Verem Sağlık Personeli Eğitim 2014 Sunusu

Download Report

Transcript Verem Sağlık Personeli Eğitim 2014 Sunusu

T.C.
Sağlık Bakanlığı
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
Tüberküloz Daire Başkanlığı
TÜBERKÜLOZ
24 Mart Dünya Tüberküloz Günü
Dünya Sağlık Örgütü, Robert Koch tarafından
M.tuberculosis basilinin keşfedildiği gün olan 24 Mart 1882
gününe ithafen 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart
tarihinde dünya genelinde “Dünya Tüberküloz Günü”
etkinlikleri düzenlenmesini önermiştir.
Bu kapsamda ülkemizde tüberküloz (verem) hastalığı
konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalıkla ilgili
dünyada yaşanılan gelişmelerin paylaşılması amacıyla
düzenlenen “24 Mart Dünya Tüberküloz Günü” etkinlikleri
çerçevesinde bütün yurtta çeşitli faaliyetler yürütülecektir.
2
Tüberküloz (verem) hastalığı nedir?
“Mycobacterium tuberculosis” isimli basilin
insanlarda yaptığı, tüm organları tutabilen,
bulaşıcı ve tedavi edilmezse ölümle
sonuçlanabilen bir hastalıktır.
3
Nasıl bulaşır?
Kaynak
Hasta insan
Hava yolu
Öksürük, aksırık ve
konuşma ile çıkardığı
tüberküloz (TB) mikrobu
Sağlam İnsan
Solunumla aldığı TB
mikrobu nedeniyle
ENFEKTE olur
4
Bulaşmada damlacık çekirdeği
•Konuşma ile 0-210 partikül
•Öksürme ile 0-3.500 partikül
1
•Hapşırma ile 4.500-1.000.000
partikül çıkarılır.
Bulaşma, TB hastasının çıkardığı 1-5 mikron büyüklüğünde
olan ve 1-3 canlı basil içeren taneciklerin (damlacık çekirdeği)
solunmasıyla olur.
2
Standart ısı ve nemde damlacık çekirdeğindeki TB basillerinin;
%60-70’i üç saat, %48-66’sı altı saat, %28-32’si dokuz saat
canlı kalabilmektedir.
1 Duguid J. Expulsion of pathogenic organisms from the respiratory tract. Br Med J 1946;1:245
2 Riley RL, O’Grady F. Airborne infection: transmission and control. New York: Macmillan, 1961
3 Loudan RG, Roberts RM.Droplet expulsion from the respiratory tract. Am Rev Respir Dis. 1967:95
3
5
VEREM HASTALIĞI NASIL OLUŞUR?
 Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem
enfeksiyonuna yol açar. Bu, bir hastalık durumu değildir.
Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta
hapsedildiği bir durumdur.
 Enfekte olan kişilerin %5’i 1-2 yıl içinde aktif verem hastası
olur, %5’inde ise verem mikrobu vücutta sessiz olarak
bekler.
 Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte
olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar.
Tüberküloz enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı
Tüberküloz basiliyle karşılaşma
ve inhale etme
Enfekte
olmaz
Enfekte
olur
1-2 yıl içinde bunların % 5’i
aktif tüberküloz hastası olur.
İlk 2 yıldan sonra hayatın
herhangi bir zamanında % 5’i
aktif tüberküloz hastası olabilir.
% 90’ı
Enfekte
olarak
kalır
Tüberküloz
hastası
Tüberküloz
hastası
Modified from Self-study modules on TB, CDC (Atlanta,March 1995)
7
Tedavi olmayan bir tüberküloz hastası
her yıl yaklaşık 10-15 kişiyi enfekte eder
(tedavi olmayan dirençli bir hasta da dirençli mikropları bulaştırır)
TB hastası
8
Tüberküloz enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı
için risk faktörleri
TB basili
ile enfekte
değil
Enfekte
(latent TB
enfeksiyonu)
Risk faktörleri




Yüksek TB prevalanslı
yerde yaşamak
TB basiliyle karşılaşma
olasılığı
Karşılaşma süresi
Kişinin duyarlılığı
Aktif TB
(hastalık)
Risk faktörleri







