dosyayı indir

Download Report

Transcript dosyayı indir

KURBAN BAYRAMI
Kurban
 Tarih boyunca her millet, birlik ve beraberliğini
pekiştirmek için, milli ve dini bayramlara büyük
önem vermiş ve bir takım yeni bayramlar ihdas
etmiştir.
 İslam dini de müslümanlara iki bayram armağan
etmiştir. Bildiğiniz gibi bunlar Ramazan ve Kurban
bayramlarıdır.
‫ض َى ه‬
‫ قال رسو َل‬:‫ّللا ُ َ َع ْنهُما قال‬
ِ ‫ـ وعن ابن عمرو بن العاص َر‬
ُ ‫ّللا أ‬
‫ت ِب َي ْوم ا‘ضْ َحى ِعيداً َج َعلَ ُه ه‬
‫ه‬
ُ
ْ‫ر‬
. ِ ‫ّللا ُ َاعالى له ِِ ِا ام‬
‫م‬
ِ
ِ
 Abdullah İbnu Amr İbnu'l-Âs (ra) anlatıyor: "Resûlullah
(sav):
 "Kurban gününü bayram olarak kutlamakla
emrolundum. Onu bu ümmet için Allah bayram
kılmıştır" buyurmuştu.
 Mübarek ay, gün ve geceler, İslâm'ın şeairindendir;
hususi kıymetleri ve kerametleri vardır.
 Dinimize göre tüm vakitlerin değerli olduğu ancak
kandil, bayram gibi günlerin ise daha önemli olduğu
vurgulanır.
Mümin olmak ….
 Tarık b. Şihab (r.a)'den şöyle rivayet edilmiştir:
 Bir yahudi Ömer (r.a)'ye gelerek dedi ki:
 «Ey mü'minlerin emiri! siz Kur'an'dan öyle bir ayet
okuyorsunuz ki bu ayet yahudilere inmiş olsaydı o
günü bayram ilan ederdik.»
 Ömer (r.a): «Bu hangi ayettir?» diye sordu. Yahudi
dedi ki:
Mümin olmak ….

ُ ‫ْال َي ْو َم أَ ْك َم ْل‬
ُ ‫ت َل ُك ْم ِدي َن ُك ْم َوأَ ْا َمم‬
‫ْت َع َل ْي ُك ْم ِنعْ َم ِا‬
ُ ‫ض‬
 ‫اإلسْ الَ َم ِدي ًنا‬
ِ ‫َو َر‬
ِ ‫يت َل ُك ُم‬
 «Bugün sizin dininizi kemale erdirdim.
Üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Ve size din
olarak İslam'dan razı oldum.» (Maide; 3) ayetidir.
Ömer (r.a) dedi ki:
 «Vallahi ben bu ayetin Rasulullah'a nerede ve ne
zaman indiğini biliyorum. Cuma günü Arafat'ta indi.
Allah'a hamdolsun ki, bu iki gün bizim için
bayramdır.»
KURBAN UYGULAMASI INSANLIK
TARIHI KADAR ESKIDIR.
 Kurban, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir
ibadettir. Hemen her din ve gelenekte kurban
vardır.
 Tevrat’ta ve Kur’anıkerim’de Hz. Âdem’in
çocukları olan Kabil ile Habil’in kurban
uygulamalarından söz edilmektedir
(5/Mâide suresi, 27).
Kurbanın Tarihçesi.
 Dinlere göre kurban uygulamalarının amaçları ve
yerine getiriliş şekilleri farklı olabilmektedir:
İnsanoğlu bazen ibadet ettiği tanrısına
yakınlaşabilmek ve onun hoşnutluğunu kazanmak;
ona hayranlığını ve teşekkürünü ifade etmek için
kurban kesmiştir.
 Bazen de onun gazabından korunmak ve bir
dileğinin yerine gelmesi için ilk ürününü, ya da
çocuğunu tanrısına sunmuştur.
