Dosyayı indir - Prof. Dr. Cengiz Canpolat

Download Report

Transcript Dosyayı indir - Prof. Dr. Cengiz Canpolat

Çocukluk Çağı
Medulloblastom/PNET
Kemoterapisi
Prof. Dr. Cengiz Canpolat
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi
Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı
Antalya, 21 Nisan 2011
MB’da kemoterapi
 Medulloblastom (MB) tüm beyin tümörleri arasında
Kemoterapiye (KT) en hassas olan tümörlerden biridir
 KT : 1-hastalık kontrolünü ve sağ kalımı artırır
2-radyasyon tedavisinin yan etkilerini azaltmak
3-küçük çocuklarda radyasyon tedavisine ihtiyaç
bırakmamak veya geciktirmek
4-metastatik hastalıkta tedavi avantajı sağlamak
konusunda yardımcı olur
MB’da kemoterapi
 Kemoterapi 2 ayrı veriliş zamanına göre:
-neoadjuvan
-adjuvan
 Ayrıca 4 ana kategoride incelenebilir:
1-3 yaşından büyük çocuklarda standart riskli
MB’nin tedavisi
2-3 yaşından büyük çocuklarda yüksek riskli
MB’nin tedavisi
3-3 yaşından küçük çocuklarda MB’nin tedavisi
4-nüks hastalığın tedavisi
MB’da neoadjuvan kemoterapi
 Kullanış mantığı:
1-Residüel veya metastatik hastalık varlığında neoadjuvan
KT cerrahi sırasında maksimum hasar görmüş kan beyin
bariyerini KT’nin avantajına dönüştürmesi ve yeni KT
ilaçlarının saptanması açısından klinisyene yarar sağlar.
2-Aynı zamanda RT öncesi verilen KT, MSS boyunca
bulunan mikrometastatik hastalığı tedavi eder ve
konvansiyonel RT’nin verilmesinden önce tümör yükünün
azaltılması açısından yardımcı olur.
3-RT’den önce verilen KT daha henüz ışınlanmamış kemik
iliği ve işitme organı tarafından daha iyi tolere edilir
MB’da neoadjuvan kemoterapi
 1984-2000 SIOP II tüm hastalara RT den önce KT
verilmiştir. Sandöviç tedavisi olarak adlandırılan
tedavi şeması PCBZ, VCR ve MTX’dan oluşmuştur.
Sonuçta sandöviç tedavisi alan grupta 5 yıllık EFS
%57.9 bulunurken bu tedaviyi almayanlarda %59.9
olduğu gösterilmiştir ve bu tedavinin bir sağ kalım
avantajı yaratmadığı ortaya konmuştur ve. Bu
çalışmadaki terapötik etkinliğin düşük olması ilaç doz
ve yoğunluklarının düşük olmasına bağlanmıştır
Bailey CC; Gnekow a, Wellek S, et al. Med Pediatr Oncol 1995;25:166-178
MB’da neoadjuvan kemoterapi
 1992-2000 SIOP PNET-3 belirgin metastatik
hastalığı olanlar dışındaki tüm hastalar yanlız
standart doz RT (35Gy KS, 55 Gy PF) veya
RT’den önce karboplatin, CPM, VP-16 ve VCR’den
oluşan bir KT ye randomize edilmişlerdir. EFS RT
öncesinde KT ile tadavi edilenlerde sadece RT ile
tedavi edilenlere kıyasla anlamlı derecede daha iyi
bulunmuştur ( 3 yılda %78.7 vs %64.2, 5 yılda %73.4
vs %60). Ancak daha yüksek M evresine sahip
hastalarda neoadjuvan KT radyasyon tedavisi
başlamadan önce tümörün ilerlemesi ile
sonuçlanmıştır.
