O an 5 - Matematik

Download Report

Transcript O an 5 - Matematik

NBA'de yıllarca konuşulabilecek bir ‘o’ an... Los Angeles Lakers'ın, Kobe
Bryant, Detroit Pistols'la oynanan play off maçının ikincisinde, maçın bitimine 2
saniye kala üçlük atış deniyor. ‘O’ anda salondaki herkes, ekrandaki milyonlar
nefeslerini tutuyor. 3 sayı çizgisinin epey gerisinden yapılan bu atış giriyor ve
Byrant topun elinden çıktığı ‘o’ anda takımının kaderini değiştiriyor. Maç uzuyor
ve uzatmada Los Angeles kazanıyor.
Washington Fort Lewis'te, mutluluktan adeta uçan iki kişi. Soldaki genç kız, Özel
Yaz Olimpiyatları’nda koşan, 17 yaşındaki bir atlet. Adı Angie Skinner. Fotoğraf
finişe 25 metre kala çekilmiş. Yanındakiyse annesi. Son saniyelerde annesi kızını
kolundan tutarak destek oluyor. Kurallara pek uygun değil ama yarışmacılar engelli
olduğu için hoşgörüyle karşılanıyor. Yarışı Angie başarıyla tamamlıyor ve altın
madalya kazanıyor. Annesiyse ‘o’ anları ''Gözlerimden yaşlar aktı…'' diye anlatıyor.
Çin'in Mekon Nehri kıyılarında yere çömelmiş bekleyen bir denizci, güneydeki
Guanley Limanı’na yük götürecek gemiyi bekliyor. Guanley Limanı ve Mekon
Nehri’nin Çin deniz ticaretindeki yeri büyük. İlk bakışta bu denizci, ıssız bir adada
yalnız bir adam görüntüsü veriyor ama ülke dışına ihraç edilen malların çoğu
buradan geçiyor. Bir anlamda, komünizm yüzünden yalnızlığı seçmiş olan Çin'in
dünyaya açılıp, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline gelişini simgeliyor.
Fotoğraf, İkinci Dünya
Savaşı’nda Normandiya
Çıkartması'nın 60'ıncı
Yıldönümü Törenleri'nde çekildi.
Bu yılki törenlere müttefik ülke
liderlerinin yanısıra, ilk kez bir
Alman Başbakanı katıldı.
Caen'deki tören sırasında
Fransız Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac, konuşmasını
yaptıktan sonra, Alman
Başbakanı Gerhard Schroeder
tarafından muhabbetle
kucaklanıyor. Ve ‘o’ anın büyüsü
burada kendini gösteriyor ve ‘o’
ana bakan, ister istemez, bu
kucaklaşmanın ne kadar samimi
olduğunu sorguluyor. Alman
Şansölyesi’nin yüzündeki
hınzırca ifade, belki de
''Geçmişte Nazi de olsalar, onlar
Almandı. Yani bizimkilerdi...''
demek istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Paris Büyükelçiliği’nde, 1'incisinin tablosuyla 43'üncüsü
birarada. Geride, Amerika Birleşik Devletleri'nin birinci başkanı George Washington, önde
bugünkü Başkan, George W.Bush, 40'ıncı Başkan Ronald Reagan'ın ölümüyle ilgili açıklama
yapacağı salonda sezdirmeden kendisini bekleyen gazetecileri gözlüyor. Ama AP fotoğrafçısı
Charles Dharapak meraklı Başkanı yakalıyor.
Adı Mahardika... Batı
Java'daki bir hayvan
hastanesinde
barınıyor. Henüz 10
aylık ve bakıcısına
''Beni hiç bırakma!''
dercesine sıkı sıkıya
sarılarak, soyunun
içinde bulunduğu
durumu anlatıyor.
Çünkü çevre
katliamları, yangınlar,
kesilen ağaçlar, yasak
avlanmalar, kısacası
insanoğlunun
duyarsızlığı yüzünden
orangutanların nesli
tükeniyor.
Yağışlı havanın etkisindeki memleketimizden epey uzakta, tabiatın gücünü
ortaya koyan bir ‘o’ an. Fotoğraf, Amerika Illinois'te çekildi. Bulutların
biriktirdiği öfke, yere elektrikle çivi çakıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde çekilen bu fotoğrafta, küme küme olmuş
mamutus bulutlarının ''Bir an önce gitseler…'' dedirten bir ‘o’ an oluşturduklarını
görüyoruz. Ama o arada da rahmetli hava durumu sunucusu Ali Esin'in ''Bulutlar
yeryüzünün yorganıdır'' sözünü hatırlıyoruz.
