bütçe ilkeleri - Dr. Ahmet Özen

Download Report

Transcript bütçe ilkeleri - Dr. Ahmet Özen

DERSİN DANIŞMAN
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
DOÇ.DR.AHMET ÖZEN
HAZIRLAYANLAR
VERDA ŞEN 2010466113
SELÇUK TUFAN 2010466081
 Bütçe, devletin gelecek bir dönemdeki gelirlerini
ve harcamalarını tahmin eden ve harcamaların
yapılması, gelirlerin toplanması konusunda
parlamentonun hükümete yetki ve izin verdiği bir
kanundur.
 Kamusal ihtiyaçlar, kişilerin tek başlarına
karşılayamadıkları ancak karşılanması zorunlu
olan ihtiyaçlardır. Kamusal ihtiyaçlar olarak
belirlenen ihtiyaçlar, ancak devlet ve diğer kamu
kuruluşlarınca yerine getirilir. Devletin bu
hizmetleri yerine getirebilmesi için birtakım
harcamalar yapması (kamu giderleri) ve gelir
toplaması (kamu gelirleri) gerekmektedir. Devlet,
bu hizmetleri yaparken hangi ihtiyaçlar için ne
kadar harcama yapacağını, harcamanın hangi gelir
kaynaklarıyla sağlanacağını ve bunların yaratacağı
olumlu ve olumsuz sonuçları bilmek zorundadır.
 Yapılan giderlerin ve sağlanan gelirlerin birbirine
denk olması gerekir.
 Bu dengeyi sağlayan araç bütçedir.
 Devlet bütçesi mali, sosyal ekonomik ve politik
özellik taşımaktadır ve yürütme organının belli bir
dönemdeki faaliyet programını oluşturur.
 Bütçe ilkeleri 19. yy da Klasik Maliyeciler
tarafından ortaya konulmuştur.
 Klâsik bütçe ilkeleri bütçenin klâsik
fonksiyonlarında olduğu gibi, geleneksel devlet
fonksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan ve
devletin bu mahiyet ve kapsamdaki görevlerine
uygun olarak düşünülmüş ve geliştirilmiş
ilkelerdir.
 Esasen bu ilkeler, bütçenin hazırlanması
uygulanması ve denetlenmesi aşamalarında göz
önünde bulundurulması gereken kuralları ifade
eder.
Genellik İlkesi
2) Birlik İlkesi
3) Doğruluk İlkesi
4) Açıklık İlkesi
5) Giderlerin Gelirlerden
Önceliği İlkesi
6) Mali Yıla Girmeden
Kanunlaşması (Önceden
İzin Alma) İlkesi
7) Tahsis İlkesi
8) Aleniyet(Şeffaflık) İlkesi
9) Mali Saydamlık İlkesi
10) Tasarruf İlkesi
1)
11)Yıllık Olma İlkesi
12)Çok Yıllı Bütçeleme İlkesi
13)Sınırlı Yetki İlkesi
14) Bölüm Bazında Onaylama
İlkesi
15) Denklik İlkesi
16)Performans ve Mali Kontrol
İlkesi
17)Planlama İlkesi
18)Uluslararası Standartlara
Uygunluk İlkesi
19)Fiskalite İlkesi
20)Toplama İlkesi
21)Yeknesaklık İlkesi
 Genellik ilkesine göre kamu maliyesi bir bütündür ve
tüm gelirler bir havuzda toplanıp giderler bu havuzdan
yapılacaktır.
 Bu ilkeye göre, devletin bir tek hazinesi olması
gereğinden hareketle kamu gelirleri bir bütün olarak
hazineye girecek, bütçe ile kamu kuruluşlarına tahsis
edilmiş ödeneklerde yine aynı hazineden
harcanacaktır.
 Gelirlerin toplanması için yapılan harcamalar gider
bütçesinde yer alacaktır.
 Genellik ilkesi gayrisafilik ve adem-i tahsis ilkelerini
kapsamaktadır.
 Gayrisafilik ilkesi, bütçede yer alan tüm gelir ve
giderlerin gayrisafi (brüt) tutarlar olarak
kaydedilmesini, kurumların gelirleri ve giderleri
birbirinden mahsup etmeden kayıtlara geçirmesini
ifade eder.
