Komisyon Üyelerine Yapılan Sunum için tıklayınız….

Download Report

Transcript Komisyon Üyelerine Yapılan Sunum için tıklayınız….

Sağlık Çalışanlarına Yönelik
Şiddet
Dişhekimi Serdar SÜTCÜ
Dişhekimi Helin ARAS TEK
2003 yılından günümüze kadar yapılan düzenlemeler
2003
Sağlık kuruluşları
Sağlık hizmeti finansmanı
Hekimlerin çalışma koşulları, istihdamı
Ücretlendirme
2012
Ortaya çıkan zararların
karşılanmasında
Mali sorumluluk sigortası
Mesleki özerklik
SAĞLIK
ŞİDDET
Hekimlik mesleği değersizleştirilmiştir
Uygulanan sağlık politikaları ile şiddet arasındaki ilişki,
sadece güvenlik boyutuyla
kişisel savunma eğitimleri
alarak çözülemeyeceği ortadadır
Teknoloji
İyi tedavi
Horlanma, hakaret, ölümcül saldırılar
Öte yandan hekime yönelik şiddetin sorumlusu yalnızca
şiddeti uygulayanlar değil
şiddete sessiz kalan, gereğini yapmayan, hekimleri ve
diğer sağlık çalışanlarını korumayan yetkililerdir
Şiddete başvuran kişilerin
etkili bir şekilde cezalandırılmaması
hekimlerin yaşadığı mağduriyeti arttırmakta ve sürekli
hale getirmektedir
HASTALAR AÇISINDAN
ENDİKASYON
PERFORMANS
GÜVENE DAYALI
HASTA-HEKİM İLİŞKİSİ NEGATİF YÖNDE ETKİLENMİŞTİR
şiddet…
ADSM YOĞUN HASTA POTANSİYELİ
SAĞLIK SİSTEMİNİN AKSAKLIKLARI MUHATABI…HEKİMLER
HASTA HAKLARI KURULLARI
PERFORMANS SİSTEMİ
TÜKENMİŞLİK SENDROMU
SİYASİLERİN SÖYLEMLERİ
MEDYA
MALPRAKTİS
TAMGÜN
Ö
Z
E
L
K
A
M
U
BEKLEME
RANDEVU SÜRELERİ
Ş
İ
D
D
E
T
Ş
İ
D
D
E
T
Hasta sayısı
Uzun bekleme zamanı
Tanı-tedavi planının beğenilmemesi
şiddet
Şiddeti arttıran
etkenler
performans
Sağlık ile ilgili bir konuda performans
temeline dayanan bir sistem var etmek
MAJOR bir yanlış
Bilgilendirilmiş rıza
Hasta Hakları Kurulları-1998/2004
Hekimlik mesleğinin temeli hasta hakkıdır
Hastaların sadece insan oldukları için hak ettikleri nitelikli sağlık
hizmetine ulaşmasının yolu ise genelinde sağlık çalışanlarının, özelinde
hekimlerin çalışma koşullarının insani olmasından geçmektedir.
Hastaların sağlık hizmeti alımı esnasında
karşılaştıkları sorunları çözme amacı
!!!...
184 SABİM, Hasta Hakları kurulları,
150 BİMER, internetten…v.s
184
150
Hasta Hakları Kurulu
Kurul Üyeleri
Madde 11- Hasta Hakları Kurulu aşağıdaki üyelerden oluşur;
a) Başkan: Kamu hastanelerinde hastanenin kalite hizmetlerinden sorumlu Baştabip
Yardımcısı, kurulun başkanıdır
b) Hasta Hakları Birim Sorumlusu,
c) Hakkında başvuruda bulunulan personelin birim sorumlusu,
d) Hasta hakları konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcisi (Kurula kabul
edilme şartları 44.maddede belirlenmiştir.) HAYASAD
e) Varsa hastanın avukatı (Hastayı temsil ettiğine dair vekaletin bulunması gerekir. Ayrıca
hasta veya yakını isterlerse kurula girerek kurul üyelerini konu hakkında bilgilendirebilirler.
Ama oylamaya katılamazlar ve oylama sırasında kurulda bulunamazlar.)
f) 4688 Sayılı Kamu Sendikaları Kanununa göre kurumda yetki almış sendika temsilcisi,
g) Valiliğin belirleyeceği bir vatandaş. (Kendisi ve yakınlarının Sağlık Bakanlığına bağlı
kurumlarla ticari ilişkisi olmayan, sağlık hizmetleri veya sosyal hizmetler alanında temayüz
