PERİFERİK KAN VE KEMİK İLİĞİ MORFOLOJİSİ HEMATOPOEZİS • • • Gebeliğin ilk birkaç haftası içinde hematopoezisin (kan yapımı) esas yeri vitellus kesesidir.

Download Report

Transcript PERİFERİK KAN VE KEMİK İLİĞİ MORFOLOJİSİ HEMATOPOEZİS • • • Gebeliğin ilk birkaç haftası içinde hematopoezisin (kan yapımı) esas yeri vitellus kesesidir.

PERİFERİK KAN VE KEMİK İLİĞİ MORFOLOJİSİ

HEMATOPOEZİS

• • •

Gebeliğin ilk birkaç haftası içinde hematopoezisin (kan yapımı) esas yeri vitellus kesesidir. Altıncı haftadan sonra, 6-7. aya kadar hematopoezisin başlıca organı karaciğer ve dalaktır. Karaciğer ve dalaktaki kan yapımı doğumdan sonraki ikinci haftaya kadar sürer.

Fötal hayatın 6-7. ayından itibaren hematopoezisin esas organı kemik iliğidir.

Yeni doğanda ve erişkinlerde hematopoezisin tek kaynağı kemik iliğidir.

• • •

Yeni doğanda tüm kemik ilikleri kan yapıcı ilikle (kırmızı ilik) dolu olduğu halde erişkin yaşlarda bazı kemiklerde yağ infiltrasyonu (sarı ilik) olur.

Erişkin yaşta sadece vertebralar, kostalar, sternum, kafatası kemikleri, sakrum, pelvis ve uzun kemiklerin proksimal uçlarında kan yapımı devam eder.

Bazı kemik iliği hastalıklarında dalak ve karaciğer kan yapım işine geri dönebilir ki buna ekstramedüller hematopoezis adı verilir.

HEMATOPOETİK KÖK VE YÖNLENDİRİLMİŞ HÜCRELER

Tüm kan hücreleri pluripotent stem (kök) hücreden köken alırlar. Pluripotent kök hücrenin iki tane çok önemli özelliği vardır.

1.

2.

Kendini yenileyebilme: Pluripotent kök hücre sınırsız sayıda bölünerek kendisine benzer hücre meydana getirebilir.

Farklılaşabilme: Pluripotent kök hücre farklılaşarak kendisinden daha olgun hücreler meydana getirebilir.

• •

Pluriptent kök hücre önce iki farklı hücre yönüne farklılaşır.

 

Lenfoid kök hücre: Bu seriden olgun T ve B lenfositler meydana gelecektir.

CFU-S (CFU GEMM ): Bu seriden üç ana hücre serisi meydana gelir. a) eritroid, b) granülositik ve monositik c) megakaryositik seri. Bu serilerden daha olgun hücreler oluşarak eritrosit, trombosit, monosit ve granülositler (nötrofil, eosinofil ve basofil) meydana gelecektir.

Pluripotent kök hücreden ayrıca monosit fagositik sistemin bir parçası olan osteoklastlar da oluşmaktadır

KEMİK İLİĞİ STROMASI

• •

Kemik iliği kök hücrelerin çoğalması ve farklılaşması için uygun bir ortamdır. Bu ortamda stromal hücreler (makrofaj, fibroblastlar, endotel hücreleri, yağ hücreleri ve retikülüm hücreleri) ve mikrovasküler ağ yer alır.

Eğer uygun şekilde hazırlanmış bir alıcıya hematopoetik kök hücreler verilecek olursa, bu hücreler dolaşıma girerek, başka bir yere gitmeden, kemik iliğine başarıyla yerleşirler. Bu gözlem de kemik iliği transplantasyonunun temelini oluşturur.

• •

Kök hücreler ve yönlendirilmiş hücreler kemik iliğinde hematopoetik büyüme faktörlerinin etkisi ile farklılaşırlar.

Kemik iliğindeki hücreler farklılaştıktan sonra adezyon moleküllerini kaybederek genel dolaşıma geçerler.

HEMATOPOETİK BÜYÜME FAKTÖRLERİ

• •

Hematopoetik büyüme faktörleri glikoprotein hormon yapısındadırlar. Hematopoetik yönlendirilmiş hücrelerin çoğalmasını ve farklılaşmasını, olgun kan hücrelerinin fonksiyonlarını düzenlerler.