Taylor RE, Bailey CC, Robinson K, et al. J Clin Oncol 2003;21:1581-1591
MB’da neoadjuvan kemoterapi
 1986-1992 CCG’nin 921 neoadjuvan olarak yüksek
riskli MB hastalarında bir günde 8 ilaç tedavisi olarak
adlandırılan vinkristin, metilprednisolon, lomustin,
hidroksiüre, prokarbazin, sisplatin, siklofosfamid ve
sitozin arabinozid’den oluşan rejimi kullanmış ve bu
tedaviyi RT’den önce 2 siklus, ve RT’den sonra 8
siklus olarak vermiştir. Bu çalışmada 5 yıllık PFS
%45 gibi oldukça düşük sayılabilecek bir oranda
gerçekleşmiştir. Bu çalışmaya yöneltilen en önemli
eleştiri özellikle vinkristin ve lomustin olmak üzere
ilaç dozlarının yetersiz oluşudur.
Zeltzer PM, Boyett JM, Finlay JL, et al. J Clin Oncol 1999;17: 832-845
MB’da neoadjuvan kemoterapi
 1988-1989 GPOG HIT 88/89 cerrahiden sonra ama standart RT’den önce daha yoğun
KT verilen ve tam cevaplı yüksek riskli hastalarda 5 yıllık PFS %57 bulunması Alman
grubunu HIT rejimini faz 3 bir çalışmada deneme konusunda cesaretlendirmiştir
 HIT 91 çalışmasında hastalar RT’den sonra ya HIT veya 8 siklus Philadelphia rejimi
olarak adlandırılan rejime randomize edilmişlerdir (27). Sonuçta Philadelphia ve HIT
rejimi arasında 3 yıllık ilerlemesiz sağ kalım açısından fark saptanmamış ve M0-M1
hastalarda adjuvan tedavinin neoadjuvan tedaviye göre daha üstün olduğu (3 yıllık
ilerlemesiz sağ kalım %78 vs %64) sonucuna varılmıştır
 Birçok neoadjuvan rejim sırasında tümörün %20-%30 hastada ilerleme gösterdiği
görülmüştür . Ek olarak Kortmann bir çalışmasında RT’nin geciktirilmesinin bazı
hastalar için oldukça kötü sonuçlar doğuracağını göstermiştir
Kortmann RD, Kuhl j, Timmermann B, et al. Int Radiat Oncol Biol Phys 2000;46:269-279
Kühl J, Müller HL, Berthold F, et al. Klin Paeditr 1998;17:832-845
Zeltzer PM, Boyett JM, Finlay JL, et al. J Clin Oncol 1999;17: 832-845
Mosijczuk AD, Nigro MA, Thomas PR, et al. cancer 1993;72:2755-2762
Heideman RL, Kovnar EH, Kellie SJ, et al. J Clin Oncol 1995;13:2247-2254
3 yaşından büyük çocuklarda standart
riskli MB tedavisi
 CCG 942 :
-233 hasta ya ful doz KSRT(36 Gy, PF boost 54Gy) ya da
aynı RT +
PRD,
CDDP, VCR, CCNU
VCR
-sadece RT kolunda 5 yıl PFS %50
-RT+KT kolunda 5 yıl PFS %59
-5 yıl OS her iki grup için %65. Fark istatistiksel olarak
anlamlı değil
-bu çalışma SR MB da kemoterapinin ek bir yarar
sağlamadığını veya kullanılan ilaçların MBda etkili
olmadığını söylüyor Evans EA, Jenkin RD, Sposto R. J Neurosurg 1990;72(4)57282
3 yaşından büyük çocuklarda standart
riskli MB tedavisi
 63 MB’lı hasta
Yüksek riskli olanlar tam doz
KSRT + PF boost
SR olanlar azaltılmış doz
KSRT+PF boost
 KT olarak
VCR
CDDP, VCR, CCNU
CDDP
 Tüm grubun 5 y PFS %85+%6 (metastatik hastalığı
olanlarda %67+%6, lokalize hastalığı olanlarda %90+%6)
Packer RJ, Sutton LN, Nicholson HS. J Neurosurg 1994; 81(5) 690-98
3 yaşından büyük çocuklarda standart
riskli MB tedavisi
 CCG-9892:
-3-10 y arası SR MB hastalarına azaltılmış doz KSRT