 Kurban kesme geleneği Yahudilikte de vardı. Yahudiler
bu görevi Kudüs’te altar (sunak) denilen yerde yerine
getirirlerdi. Fakat Yahudiler, Babil sürgününden (M.Ö.
586) sonra kurban kesme geleneğini terk ettiler.
Hristiyanlar ise Hz. İsa’nın insanlığı “aslî suç”tan
kurtarmak için kendisini feda ederek kurban ettirmiş
olduğuna inanırlar. Onlar bu nedenle başka kurbana
gerek kalmadığını söylerler.
İslâm öncesi Türklerde de Gök Tanrı’nın hoşnutluğunu kazanmak için hayvan kurban edilirdi. Hinduizm,
Kon- füçyanizm ve Şintoizm gibi dinlerde de kurban
ibadeti bulunmaktadır.
Dinlerde Kurban
 İlahi olmayan dinlerden bazılarında bir kısım tahıl
ürünleri kurban olarak seçilirken bazılarında da
insan kurban edilmiştir.
 Mesela bir eski Orta Amerika kültürü olan Aztekler,
kurban ettikleri insanları 18 m derinliğindeki kurban
kuyusuna atıyorlardı.
 İnsan kurban etme Çin, Hint ve bazı Ortadoğu
kültürlerinde de görülmüştür.
İsrailoğulları ve kurban…
 Hz Musa’nın kavmi olan İsrailoğulları buzağı
heykelinden kendilerine tanrı edinmişlerdi.
 Bakara suresinde sureye adını veren olayda,
İsrailoğullarından bir inek boğazlamaları istenmişti.
Bir şahıs, mirasına konmak için amcasını öldürmüş,
katilin bulunabilmesi için inek kesilmesi, kesilen
inekten bir parçanın maktüle vurulması halinde
maktülün, katilin kim olduğunu söyleyeceği haber
verilmişti. İsrailoğulları, bu emri yerine getirmemek
için işi epeyce yokuşa sürdüler.
Hz. Musa (a.s.) EMREDİYOR:
İNEĞİ KES!!!
İsrailoğulları menfaatine tapan
bir milletti.
 Bu emrin bir hikmeti de, ineğin İsrailoğullarınca
kutsal sayılması inancını yıkmaktı.
 Burada kurban ibadetinin tevhitle ilişkili bir yönünü
de fark ediyoruz. İsrailoğulları menfaatine tapan bir
milletti. Kendileri için yararlı olan şeylere taparlardı.
İnek ile hem çift sürüyorlar hem de onun sütünden
yararlanıyorlardı. Böylece Musa (a.s.)’ın ümmetine,
ineği kesme emri ile hem menfaatlerine tapmaktan
vazgeçme hem de Allah'tan başkasına tapmama
ikazı yapılmıştır.
Her kes bir varlığa kurban olur.
 İslam öncesi Müşrik Mekkeliler de kurban kesiyorlar
ancak kesikleri kurbanları Kâbe’ye koydukları putlara
sunuyorlardı.
 Her kes bir varlığa kurban olur. Kimisi, dinine, kimisi
vatanına, kimisi mal, mülk ve servetine, kimisi
sevgilisine canını verecek kadar bağlıdır.
 Her kes kurban olduğu merciin değerini kazanır. Peki
biz neyin kurbanı olmaya hazırız?
Kur'ân-ı Kerim, kurban müessesesinin Hz. Âdem (as)'in
çocuklarıyla birlikte başladığını haber verir:
 ‫ل ِمنْ اَ َح ِد ِه َما‬
َ ‫َوا ْا ُل َع َلي ِْه ْم َن َبا َ ا ْب َنىْ اَدَ َم ِب ْال َحق ِا ِْ َقر َبا قُرْ َبا ًنا َف ُاقُب‬
‫َو َل ْم ُي َا َقب ْل ِم َن ْاالَ َخ ِر َقا َل الَ ْق ُا َلن َك َقا َل ِان َما َي َا َقب ُل ّللاُ ِم َن‬
‫ين‬
َ ِ‫ْالمُاق‬
 27 Ve onlara gerçeği göstermek için, Adem’in iki oğlunun
haberini anlat. Nitekim her ikisi birer kurban sunmuşlar ve
birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. O iki
kardeşten kurbanı kabul olmayan: “Seni mutlaka
öldüreceğim” demişti. Kardeşi cevap vermişti: “Unutma ki,
Allah kendisine karşı sorumluluk bilinci duyanların
kurbanını kabul eder.
