ÜROGENİTAL SİSTEMİN GELİŞİMİ - Adnan Menderes Üniversitesi

Download Report

Transcript ÜROGENİTAL SİSTEMİN GELİŞİMİ - Adnan Menderes Üniversitesi

Ürogenital Sistemin
Gelişimi
Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı-2010
Gelişim
Üriner ve genital sistemler, birbirleriyle çok
yakın ilişkili olarak gelişmeye başlarlar.
 Özellikle erkekte, üriner sistemin bazı
embriyonik parçaları genital sistemdeki
bazı yapıların kökenini oluşturur.
Duktuli efferentesler ve duktus deferens
gibi.
 Yetişkinlerdeki
bazı yapıların kökenini
oluşturur.

Gelişim




Yetişkindeki üretra gibi bazı anatomik yapılar ise,
her iki sistemin de parçasıdır.
Yetişkin dişide ise, iki sistem tamamen farklı
olmalarına rağmen aynı boşluğa, vestibüle
açılırlar.
Ürogenital
sistem,
intermediyer
(ara)
mezodermden gelişir.
4. haftada embriyo lateral yönde katlanırken,
intermediyer
mezoderm
yerinden
ayrılarak
ventrale doğru sölom boşluğunun arka duvarına
göç eder.
Gelişim
İntermediyer mezoderm, burada bilateral
iki
longitüdinal
kabartı
(ürogenital
kabartılar) oluşturur.
 Üriner sistem bu kabartının ventralinde
nefrojenik kordondan
 Genital
sistem
ise
bu
kabartının
mediyalinde
genital
(gonadal)
kabartıdan gelişir.

Üriner Sistem
İnsan embriyolarında, genital sistemden
daha önce gelişmeye başlar.
 Kraniyokaudal yönde birbirini izleyen üç
boşaltım sistemi gelişir :
1- Pronefroz
2- Mezonefroz
3- Metanefroz

Pronefroz
İlk görülen böbrektir.
 4. haftanın başında,
servikal bölgede
gelişmeye başlar.
 Segmental olarak gelişen 5 – 7 adet
vezikülden
veya
kıvrıntılı
tübülden
ibarettir.
(Nefrik
vezikül
veya
nefrotom)
 Pronefrik kanal ise, kaudale doğru uzanır
ve kloakaya açılır.

Pronefroz
Kloaka, arka barsağın en sonundaki
genişlemiş kısımdır.
 İnsan embriyolarında işlev görmeyen bu
sistem, 4. haftanın sonunda (24. – 25.
günlerde) körelerek kaybolur.
 Yalnızca pronefrik kanalın bir kısmı kalır ve
geride kalan bu yer, mezonefrik kanalı
oluşturur.

Mezonefroz
Orta böbrektir.
 4. haftanın sonunda, üst torasik ve alt
lumbar bölgeler arasında ve intermediyer
mezodermin içinde gelişmeye başlar.
 Orta hattın iki yanında, oval ve geniş iki
kitle oluşturur.
 Mezonefroz içinde, kraniyokaudal yönde
40 adet mezonefrik tübül gelişir.

Mezonefroz
Bu tübüllerin mediyal uçları genişler ve
daha sonra içeri doğru çöküp, mezonefrik
Bowman kapsülünü oluşturur.
 Bunun
içine, dorsal aortadan gelen
kapillerler sokulup, glomerulusu oluştu
rurlar.
 Bowman
kapsülünün ve glomerulusun
birlikte oluşturduğu yapıya, mezonefrik
korpüskül denir.

Mezonefroz
Mezonefrik
tübüllerin
distal
uçları,
longitüdinal olarak uzanan mezonefrik
(Wolff) kanala açılır.
 Mezonefrik kanal, kaudalde kloakaya açılır.
 Kaudalde
yeni
tübüller
oluşurken,
kraniyaldekilerde dejenerasyon başlar.
 5. hafta sonlarında, lumbar seviyelerde 20
çift kadar mezonefrik tübül kalır.

