lp-PLA2 - WordPress.com

Download Report

Transcript lp-PLA2 - WordPress.com

Ateroskleroz
Ve
Lipoprotein-Fosfolipaz A2
Asist.Dr.Oğuzhan Özcan 2009
Aterosklerozun tanımı, epidemiyolji, patogenezi,
risk faktörleri
 Lipoprotein Lipaz A2
biyokimyasal tanımı, ateroskleroz
patogenezindeki rolü, biyokimyasal belirteç
olarak önemi ve özellikleri,risk faktörü olarak
klinik önemi ve ölçüm yöntemleri.

Arterioskleroz
Arterlerin kalınlaşması ve elastikiyet kaybı
3 tip damar hastalığını kapsar
1. Ateroskleroz
2. Mönckeberg’in medial kalsifiye sklerozu
3. Arterioloskleroz (D.M – hipertansiyon)
Ateroskleroz


Büyük elastik arterlerin intimasını tutan,kronik
progresif multifokal bir hastalıktır.
Robins Patoloji
Damar duvarının hasarlanmaya verdiği yanıtla
karakterize sistemik bir hastalıktır.
Cecil
Endotel hasarı sonucu arter duvarında gelişen kronik
iltihabi cevap
Aterom plakları fokal başlar.
Hastalık ilerledikçe lezyonlar büyür ve damarı çepeçevre
sarar.
Damar akımı zorlaşır  iskemik hasar
Aterosklerotik plakların dağılımı:
1. A.abdominalis ve ana dal orifisleri
2. Koroner arter
3. Popliteal arter
4. İnternal karotis ve Willis poligonu
Üst ekstremite damarları ,
mezenterik ve renal arterlerde nadir
Klinik önemi


