finansal analiz sunum (1227513)

Download Report

Transcript finansal analiz sunum (1227513)

Öğr. Gör. Yusuf Bahadır Kavas
Rasyolar Veya Oranlar Analiz
 Oran analizinin önem kazanmasının nedenleri
şunlardır:

1- Banka yöneticilerinin süratli karar
vermelerinde oran analizi önemli rol oynamaktadır.

2- İşletme dışındaki kişiler açısından oranların
ifade ettiği anlam, mutlak rakamlara göre daha yararlı
ve karar vermeye daha elverişlidir.

3- Oranlar, işletmelerin büyüklük ve benzeri
özelliklerini belli ölçüde ortadan kaldırdıklarından,
işletmeler arası karşılaştırmalara olanak verir.
Oranlar yardımıyla işletmeler değerlendirilirken şu noktalar önemlidir.
1. Çok sayıda oran hesaplamak yerine , az sayıda, amaca
uygun oranlar hesaplanmalıdır.
2. Oranların yorumu doğru yapılmalıdır.
3. Mevsimsel ve devresel değişikliklerin oranlara yansıması
üzerinde durulmalıdır.
4. Bir oranın değerinde meydana gelen farklılığının, nereden
kaynaklandığı tespit edilmelidir.
5. Oranlar yorumlanırken, çeşitli kaynaklardan sağlanan
bilgilerden yararlanılmalıdır.
6. Yorumlarda, enflasyonun oranlar üzerinde neden
olabileceği etkilere dikkat edilmelidir.
7. Oranlar yorumlanırken, aynı endüstri kolundaki benzer
işletmelerle karşılaştırmalar yapılmalıdır. Ancak,
karşılaştırma yapılırken izlenen politikaların ve muhasebe
uygulamalarının farklı olabileceği gözden uzak
tutulmamalıdır.
8. Oranlar yorumlanırken, oranda yer alan değerlerin
tutarları da dikkate alınmalıdır.
Rasyolar Veya Oranlar Analiz
 Finans yöneticileri, firmanın likidite durumu, sermaye
yapısı, varlıkların kullanılmasında etkinlik, karlılık gibi
firmanın her yönüyle ilgili olduklarından, analizde
değişik soruları yanıtlayacak çeşitli oranlar
kullanmaktadırlar. Analizde kullanılan oranlar, farklı
şekilde ayrıma tabi tutulmaktadır.
Rasyolar Veya Oranlar Analiz
Bu bağlamda bir firmanın genel durumunun analizi aşağıda
sıralanan başlıklar altında gerçekleştirilmektedir:
 Firmanın Likidite Durumunun Analizi,
 Firmanın Finansal Yapısının Analizi,
 Firmanın İktisadi Varlıklarını Kullanımı ile İlgili Analizler,
 Firmanın Karlılık Yapısının Analizi,
 Firmanın Sabit Yükümlülüklerini Karşılayabilme Gücünün
Analizi,
 Firmanın Büyümesi ile İlgili Analizler.
Likidite Oranları ve Analizi
 Likidite, bir varlığın düşük maliyetle ve hızlı bir
şekilde nakde dönüşme yeteneğidir.
 Likidite oranları, kredi verenler için, kaldıraç
oranlarından daha önemli oranlardır. Çünkü,
likidite oranları ile işletmenin kredi verenlere
geri ödeme yapacak nakdi elde etme gücü olup
olmadığı öğrenilebilir. Aynı zamanda, bu oranlar
ile, işletmelerin net işletme sermayelerinin
yeterli olup olmadığı belirlenir.
Cari Oran
 Bir firmanın kısa vadeli borçlarını karşılayabilme
gücünü ortaya koymakta olup, dönen varlıkların kısa
vadeli borçlara oranlanmasıyla ölçülmektedir. Gelişmiş
ülkelerde bu oranın 2 olması yeterli görülürken;
gelişmekte olan ülkelerde bu oranın 1,5 olması makul
görülebilmektedir. Ancak bu olgunun tamamen doğru
