buraya tıklayabilirsiniz.

Download Report

Transcript buraya tıklayabilirsiniz.

2000’den Günümüze Kamu
Yönetimi Reformları
Merkezi Düzey, Yerel
Yönetimler, Stratejik
Planlama, Kamu Sermayeli
Şirket, Kalkınma Ajansları,
Bölgeselleşme
Bürokratik Oligarşi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu
fakirin üzerinde 6 yıldır ısrarla durduğu bir
şehir hastaneleri projesi vardır. Biz bu
şehir hastaneleri projemizi ne yazık ki
bürokratik oligarşi ve yargı sebebiyle hala
hayata geçiremedik' dedi.
Bürokratik Oligarşi

Düzgün kurulmadığı içindir ki umulmadık yerde, umulmadık
şekilde bakıyorsunuz bürokrasi karşımıza dikiliyor. Bürokratik
oligarşi karşınıza çıkıyor. Umulmadık yerde yargı ile karşı
karşıya kalıyorsunuz. Yasama, yürütme, yargı bu ülkede
öncelikle milletin menfaatini düşünmesi lazım. Ardından bu
devletin menfaatini düşünmesi lazım. Eğer biz güçlü hale
geleceksek böyle güçlü hale geleceğiz. Eğer benim yapacağım
yatırımı bir kelimeden dolayı kalkar da 3 ay, 6 ay erteletirsen,
bu 1 sene 2 seneye giderse, o zaman bu ülkenin kaybının
bedelini, asla ne tarihe hesabını verebilirsiniz ne de bu toprağın
altında yatanlara hesabını verebilirsiniz."
Merkezi Düzey

KYTK ile düzenleyici devlete uygun olarak
merkezi yönetimin işlevleri ana politikaları
saptama, standart koyma ve bunların
uygulanmasını izleme ve denetleme ile
merkezle yerel arasında eşgüdüm sağlama
olarak saptanmıştır. Başka bir deyimle
merkezi yönetim güvenlik ve savunma gibi
hizmetler dışında icracı olmaktan
çıkmaktadır.
Üst Kurullar


Kamu yönetiminde üst kurullara dayalı bir
yapı oluşturulması, şüphesiz siyasetin alanını
daraltmaya ve bu alanları tekno-bürokratlara
bırakmaya yönelik bir yaklaşımın sonucudur.
Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu (RTÜK),
Üst Kurullar

Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Rekabet
Kurumu (RK),Telekomünikasyon Kurumu
(TK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK), Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu (RTÜK), Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu (EPDK), Kamu hale Kurumu (KK),
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
(TAPDK)
Üst Kurullar

Bu kuruluşların genel olarak işlevi, toplum
yaşamının duyarlı alanlardaki kamusal ve
özel etkinlikleri düzenlemek, izlemek,
denetlemek, aykırı davranış ve durumları
önlemek ve yaptırıma çarptırmak suretiyle
kimi temel hak ve özgürlükleri ve ekonomik
düzeni korumak ve güvence altında
bulundurmaktır.
Üst Kurullarda Reform

SPK üyelerinin bazılarının yeniden
atanabileceğini belirten Babacan
yolsuzluk iddialarıyla ilgili şimdiden bir
yorum yapmanın doğru olmadığını
söyledi. Babacan, ”10 yılda Türkiye birçok
alanda önemli mesafeler katetti. Aynı
performansı sermaye piyasalarında
göremedik” dedi.
Bilgi Edinme Kanunu-2003

Kurum ve kuruluşlar, Kanunda yer alan
istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi
başvuranların yararlanmasına sunmak ve
bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve
doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve
teknik tedbirleri almakla yükümlü
kılınmaktadır.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu


Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun, 08.06.2004
5176 sayılı Kanunla Başbakanlık bünyesinde
Kamu Görevlileri Etik Kurulu oluşturulmuştur.
Kurul, Bakanlar Kurulu tarafından atanan, biri
başkan olmak üzere on bir üyeden
oluşmaktadır.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu

“Kamu görevlilerinin görevlerini yürütürken uymaları
gereken etik davranış ilkelerini hazırlayacağı
yönetmeliklerle belirlemek, etik davranış ilkelerinin
ihlal edildiği iddiasıyla re’sen veya yapılacak
başvurular üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı
yaparak sonucu ilgili makamlara bildirmek, kamuda
etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak
veya yaptırmak ve bu konuda yapılacak çalışmalara
destek olmakla görevli ve yetkilidir.”
Devlet Sırrı Kanun Tasarısı