Ateroskleroz başlıca kardiyovasküler hastalıklara
yol açar.
Kardiyovasküler hastalıklar
Kardiyak ölümler (MI) ve inme (Stroke)
Kardiyovasküler hastalıklar ölüme yol açan hastalıklar arasında 1.sırada ve
strok ise 3.sırada yer almakta
Kadınlarda ,Kardiyovasküler hastalıklar ölüme yol açan hastalıklar arasında 1.sırada ve
strok ise 2.sırada olup meme kanserinden iki kat daha yüksek mortaliteye sahip
Başlangıç  çocukluk çağı
Semptomlar  ileri yaş
Aterosklerozda temel patoloji
Anahtar lezyon
İntimal kalınlaşma + lipid birikimi
Yağ çizgileri ( fatty streak )
Ateromatöz plak gelişiminde öncül
Çocukluk çağı
SARI YAĞ PLAKLARI
Aterosklerozun oluşumunda geçerli olan teoriler:
1- Zedelenme (Injury) cevabı hipotezi: Endotel
harabiyeti veya fonksiyonlarında bozulmanın
tetiklediği olaylarla aterosklerozun gelişmesi
2- Klonal teori: Bir düz kas hücre klonunun yavaş
ve neoplastik büyümesi aterosklerozu başlatan
primer olaydır.
3- İnfeksiyon teorisi: C.pneumoniae (endotel içinde
gösterilmiştir) veya virusler (Herpes virusler gibi)
gibi infeksiyon ajanları aterosklerotik sürecin
primer olaylarını başlatmaktadır
Damar duvarına lipoprotein geçişi
(LDL-VLDL) ve oksidasyonu
Süperoksit ve serbest radikal oluşumu
* Nitrik oksit deaktivasyonu
* Lipoproteinlerin intimada birikimi
Lipid oksidasyonu  oksitlenmiş LDL
* Makrofaj fagositozu köpüksü histiyosit
* Monositler için kemotaktik
* Monosit adhezyonununda artış
* Makrofaj motilitesinde azalma
Sitokin ve büyüme faktörlerinin salınımı
* Endotel ve düz kas hücreleri için toksik
* İmmünojenik - antikor oluşumu
Makrofajların rolü
* Erken dönemde aktive endotelden
salgılanan faktörler sonucu
monositlerin endotele yapışması
* Subendotelyal bölgeye göç
* Makrofaja dönüşüp,lipoprotein
fagositozu
Plak yapısı bozulunca  trombus
Komplike aterosklerotik plaklar
1. Kalsifikasyon
2. Hemoraji
3. Anevrizmal dilatasyon
4. * Rüptür- ülserasyon *
(trombüs – emboli)
Risk faktörleri
Majör
Minör
(Değiştirilemeyen)
-Yaş
-Erkek
-Aile hikayesi
-Genetik yatkınlık
- Obesite
- Stres
- Homosistein
- Alkol
- Karbonhidrat tüketimi
(kontrol edilebilen)
-Hiperlipidemi
-Hipertansiyon
-Sigara
-Diabetes Mellitus
Global Risk Değerlendirmesi
10 yıllık kümulatif koroner arter hastalığı
Riski (K/E) (Framingham skorlaması)
Yaş
20-34 = -9/-7
35-39 = -4/-3
40-44 = 0/0
45-49 = 3/3
50-54 = 6/6
55-59 = 8/8
60-64 = 10/10
65-69 = 11/12
70-74 = 12/14
75-79 = 13/16
Sistolik Kan Basıncı
Sigara
Tedavi: Yok Var
120 = 0/0
0/0
120-129 = 0/1 1/3
130-139 = 1/2 2/4
140-159 = 1/3 2/5
160 = 2/4 3/6
TK (40–49 y)
160 = 0/0
160-199 = 2/3
200-239 = 3/5
240-279 = 4/6
280 = 5/6
(40-99 y)
Hayır = 0/0
Evet = 3/5
HDLk
60 = -1/-1
50-59 = 0/0
40-49 = 1/1
40 = 2/2
(60-69 y)
Hayır = 0/0
Evet = 1/2
(70-79 y)
Hayır = 0/0
Evet = 1/1
Total puan: 0 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25
10-y KAH
riski (%):
1 1 1 1 1 1 2 2 3 4 5 6 8 10 12 16 20 25 30
1 1 1 1 1 2 2 3 4 5 6 8 11 14 17 22 27 30
KAH = MI veya koroner hastalığına bağlı ölüm
Uyarlama NCEP ATP III. JAMA. 2001;285:2486-2497.
Kardiyovasküler hastalığı olanlarda geleneksel risk faktörlerinin dağılımı
% 62.4 ü yalnızca bir
risk faktörü
içermekte ve ya hiç
risk faktörü içermemek
TANI
Electrocardiogram
Stress
Test
Coronary
Angiography
Yeni Risk Faktörleri





Homosistein
Fibrinojen
Lp(a)
CRP
LP-PLA2 (lipoprotein fosfolipaz A 2)
Lipoprotein Fosfolipaz
A2
Bilinen RİSK faktörleri ne derece
yeterli?





Geleneksel kardiyovasküler risk değerlendirmesi
hastaların % 50 sini açıklayabiliyor.
Yüksek riskli hastaları tespit etmede daha etkili
yöntemlere ihtiyaç duyuluyor.
Bugün ateroskleroza yaklaşım,
Klinik semptomların şiddetli stenozlu hastalarda
oluştuğu fokal hastalıktan,
Endotel disfonksiyonu,plak inflamasyonu ile karakterize
ve sonuçta subcritik stenozlu hastalarda rüptür ve
tromboza yol açan sistemik bir hastalık olduğu yönüne
doğru kaymaya başlamştır.



İnflamsyonun mareklarının önem kazanması DR
paul Ridker in hs CRP yi LDL düzeyi kontrol
altında tutulan koroner arter hastalarında risk
tahmininde kullanılabileceğini göstermesi ile
başlamıştır.
BU alandaki ikinci araştırılan marker ise
LP-PLA 2 dir.




Palk inflamasyonunun azaltılması ve plak stabilitesinin
artırılması daha çok önem kazanmıştır.
LP PLA 2 ise plak inflamasyonunda ve rüptür-eğilimli
plak oluşumuda spesifik bir biyomarker olduğu
düşünülüyor.
Geleneksel risk faktörleri ,lipid ölçümleri ve vasküler
görüntüleme teknikleri arterial duvarda iskemik atak
oluşma riskini direk olarak gösterememektedirler.
LP-PLA2 vasküler inflamasyon endotelyal disfonksiyon
ve rüptür eğilimli plak oluşumunda artma ile karakterize
olan aterosklerotik hastalık aktivitesi yüksek hastaları
göstermede ek bilgi sağlayabilir.