olduğunu söylemek olanaklı değildir. Zira sektörel
bazda analizlerde sektör ortalamalarına bakmak
gerekmektedir. Çünkü bazı sektörlerde cari oranın 2
olması yeterli görülmezken; bazı sektörlerde cari
oranın 2 olması çok çok iyi bir durum olarak
değerlendirilmektedir.
Likidite oranı(Acid Test Oranı):
 Likiditesi yüksek olan dönen varlıkların kısa süreli
yabancı kaynakları karşılayabilme gücünü ortaya
koymaktadır. Bu bağlamda Likidite Oranı; Hazır
Değerler, Menkul Kıymetler, K.V. Alacaklar toplamının
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklara oranlanmasıyla
hesaplanmaktadır.
Likidite oranı(Acid Test Oranı):
 Genel kabul görmüş kurallara göre Likidite Oranının 1
olması yeterli görülmektedir. Ancak bu olgunun
tamamen doğru olduğunu söylemek olanaklı değildir.
Zira sektörel bazda analizlerde sektör ortalamalarına
bakmak gerekmektedir. Çünkü bazı sektörlerde
likidite oranının 1 olması yeterli görülmezken; bazı
sektörlerde likidite oranının 1 olması çok çok iyi bir
durum olarak değerlendirilmektedir.
Nakit Oranı-Hazır Değerler
Oranları
 Para ve benzeri değerlerin kısa süreli yabancı
kaynakları karşılayabilme gücünü gösteren rasyodur.
Dolayısıyla Nakit Oranı; Hazır Değerler ve Menkul
Kıymetler toplamının Kısa Süreli Yabancı Kaynaklara
Oranlanmasıyla hesaplanmaktadır. Nakit Oranı ne
kadar yüksek olursa para ve benzeri değerlerin Kısa
Süreli Yabancı Kaynakları karşılayabilme gücü o
düzeyde artış gösterecektir.
MALİ YAPI VEYA KALDIRAÇ ORANLARI
 Mali yapı oranları, işletmenin ne ölçüde borçla finanse
edildiğini ve borçla finansmanın işletme için ne kadar
yararlı olduğunu ölçmeye yarar.
 Mali yapı oranları, işletmeye kredi verenleri çok yakından
ilgilendirir. İşletmeye kredi verenler, mali bünye içerisinde
öz kaynakların payının yüksek olmasını isterler. Çünkü,
kredi verenler için öz kaynakların fazlalığı, kredilerin geri
dönüşünü kolaylaştırır. Eğer, ortaklar, işletmenin
finansmanına çok düşük bir oranda katılmışlarsa, kredi
verenler için risk de artar. Öte yandan, ortaklar, işletmenin
finansmanını büyük ölçüde borçla karşılamışlarsa, çok az
bir öz kaynakla işletmenin denetimini ellerinde tutarlar.
Yabancı Kaynak/Toplam Aktif
 Kaldıraç oranı olarak da ifade edilen bu rasyo, varlıkların ne
kadarının yabancı kaynaklarla karşılandığını ortaya
koymaktadır. Söz konusu bu oranın yüksek olması,
firmanın spekülatif tarzda finanse edildiğini, kredi verenler
açısından firmanın emniyet marjının dar olduğu, firmanın
yüksek faiz yükü altına girdiğini, dolayısıyla faiz ve anapara
geri ödeme yükümlülüğü esnasında firmanın sıkıntıya
düşebileceğini ortaya koymaktadır. Bu oranda dengenin
çok iyi sağlanması çok büyük önem arz etmektedir. Bu
oranın çok yüksek olması firmanın sabit yükümlülüklerini
karşılayamaması anlamına gelirken; bu oranın çok düşük
olması da firmanın vergi tasarrufundan yararlanma fırsatını
kaçırdığını ortaya koymaktadır.
Yabancı Kaynak/Toplam Aktif
 ABD’de toplam borçlar/toplam aktifler oranının % 50’nin üzerine