Devlet Sırrı Kanunu, yaklaşık 4,5 yıldır
hükümetin gündeminde bulunuyor. 12
Haziran seçimlerinden önce Genel Kurul'dan
geçmediği için geçen yasama döneminde
kadük olan tasarı, hükümet tarafından bir kez
daha TBMM gündemine getirildi.
Devlet Sırrı Kanun Tasarısı


Tasarıda, devlet sırrı, "Açıklanması veya öğrenilmesi, devletin dış
ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar
verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike
yaratabilecek ve bu nedenlerle niteliği itibarıyla gizli kalması
gereken bilgi ve belgeler" olarak tanımlandı.
Tasarı ile gizli belge tanımına da yer verilmekte ve Devlet sırrı
niteliği taşımayıp da, açıklanması veya öğrenilmesi halinde,
ülkenin ekonomik çıkarlarına, istihbarata, askeri hizmetlere, idari
soruşturmaya ve adli soruşturma ile adli kovuşturmaya zarar
verebilecek nitelikteki veya yetkili makamlar tarafından gizlilik
derecesi verilmiş bilgi ve belgeler, gizli bilgi ve belgeler olarak
kabul edileceği öngörülmektedir.
Devlet Sırrı Kanun Tasarısı


Tasarıya göre; bilgi ve belgelere devlet
sırrı niteliğini verme işlemlerini yapmak
üzere Başbakanlık Müsteşarının
başkanlığında Devlet Sırrı Kurulu
kurulacak.
Tasarı'nın 5 inci maddesine göre Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin taraf olduğu ikili
veya çok taraflı antlaşmaların gizliliğe
ilişkin hükümleri saklı olacak.
Yerel Yönetimler



İl Özel İdaresi
Belediye
Büyükşehir Belediyesi
Kalkınma Ajansları


AB-bölgesel politika ve yapısal araçların
uyumu başlığının sonucu
Avrupa Konseyi-Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik ve Avrupa Bölgesel Özerklik Şartları
Bölgeselleşme



1990’lı yıllara kadar uygulanan bölgeselleşme
politikaları merkezi yönetimin kontrolünde güvenlik ve
kamu hizmetleri gerekleriyle yerine getirilmekteydi.
1990’lı yıllarda daha çok konuşulmaya başlanan ve
kalkınma ajanslarının kurulmasıyla somutluk kazanan
bölgeselleşme politikası yabancı yatırımın teşvik
edilmesi, bölgenin sosyal ve kültürel özelliklerinin ön
plana çıkarılması gibi amaçlarla önceki dönemin
politikalarından ayrılmaktadır.
1876 ve 1921 Anayasaları sadece teftiş ile ilgili
bölgesel politika hükümlerine sahipken 1961 Anayasası
kapalı bir biçimde bölge örgütlenmesine izin vermiştir.
Anayasalar


1961 Anayasası’nın 115. maddesine göre;
“belli kamu hizmetlerinin görülmesi amacıyla
birden çok ili içine alan çevrede, bu hizmetler
için yetki genişliğine sahip kuruluşlar
meydana getirilebilir.”
1982 Anayasası’nın 126. maddesine göre,
“kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve
uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine
alan merkezi yönetim örgütü kurulabilir.”
Geleneksel Bölgecilik


Geleneksel bölgecilik anlayışının temel
özelliği, ulus devletin temel güç merkezi
olduğu bir durumda merkeziyetçilik anlayışı
temelinde kalkınma çabalarına yerel ve
bölgesel düzeyde katkı sağlayabilmektir.
Bölge, yan yana gelmiş yerel birimlerin
mekansal bütünlüğü ile oluşan, ulus devlet
dışına kapalı, ulus devletin denetiminde
sınırları çizilmiş bir birim olarak kabul
edilmektedir.
DPT, Birinci Beş Yıllık Kalkınma
Planı

Kalkınma için yapılan milli plan çalışmaları
esas bakımından çeşitli kesimler ve çalışma
koşullarına bağlıdır. Bu çalışmalarla bunlara
dayanılarak girişilecek uygulamanın,
bölgelere dağılış bakımından yapılacak
incelemelerle tamamlanması gerekir.
Konunun bölgeler açısından ele alınacak
unsurlarla tamamlanması çok amaçlı bir
bölge planlamasıyla mümkündür.
Bölgeselleşme Uygulamaları-1


