Mantıksal Pozitivizm

Download Report

Transcript Mantıksal Pozitivizm

MANTIKSAL POZİTİVİZMİN
BENİMSENMESİ
• Bölgesel coğrafya, ne şekilde yapılırsa
yapılsın, çevreci determinizmin çöküşünden
1940'ların sonlarına kadar coğrafi eğitim ve
araştırmaların çoğunun temelini
oluşturmuştu.
• 1950'lere doğru ise coğrafyanın bir bilim
olarak öneminin azaldığı yolunda kendi bilim
dalı içinde gittikçe artan huzursuzluk bölgesel
kavramın esastan ele alınması yolundaki
eleştirileri de hızlandırmıştı.
MANTIKSAL POZİTİVİZMİN
BENİMSENMESİ
•Bu eleştiriler, temelde, bölgesel ve sistematik
çalışmalar arasındaki denge üzerinde,
coğrafyanın
•biricik(idiografik) olanla mı yoksa
•genelleştirmeler(nomotetik)le mi ve
•tasvir ile açıklama arasındaki farklılıklarla mı
ilgilendiği üzerinde odaklaşmıştı.
•Bu konular üzerindeki tüm tartışmalardan
ortaya yepyeni ve yeniden canlandırılmış bir
bilim dalı çıkmıştı ki bu bilim dalı birliğini
belirli bir tür metodolojide buluyordu.
Kantitatif devrim
• "Kantitatif devrim" olarak nitelenen bu değişim,
bölgesel coğrafyadaki geleneksel tasvirin yerine
yasalar-kurallar konulması ve teorilerin
denenmesine dayanan, açıklamalı olgulara
yönelmiş bir bilimi koyuyordu.
• Bununla birlikte, mantıksal pozitivizmin,
benimsenmesini yansıtan bu süreç büyük ölçüde
bilinçsiz meydana gelmiş bir süreçti.
• Coğrafyayı gerçek bir bilim haline getirme vizyonu
uygulamacıları öne itmişti;
• yani, bilim dalının mantıksal pozitivizm
temellerine oturtulduğu pek de anlaşılamamıştı.
The Nature of Geographys
• Coğrafyada bilim dalının
tanımı ve yöntemleriyle ilgili
çağdaş tartışmalara Richard
Hartshorne'un 1939'da
yayınlanan The Nature of
Geographys’siyle başladığı
artık kabul görmüştür.
• Hartshorne, kitabın amacını,
geçmişini inceleyerek
coğrafyanın doğasını ortaya
koymak olarak
belirtmekteydi.
Fred K. Schaefer
• "bilimsel olmak için coğrafyada
yasalar meydana getirmek
gerektiği"ni savunan Fred K.
Schaefer, tasvir değil, genel kurallar
oluşturulmasını savunuyor ve
coğrafyanın "belirli bazı özelliklerin
yeryüzündeki mekânsal dağılışını
yöneten kuralları formüle edilmesiyle
ilgili bilim” olarak alınmasını
istiyordu;
Fred K. Schaefer
•"bu tür kuralları-yasaları bilerek bir
bölgedeki tüm tarihsel akışı en iyi bir
şekilde tahmin etmek mümkün
olacaktır” diye düşünüyordu.
•Aslında bu yeni bir görüş de değildi.
Humboldt ve Ritter gibi büyük bilim
adamları da zaten bu yolda çaba
gösteriyor ve coğrafyayı “yasalar
keşfetmeye çalışan bilim dalı” olarak
kabul ediyorlardı.
Mantıksal Pozitivizm
• Coğrafyanın eski yapısına karşı
tepkiler kantitatifleşme ve teori
arayışıyla kendini belli eden bir
araştırma biçiminde belirmişti.
• Garrison'un ve Ullman‘ın önderliğinde
bir grup coğrafyacı, coğrafyayı daha
geniş bir şekilde tanınmasını
sağlayacak bir akademik alan haline
dönüştürmeye çalışıyorlardı.
Mantıksal Pozitivizm
•O günlerde dikkati çekenin
coğrafyada "entelektüel ve sayısal
zayıflık ve de diğer bilim dallarından
daha ağır kalmak" olduğu
belirtiliyordu.
•Coğrafyayı dönüştürme girişiminde
bulunan coğrafyacıların amacı teoriler
geliştirerek, bunları deneyerek ve
böylece mekânın evrimi ve
örgütlenmesini açıklamaya çalışarak
coğrafyayı bilimin ana akışına
sokmaya çalışmaktı.
Mantıksal Pozitivizm
• 1950'ler ve 1960'lar boyunca coğrafyada
yeni yaklaşımları savunan teorik ve
kavramsal çalışmaların hemen tümünde
bilim dalının felsefi yapısına çok az dikkat
harcandığı görülür.
• Coğrafya için en iyisi olduğu düşünülen
şey, onu daha bilimsel hale getirmekti;
bilim, süreçlerin açıklanması olarak
düşünülürken, bilimde açıklama ise
hipotezlerin sınanması ve yasa
oluşturulması olarak algılanıyordu.
• Bu dönemde coğrafyacılara sunulan dar
