Transcript 3.dosya

MÜŞTERİ DEĞERİ
 Bir değişim işleminde “müşterinin elde ettiği yararların ,katlandığı veya
ödediği bedele oranıdır.Şu halde müşteri değeri yaratmak ,”müşterinin
ödemesi karşılığında,onun beklediğinden daha fazlasını verebilmektir”
 Diğer bir ifadeyle bu, müşterilere bir bedel ödetmeden ek yararlar sunmaktır.
 Aslında müşteriler çoğu kez ürünün gerçek değerlerini ve maliyetlerini tam
doğru olarak veya objektif olarak değerlendiremedikleri için müşteri değeri
“algılanan müşteri değeridir” (müşteri nasıl algılıyorsa , o değer anlamında )
Müşteriler kendilerine en yüksek değerin teklif edildiği işletmeden mal
veya hizmet satın alacaklardır.Bu sebeple müşteri değeri kavramı işletmeler
açısından önemlidir.
Müşteri değeri üründen elde edilen toplam fayda ile o ürünü elde
etmek için katlanılan tüm maliyet arasındaki farktır. Örneğin; bir arabanın
müşteriye sağlayacağı fayda müşteriye ve arabanın özelliklerine bağlıdır.
Müşteri değeri, müşterinin algıladığı faydalar (ekonomik, fonksiyonel,
psikolojik) ile bu faydaları elde etmek için kullanılan kaynaklar ( para,
zaman, çaba, psikolojik) arasındaki orandır. Algılanan değer göreceli ve
sübjektiftir.
Örneğin, 5 yıldızlı bir otel ile bir pansiyon temelde aynı ihtiyaca
odaklanır ancak ikisi arasında müşterinin algıladığı değer farklı olacaktır.
İşletmeler müşterilerine mal, hizmet, personel, imaj gibi değerler
sunabilirler. Müşteri bu değerleri toplar ve diğer rakip işletmelerle
karşılaştırmasını yapar. Daha sonra müşteri toplam harcamalara bakar.
Müşteri bu harcamaları da dikkate alarak ürünü alıp almama kararını
verecektir.
 Müşteri değeri ,yüksek kalite ve uygun fiyatla ilgilidir.Toyota,”Lexus”
markasıyla şiddetli rekabetin olduğu ABD lüx oto pazarında müşteri odaklı
yaklaşımı benimseyip,özellikle “servisi” ve “sıfır üretim hatası ile yüksek
kaliteyi” vurgulamaktadır.
 Kalite ve fiyatın dışında -müşteri isteğine göre tasarım,-çok kısa sürede
teslim,-alıcıya doğru bilgi verme,-servis ve -satış sonrası hizmetlerle ilgili
vaatler üstün müşteri değeri yaratmada etkili olan başlıca diğer hususlardır.
 Klasik iktisat kuramcılarından Adam Smith, “Herhangi bir şeyin gerçek
fiyatı, onu elde etmek için sarf edilen emek ve katlanılan zahmettir” demiştir.
Benzer biçimde yönetim felsefecisi Drucker’a göre “İşletmelerin misyonları
ve amaçları müşteri yaratmak ve onları tatmin etmektir” . Ünlü pazarlamacı
T. Levitt ise işletmenin amacını, “müşteri bulmak ve kuruluşa bağlı
kalmasını sağlamak” olarak açıklamaktadır. Günümüzde pazarlama
alanında “müşteri odaklılık”, “müşteri hizmeti”, “müşteri tatmini”, “müşteri
bağlılığı”, “müşteri memnuniyeti” gibi kavramlarla çok sık karşılaşmaktayız.
Müşteri değeri bunlardan biraz daha derin bir kavramdır. Müşteri değeri
olgusu müşteri tatmini unsurlarına ek olarak ürünün rakipler arasından nasıl
seçildiğini, seçim kriterlerinin rakiplerinkiler ile kıyaslanmasını ve her kriterin
önem derecelerini incelemeye alır.