Mezonefroz




Mezonefroz, kedi ve tavşan gibi bazı hayvan
embriyolarında işlev görür.
İnsan
embriyolarında,
bu
tam
olarak
doğrulanmamıştır.
Bazı yazarlar, 6. – 10. haftalar arasında az
miktarda mezonefrik idrar oluştuğunu ileri
sürmektedirler (Larsen).
10. haftadan sonra, mezonefroz dejenere olmaya
başlar ve ilk trimestırın sonunda, bazı parçalar
dışında erkekte mezonefrik tübüllerin büyük kısmı
yok olur.
Mezonefroz




Geride kalan bazı mezonefrik tübüller, duktuli
efferentesleri oluşturur.
Mezonefrik tübüllerin kalıntısı, paradidimis ve
appendiks epididimistir.
Erkekte, mezonefrik kanal genital boşaltım
yollarının gelişimine önemli katkıda bulunur.
Duktus epididimis, duktus deferens, duktus
ejakülatoryus ve veziküla seminalis buradan
gelişir.
Terminaloji
Mezonefrik kanal=Wolff kanalı
 Paramezonefrik kanal= Müller kanalı

Mezonefroz
Kadında ise, mezonefrik tübüllerin kalıntısı
epoöforon ve paraöforondur.
 Mezonefrik kanal, kadında ileri gelişme
göstermez ve körelir.
 Wolff
kanalının
artıkları,
appendiks
veziküloza ve Gartner kanalıdır.

Metanefroz
Kalıcı böbrektir.
 5. haftanın başlarında, sakral bölgedeki
intermediyer mezoderm içinde gelişmeye
başlarlar.
 4 hafta kadar sonra da, fonksiyonel hâle
gelirler.
 Metanefroz, her ikisi de mezoderm kökenli
olan iki farklı embriyonik yapıdan gelişir.

Metanefroz
Bu iki yapı :
- Üreter tomurcuğu (metanefrik
divertikül) - Metanefrik blastem.
 Üreter tomurcuğu, mezonefrik kanaldan
kloakaya açılma yerinin hemen üstünde
ayrılır.
 Metanefrik blastema ise, alt lumbar ve
sakral bölgelerdeki intermediyer mezoder
min içinde gelişir.

Metanefroz

Üreter tomurcuğundan gelişenler :
- Üreter
- Renal pelvis
- Minör ve major kaliksler
- Toplama boruları
Üreter tomurcuğu, metanefrik blastomun içine
doğru büyüyerek, üreteri oluşturur. Tomurcuğun
distal ucu, genişleyerek renal pelvisi yapar.
Buradan çatallanarak çoğalan toplama borularının
ilk dört kuşağı kaynaşarak major kaliksleri, ikinci
dört kuşak ise kaynaşarak minör kaliksleri
oluştururlar (7. hafta)
Metanefroz
32. haftaya kadar, 11 kuşak toplama
borusu oluşur. Her toplama borusunun
ucunda da, kısa ve kıvrıntılı toplama
borusu parçası belirir.
 Böbreklerin işlevsel birimi olan nefronlar
ise, metanefrik blastemadan gelişir.
 İdrarın oluştuğu nefronun ve onu dışarıya
taşıyan yolların normal gelişimi, üreter
tomurcuğu ile nefrik blastema arasındaki
indüktif etkileşime bağlıdır.

Metanefroz
Üreter
tomurcuğu
gelişmezse
veya
metanefrik
dokuyla
temas
etmezse,
böbrekler gelişmez.
 Üreter tomurcuğunun normal çatallanma
ile
büyümesiyse,
indüktif
sinyallere
bağlıdır.
 Nefronun gelişmeye başlaması için, her
kıvrıntılı toplama borusunun kör ucu,
kendi çevresindeki metanefrik blastemanın
mezodermal dokusunu uyarır.