Phospholipases A2 enzimatik aktiviteye sahip bir
protein ailesindir.
sitozolik phospholipases A2 (cPLA2)
sekretuar phospholipases A2 (sPLA2)
lipoprotein-ilişkili PLA2s (lp-PLA2),
platelet activating factor acetylhydrolase
(PAF-AH).





45-kDa protein ve 441 amino acids
Makrofaj ve plateletlerden sentezlenir.
Kanda %80 oranında low-density lipoprotein
(LDL) ile taşınır.
Diğerlerinin aksine kalsiyumdan bağımsız bir
enzimdir
LDL molekülündeki okside phospholipid lerın
hidrolizinden sorumludur.
ürünün
açığa çıkmasından
Bu ikiSonuçta
biyoaktif iki
molekül;
chemotactic
cevap, endothelialsorumludur.
hücre dysfunction,
ve düz kas hücre apopitozisindeLyso
rol alır.Proaterojenik
mediatördürler.
lysophosphatidylcholine
PC ve oxidize
yağ asitleri.

Lp-PLA2 nin proaterojenik süreçte anahtar
mediatör olduğu düşünülüyor.



Framingham risk skorlaması düşük risikli olarak
tanımladığı birçok hastada gelişen KAH nı
tanımlamada yetersiz.
Adult treatment panel 3 (ATN-3)
major kardiyovasküler risk faktörlerinin CAH
riskinin ancak yarısını tespit edebileceğini
belirtiyor.
Kolesterol izleminin kısıtlamaları




Koroner arter hastalığının önelenmesinde köşe
taşı kolestetrol tedavisidir.
NCEP (national cholesterol education program)
26 yılllık framingham kalp çalışmasının şimdiye
kadar ki verileri total kolesterol verileri tek başına
ancak % 50 sini tespit edebilmekte.
Mı geçiren hastaların % 80 inide total kolesterol
düzeyleri ve ortalama LDL değerleri MI
geçirmeyen hastalarla yakın bulunuyor.




Yüksek LDL düzeyleri aterosklerozu
hızlandırdırğı kesin olarak biliiyor.
Yine hiperlipidemi aterosklerozu dekadlar
boyunca ilerletiyor.
Yüksek LDL düzeyleri , aterosklerotik plağın ne
derece ilerlemiş veya inflame olmuş olduğu
hakkında bilgi vermez.
LDL tekbaşına KAH sebep olmaz.
LDL ve LP-PLA2



GAZi çalışması
Small dense LDL ve elektronegatif LDL
partikülleri üzerinde fosfolipaz A2 nindaha fazla
oluduğunu göstermişlerdir.
Elektronegatif LDL endotel için toksiktir.(oksde
lipid komponentleri nedeniyle) ve artmış
aterosklerozla ilişkilidir.
Lp(a) ve LP-PLA2


Bruneck-İTAly çalışması
40- 79 yaş arası 765 hastayı içeren 10 yıllık
çalışma sonucunda,MI stroke ve KV atak
açısından izlenen bu hastalarda, Lp(a) nın
oksidize fosfolipidler için tuzak rolu oynadığı ve
aynı hasta grubunda LP PLA A2 nin de artıığı ve
hastalarda KV atak açısından 4 kat bir artış
olduğu saptanmış.
Endotel disfonksiyon Rüptür eğilimli
plaklar



Daha stenotik lezyonların daha küçük lipid core ve daha
kalın fibroz kapsulu olan ları hastalarda sıklıkl anjina
denilen tabloya yol açtğı iyi biliniyor ve bunlar
görüntüleme teknikleri ile gösterilebiliyor ve tedavi
edilebiliyor.
Ancak asemptomatik ve daha hafif stenotik lezyonların
hastalarda potansiyel olarak daha ölümcül olduğu
gösterilmiştir.
Bu lezyonlar geniş lipid core ve ince fibröz kapsül ve
daha fazla inflamasyon ile karakterizedir.