 Kalite yöneliminin ve uygulamalarının birçok kuruluş tarafından
başarıyla gerçekleştirilmesi ve kalite farklılıklarının daralmaya
başlaması, bunu rekabetçi bir üstünlük olmaktan çıkarmıştır.
Tüketiciler kalite standartlarına uymayan ürünleri,markaları dikkate
bile almamaktadırlar. Kalite “olmazsa olmaz” koşuluna indirgenmiş
ve tüketici bunun ötesinde kendisine sunulan “değer” kavramının
arayışı içine girmiştir
 Yaratılan kalite ve sunulan hizmetin ancak araç olabileceği, müşteri
için “değer yaratmanın” ise amaç olduğu sonunda hatırlanabilmiştir.
Rekabetçi avantajı yakalayabilmek için şirketler “değer eklemek”
konusunda yeni yollar, yöntemler aramaya başlamıştır.
 Müşteri açısından değer yaratma kavramı, müşterinin ödediğinin
karşılığında beklediğinden fazlasını elde ettiği zamanki durumu ve
anlamı içermektedir. Ek yararları bir bedel ödetmeden müşterilere
sunmaktır. Buradaki önemli nokta; beklenen, umut edilen, algılanan
durumdur. ÖRNEĞİN, bir paket tuz aldığınızda kimsenin bunu
arabanıza kadar taşıyabileceğini düşünmez ve beklemezsiniz;
ancak hepimiz arabamıza benzin aldığımızda bir kahve ikramını ya
da camların temizlenmesini bekleriz.
 Yaratılan “değer”, müşteri yönlü ve onun ihtiyaçlarına yönelik
değilse, fazla bir anlam taşımaz. Yararları ve ödünleri yani değeri,
müşteri kendisi belirler. Yaratılan değer, müşteri ile şirket arasında
“duygusal bağ” kurulmasına olanak sağlar Bu durum ise yeniden
satın almayı, müşteri sadakatini yaratmayı mümkün kılar.
Duygusal Bağı Nasıl Kurarım?
 Bu noktada müşteriyi şaşırtmak ve beklentisini aşmak çok önemli.
Müşterinin satın aldığı üründe bir güncellemeye gitmek ya da sürpriz bir
hediye vermek duygusal bağı artıran yöntemlerden bir tanesi. Örneğin
online alışverişte iade etme sürecini çok kolay ve sorunsuz yapmak ya da
gönderilerden ücret almamak gibi konular da müşteriye senin yanındayım
hissi veriyor. Müşteriyi şaşırtarak, bazen şımartarak, ben seni
önemsiyorum ve sana değer veriyorum mesajını vermek önemli. Çünkü
sadece sevdiklerimizi, aile fertlerini şımartırız. Dolayısıyla müşteri de
aileden biriyim ya da en azından bir grubun üyesiyim diye düşünmelidir.
Bunu en etkin biçimde başaran şirketlerin başında Apple ve Amazon
gelmektedir. Önemli olan sadece iyi çalışan bir ürün ya da sistem sunmak
değil aynı zamanda müşterinin kendini farklı ve özel hissetmesini
sağlamaktır.
 Bu noktada çok önemli bir uyarı da yapmak gerekir. İyi reklam kötü
ürünün batışını hızlandırır. Etkili marka stratejileri geliştirerek ve
duygusal bağ kurabilen reklam ve pazarlama iletişimi stratejilerini
hayata geçirmek yetmez. Eğer tüketicinin ürünü ya da hizmeti
kullanırkenki deneyimine, kaliteye ve alışveriş işleminin keyifli
olmasına dikkat etmezseniz sadece reklamla duygusal bağ kurmak
yetmez. Bunun en önemli örneği United Airlines’dır. Reklamları o
kadar iyiydi ki birçok müşteri kazandılar ama geçici olarak. Hizmet o
kadar kötüydü ki, bir kere uçan müşteri bir daha uçmadı ve bu
olumsuz deneyimi diğerlerine de hızla anlattı. Sonunda şirket iyi
reklama rağmen batma noktasına geldi.