AIDS (170 kat fazla risk)
HIV infeksiyonu (113 kat risk)
Kanser, Diabetes Mellitus (316 kat risk)
İlaç bağımlıları
Kronik böbrek yetmezliği
Düşük vücut ağırlığı
(standarttan % 10 az olması)
Enfekte olduktan sonraki
9
sürenin uzunluğu
US-CDC Self Learning Module on Tuberculosis, 1995
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONUNUN TÜBERKÜLOZ
HASTALIĞINA DÖNÜŞMESİNİ KOLAYLAŞTIRAN
DURUMLAR
•
•
•
•
5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar,
HIV enfeksiyonu olan kişiler,
Bağışıklığı baskılayan tedavi alan kişiler,
Silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği,
lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri
olanlar,
• Sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ya da alkol
kullananlar.
Bulaştırıcılığı etkileyen faktörler
Hastaya ait faktörler
• Balgamda basil sayısının fazla olması bulaşmayı artırır
(yayma pozitifliği en fazla bulaştırır).
• Balgamdan ya da diğer materyallerden aerosol oluşması
(öksürük, sulu balgam, nebülizör kullanımı) bulaşmayı
artırır.
• Basilin canlılığı bulaşmayı artırır (anti-tüberküloz ilaçlarla
bulaşma azalır).
• Basilin virülansı bulaşmayı etkiler.
11
Bulaştırıcılığı etkileyen faktörler
Ortama ait faktörler
• Ortamın havalandırılması basili seyreltir.
• Havalandırma sisteminin aynı havayı HEPA filtreden
geçirmeden ya da UV uygulamadan tekrar geri vermesi
bulaşmayı artırır.
• Ultraviyole, güneş ışığı canlı basil sayısını azaltır.
• Kaynağa yakın olma karşılaşılan basili artırır (aile
bireylerinde latent enfeksiyon ve hastalık uzak
temaslılara göre daha fazladır).
12
Bulaştırıcılığı etkileyen faktörler
Hedef kişiye ait faktörler
• Hastalığa/basile kişisel direnç (önceki hastalık, koruyucu
tedavi, BCG, TB dışı mikobakteri enfeksiyonları)
bulaşmayı azaltır.
• Hastalanmayı artıran durumlar ve diğer hastalıklar
bulaşmayı artırabilir.
• Basil kaynağı ile birlikte geçirilen süre artınca bulaşma
artar.
13
TEMAS YAKINLIĞINA GÖRE BULAŞMA
Suya düşen taş prensibi*
Rastlantısal temaslı
Aile
Kaynak
hasta
Akraba, arkadaş
Enfekte olmayan
Enfekte olan
* Veen 1992
14
Hans L. Rieder. Epidemiologic Basis of Tubeculosis Control, IUATLD, 1999. S:21
TÜBERKÜLOZ HALA ÖNEMLİ BİR
SORUN MUDUR ?
TÜBERKÜLOZ, ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA
ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU OLMAYA
DEVAM ETMEKTEDİR
15
Dünyada Tüberküloz

Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya
çıkmakta ve 1,5 milyon insan veremden ölmektedir.

2 milyar insan, yani dünya nüfusunun üçte biri TB basili
ile enfektedir.

Enfekte olanların %10’unda, aktif hastalık gelişmesi
ihtimali vardır.