Umumi müfettişlik, 1876 Anayasası döneminde yapılan
1913 tarihli “İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanun-u
Muvakkat”a dayanmaktadır. Kanunun birinci maddesi
aynen şöyledir: “İller ve nahiyeler idaresi kanunların
sür’atle uygulanması ve yönetimde ciddi bir örgütlenmeye
ulaşılması ve güvenliğin, imarın, ulusal servetin elde
edilmesi ve arttırılması için, Osmanlı ülkesi teftiş
bölgelerine bölünür ve her teftiş bölgesi bir genel
müfettişin gözetimine verilir.”
1921 Anayasası’nın yirmi birinci maddesinde de “İller
iktisadi ve toplumsal ilişkileri bakımından birleştirilerek
genel müfettişlik kıt’aları (bölgeleri) oluşturulur.” hükmü
vardır.
Müfettişler Ne Yapar?

1913 tarihli yasaya dayanılarak çıkarılan
yönetmeliğe göre; genel müfettişler, orman ve
madenlerin devlet ve ülke çıkarlarına göre
değerlendirilmesi, korunması ve işletilmesi, arazilerin
ıslahı ve tarımın geliştirilmesi, üretim giderlerinin
azaltılması, genel eğitim ile sanayi ve ticaretin
genişletilmesi, giriş-çıkışların kolaylaştırılması, özel
olarak illerin bilim, servet ve iktisadi yönlerden
yükselmesi için gereken her türlü yararlı girişimde
bulunurlar ve araştırmalar yaptırırlar.
Bölgeselleşme Uygulamaları-2

1987 yılında uygulamaya konulan
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği
(RGT:14.07.1987, 19517) de umumi
müfettişliğin güvenlik amacına benzer şekilde
dönemin artan terör olayları karşısında
düşünülmüş olan bir idari örgütlenmedir
Bölgeselleşme Uygulamaları-3

Güney Anadolu’nun görece ekonomik açıdan geri
kalmış illerini belli bir gelişmişlik seviyesine
ulaştırabilme düşüncesinin genel adı olan Güney
Anadolu Projesi İdaresi de Türkiye’deki bölge
yönetim biçimlerinden bir diğeridir. Şanlıurfa, Mardin,
Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Siirt, Şırnak ve
Batman illerini içine alan proje, eğitimden sağlığa,
altyapıdan sanayiye kadar çeşitli amaçlar
barındırmaktadır.
Bölgeselleşme Uygulamaları-4


Merkezi yönetimin taşra bölge örgütlenmesi ise 1961
Anayasası döneminde başlayan ve 1982 Anayasası
döneminde de uygulama bulan bir bölge örgütlenmesidir.
Türk kamu yönetiminde çeşitli bakanlıklar ve kamu
ekonomik kuruluşları Anayasa’nın 126. maddesine
dayanarak bölge örgütlenmesine gitmektedirler.
Anayasa’da belirtilen kamu hizmetlerinin görülmesinde
verim ve uyum sağlayabilme amacı bu kurum ve
kuruluşların bu tür bir örgütlenmeye gitmesinde ana
nedendir. Bu tarzda bir örgütlenmeye gidilmesinin bir
diğer nedeni de bakanlıkların sunacağı hizmetlerin il
ölçeğinde yeteri kadar verimli ve uyumlu olamayacağının
düşünülmesidir.
Bölgeselleşme Uygulamaları-4

Bakanlıkların taşrada bölge biçiminde bir
yapılanmaya gitmelerinin valilerin denetiminden
kurtulmakla ilgili olduğu da öne sürülmektedir.
Ancak, bir kamu kurumunun ya da kuruluşunun
bölge örgütlenmesine gidebilmesi için kendi özel
kanunlarında bu konuda yasal bir iznin
bulunması gerekmektedir. Bölge kuruluşlarının
kurulması, kaldırılması, merkezleri ile bölge
müdürlüklerine dahil olacak iller Bakanlar Kurulu
kararı ile belirlenmektedir.
Avrupa Konseyi