 Adem-i tahsis ilkesi, belli bir kaynaktan elde edilen
gelirlerin belli bir harcamaya tahsis edilmemesini ifade
eder.
 NOT1 : Türkiye’de genellik ilkesinin uygulanması 2003 tarih
ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunun
‘’Bütçe İlkeleri’’başlıklı 13.maddesinde yerini bulmuştur.
 İSTİSNA VE SAPMALAR
1) Bütçe dışı fon uygulaması genellik ilkesinin istisnasıdır.
NOT: Bütçe dışı fonlar özel yasalarıyla oluşturulur, bütçe
ilkeleri ve bütçe yasası hükümleri dışında yönetilir.
Kendilerine ait özel gelirler tahsis edilmiştir. Harcamaları
özel hükümlere göre yapılır. Denetimleri bütçe denetimi
ve Sayıştay denetimi dışındadır.
2) Bu sapmalardan biri 5018 Sayılı kanunun 39. maddesinde
düzenlenmiştir. Buna göre, özel gelirleri karşılığında
idarelere özel ödenek tahsis edilebilecek, mali yıl içinde
kullanılabilecek özel ödenek miktarı, tahsil edilen özel
gelir tutarını geçemeyecektir.
3) Diğer bir sapma, şartlı bağış ve yardımlar
konusundadır. 5018 sayılı kanunun 40. maddesine göre
kamu idarelerine yapılan her türlü bağış ve yardımlar
bütçelerine gelir kaydedilir.
NOT: 40. Madde ile, genellik ilkesinin özel kişi yada
kuruluşları kamu idarelerine şartlı bağış ve yardım
yapmaktan alıkoyan yönü ortadan kaldırılmıştır. Böylece
özel kişi yada kuruluşları okul, hastane, sağlık ocağı vb.
kamu yararına ilişkin hizmetlerde kullanılmak üzere
bağış ve yardımları kamu idarelerince kabul
edilmektedir. Yıl sonu itibarıyla harcanmayan
tutarlar(ödenekler) da ertesi yıl harcanabilmektedir.
 Devletin bütün gelir ve giderlerinin tek bir bütçede
toplanması demektir.
 Devlet bütünlüğü içinde klasik devlet fonksiyonlarının
etkin bir şekilde yerine getirilmesi için, onun bir tek
bütçesinin olması gerekir.
 Birlik ilkesi sayesinde devletin tüm gelir ve giderleri
konusunda ilgililer, tam bir bilgiye sahip olacaklar,
böylece bütçenin denetimi ve yönetimi daha da
kolaylaşacaktır.
 Türkiye’de Birlik İlkesi genelde uygulanamamaktadır.
- Genel bütçe dışında özel bütçeler,
- Düzenleyici ve denetleyici kurum bütçeleri,
- Sosyal güvenlik kurumları bütçeleri,
- Mahalli idareler bütçeleri,
- Döner sermaye işletmeleri,
- Özerk bütçeler
- Bütçe dışı fonlar birlik ilkesinden sapma oluşturan
bütçelerdir.
 Objektif doğruluk ilkesi; bütçe gelir ve gider
tahminlerinin gerçekçi biçimde yapılması, ülkenin
içinde bulunduğu ekonomik koşullara uygun olarak
bütçe gelir gider tahminlerinin en ileri teknikler,
hesaplamalar kullanılarak hazırlanmasıdır.
 Sübjektif doğruluk (samimiyet) ilkesi; gelir ve
giderlerin doğru ve gerçeği yansıtacak şekilde
hazırlanması için tahmini yapan idare ve kişilerin
doğru, dürüst ve samimi olması gerektiğini ifade eder.
Bu ilkeye göre bütçe gelir ve gider tahminleriyle
uygulama sonuçları birbirine uygun olmalıdır.
 Açıklık ilkesinde esas olan, bütçeyle ilişkili olsun
olmasın bütçenin herkes tarafından anlaşılır olmasıdır.
 Böylece bütçe politikalarını merak edenlerin bütçe
tahmin ve uygulama sonuçlarını okuduklarında
anlamaları söz konusu olacaktır.
 Bütçenin sınıflandırma ve düzenlenme biçimi
üzerinde dikkatle durulması gerekir ancak günümüzde
bütçelerin ekleriyle birlikte çok teknik dokümanlar
haline gelmesi, bütçelerin hacimce artması açıklık
ilkesinin uygulanmasını güçleştirmektedir.
