Bebeklik Döneminde Bedensel, Bilişsel ve Sosyal Gelişim

Download Report

Transcript Bebeklik Döneminde Bedensel, Bilişsel ve Sosyal Gelişim

Bebeklik Döneminde Bedensel, Bilişsel ve Sosyal Gelişim

Dr.Mustafa Ergün

Çoğu gelişim bilimciler, hızlı gelişim dönemlerini aşağıdaki şekilde ayırırlar Süt bebeği (infancy)

(doğumdan 1 yaşına),

Bebeklik (toddlerhood)

(1 – 2 yaşları)

Erken Çocukluk (early childhood) ,

(2 – 6 yaşlar)

, Orta çocukluk (middle childhood) Ergenlik (adolescence)

(12 – 19 yaşlar).

(7 – 11 yaşlar),

CAANLI HAYATIN İLK DÖRT AYI YENİ

DOĞUM DÖNEMİDİR.

Bedensel büyüme özellikle ilk iki yılda çok hızlıdır. Öyle ki, çocuğun doğum ağırlığı ilk altı ayda ikiye, bir yaşında da üçe katlanır.

Çocuğun kafası doğumda vücudun 1/3 oranında iken, 2 yaşında 1/4, yetişkinlikde de vücudun 1/8 oranındadır.

Beyin değişmelerinin çoğu doğum öncesinde ve doğumdan hemen sonra olur

Bedendeki diğer organlarla karşılaştırıldığında, doğumda yetişkinliktekine en benzer organ beyindir.

Refleksler, çevreden gelen uyaranlara otomatik tepkilerdir. Öğrenilmemiştir. Mesela, emme, sese kafasını döndürme, avucuna bastırıldığında parmağı yakalama, gürültü duyduğunda sarsılma gibi…

Hareket becerileri (Motor skills), davranışsal yatkınlıklar aşağıdaki şekilde başlar: Çeneyi kaldırma Göğsü kaldırma Sallanan nesneleri yakalamaya çalışma Destekle oturma Desteksiz oturma emekleme Ayakta durma yürüme

Bebekte Hareket gelişimi

Bedensel gelişim ilkeleri

• • • • • Gelişme baştan ayağa doğrudur (cephalocaudal principle). Gelişme içten dışa, merkezden çevreye doğrudur (proximodistal principle).

Gelişme olgunlaşmaya bağlıdır. Olgunlaşma biyolojik gelişmede bir sıra izler.

Gelişme çocuktan çocuğa değişir; çocuktaki bütün beden gelişimi de birden olmaz, farklı bölümler farklı zamanlarda daha hızlı gelişir.

Bir alandaki gelişme diğer alanlardaki gelişme veya geri kalmalardan etkilenir .

İnsanın bedensel gelişimindeki en hızlı dönem, ilk iki yılda olur.

İlk yılın sonunda doğumdaki boy uzunluğu %50, iki yaşına kadar %75 artar.

Doğum ağırlığı ilk beş ayda iki katına çıkar, bir yılda üç kat, iki yılda dört kat olur.

Bebeğin vücut ısısını sabit tutmaya yarayan vücut yağı, doğumdan sonra artmaya başlar ve 9 aylıkken en yüksek düzeyine çıkar.

Kas dokuları ise çok yavaş gelişir ve ancak ergenlikte en gelişmiş düzeyine çıkar.

Çocuğun bedensel olgunluğunu tahmin etmenin en iyi yollarından biri iskelet yaşı veya kemik gelişimi (yaşı) ölçüsüdür.

Bebeğin

süt dişleri

4-6 aylar arasında çıkar ve iki yaşına geldiğinde 20 dişi tamamlanmış olur.

Normal bebekler duyu organları (sensory organs) ile doğar. Bunlar çevreden gelen değişik uyaranları ( stimuli ) alıp beyne gönderirler.

Yenidoğanlar çok miyoptur, ama görsel yetenekler çabuk gelişir. Bebekler görsel olarak –insan bilgilerinin temeli olan- derinliği, büyüklük ve şekil değişmezliğini erken farkederler.

Yenidoğanlar tatlara, kokulara ve seslere –özellikle insan sesine- tepki verirler.

Bebekler doğmadan önce (prenatally) de sesleri duyup tepki verirler.

Doğumdan itibaren hoş olmayan tatlara tepki gösterirler. Yeni doğanlarda dokunma da çok gelişmiş duyumlardandır.

BEDEN BÜYÜMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A. Kalıtım B. Beslenme C. Duygusal refah

HAREKET GELİŞİMİ

Hareket gelişiminin bir sırası vardır

Sıra bütün çocuklarda aynı düzende olmasına rağmen, oranlarda bireysel farklılıklar vardır.

Ellerin ve parmakların koordinasyonundan önce baş, gövde ve kol kontrolü vardır.

Hareket becerileri dinamik sistemlerdir

Her yeni beceri çevresel desteklerin de yardımıyla, ama çocuğun kendi beyin çalışmasının ve merkezi sinir sisteminin bir ürünüdür.

Bir beceri kazanıldığında, önce belirsiz ve kararsızdır; ancak daha sonra yapılan alıştırmalarla gelişir, yumuşak ve akıcı bir hal alır.

Hareket gelişiminde kültürel değişkenler

Erken gelişen hareket becerileri kişinin kendi özellik ve gayretlerinin yanı sıra çevre ve eğitimin de önemli etkisi vardır.

Bebeklikte Bilişsel (Cognitive) Gelişim

Piaget, aynı bedensel gelişimde olduğu gibi, bütün çocukların aynı bilişsel gelişim aşamalarından geçtiklerini savundu.