Konsey, yerel yönetimleri özerk kılmayı, siyasal ve
yönetsel yapılarını güçlendirmeyi, ülkelerin yerel
yönetimleri ve bölge yönetimleri arasındaki ilişkileri
arttırmayı ve bölgesel kültür kimliklerini geliştirmeyi
temel politika seçenekleri olarak belirlemiştir.
AK’nin bölgeselleşme politikasında 1997 tarihli
Türkiye’ye yönelik tavsiye kararı, Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartı ve Avrupa Bölgesel
Özerklik Şartı temel öneme sahip olan politika
belgeleridir.
1997 Tavsiye Kararı


Tavsiye niteliği taşıyan bu kararda Türkiye’de
anayasal açıdan yerel yönetimlerin özerkliklerinin
sınırlı olduğu ve bölgesel yönetimlerin sayılmadığı
belirtilerek bu anayasa maddesinin değiştirilmesi
gerektiği tavsiye edilmektedir.
Kongrenin ikinci tavsiyesi yerel yönetimlerin
denetlenmesine yöneliktir. Bu tavsiye maddesinde
de merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerinde
ağır bir denetim yetkisine sahip olduğu ve bu
denetim şeklinin sadece hukukilik açısından
olması gerektiği belirtilmektedir.
1997 Tavsiye Kararı


Değinilmesi gereken bir diğer nokta da valilerle ilişkili
olarak yapılmış olan saptamadır. Bu saptamada il
özel idarelerinin başında atanmış bir valinin
olmasının hiç demokratik bir yanının olmadığı,
valilerin yerine seçilmiş kimselerin gelmesi gerektiği
ve valilerin sadece merkezi yönetim ile yerel
yönetimler arasında aracılık işlevine sahip olması
gerektiği söylenmektedir.
Bir başka tavsiye de yerel yönetimlerin personel
istihdamına dönüktür. Buna göre, yerel yönetimler,
kendi personelini kendisi işe almalı ve bu konuda da
merkezi yönetimin etkisi ortadan kaldırılmalıdır.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı


15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açılmış ve
Türkiye tarafından 21 Kasım 1998’de
imzalanmıştır.
Özerk yerel yönetim, yerel makamların,
kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde,
kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi
sorumlulukları altında ve yerel nüfusun
çıkarları doğrultusunda düzenleme ve
yönetme hakkına sahip olan yönetimdir.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı


Yerel yönetimler, kanun tarafından belirlenen
sınırlar içerisinde, yetki alanlarının dışında
bırakılmış olmayan veya başka herhangi bir
makamın görevlendirilmemiş olduğu tüm
konularda faaliyette bulunabilecektir.
Şart’ın dördüncü maddesinin dördüncü fıkrasında
da “Yerel makamlara verilen yetkiler normal olarak
tam ve münhasırdır. Kanunda öngörülen
durumların dışında, bu yetkiler öteki merkezi veya
bölgesel makamlar tarafından zayıflatılamaz veya
sınırlandırılamaz.”
Avrupa Bölgesel Özerklik Şartı


1997 yılında kabul edilen ve yirmi sekiz
maddeden oluşan Şart’ın önsözünde bölge
örgütlenmesinin hizmette yerellik ilkesinin
önemli bir parçası olduğu belirtilmektedir.
Bölgesel yönetimler, yerel yönetimlerle
merkezi yönetim arasında yer alan kendi
örgütlenmesini kendi başına yapabilecek
olan bir örgüt olarak tanımlanmaktadır.
Avrupa Birliği


AB’nin bölgesel politikasıyla eşgüdümlü olan
yerellik politikası da AB Temel Haklar
Şartı’nda garanti altına alınan bir ilkedir.
Bölgesel politikanın esas amacı bölgeler
arasında görülen ekonomik ve toplumsal
gelişmişlik farklılıkların önüne geçebilmektir.
Bu hedefe ise ancak bölgesel rekabeti
sağlayıcı önlemlerle ulaşılabilecektir.
Avrupa Birliği


Bölgeler Komitesi’nin temel görevi yerinden yönetimi ve
bölgeselleşmeyi güçlendirmek ve yerel ve bölgesel
güçlerin karar süreçlerine daha çok katılımlarını
sağlamaktır.
Avrupa Parlamentosu, 1994 yılında yapmış olduğu bir
toplantıda kararların halka en yakın birimlere verilmesi
gerektiği ancak böyle bir durumda halk ile AB’nin
bütünleşebileceği kararlaştırılmıştır. 1996 yılında
düzenlenmiş olan toplantının sonuç bildirgesi ise daha
çarpıcıdır: Federalizm, bölgecilik ve yerellik ilkeleri
güçlendirilmeli ve bunlar yapılırken her devletin içsel
koşulları göz önünde bulundurulmalıdır.
Yeni Bölgecilik