 Hükümetlerin temel amacı, vatandaşlarına hizmet
etmek ve onların memnuniyetini sağlamaktır.
 Bu ilkeye göre öncelikle yapılacak hizmetlere bağlı
olarak giderler tespit edilecek, daha sonra bu
giderlerin kaynağı olan gelir kalemleri araştırılacaktır.
 Bu ilke gereği bütçe kanununun ekinde yer alan A
cetveli gideri, B cetveli ise geliri ifade eder.
NOT: Yerel yönetimler, gelirlerine göre gider yapar;
merkezi yönetim, giderlerine göre gelirlerini yönetir.
 Bütçe gelecek yılda kamu gelirlerinin toplanmasına ve
giderlerin yapılmasına hükümete yetki ve izin veren
bir kanun olduğuna göre bu yetki ve iznin parlamento
tarafından mali yıla girilmeden verilmesi gerekir.
 Aksi taktirde hiçbir bütçe yürürlüğe giremez. Böylece
yasama organının onayı olmadan vergi,resim,harç ve
benzeri hiçbir kamu geliri tahsil edilemeyeceği gibi ;
kamu hizmetinin görülmesi için gerekli herhangi bir
giderde yapılamaz.
 Her bir kamu hizmeti için ilgili yılın bütçesinde
mutlaka ödeneğin olması, yani o hizmete ait bir
ödenek tahsisinin yapılması gerekir.
 Ödeneği olmayan bir hizmete ilişkin harcama
yapılamaz. Bu nedenle bir hizmetin yapılması için
bütçeye ödenek konulması ilkesine tahsis ilkesi denir.
 Hazırlanan bütçenin tüm kamuoyuna açık olmasıdır.
 Maliye Bakanlığının merkezi ve genel yönetim bütçesi
gerçekleşmelerini kamuoyunun bilgisine sunması bu
ilke gereğidir.
NOT: Bütçe muhasebesinde tek düzen hesap planının
uygulanması, bütçe kanunlarının cumhurbaşkanı
tarafından onaylandıktan sonra Resmi Gazete’ de
yayımlanması bu ilke gereğidir.
NOT: Örtülü ödenek, aleniyet ilkesinin istisnasıdır.
 Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında denetimin
sağlanması amacıyla kamuoyu zamanında bilgilendirilir. Bu amaçla;
a)
Görev, yetki ve sorumlulukların açık olarak tanımlanması,
b) Hükümet politikaları, kalkınma planları, yıllık programlar, stratejik
planlar ile bütçelerin hazırlanması, yetkili organlarda görüşülmesi,
uygulanması ve uygulama sonuçları ile raporların kamuoyuna açık ve
ulaşılabilir olması,
c)
Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından sağlanan
teşvik ve desteklemelerin bir yılı geçmemek üzere belirli dönemler
itibarıyla kamuoyuna açıklanması,
d) Kamu hesaplarının standart bir muhasebe sistemi ve genel kabul
görmüş muhasebe prensiplerine uygun bir muhasebe düzenine göre
oluşturulması zorunludur.
 Malî saydamlığın sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması ve
önlemlerin alınmasından kamu idareleri sorumlu olup, bu hususlar
Maliye Bakanlığınca izlenir.(5018 sayılı KMYKK madde 7)
 Mali saydamlık kavramı sayesinde devlet faaliyetleri
daha gözlemlenebilir hale gelir; devlet topluma karşı
daha sorumlu ve hesap verir bir organ olarak karşımıza
çıkar.
 Mali saydamlık, mali politikaların sağlıklı bir şekilde
sürdürülebilmesi, iyi yönetişimin sağlanabilmesi ve
devlet faaliyetlerindeki mali bütünlük için gerekli bir
kavramdır.
 Bütçenin harcanması aşamasında en az tutarla en fazla
çıktı veya faydanın elde edilmesi ilkesine tasarruf ilkesi
denir.
 Bütçe yürürlük süresinin bir yıl olması ilkesidir.
 Buna göre bütçe gelir ve giderlerine ilişkin izin ve
yetkilerin bir yıl olarak tespit edilmesi esastır.
 Bir yılın baz olarak alınmasının temel nedeni; hasat
dönemi, iklim gibi tabiat olayları ile ekonomik ve mali
faaliyetlerin planlanmasında, hesaplanmasında bu
zaman ölçüsünün yaygın olarak kullanılmasıdır.