Müşteri için değer yaratma sonucunda elde edilebilecek müşteri tatmini,
kuruluşlara şu yararları getirebilecektir:
1.Daha yüksek oranda tekrarlanan satın almaların artması
2.Maliyet ve giderlerin daha bilinçli yönetilmesi sonucu kar
marjlarının yükselmesi
3. Yaratıcılık destekleneceğinden çalışanların motivasyonlarının
yükselmesi ve şirketten ayrılma oranlarının düşmesi
4.Yüksek değer elde eden müşterilerinin duygularını yakınlarına
aktarmaları
 Değer ilave etmek için bilinen birçok yöntem vardır. Çekirdek ürüne daha
fazla değer katarak (ürünün kalitesinin arttırılması, destek hizmetlerin
verilmesi gibi), kuruluşlar müşteri tatminini arttırmaya çalışırlar.
Örneğin; arabalarda kullanılan çeliğin geliştirilmesi, çamaşır
makinelerinin düğmelerinin geliştirilmesi gibi.Eğer bunlar müşteri açısından
değer yaratmıyorsa hiçbir anlamı olmadığı gibi başarı şanları da çok
düşüktür. Düşünce sistemi, müşterilerin beklentilerine ve isteklerine bağlı
olarak onlara ne verdiğimiz yerine, onların nelerden ödünler verdiklerine
odaklanmalıdır. Kuruluş müşterinin algıladığı ödünü azaltacak bir değer
sunabilirse başarı şansı artar.
Müşteri için değer yaratmanın yolu çok net ve basit biçimde
açıklanabilir:
 Daha fazla yararlar sunulmalı
 Müşterinin algıladığı ödünler azaltılmalı
 Umulan yarar algılamalarının şekillendirilmesi, bir müşterinin belirli bir
marka ya da belirli bir ürün çeşidinde daha fazla deneyimi ile
kolaylaşabilmektedir. Bir ürün hakkında bilgi ya da deneyim yok ise, müşteri
algılamalarını ve beklentilerini şekillendirmek için bunların yerini alabilecek
şeylerin arayışına girer. Bunlar marka ve kuruluş imajı dır.
Coca-Cola, Procter & Gamble, 3M gibi kuruluşlar, müşteri değer eşitliğinin
üst bölümünü yani “algılanan yararları” anlayabilmiş kuruluşlardır. Bu
kuruluşlar düşük bir fiyatla ortalama bir ürün satarak değerin en
çoklanamayacağının bilincindedirler. DEĞER, müşterilerin alabilecekleri bir
fiyatta, ürün ve hizmet kalitesini yüksek düzeyde tutarak en çoklanır.
Müşteri Yaşam Boyu Değeri
 Değer kavramının diğer ve önemli bir boyutu, kuruluş için müşterinin yaşam
boyu değerinin ölçülmesi, bilinmesi, yönetilmesi olarak karşımıza çıkar.
Buradaki temel değişim noktası, müşteriyi bireysel olarak satın alma öznesi
olarak görme yerine onu yaşam boyu iş ortağı biçiminde kabullenme olarak
açıklanabilir. Müşterisini cezbeden, tatmin eden ve onu yaşam boyu tutabilme
becerisini kuran şirket, istikrarlı bir karlılığı sağlayabilmede önemli bir avantaj
yakalayacaktır.
ÖRNEĞİN;
 A marka otomobil şirketi, bir müşterisinin yaşam boyunca otomobil
satın almak için tamir ve bakım için harcayacağı miktarı 100 milyar
olarak belirlemiş olsun. Eğer A şirketi müşterisini erken kaybederse
gelecekte beklediği milyarlarca liralık nakit girişini de kaybetmiş
olacaktır. Kaybettiği müşterinin yerine yeni bir müşteri cezbetmek ve
bulmak için ek harcamalarda bulunacağı da çok açıktır.
