adet kanaması - Jinekolog Op. Dr.Kenan Ertopçu

Download Report

Transcript adet kanaması - Jinekolog Op. Dr.Kenan Ertopçu

OP.DR.KENAN ERTOPÇU
•
Menstrüasyon (adet kanaması), rahim iç zarını
kaplayan tabakanın hormonal etkiyle kabarıp
dökülmesidir.
•
Kadında menstrüasyon, ergenlikle başlayarak
menopozda sonlanacak şekilde üreme çağı
boyunca devam eder.
Belli zaman aralıklarıyla rahim
iç yüzeyini kaplayan ince dokunun
hazneden dışarı dökülmesidir.
•
Yeni doğan kız çocuklarında, anneden yani
plasentadan gelen östrojen ve progesteron
hormonları etkisiyle ilk 1,5 ay içerisinde rahim iç
tabakası kabarıp dökülebilir.(kanama görülebilir)
•
Doğumdan sonraki ilk 40 günlük dönemde kız
bebekte akıntılar artmıştır ve dış genital organlar
kabarık görünümdedirler.
•
Çocukluktan ergenliğe kadar hormon etkisi
yoktur.
•
Çocukluk çağında olabilecek genital kanamaların
büyük kısmı içeri kaçan yabancı cisim kaynaklıdır.
•
Nadir de olsa bu dönemde de iyi veya kötü huylu
tümörler kanamaya neden olabilirler.
•
Üreme çağının başlangıcında, beyinde
hipotalamustan tüm hormonların merkezi olan
hipofize mesajlar gelmeye başlar.
•
Hipofiz de yumurtalıklarda bu yaşa kadar hazır
bekleyen folikülleri (östrojen hormonu salgılayan,
içinde yumurta bulunan, sıvı dolu kistler) uyarmaya
başlar.
Yumurtalıklarda her ay
Follikül dediğimiz yaklaşık
2cm ye kadar büyüyen bir
kist oluşur
Beyin ön bölümünde hormonları
kontrol eden merkez olan hipofiz
yumurtalıklara FSH ,LH
hormonlarıyla mesaj gönderir
Follikül hem yumurtayı
İçerir hemde rahim iç
zarını kabartan estrojen
hormonu salgılar.
•
Bu hormonların etkisiyle ergen kızlarda önce
memeler büyümeye başlar, sonra genital bölgede
ve koltuk altında tüylenmeler artar.
•
Memelerin büyümeye başlamasından bir yıl
sonra ilk adet kanaması görülecektir (menarş).
•
Menarş genellikle 9-14 yaşları arasındadır.
•
Menarştan sonra ilk iki yıl içinde foliküllerden
salgılanan östrojenin etkisiyle rahim iç tabakası
düzensiz dökülecektir.
•
Başlangıçta adet kanamaları erken veya geç
olabilir, haftalarca sürebilir.
•
Yaklaşık iki yıldan sonra 2-2,5 cm çapındaki
foliküller çatlayacaklar, içinden yumurtayı
çıkaracaklar ve yerlerini sarı cisim dediğimiz corpus
luteuma bırakacaklardır.
•
Corpus luteumdan progesteron hormonu 14 gün
süre ile salgılanacaktır.
Follikül çatlar yumurta
kanallara İlerler.
Follikül yerinde oluşan sarı
cisminsalgıladığı progesteron
hormonu rahim iç zarını
değiştirir
Yumurta çıktıktan 14
gün sonra rahim iç
zarı dökülür
(adet kanaması)
•
Önce östrojen sonra progesteronun etkisiyle
düzenli adet kanamaları başlayacaktır.
•
Burada yumurtlamadan 14 gün sonra adet
kanamasının geldiğini vurgulamakta fayda vardır.
•
Yumurtlamalı menstrüel döngülerde progesteron
etkisiyle adet öncesi göğüste gerginlik, karında
şişlik gibi premenstrüel bulgular ve adetlerin hafif
sancılı olmaya başlaması doğaldır





