analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından
ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde
edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.),
 4. Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar (Şu
kadar ki, aidatın ödendiğinin tevsik edilmesi şarttır.),
SAKATLIK İNDİRİMİ
 GVK’na göre sakatlık dereceleri itibari ile belirlenen aylık tutarlar, sakat
olan hizmet erbabının ücretinden indirilir. Dar Mükellefler bundan
yararlanamazlar.
Çalışma gücünün;
asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece
sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci
derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı
ise üçüncü derece sakat Sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri
itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden
indirilir.
Sakatlık indirimi(GVK Tebliği 285);
- Birinci derece sakatlar için (2014 yılı için 800 TL.)
- İkinci derece sakatlar için (2014yılı için 400 TL.)
- Üçüncü derece sakatlar için (2014 yılı için 190 TL.) dir.
DİĞER ÜCRETLER
 Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı
yanında çalışanlar,
 Özel hizmetlerde çalışan şoförler,
 Özel İnşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat
işçileri,
 Gayri Menkul sermaye İradı sahibi yanında çalışanlar,
 Gerçek ücreti tespit edilemeyen ve maliye bakanlığınca
bu kapsama alınanların safi ücreti , asgari ücretin yıllık
brüt tutarının % 25’idir.
 Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer
gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de
bunlar beyannameye dahil edilmez.
GELİR VERGİSİNDE BEYAN
 Gelir Vergisi kural olarak bizzat mükellefin veya vergi
sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur.
 Gelir Vergisi Kanununda beyanlar
 Yıllık,
 Muhtasar,
 Münferit Beyanname ile yapılır.
Muhtasar Beyanname
 Vergi Tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde
yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve
iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın
23. akşamına ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin
bağlı olduğu yerin bağlı olduğu vergi dairesine
muhtasar beyanname ile bildirmeye mecburdur.
 Ayın 23. günü akşamına kadar beyan edilen bu vergiler
aynı ayın 26.günü mesai bitimine kadar ödenecektir.
ORAN
 2014 YILI VERGİ TARİFESİ
 11.000 TL’ye kadar
 27.000 TL’nin 11.000 TL’si için 1.650 TL, fazlası
 60.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL, fazlası
% 15
% 20
% 27
(Ücret Gelirlerinde 97.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL )
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.760 TL, fazlası
% 35
(Ücret Gelirlerinde 97.000 TL’den fazlasının 97.000 TL’si için 23.750 TL )
DAMGA VERGİSİ
 Bu vergi ile üretim aşamasından tüketim aşamasına
kadar el değiştiren; mal, servet ve hizmet unsurlarına
hukukilik kazandırmak için düzenlenen her türlü
kağıtlar ve belgeler vergilendirilmektedir.
KONUSU
 Damga vergisinin konusu; bu kanuna ekli 1 sayılı
tabloda yazılı kağıtlar oluşturur. Örneğin
 Belli parayı ihtiva etmesi şartıyla; sözleşmeler, taahhüt
nameler, kefalet, teminat ve rehin senetleri gibi
akitlerle ilgili kağıtlar.
 İhale kararları, hakem kararları, vs.
 Makbuzlar ve diğer kağıtlar,
 Beyannameler gibi
VERGİYİ DOĞURAN OLAY
 Kanuna ekli 1 sayılı tabloda belirtilen kağıtların
Türkiyede düzenlenmiş olması,
 Kağıdın varlığı ve kağıdın imza veya imza yerine geçen
bir işaret konularak düzenlenmiş olması,
 Düzenlenen kağıdın, hukuki sonuç doğuracak şekilde
ilgili yerlere verilmesi şartlarının bir arada
gerçekleşmesi gerekir.
 Yabancı ülkelerde düzenlenen kağıtlar Ülkemizde
resmi
makamlara
ibraz
edildiğinde
veya
hükümlerinden yararlanıldığında bu vergiye tabi olur.
MÜKELLEFİYET VE İSTİSNA
 Damga vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.
 Resmi dairelerle ile kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların vergisini
kişiler öder.(Bu kanunda yazılı Resmi Daireden maksat; Genel ve Özel
Bütçeli İdarelerle, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Köylerdir. Bu
idarelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler Resmi
Daire sayılmaz.)
 Kanuna ekli II sayılı Cetvelde belirtilen kağıtlar Damga vergisinden
istisnadır.
 Örneğin Resmi dairelerin kendi aralarında kullandıkları kağıtlar,
iktisadi işletmelere dahil olmayan ve gerçek kişilere mesken olarak
kiralanan taşınmazlara ait kira sözleşmeleri vb.
DAMGA VERGİSİNİN ORANI
 Damga Vergisi Nispi veya Maktu olarak alınmaktadır.
 Nispi Vergide; kağıtların üzerinde yazılı olan miktara
(matrah) kanunda yazılı oranın uygulanması sonucu
bulunur.
 Örneğin, sözleşmeler binde 9.48, ücretler binde 7.59 vs
 Maktu Vergide ise; değişik kağıtlar için 1 sayılı tabloda
belli vergi miktarları öngörülmüştür.