İnsanın kurban edilmesi de târihin
yaygın vakalarından biridir.
 ‫ين‬
َ ‫–رب َهبْ لِى ِم َن الصالِ ِح‬
َ
 100 Ey Rabbim! Bana iyi ve yararlı kişilerden
olacak bir evlat bağışla diye dua etti.
 ‫يم‬
ٍ ِ‫َف َبشرْ َنااُ ِب ُغالَ ٍم َحل‬
 101 Biz de O’na, uslu ve uysal bir oğul müjdesini
verdik.
Kurban Kıssası
ُ ‫ُك َفا ْن‬
َ ‫ظرْ َم‬
 ‫اِا‬
َ ‫َفلَما َبلَ َغ َم َع ُه السعْ َى َقا َل َيا ُب َنى ِانى اَ َرى فِى ْال َم َن ِام اَنى اَ ِْ َبح‬
‫ين‬
ِ ‫ َا َرى َقا َل َيآاَ َب‬102
َ ‫ت ا ْف َع ْل َما ُا ْؤ َم ُر َس َا ِج ُد ِنى ِانْ َشآ َء ّللاُ ِم َن الص ِاب ِر‬
Bu oğul, İsmail, babasının tutum ve davranışlarını
anlayıp, O’nunla çalışabilecek bir olgunluk ve yaşa
gelince, babası şöyle dedi: “Yavrucuğum, rüyamda
seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün ne dersin?
Oğul: “Babacığım” dedi. “Sana emredilen neyse onu
yap, inşaallah beni her türlü sıkıntıya göğüs
gerebilenlerden bulacaksın.”
 Kurban Hz. İsmail’in sabrı.
 Hz.İbrahim’in teslimiyeti.
 Hz.Hacer’in tevekkülünün
sembolüdür.
 ‫ين‬
ِ ‫َفلَمآ اَسْ لَ َما َو َال ُه لِ ْل َج ِب‬
 103 Böylece her ikisi de, Allah’ın emrine teslim




olup, İbrahim O’nu yüzüstü yatırınca,
‫َو َنادَ ْي َنااُ اَنْ َيآ ِاب َْر ِهي ُم‬
104 kendisine seslendik: Ey İbrahim!
َ ‫صد ْق‬
‫ين‬
َ ‫ت الرُّ ْء َيآ ِانا َك َِلِ َك َنجْ ِزى ْالمُحْ ِس ِن‬
َ ‫َق ْد‬
105 Sen şimdiden o rüyanın amacını, yerine
getirmiş oldun. İşte iyilik yapanları biz böyle
ödüllendiririz.
ُ‫ِان َه َِا لَه َُو ْال َبلَؤُ ا ْالم ُِبين‬
 106 Şüphe yok ki, bu apaçık bir sınamaydı.
 ‫يم‬
ٍ ‫ْح َع ِظ‬
ٍ ‫َو َفدَ ْي َنااُ ِب ِِب‬
 107 Biz kurban edeceği oğluna bedel, büyük bir
kurban koç verdik.
 ‫ين‬
َ ‫َو َا َر ْك َنا َعلَ ْي ِه فِى ْاالَ ِخ ِر‬
 108 Geriden gelecek nesiller arasında O’na iyi bir
ün bıraktık, yani İbrahim kendisinden sonra gelen,
tüm ırk ve din mensupları tarafından hayırla anılır
ve tüm toplum O’na
 ‫ْر ِهي َم‬
َ ‫َسالَ ٌم َعلَى ِاب‬
 109 “İbrahim’e selam olsun” derler.