çıkması, genellikle bir tehlike işareti olarak görülür.
Toplam borç oranı değerlendirilirken bazı faktörler de göz önünde
bulundurulmalıdır.
- Satışların istikrarı,
- Hammadde fiyatlarındaki kararlılık,
- Üretilen mal ve hizmetlerin demode olma olasılığı,
- İşletmenin teknoloji düzeyi ve sınai hakları,
- Hammadde ve mal piyasasının kontrol olasılığı,
- Tüketici kitlesinin çokluğu,
- Endüstrideki rekabet,
- Endüstriyel ilişkiler,
- Yönetim kadrosu,
- İşletmenin likidite durumu.
Toplam Borçlar / Öz Sermaye Oranı
 Toplam borçların öz sermaye oranlanmasıyla elde edilen bu
oran, hem kısa, hem de uzun vadeli finansal analizde
önemli yer tutar.
 Bu rasyo, firmanın borçlanma yoluyla sağladığı yabancı
kaynak ile firmanın sahip veya sahiplerinin katmış olduğu
sermaye arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır.
 ABD’de toplam borç/öz sermaye oranının, orta
büyüklükteki işletmeler açısından 1/1 olması normal
karşılanmaktadır.
 Nakit girişleri düzenli ve nakit girişlerinde tahminlere göre
daha az sapma olan işletmeler, daha yüksek bir “ toplam
borç/öz sermaye” oranı ile faaliyetlerini sürdürebilir.
MDV / Öz Sermaye
 Bu rasyo, maddi duran varlıkların ne kadarının öz
sermaye ile finanse edildiğini ortaya koymaktadır. Bu
oranın 1’ den küçük olması MDV’nin tamamının öz
sermaye ile finanse edildiğini ortaya koymaktadır. Bu
bağlamda sanayi işletmelerinde MDV’nin tamamını
öz sermaye ile finanse edilmesi beklenmektedir. Ancak
yoğun teknoloji gerektiren yatırımlarda bu rasyonun
1’ den büyük olması makul karşılanmakta ve MDV
finansmanında öz sermaye yanında yabancı kaynak
kullanıldığını ortaya koymaktadır
Kısa Süreli Borçlar/ Öz sermaye Oranı
 Finansal analizde önemli oranlardan bir tanesi de kısa
süreli borçlarla öz sermaye arasındaki ilişkiyi gösteren
orandır.
 Bu oranın küçük çıkması işletmenin finansal yapısının
sağlam olduğu anlamına gelir.
 İşletmenin öz sermayesinin yüzde kaçı kadar kısa
vadeli borcu olduğunu gösteren bu oranın %35 olması,
sanayi işletmeleri için normal kabul edilir.
İşletmenin satılan malın maliyeti: 25.000 TL dir.
FAALİYET ORANLARI
 Alacak Devir Hızı
 Alacakların Ortalama Tahsil Süresi
 Stok Devir Hızı
 Öz Sermaye Devir Hızı
 Aktif Devir Hızı
Alacak Devir Hızı
 Bu rasyo, bir firmanın alacaklarını tahsil edebilme yeterliliğini




ortaya koymaktadır.
Alacak devir hızı veya alacakların paraya dönüşüm çabukluğu, bir
işletmenin alacaklarının tahsil kabiliyetini ve likiditesini gösteren bir
ölçüttür.
Bilindiği gibi, alacaklar, işletme bilançolarında önemli bir paya
sahiptir. Bu nedenle, alacaklara yapılan yatırımın analiz edilmesi
önem taşımaktadır.
Alacak devir hızı, alacakların ne kadar zaman sonra paraya
dönüşeceğini gösterir. Böylece, alacakların belli bir dönemde kaç
defa tahsil edildikleri hesaplanır.
Bir işletmenin alacak devir hızı hesaplandıktan sonra, alacakların
ortalama tahsil süresini de hesaplamak mümkündür. Bunun için, bir
yıl olarak kabul edilen 360 günü, alacak devir hızına bölmek gerekir.
Alacak Devir Hızı
 Alacak devir hızının azalması, alacaklarla ilgili bazı
sorunların varlığını gösterir.
 Alacak devir hızındaki artış, alacakların likiditesinin
arttığını ve işletmenin alacaklarının finansmanında
daha az fona gereksinim duyacağını gösterir. Alacak
devir hızındaki yüksekliğin bir başka anlamı,
işletmenin kredili satışlar konusunda titiz davrandığını
göstermesidir.
 Bir işletmenin alacak devir hızı hesaplanırken şu noktalara dikkat
etmek gerekmektedir:

1. İşletmenin ticari alacakları, kredili satışlar sonucu
doğduğundan, oranın payında hesap dönemi içindeki kredili satışlar
tutarının yer alması, tutarlı ve anlamlıdır. Ancak, işletmenin kredili
satışları tam olarak hesaplanamıyorsa, kredili satışlar toplamı yerine net
satışlar kullanılarak alacak devir hızı hesaplanabilir.