Çok ilaca dirençli hasta sayısı her yıl artmaktadır.
16
Tüberküloz İnsidans Hızları - 2012
Türkiye’nin 2012 yılı tahmini TB İnsidansı: Yüz binde 22
DSÖ Bölgelerine Göre Tahmini TB Hastalık Yükü,
2012 (Yüz bin nüfusta)
İnsidans
Prevalans
Mortalite
Afrika Bölgesi
255
303
26
Güney Doğu Asya Bölgesi
187
264
25
Doğu Akdeniz Bölgesi
109
180
16
Batı Pasifik Bölgesi
87
128
5,8
Avrupa Bölgesi
40
56
3,9
22
23
0,52
Amerika Bölgesi
29
40
1,9
DÜNYA GENELİ
122
169
13
BÖLGE
* TÜRKİYE
*Türkiye, DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır
18
DSÖ Bölgelerine Göre TB Vaka Bulma Hızları
ve Tedavi Başarıları
Vaka Bulma Hızı
(%) (2012)
Yeni Yayma (+)
Olgularda Tedavi
Başarısı (%) (2011)
Önceden Tedavi
Görmüş Olgularda
Tedavi Başarısı
(%) (2011)
Afrika Bölgesi
59
82
68
Amerika Bölgesi
79
78
51
Doğu Akdeniz
Bölgesi
63
88
74
Avrupa Bölgesi
79
66
47
*TÜRKİYE
87
90
68
Güney Doğu Asya
Bölgesi
62
89
75
Batı Pasifik Bölgesi
85
94
86
DÜNYA GENELİ
67
87
72
BÖLGE
*Türkiye, DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.
19
Tüberküloz Daire Başkanlığı
TÜRKİYE VERİLERİ
Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları
Hasta Sayısı
30.000
25.000
24.941
22.127
20.000
18.753 18.544
17.230
17.781
16.760
15.943
15.183
15.000
14.417
13.535
10.000
5.000
0
1990
1995
2000
2005
2006
2007
2008
2009
2010
YIL
2011
2012
Yıllara Göre Yeni, Önceden Tedavi Görmüş ve
Toplam TB Olgu Sayıları ve Olgu Hızları, 2005-2012
Yeni Olgular
Önceden Tedavi Görmüş
Olgular
Toplam Olgular
Yeni Olgu
Sayısı
Yeni Olgu
Hızı
(100.000
nüfusta)
Önceden
Tedavi
Görmüş Olgu
Sayısı
Önceden
Tedavi
Görmüş Olgu
Hızı (100.000
nüfusta)
Toplam
Olgu Sayısı
Toplam
Olgu Hızı
(100.000
nüfusta)
2005
18.753
26,0
1.782
2,5
20.535
28,5
2006
18.544
25,4
1.982
2,7
20.526
28,1
2007
17.781
25,2
1.913
2,7
19.694
27,9
2008
16.760
23,4
1.692
2,4
18.452
25,8
2009
15.943
22,0
1.459
2,0
17.402
24,0
2010
15.183
20,6
1.368
1,9
16.551
22,5
2011
14.417
19,3
1.262
1,7
15.679
21,0
2012
13.535
17,9
1.156
1,5
14.691
19,4
Yıllar
21
Yıllara Göre TB Olgu Hızları
22
Türkiye’de 2012 Yılında Kayıt Edilen Hastalar
Türkiye’nin 2012 yılı toplam TB hasta sayısı: 14.691
Yeni hasta
13.535
%92
Önceden tedavi
görmüş hasta
1.156
%8
Toplam Hasta
Erkek
8.727
%59
Kadın
5.964
%41
14.691
Akciğer tüberkülozu
9.391
%64
Akciğer dışı tüberküloz
5.300
%36
Toplam TB Olgularının Yaş Gruplarına ve
Cinsiyete Göre Olgu Hızları (100.000'de), 2012
Olgu Hızı (100.000'de)
Erkek ve Kadınlarda Yaş Gruplarına Göre Olgu Hızları, 2012
46.9
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
40.8
33.8
26.2
21.8
3.0
2.8
0-4
25.4
30.6
18.7
19.7
15-24
25-34
3.9
22.7
15.3
16.7
35-44
45-54
4.1
5-14
55-64
Yaş Grubu
Erkek
Kadın
65 ve +
Bölgelere Göre Toplam TB Olgu Hızı, 2012
Toplam Tüberküloz Olgularında İllere Göre Olgu Hızları, 2012
Yeni, Önceden Tedavi Görmüş ve Tüm
Olgularda ÇİD-TB Vaka Sayıları, 2005-2012
Yıllara Göre ÇİD-TB Vaka Sayıları, 2005-2012
350
291
Vaka Sayısı
300
250
200
249
50
263
250
262
140
146
222
191
150
100
240
90
138
118
120
131
120
125
2007
2008
101
123
151
140
99
110
116
2009
2010
2011
0
2005
2006
2012
YIL
Yeni olgular
Önceden tedavi görmüş olgular
Tüm olgular
Yeni TB Olgularında HIV Prevalansı, 2012
Türkiye’nin 2012 yılı HIV pozitif TB hasta sayısı 45
TB/HIV Birlikteliği
YIL
Toplam TB
Hastası
HIV Testi Yapılan*
Sayı
%
HIV (+) TB Hastası
Sayı
%**
1
0,01
2009
17.402
?
2010
16.551
581
3,5
14
0,08
2011
15.679
7.241
46,2
29
0,18
2012
14.691
8.646
58,9
45
0,31
*04.03.2011 tarihinde 2011/14 sayılı “Tüberkülozlu hastalarda HIV tanı testi yapılması” konulu
Genelge yayımlanmıştır.
**Yüzdeler toplam TB hasta sayısı üzerinden alınmıştır.
VEREM TANISI
30
TANI - Semptomlar
Solunum Sistemi Bulguları
Sistemik Bulgular
•Öksürük
•Ateş (intermittan)
•Balgam çıkarma
•Gece terlemesi
•Hemoptizi
•İştahsızlık, kilo kaybı
•Göğüs ağrısı, sırt-yan ağrı
•Halsizlik, yorgunluk
•Nefes darlığı
•Hastalığın olduğu organa