Eritropoetin ve trombopoetin dışında diğer hematopoetik büyüme faktörleri T lenfosit, monosit/makrofaj, endotel hücreleri ve fibroblastlarda yapılır. Eritropoetinin % 90 ı böbrekte yapılır. Trombopoetinin çoğu karaciğerde yapılır.

• • • •

İnterlökin-1 (IL-1) ve tümör nekrozis faktör (TNF), stroma hücrelerine etki ederek GM-CSF, G-CSF, M-CSF ve IL 6 yapımını uyarır.

Stem cell faktör (SCF), erken lenfoid ve myeloid yönlendirilmiş hücreleri uyarır.

pluripotent kök hücre ve IL-3 ve GM-CSF, multipotansiyel büyüme faktörüdür. Daha çok erken yönlendirilmiş hücrelere etkilidir.

G-CSF, M-CSF, IL 5 (eosinofilik büyüme faktörü), eritropoetin ve trombopoetin, daha geç hücreler üzerine etkilidirler.

KEMİK İLİĞİ ASPİRASYON VE BİYOPSİSİ

• • •

Kemik iliği hematopoezisin başlıca kaynağı olduğundan, kemik iliği aspirasyon ve biyopsi materyallerinin incelenmesi sırasında kanın hem genç, hem de olgun hücrelerini görebilme olanağı vardır. Bu nedenle hematolojik hastalıkların tanısında kemik iliği incelemesi çok önemlidir.

Kemik iliği biyopsisi krista iliaka posterior superior veya krista iliaka anterior superiordan yapılabilir. Kemik iliği aspirasyonu ise kemik iliği biyopsisi yapılabilen yerler ve sternumdan yapılabilir.

Kemik iliği aspirasyon materyali rutinde Wright ya da Giemsa boyası ile boyanarak incelenir.

KEMİK İLİĞİ ASPİRASYONU

• • • • • •

Anemi Pansitopeni Lösemi Multiple myeloma Nötropeni Trombositopeni

KEMİK İLİĞİ BİYOPSİSİ

• • • • • • • •

Polisitemia Rubra Vera Miyelofibrozis Aplastik anemi Malign lenfoma Sekonder karsinoma Splenomegali Nedeni bilinmeyen ateş Kİ aspirasyonunda örnek alınamazsa (dry tap)

• •

Kemik iliği aspirasyon materyali incelenirken mikroskopta önce küçük büyütme ile bakılır ve kemik iliğinin sellüleritesi hakkında fikir sahibi olunur.

Daha sonra büyük büyütmeye geçilir ve incelenir.

• • •

Kemik iliği aspirasyon materyalinin incelenmesi sırasında başlıca dört hücre serisi görülür.

1.

2.

Eritrositer seri Granülositer seri 3.

Lenfositer ve monositer seri 4.

Megakaryositer seri Bu hücreler de kemik iliğinde belli oranlarda bulunurlar. Buna myelogram denilir.

Kemik iliğinde myelositer serinin eritrositer seriye oranına, myeloid/eritroid oranı denilir. Bu oran normalde 3/1-5/1 dir.

NORMAL MYELOGRAM

HÜCRELER % HÜCRELER % Proeritroblast Eritroblastlar Basofilik Polikromatofilik Ortokromik Megakaryosit Lenfosit Plazma hücresi Monosit Makrofaj 0.5-5 1-3 2-20 2-10 0.1-0.5

5-20 0-3.5

0-0.2

0-2 Myeloblast Promyelosit Myelosit Nötrofil Eosinofil Basofil Metamyelosit & çomak Segment Nötrofil Eosinofil Basofil 0.1-3.5

0.5-5.0

5-20 0.1-3.0

0-0.5

10-30 7-25 0.2-3.0

0-0.5

ERİTROPOEZİS

• •

Eritropoezisin, in vitro tekniklerle pluripotent kök hücreden sonra saptanabilen ilk yönlendirilmiş hücreleri sırasıyla CFU-GEMM, BFU-E (burst forming unit-eritroid) ve CFU-E (colony forming unit eritroid) dir. Geç BFU-E den itibaren eritropoeziste, eritropoetinin etkisi olmaktadır Kemik iliğinde rutin incelemeler sırasında görebildiğimiz en erken hücre pronormoblasttır. Daha sonra hücre bölünmesi ile daha küçük olan basofilik normoblast, polikromatofilik normoblast ve ortokromik normoblastlar meydana gelir. ortokromik normoblastlar da çekirdeklerini kaybederek retikülosit haline dönüşür ve en sonunda olgun eritrosit meydana gelir.