 Müşterinin tutulabildiği her yıl, müşteriye hizmet edebilme maliyetini
azaltırken, onun getirebileceği karlılık payı artabilmektedir. Bu
durumu bir şekille açıklamak gerekirse önümüze şöyle bir tablo
çıkar;
Şekil 1.Yatırım / Karlılık Zıtlığı
Potansiyel Müşteriler
Müşteriler
Sürekli Müşteriler
Sadık Müşteriler
Müşteri Karlılığı
Pazarlama Yatırımı
 Görüldüğü gibi, sadık müşteriler grubuna yapılan yatırım azalırken, bu
grup karlılığı en yüksek orana çıkarabilmektedir. Her grup müşterinin
özellikleri,davranış biçimleri ve ihtiyaçları farklı olabildiği gibi, bu
grubun içinde yer alan daha küçük grupların da benzer farklılıkları
olabilecektir. O halde her müşteri grubunun şimdiki ve gelecekteki
değerlerinin ne olabileceğini ölçmeye çalışmak ve buna göre
çalışmaları yönlendirmek karlılığı sağlamada önemli bir yoldur.
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ VE İLİŞKİSEL PAZARLAMA
 İlişkisel pazarlama satıcı ile alıcı arasındaki tatmini sağlayacak
uzun dönemli ilişkiyi ifade etmektedir. İlişkisel pazarlama
müşterinin işletmeye bağlılığını ve işletmenin müşteri isteklerini
daha iyi anlamasıyla müşterinin işletmeye olan güvenini de
arttırmaktadır.
 Başka bir tanıma göre ilişkisel pazarlama, pazarlama çabalarının
başarılması için özellikle müşterilerle kurulan uzun dönemli ilişkileri
ifade etmektedir. Burada hedef, müşteri tatmininin sürekliliği için
müşterilere uzun dönemli değer sağlamaktır.
 İşletmenin tedarikçiler, dağıtım kanalı üyeleri ve iş ilişkisinde
bulunduğu başka işletmelerle olan ilişkisini müşterilerle kurulan
ilişkilerle birlikte ele alan ve kurulan tüm ilişkilerde uzun dönemli
doygunluğu hedefleyen yeni akıma literatürde NEO İLİŞKİSEL
PAZARLAMA (NEO RELATİONSHİP MARKETİNG) adı
verilmektedir.
 Bu yaklaşıma göre müşterilere en kaliteli mal ve hizmetleri
sunabilmek için tedarik ve dağıtım zincirindeki kanal üyeleriyle de
sıkı ilişkiler içinde olmak gerekir. İlişkisel pazarlama felsefesi
günümüzde müşteri ilişkileri yönetimi felsefesinin temelini
oluşturur.
Değişim Odaklı Pazarlama
İlişkisel Pazarlama
Kısa dönemli ve müşteri
kazanmayı amaçlayan
yapıdadır
Sistemin
Amacı
Uzun dönemlidir ve müşteri kazanmak kadar
mevcut müşteriyi elde tutmaya da odaklanır.
Ürün, fiyat, dağıtım ve
tutundurma faaliyetleri ile
çalışır
Çalışma
Prensibi
Sadece ürün, fiyat, dağıtım, tutundurmaya
odaklanmaz. Daha esnek ve müşteri
isteklerine daha duyarlıdır.
Klasik pazarlama araçlarını
(reklam, promosyon, fiyat
indirimleri) kullanır
Kullanılan
Araçlar
İlişkileri kullanarak müşteride güven yaratmayı
hedefler.Otopark görevlisinden yöneticilere
kadar her çalışanını müşteri ilişkilerinden
sorumlu tutar. Teknolojiyi ve müşteri bilgilerini
kullanarak müşteri bir talepte bulunmadan
isteğini yerine getirmeyi amaçlar
Belirli standartlara göre
yapılan işlerin ve ürünlerin
kalitesine odaklanır.