Fotoğraf, Teksas'taki Fort
Worth Hayvanat
Bahçesi'nden. 20 yıldan
bu yana ilk kez bu
hayvanat bahçesinde ikiz
Afrika aslanı dünyaya
gelmiş ve henüz altı
haftalık olan bu ikizlerden
biri, ‘o’ anda güven içinde
olma duygusunu ortaya
koyuyor. Anne ise yine ‘o’
anda sanki o hayvanat
bahçesinde tarihi bir
olayın kahramanı
olduğunu biliyor ve adeta
gururla poz veriyor.
Cezayirli Kada Chouli,
bir zamanlar çok meşgul
biriydi. Batı Sahra
Çölü’nde turist
gezdirirdi... Ama
buralarda son 10 yıldır
yaşanan çatışmalarda
150 bin kişi öldü, tabii
turist de gelmez oldu.
Reuters foto muhabiri
Paul de Bendern, oralara
giden nadir
ziyaretçilerden biriydi.
Çöl rehberi çıplak ayakla
önden yürürken,
müşterisi de bu adamın
mesleğini sürdürme
inadını ve aslında
çaresizliğini, yalnızlığını
belgeledi.
Çin’de elde edilen bu ‘o’ anda, üç küçük kız çocuğu, farklı renklerde asker
kıyafetleri giymişler ve boylarından büyük bir işe girişmişler. Ellerinde
trompetleriyle hem çalıyor hem de poz vererek yürüyorlar. İkisinin yüzü trompet
olmuş, diğeriyse pek havalı… Bu ‘o’ anda Uluslararası Çocuklar Günü
kutlamalarına hazırlanıyorlar.
Okyanustan, Havai'nin Kaylua sahillerinden bir ‘o’ an. Gün ağarmak üzere… Gökyüzü
siyahken mor, kızılken sarı, sarıyken maviye dönüşüyor. Işık, gökyüzünde bir renk şenliği
sunuyor. Honolulu öğretmen Hines, eşi henüz uyurken, küçük oğlu kucağında bu güzelliği
seyrediyor. Anne oğul bu ‘o’ anda, orada ilk kez güneşin doğuşunu bu sahillerden
seyrediyor. Çünkü bu ‘o’ anla ilgili bilgiler, ailenin buraya yeni taşındığını anlatıyor.
Fotoğraf, 75'inci
Almanya Konkurhipik
Derbisi’nde çekildi.
Alman binici Holger
Wulschner, düşerken
endişe içinde atını, atı
Dublin de adeta korku
içinde binicisini kolluyor.
Seyircilerin yüreğini
ağzına getiren bu ‘o’
andan sonra her ikisi de
kazayı hafif sıyrıklarla
atlattı.
National Geographic
Türkiye Dergisi'nin
''Yayımlanmamış en
iyi 100 fotoğraf'' özel
ekinden bir ‘o’ an. Ne
dans, ne de sohbet
bu yaşanan...
Hindistan'daki
Racastan Bölgesi’nde
bir grup kadın, toz
fırtınasının dinmesi
için dua ediyor.
National Geographic ‘Yayımlanmamış en iyi 100 fotoğraf’ özel sayısında, fotoğrafçı
Kenneth Garrett'i çok mutlu eden bir ‘o’ an... Meksika sahilinde yumurtadan yeni
çıkmış bir yavru yeşil deniz kaplumbağası sahilde katliam yapan onca avcı
hayvanı atlatarak hayatta kalma olasılığını biraz daha artırmak üzere...
Fotoğraf Afganistan'dan... 1933 yılında bir suikaste kurban giden eski Afgan Kralı
Nadir Şar'ın mezarı, Tapae Maranyan. Bu yağıyla artık ilgilenen yok, pek çok yeri de
yıkılmış, harabeye dönmüş. Ve Kabil'de ender rastlanan yağmurlu bir günde,
tepedeki bu tarihi yapının bir ziyaretçisi var...