PROERİTROBLAST

• • •

20-25

m çapında büyük hücrelerdir. Düzensiz yuvarlak veya hafif oval şekillidir. Çekirdek yaklaşık olarak hücrenin % 80 ini oluşturur. İnce kromatin ağı küçük kümeler oluşturur. Bir ya da birkaç tane çekirdekçik bulunur. Sitoplazma, poliribozomların çokluğundan dolayı yoğun basofilik boyanır. Perinükleer halo vardır.

BASOFİLİK ERİTROBLAST

• • •

Pronormoblasttan daha küçüktür. 16-18

m çapındadır. Çekirdek hücrenin 3/4 ünü kaplar. Merkezi yerleşimli çekirdek koyu boyanır ve çekirdek çevresi irregülerdir. Pronormoblasta göre kromatin ağı daha yoğundur. Çekirdekçik seçilemeyebilir. Sitoplazma koyu mavi boyanır. Perinükleer halo vardır.

BASOFİLİK ERİTROBLAST

POLİKROMATOFİLİK ERİTROBLAST

• • •

Yaklaşık 12-15

m çapında, basofilik eritroblastlardan daha küçük hücrelerdir.

Çekirdek hücre alanının yarısını oluşturur. Çekirdek yuvarlaktır ve kromatin ağı yoğundur. Çekirdekçik kaybolmuştur.

Artık, hemoglobin sentezi başladığı için sitoplazma rengi maviden pembeye doğru değişmiştir. Perinükleer halo devam eder.

BASOFİLİK ERİTROBLAST POLİKROMATOFİLİK ERİTROBLAST

ORTOKROMİK ERİTROBLAST

• • •

10-15

m çapları ile eritroblastik serinin en küçük hücresidir.

Çekirdek tüm hücre alanının 1/4 ü kadardır ve eksantrik yerleşimlidir.

Hücrede halen bulunan mono ve poliribozomlar nedeniyle sitoplazma polikromatofilisi devam eder. Ancak hemoglobin sentezi arttığı için sitoplazma rengi normal eritrosit rengine yakındır.

BASOFİLİK ERİTROBLAST POLİKROMATOFİLİK ERİTROBLAST ORTOKROMİK ERİTROBLAST

BASOFİLİK ERİTROBLAST POLİKROMATOFİLİK ERİTROBLAST ORTOKROMİK ERİTROBLAST

RETİKÜLOSİT

• •

Ortokromik eritroblastlar çekirdeklerini dışarı attıktan sonra bir miktar ribozomal RNA artıkları kalır. Hemoglobin sentezi devam eder. Bu hücreler olgun eritrositlerden biraz daha büyüktürler. 1-2 gün kemik iliğinde kaldıktan sonra periferik kana çıkarlar ve 1-2 gün de periferik kanda dolaşırlar.

Retikülositler rutin boyalarla görülmezler. Ancak metilen mavisi veya krezil mavisi gibi supravital boyalarla görülebilirler.

• • •

Retikülositin periferik kandaki normal değeri % 0.5 2 arasında değişir.

Retikülosit sayısı, kemik iliğinde eritropoezisin hızlandığı durumlarda (hemoliz, akut kan kaybı, hematinik ilaç kullanımı) artar.

Retikülosit sayısı, kemik iliğinde eritropoezisin yavaşladığı durumlarda (hipoplazi, infiltrasyon, demir, vitamin B12, folik asit eksikliği, eritropoetin azlığı, ineffektif eritropoezis, kronik inflamatuar ve malign hastalıklar) azalır.

GRANÜLOPOEZİS

• • •

Granülosit öncü hücreleri, normalde periferik kanda görülmezler.