özgün bulgular (LAP,
idrarda kan görülmesi,
eklemde şişlik vb.)
•Ses kısıklığı
2-3 haftadan uzun süren öksürük şikayeti olan ve akciğer bulguları
antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda tüberküloz araştırılmalıdır.
31
TANI - Hastalık Öyküsü ve
Temas Araştırılması
•Şikayetlerin başlangıcı ve seyri,
•Şikayetleri için daha önceden yapılan tetkikler ve uygulanan
tedaviler,
•Daha önce TB tanısının ve tedavisinin olup olmadığı,
•Aile ve yakın çevresinde TB hastasının varlığı,
•Hastalık için yatkınlık (HIV(+), Diabetes Mellitus, silikozis,
Kronik Böbrek Yetmezliği, steroid kullanımı, bazı kanser türleri
ve tedavileri, alkol bağımlılığı, beslenme durumu, stres, v.b..),
•Diğer dış faktörler: Cezaevinde, bakımevlerinde, sığınma
evlerinde kalma, evsizler, sağlık çalışanları, kapalı ortamda
fazla sayıda insanın bulunması v.b.
32
TANI - Bakteriyoloji
Tüberkülozda bakteriyolojik tanı esastır
İncelenebilecek Örnekler: Balgam, indüklenmiş balgam,
açlık mide suyu, bronkoskopik aspirasyon sıvısı, BOS,
plevral mayi, idrar, eklem sıvısı, biyopsi materyali, vb.
Mikroskopi: Arka arkaya 3 ayrı günde çıkarılmış sabah
balgamında, ziehl-neelsen boyama ile ARB incelemesi.
Kültür: Mikroskopisi yapılan materyalin Löwenstein-Jensen
katı ve/veya otomatize sıvı besiyerine ekilmesi.
İlaç duyarlılık testi: Üremiş kültürde, tedavide kullanılan
antitüberküloz ilaçlara duyarlılıklarının araştırılması.
33
TANIDA MİKROSKOPİ - Yayma
Ziehl Neelsen boyasında TB
basillerinin mikroskopik
görünümü (kırmızı renkte)
Floresan mikroskopide
parlak olarak görülen TB
basilleri
Asit ve alkolle yıkandığında boyasını vermediği için
aside rezistan basil (ARB) denir
34
TANIDA KÜLTÜR İNCELEMESİ
Kültürde tüberküloz basilinin
üretilmesi en kesin tanı yöntemidir.
Kültürde üreyen M. Tuberculosis kolonileri
Kaynak: Core Curriculum on Tuberculosis:What the Clinician Should Know,
Fifth Edition 2011, CDC
35
TANI - RADYOLOJİ
AKCİĞER TÜBERKÜLOZU BULGULARI
*PA akciğer filmlerinin
aktif TB tanısında
duyarlılığı %70-80’dir.
*Yalnız radyoloji ile TB
tanısı konulamaz.
Sol
akciğerde
infiltrasyon
Sağ üst alanda kavite
36
TÜBERKÜLİN DERİ TESTİ (PPD)
Cilt içine enjeksiyon yapılır.
48-72 saat sonra
oluşan kabarıklık ölçülür
•PPD testinin pozitif olması kişinin mikrobu aldığını
(enfekte olduğunu) gösterir.
Kaynak: Self-Study Modules on
Tuberculosis, CDC, 2010
•Kesin hastalığı göstermez.
37
Tüberkülin Deri Testinin Değerlendirilmesi
BCG’lilerde
0-5 mm
Negatif kabul edilir
6-14 mm
BCG’ye ya da *TDM’lere bağlı olabilir
15 mm ve üzeri
Pozitif kabul edilir
BCG’sizlerde
0-5 mm
Negatif kabul edilir
6-9 mm
TDM’lere bağlı olabilir
10 mm ve üzeri
Pozitif kabul edilir
Bağışıklığı baskılanmış kişilerde 5 mm ve üzeri pozitif kabul
edilir
*TDM: Tüberküloz dışı mikobakteri
Hastalığın tuttuğu organlar
• Akciğer tüberkülozu: Akciğer parankimini tutan hastalık
•Verem hastalığı %70-80 oranında AC’leri tutar.
•Parankimde tutulum olmadan plevra efüzyonu veya
mediastende lenf bezi büyümesi akciğer dışı kabul edilir.
• Akciğer dışı tüberküloz: Akciğer parankimi dışındaki
organlardan alınan örneklerde ARB gösterilen veya
tüberkülozla uyumlu histolojik ve klinik bulgusu olan hastalar
•En sık akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin
zarları tutulur.
•Vücudun bütün organlarında hastalık yapabilir.
Bazı hastalarda hem akciğer, hem de akciğer dışı
hastalık olabilir.
39
BİLDİRİM VE KAYIT
• Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır.
• Tanı konduktan sonra 24 saat içinde Halk
Sağlığı Müdürlüğüne bildirilir.
• Tanı konulan verem hastaları TSM Verem
Birimlerinde (verem savaşı dispanserleri)
kaydedilir.
40
TÜBERKÜLOZ
TEDAVİSİ
41
TEDAVİ
İlaç Tedavisinin İlkeleri:
1. Kısa süreli standart tedavi rejimleri seçilmelidir.
2. İlaçlar doğrudan gözetimli tedavi (DGT) ile düzenli
kullanılmalıdır.
3. İlaçlar yeterli süre kullanılmalıdır.