. Düzenli menstrüel kanama 28 günde birdir ve 2135 gün arası normaldir.
2-7 gün arası kanama olması (ortalama 3-5 gün)
doğaldır.
Kanama miktarı 50 ml (20-80 ml arası) dır.
Normalde rahim içinde pıhtılaşmayı engelleyen
maddeler salgılandığı için adet kanamaları
pıhtısızdır.
Kanama miktarı arttıkça bu maddeler yetersiz
kalacağından pıhtılar görülmeye başlayacaktır.
•
Hormonal nedenleri açıklamak için
hipotalamustan başlayarak sırasıyla; hipofiz ve
yumurtalıklardan kaynaklı nedenleri sayabiliriz.
•
Beyni ve psikolojik yapıyı etkileyen tüm nedenler
(hava değişimi, yorgunluk, stres, kilo alıp verme,
egzersiz) gibi nedenler menstrüel düzeni
etkileyebilirler.
Hipofizi etkileyen hormonlar da adet düzenini etkileyen
nedenler arasındadır.
Örneğin göğüsten süt gelmesini sağlayan prolaktin hormonu
emzirme dışında da adeti geciktiren en sık nedenler arasındadır.
Tiroid hastalıklarının (guatr) adet düzensizliklerine neden
olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Yine hipofiz tarafından denetlenen ve böbrek üstü
hastalıklarının adet düzenine etkisi yadsınamaz.
•
Troid,böbrek üstü bezi ve diğer dokuları
etkileyen bir çok ilacın ve hormonun da
menstrüel düzeni etkilediğini bilmekteyiz.
•
Nadir de olsa beyin ve hipofiz tümörlerini de
ayırıcı tanı da unutmamak gerekir
Yumurtalıklara baktığımızda; polikistik over
sendromunun adet düzenini en çok etkileyen hastalık
olduğunu görürüz.
• Toplumun 1/5’ini etkileyen bu sendromda tanı
ultrasonografi ile her iki yumurtalıkta ondan fazla 3-5
mm çapında folikülün inci tanesi şeklinde dizildiğini
görmekle rahatlıkla konabilir.
•
•
Az gelişmiş bu foliküller testosteron ve östrojen
salgılayacaktır.
•
Folikül her ay içinde yumurta çıkacak kadar
gelişemeyecek dolayısıyla corpus luteum ve
progesteron hormonu olmayacaktır.
•
Bu nedenle bu olgularda adetler gecikecek ve
sadece östrojen etkisi ile düzensiz kanama
olacaktır.
Testosteron düzeyi yüksek olan bu olgularda
tüylenme oranı da fazla olacaktır.
• Bu olgular genellikle kiloludurlar
ve diyabet eğilimlidirler.
• Çocuk istedikleri dönemde bu
olgular yumurtlamayı takviye edici
ilaçlarla desteklenmelidirler ve
kilo vermeleri tavsiye edilmelidir.
•
•
Hormon salgılayan iyi ve kötü huylu bazı
yumurtalık tümörleri kanama düzensizliklerine
neden olabileceklerdir.
•
Görüldüğü gibi hormonlara bağlı kanama
düzensizliği arkasından progesteronla
karşılanmamış östrojenin etkisiyle rahim iç
tabakasının dökülmesine bağlıdır.
•
•
•
Sadece birkaç kere olan kanama düzensizliklerinde
progesteron içeren ilaçlar adetten 10-14 gün önceki
dönemde başlanarak kısa süreli tedavi amaçlı
olarak kullanılabilir.
Yakınmalar devam ediyorsa asıl neden
araştırılmalıdır.
Herhangi bir organik patoloji olmayan uzun süreli
adet düzensizliklerinde tıbbi sakınca yoksa
kullanılabilecek en iyi tedavi edici ilaçlar doğum
kontrol haplarıdır.
•
Her doğum kontrol hapında sentetik östrojen ve
progesteron bulunmaktadır.
•
Haplar 24 saatte vücuttan atılırlar.
•
21 gün kullanıp yedi gün ara verilmelidir.
•
Rahim iç zarı az ve düzenli bir şekilde kabarıp
dökülecektir.
•
Dolayısıyla menstrüel kan kaybı ve adet sancıları
azalacaktır.
•
Haptan kana karışan hormonlar 24 saat boyunca
hipofizden gelen uyarıları engelleyerek
yumurtalıkta folikül oluşmasına engelleyerek
yumurta oluşmasını engelleyeceklerdir.
•
Hap bir gün dahi unutulunca bu baskı ortadan
kalkacak, yumurta oluşacak ve gebelik riski
ortaya çıkacaktır
• Doğum kontrol haları içerdikleri Progesteronun etkisiyle
de sadece östrojen etkisiyle kabaran rahim içi zarını
baskılayarak rahim içi kanseri riskini %50
azaltacaktır.
RAHİM İÇZARI (ENDOMETRİUM)
KANSERİ KADINDA
EN SIK GÖRÜLEN
GENİTALKANSER TÜRÜDÜR
•
Hapların etkisinde ayrıca çatlayamayan foliküllerin
oluşturduğu kist riskleri %75 oranında azalacak,
yumurtalık kanserleri de %50 oranında daha az
görülecektir.
•
Yumurtalık ve rahim içi kanserinden koruyuculuk
kullanım bittikten sonra 25 yıl daha devam
edecektir.
Doğum kontrol hapları