ve PF boost + 6 haftalık sikluslar halinde CDDP,
VCR ve CCNU uygulandı
-tüm hastalarda 5 y PFS %79+%7 bulundu
-bu sonuçlar SR MB hastalarında adjuvan KT ile
birlikte azaltılmış doz KSRT verilmesini destekledi
-IQ skorlarındaki azalma incelendiğinde azaltılmış doz
RT de daha iyi olduğu ama yine de anlamlı düşme
olduğu ortaya çıktı Packer RJ, Goldwein J, Nicholson HS. J Clin Oncol
1999;17(7):2127-36
3 yaşından büyük çocuklarda standart
riskli MB tedavisi
 CCG-9961:
-3-21 y 421 SR MB hastaları azaltılmış doz KSRT +PF boost +
RT ile birlikte haftada bir VCR
CDDP, VCR, CCNU
CPM,CDDP,VCR
-379 değerlendirilebilir hastada 5 y PFS %81.9+%2.1ve OS
%86+%9
-2 kolda PFS ve OS arasında anlamlı fark yok. CPM içeren
kolda daha fazla hematolojik toksisite, CCNU içeren kolda ise
daha kötü performans skorları
-fazla anaplazi olanların prognozu biraz daha kötü (5 y PFS
%73, OS %75 Packer RJ, Gajjar A,Vezina G. J Clin Oncol 2006;24(25) 4202-08
3 yaşından büyük çocuklarda standart
riskli MB tedavisi
 SJ MB-96:
-86 SR MB hastası 23.4Gy KSRT+55.8Gy tümör
yatağına boost ardından 4 kür HDKT ve otolog kök
hücre nakli
-5 yıl PFS %83 ve OS %85, YR hastalarda %70
-Anaplastik büyük hücreli MB %57 klasik histoloji %84
desmoplastik tipte %77 5 y PFS saptandı
-Wnt yolunda aktifleşme olan tümörlerde prognoz
anlamlı olarak daha iyi
Gajjar A, Chintagumpala M, Ashley D.Lancet Oncol . 2006;7(10):813-820
3 yaşından büyük çocuklarda Yüksek
riskli MB tedavisi
 CCG 942 :
-233 hasta ya ful doz KSRT(36 Gy, PF boost 54Gy) ya
da aynı RT +
PRD,
CDDP, VCR, CCNU
VCR
-bu çalışmadaki yüksek riskli hastalarda RT+KT
kolunda 5 yıl PFS %48, sadece RT kolunda %0
Evans EA, Jenkin RD, Sposto R. J Neurosurg 1990;72(4)572-82
3 yaşından büyük çocuklarda Yüksek
riskli MB tedavisi
 CCG-921:
-203 MB hastası 36Gy KSRT+%+ Gy PF boost
A
B
RT sırasında haftalık VCR
RT den önce ve sonra 1 günde 8 ilaç KT
(VCR, BCNU, PCBZ, HU, CDDP,
Ara-C, PRD, CPM)
PRD
CDDP,VCR,CCNU
VCR
-A kolu B kolundan daha iyi sonuçlar doğurdu
-M0, M1 ve M2 hastalığı olanlarda 5 y PFS %70+%5, %57+%10 ve
%40+%8 bulundu
->1.5 cm2 residüel tm olanlarda 5 yıl PFS %54+%11 <1.5 cm2 residüel
tm olanlarda ise %78+%6 bulundu
Zeltzer PM, Boyett JM, Finlay JL J Clin Oncol 1999;17(3):832-45
3 yaşından büyük çocuklarda Yüksek
riskli MB tedavisi
 SIOP-UKCSG 1992-2000 3-17 y 68 M2 ve M3 MB hastası
cerrahiyi takiben 4 kür KT (VCR, VP-16 CARBOPLATİN,
CPM), ardından 36Gy KSRT+55Gy PF boost. 5 yıl PFS %34.7
ve OS %43.9
 Yaşın, cinsiyetin, M evresinin, cerrahi rezeksiyon oranının ve
RT süresinin önemi bulunamadı
 RT yi cerrahiden sonra 100 gün içinde başlayanlarda EFS
daha geç başlayanlara göre anlamlı düşük bulundu .Pre RT
KT ye %34 hasta tam yanıt, %9 hasta kısmi yanıt, %18 hasta
stabil hastalık şeklinde yanıt verdi
 Bu PNET 3 çalışmasında KT nin M 0-1 hastalarda sağ kalımı
artırdığı ve yüksek yanıt oluşturduğu gösterilse de daha önceki
çalışmalarla kıyaslandığında M 2-3 hastaların prognozunda
hiçbir düzelme olmadığı görüldü.