Kemik iliğinde farkedilebilen en erken hücre myeloblasttır. Myeloblastlar olgunlaşarak sırasıyla promyelosit, myelosit, metamyelosit, çomak ve en sonunda granülositler meydana gelir. Granülopoezis, GM-CSF ve G-CSF kontrolu altında devam eder.

MYELOBLAST

• • •

15-20

m çapında hücrelerdir. Yuvarlak veya hafif oval şekilli çekirdekleri vardır. Çekirdek kromatin ağı gevşektir. 2-5 arasında çekirdekçik içerir. Çekirdek sitoplazma oranı 4/1 dir. Sitoplazma orta derecede mavi boyanır ve çok az miktarda peroksidaz pozitif azurofilik granül vardır.

MYELOBLAST

PROMYELOSİT

• • •

15-21

m çapında, myeloblasttan daha iri hücrelerdir. Yuvarlak veya oval şekilli çekirdek hücrenin yarısını veya daha fazlasını doldurur. Kromatin ağı daha kabalaşmıştır. 2-3 tane çekirdekçik bulunur. Sitoplazma soluk mavi ile basofilik arası boyanır. Sitoplazmada çok miktarda peroksidaz pozitif, mavi kırmızımtrak granül vardır.

MYELOBLAST PROMYELOSİT

MYELOSİT

• • •

12-18

m çapında hücrelerdir. Hücrenin yarısını oluşturan çekirdekleri oval veya yuvarlaktır. Çekirdek kromatin yapısı iyice yoğunlaşmıştır. Genellikle çekirdekçik görülmez. Çekirdek ortaya veya eksantrik yerleşmiştir.

Sitoplazmada azurofilik granülleri devam eder. Küçük spesifik granüller (nötrofilik, eosinofilik ve basofilik) bu safhada görülmeye başlanır.

MYELOSİT PROMYELOSİT

METAMYELOSİT

• • •

10-15

m çapında hücrelerdir. Çentikli veya böbreğe benzer çekirdekleri vardır. Kromatin ağı iyice yoğunlaşmıştır. Sitoplazmada çok az nonspesifik granül kalmıştır, tamamen spesifik granüllerle doludur.

MYELOSİT METAMYELOSİT

ÇOMAK

• • •

9-15

m çapında hücrelerdir. Çekirdekleri uzamış veya bant şeklindedir. Çekirdek çentiklenmesi metamyelosite göre daha belirgindir. Kromatin ağı yoğundur. Sitoplazması metamyelositlere benzer.

ÇOMAK MYELOSİT METAMYELOSİT

MONOSİTOPOEZİS

Monositler kemik iliğinde yapılırlar. Rutin incelemede ilk tanınabilen hücre monoblasttır. Daha sonra sırasıyla promonosit ve monosit meydana gelir.

MONOBLAST

• • •

12-20

m çapında hücrelerdir. Hücrenin % 75-80 ini oluşturan oval veya yuvarlak şekilli çekirdeği, ince dantel gibi bir kromatin ağına sahiptir. Çekirdek mavi-mor renkte boyanır ve bir veya iki tane çekirdekçik içerir. Orta dereceli basofilik veya mavi-gri renkte boyanan sitoplazması granül içermez.

PROMONOSİT

• • •

14-18

m çapında hücrelerdir. Oval veya yarıklı çekirdeği ince bir kromatin ağına sahiptir. Birkaç tane çekirdekçik bulunabilir.

Monoblasta göre miktarı daha fazla olan sitoplazma, mavi gri renkte boyanır. Sitoplazmada ince toz halinde azurofilik granüller bulunabilir ve buzlu cam görünümü olabilir.

LENFOPOEZİS

• •

Lenfositler, lenf nodları, dalak, timus ve kemik iliğinde yapılır.

Kemik iliğinde pluripotent kök hücreden oluşan lenfositik seri yönlendirilmiş hücrelerinden rutin incelemeler sırasında tanınabilen ilk hücre lenfoblasttır. Daha sonra sırasıyle prolenfosit ve lenfosit oluşur.