Doğum kontrol haplarını kullananlarda Östrojen
hormonuna bağlı myom dediğimiz iyi huylu rahim
urları %30 oranında daha az karşımıza çıkacaktır.
Doğum kontrol hapları

Doğum kontrol haplarını, 35 yaş üstü fazla
sigara içenler, yüksek tansiyon ve şekeri
olanlar, tromboz ve pıhtılaşma riski olanlar
dışında menopoza kadar yıllarca ara
vermeden kullanılabileceğini vurgulamakta
fayda vardır.
•
Organik nedenli kanama düzensizlikleri, vajina,
rahim ağzı, rahim kanalı ve rahim içi kanallarda
ortaya çıkabilirler.
•
Vajende travmaya bağlı yırtıklar nadiren basit
kistler kanamaya neden olabilirler.
•
Vajen kanserleri çok nadirdir ve ileri yaşta görülür.
•Rahim ağzındaki
değişiklikler genellikle
kanlı akıntılara, cinsel
beraberliklerden sonra
ki kanamalara neden
olabilirler.
•Ektopi dediğimiz rahim
ağzındaki kızarıklıklar
genellikle iyi huyludur.
•Ama mutlaka pap
smear testi yapılması
önerilir.
•
Erken yaşta cinsel beraberlik, sigara ve cinsel yolla bulaşan
bazı HPV virüs modelleri genç yaşlarda ortaya çıkan rahim
ağzı kanserleri riskini arttırır.
•
Üreme çağında kadınlar her yıl düzenli pap smear
yaptırmalıdırlar. Ek risk faktörü yoksa üç yıl arka arkaya
smear yaptırdıktan sonra üç yılda bir smear yaptırmalıdırlar.
•
Polip dediğimiz rahmin ağzındaki et benleri de kanlı akıntı
nedenleridir. Polipler rahmin ağzında ya da rahmin içinde
bulunabilirler. Kötü huylu olmamakla birlikte bunlar
çıkarılmalıdırlar.
POLİPLER
Östrojen etkisinde kalmış rahim iç tabakasının
hiperplazi dediğimiz değişiklikleri rahim içinden gelen
organik kanama düzensizliklerinin en önemli nedenleri
arasındadır.
• Kürtajla rahim iç tabakası temizlenir, patolojik tanı
basit hiperplazi geldiğinde üç ay süre ile sadece
progesteron içeren ilaçlar verilerek tedavi edilebilir.
• Üç ay sonra tekrar kürtajla tedavinin başarısı ve
hiperplazinin kaybolduğu onaylanır.
• Devam eden veya atipik hiperplazilerde ileride rahim
içi kanseri riski artacağından operasyonla rahmin
çıkarılması gerekebileceği bile göz önünde
bulundurulmalıdır.
•
RAHİM DUVARLARININ
KÜRETLE KAZINMASI
VE PARÇA ALINMASI
RAHİM AĞZININ
AÇILMASI


Rahimin iç tabakasındaki myomlar da düzensiz
kanamaların başlıca nedenidir.
Rahimin kas tabakasında olan myomlar da
rahmin kasılmasını etkileyerek kanama miktarını
uzatıp arttırabilirler.
Ayrıca bazı ilaçlar ve kanamapıhtılaşma bozuklukları kanama
düzenini bozacak organik
nedenler arasındadır.