Düzenli bir tedavi ile % 95-99 iyileşme sağlanır.
Tedavi başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık
ortadan kalkar.
42
Tüberküloz tedavisinde kullanılan
birinci seçenek ilaçlar
•
İzoniyazid (H)
•
Rifampisin (R)
•
Pirazinamid (Z)
•
Morfozinamid (M)
•
Streptomisin (S)
•
Etambutol (E)
43
Hastanede yatırılması önerilen
hastalar
 Genel durumu bozuk olanlar, ilerlemiş hastalığı
olanlar,
 Menenjit tüberkülozlu hastalar,
 Önemli hemoptizisi olanlar,
 Diyabeti kontrol altına alınamayan olgular,
 Kronik böbrek ya da kronik karaciğer hastalığı
olanlar,
 İlaç alerjisi, ilaca bağlı hepatit ve diğer hastane
tedavisi gereken ilaç yan etkileri olan olgular,
 Yatış gerektiren ek hastalığı olanlar,
 Tanının kesinleştirilmesi gereken şüpheli olgular,
 Evsizler, bakıma muhtaç durumda olanlar.
44
İlaç Direnci
İlaca dirençli olgu
En az bir tüberküloz ilacına dirençli basille
hastalanmış olgu.
Yeni olgularda ilaç direnci
(önceki adlandırması,
primer ilaç direnci)
Yeni olguda, yani daha önce tüberküloz
ilacı kullanmamış ya da bir aydan daha az
süre kullanmış hastada görülen ilaç
direnci.
Tedavi almış olgularda ilaç Hastanın daha önce bir aydan uzun süre
direnci (önceki
kullanmış olduğu ilaca karşı saptanan
adlandırması, edinsel ya da dirençtir.
sekonder ilaç direnci)
Çok ilaca direnç (ÇİD)
(İngilizce’de “multi-drug
resistance”: MDR).
Hem izoniyazide hem de rifampisine direnç
olmasıdır. Birlikte başka ilaç direnci de
olabilir.
Yaygın ilaca direnç (YİD)
(İngilizce’de “extensivedrug resistance: XDR”)
ÇİD’e ek olarak, bir kinolona ve bir
parenteral ilaca (kapreomisin, kanamisin,
amikasin) direnç olmasıdır. Birlikte başka
ilaç direnci de olabilir.
45
ÇOK İLACA DİRENÇ-ÇİD
• Çok ilaca direnç (ÇİD) saptanan hastaların, standart
birinci grup ilaçlarla tedavi olasılıkları düşüktür.
• ÇİD saptanan ve tedavi başarısızlığı olan hastalar, halen
Türkiye’de belirlenmiş 4 göğüs hastalıkları eğitim ve
araştırma hastanesinde (Ankara Atatürk, İstanbul
Yedikule ve Süreyyapaşa, İzmir Dr. Suat Seren Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastaneleri) ikinci grup ilaçlarla tedavi edilmektedirler.
DOĞRUDAN
GÖZETİMLİ TEDAVİ
(DGT)
47
Hastanın tedaviye uyumunu
sağlamada gereklilikler
 Bilgili, motive ve güler yüzlü sağlık çalışanları,
 Hastanın iyi eğitimi ve bu eğitimin devamlılığı,
 Hasta ile gözetim planı yapılması ve uygulanması,
 Tedavide aile bireylerinden birisini görevlendirmek,
 Ev ziyareti yaparak sosyal ve ekonomik durum
tespiti ve adres doğrulanması,
 Tedavi boyunca hastayı ödüllendirme, sosyal ve
ekonomik destek sağlamak,
 İlaçların eksiksiz temini, ücretsiz tedavi.
48
DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ NEDİR ?
• Dünya Sağlık Örgütü, tedavi başarısını arttırmak için,
tüberkülozlu hastaların her doz ilacının her gün
bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından
içirtilmesini esas almaktadır.
• Ülkemizde de “Doğrudan Gözetimli Tedavi” (DGT)
uygulanmaktadır.
Doğrudan Gözetimli Tedavi paketi
Solda ilaç direnci olmayan hastanın bir günlük ilaç poşeti,
sağda ilaç direnci olan hastanın bir günlük ilaç poşetleri
görülmektedir.
49
Neden DGT?