Kalite
Göstergeleri
Müşteri iletişimi, personel özellikleri, müşteriye
parasız sunulan ek hizmetler devamlı
müşterileri ödüllendirme gibi birçok farklı konu
kaliteyi belirleri
Müşteri ilişkileri daha çok
özel bir birimin işidir.
Müşteri
İlişkileri
Müşteri ilişkileri herkesin işidir. Tüm çalışanlar
müşterinin mağazaya yaklaştığı andan,
müşteri mağazayı terk edene kadar müşterinin
istediği oranda desteğe ve samimiyete
hazırdır.
 İlişkisel pazarlama anlayışına göre çok sayıda çalışanın çok
sayıda müşteri ile yüz yüze ilişki kurduğu iş ortamlarında en hayati
unsur, personel yönetimi ve çalışanların müşteri odaklı çalışma
alışkanlıklarına sahip olmalarıdır. Müşteri ilişkileri yönetiminin
ilişkisel gerçeği de bu noktada saklıdır. Günümüz işletmelerinin en
önemli kaynakları çalışanlardır. Bir araştırma sonucuna göre
müşterilerin bir işletmeyi terk etme nedenlerinin başında;
 % 42 gibi büyük bir oranla “çalışanların davranışı”
 %30’luk bir oranla “müşteriye kendini değersiz hissettirmek” ve
 %27’lik bir oranla “dürüst olmayan davranışlar” üçüncü sırada
gelmektedir.
 “Ürün sunumu” ve “fiyat” gibi zamanların gözde rekabet araçları
ise müşterilerin işletmeleri terk etme nedenleri arasında beşinci ve
sekizinci sırada yer almaktadır.
 Yukarıda sonuçları verilen araştırmada müşteri sadakati için en
önemli faktörün % 42’lik bir oranla “çalışan davranışı” olduğu
ortaya çıkmaktadır. Bu gerçekler müşteri ilişkileri yönetiminin
temelinin çalışanlara dayandığını ortaya koyar.
İLİŞKİSEL PAZARLAMANIN HEDEFLERİ
 1.MÜŞTERİ KAZANMA
 2.TATMİN ETME
 3.ELDE TUTMA
 4. GELİŞTİRME
Temel hedefi işletme için karlı olabilecek müşterileri inşa
etmek ve korumaktır. İşletmeler ilk olarak uzun dönemli ilişki
kurulabilecek müşterileri çekmeyi cezp etmeyi araştırır. Müşteri
grubunun ortak ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda homojen
gruplara ayırma anlamına gelen Pazar bölümlendirme sayesinde,
işletmeler sürekli müşteri ilişkisi inşa etmek için en iyi hedef
pazarları anlamaya çalışır.
İLİŞKİSEL PAZARLAMANIN AVANTAJLARI
1.Müşterilerle yakın ilişki
 Şirket müşterilerle daha sıkı bağlar geliştirir
 Bu bağlar teknoloji, bilgi ya da sosyal açılardan olabilir
 Bu, şirkete çok geniş bir rekabet avantajı sunar. Şirket müşterilerin
bireysel zevkleri hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukça, müşteriler
de diğer tedarikçilerle tekrar eden süreçlerini devam ettirmede
isteksiz hale gelerek şirkete bağlanırlar.
2.Müşteri tatmininde gelişmeler
 Sunumlarıyla müşterilerini nasıl tatmin edeceği konusunda
doğrudan bilgi sahibi olan şirket, müşteri tatminini izleyebilir.
 Her müşteri ile diyalog kurma şirkete müşterileri için yeni ürün/
hizmet bulma olanağı sağlar. Şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarını
başkalarından önce sezme ve karşılama gücüne sahip olur.
3.Finansal Yararlar
 Her iki kesimin de (müşteri/satıcı) birbiri ile nasıl etkileşimde
bulunacağını öğrendiği uzun dönemli ilişkiler, ilişki maliyetinin
azalmasına olanak sağlar.