2. Oranın paydasında yer alan alacaklar, işletmenin esas
faaliyetinden doğan senetli ve senetsiz alacaklar toplamıdır. İşletmenin
arızi işlemelerinden doğan diğer alacakları, örneğin, personel avansları,
sabit varlık satışından doğan alacaklar, bağlı kuruluşların kısa vadeli
finansman gereksinimlerinin karşılanmasından doğan alacakları ile
ortaklardan olan alacakları ve satıcılara verilen avanslar, söz konusu
oranın paydasında yer almamalıdır.

3. İşletme, mevsimlik faaliyetlerin etkisi altında ise, ticari
alacakların hesap dönemi içerisinde büyük dalgalanmalar göstermesi
doğaldır. İşletme, faaliyetlerinin en canlı olduğu dönemde bilançosunu
düzenliyorsa, bu dönemde ticari alacakları en yüksek düzeye
ulaşacağından, alacak devir hızı düşük çıkacaktır. Buna karşılık, işletme
faaliyetlerinin en düşük düzeye indiği tarihlerde bilanço düzenliyorsa,
alacakların önemli bir bölümü tahsil edilmiş olacağından, alacak devir
hızı yüksek çıkacaktır. Bu nedenle, alacak devir hızı hesaplanırken,
payda da yer alan ticari alacaklar yerine, belli zamanlarda hesaplanmış
ticari alacakların aritmetik ortalamasını almak daha doğrı olur.
 Alacak devir hızı hesaplanırken, ilgili dönemdeki şepheli





veya değersiz hale gelmiş alacakların da payda da yer
alması gerekir. Aksi halde, oranın paydasında yer alan
rakam küçüleceğinden, işletmenin alacaklarının paraya
dönüşümünün hızlandığı şeklinde de bir izlenim oluşabilir.
Bir işletmenin alacak devir hızının yavaş olması, aşağıdaki
nedenlerden kaynaklanmış olabilir.
1. İşletmenin alacaklarının tahsilinde güçlüklerle
karşılaşması,
2. Rekabet gücünün zayıflığı,
3. Etkili bir tahsilat politikasının olmaması,
4. Müşteri seçimi ve mişterilere tanınacak olanaklar
konusunda gereken özenin gösterilmemesi.
Alacakların Yaş çizelgesi
Alacakların Yaşı(Gün)
TOPLAM
Alacaklar İçindeki Payı (%)
0-20
50
20-35
20
36-45
15
45-60
3
60 ve +
12
100
Örnekte; işletmenin müşterilerine tanıdığı süre 20 gün, ortalama tahsil süresi
ise 28 gün olarak hesaplanmış olsun. Böyle bir durumda işletmenin
alacaklarını müşterilerine tanıdığı sürede tahsil edemediği ortadadır.
• Alacakların yaş çizelgesi yöneticilere alacakların tahsilatı ile ilgili olarak
daha ayrıntılı bilgiler vermektedir. Bu tablodan da görüleceği gibi
alacakların %50 sinin vadesi geçmiştir. Ayrıca alacakların %12 sinin vadesi
60 günü aşmıştır. Bu nedenle ilgili işletme yöneticilerinin alacak yönetim
politikalarını gözden geçirmeleri gerekmektedir.
Stok Devir Hızı = Satılan Mal Maliyeti (SMM)/ Ortalama Envanter
Stok Devir Hızı
 Bir firmanın stoklarını ne kadar etkili kullandığını ortaya
koyan önemli bir rasyodur. Stok Devir Hızı, satışların
maliyetinin, ortalama stok tutarına oranlanmasıyla
hesaplanmaktadır.
 Stok devir hızı, stoklarla satışlar arasındaki ilişkiyi
gösteren bir orandır. Stok devir hızı, işletmenin stoklarının
likiditesi konusunda iyi bir göstergedir.
 Stok devir hızı, stokların bir yıl içinde kaç defa satışa
dönüştüğünü gösterir. Genel olarak, yüksek stok devir hızı,
işletmenin stok yönetiminin iyi olduğunu gösterir. Stok
devir hızının çok düşük olması, mevcut stokların modasının
geçmiş, hasarlı, üretimde kullanılmayan vb. mallardan
meydana geldiğini gösterebilir.
Stok Devir Hızı = Satılan Mal Maliyeti (SMM)/ Ortalama Envanter
Satılan Mal Maliyeti : Bir yıl içinde yapılan satışın toplam maliyeti
Stok Devir Hızı
Dönen varlıklar=70000
Hazır değerler=10000
Menkul kıymetler=—
Ticari alacaklar=17000
Stoklar =40000
Gelecek aylara ait
Giderler:3000
Brüt satış:120000
Satış ind=20000
Net satışlar=100000
Satışların maliyeti=70000
Brüt satış karı:30000
 SDH = 70000 / 40000 — > 1,75 — > 12 /1,75 = 6,85 >>> 7 Ay
 Şirketin stokları yaklaşık 7 ayda bir dönüyor denebilir.
İşletmenin satılan malın maliyeti: 25.000 TL dir.
 Bir işletmenin stok devir hızının yavaş olmasının