 Taylor RE, Bailey CC, Robinson KJ. Eur J Cancer 2005;41(5):727-734
3 yaşından büyük çocuklarda Yüksek
riskli MB tedavisi
 COG çalışması, 3-18 y 57 YR MB hastasına RT sırasında günlük karboplatin
ve ardından VCR ve CPM den oluşan idame KT si uygulandı
-4 y PFS tüm grup için %66+%6 ve OS %81+%5
-Ağır anaplazili hastalarda 4 y PFS %48+%12
Jakacki R,Burger PC, Zhou T.In:Grünberg SM ed. ASCO .Chıcago 2007 79s
 ACNS0332 COG çalışması (halen sürüyor)
36 Gy KSRT ve 54 Gy PF boost+haftalık VCR
36 Gy KSRT ve 54 Gy PF boost+günlük 35mg/m2
karboplatin+haftalık VCR
daha sonra tüm hastalar 4 haftalık 6 siklus olarak
-Hastalar
CDDP, CPM, VCR
 .
CDDP,CPM,VCR+isotretinoin
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 Sağ kalım daha düşük çünkü:
1-tümör daha büyük, daha vasküler
2-leptomeningeal yayılım yüksek
3-gross total rezeksiyon şansı daha düşük
4-yaş nedeniyle RT uygulama şansı az
 1971-1985 yıllarında adjuvan KT uygulanmadan
önce UKCCSG’nin yayınladığı 548 hastada OS %13
 1961-1979 yıllarında ABD de SEER raporlarında OS
%18
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 POG 8633/8634
-3 yaş altında 62 çocuk postoperatif olarak 1-2 yıl (<24 ay
olanlar 2, >24 ay olanlar 1 yıl) süresince sisplatin ve
etoposid ile dönüşümlü siklofosfamid ve vinkristin ve
sonrasında tüm hastalar 24Gy KSRT%50Gy PF boost ile
tedavi edildiler (residüel tm olanlarda 36Gy ve 54Gy)
-% y PFS ve OS %31.8+%3 ve %39.7+%7 olarak
saptandı
-İlerleme tanıdan sonra ilk 6 ay içinde en fazla primer
tümör bölgesinde saptanmıştır. 2 yıldan sonra hiç relaps
olmadı Duffner PK, Horwitz ME, Krischer J. N Engl J Med 1993;328:1725-1731
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 CCG-921
-3 yaş altında 46 çocuk 8 siklus 1 günde 8 ilaç
KT’si ile tedavi edilmiş ve çocukların çoğuna RT
verilmemiştir. --Bu çalışmada 3 yıl PFS %22
olarak bildirildi, tümörü tam çıkartılan ve M0
hastalığı olan hastalar ortalama 6 yıl izlemde
%30 relapssız sağ kalım göstermişlerdir (baby
POG da %69)
Geyer JR, Zeltzer PM, Boyett JM. J Clin Oncol 1994;12:1607-1615
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 CCG-9921:
-92 hasta
VCR,CDDP,CPM,VP-16
VCR,CARBO,IFM,VP-16
-yaygın hastalığı, residüel tm olanlar 3 y da yada idame
fazının sonuda (hangisi önce gelirse), relaps veya ilerleyen
tm varlığında RT
-SR hastalarda 5 y PFS ve OS %41+%8 ve %54+%8
-YR hastalarda 5 y PFS ve OS %25+%8 ve %31+%9
-iki kol arasında anlamlı fark yok
-güçlendirilmiş KT’nin standart KT (CCG-921) ye göre sağ
kalım avantajı yok Geyer JR, Sposto R.J Clin Oncol. 2005;23(30):7621-31
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 SFOP çalışması:
-32 MB hastası standart doz KARBO, PCBZ, VP-16,
CDDP,VCR,CPM ile tedavi edildi
-tümörü büyüyenler HDKT+SCT+ lokal veya KS RT
tedavisi aldılar
-SR hastalarda 5 y PFS ve OS %29 ve %73
-YR hastalarda 5 y PFS ve OS %13 ve %13
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 Alman çalışmasında kanvansiyonel KT2ye sistemik
ve intraventriküler MTX eklendi