 ‫ين‬
َ ‫َك َِلِ َك َنجْ ِزى ْالمُحْ ِس ِن‬
 110 İşte iyi hareket edenleri böyle ödüllendiririz
 ‫ين‬
َ ‫ِان ُه ِمنْ ِع َبا ِد َنا ْالم ُْؤ ِم ِن‬
 111 Şüphesiz O, bizim inanmış kullarımızdandı.
 (Saffat 100-111)
 İman, sevdiğin şeyi kurban etmektir gerektiğinde de
kurban olabilmektir.
 "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe
eremezsiniz." (Âl-i Imran, 3/92) ayeti bunun delilidir.
 İçimizde parayı sevmeyen var mı? Zekât verip,
kurban kesen, "sevdiğini vermiş" olur.
 Kimisi parayı severi kimisi makamı sever kimisi de
tutkularını. "Ben parayı çok seviyorum." diyenin
İsmail’i de para...
 Mevlana diyor ki;
Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü,
inananlara bayram günüdür, hayvanlara ölüm günü.
 Mevlana kendi vefatını düğün gününe benzetiyor,
kıyamet gününü de insanların Kurban Bayramına….
Kıyamet günü gibi bir gün ancak olsa olsa mü’minlere
bayram olur, Rabbine kavuştuğu gün olması hasebiyle.
Kıyamet öküzlere de ölüm günü… Aslında ondan da
beter. Kıyametle birlikte bütün hayvanat yok olacak.
Kafirler de keşke biz de toprak olsaydık, diyecekler
ama son pişmanlık fayda vermeyecek.
Mevlana’nın hikmetli sözlerinden bazılarına
kulak verelim:
• İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir.
İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır.
• Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası,
huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.
• "Allah için ateşe atılmak vardır, lakin ateşe
atılmadan önce kendinde İbrahimlik olup olmadığını
araştır. Çünkü ateş İbrahimleri tanır ve yakmaz."
Allah için fedakarlık yapanları ateş
yakmayacak.
 Yani İbrahim (a.s) inancı ve davası uğruna kurban
olmayı göze aldı ve Onun bu fedakarlığının
karşılığı olarak, ateş İbrahim (a.s)’ı yakmadı.
 Demek ki Allah için fedakarlık yapanları ateş
yakmayacak.
Kurban, hayata anlam ve değer katıyor.
 Uğruna kurban edeceğiniz, gerektiğinde kurban
olacağınız bir değere bağlılık gösteremiyorsanız
hayatınızın da bir anlamı yok sayılır.
 Şehitlerimiz din ve vatan uğruna şehit oldukları
için, gazilerimiz de şehit olmayı göze aldıkları için
ölümsüz kahramanlar haline gelmişlerdir.
Neyin Kurbanıyız ?
 Uğruna kurban olduğunuz değer yüce ise onunla
birlikte siz de yücelirsiniz.
 Uğruna fedakarlık yaptığınız varlık değersiz ise bu
durumda siz yanlış tercihlerin kurbanı olursunuz.
 Yanlış tercihlerin kurbanı olmak, bir ömrü israf
etmek, en değerli ömür sermayesini bir hiç uğruna
harcamak demektir. Hesabı da çok zordur.
Siz malınızı kurban edemezseniz,
malınızın kurbanı olursunuz.
 Kurban Bayramı, malımızı Allah için kurban etme,
Allah için fedakarlık yapma günüdür. Siz malınızı
kurban edemezseniz, malınızın kurbanı olursunuz.
 Sevdiğimiz birisine, “Senin Allah’ına kurban
olayım,” deriz. Anne, evladına sevgiyle, “Annen
sana kurban olsun” der. Kurban, sevgi ve
dostluğun ileri düzeyini ifade eder.
‫ قرب‬kökünden
mastardır, yakınlaşmak, yakın olmak mânasına
gelir. Kelime zamanla isim olarak kullanılmış ve
“insanı Allah’a yaklaştıran” şeylere kurban
denilmiştir.