• •

Kemik iliğindeki lenfositlerin bir kısmı hayatın erken dönemlerinde timusa göç ederler, bunlara timosit adı verilir. Timusta farklılaşıp, eğitilirler ve T lenfosit olarak salınırlar. Bu hücreler daha sonra fonksiyon görecekleri organlara yerleşirler.

B lenfositler ise kemik iliğinde farklılaşıp, olgunlaşırlar. B lenfositler ise çeşitli antijenik uyarılar karşısında, antikor üretebilme yeteneğine sahip olan plazma hücrelerine dönüşürler.

LENFOBLAST

• • •

10-18

m çapında hücrelerdir. Hücrenin % 80 ini oluşturan çekirdek yuvarlak veya oval şekillidir ve kromatin ağı hafif kabadır. Bir veya iki tane çekirdekçik seçilir. Sitoplazma mavi ile koyu mavi arasında boyanabilir, granül içermeyen bir sitoplazması vardır.

LENFOBLAST

PROLENFOSİT

• • •

Hücre çapı lenfoblast kadar ya da daha küçüktür.

Yuvarlak, oval veya hafif çentikli olan çekirdeği, lenfoblasttan daha kaba bir kromatin ağına sahiptir. Bir veya iki tane çekirdekçik bulunabilir.

Sitoplazması lenfoblasta göre daha boldur, mavi ile koyu mavi renk arasında boyanabilir. Sitoplazmada genellikle granül yoktur, ancak bazan çok az miktarda azurofilik granül içerebilir.

PROLENFOSİT

PLAZMA HÜCRESİ

• • •

18-25

m çapında oval şekilli hücrelerdir.

Eksantrik yerleşimli ve yuvarlak veya oval şekilli olan çekirdek kaba bir kromatin ağına sahiptir. Çekirdekçik bulunmaz. Koyu basofilik boyanan sitoplazma boldur. Sitoplazmada granül bulunmaz. Çekirdeğe yakın yerleşimli perinükleer halo görülür.

TROMBOPOEZİS

• • •

Trombopoezisin rutin tekniklerle saptanabilen ilk hücresi megakaryoblasttır. Megakaryoblast sırasıyla promegakaryosit, granüler megakaryosit, matur megakaryosit haline gelir ve bu hücreden trombositler salgılanır.

Her megakaryositin yaklaşık 4 000 tane trombosit yapabilme yeteneği vardır.

Trombosit yapımı büyük ölçüde karaciğerde, daha az olarak da böbrekte sentez edilen trombopoetinin kontrolu altındadır.

MEGAKARYOBLAST

• • •

20-50

m çapında hücrelerdir.

Hücrenin % 90 ını oluşturan çekirdek, yuvarlak, oval veya böbrek şeklindedir. İnce bir kromatin ağına sahiptir.Çok sayıda çekirdekçik bulunur. Sitoplazma mavinin her tonu renginde olabilir. Küçük, keskin olmayan tomurcuklanmalar vardır. Sitoplazma genellikle granül içermez.

PROMEGAKARYOSİT

• • •

20-60

m çapında hücrelerdir.

Çekirdek kromatin ağı biraz daha koyu hale gelmiştir. Çok sayıda çekirdekçik izlenebilir. Çekirdek şekli irregülerdir, hatta lobulasyon görülebilir.

Sitoplazma miktarı, bir önceki safhaya göre artmıştır. Blasttan daha az basofilik boyanır. Sitoplazmada granülasyon başlamıştır.

GRANÜLER MEGAKARYOSİT

• • •

30-90

m çapında hücrelerdir.

Daha önceki evrelere göre daha yoğun bir kromatin ağına sahip olan çok sayıda çekirdek içerebilir veya çekirdek multilobülasyon gösterebilir. Çekirdekçik görülmez.

Bol miktarda olan sitoplazma pembe-mavi renkte boyanır. Çok ince ve diffüz granülasyon izlenir. Sitoplazma kenarı genellikle irregüler görünümdedir.

MEGAKARYOSİT

• • •

40-120

m çapında hücrelerdir. Bir kaç tane çekirdeği vardır veya çekirdek multilobüledir. Çekirdekçik görülmez. Çekirdek tüm hücrenin yarısını işgal eder. Sitoplazmada kümeler halinde granüller bulunur. Bu granüller trombosit halinde salınmak üzere tomurcuklar oluşturur.