Metanefroz
Bu
uçların
çevresindeki
hücreler
yoğunlaşarak,
metanefrik
vezikülleri
oluştururlar.
 Bu veziküller uzar ve metanefrik tübüller
meydana gelir.
 Tübüller
uzamaya
devam
ederken,
bunların proksimal uçları içe doğru
invajine
olarak,
Bowman
kapsülüne
dönüşür.

Metanefroz
Bu girintiye sokulan kapillerler, yumaklar
oluşturup glomerulusu meydana getirirler.
 Glomerulus
ve Bowman kapsülünden
oluşan yapı, böbrek cisimciğidir.
 Metanefrik
tübül
uzayıp
kıvrılarak,
nefronun parçaları olan proksimal kıvrıntılı
tüpü, Henle kulpunu ve distal kıvrıntılı
tüpü oluşturur.

Metanefroz
10. haftada, distal kıvrınıtılı tüpler toplama
borularıyla birleşirler ve kalıcı böbrekler,
işlev görmeye başlar.
 Fetal böbrekler, doğuma kadar idrar üretir
ancak artık maddeleri kandan temizleme
işi plasenta tarafından yapıldığı için, fetal
idrar büyük çoğunlukla sudan ibarettir.
 Ancak,
fetal idrar amniyon sıvısının
oluşumuna katıldığı için çok önemlidir.

Metanefroz
Bilateral renal ageneziste (böbreklerin
iki taraflı olarak olmaması), fetal idrarın
eksikliği sebebiyle amniyon sıvısının hacmi
azalır.
 Neticede, oligohidroamniyoz ortaya çıkar.
 Metanefroz,
pelvik kavitede gelişmeye
başlar.
 6.–9.haftalar
arasında,
pozisyonları
değişir.

Metanefroz
Abdominal kavitenin arka duvarına doğru
hareket ederek, böbrek üstü bezlerin
altına yerleşir.
 Bu
hareketin
sebebi
tam
olarak
bilinmemekle birlikte, embriyonun lumbal
ve sakral bölgelerinin uzamasında ve
kuyruk kıvrımının kaybolmasında etkili
olduğu düşünülmektedir.

Metanefroz
Böbrekler, bu yukarı hareketten sonra
dorsal
aorttan
büyüyen
yeni
arter
dallarıyla beslenir.
 Bu dallar, daha sonra renal arterleri oluştu
rur.
 Önceki sakral bölgedeki renal arter ise
körelir ve kaybolur (Larsen).

Mesanenin Gelişimi
4. ve 6. haftalar arasında, ürorektal
septum, kloaka zarına doğru büyüyerek
kloakayı önde primitif ürogenital sinüs ve
arkada anorektal kanal olmak üzere ikiye
ayırır.
 Ürorektal
septum: Allantoyis ile son
barsak arasındaki açıdan, mezenkimden
gelişir.

Mesanenin Gelişimi

Primitif ürogenital sinüsün parçaları :
- Kraniyal vezikal parça : Allantoyisle
devam eden geniş üst kısımdır. Mesane
buradan gelişir.
- Pelvik parça : Erkekte prostatik üretra ve
kadında bütün üretra buradan gelişir.
- Fallik parça
Mesanenin Gelişimi
Mesanenin epiteli, ürogenital sinüsün
kraniyal vezikal parçasından gelişir.
 Mesanenin kas ve bağ dokuları, bunların
çevresindeki
splanknik
mezenşimden
köken alır.
 Mesane genişlerken, mezonefrik kanalların
distal kısımları dorsal duvarın yapısına
katılır.

Mesanenin Gelişimi
Bu bölge, mesanenin trigon bölgesini
oluşturur.
 Böylece, mezodermal kökenli olan trigon
bölgesi, daha sonra endodermal epitelle
örtülür.
 Başlangıçta,
mesanenin
üst
kısmı
allantoyisle devam eder.
 Daha sonra, allantoyisin lümeni kaybolur
ve kalın fibröz bir kordon olan urakusa
dönüşür.