 Kurban kelimesinin karşılığı olarak aslı Arapça
olan “udhiyye” kelimesi kullanılmaktadır. Udhiyye,
kurban günlerinde (eyyam-ı nahr) kurban
maksadıyla usulüne uygun olarak kesilen
hayvanlara verilen isimdir.
 Kurban, kelime olarak
Kurbanın iki boyutu vardır:
1.Hakka Yönelik Boyutu: Kurbanla Rabbimize
yaklaşırız.O’nun rızasını kazanırız.
‫َلن َي َنال َ َه‬
ْ‫َّللا لُ ُحو ُم َها َو ََل ِد َماؤُ هَا َو َلكِن َي َنالُ ُُ لل هَّ وْ َو مِن ُك و‬
“(Fakat unutmayın ki,) onların ne etleri Allah'a
ulaşır, ne de kanları; lakin O'na ulaşan, yalnızca
sizin O'na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlıktır.
..” Hac22/37
Kurbanın iki boyutu vardır:
• Kurban sayesinde elde edilen
sevap(TAKVA) Allah’a ulaşır.Yani bizim
amel defterimize yazılır.Yeter ki
niyetimiz halis olsun.
• Allah için yapılan hiçbir amel zayi olmaz.
َ ‫َف َمن َي وع َملو ِم وث َْال َ َذ هر ٍة ََ وي ًّرل َي َرهُ َو َمن َي وع َملو ِم وث َْال َ َذ هر ٍة‬
 ُ‫ش ًّرل َي َره‬
(Zilzal 99/7-8)
Nedir TAKVA?
Allah’a karşı sorumluluğun bilincinde olmak.Ya da
Allah rızasını kazanmak içi yapılan her amel.
ِ ‫للهذِينَ ُي وؤ ِم ُنونَ ِبا ول َغ وي‬
 َ‫صال َة َو ِم هما َر ََ وْ َنا ُه وْ ُينُِِْون‬
‫ب َو ُيِْي ُمونَ لل ه‬
َ ِ‫نَل َ مِن َْ وبل‬
 َ‫ك َو ِباآلَ َِر ِة ُه وْ ُيوِْ ُنون‬
ِ ُ ‫نَل َ إِلَ وي َك َو َما أ‬
ِ ُ ‫وللهذِينَ ُي وؤ ِم ُنونَ ِب َما أ‬
Takvalı olmak İçin:
 1-İman
2-Namaz kılmak
3-İnfak
 4-Kitaplara iman
5-Ahirete sağlam iman.
2- Kurbanın Halka Yönelik Boyutu:
 Kurbanın takvası Allaha ulaşırken kullara da
eti ulaşır. Sadece eti mi?
 Kardeşlik, “Paylaşmak” ulaşıyor.Yani kurban
toplumda sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı
temin ediyor.
Kurbanın Hikmeti
َ ‫َول ول ُبدو نَ َج َع ول َناهَا َل ُكْ ِّمن‬
 ‫َّللا‬
ِ ‫لس َْ ه‬
ِ ‫ش َعائ ِِر ه‬
‫َّللا َل ُك وْ فِي َها ََ وي ٌر َف واذ ُك ُرول و‬
‫لف َفإِ َذل َو َج َب وت ُج ُنو ُب َها َف ُكلُول ِم ون َها َوأَ وط ِع ُمول ل ول َْان َِع‬
‫ص َو ه‬
َ ‫َع َل وي َها‬
‫س هَ ور َناهَا َل ُك وْ َل َع هل ُك وْ ََّ و‬
َ‫ش ُك ُرون‬
َ ‫َول ول ُم وع ََّ هر َك َذلِ َك‬

“Hayvanların kurban edilmesine gelince, Biz bunu sizin için Allah
tarafından konulmuş simgelerden biri olarak öngördük ki bunda
sizin için (nice) yararlar vardır. Öyleyse artık, (kurban edilmek
üzere) sıraya dizildiklerinde onların üzerinde Allah'ın ismini anın; ve
cansız olarak yere serildiklerinde onların etinden kendiniz de yiyin;
kendi nasibiyle yetinip istemeyen kimseyi de, istemek zorunda
kalan kimseyi de (onunla) doyurun. Biz, işte bu amaçla onları sizin
yararınıza sunuyoruz ki şükredesiniz.” Hac 22/36
Kurbanın Hikmeti
‫َّللا لُ ُحو ُم َها َو ََل ِد َماؤُ هَا َو َلكِن َي َنالُ ُُ لل هَّ وْ َو‬
َ ‫َلن َي َنال َ ه‬
‫س هَ َرهَا َل ُك وْ لِ َُّ َك ِّب ُرول َه‬
ِّ ‫َّللا َع َلى َما هَدَ ل ُك وْ َو َب‬
َ‫ش ِر ل ول ُم وحسِ نِين‬
َ
َ ِ‫مِن ُك وْ َك َذل‬
 ‫ك‬
 “(Fakat unutmayın ki,) onların ne etleri Allah'a
ulaşır, ne de kanları; lakin O'na ulaşan, yalnızca
sizin O'na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlıktır.