nedenleri şunlar olabilir:
1. Pazarlama ve üretim bölümleri arasında iyi bir
eşgüdümün kurulamaması,
2. Fiyatların artacağını düşünerek, spekülatif
amaçla stoklara aşırı yatırım yapılması,
3. Emniyet stokunun gereğinden fazla tutulması,
4. Satış olanağını yitirmiş veya satış olanağı
azalmış malların stoklar içerisinde gösterilmesi,
5. Çok çeşitli stok bulunduran işletmelerin
çeşitleri arasında normal bir denge sağlayamamaları,
6. Dönem sonu stokunun değerinin yüksek
gösterilmesi.
 Bir işletmede








stok devir hızının yüksek çıkmasının
nedenleri şunlar olabilir:
1. Pazarlama ve üretim bölümlerinin eşgüdüm içinde
çalışmaları,
2. İşletmenin stok kalitesinin yüksek olması,
3. Dönem sonu stoklarının düşük değerlendirilmesi,
4. Stokların yetersiz olması,
5. Stokların yenilenememesi,
6. İşletmenin sipariş üzerine faaliyet göstermesi,
7. Bilançolar hazırlanırken, stoklar arasında
gösterilmesi gereken bazı kalemlerin, diğer hesaplarda
gösterilmesi
Stok devir hızının yeterli olup olmadığını belirlemede
kullanılacak genel bir kural mevcut değildir.
Net Satışlar
Aktif Devir Hızı -------------------------------Varlık (Aktif ) Top
Aktif Devir Hızı
 Bir işletmenin varlıklarını ne kadar etkin kullandığını
ortaya koyan bir rasyodur. Aktif Devir Hızı, Net
Satışların Toplam Aktiflere oranlanmasıyla
hesaplanmaktadır.
 Bu oran, işletmenin aktif varlıklarının kaç katı satış
yaptığını gösterir. Aktif devir hızının yüksek olması
olumludur. Oranın büyük sanayi işletmelerinde 2
küçük sanayi işletmelerinde ise 2-4 arasında olmasının
uygun olacağı ileri sürülmektedir.
Öz Sermaye Devir Hızı
 Öz sermaye devir hızı, belli bir dönemdeki satışların öz sermayeye bölünmesiyle bulunur.
Öz Sermaye Devir Hızı=
Net Satışlar
Öz Sermaye
 Öz sermaye devir hızı, bir işletmenin öz sermayesini ne derece etkili kullandığını gösterir.
 Bir işletmenin öz sermaye devir hızının yüksek olması, şu nedenlerden kaynaklanabilir:
 1. İşletme öz sermayesini etkin bir şekilde kullanmaktadır.
 2. İşletmenin öz sermayesi yeterlidir , yabancı sermaye kullanılmasına gerek yoktur..
 Bir işletmenin öz sermaye devir hızı yavaşsa, alınabilecek önlemler şunlardır:
 1. Öz sermayeyi azaltarak satışlarla öz sermaye arasında dengeli oran kurmak,
 2. Satış hacmini arttırarak öz sermaye devir hızını yükseltmek.,
Net Satışlar: 150.000 TL dir.
Firmanın Karlılık Yapısının Analizi
 Karlılık oranları, işletmelerin faaliyetleri sonucunda