Minimal stenozu olan hastaların hangisinin daha
gelişmiş plaklara sahip olduğunu anlamak için endotel
disfonksiyonu ölçülebiliyor.
Vazokonstriktif ajan(asetilkolin) koroner artere veriliyor
ve damarın refleksif dilatasyonu ölçülüyor.
Birçok çalışmada ED ölçümünün koroner olay geçirme
ve stroke ile arasında güçlü bir ilişki olduğu ve ED nun
bağımsız bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir.
Özetle düşük derecede stenozu olan bir çok hasta
göreceli olarak yüksek aterosklerotik hastalık
aktivitesine sahip olabilir.
Çoğu MI ve ani kardiak ölüm siddetli stenotik değil ,
hafif derecede stenotik ince fibröz kapsüle sahip
lezyonlardan kaynaklanmakta

Hastalar stress testlerinde veya görüntüleme
teknikleri(anjiyografi) ile normal veya minimal
stenoza sahip görülebilirler ancak hala yüksek
riskli grupta olabilirler!!!
İnce fibröz kapsul görüntülenebilir
mi?





Rüptür-eğilimli plaklardaki anahtar nokta ince
fbröz kapsul.< 65 Mikrometre.
Bugün kullanılan yaygın görüntüleme teknikleri
ile mümkün değil.
Optik kohorens tomografi ile mümkün
İnvaziv ve yaygın değil.
Non-invaziv ve tekrarlanabilirliği yüksek testlere
ihtiyaç var.
Rüptrü eğilimli plak ve LP-PLA2
ilişkisi



Kolodgie çalışması
LP-PLA2 nin göreceli olarak rüptür-eğilimli veya
rüptüre olmuş plakların nekrotik çekirdeğinde ve
makrofajlarında, lP-PLA 2 ye özgü boyalar
kullanıldığında daha koyu boyanma gösterdiğini
saptamışlardır.
LP PLA2 bu yönüyle rüptür eğilimli plakları
göstermede bir marker olabilir.
Stabil ve rüptüre plağın histopatolojik özelliklerinin karşılaştırılma
Düşük LP-PLA2 içeriği
Önemli derecde stenoz olabilir
Kalın fibröz kapsül/yüksek kollajen içeriği
Daha az lipid içerik
Daha az inflamatuar hücre
Yüksek LP-PLA2 içeriği
minimal derecde stenoz olabilir
ince fibröz kapsül/yüksek kollajen içeriği
Daha çak lipid içerik
Daha çok inflamatuar hücre
Rüptüre karotid plakğın histopatolojisi ve LP PLA 2 nin rolü
LP_PLA2 risk markırı mı? – risk
faktörü mü?


LP-PLA2 sistemik inflamasyonun aksine
,vasküler inflamasyon için spesifiktir.
Düşük biyolojik varyasyon ve ve plak
inflamasyonunun patogenezinde direk rol
oynaması diğer iki önemli özelliğidir.
LP-PLA2 ve CRP ilişkisi


LAvi çalışması
30 hasta minimal aterosklerotik stenozu olan
hasta,koroner arter girişinden alınan kan
örnekleri ile koroner dolaşımın venöz
kısmından alınan kan örnekleri arasındaki LP pla
2 farkı ve bu enzimin ürünü olan lyso PC
ölçülmüş aradaki ileişki gösterilmiştir.
LP-PLA2 ve CRP ilişkisi




Aterosklerozlu damarlarda ateroskleroz
olmayanlara göre net lp pla2 üretiminde artış
mevcuttu.
Lp pla2 aterosklerozun erken evrelerinde
belirleyici olabiliyor.
CRP de ise ilişki yoktu.
CRP nin sistemik inflamatuar markırı olup
damar spesifitesinin olmadığı yönüyle LPpla2
nin gerisinde olduğunu göstermiştir.