İşte bu amaçla, onları sizin yararınıza sunuyoruz ki,
size ulaşma yolunu, yordamını gösterdiği (her türlü
rahmet) için O'nun yüceliğini saygıyla anasınız.
Öyleyse, o iyilik yapanları müjdele” Hac 22/37
İnsanın yaptığı bütün ibâdetler gibi kurban
kesmesine de Allah'ın ihtiyacı yoktur.
Siz malınızı kurban edemezseniz,
malınızın kurbanı olursunuz.
 Kurban Bayramı, malımızı Allah için kurban etme,
Allah için fedakarlık yapma günüdür. Siz malınızı
kurban edemezseniz, malınızın kurbanı olursunuz.
 Sevdiğimiz birisine, “Senin Allah’ına kurban
olayım,” deriz. Anne, evladına sevgiyle, “Annen
sana kurban olsun” der. Kurban, sevgi ve
dostluğun ileri düzeyini ifade eder.
Kurban Kesmenin Hikmetleri:
 İbadetlerde üç şey aranır: İllet, maslahat, hikmet.
 İlletler ibadetlerin sebepleri, maslahatlar yararları,
hikmetler gayeleriyle ilişkilidir.
Kurban Kesmenin Hikmetleri:
 1. Allah abesle iştigal etmez.
 İnsan da, insan için konulan emir ve yasaklar da
abes değildir: “Yoksa Bizim sizi anlam ve
amaçtan yoksun olarak yarattığımızı mı
sanıyorsunuz? 23:115)
 Abesin Kur’an’da bir karşılığı da “batıl”dır. “Onlar
göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler ve
derler ki: Rabbimiz sen bütün bunları anlamsız ve
amaçsız yaratmadın”. O her şeyi hak ile
yaratmıştır. Bir şeyi hak ile yaratmak, bir “anlam
ve amaca mebni olarak yaratmaktır”.
Kurban Kesmenin Hikmetleri:
 2. İbadetleri ibadet yapan niyetlerdir. Niyet, bir
bilinçlilik halidir. Dolayısıyla niyet, bir amaçlılık ve
anlamlılık halidir. Anlamsızlığın ve amaçsızlığın
olduğu yerde niyetten söz edilemez.
 Bu Kurban ibadeti için de geçerlidir. Niyet bir
ibadetin “aksa’l-ğaye”sini gösterir.
 Bir ibadetin hikmeti, onu bir yere “bağlamak”tır.
Yani, onun anlam ve amacını keşfetmektir. Onun,
insanın “ma hulika leh”ini (yaratılış amacını)
gerçekleştirmede oynadığı rolü tesbit etmektir.
 Kurban ibadetinin hikmeti, Kurban’ın amacını açıklayan
Kur’an’daki tek yer olan Hac suresinin 36 ve 37. ayetlerinde
mündemiç bulunmaktadır.