İtalya’da, tek başına bir adam ‘o’ anda merakla önünde olup bitenleri izliyor. Bir
güruh halinde adamın üstüne geliyormuş gibi görünen bu kalabalık, bisiklet
yarışçılarından oluşuyor. Giro D'italia Yarışları’nın üçüncü aşaması ve yarışın
191'inci kilometresine geldiklerinde Reueters foto muhabiri Stefano Rellandini
bu ilginç ‘o’ anı yakalamayı başarmış. Yüzlerce bisikletli bir kişiye karşı...
Avustralyalı eski dünya
sörf şampiyonlarından
Mark Occhilupo'nun
dalgalarla mücadele
ettiği bir ‘o’ an.
Fotoğraf, Tahiti’te,
Billabong Pro adı
verilen ve dünyanın en
iyi sörfçülerinin
belirlendiği bir ön
eleme yarışı sırasında
çekilmiş. İyi de acaba
nasıl çekilmiş?
Fotoğraf,
İspanya'nın
Başkenti
Madrid'deki
Avrupa Yüzme
Şampiyonası’nda
n. 200 metre
karışık yarı
finalinde İtalyan
yüzücü Alessia
Boggiatto finalde
yarışacak 8
yüzücü arasında
yer almak için
çabalıyor.
ABD’nin Kansas Eyaleti’ndeki Hay Kasabası’nda bulunan hububat depolarına aynı
anda iki yıldırım düşüyor. Ve ‘o’ anda sanki yeryüzündeki bazı noktaları elleriyle
control ediyor.
Filistin'den bir annenin ‘o’
anı… 28 yaşındaki Beşir
Ümran'ın cenazesinde
çekilen bir fotoğraf. O bir
polis memuruydu ama bir
Hamas intihar
komandosunun eylemini
gerçekleştirmesi sonucu o
da hayatını kaybetti.
Yüreğinin acısı gözyaşlarıyla
bütünleşmiş ve ‘o’ anda belki
de sadece Beşir Ümran için
değil, onbinlerce Beşir
Ümranlar için gözyaşı
döküyor...
Anne her yerde annedir. Onların yüreği o kadar geniştir ki, hiçbir karşılık beklemeden
severler. Amerika’da çekilen bu fotoğrafta Bayan Liegl ve Bayan Trotta, okulun ilk
gününün sonunda çocuklarını almaya gitmişler. Bakışlarından anladığımız kadarıyla
fotoğraftaki çocuklar onların çocukları değil, onlarınki bu kareye girmemiş. Her anne
gibi sevgileri yüzlerindeki gülüşlerinden ve gözlerinden anlaşılıyor.
Fotoğraf Moskova'dan... O da bir anne ve adı Simona. İkiz çocuklarıyla birlikte
Moskova Hayvanat Bahçesi'nde yaşıyor. İkizlerden biri sevgiyle sarılırken bir
annenin en güzel anlarından biri ortaya çıkıyor.
Bu ‘o’ ana, uzak ama olası hayallerin fotoğrafı diyebiliriz. Nedeni, Güney Afrika 2010
yılında yapılacak Dünya Kupası Futbol Finalleri’ne ev sahibi olmaya aday. Futbol bu
ülkede çok seviliyor ve ülkeyi yönetenler de futbolu çok ciddiye alıyor. Hükümetin
yürüttüğü kampanyaların da etkisiyle binlerce çocuk 6 yıl sonra Dünya Kupası'nda
ulusal takımlarında oynamayı hayal ediyor. Bu hayal Johannesburg'da gün batımında
idmana devam eden bu çocuklar için sanki daha yakın. Çünkü bu iki çocuk, Afrika
Yıldızları Futbol Akademisi'nin öğrencileri...
Polonya’da Vistula
Nehri’nin ortasında
kumdan bir adacık ve
tekneleriyle buraya
demirleyip balık tutan
iki adam… Kumdan
adacığın şekli
yukarıdan iki kişinin
‘o’ anki uğraşısıyla
bağdaşıyor. ‘O’ anda
vurgulanan ortamsa
ıssızlığı, yalnızlığı ve
yalınlığı çağrıştırıyor.
Böylesi ‘o’ anlar ancak çizgi filmlerde oluşturulabilir ama olmuş işte... Kuşkusuz
bebeğin saçlarına biçim verilmiş ancak bebek de bu şirin ‘o’ ana yüz ifadesiyle
katkıda bulunmuş. Sonuçta da aynada kendini görüp korkan ve saçları diken
diken olan bir bebek ortaya çıkmış.