Tüberküloz mikrobu hava yolu ile bulaşmaktadır.
Hasta ile aynı havayı solumak, mikrobun
bulaşması için yeterlidir.
Sağlıklı kişilerin tüm yaşamları boyunca
kendilerini korumaları olanaksızdır.
Bu nedenle hedefimiz:
Hastalanan kişileri en kısa sürede bulmak,
Bunların tedavilerini garantileyerek çevresindeki
kişilere bulaştırmalarını önlemek.
50
Doğrudan Gözetimli Tedavi
Stratejisi (DGTS)





Politik kararlılık,
Kalite kontrollü balgam bakteriyolojisi ile olgu
bulma,
Kısa süreli kemoterapi ve gözetimli ilaç
içirilmesi,
Kesintisiz ilaç desteği,
Standart kayıt ve raporlama sistemi.
51
DGT uygulamanın temel nedeni, hastaların
tedaviye uyumsuz olabilmeleridir.
•En az 6 ay süreyle her gün ilaç içilmesinin
zorluğu,
•Tedavi başladıktan sonraki bir-iki ay içinde
şikayetlerin geçmesi ve kendini iyi hissetme,
•Eğitim durumu, sosyal konum, yaşadığı ortam,
yaş, cinsiyet gibi değişkenler,
•Olası yan etkilere karşı bilgilenmeme, vb.
Hastalar, bu gibi nedenlerle ilaçlarını düzensiz
kullanmakta ve tedaviyi terk etmektedirler.
52
Düzensiz tedavi ve tedaviyi yarıda
bırakmanın muhtemel sonuçları