 “Hayvanların kurban edilmesine gelince; Biz onu sizin
için içerisinde nice hayırlar barındıran Allah’ın
simgelerinden biri olarak (ibadet) kıldık: … Bu böyledir;
zira, Biz onları sizin emrinize amade kılmışızdır; umulur ki
şükredersiniz.
 “Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat sizden
O’na ulaşan yalnızca O’na karşı gösterdiğiniz derin
sorumluluk bilincidir. Böylece, onları size musahhar kıldı
ki, size yol gösterdiğinden dolayı Allah’ın yüceliğini
layıkıyla takdir edesiniz; ve (sen Ey Peygamber,) iyileri
(O’nun rızasıyla) müjdele.” (Hac, 36-37)
 Kurbanın hikmeti bütün bu izahlardan sonra Şöyle
özetlenebilir: Kurban ibadeti, insanoğluna varlık
hiyerarşisinin önemini anlatan “sembolik” değil ama
“sembol” bir ibadettir.
 Kurban, bu manasıyla yalnızca kulun Allah'a
yaklaşmasını değil, hem kendi öz varlığına, hem de
kendini çevreleyen varlıkları yaklaşmasıdır.
 Kurban, zımnen “Allah'ım senin varlık için koyduğun
hiyerarşiyi bozmayacağım “ sözüdür. Kurbana
“hayvanlara sevgi ve şefkat gerekçesiyle karşı
çıkmak, sevgi ve şefkati zehirlemektir. Şefkat
zehirlenince adalet değil zulüm ortaya çıkar.
1–Kurban, Allah'a yaklaşma ve O'nun
rızasını kazanma vesilesidir.
 Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmaktadır:
 ْ‫ّللا َعلى َما َر َز َق ُه ْم ِمن‬
ِ ‫َولِ ُكل اُم ٍ َج َع ْل َنا َم ْن َس ًكا لِ َي ِْ ُك ُروا اسْ َم ه‬
‫اين‬
ِ ‫َبهي َم ِ ْاالَ ْن َع ِام َف ِال ُه ُك ْم ِال ٌه َوا‬
َ ‫ح ٌد َف َل ُه اَسْ لِمُوا َو َبش ِر ْالم ُْخ ِب‬
 "Biz her ümmet için kurban kesecek bir yer kılmışızdır
ki, Allah'ın ismini kendilerine rızık olarak verdiği dört
ayaklı hayvanların üzerine -kesecekleri zamanansınlar. İşte ilahınız, tek ilahtır. Artık ona teslim olun,
ve mütevazi olanları müjdele."(Hacc, 34).
Kurban, Allah'a yaklaşma ve O'nun
rızasını kazanma vesilesidir.
 İşte kurban emri, kişiye sâhip olduğu mal ve
mülkün, servet ve paranın Allah'ın bir ihsanı ve
lütfu olduğunu ve asıl mal sâhibinin Allah'ın
olduğunu hatırlatır.
 Hakikî kulluk tavrını takınır, şükür vazifesini ifaya
çalışır. Bu hal ise, onun Allah'a yaklaşmasına ve
rızasını kazanmasına bir vesile teşkil eder.
2- İnsanın yaptığı bütün ibâdetler gibi kurban
kesmesine de Allah'ın ihtiyacı yoktur.
 Ancak Allah, kurban kesme emriyle kullarını imtihan
etmekte, onların takvâlarını, ilâhî emre itâattaki
titizliklerini, Allah'a yakınlık derecelerini ölçmektedir.
 Hacc sûresi, 37. âyette bu husus şöyle belirtilir:
 “ Elbetteki, Onların ne (sadaka edilen) etleri, ne de
kanları hiçbir zaman Allah'a (yükselip) erişmez. Fakat
sizden O'na (yalnız) takvâ (Allah'ın emirlerine itâat ve
yasaklarından ictinab titizliği) ulaşır..."
 İbadetlerin, hayır ve hasenatın kabulünün
şartı ihlastır.
 İbadetlerde sadece Allahın rızası
gözetilmelidir . İşlerin kıymeti ancak niyete
göredir.