Bölgesel gelişimin ülke içi ve dışı çok yönlü bir
etkileşim süreci gerektirdiği düşünülmekte ve sadece
içe dönük yerel, kırsal, kentsel veya bölgesel gelişim
modellerinin başarılı olamayacağı düşünülmektedir.
Bölgeler, birbirlerine denk güçler halinde topyekûn
kalkınmanın alt parçaları olarak değil, kalkınmanın
yerelde başlaması gerektiği fikrine dayanarak
yerel/bölgesel kalkınmanın unsurları olarak faaliyette
bulunmaktadırlar.
Ulus devletin temel işlev ve yetkilerinin paylaştırıldığı
bir yönetsel birim olarak belirmektedir.
DPT, Dokuzuncu Kalkınma Planı (20072013)

Küreselleşme süreci, yerel dinamikleri doğrudan
etkileyerek, yerel ve bölgesel kalkınma
açısından yeni şartlar ve fırsatlar ortaya
çıkarmaktadır. Küresel rekabet koşulları altında
kendileri birer rekabet birimine dönüşen şehirler
ve bölgeler, dinamiklerini ve potansiyellerini
değerlendiren uygun stratejiler çerçevesinde ve
bütün kesimleri kalkınma sürecine katan iyi
yönetişim modellerini hayata geçirerek daha hızlı
bir gelişme eğilimi yakalama şansına sahip
olmuştur.
Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu,
Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında
Kanun



5449 sayılı kanunun gerekçesinde de açıkça ifade
edildiği üzere istatistiki bölge birimleri sınıflandırması
AB yetkilileri tarafından onaylandıktan sonra 2002
tarihli bakanlar kurulu kararı ile uygulamaya
sokulmuş ve üç hiyerarşik düzey belirlenmiştir.
Bu sınıflandırmada iller Düzey–3 olarak
tanımlanmıştır.
Ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik
gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları
ve nüfus büyüklükleri dikkate alınarak Düzey–1 ve
Düzey–2 olarak gruplandırılmıştır.
Kalkınma Ajansları- Neden?

Bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarını
azaltıcı politikalar merkezi yönetim
tarafından, bölgesel potansiyellerin harekete
geçirilmesi ve iller arasındaki gelişmişlik
farklılıklarının giderilmesi ise kalkınma
ajansları tarafından yürütülecektir.
Kalkınma Ajansları-Görev

Ajanslar, bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil
toplum kuruluşları tarafından yürütülen projeleri
izlemek, bu kesimler arasında işbirliğini geliştirmek,
kendisine tahsis edilen kaynakları bölge plan ve
programlarına uygun bir şekilde kullanmak, bölgenin
rekabet gücünü arttırabilmek için çalışmalar yapmak
ya da yaptırmak, bölgenin yatırım konusunda ulusal
ya da uluslararası tanıtımını yapmak, bölgedeki
yatımcıların izin ve ruhsat işlemleri ile diğer idari iş
ve işlemlerini izlemek ve küçük ve orta ölçekli
işletmelerle yeni girişimcileri desteklemektir.
Kalkınma Ajansları

Bu Kanun ile; Türkiye'de selektif olmayan teşvikler
ve yerel ekonomik stratejilerden yoksun "yerleşik
bölgesel politikalardan" uzaklaşılarak; her
yerel/bölgesel ekonominin kendine has sosyoekonomik dokusuna ait kaynaklarının harekete
geçirilmesi sonucunda "bölgesel rekabetçi
üstünlüğü" ön plana çıkaran, "modern/yeni bölgesel
politikalara" geçiş yapılması hedeflenmektedir.
Kalkınma Ajansları-Nasıl yapacak?