 Tümörü tam çıkartılanlarda 5 y PFS ve OS %82 ve
%93
 Dissemine hastalığı olanlarda 5 y PFS ve OS %33
ve %38
 Hastaların yaklaşık %50’si desmoplastik MB. Bu
nedenle sonuçlar daha iyi olabilir
 Kognitif ve gelişimsel skorların MTX nedeniyle düşük
olduğu düşünülüyor
Rutkowski S, Bode U. N Engl J Med 2005;352(10):978-86
3 yaşından küçük çocuklarda MB
tedavisi
 Head start 1: 5 siklus CDDP, CPM, VCR, VP-16
 Head start 2: bu tedaviye ek olarak yaygın hastalığı





olanlar her kürde yüksek doz MTX aldılar
İndüksiyondan sonra hastalara myeloablatif KT ve
ASCT uygulandı
Tam rezeksiyon yapılan hastalarda 5 y PFS ve OS
%64 ve %79 bulundu
Yaygın hastalığı olanlarda bu oranlar %45 ve %54 idi
SR hastaların %50si RT almadı
YR hastalardan yaşayan 12 sinin 6 sı RT almadı
Tekrarlayan hastalığın tedavisi
 Relapsların çoğu ilk 2 yılda olur
 Relapsların önemli bir kısmı yaygın hastalık şeklinde
olur
 Relaps veya hastalık ilerlemesi durumunda kurtarma
stratejileri arasında tekrar cerrahi, RT, myeloablatif
KT+ASCT gibi seçenekler vardır
 Hangisinin seçileceği hastanın yaşına, relaps
hastalığın yaygınlığına ve ilk tanı anında hangi
tedavinin uygulandığına bağlıdır
Tekrarlayan hastalığın tedavisi
 COG ACNS0821: devam etmekte
tekrarlayan MB/PNET
TMZ150mg/m2x5gün PO
IRI 50mg/m2x5gün IV
q4w
TMZ 150mg/m2x5günPO
q4w IRI 50mg/m2x5gün IV
BVCZM 10mg/m2 IV 1. ve 15. gün
 Ortalama yaşı 18.8 olan 25 nüks MB/PNET hastası carpolatin 500mg/m2 x3
gün gün , thiotepa 300mg/m2x3 gün ve VP-16 250mg/m2x3 gün ile tedavi
edildikten sonra ASCT yapıldılar. Hastaların üçü toksisiteden kaybedildi, 16
sında hastalık ilerledi, 6 hastada 151 ay sonra olaysız sağ durumdalar
(transplantı takiben 10 yıllık EFS ve OS %24) Dunkel LJ, Gardner SL Neuro
Onkol 2010 12(3):297-303
Tekrarlayan hastalığın tedavisi
 Öncesinde sadece RT veya RT+KT almış olan 30
tekrarlayan MB hastası. Hastaların 19 u ( nüksten önce
hiç RT almamış 7 hasta Grup A, ve nüksten önce RT
almış 12 hasta Grup B ) cerrahi ve/veya indüksiyon KT
sini takiben HDKT ve ASCT ile tedavi edildiler. Grup
C’deki 11 hasta ise standart kurtarma tedavisi aldı. Yedi
grup A hastasın 6sı HDKT den hemen önce veya sonra
standart RT, 12 grup B hastasının 5’i HDKT yi takiben
adjuvan palyatif fokal RT aldılar. 28 aylık izlem sonunda
Grup A daki 7 hastanın üçü sağ ve hastalıksız. Grup B ve
C deki hastaların tümü kaybedildi. Gururangan S, Krauser J. Neuro
Onkol 2008;10(5)745-751
sPNET
 Supratentorial PNET’ler (sPNET) tüm çocukluk çağı





beyin tümörlerinin %2.6-%6.6’sını oluştururlar
İlk dekatta daha fazla görülürler
Birçok seride erkek kız oranı eşitken bazı serilerde 2:1’dir
Tümör lokal ve bölgesel olarak yayılım gösterebilir ve
transkollosal yolla diğer hemisfere yayılım rapor edilmiştir
Diffüz leptomeningeal ve spinal subaraknoid hastalık tanı
sırasında %30 dur
Relaps sırasında ise leptomeningeal yayılım %70 e kadar
varmaktadır.
sPNET
 sPNET’lerin çocuklardaki prognozunu etkileyen faktörler arasında
tümörün yeri, evresi ve cerrahi rezeksiyonun miktarı sayılabilir.