Aynı hastalarda ED nuna göre kategorize
edildiklerinde ise
ED olanlarda net lysoPC düzeyi (87 ng/dakika)
iken ED olmayanlarda net üretim -590
ng/dakika gibi düşük düzeyde kalmıştır.
Net Lyco PC düzeyi ile ED derecesi ile güçlü
korelasyona sahiptir.
Lyco PC etki mekanizması





1-endotel nitrikoksit düzyini düşürür.
2-oksidativ stresi artırır.
3-endotel hücre apopitozisini indükler
4-endotel hücre migrasyonunu dolayısıyla hasar
tamirini engeller.
Sonuç;erken aterosklerotik plaklar LP-PLA2
üretir ve bu da LysoPC aracılığı ile inflamasyonu
tetikler.



İn vitro çalışmalarda periferal mononükleer hücrlerin
ve trombotilerin LP pla2 üretebildiği gösterilmiş.
Ancak in vivo olarak belirgin şekilde intimada yerleşmiş
olan makrofajlar ve trombositelr tarafından üretildiği
gösterilmiştir.
LP pla 2 nin lokal olarak aterosklerotik plak içinde
üretiliyor olması vasküler spesifitesinin sistemik
inflamasyon markırlarından daha fazla olduğunu
göstermiştir.
Endotel disfonksiyon ve lP_PLA2
ilişkisi



Yang çalışması
172 hasta stenoz >%30 olan ED açısından
değerlendrilimiş.
>240 ng/ml LP PLA2 düzeyleri istatistiksel
olarak anlamlı 3.3 odd oranı ile ED ile ilişkili
bulunmuş.ancak diğer lipidler ED açısından aynı
derecede anlamlı bir öneme sahip olmadıkları
gösterilmiş.
LP_PLA2 ED nun güçlü bir göstergesidir.
LP-PLA2 ED ile İLİŞKİLİDİR:


LP-PLA2 ile diğer risk faktörleri arasında hafif
bir ilişkisi olsa da
LP-PLA2 ED nu göstermesi açısından
diğerlerinden bağımsız bir risk faktörüdür.
Primer korunma ve lpPLA 2 nin risk
değerlendirmesindeki önemi


Relatif risk: lpPLA2 düzeyindeki 1 SD luk
değişime göre
HAZARD/odds oranları ise en düşük LPpla2
düzeyine karşılık en yüksek LPpla2 düzeyinin
oranı olarak ele alınmış
Garza et al





Meta analizinde 14 prospektif epidemiyolojik
çalışmada 20 bin hastanın verileri toplandı.
lP PLA2 kardiyovasküler olaylar için bağımsız bir
risk faktörü olduğu sonucuna varıldı.
Risk oranı;1.86 (%95 CI 1.47-2.34)
RR ;1.21 (%95 CI 1.11-1.32)
LPPLA2 nin risk tahmini geleneksel KVH risk
faktörlerine göre düzeltildikten sonra bile çok az
değişmiştir.
Risk değerlendirmesinde geleneksel risk faktörlerinden bağımsız olarak
Kalp hastalıklarından birincil
korunmada risk faktörü olarak LP-PLA2
yüksek LP-PLA2 düzeyleri
Kabaca riskin iki kat artması ile ilişkilidir.
Kalp hastalıklarından ikincil korunmada risk faktörü olarak LP-PLA2
Coroner olay riski ile CRP ve LPpla2 arasındaki ilişki:
Her iki marker da coroner olay geçirme ile ilişkili ancak tüm gelenksel risk faktörlerine göre düzltildikten sonra
CRP nin istatistiksel anlamını yitirdiği oysaki LP PLA2 nin hala güçlü ilişkili olduğu gösterilmiş.
Metabolik sendrom ve LP-PLA2




Metabolik sendromlu hastalar büyük oranada oksidan
sterss ve inflamasyona sahip oldukları biliniyor.
Özellikle viseral yağ dokudaki adipositlerin inflamatuar
sitokin ürettiği ve bunlarında sonradan hepatik c-reaktif
protein üretimini tetiklediği biliniyor.
Atrmış ,imflamatuar cevap sonucu anjitensinojen atrışı
da bilinen bir gerçek.
Tüm bunlar hastada kan basıncını yükseltir ve dengeyi
preoksidant lehine bozar.
LP PLA2 diğer inlamatuar risk markrları ile karşılaştırlıdığında
İnsülin rezistansından bağımsız ve metabolik sendroma ilave
bir risk faktörüdür