Piaget’nin duyusal-motor (sensorimotor stage) (doğumdan 2 yaşına) döneminde bebekler yaparak öğrenirler: bakarak, duyarak, dokunarak, elleyerek, emerek... Ama bu dönemde düşünme yoktur.

Piaget duyusal-motor dönemi altı kademeye ayırmış.

1) (doğumdan 1 aylığa) refleksler 2) (1-4 aylar), bir hareketi tekrar, sınam-yanılma 3) (4-8 aylar), çevreyi keşfetme, ne tepki veriyorlar?

4) (8-12 aylar), hedefe yönelik davranışlar 5) (12-18 aylar), sebep-sonuç ilişkilerini anlama 6) (12-24 aylar), temsili (representational, symbolic) düşünce

Piaget’nin temel kavramları

Şema (Schema): Duyusal motor dönemde çocuk duyusal, algısal ve hareket yoluyla elde ettiği bilgiler zihine yerleştirilerek kalıplar (şema) oluşturulur. Böylece temsili düşünme başlar. Bu reflekslerden farklı bir şeydir

Bilişsel gelişme iki işlem şeklinde olur: Uyum (adaptation) ve Denge (equilibrium).

Uyum, davranış değişikliğidir. İki alt işlem aşaması vardır: eski şemalara yerleştirme (assimilation) ve yeni şema oluşturma (accommodation).

Denge kendi iç dünyanız ile dış dünya arasında bir denge kurmadır.

Assimilation var olan kavramları yeni duruma uyarlama Accommodation yeni bilgilerin eski kavramları ve şemaları değiştirmesi

Dil becerileri iki yaş civarında ortaya çıkmaya başlar.

Beyin gelişimi olarak okul öncesi çocukları temsili düşünmeye başlarlar ve dışardaki her şeyi beyinde kelimeler olarak yerleştirirler.

Gözlemsel öğrenme (taklit) ve operant şartlanma (pekiştirme) çocukların dil gelişimde önemli bir rol oynar.

Noam Chomsky, dil öğrenmenin çocukların doğuştan getirdiği bir kapasite olduğunu savunuyor.

Bebekler konuşmaya başlamadan önce dili anlamayı öğrenirler, daha sonra konuşmayı becerebilirler.

Babıldama (Babble, anlamsız sesler) Tek kelimelik konuşma (Holophrastic speech)

Telegrafik konuşma

Bebeklikte Kişilik Gelişimi

Bebekler bencil veya ben merkezcidir (egocentric). Genelde açlık gibi kendi fiziksel ihtiyaçlarını karşılamayı düşünürler.

Freud kendi psikoseksüel gelişim teorisine göre, hayatın ilk yılını ağız dönemi (oral stage) olarak adlandırır.

Klein’e göre kişiliğin iç çekirdeği, bebeğin anne ile olan ilişkilerinde yatar.

Klein’in «obje ilişkileri teorisi»ne göre, kızlar erkeklere göre psikososyal olarak daha kolay idare edilebilirler. Kızlar annenin uzantısı gibidir ve annelerinden ayrılmazlar; oysa erkek çocukları bağımsız olabilmek için anneden ayrılmak zorundadır.

Freud teorisine göre erkek çocukları kızlardan daha güçlü bir süperego (bilinç) geliştirirler, çünkü kızların pipisi yoktur. Freud’a göre, erkek çocukları Ödipal çatışmayı kızların Elektra çatışmasını çözmelerinden daha kolay çözerler.

Aile İlişkileri

Eğer çocuk ve aile arasındaki bağlar bir nedenle bozulmuşsa, çocuk asla güven, kendini kontrol ve dış dünya ile başedebilmek için gerekli duygusal akıl yürütmeleri yapamaz.

Sevgi bağı bir insanın çevresindeki diğer insanlarla ilişkilerinden doğar. Anne baba ile çocuk ilişkileri genelde karşılıklı bir sevgi bağı ortaya çıkarır.

Sosyal yoksunluk, veya sevgi bağlarının olmaması, çocuklar üzerinde derin olumsuz etkiler yapar.

Anne, ailenin güneşidir. Bir ailede anne olmazsa, orada büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşamazlar.

Pestalozzi

7 - 24 aylık çocuklar bir ayrılık bunalımı (separation anxiety) yaşarlar, yabancı bir yerde tek başına bırakılma ihtimali endişesi duyarlar.

Çocuklar, istedikleri her şeyin hemen ve tamamen karşılamayacağını öğrenmelidirler.

Çocukluğun ilk ayları ve yılları çocuğun psiko-sosyal gelişmesinde önemli olduğu için, bazı anne-babalar çocuklarını bakıcılara ve çocuk gelişimi uzmanlarına bırakırken endişelidirler.

Birlikte uyuma

Ailelerin bir başka kaygısı, çocuklarla anne babaların aynı odada yatmalarıdır.

Çocuklar aileleriyle beraber yatıp uyuduklarında, bu onların ilerde karşılacakları duygusal problemlerin çözümüne yardımcı olur mu? Yoksa bu çocuklarda daha fazla cinsel istismar olaylarına mı götürür? Hayır! Yeni araştırmalar, anne babasıyla yatıp uyuyan çocukların gerek bedensel gerekse duygusal olarak daha sağlıklı olabileceklerini gösteriyor.

Cinsiyet bilinci (Gender identity)

Çocuklarda 4 yaşına kadar bir cinsiyet ayrımı bilinci doğar.

Cinsiyet bilincinin gelişmesine etki eden birçok psikolojik ve sosyal etken vardır

Cinsiyet sosyalleşmesi: Doğumdan itibaren anne babalar çocukların cinsiyet organlarına göre farklı giysi ve eğitim uygulamaya başlarlar.

Cinsiyet rolleri de kişisel olduğu kadar sosyaldir.