 Sadık müşteriler daha karlıdır
 Müşteriler yeni olası müşteriler için bir referanstır.
 Yeni bir müşteri kazanmanın maliyeti, var olan müşteriyi elde tutma
maliyetinden daha yüksektir.
 Bir müşteriyi kaybetmek sadece satışlardan elde edilen karın kaybı
değildir, ancak beklenen nakit para akışı ilişkinin yaşam süresi
üzerinde meydana gelir.
 Müşteri tutmanın gelişmesi çalışanların da elde tutulması oranını
arttırır.
 Kısaca, İlişkisel pazarlama kuruluş içi düzenlemeler ve
müşteriye yönelik etkileşimleri gerçekleştirmeye yönelik,
yeni düşünce ve uygulamaları kapsamaktadır. Sonuçta
etkin, dinamik ve öğrenen bir kuruluşun gelişimi söz
konusudur. Buna erişebilmek için veri tabanlı pazarlama
ile ilişkisel pazarlamanın birlikteliği zorunlu olmaktadır.
 Sadece pazarlama bölümü ve uygulamaları için değil, kuruluşun
tüm eylemlerinde etkin olan çağdaş değişim, veri tabanının
kullanımını önemli kılmaktadır. Hem ilişki pazarlaması hem de veri
tabanlı pazarlama şirket ile müşteriler arasındaki etkin, uzun dönemli
etkileşimin, diyalogun önemini vurgular ve bu etkileşimin
geliştirilmesine çalışır.
 Veri tabanlı pazarlama; müşteri odaklı, bilgi yoğun ve geleceğe
yönelik bir pazarlama uygulamasıdır. Müşteriler ile ilgili her türlü
güncel bilgi aracılığıyla, tüm müşteri ilişkileri etkin biçimde yapılabilir,
değerlendirilebilir ve ölçme – değerlendirme aracılığıyla, sürekli
öğrenme, değişme gerçekleştirilebilir. Veri tabanlı pazarlamayı
öncelikle, var olan müşteriler hakkında yeterli bilgiyi ele geçirmek,
bu bilgileri tekrarlanacak satışları teşvik için kullanmak ve sürekli
olabilecek bir ilişkinin kurulmasını sağlayacak bir süreç olarak kabul
etmek gerekir.
Kısaca, veri tabanlı pazarlama, kısa dönemli ve karlı bir iletişim
aracı olmanın ötesinde bir anlam ve uygulamaya sahiptir; müşteri
ilişkilerini tatmin edici, geliştirici ve daha etkin çalışmaların çağdaş
bir yöntemidir. Veri tabanlı pazarlama yardımıyla geliştirilecek
“müşteri yönetim programları” 3 temel amaca hizmet eder:
 Uygun müşterilerin kazanılması
 En iyi müşterilerin sürekli kılınması
 Eski ve bizi terk etmiş müşterilerin eyleminin sağlanması
İlişkisel pazarlamadan doğan ve daha geniş kapsamlı bir
kavram olan “müşteri ilişkileri yönetimi” veya CRM (Consumer
Relationship Management ) ilişki kurma programları
geliştiren,tüm örgütü müşteri tatminine odaklanmak üzere
yeniden yapılandıran strateji ve teknolojilerin kombinasyonudur.
CRM,işletme ile ilgili en tepedeki yöneticiden ,tedarikçiler
,bayiler,diğer iş ortakları dahil olmak üzere tüm paydaşlara kadar herkesin
düşünce biçiminde değişikliği ifade eder.
Güçlü müşteri ilişkilerinin güçlü paydaş ilişkilerinden beslendiği
görüşünün benimsenmesi,teknolojisinin çok geniş müşteri bilgilerini
toplayıp elde tutmayı mümkün kılması ve teknolojinin müşteri ilişkilerini
yönetmede ve paydaşları mamul planlama,üretim,pazarlama,satışlar ve
müşteri hizmetleri süreçleriyle bütünleştirmede kullanımı CRM in bazı
önemli yönleridir.