 1970-1995 yılları arasında tedavi edilen 36 çocuğun 5 yıllık sağ
kalım oranının %18 olduğu rapor edilmiştir Dirks PB, Harris L, Hoffmann
HJ. J Neuro-Oncol 1996;29:75-84
 HIT 88/89 ve HIT 91 protokolündeki 63 sPNET hastasının 21 inde
tam rezeksiyon gerçekleştirildi hastalar 2 kür IFM, VP-16, MTX,
CDDP, ve Ara-C den oluşan neodajuvan veya , adjuvan 8 kür CDDP,
VCR, CCNU dan oluşan KT ye randomize edildiler.
 3 yıllık OS %48.4 bulundu. 38 hastada tm progresyon gösterdi.
Bunların 27 sinde lokal nüks görüldü
 Tedaviyi etkileyen en önemli prognostik faktörün KT den ziyada RT
nin dozu ve volümü idi . Tüm nöraksis ve tümör yatağına uygun
dozda RT alanlarda 3 yıl PFS %49.3 uygun doz ve volümde
almayanlarda %6.7 olarak saptandı. Timmermann B, Kortmann RD J Clin
Oncol. 2002 Feb 1;20(3):842-9
sPNET
 CCG-921 çalışmasında metastazın olmaması ve pineal
yerleşim daha yüksek bir sağ kalım şansına yol açmıştır.
Bu çalışmada hastaların %50’si 5 yaşın altındadırKüçük
yaşın tümörün agresif davranışı ile ilşkili olduğunu
belirten çalışmalar mevcuttur. Dirks PB, Harris L, Hoffmann HJ. J
Neuro-Oncol 1996;29:75-84
Kühl J, Müller HL, Berthold F, Klin Paeditr 1998;17:832-
845.
 Çalışmalar nonmetastatik tümörlerde ilerlemesiz sağ
kalımın %50 civarında olduğu ama M+ hastalarda bu
oranın % 0 olduğunu göstermektedir . Cohen BH, Zeltzer PM J
Clin Oncol 1995;13:1987-1696.
 Pineal tümörlü hastalarda 3 yıllık ilerlemesiz sağ kalım
%61 olarak belirtilirken non pineal orijinli tümörlerde bu
oran %33 olmuştur
sPNET
 16 sPNET’li hasta riske göre RT verildi.
 SR hastalar 23.4Gy, YR hastalar 36 Gy KSRT ve
hepsi tümör yatağına 55.8Gy RT aldılar
 Tüm hastalara 4 kür yüksek doz CPM, VCR ve
CDDP verildikten sonra hepsi ASCT oldular
 Tüm hastalar için 5 yıl EFS ve OS %68 ve %73
bulundu
 SR hastalarda %60+%19, YR hastalarda %58+%19
Chintagumpala M, Hassall T. Neuro Onkol 2009 11(1):33-40
yeni tedavi şekilleri
 Sorafenib (nexavar)oral multikinaz inhibitorü Raf ve




reseptör tirozin kinazı inhibe eder.