Bu ‘o’ anda bir asker ve çıplak elle kaldırılmaya çalışılan dikenli teller var. Kimi
yorumculara göre, Amerikalılar Irak'ı işgal ettikten sonra nereye ellerini atsalar canları
yanıyor. Amerikan ordusu elbette çok güçlü ama direniş Amerikalılar’ı zorluyor.
Fotoğraftaki Amerikan askerinin aralamaya, çözmeye çalıştığı dikenli tellerin ötesinde
daha da karışık bir yumak sö konusu. Ortadoğu uzmanlarına göre Amerika, kendi
anlayışıyla oradaki sorunu çözmeye kalktıkça sorun içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Amerikan deniz piyadesi de Felluce'yi çevreleyen dikenli telleri aşmaya çalışıyor...
Güney Pasifik'te yaklaşık 5 bin kilometrekarelik alanda 3 yüzden fazla ada var.
Bunlardan biri de Fiji Adası. Adalar arasındaki ulaşım hala kanolarla sağlanıyor.
Günbatımında Fijili bir aile kanosuyla yola çıkmış. Savu Dağı’nın arkasında kalan güneş
bulutlarla birleşince bu muhteşem kızıllıkla grinin armonisi de kameraya böyle yansımış.
Afganistan'nın başkenti Kabil'deki bir halk hamamı… Aynaya yansıyan görüntü,
hamamdaki berberin işinin o gün çok yoğun olduğunu gösteriyor. Çoğu evde suyun
akmadığı başkent Kabil'de önce traş, sonra da banyo... Beklemeye değer bir keyif
olsa gerek. Üstelik her iki hizmetin ücreti Türk parasıyla sadece 300 bin Lira..
İçinde iki küçük süs balığı bulunan bir kavanoz ve onları dikkatli gözlerle izleyen bir
kedi... Fotoğrafçı tam da o meraklı anda deklanşöre basılınca bu ‘o’ an ortaya çıkmış.
Bu kedi balıkları o kadar merak etmiş ki, neredeyse kavanozun içine düşmüş. Patileri,
kulakları ve kuyruğu dışarıda, ama gözleri ve aklı kavanozdaki balıklarda...
Adı Malena ve 5 yaşında. Ailesi Afganistan'daki çatışmalar yüzünden ülke dışına çıkıp
geri döndü. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin gözetiminde bir mülteci
kampına yerleştirildiler. Onların bahtına bir çamur ev düştü. Malena da o evin
penceresinden dışarı baktı. AP fotoğrafçısı Emillio Morenatti deklanşöre bastı. Sonuçta
yeni hayata, umudun ve masumiyetin ışıklarıyla yüklü bakışları yakalayıverdi.
İspanya'dan, Seville'den bir fotoğraf. Ünlü Maestrantza Arenası’nda binlerce seyirci nefesini
tutmuş boğa güreşlerinin başlamasını bekliyor. Ve arenanın tam ortasında matador El Juli
boğayla karşı karşıya duruyor. Matador henüz hamlesini yapmamış ya da boğa yapmamış.
Binlerce insanın arasında iki kişilik başbaşa bir yalnızlık aslında bu ‘o’ an...
Zaman Gazetesi'nden Ali Ünal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra
Sezer bir tören sırasında yanyanayken, uygun açıyı yakaladı ve deklanşöre bastı.
Sonuçta bu ‘o’ an ortaya çıktı. Ve bu fotoğrafla, Foto Muhabirleri Dernegi'nin
düzenlediği ''Fotograflarla Türk Basını 2003 Yarışması''nda serbest katagoride
birincilik ödülünü kazandı. Fotoğrafa bir isim de verildi: ''Sezer'in yeni imajı''...
Fotoğraf Mersin'de, D-400 Karayolu’nda, Anadolu Ajansı’ndan Ali Güreli
tarafından çekildi. Kadınlar, otoyoldan geçen buğday yüklü kamyonlardan dökülen
buğday tanelerini topluyor.