 Mübarek ay, gün ve geceler, İslâm'ın şeairindendir;
hususi kıymetleri ve kerametleri vardır.
 Dinimize göre tüm vakitlerin değerli olduğu ancak
kandil, bayram gibi günlerin ise daha önemli
olduğu vurgulanır.
ZİLHİCCE AYI ON MUBAREK GECE
 Kamerî ayların onikincisi olan Zilhicce ayı, İslâm'ın
beş esasından olan hac ibadetinin yerine getirildiği
aydır Bu mübarek ayın 1'inden 10'una kadar olan
zaman dilimi "leyali-i aşere", yani on mübarek
gecedir 10'uncu gün ise Kurban Bayramının ilk
günüdür
ALLAH c.c şöyle buyurdu;
"Fecre yemin olsun. On geceye yemin olsun. Hem
tek‘e hem çifte yemin olsun. Gelip geçen geceye
yemin olsun. Bütün bu anlatılanlarda, akıl sahipleri
için bir yemin vardır." (Fecr:1-5)
Meşrûiyeti, Kitab, Sünnet ve İcma' ile sâbittir.
Kurban kesmenin delîli. Cenâb-ı Hak, Resûlüllah hitaben:
"Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" (Kevser,2)
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'nin rivayet ettiği şu hadistir:
‫ف ََ َي ْق َر َبن مُص ََ َنا‬
َ ‫ضح‬
َ ‫" َمنْ َو َج َد َس َع ً َفلَ ْم ُي‬Kurban kesecek güçte
olup da, kesmeyen namazgâhımıza yaklaşmasın."
‫ت رسو َل ه‬
‫ض َى ه‬
ُ ْ‫ َس ِمع‬:‫ّللاُ َ َع ْن ُه قال‬
 ‫ َيا أ ُّي َها الناسُ إن‬:‫ل‬
ُ ‫ّللا َيقُو‬
ِ ‫ف بن سليم َر‬
ِ ‫ـ عن ِم ْخ َن‬
ٍ ‫على ُكل أهْ ِل َب ْي‬
‫يرةُ؟ ِه َى ال ِاى‬
َ ‫ُون َما ْال َع ِا‬
َ ‫ َه ْل َا ْدر‬.‫ير ًة‬
َ ‫ت ف ُكل َع ٍام أُضْ ِح َي َو َع ِا‬
َ ‫ُا َسمُّو َن َها الر َج ِبي‬
 - Mihnef İbnu Süleym (ra.) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ı işittim şöyle buyurmuştu: "Ey
insanlar, her aile sâhibine her sene bir kurbanlık, bir de
atîre borç olmuştur. Atîre'nin ne olduğunu biliyor musunuz?
O, recebiye dediğiniz şeydir."





Kurban Kesmenin Hükmü:
 Müslüman, akıl baliğ olmuş, mukim, hür ve nisaba
malik olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.
Koyun,keçi,sığır,manda ve deveden kurban olur.
Koyun ve keçiyi bir kişi, sığır, manda ve deveyi
birden yediye kadar birkaç kişi kesebilir. Fakat
büyük baş hayvanı müşterek kesenlerden her biri
ibadet niyetiyle ortaklığa katılmalıdır.
 Parasını sadaka olarak vermiş olmakla kurban
kesmiş olmayız. Namaz kılmak yada oruç tutmak
yerine parasını verseniz olur mu? Olmaz.
 Birileri mantık yürüterek dini hükümleri
sulandırmaya çalışıyor. Din konusunda din
bilginlerinin sözüne itibar etmek gerekir. Efendim,
dinimiz mantık dinidir, diyorlar.
 Dinimiz makul bir dindir ama herkesin mantığına
uyarlanabilecek bir din değildir.
Kurban Kesmenin Vakti
 Kurban kesmenin vakti; eyyam-i nahr (Kurban
kesme günleri) denilen Zilhiccenin on, onbir ve
onikinci günleridir.