Raf_MEK-MAPK sinyal yolu üzerinden veya ondan
bağımsız olarak tümör büyümesi ve angiogenezi inhibe
eder ve apoptozu uyarır
İnsan MB hücre dizilerinde çoğalmayı baskılar ve
apoptozu uyarır, aynı zamanda farede MB gelişmesini
engeller
MB’daki etkisini STAT3 sinyalinin inhibisyonu ve siklin
D/E ve mcl-1 proteinlerinin down-regülasyonu ile yapar
Pediatrik MB da bu etkilerinden dolayı kullanılabilir
Yang F, Van Meter TE. Mol Cancer Ther 2008;7(11):3519-26
yeni tedavi şekilleri
 Yalnız pediatrik MB da HLA class 1 üzerinden antijen
işleme işlevinde birden fazla yerde bozukluk olduğu
gösterildi
 Bir grup araştırmacı HER-2 ye özgün T hücrelerinin
adoptif transferinin MB tedavisinde ümit vadeden bir
immünoterapötik yaklaşım olduğunu gösterdiler
 Gelecekte otolog tümöre özgü sitotoksik T
lenfositlerinin geliştirilerek MB da T hücre
immünoterapisi yapmak mümkün gözüküyor
Ahmed N, Ratnayake M. Cancer Res 2007,67:5957-64
yeni tedavi şekilleri
 Huber ve arkadaşları primer MB’ olgularında
tümörlerin %93’ünün 4 farklı angiogenik faktör
ürettiğini gösterdiler . VEGF 165 ve PDGF_a %100
olguda saptandı. Hubert H, Eggert A. Eur J Cancer 2001;54:514-526
 Son günlerde VEGF reseptör ailesinin spesifik bir
inhibitörü olan AZD2171 adlı molekül preklinik zenograft
modellerinde erişkin insan malinitelerinde etkili olduğu
gösterildikten sonra pediatrik beyin tümörü konsorsiyumu
tarafında bu ilaç MB da faz bir düzeyinde tedavide
denenmektedir
Maris JM, Courtright J. Pediatr Blood Cancer 2008;50:581-87
yeni tedavi şekilleri
 OSI-774 (Erlotinib) ERBB1 ve ERBB2 yi birlikte
inhibe eden bir moleküldür
 MB da in vivo ve in vitro ERBB2 sinyalini inhibe eder
ve ERBB2 ye bağlı prometastatik gen upregülasyonunu engelleyerek MB hücrelerinin
invazivliğini azaltır
 COG ve US Pediatrik Beyin Tümörü Konsorsiyumu
ERBB1 ve ERBB2 aktivitesini inhibe eden ilaçları faz
I ve faz II çalışmalarda denemektedir
Hernan R, Fasheh R, Calabrese C. Cancer Res 2003;63:140-48
yeni tedavi şekilleri
 SMO proteinine bağlanıp inaktive ederek SHH
yoluna etki eden Cyclopamin MB da in vitro olarak
SHH’ye bağlı gen ekspresyonunu inhibe eder ve
hücre siklusunu durdurur, murine tümör
allograftlarında tümörü geriletir ve yeni çıkartılmış
MB hücrelerinde hızlı bir ölüme neden olur
Romer J, Curran T. Cancer Res 2005;65:4975-78
Berman DM, Karhadkar SS. Science 2002;297:1559-61
 Hh Antag adlı diğer bir SHH yolu inhibitörü de MB
tedavisinde preklinik çalışmalara girmiştir
Sasai K, Romer JT. Cancer Res 206;66:4215-22
yeni tedavi şekilleri
 Transkripsiyonel olarak Wnt yolu tarafından regüle
edilen NRSF/REST’in (neural silencing element) MB
hücre dizilerinde yüksek miktarda eksprese olduğu
ve hücre büyümesinin spesifik moleküler bloke edici
ilaçlarla engellendiği gösterilmiştir.
 Dkk-3 ve FRPler Wnt sinyal antagonistleridir ve bu
yolun doğal inhibitörleri olarak kanser tedavisinde
kullanılabilirler
Lou J, Chen J, Deng ZL. Lab Invest 2007;87:97-103
yeni tedavi şekilleri
 Revers transkriptaz inhibitörü olan Nevirapin ve
Efavirenz adlı ilaçlar ın melanoma ve prostat kanseri
hücrelerinin çoğalmasını, morfolojik farklılaşmasını
azaltıp gen ekspresyonlarını yeniden
programladığını gören araştırmacılar MB hücreleri
üzerinde de aynı etkiyi yaratabilecek ve lipofilik
olduklarından KBB’ni de rahatlıkla aşabilecek revers
transkriptaz inhibtörleri üzerinde çalışmaktadırlar
Sciamanna I, Landriscina M. Oncogene 2005;24:3923-31