Kalkınma ajansları bu görevlerini yerine getirirken
doğrudan uygulayıcı birimler olmamakta ve bu
birimlerden asıl beklenti bir katalizör görevi görerek
yerel girişimleri desteklemek ve bu girişimler
arasında koordinasyon sağlamak olmaktadır. Bir
başka deyişle kalkınma ajansları bölgesel kalkınma
çabalarında doğrudan faaliyette bulunan birimler
olmaktan ziyade, devletin değişen niteliğine de
uygun bir biçimde bölge ekseninde faaliyette
bulunanları destekleyen bir işleve sahiptir.
Tanıtım yapma-iş ve işlemleri kolaylaştırma ve takip
etme.
Kalkınma Ajansları-Örgütlenme

Kalkınma Ajanslarının; bürokratik hiyerarşiyi ve
işlemleri esas alan bir kamu kuruluşu şeklinde
yapılanması yerine, bölgelerin rekabet gücünü
arttırmak üzere hızlı karar alabilen, hızla hizmet
sunabilen, değişen koşullara uyum sağlayabilen,
özel sektör mantığı ile çalışan, bölgedeki tarafları
katılımcı bir platformda toplayarak ortak bölgesel
kalkınma hedefi doğrultusunda yönlendirebilen,
hesap verebilir, saydam, esnek bir yapıda
kurulmaları öngörülmektedir.
Stratejik Yönetim-Planlama


11.10.1995 tarihli ve 62 milyon dolar tutarındaki
“Kamu Mali Yönetim Projesi”
Projenin amaçları; vergi idaresi, kamu
harcamalarının yönetimi ve gümrük idaresinde ve bu
görevlerin yürütülmesinden sorumlu kuruluşlarda
etkinliğin ve verimliliğin iyileştirilmesi ile ilgili borçlu
tarafından uygulamaya konulacak, mali
konsolidasyon ve reform çalışmalarının birinci
safhasına hız kazandırmaktır.
Neden Stratejik Planlama


…bütçe kontrol sisteminin güçlendirilmesi.
Ekonomik analizler yapmaya elverişli yeni bir
bütçe kod yapısını uygulamak yoluyla bütçekarar mekanizmasının güçlendirilmesi.
Neden Stratejik Planlama







750 Milyon dolarlık ekonomik reform kredisi.
(a) En az 25 bütçe içi fonun kaldırılması
(b) Banka ile mutabık kalınarak bütçe dışı fonların sayısının
azaltılması
(c) Kamu yatırım programına yeni proje alımına sınırlamalar
getirilmesi
(d) Hükümet garantileri için bir kayıt sistemi kurulması ve yeni
garanti verilmesine
sınırlamalar getirilmesi
(e) Daha etkin harcama kontrolü mekanizmalarının
oluşturulması
Neden Stratejik Planlama



12 Temmuz 2001 tarihinde imzalanmış olan 1.
Program Amaçlı Mali ve Kamu Sektörü Uyum Kredi
Anlaşmasıdır (PFPSAL-1).
Borçlu, konsolide bütçe kurumları için yeni GFS
standartlarıyla uyumlu bir bütçe tasnifini tamamlamış
olup, pilot olarak 2002’de uygulanacaktır.
mevcut kontrol, teftiş ve denetim süreçlerinin gözden
geçirilmesine dayalı ve uluslararası ve ABD
standartlarıyla uyumlu yeni bir iç finansal kontrol ve
denetim kanununun hazırlanmasıdır.
Neden Stratejik Planlama

IMF, 6. Gözden Geçirme: Kamu yönetimi reformu
gerçekleştirilecektir. Daha ayrıntılı bir ifade ile,
kamudaki yapılanmanın fonksiyonel olarak gözden
geçirilmesi, 2003 yılı Temmuz ayına kadar
tamamlanacaktır. Bu gözden geçirmenin temel
amaçları, kamu yönetimini, vatandaş ve sektör
odaklı bir biçimde yeniden yapılandırmak, kamunun
örgütsel yapısını basitleştirerek karar verme sürecini
hızlandırmak ve kamu harcamalarını azaltmaktır.
Bunu takiben hazırlanacak bir kamu sektörü reform
stratejisi Bakanlar Kurulunca 2003 yılının sonuna
kadar kabul edilecektir.
Neden Stratejik Planlama

Avrupa Birliği - Aşırı merkezi yapı içinde çalışan ve sık sık
siyasi müdahalelere konu olan kamu kuruluşları, genel
olarak politika üretme kapasitesinden yoksun hâle
gelmişlerdir. Kuruluş düzeyinde stratejik planların
hazırlanması sonucunda kuruluşlar varlık nedenlerini
(misyon), ulusal plan ve stratejiler çerçevesinde
netleştirecek, politika ve önceliklerini ortaya koyabilecek,
performans göstergeleri geliştirmek suretiyle başarılarını
ölçebileceklerdir. Katılımcı bir anlayışla hazırlanacak olan
bu planlarda dış (vatandaşlar) ve iç (çalışanlar) müşteri
memnuniyeti esas alınacak, planlama sürecine ilgili tüm
taraflar dâhil edilecektir.
Stratejik Araştırma ve Planlama KurumuNeden?