 Yeni kamu mali yasaya göre bütçeler üç yıllık olarak
tahmin edilmekte ancak TBMM’ de bir yıllık bütçe
yasalaşmaktadır.
 Anayasanın 161. maddesi uyarınca bütçe kanununa
bütçe ile ilgisi olmayan hiçbir hüküm konulamaz. Bu
hüküm sınırlı yetki ilkesi olarak nitelendirilir.
 TBMM’ de bütçe görüşmeleri sırasında her bir
bakanlık ve kurum bütçesi ayrı ayrı görüşülerek
onaylanmakta ve kabul edilmektedir.
 Bütçe giderlerinin gelirlere eşit olmasına denklik ilkesi
denir.
 Esasen bütçelerde harcama artış hızın yüksek, gelir
artış hızının yavaş olduğu dikkate alındığında,
başlangıçta bütçe kanun tasarısında gider-gelir
dengesi; normal gelirlerin borçlanma(özellikle iç
borçlanma)yoluyla temin edilecek kaynaklarla
tamamlanıp gider büyüklüğüne eşitlenmesiyle
sağlanmaktadır.
 Performans bütçe ilkesi kamu yöneticilerine ve toplum
adına karar alacak olan sorumlulara daha rasyonel hareket
etme olanağı sağlamış ve fayda-maliyet bilincinin
yerleşmesine neden olmuştur.
 Mali kontrol ilkesi, idarelerin gelir, gider, varlık ve
yükümlülüklerine ilişkin malî karar ve işlemlerinin;
idarenin bütçesi, bütçe tertibi, kullanılabilir ödenek tutarı,
harcama programı, finansman programı, merkezi yönetim
bütçe kanunu ve diğer malî mevzuat hükümlerine
uygunluğu ve kaynakların etkili, ekonomik ve verimli bir
şekilde kullanılması yönlerinden yapılan kontrolünü ifade
eder.
 Planlama ilkesi, devlet faaliyetlerini önceden
tanımlanmış ve kararlaştırılmış amaçlara doğru
yöneltir. Eğer devlette planlama yoksa, devlet
faaliyetleri gelişigüzel bir hal alır ve bu durum, devlet
amaçlarının gerçekleşmesini engeller. Bütçenin
stratejik planlara uygun olması yani amaç ve
hedeflerin yıllık gerçekleştirilme düzeyini belirlemesi
gerekir.
 Bütçeler uluslararası standartlara uygun olarak
belirlenen bir sınıflandırmaya tâbi tutularak hazırlanır
ve uygulanır. Analitik bütçe sınıflandırması bu amaca
uygun olarak 2004 yılında kamu kurumları bazında
uygulanmaya başlanmıştır.
 Bütçe ilkelerinden birisi olan bu ilke bütçede mali
anlamda sınırları ifade eder. Buna göre Yürütme
organı ;
 Bütçede yer alan ödenek miktarından fazla harcama
yapamaz.
 Bütçede belirtilmeyen bir kaleme harcama yapamaz.
 Bütçede sadece mali hükümler konulması sağlanır.
 Bütçede ödenekler belirli amaçları gerçekleştirmek
üzere tahsis edilir ve başka bir amaca harcanamaz.
 Toplama ilkesine göre, bütçeyi, artık, devletin bütün
gelir ve giderlerini bir araya getiren tek bir doküman
şeklinde tasarlamak mümkün değildir. Bu durumda
bir taraftan devletin çeşitli bütçelerinin, diğer taraftan
çeşitli kamu hesaplarının konsolidasyonu sayesinde,
devletin bütün gelir ve giderlerini bir araya getirmek
imkanı vardır.
 Dikkat edilirse, toplama ilkesi, birlik ilkesini
hedeflemektedir. Ancak, bütçe projesi aşamasında
değil, fiili sonuçların alındığı muhasebe aşamasında
devletin bütün gelir ve giderleri bir araya getirilmeye
çalışılmaktadır.
 Yeknesaklık ilkesi ise bütçede, bütçenin ana ilkelerinin
uygulanmasına olanak verecek şekilde, açıklık ve
düzenin sağlanmasını hedefler. Bunun, bütçedeki
bölüm ve kısım adedinin mümkün olduğunca
azaltılarak ve benzer gelir ve giderleri gruplandırarak
yapılmasını tavsiye eder.