Hastalık tablosunun tekrarlaması,
İyileşememe,
Bulaştırıcılığın devam etmesi,
İlaçlara direnç gelişmesi ve dirençli mikrobun
diğer kişilere bulaşması,
Ölüm riskinin artması,
Tedavi maliyetinin artması.
53
TEDAVİNİN SONLANDIRILMASI




Hasta, hastalığının özelliklerine uygun tedavi
rejimindeki ilaçları yeterli süre ve düzenli
kullanması sonunda kontrol edilir.
İyileştiğine karar verilen hastanın ilaçları kesilir
ve tedavi sonrası kontrollere gelmesi söylenir.
Tekrar benzer yakınmaları olursa, hemen sağlık
kuruluşuna başvurması öğütlenir.
Dispanserdeki tüm dosya ve kayıtları süresiz
olarak arşivde saklanır.
54
Başarılı Tedavi Sonuçları
Kür: Tedavi başlangıcında balgam yayması pozitif
olan bir TB hastasının biri idame döneminde, diğeri
tedavi sonunda olmak üzere iki defa balgam
negatifliğinin gösterilmesidir.
Tedavi tamamlama: Öngörülen tedavinin süresi
içinde tamamlanması (Akciğer dışı TB hastalarında
ve Akciğer TB’de tedavi sonunda negatifliği
gösterilemeden tedavi süresinin tamamlanması
durumunda kullanılır).
55
Diğer Tedavi Sonuçları
Tedaviyi terk: Tedavisi sırasında bir hastanın, iki
ay ya da daha fazla ilaçlarını kullanmaması.
Tedavi başarısızlığı: Tedavinin beşinci ay veya
sonrasında balgam yayma pozitifliğinin
saptanması.
Ölüm: Tedavi sırasında herhangi bir nedenle
tüberküloz hastasının ölmesidir.
56
Tüberkülozdan Korunma

Toplumsal korunma
Bulaşıcı olan tüberkülozlu hastaları bulmak ve
bunları etkin bir şekilde tedavi ederek
bulaştırıcı durumdan çıkarmak.

Kişisel korunma
BCG ile aşılama,
İlaçla koruma (kemoprofilaksi).
57
BCG ile aşılama

Aşının koruyuculuğu çeşitli çalışmalarda %80’e
varan oranlarda bulunmuştur.*

Bu koruyuculuk ortalama 5-6 yıl sürelidir ancak
15 yıl devam ettiğini de bildirenler vardır.**

Özellikle küçük yaşlarda ölümcül seyreden
miliyer tüberküloz ve menenjit tüberküloza karşı
etkinliği daha fazladır.
*Akkaynak S. Tüberkülozda aşı ile immunizasyon, Tüberküloz ve Toraks 31; 40-49, 1983
**Styblo K. Epidemiology of Tuberculosis selected papers, vol:24 Royal Netherlands
Tuberculosis Association, The Hague (1991)
58
İlaçla koruma


Enfekte olmayan sağlam kişilerde, bulaştırıcı TB
hastalarının etrafa saçtıkları basillerle enfekte olma
riskini azaltmak için.
Enfekte olan fakat hastalanmamış kişilerde ise aktif
tüberküloz hastalığı gelişme riskini azaltmak için
uygulanan koruyucu tedavidir.

Genellikle İzoniyazid kullanılır.

Genelde toplam koruma tedavisi süresi 6 aydır.
59
İlaçla koruma verilmesi gereken kişiler