Dünyada 1970'li yılların sonlarında finansal
piyasalardaki serbestleşme hareketleri ve iletişim
teknolojisindeki gelişmelerle başlayan ve dış
ticaretteki serbestleşme ve ivme kazanan teknolojik
gelişme ile hızlanarak ekonominin diğer alanlarını da
etkisi altına alan küreselleşme süreci ekonomik ve
sosyal karar alma mekanizmalarında köklü
değişikliklerin yapılmasına yol açmaktadır.
Uluslararası kuruluşların etkinliği artarken, tam üyelik
hedeflediğimiz Avrupa Birliğinde, özellikle ekonomik
alanda uluslararası kurumların giderek karar alma
sürecinde belirleyici olmaya başlaması…
Stratejik Araştırma ve Planlama KurumuNe yapar?


Özel sektör ve yabancı sermaye faaliyetlerinin plan
hedef ve amaçlarına uygun bir şekilde yürütülmesini
düzenleyecek teşvik ve yönlendirme politikalarının
genel çerçevesini hazırlamak ve hükümete teklif
etmek…
Uluslararası kuruluşlarla iletişim içerisinde çalışarak
ileriye dönük stratejiler geliştirmek ve topluma
perspektif sağlayan politika önerilerini katılımcı bir
yaklaşımla belirleyerek özel kesim için orta ve uzun
dönemde belirsizlikleri giderici yönlendirme görevini
yerinegetirmek…
Stratejik Planlamanın Bağlayıcılığı


Bakanlıklar ile bağlı ve ilgili kuruluşlar, stratejik
planlarına, yıllık amaç ve hedeflerine bağlı olarak
teşkilat yapısını, hizmet kalite standartlarını, yönetim
ve hizmet süreçlerini sürekli geliştirici tedbirleri alır.
Bu kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşların her
kademedeki yöneticileri, görevlerini mevzuata,
stratejik plan ve programlara, performans ölçütlerine
ve hizmet kalite standartlarına uygun olarak
yürütmekten üst kademelere karşı sorumludur.
Bütçe


Performans esaslı bütçeleme: 1995 Dünya
Bankası-1998 IMF Government Finance
Statistics-GFS
Amaç: kurumsal, finansman, fonksiyonel ve
ekonomik sınıflandırmaya dayanması ve
devletin faaliyetlerinin sonuçlarını ölçmek,
izlemek, analiz etmek ve böylece de ülkeler
ve dönemler arasında uluslararası
karşılaştırmalara imkân tanımasıdır.
Bütçe


Performans bütçenin ilk özelliği, bütçenin
yıllık olma ilkesinin kaldırılarak üç yıllık
(2009’da tekrar yıllık) bir zaman zarfı için
düzenlenmesi ve genel ve katma bütçe
ayrımına son verilerek genel ve özel bütçe
ayrımının benimsenmesidir.
Bir diğer özellik, plan-bütçe ilişkisini
değiştirmesi ve planın bütçeye bağımlı
olmasına neden olmasıdır.
Bütçe

1. Performans Programları: stratejik planların yıllık
uygulama dilimleri olarak bir mali yılda idarenin
stratejik planı doğrultusunda yürütmesi gereken
faaliyetleri, bu faaliyetlerin kaynak ihtiyacını,
performans hedef ve göstergelerini içeren, idare
bütçesinin ve idare faaliyet raporunun
hazırlanmasına dayanak oluşturan ve her harcama
birimi tarafından hazırlanması zorunlu olan
programlardır.
Bütçe

2. Faaliyet Raporu: kamu idarelerinin stratejik
plan ve performans programları uyarınca
yürütülen faaliyetlerini, belirlenmiş
performans göstergelerine göre hedef ve
gerçekleşme durumu ile meydana gelen
sapmaların nedenlerini açıklayan, idare
hakkındaki genel ve mali bilgileri içeren
rapordur.
Denetim