 Örneğin Gelir Vergisi Beyannamesi için 41.20 TL
 Makbuz verilmesi, istihkaktan kesinti veya basılı damga
konulması konulması yollarından biriyle ödenir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU
 Bir mal veya hizmetin üretimi veya ithalinden nihai
tüketicisine intikaline kadar geçen her safhayı
kapsayan ve her safhada yaratılan katma değeri
vergilendirmeyi amaçlayan, harcamalar üzerinden
alınan bir genel tüketim vergisidir.
 Bu işleyiş, her safhada hesaplanan vergiden alım ve
giderler için ödenen
sağlanmaktadır.
KDV’nin
indirilmesiyle
KONUSU
Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma
değer vergisine tabidir:
1. Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek
faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
2. Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler.
TESLİM
1. Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun
adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere
devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin
gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya
veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın
nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de
mal teslimidir.
2. Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının iki veya daha fazla kimse
tarafından zincirleme âkit yapılmak suretiyle, malın bu arada el
değiştirmeden doğrudan sonuncu kişiye devredilmesi halinde, aradaki
safhaların her biri ayrı bir teslimdir.
3. Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki
dağıtımlar da mal teslimidir.
4. Kap ve ambalajlar ile döküntü ve tali maddelerin geri
verilmesinin mutat olduğu hallerde teslim, bunlar dışında kalan
maddeler itibariyle yapılmış sayılır. Bunların yerine aynı cins ve
mahiyette kap ve ambalajlar ile döküntü tali maddelerin geri
verilmesinde de aynı hüküm uygulanır.
5. Trampa iki ayrı teslim hükmündedir.
HİZMET
Hizmet;
teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan
işlemlerdir.
Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,
onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek,
kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde
gerçekleşebilir.
Hizmet Sayılan Haller;
vergiye tabi bir hizmetten, işletme
sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız
yararlandırılması hizmet sayılır.
İşlemlerin Türkiye'de Yapılması;
 Malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını,
 Hizmetin
Türkiye'de
faydalanılmasını,
İfade eder.
yapılmasını
veya
hizmetten
Türkiye'de
KDV’NİN MÜKELLEFİ
 Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
 İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
 Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
 PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
 Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler,
 1 inci maddenin 3 üncü fıkrasının (c) bendine giren hallerde bunları
tertipleyenler veya gösterenler, (Profesyonel sanatçıların yer aldığı
gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif
faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi)
 Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları
kiraya verenler,
 İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır
.
VERGİ SORUMLUSU
 Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve
iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde
Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla,
vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu
tutabilir.
 Fiilî yada kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya
belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle
ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya
hizmet satın alan mükelleften aranır.
 Bu konuyla alakalı olarak 117 nolu KDV tebliği, 36
nolu KDV sirküleri ve 122 nolu KDV tebliğleri
yayınlanmıştır.
MATRAH
 Teslim ve Hizmetler karşılığında ödenen bedellerdir.
 Matraha teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı
tarafından yapılan taşıma giderleri, ambalaj giderleri,
sigorta, komisyon giderleri ile vade farkı, fiyat farkı,
faiz prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar
adı altında sağlanan hertürlü menfaatlaerde dahildir.
 Fiyata ilave olan vergi,resim,harç,pay, fon karşılıklarıda
matraha ilave edilir. Örneğin özel tüketim vergisi
 Ticari teamüllere uygun olan iskontolar ve hesaplanan
KDV matraha dahil edilmez.
ORAN
 Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir
işlem için % 10'dur. Bakanlar Kurulu bu oranı,
dört katına kadar artırmaya, % 1'e kadar
indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal
ve hizmetler ile bazı malların perakende
safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye
yetkilidir.
 Halen uygulanmakta olan oranlar % 1, % 8 ve % 18
olmak üzere üç tanedir. Genel oran % 18 dir.
BEYAN VE ÖDEME
 KDV, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça
mükelleflerin yazılı beyanı üzerine tarh edilir.
 Vergi Sorumlularında bu beyan, vergi kesintisi
yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından yapılır.
 Herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi
işlemleri bulunmayan mükelleflerde beyanname
vermek mecburiyetindedirler.
 Mükellefler ve sorumlular beyannameleri izleyen ayın
24. günü akşamına kadar vergi dairesine vermeleri ve
26. günü akşamına kadar da ödemelidirler.
 Maliye Bakanlığı, bu Kanunun 17 nci maddesinin 1 inci
fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara (Genel
ve katma bütçeli
daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler,
üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler ve sendikalar, kanunla
kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı
dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan
vakıfların:
 a) İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları
teslim ve hizmetleri,
 b) Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor
tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine
ilişkin teslim ve hizmetleri,)
 sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için
beyanname verdirmeye, beyanname yerine kaim olmak üzere
işleme esas olan belgeleri kabul etmeye, bu mükelleflere ait
verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir.
DİNLEDİĞİNİZ
İÇİN
TEŞEKKÜRLER