ERİTROSİT

6-8

m çapında, pembe renkli boyalı sitoplazması olan, çekirdeği olmayan, yuvarlak, bikonkav şekilli hücrelerdir. Işık mikroskobunda eritrositlerin ortalarında soluk boyanan bir alan bulunur. Bu soluk boyanan alanın çapı eritrosit çapının 1/3 ü kadardır.

• • • • •

Eritrosit çapının normalden küçük olmasına mikrositoz , büyük olmasına makrositoz adı verilir.

Anizositoz , eritrositlerin çapları arasında belirgin farklılık bulunmasıdır.

Hipokromi , eritrositin ortasındaki soluk boyalı alanın çapının büyümesidir. Hemoglobin sentezinin azalması sonucu meydana gelir.

Polikromazi , artık RNA içeren genç eritrositlerin normalden daha büyük olarak, pembe-gri veya pembe mavi boyanmasıdır. Supravital boyalarla boyandığında bunların retikülosit olduğu görülür.

Poikilositoz , eritrositlerin şekillerinin birbirinden belirgin olarak farklılık göstermesidir.

ANİZOSİTOZ

POİKİLOSİTOZ

ANİZOSİTOZ, POİKİLOSİTOZ, HİPOKROMİ, MİKROSİTOZ

POLİKROMAZİ

BURR CELL (EKİNOSİT)

Eritrositlerde kısa, birbirine eşit uzaklıkta dikensi çıkıntılar vardır.

    

Üremi Piruvat kinaz eksikliği Eritrosit içi potasyum düzeyi düşüklüğü Banka kanı transfüzyonundan hemen sonra Mide kanseri veya peptik ülser kanaması

AKANTOSİT

Eritrositlerde değişik boylarda ve pozisyonda irregüler dikensi çıkıntılar vardır.

   

Abetalipoproteinemi Alkolik karaciğer hastalığı Splenektomi sonrası Malabsorbsiyon

STOMATOSİT

Eritrositler bikonkav yapılarını kaybedip, tek yönlü konkav hale gelip, sığ bir sahana benzer. Periferik kanda ağıza benzer şekilde görülürler.

Herediter sferositoz

Herediter stomatositoz

 

Alkolizm, siroz, obstrüktif karaciğer hastalığı Eritrosit sodyum pompası defekti

SFEROSİT

Eritrositler bikonkav yapılarını kaybedip küre şeklini almıştır. Yoğun hemoglobin içeriği bulunur.

    

Herediter sferositoz İmmun hemolitik anemi Transfüzyon sonrası Su dilüsyonuna bağlı hemoliz Fragmantasyon hemolizi

ELİPTOSİT

Oval – uzamış eritrositler görülür.

Herediter eliptositoz

 

Thalassemia Demir eksikliği

Myelofitizik anemi

Megaloblastik anemi

SİCKLE CELL (ORAK HÜCRE)

Polimerize hemoglobin S içerene eritrositlerde bipolar dikensi çıkıntılar vardır.

Orak hücre hastalıkları (SS, S-taşıyıcılığı, SC, SD, S thalassemia vb)

Hemoglobin C-Harlem

Hemoglobin Memphis/S

ŞİSTOSİT

Eritrositler genellikle yarım disk şeklinde görülür, küçük, irregüler eritrosit fragmantları vardır.

   

Mikroanjiopatik hemolitik anemi (TTP, HÜS, DİC, vaskülit, glomerülonefrit vb) Kalp kapağı hemolizi (prostetik veya patolojik kapaklar) Ciddi yanıklar Yürüme hemoglobinürisi

TARGET CELL (HEDEF HÜCRE)

Eritrositler çan şeklini almıştır. Periferik yaymada hedef tahtası gibi görülürler.

Obstrüktif karaciğer hastalığı

Hemoglobin (S, C)

Thalassemia

  

Demir eksikliği Splenektomi sonrası LCAT eksikliği

DAKROSİT (TEAR DROP CELL)

Eritrositler bir uçlarından çekilmiş gibidir. Gözyaşına benzer şekildedir.