Maliye Bakanlığı-harcama öncesi denetim-bütçe
dairesi başkanları ve sayman/ mali kontrol birimleri
Harcama sonrası:Maliye Bakanlığı müfettişleri ve
muhasebat kontrolörleri/iç denetim
Bakanlık teftiş kurulları, mali (olay bazlı) ya da idari
denetimSayıştay- vize ve tescil/dış denetim
Sağlıkta Dönüşüm



Sağlık kesimi de hizmet sunumu ve planlama
açısından 29 bölgeye ayrılmaktadır.
Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı gibi bölgeler
arasında koordinasyon sağlayıcı olacak.
Bölge Sağlık İdareleri Kanun Tasarısı Taslağı: 199320 bölgede bölge sağlık müdürlükleri kuruluyor.
Bakanlığın merkezi ve operasyonel sorumlulukları
oluşturulacak bölge yönetimlerine devredilecek.
Bölgesel idareler, sağlıkla ilgili tüm kaynakları
kendi bölgesi içinde sevk ve idare edecektir.
Sağlıkta Dönüşüm



Sağlıkta Dönüşüm Programı- 2004. SSK, Kızılay ve
belediye hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na bağlanarak
tek çatı altında toplanmıştır.
Sağlık hizmet bölgesi- 29 bölge kurulmuştur.
“Sağlık hizmet bölgeleri” yaklaşımı ile her bölge için
merkez konumundaki il belirlenmektedir. Daha sonra
bölge planlaması tümdengelim yöntemi esas
alınarak yapılmaktadır. Yani ilk önce bölge
hastanesi, il hastanesi, ilçe hastanesi, toplum sağlığı
merkezi şeklinde büyükten küçüğe doğru bir sıra
izlenmektedir.
Sağlıkta Dönüşüm



Kamu Hastane Birlikleri , 2011, 663 sayılı KHK
“Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın bir bileşeni olan KHB,
Sağlık Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olarak örgütlenen
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun taşra teşkilatı
olarak yapılandırılmaktadır.
KHK’ye göre, ilk önce hastaneler tıbbî ve malî kriterler ile
kalite, hasta ve çalışan güvenliği ve eğitim kriterleri
çerçevesinde altı aylık veya bir yıllık sürelerle
değerlendirmeye tabi tutulmakta, değerlendirme
sonuçlarına göre hastaneler yukarıdan aşağıya doğru (A),
(B), (C), (D) ve (E) şeklinde gruplandırılmaktadır.
Sağlıkta Dönüşüm


Sağlık Kampüsleri (bölge hastaneleri): 49
yıllığına kamu özel ortaklığı modeline göre
yapılacak.
22 ilde farklı fiziki boyutlarda ve farklı yatak
kapasitelerinde toplam 30 sağlık kampüsü
planlanmıştır.
Kamu Sermayeli Şirket-2003


Kanun tasarısına göre; kamu sermayeli şirket,
kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu,
ekonomik alanda ticari esaslara göre faaliyette
bulunan anonim şirketler olarak tanımlanmaktadır.
Neden? KİT’lerin yeniden yapılandırılarak anonim
şirket haline getirilmeleri ve kuruluşların
özelleştirmeye daha iyi bir şekilde hazırlanmalarını
sağlamak olduğu belirtilmektedir.
Kamu Sermayeli Şirket-2003


Şirket, yönetim kurulu, denetim kurulu ve
genel kurul tarafından yönetilecektir.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu,
Başbakanlık Teftiş Kurulu, Maliye Bakanlığı
Teftiş Kurulu ve Devlet Personel Başkanlığı
gibi çeşitli denetim birimlerinden
bahsedilmemekte ve DPT ve Hazine’nin
performans denetimi yapacağı
belirtilmketedir.
Kamu Sermayeli Şirket-2003


Ayrıca, performans kriterlerinin denetlenmesi
konusunda eğer Hazine gerekli görürse bağımsız
denetleme kuruluşlarına da denetim yaptırabilecektir.
Şirkette çalışacak tüm personelin 4857 sayılı İş
Kanunu ve özel hukuk hükümleri çerçevesinde
çalıştırılacağı belirtilerek memur ve sözleşmeli
personel istihdamına son verilmektedir.