Hormonal düzensizliklere bağlı kanamalar, rahim
iç zarının erken veya geç dökülmesi şeklinde olup
uzamış ve düzenli kanamalardır.

Organik kanamalarda ise belirli bir düzen yoktur,
kanamlar sürekli olabilir, değişik miktar ve
düzensizlikte olabilir








Rahim içi araç kullananlarda adet kanamaları uzun ve fazla olacaktır.
Prostoglandin inhibitörü dediğimiz ilaçlar kanama kan kaybını %50
azaltacak fakat kanama gün sayısı aynı kalacaktır.
Rahim içi aracın aşağı kayma durumunda kanlı akıntılar daha fazla
görülecektir.
Progesteron içeren rahim içi araçla, başlangıçta uzun kanlı akıntılar ve
düzensiz kanamalar olacak, belirli bir süreden sonra kanamalar azalacak ve
gecikmeye başlayacaktır.
Yine sadece progesteron içeren cilt altı implant ve üç aylık
enjeksiyonlarda aynı şekilde ilk altı ayda adet düzensizlikleri görülecek,
daha sonra da aylar süren adet gecikmeleri olacaktır.
Östrojen+progesteron içeren doğum kontrol hapı, aylık enjeksiyon,
vajinal halka kullananlarda adet gecikmeleri ve adet düzensizlikleri daha
nadir görülür.
Menstrüel kanamalar bu kadınlarda daha azdır.
Hangi yöntemi kullanırsak kullanalım ilk üç ayda oluşabilecek kanama
düzensizlikleri genellikle normal kabul edilebilir.
•
Menopoz öncesi dönemde yumurtalıktaki foliküller azalacak ergenlik
dönemindeki gibi sadece östrojen etkisinde (bazı aylarda yumurtlama,
corpus luteum ve progesteron olmadan) düzensiz disfonksiyonel
kanamalar tekrar ortaya çıkacaktır.
•
Daha sıklıkla ortaya çıkan kanamalarda progesteron, veya
östrojen+progesteron kullanımı yeterli olabilir.
•
Tekrarladığında rahim içinden küretajla örnekleme yapıp hiperplazi ve
diğer değişiklikler ekarte edilmelidir.
•
Bu dönemde de adet kanamalarında gecikmeler olabilir, ek tedaviye gerek
yoktur ancak tek tük yumurtlama olabileceğinden gebelik riski ekarte
edilmelidir ve gebelikten koruyucu yöntemlerle önlem alınmalıdır.
•
Üreme çağının her döneminde kanama olsa bile gebelik ve dış gebelikler
mutlaka ekarte edilmelidir.
•
Bir yıl adet görmeyen kadına menopoz tanısı konabilir.
•
Menopoz ortalama 48-52 yaş arasındadır.
•
Yumurtalıklarda foliküller kalmamıştır, yumurta çıkmaz, çocuk
olmaz, östrojen yoktur, adet gelmez.
•
Menopozdan bir yıl sonra ortaya çıkan kanamalarda %50’ye
varan oranda rahim içi kanseri karşımıza çıkacaktır. Bu nedenle
küretajla rahim içinden mutlaka örnekleme yapılmalıdır.
•
Menopozda östrojen eksikliğine bağlı vajen dokusunda
incelme (atrofi) bu dönemdeki kanlı akıntıların başlıca
nedenidir. Östrojenli lokal pomadlarla rahatlıkla tedavi
edilebilir.
 Tüm kadınlara menstrüel
düzensizliğin tedirginliğini
yaşamaması dileğiyle…