Myelofibrozis ve myeloid metaplazi

Myelofitizik anemi

Thalassemia

HOWELL JOLLY CİSİMCİĞİ

Nükleer materyal artığıdır. Retikülosit ve eritrositlerde yoğun, mavi yuvarlak granül olarak görülür.

Postsplenektomi

Megaloblastik anemi

Hiposplenizm

CABOT HALKASI

Anormal mitoz sonucu retikülositlerde görülen, bazen de katlanıp sekiz rakamı şeklini alan halkadır.

Megaloblastik anemilerde görülür

BASOFİLİK NOKTALANMA

Ribozomların patolojik presipitasyonu sonucu ortaya çıkar. Retikülositlerde dağınık mavi granülasyon görülür.

 

Kurşun intoksikasyonu Thalassemiada görülür

HEINZ BODY

Eritrosit ve retikülositlerde denatüre hemoglobinler oluşturur. Supravital boyalarla görünür hale gelirler.

G-6 PD eksikliği

Thalassemialar

 

Unstabil hemoglobin hastalıkları Hemoglobin C hastalığı

RULO FORMASYONU

Eritrositler para dizisi şeklinde dizilmişlerdir. Periferik yayma sırasında artefakt olarak oluşabileceği gibi, globulin veya fibrinojen düzeyinin anormal artışı sonucu oluşabilir. Bu formasyon multiple myeloma ve Waldenström macroglobulinemiası gibi hastalıklarda görülür.

LÖKOSİTLER

Periferik kanda sadece olgun granülositler (nötrofil, eosinofil, basofil), monosit ve lenfositler bulunur. Periferik kandaki normal lökosit sayısı 4 000 – 11 000 / mm 3 tür. Bunların diferansiyel sayımı da önemlidir. Normalde,

Nötrofiller 2 500-7 500 / mm 3

Lenfositler

Monositler

Eosinofiller

Basofiller 1 500-3 500 / mm 200-800 / mm 40-400 / mm 10-100 / mm 3 3 3 3 bulunurlar

SEGMENTE NÖTROFİL

• • •

9-15

m çapında hücrelerdir. Çekirdekte 2-5 adet lob ince nükleer flamentlerle birbirine bağlıdır. Kromatin yapısı kabadır.

Sitoplazma boldur. Spesifik granülleri vardır.

EOSİNOFİL

• • •

9-15

m çapında hücrelerdir. Çekirdek kromatin yapısı kabadır ve genellikle iki lobludur. Sitoplazma, büyük kırmızı-turuncu renkte granüller ile doludur. Bu granüller çekirdeğin görülmesine izin verir.

BASOFİL

• • •

10-16

m çapında hücrelerdir. Çekirdek, nötrofil ve eosinofil kadar kaba görünümlü değildir. Genellikle unsegmente veya bilobedir. Bazan 3 ya da 4 loblu olabilir.

Sitoplazma koyu mor, mavi-siyah renkte spesifik granüller ile doludur. Bu granüller, çekirdeğin görülmesine izin vermezler.

MONOSİT

• • •

14-20

m çapında hücrelerdir. Yuvarlak, böbrek şeklinde, veya hafif lobulasyon gösteren bir çekirdeği vardır. Kromatin ağı incedir. Bol miktarda sitoplazması vardır. Sitoplazma mavi gri renklidir, çok sayıda ince azurofilik granülleri buzlu cam görünümü verir. Bazen vakuoller olabilir. Pseudopotları nedeniyle hücre kenarları düzensizdir.

LENFOSİT

• • •

Lenfositler periferik kanda değişik boyutlarda bulunurlar. Genel olarak, küçük lenfosit, orta büyüklükteki lenfosit ve büyük lenfosit olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Çapları 8-16

m arasında değişir. Çekirdek yuvarlak veya oval şekillidir. Kromatin yapısı kabadır. Hücre çapı büyüdükçe sitoplazma miktarı artar. Sitoplazma rengi küçük lenfositte koyu mavi iken, büyük lenfositte açık mavidir.

TROMBOSİT

1-4

m çapında hücrelerdir. Çekirdekleri yoktur. Sitoplazma rengi açık mavi ile mor arası değişir. Sitoplazma çok granülerdir. Periferik kandaki sayısal değeri 150 000 – 400 000 / mm 3 tür