Fotoğraf Çin'de çekildi. Bu gösteride akrobat ağzına yanıcı bir sıvı alır, sonra
bunu ateşe karşı püskürtür ve yalazlar oluşur. Ama akrobat ustaysa bu yalazı bir
ateş topuna çevrebilir. Foto muhabiri de ustaysa hem aeş topunu yakalar hem de
bu ateş topunu akrobatın elleri arasında gösterir.
İsrail askeri el bombasını daha ileriye atabilmek için bütün vücudunu kullanıyor.
Sarsma etkili bomba elinden çıkıyor, hedefine varıp patlıyor. Hedefteyse İsrail'in
ördüğü güvenlik duvarını protesto eden Filistinli gençler bulunuyor. Peki onlar silah
olarak ne kullanıyor? Askerin arkasındaki ayrıntı bu soruya yanıt veriyor: Karşıdan
fırlatılan ve düşüp de patlamayan taşlar...
Amerika Birleşik Devletleri’nden bir fotoğraf. Beyzbol takımı Rangers'ların ünlü
oyuncusu Alfonso Soriano'nun talihsiz bir ‘o’ anı. Angelslar’la çekiştikleri pazar
günkü maçta çekildi. Vuruş anında beyzbol sopası sapından kırılıyor ama top
yoluna devam ediyor. Ancak oyuncunun istediği yere gitmiyor. Beyzbol sopası mı
çürüktü yoksa oyuncunun kasları mı güçlüydü? Ve insan ekibi bunu bilemiyor…
Anadolu Ajansı'ndan Oktay
Çilesiz’in çektiği bir ‘o’ an. Çok
heyecanlı, sürekli üreten ve
ufku geniş biriydi Sakıp Ağa...
Çalışkandı, hırslıydı ama
başkalarını yok etme pahasına
değildi hırsı. Yapıcıydı...
Vizyonu olan, dünyaya çok
geniş pencerelerden
bakmasını bilen bir Anadolu
insanıydı. Sohbeti hoştu ama
inandıklarını söylemekten de
çekinmezdi. Ve o heyecanlı
konuşmalarını yaptığı anlarda
böyle yumruklarını ve dişlerini
sıkar, gözlerini açar ve
''Sevmek, sevmek, sevmek…
Üretmek, üretmek, üretmek…
Ve paylaşmak, paylaşmak,
paylaşmak'' derdi.
Fotoğraf, Amerika Birleşik Devletleri'nin Teksas Eyaleti’nde çekildi. Başkan Bush'un
Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Condolize Rice, bir kilisedeki Paskalya törenleri
sonrasında başkanını dikkatle izliyor. Bush da o sırada basın mensuplarının sorularını
cevaplıyor. Rice geçtiğimiz günlerde halka açık verdiği ifadede, El Kaide'nin 11
Eylül'den önce büyük bir saldırı düzenleyeceği yönünde Başkan’a bir bilgi iletildiğini
söylemiş, ama Bush ''Bunu bilseydim dağları yerinden oynatırdım'' demişti. Bu sert
bakışın nedeni bu olsa gerek...
Belirli bir yaşın üzerindekiler, bu ‘o’ anı yaşamlarının bir bölümünde
yaşamışlardır. Fotoğraf Kenya’da çekildi. Kenyalı kız öğrencinin siyah ellerine
vuran ışık, sanki okuma arzusunu yüklenip yansıyor. Ayrıca jiletle açılmakta
olan kalemin boyu, hem yoksulluğu anlatıyor hem de okuma arzusunu
vurgulayan bir başka unsur olarak dikkat çekiyor.
Fotoğraf, Paskalya nedeniyle törenler düzenlenen İspanya’da çekildi. Bu törenler
uhrevi bir ciddiyet gerektirse de, yanınızda kızınız varsa ve bu kadar tatlıysa, işte
o zaman bu ‘o’ an ortaya çıkabiliyor.
Amerika Birleşik
Devletleri’nden hayatta
kalma içgüdüsünü
anlatan çarpıcı bir ‘o’
an... Henüz bir günlük
bile olmayan bu yavru
kuşlar, müthiş bir
arzuyla ebevenlerinin
kendilerine yiyecek
vermesini bekliyor.
Ancak ‘o’ anda
yanılıyorlar...
Kendilerine doğru
yaklaşan anneleri değil
sadece bir fotoğraf
makinesi.
Fotoğraf, Costa Rica'nın
başkenti San Jose'den.