Bulaştırıcı TB hastası temaslısı ve 35 yaşından
daha genç olanlara,

15 yaşından küçük TDT pozitif çocuklara,
TDT konversiyonu olanlara (son iki yılda BCG
yapılmama koşuluyla 6 mm’den fazla artış ve
pozitifleşme),
TB riskini arttıran bağışıklığı baskılanmış ve TDT pozitif
kişilere (HIV pozitifliği, AIDS, KBY, uzun süre yüksek doz


kortikosteroid almış ve diğer bağışıklığı baskılayan tedavi
verilen durumlar, retiküloendotelyal sistem malignitesi
olanlar).
60
TEMASLI MUAYENESİ
Temaslı muayenesinin amacı
a) Kaynak vakayı,
b) Hastanın basil bulaştırdığı kişileri,
c) Hasta ile aynı kaynaktan basil alıp hastalanmış
kişileri belirlemektir.
61
TEMASLILAR KİMLERDİR?
 Ev içi yakın temaslılar: Bulaştırıcı hasta ile aynı evde
yaşayanlardır; bunlar hasta ile aynı havayı paylaşan kişilerdir.
 Ev dışı yakın temaslılar: Kaynak vaka ile düzenli bir şekilde,
uzun süreli aynı havayı paylaşan kişilerdir; yakın arkadaş, iş
arkadaşı gibi
 Diğer temaslılar: Bulaştırıcı hasta ile aynı ortamda belirli
süreler birlikte zaman geçiren kişilerdir: Sınıfta, işte, dernekte
birlikte olunan kişiler
 Okul, öğrenci yurdu, kışla, tutukevi ve cezaevi gibi toplu
yaşanan yerlerde tüberküloz hastası belirlenince, aynı odayı
paylaşan insanlar da temaslı kabul edilir.
 Bulaştırıcı TB hastası ile sekiz saatlik uçak yolculuğu
yapanlar da temaslı kabul edilir, taranır.
Temas yakınlığına göre bulaşma



Ev içi temasta
Yakın arkadaşlıkta
İş arkadaşlığında
%20
%3,7
%0,3
Van Geuns HA, etal. Results of contact examination in
Rotterdam 1967-1969. IUAT Bull 1975; 50: 107
Temaslı muayenesinin önemi
Tüberküloz hastasına tanı konulduğunda:
 Temaslıların % 41’i enfekte bulunmuş
 %6’sında aktif hastalık tespit edilmiştir
Vidal R, Miravitles M, et al. Increased risk of tuberculosis transmission in families
with micrepidemics.Eur Respir J 1997;10:1327-1331
63
RİSK GRUPLARI
• Tüberküloz hastalarının temaslıları,
• Ceza ve tutukevlerinde kalanlar,
• Bağışıklığı baskılayan hastalığı olanlar (AIDS,
kronik böbrek yetmezliği vb.) ya da bağışıklığı
baskılayıcı tedavi uygulananlar (TNF alfa
inhibitörü kullananlar, hemodiyaliz hastaları, vb).
• Sağlık çalışanları.
ENFEKSİYON KONTROL ÖNLEMLERİ
Hasta Triyajı
• Öksüren hastaların maske
takmasını sağlayınız.
• Öksüren hastalara muayenede
öncelik veriniz.
• Akciğer grafisi vb. tanısal
tetkiklerin sıra bekletilmeden
yapılmasını sağlayınız.
ENFEKSİYON KONTROL
ÖNLEMLERİ
Ultraviyole Lambaları
• Üst oda (korumalı) UV cihazları 24 saat açık bırakılmalıdır.
• Ultraviyole lambalarının etkinliği UV metre ile düzenli olarak
kontrol edilmelidir.
• Yetersiz ultraviyole saptandığında lamba değiştirilmelidir.
• Ultraviyole lambaları her ay %70’lik alkol ile temizlenmelidir.
• Ultraviyole lambalarının göze temas etmemesine dikkat
edilmelidir.
• Çalışanların ve hastaların aldıkları ışın miktarının maruziyet
limitlerine uygunluğu UV metre ile kontrol edilmelidir.
ENFEKSİYON KONTROL ÖNLEMLERİ
Filtreli Maskeler (FFP3 veya N95)
• Yayma pozitif tüberküloz hastasıyla
temas ederken,
• Tüberküloz hastasında öksürüğe
neden olan işlemler (bronkoskopi,
balgam indüksiyonu vb.) sırasında,
• Şüpheli ya da kesin tanılı bulaştırıcı
tüberküloz hastasının nakli sırasında,
• Şüpheli ya da kesin tanılı bulaştırıcı
tüberküloz hastasına acil cerrahi
girişim ya da diş tedavisi sırasında.