elde ettikleri başarıyı ölçmeye yarayan oranlardır.
Bir işletmenin elde ettiği karın yeterli olup olmadığı
konusu, şu faktörlere göre tespit edilmeye çalışılır.
1. Sermayenin alternatif alanlarda kullanılmasıyla
elde edilecek gelir,
2. İşletmenin son yıllarda elde ettiği karların
gelişim seyri,
3. Genel ekonomik koşullar ve ekonominin içinde
bulunduğu durum,
4. Aynı endüstri kolundaki benzer işletmelerin kar
oranları.
Firmanın Karlılık Yapısının Analizi
 Karlılık oranları genel olarak iki grupta incelenebilir:

1. İşletmenin satışları üzerinden karlılığı gösteren
oranlar,

2. İşletmenin
gösteren oranlar.
yatırımları üzerinden
Net Kar/Net Satışlar
Satışların Maliyeti / Net Satışlar
Net Kar / Toplam Aktif:
Net Kar / Öz Sermaye
karlılığı
Firmanın Karlılık Yapısının Analizi
 Net Kar/Net Satışlar: Bir firmanın satışları
üzerinden hangi oranda kar sağladığını ortaya koyan
bir rasyodur.
 Satışların Maliyeti / Net Satışlar: Bir firmanın %
kaç maliyetle üretim yaptığını ortaya koyan önemli
bir rasyodur.
 Net Kar / Toplam Aktif: Bu oran ise, bir firmanın
yapmış olduğu yatırımın karlılığını, başka bir deyişle
varlıklarını ne ölçüde verimli kullandığını
göstermektedir.
 Net Kar / Öz Sermaye: Firmanın sahip ve sahipleri
tarafından konulan sermayenin karlılığının
ölçülmesinde kullanılan önemli rasyolardan birisidir.
KARŞILAŞTIRMALI
TABLOLAR YÖNTEMİ
 Finansal analizde oranlar yanında kullanılan bir başka
teknik, karşılaştırmalı finansal tablolardır. Bilindiği gibi,
belirli bir döneme ait finansal tablolar, tek başlarına
işletmeyle ilgili bilgilerin sağlanmasına olanak vermezler.
Bu nedenle, işletmelerin belirli tarihlerdeki bilanço ve gelir
tablolarının karşılaştırılması, geçmişi ve mevcut durumu
görmeye, gelecekle ilgili daha tutarlı tahminler yapmaya
olanak verir.
 Bu teknikle hesaplanan artış veya azalışlar, hem tutar hem
de yüzde olarak gösterilir.
 Dinamik bir analiz tekniğidir
KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR
YÖNTEMİ
KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR
YÖNTEMİ
Dikey Yüzdeler Yöntemi
 Dikey yüzdeler yöntemi, bazı kaynaklarda yüzde yöntemi
olarak ifade edilmektedir. Dikey yüzde yönteminde,
finansal tablolarda yer alan her kalemin ait olduğu grup
içerisindeki yüzdesi, hem grup toplamına, hem de genel
toplama göre ayrı kolonlarda gösterilir. Bunun için, her
kalemin ait olduğu grup toplamı 100 kabul edilerek,
kalemin gruptaki payı tespit edilir.
Dikey Yüzdeler Yöntemi
Bilanço kalemleri
Tutar
AKTİF
Tali Toplam (%)
Ana Toplam (%)
Dönen varlıklar
içindeki payı
Aktif Toplam İçindeki
Payı
Kasa
100.000.-
19,04
10,81
Banka
50.000
9,51
5,41
Alacaklar
150.000
28,60
16.22
Stoklar
225.000
42,85
24,32
Döner Değerler Toplamı
525.000
100.000
56.76
Sabit Değerler Net
400.000
43,24
Yabancı Kaynaklar
İçindeki Payı
Pasif Toplam İçindeki
Payı
AKTİF TOPLAMI
PASİF
925.000
Kısa Vadeli Borçlar
250.000
45,45
27,03
Uzun Vadeli Borçlar
300.000
54,55
32,43
Toplam Borçlar
550.000
100.000
59.46
Öz Sermaye
375.000
40,54
PASİF TOPLAMI
925.000
100.000
100.000