Mesanenin Gelişimi
Urakus,
göbekle
mesanenin
tepesi
arasında uzanır ve yetişkinlerde mediyan
umblikal ligamenti yapar.
 Bu ligament, mediyal umblikal ligamentin
arasında uzanır.
 Mediyal
umblikal
ligament,
umblikal
arterlerin fibröz kalıntısıdır.

Mesanenin Gelişimi
Mesane, bebeklerde ve çocuklarda boş
durumdayken abdomenin içinde yer alır.
 Mesane, altıncı yaş civârında major pelvise
girmeye başlar.
 Puberteden sonra, pelvik yerleşimini alır.

Üretranın Gelişimi
Erkek ve kadında, üretranın gelişmesi
farklıdır.
 Ürogenital sinüsün değişik bölgelerinden
gelişirler.
 Erkekte, prostatik üretranın ejakülatuvar
kanalların açılma yerine kadar olan üst
kısmı ürogenital sinüsün kraniyal vezikal
parçasından, alt kısmıysa pelvik parçasın
dan gelişir.

Üretranın Gelişimi
Membranöz üretra, pelvik parçadan köken
alır.
 Penil üretra, fallik parçadan gelişir ve
başlangıçta, glans penise kadar uzanır.
 Daha sonra, yüzey ektodermi solid bir
hücre kordonu hâlinde glans penisin
ucundan içeriye doğru büyüyerek, penil
üretrayla birleşir.

Üretranın Gelişimi
Daha sonra, bu kordon kanalize olur ve
lümene açılır.
 Böylece, üretra tamamlanmış ve penisin
ucuna açılmış olur.
 Üretranın
glans penis içinde uzanan
kısmının epiteli de, diğer kısımlardan
(endodermal) farklı olarak, ektodermal
kökenli olur (Larsen ve Moore).

Üretranın Gelişimi
Üretra,
kadınlarda
kraniyal
vezikal
parçadan köken alan küçük bir kısmı
dışında
ürogenital
sinüsün
fallik
parçasından gelişir.
 Vestibül de, yine aynı yerden gelişir.
 Her iki cinste de, üretranın kas ve bağ
dokuları,
çevre
splanknik
mezenşim
kökenlidir.

Üriner Sistemin Gelişim Bozuklukları
Yenidoğanların % 3 – 4’ünde, böbrek ve
üreterlerde gelişim bozuklukları görülmek
tedir.
 En sık görülenleri de, biçim ve pozisyon
bozukluklarıdır.

Renal Agenezis
Böbreklerin, tek ya da çift taraflı olarak
gelişmemesidir.
 Unilateral renal agenezis, yenidoğanda
yüzde 0.1 oranında görülür.
 Erkeklerde daha sıktır.
 Genelde, sol böbrek gelişmez.
 Diğer böbreğin işlev görmesi sebebiyle,
belirti vermeyebilir.

Renal Agenezis




Bilateral renal agenezis : 1 / 3000 oranın da
görülür.
Fetal
idrar
oluşmaması
nedeniyle,
oligohidroamniyoz vardır.
Bu bebekler, doğumdan kısa süre sonra ölürler.
Sebebi, üreter tomurcuğunun gelişmemesi veya
dejenere
olup
kaybolmasıdır.
Kaybolursa,
metanefrik blastema ile aralarında gerekli
indüksiyon olmaz ve böbrekler gelişmez.
Ektopik Böbrekler
Böbreklerin birinin veya her ikisinin birden
normalden başka yerleşim göstermesidir.
 Böbrekler, normal rotasyonlarını yapmaz.
 Hilus
öne
bakar.
Bunun
sebebi,
böbrekelerin pelvisten abdominal boşluğa
normal olarak yükselememesidir.
 En sık görülme şekli, pelvik böbrektir.
 Böbreklerin biri, pelvik boşlukta kalır.