 Aşağıdakilerden hangisi objektif doğruluk ilkesine
uygun bütçe hazırlanması için gerçekleşmesi
gereken şartlardan biri değildir?
A) Kamu mali yönetiminin ülke ekonomisiyle ilgili
sağlıklı verilerinin olması
B) Mevcut verileri doğruluğa yakın şekilde yorumlayarak
sonuçları ortaya koyabilecek yetişkin
kadroların olması
C) Kamu mali yönetiminin çağdaş bir devlet muhasebe
sistemine sahip olması
D) Bütçeyi hazırlayan ve kabul edenlerin iyi niyetli
olması
E) Kamu mali yönetiminin yeterli bir altyapıya sahip
olması
CEVAP:D (2010 KPSS)
I. Kamu mali yönetiminin çağdaş bir devlet
muhasebesine sahip olması
II. Kamu mali yönetiminin ülke ekonomisiyle ilgili
sağlıklı verilerinin olması
III. Kamu mali yönetiminin yeterli bir altyapıya sahip
olması
IV. Bütçeyi hazırlayan ve kabul edenlerin iyi niyetli
olması
 Yukarıdakilerden hangileri sübjektif doğruluk ilkesine
uygun bütçe hazırlanması için gerçekleşmesi gereken
şartlar arasında yer alır?
A) Yalnız II
B) Yalnız IV
C) I ve IV
D)I, II ve III
E)I, II, III ve IV
CEVAP: B (2011 KPSS)
 Aşağıdakilerin hangisinde mali saydamlık ilkesi
doğru olarak tanımlanmıştır?
A)Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli şekilde
elde edilmesi, kullanılması ve muhasebeleştirilmesi
B)Her türlü kamu kaynağının elde edilmesinde ve
kullanılmasında denetimin sağlanması ve bunu sağlamak
üzere kamuoyunun zamanında bilgilendirilmesi
C)Bütçe gelir ve gider tahminlerinin, uygulanacağı mali
yıldaki ekonomik koşullara olabildiğince yakın olması
D)Bütçe kanununun olabildiğince anlaşılır ve sade olması
E)Bütçe sürecinin tüm aşamalarında bütçeye ilişkin tüm
belgelerin kamuoyuna sunulması
CEVAP: B(2011 KPSS)
 Bütçenin gerçek durumu yansıtması bütçenin
hangi özelliği ile ilgilidir?
A) Genellik ilkesi
B) Açıklık ilkesi
C) Doğruluk ilkesi
D) Anlaşılır olma ilkesi
E) Ayırım ilkesi
CEVAP C (2004 KPSS)
 Bütçede gayrisafi usulün uygulanması aşağıdaki bütçe
ilkelerinden hangisinin gereğidir?
A) Birlik ilkesi B) Genellik ilkesi C) Alenilik ilkesi
D) Denklik ilkesi E) Yıllık olma ilkesi
CEVAP: B (2002 KPSS)
 Devletin bütün gelir ve giderlerinin bütçede
gösterilmesi, aşağıdaki bütçe ilkelerinden
hangisinin gereğidir?
A) Birlik ilkesi B) Açıklık ilkesi C) Alenilik ilkesi
D) Genellik ilkesi
E) Doğruluk ilkesi
CEVAP D (2007 KPSS)
 Gayrisafi usul ve ademi tahsis usulü aşağıdaki
bütçe ilkelerinden hangisine temel oluşturur?
A) Denklik ilkesi
B) Önceden izin ilkesi
C) Yıllık olma ilkesi
D) Genellik ilkesi
E) Birlik ilkesi
CEVAP:D (2008 KPSS)
 Bir kaynaktan sağlanan gelirin, o kaynak için
yapılacak gidere karşılık olarak
gösterilmeyeceğini belirten bütçe İlkesi
aşağıdakilerden hangisidir?
a)Birlik ilkesi
b)Açıklık ilkesi
c)Esneklik ilkesi
d)Doğruluk ilkesi
e)Genellik ilkesi
CEVAP: E (2001 KPSS)
 Bütçe tasarısında gelir tahminleri hangisinde
gösterilir?
a) Gerekçe
b) A cetveli
c) B cetveli
d) C cetveli
e) Milli ekonomik rapor
CEVAP C (2004 KPSS)