LPPLA2 her iki durumdan da bağımsız olarak
yükselen bir markerdir.
Yaş, sigara içme,kan basıncı ED la ilişkli olsa da
plak stabilitesini tahmin etmede çok kaba bir
tahminde bulunabilirler.
LP-PLA2 ise aterosklerotik hastalık aktivitesi
hakkında geleneksel risk faktörlerinden bağımsız
ve ve spesifik birmarkerdir.(heart study nad
malmo diet and canser study)
Yüksek riskli hastalrın agresif lipid düşürücü tedavi ile
aterosklerotik hastalık aktivitesi gerçekten azalıyor mu?
%22.4 ünde
recürren kardiyovasküler
Olay görülmüştür.
LP-PLA2 nin negatif predictif belirteç olarak kullanılabilir mi?
4-6 yıllık takip sonucunda hastaların %95 i eğer LP-PLA2 düzeyleri <223 ng/ml in alrtında ise
atak geçirmemişler
Sonuç:düşük LP-PLA2 düzeyleri plak stabilizasyonuna ulaşıldığını öngörebilir..
LP-PLA2 hastalık aktivitesi (plak stabilitesi)
hakında bilgi verebilir mi?
LP pLA 2 testinin klinik laboratuvar
açısından karakteristik özellikleri



Aterosklerotik hastalık aktivitesini gösterecek
biyomarkerin yüksek speisifiteye ve düşük
biyolojik varyasyona sahip olması beklenir.
Çoğu inflamatuar markerlar,infeksiyon
;romaolojik hastalıklar,inflamasyonlar ve insülin
rezistansında artmış olarak bulunur.
LPPLA 2 ise diğer inflamatuar markerlarla
kıyaslandığında düşük biyolojik varyasyona ve
yüksek spesifiteye sahiptir.
Wolfret çalışması




Genç ve sağlıklı bireylede sistemik inflamasyon
bulunabildiği halde (CRP düzeyleri>3 mg/L),LPPLA2
artışı nispeten çok daha azdı.
90 saglıklı gençte %4 ünde lpPLa2 düzeyleri>250
ng/ml idi.aynı grupta % 46 sında CRP düzeyleri> 3
mg/L idi.
aynı 47 hastadan kan örnekleri 4 hafta boyunca 7 ayrı
zamanda alındı.
Varyasyon katsayısı % 10 iken,CRP için bu oran %42.6
idi.
İstatiksel değerlendirmeler


Klinik olarak kullanışlı bir biyomarkerin risk
değerlendirmesinde geleneksel markerlere
üstünüğünün araştırılması önemli bir tartışma
konusu olmuş.
Aynı markerın screening-test olarak
değerlendirilip değerlendirlemeyeceği de ayrı bir
tartışma ve araştırma konusu olmuş.


Eğri altındaki alanın değerlendirilmesi ile bir
testin scorunun vakalara göre kontrollere göre
ne oranda yüksek olduğunu gösteren analizler,
C istatistiği olarak da bir testin < 0.5 olması
değersizliğini , 1 olması ise mükemmeliğini
gösteriyor..
Women’s heart study








C istatistiğinde tek başına 0.70 değeri oluşturmuş.
Anlamı;kardiyovasküler olayların % 70 inde yaşın yüksek olduğu.
LDL eklendiğinde ise bu oran 0.71
C istatistiğini izlem populasyonunda tek başına yaş ın yaptığı değerin
üztüne çıkarmak zor görünüyor.
Framingham çalışmasında 10 yeni biyomarkerla yapılan izlemde yaş
ve cinsiyet birlikte 0.75 değerini oluşturmuş.
Diğer geleneksel risk faktörleri eklendiğinde bu oran 0.80 oluyor.
0 ve ya 1 risk içeren düşük riskli hastaları değerlendirmede neden
yetersiz olduğunu gösteriyor.
Orta ve yüksek riskli gruplarda ise troponin,nt pro BNP ve LP PLA2
faktörleri c istatistiğinde önemli bir artış sağlıyorlar.
LP-PLA2 için cut point