Atnalı Böbrek





Görülme sıklığı, 1 / 5000’dir.
Böbreklerin alt kısımları kaynaşır.
Atnalı böbreğin abdominal boşluğa yükselmesi alt
mezenterik arterin kökü tarafından engellendiği
için, böbrekler pelviste kalır.
Böbreklerin ve üreterlerin gelişmesi normal
olduğu için, atnalı böbrek belirtisizdir.
Turner sendromlu vakaların yüzde 7’sinde görülür.
Wilms tümörlü çocuklarda, 2 – 8 kat daha sıktır.
Üriner Sistemin Duplikasyonları




Üreter ve renal pelvisin duplikasyonları oldukça
sık olmasına rağmen, böbreğin fazla olması çok
enderdir.
Bu anomaliler, üreter tomurcuğunun çatal
lanması sonucu ortaya çıkarlar.
Duplikasyon, çatallanmanın derinliğine bağlıdır.
Üreter tomurcuğunun tam çatallanamaması
durumunda, parçalı bir böbrek ve çatallı üreter
gelişir.
Üriner Sistemin Duplikasyonları
Tomurcuk tam bölünürse, çift böbrek ve
çatallı üreter gelişir.
 Fazladan bir böbrek oluşumu içinse, iki
üreter tomurcuğunun gelişimi gereklidir.

Ektopik Üreter

İki üreter tomurcuğunun gelişmesiyle
açıklanabilecek bu anomalide, bir üreter
normal olarak mesaneye açılırken, diğeri
başka bir yere açılır.
 Erkekte
Mesane boynuna,
Prostatik üretra
Duktus deferense
Utrikulus Prostatikusa
Veziküla seminalise açılabilir.
Ektopik Üreter

Kadında ise
- Mesane boynu
- Üretra
- Vajen
- Vestibül
Polikistik Böbrek




Otozomal resesif geçişlidir.
Her iki böbrekte de, böbrek yetmezliğine ve
doğumdan sonra ölüme yol açan çok sayıda
küçük kistler vardır.
Multikistik displastik böbrek hastalığındaysa
anomali, böbreklerin gelişimi sırasında nefronun
çeşitli bölgelerinde idrarla dolu dilatasyonların
oluşmasıyla ortaya çıkar.
% 75’i tek taraflıdır.
Multikistik Displastik Böbrek
Metanefrik mezodermden köken alan
tübüllerin, üreterik tomurcuk kökenli
yapılarla bağlanmamaları sonucunda, kist
formasyonu oluşur.
 Günümüzde kabul edilen teori, kist benzeri
geniş dilatasyonların nefronlar boyunca
özellikle Henle kulpunda oluşmakta olduğu
kabul edilmektedir.

Mesane Ekstrofisi





Görülme sıklığı, 1 / 10.000 – 1 / 40.000’dir.
Erkek bebeklerde görülür.
Ön karın duvarının alt kısmının kapan maması
sonucu ortaya çıkar.
Dördüncü haftada, mezenşimal hücrelerin ventral
taraftaki (karın bölgesi) ektodermle kloakanın
arasına göç edememesi söz konusudur.
Mesanenin arka duvarı, dışarıya doğru fırlar.
Mesane Ekstrofisi
Trigon ve üreterler açıktadır.
 İdrar dışarı damlar.

Urakal Anomaliler



Urakal fistül : Mesanenin tepesiyle göbek
arasında uzanan allantoyis lümeni açık olarak
kalırsa, ortaya çıkan bu fistülde idrar göbekten
dışarı damlar.
Urakal kist : allantoyis lümeni yalnızca belli bir
bölgede kalır. Epitelin salgısıyla dolan bu bölge,
urakusun içinde kistik bir yapı oluşturur.
Urakal sinüs : Allantoyis lümeni, mesaneye
komşu alt kısımda veya göbeğe yakın üst kısımda
devamlı olarak kalırsa, bu anomali ortaya çıkar.