felsefi seçim nomotetik yaklaşımın tümüyle
benimsenmesini kaçınılmaz kılmıştı.
• Çokları için coğrafya ya bilimdi ya da salt
tasvir.
Mantıksal Pozitivizm
• Bu dönemin ilgi alanları mekân,
kantitatifleştirme ve teori oluşturma idi.
• Bununla birlikte, yalnızca bunların
coğrafyacılar için yeterli olmadığının
farkında olanlar da bulunuyordu.
• Coğrafi gelenek içinde "pozitivist" etiketi,
basit bir açıklamayla, modern bilimsel
esinlenmelerin, yani, gözlemlenebilir
bütünlüklerin dağılışının matematik yoluyla
sunumunu ifade etmek üzere kullanılmıştı.
• Ancak kantitatif devrim denilen şey esas
olarak coğrafyadaki araştırma tekniklerini
değiştirmiş, ama istatistiksel lokasyon
kalıpları ile coğrafyayı geleneksel ilgi
alanından uzaklaştıracak bir kanal
açmamıştır.
Mantıksal Pozitivizm
• Bu yayınlarla birlikte, yüzeyler, yayılmalar,
hareketler, düğüm noktaları, kanallar ve
benzerleri şeklindeki bir mekânsal dil
coğrafyanın önemli özelliği haline geliyor;
regresyon yöntemleri ve belli başlı parçalar
ve faktör analizleri, en azından bazıları için
bilimsel coğrafyanın en önemli belirtileri
sayılıyordu.
• Bilimsel genelleştirilmelerin geliştirilmesi
etrafında inşa edilen yeni yaklaşım,
"coğrafyanın biçimini, matematik ve fiziğe
göre modellendirerek, profilini yükseltecek
şekilde tasarlamak" olarak düşünülüyordu.
Mantıksal Pozitivizm
• 1950'ler ve 1960'lar boyunca, coğrafyacılar
bir bilim modeli olarak mantıksal
pozitivizmi eleştirisiz kabul etmişlerdi.
• Ama, üzerine kurulduğu modeli korumak
üzere hiçbir tartışmayı kabul etmeksizin
mantıksal pozitivizmin körü körüne
benimsenmesi, bu yeni bilimsel yaklaşımla
edinilen kavram ve metodolojilerin
çoğunun başka bilim dallarından ödünç
alınmış olması ve çok azının coğrafyaya
tam anlamıyla uyabilmesi ve benzeri gibi
kavramsal ve başka birçok nedenden
dolayı coğrafyada pozitivizme birçok
kesimden eleştiriler gelmişti.
Mantıksal Pozitivizm
• Eleştirenler, coğrafyanın deneysel bir bilim
olmadığını, ''eğer bir coğrafyacı bir yasa
formüle eder ya da bir model oluşturursa
bunu laboratuarda deneyemeyeceğine
göre, araziye çıkıp söz konusu olay için
daha fazla örnek ya da olgu ve daha fazla
sistem bulup çıkarmak yoluyla denemek
zorunda olduğu"nu söylerler.
• Bazılarına göre, buradaki ölümcül tehlike de
bu yasa ya da sistemin devamını
sağlamaya çalışırken yanlı olma olasılığıdır.
• Dünyadaki tüm örnek olaylar
denenemeyeceğine göre, büyük bir
rastlantısal örneklemeye girmek
gerekecektir.
• Bu tür yasaların çoğu, ayrıca, "her şeyi
Mantıksal Pozitivizm
• Coğrafyacıların büyük kısmı, ilgi alanları
olan yeryüzünde bu tür koşulların -çok
küçük istisnalar dışında- bulunamayacağını
zaten arazi deneyimleriyle bilirler.
• Coğrafi metodolojinin birçok toplumsal,
ekonomik ve çevresel sorunlara çözüm
getirmede açıkça gözlenen yetersizliği,
birçok coğrafyacıyı üzerine metodolojiler
geliştirdikleri temel felsefeye eleştirel
gözlerle bakmaya zorlamıştı.
• Ama fiziki coğrafyacılar ve özellikle de
jeomorfologlar arasında bu hareket
kendileriyle ilgisiz ve, daha da kötüsü,
ayırıcı olarak görülmüştü.
Mantıksal Pozitivizm
• Kendi modellerine düşük yoğunluklu bir
açıklamayı yeterli gören fiziki coğrafyacılar
için cevap daha da özelleşmeye gitmek,
yeni teknikler geliştirmeye çalışmak ve
jeoloji gibi başarılı "sert" bilimlerle daha
sıkı işbirliklerine gitmekte yatıyordu.
• Doğal dünyanın açık olan objektif kesinliği
ve yöntemlerinin teknik ruhu, çoğu fiziki
coğrafyacıyı kendi alanlarında mantıksal
pozitivizmin kuşku taşımayan uygunluğuna
zaten ikna etmişti.
• Ancak 2000'li yıllara doğru, coğrafyanın en
ampirik dalı olan jeomorfoloji, pozitivizmin
önemini yitirmesiyle ortaya çıkan
epistemolojik sorunlara eğilmek zorunda
kalacaktı.