Mayo obstent count ve NOBİS 2 çalışmaları cut
point belirlemede önemli somuçlara ulaşmış.
Her iki çalışmada da orta tertilte kardiyovasküler
olaylarda dik bir yükseliş görüldüğünü
göstermişlerdir.
2 ve 3 . Tertilde ki HR oarnları ise birbirine
yakındır.
>200 mg/ml düzeyindeki lpPLA2 nin artmış risk olarak değerlendirilebileceğini söylüyorlar.


LP PLA’ için Risk değerlendirmesinde önerilen
cut-point 235ng/ml. Bu değere sahip hastaların
orta riskli gruptan yüksek riskli gruba alınmasını
ve o şekilde tedavi edilmesini öneriyor.
>225 ng/ml değerleri kullanılan modelden
bağımsız olarak artmış mortalite ile ilişkilidir.



<200 ng/ml düşük risk
200 – 235 asrası orta derecde yüksek
>235 ng/ml yüksek risk olarak kabul edilebilir.
LP-PLA2 ve Stroke ilişkisi
LP-PLA düzeyleri düşürülebilir mi?


Kardiyovasküler olayları azalttığı iyi bilinen Lipid
düşürücü ilaçlar Lp-PLA2 düzeylerini de
düşürmektedir.sebeb sonuç ilişikis henüz
bilinmiyor.
Fenofibrate ve omega 3 yağ asitleri ve bunların
statinlerle kombinasyonu LP-PLA2 düzeylerini
düşürdüğü biliniyor.
SHİ çalışması






Lp PLA 2 nin aterroskleroz oluşumunu engellemedeki
rolunu gösteren çalışması.
Azetidinonun LPpla2 enzim aktivitesini 14 günlük
tedavi sürecinde % 80 oranda inhibe ettiği gösterilmiş.
İnsan lökositlerri üzerinde yapılan bu çalışmada
İl-6 il-1b ve TNF düzeyleri ortama oksidize-ldl
eklendiğinde artmıştır.
Ancak normal LDL eklendiğinde artma olmamış.
Ancak ortama birlikte azetidinon eklendiğinde sitokin
üretimi hem de lyso-PC düzeyleri artma olmamıştır.
Lp pla ölçümü
(1-myristoyl-2-(4nitrophenylsuccinyl)pho
sphatidylcholine

diaDexus PLAC test ;iki monoklonal antikor
kullanan sandwich enzyme immunoassay
prensibine göre yapılır.



Sensitivity
detection limit is 0.34 ng/mL
Precision






interferansları
Bilirubin 20 mg/dL
Cholesterol 500 mg/dL
Hemoglobin 1250 mg/dL
Triglycerides 3000 mg/dL
Total Albumin* ~6500 mg/dL
BIOVARIABILITY

Açlık örneği gerekmiyor

Serum ve plazmada çalışılabiliyor
EDTA ve heparinden etkilenmiyor.

Sonuç olarak





Hem kardiyovasküler hastalıklarda hem de stroke da Orta ve
yüksek derecde riskli hastların bir ileri risk kategorisine alınıp
yeniden değerlendirilmesinde önemli bir gösterge olarak
kullanılabilir.
Tedavi edilen hastalarda LPPLA2 düzeyleri hala yüksekse tedavi
planlanmasında daha agresif tedavilerin seçilmesinde yol
gösterici olabilir.
Düşük riskli hastalar ya da toplum taramasında kullanılmasının
klinik faydası yoktur.
Düşük LPpla2 düzeyleri hastanın tedavisinin optimal düzeye
ulaştığının veya düşük risk taşıdığının göstergesi olarak
kullanılabilir.
Patogenezdeki rolü , klinik çalışmalarla gösterilen yüksk spesifite
ve düşük biyolojik varyasyonu,ucuz ve non invaaziv oluşu ile LPPLA2 gelecek vaadeden bir biyomarkırdir.