Sıcak aylarda özellikle
herkesin gözdesi haline
gelen Barış Parkı'nda
çekilmiş. Bulutların
arkasında kalan güneş,
parktaki göl çevresinde
at sürenleri birer silüet
haline dönüştürmüş.
Huzur veren bir ‘o’ an da
diyebiliriz...
Fotoğraf Afganistan'da
çekildi. Özgürlüğün
tadını çıkaran bir
Afgan var bu karede.
3oo gündür suçsuz
yere hapiste yatan 34
tutukludan biri o.
Soruşturma
Komisyonu tarafından
suçsuz bulundukları
için serbest
bırakılmışlar... Ve bu
‘o’ anda onlar için bir
tahliye töreni
düzenleniyor. Bu
Afgan da elindeki
çiçeği koklayarak
demir parmaklıklar
ötesindeki hayatı
doyasıya içine çekiyor.
Fotoğraf Liberya'nın
başkenti Monrovya'dan.
Los Angeles Times'dan
Carolyn Cole’un çektiği ve
''Ayaklar altındaki savaş''
adını verdiği bu fotoğraf,
2004 Pulitzer Ödülü’nü
aldı. Geçmişte hükümet
güçleriyle gerilla grupları
arasındaki çatışmaların
yoğun olarak yaşandığı
caddelerden biri…
Caddedeki boş kovanların
miktarı ve onların
üzerinden yürüyenin
haliyle Liberya’daki iç
savaşın ne kadar
vurdumduymaz olduğunu
gösteren bir ‘o’ an...
Fotoğraf İtalya’da, Çiftlik adlı yeni bir reality show programının tanıtımı sırasında çekildi.
Kafalarını dışarı çıkaran atlar, aslında ‘o’ ana yansımayan oyuncuları ve medya
mensuplarını selamlıyor. En öndeki o sırada kişnese de gülüyormuş gibi görünüyor.
Fotoğraf, Brüksel'deki NATO
Zirvesi’nden. Amerikan
Dışişleri Bakanı’yla Türk
mevkidaşı Abdullah Gül var bu
karede. Fotoğraf, yedi ülkenin
daha NATO'ya üye olduğu
tören sırasında çekilmiş. Her
iki bakan da çok samimi
görünüyor ve Powell'ın
yüzündeki gülümseme, espirili
birşeyler konuştuğunu ifade
ediyor. Ancak sol eli, Gül'ün
karnına doğru yumruk şeklinde
duruyor. Bir yumruğa izin
verecek kadar samimi
olduklarını sanmıyoruz.
Sadece Türkiye'nin
uluslararası ilişkiler
gündeminde son toplantıdan
memnun döndüğü Kıbrıs
konusu olduğunu
söyleyebiliyoruz…
Japonya’da Tokyo Ueno
Parkı... Üstte baharı temsil
eden kiraz ağaçları çiçek
açmış... Alttaysa bu güzel
günün tadını çıkaran,
plastik bir şilteye boylu
boyunca uzanmış biri var.
Şimdi yalnız ama az sonra
Kiraz Çiçeklerini Seyretme
Partisi’ne katılacak
arkadaşları da gelecek.
Fotoğraf, ‘hayatın garip bir cilvesi’ tanımlamasına uygun düşüyor. Böylesine bir durum,
İstanbul'da da söz konusuydu. Bazen kötü olaylar sonucu, eski şaşalı günlerini geride
bırakan mekanlar, futbol alanı olabiliyor. İstanbul'da Çırağan Sarayı’ydı, Afganistan'ın
Başkenti Kabil'deyse savaş sırasında harabeye dönmüş Kraliyet Sarayı. Afgan gençler,
yıkıntılar arasında futbol oynuyor ve bölgeden gelen hemen hemen her fotoğrafta
olduğu gibi bu ‘o’ anın her zerresine düşen ışığın alçakgönüllü naif kararlılığı bize ''Bu
Afganistan'daki ışıkta ayrı bir özellik mi var? '' diye de sorduruyor.
Fotoğrafın çekildiği mekanın genel iklim özellikleri gözönüne alınırsa nadir bir ‘o’
an. Kanada'nın Vancouver kentinde güneşli bir sabah, durgun bir göl, ağaçlar ve
pek de dikkat çekmeyen bir ayrıntı: Sabah koşusu yapan biri nefesleniyor...