etmiş, 65 yaşını geçmemiş, kurula sürekli olarak katılmasını engelleyecek kronik bir
rahatsızlığı olmayan, gönüllü bir kişi kurulda görev alır.)
h) İl genel meclisi üyeleri arasından Vali tarafından seçilecek bir üye,
Hasta Hakları Kurulu ne yapmış…..
Cezalandırmaya yönelik çalışmalar +++++
Düzenleyici/önleyici faaliyetler -------Meslek
Odası
Temsilcisi
Çalışmalarınızda dikkatli olup, hasta haklarını göz önünde bulunarak
yapacağınız çalışmalar...................
Bugünkü uygulamada Hasta Hakları
pratikte hastaları hekimlere karşı kışkırtan ve
hekimler üzerinde bürokratik denetim ve
disiplin aracına dönüştüren bir uygulama olmuştur
istatistikler…
Hasta hakları kurullarında görüşülen ve yerinde çözülen
başvurular
Başvuruların cinsiyete göre dağılımı
Başvuruların yaşa göre dağılımı
Başvuruların eğitim durumu
Başvuruların meslek durumu
Başvuruların birimlere göre dağılımı
Başvuruların konulara göre dağılımı
Başvuruların sonuçlanma durumu
Hakkında başvuru yapılan çalışan
2011 %12 ihlal var
%46 hizmetten faydalanamama, %22 saygınlık ve rahatlık
(%78)
görememe, %6 bilgilendirmeme, %1 rıza alınmaması
%12 ihlal var ortalama
ÇALIŞAN VE HASTA HAKLARI KURULU
YANLIŞA DEVAM
Hizmetten Çekilme; “Sağlık çalışanlarının, hizmet sunumu
sırasında şiddete uğraması halinde, acil verilmesi
gereken hizmetler hariç olmak üzere, hizmetten çekilme
talebinde bulunabilir” denmektedir
Bu madde Genelge’nin en önemli maddesi olmakla
beraber; genel-soyut ve uygulanması tartışmalı biçimde
ifade edildiği için yeterli görünmemektedir:
hizmetten çekilme
6)Hizmetten çekilme;
Sağlık çalışanları, sağlık hizmeti sunumu esnasında şiddete uğraması halinde, acil
verilmesi gereken hizmetler hariç olmak üzere hizmetten çekilme talebinde
bulunabilir.
a)Hizmetten çekilme talebi, kurum tarafından belirlenen yöneticiye sözlü
veya yazılı olarak bildirilecektir.
b)Bildirim üzerine yetkili yönetici, olayı derhal değerlendirerek hizmetten çekilme
talebinin uygun olup olmadığı hakkında gecikmeksizin karar verecektir
c)Yetkili yönetici, hizmetten çekilme talebini uygun bulduğu takdirde hastanın
sağlık hizmeti almasına ve tedavisinin devamına yönelik tedbirleri güvenlik
tedbirleriyle birlikte alacaktır. Bu kapsamda ilgili hastanın sağlık hizmetini devam
ettirecek yeni sağlık çalışanını belirleyecek, kurum içerisinde bunun mümkün
olmaması halinde hastanın hizmet alabileceği başka bir sağlık kurumuna sevkini ve
hizmet alımını sağlayacaktır. Bu süreç sırasında hastanın tedavisinin
aksatılmamasına itina edilecektir
TIBBİ DEONTOLOJİ TÜZÜĞÜ
Yürürlüğe Koyan Bakanlar Kurulu Kararnamesi: No.4/12578 - 13 Ocak 1960
(Resmi Gazete ile neşir ve ilânı: 19 Şubat 1960 - Sayı: 10436)
MADDE 18 - Tabip ve diş tabibi, âcil yardım, resmî veya insani vazifenin ifası halleri hariç
olmak üzere, mesleki veya şahsi sebeplerle hastaya bakmayı reddedebilir.
ÇALIŞAN HAKLARI
Hastanın müşteri, hekimin tüccara dönüştüğü bu karanlık
sağlık sistemine daha fazla kurban vermemek için
SDP
özel muayene / tamgün / malpraktis
SDP çerçevesinde kamuda özel muayenenin
sonlandırılması,
kamuda çalışan hekimlerin özel muayene
işletmelerine son verilmesi, tamgün çalışma
ve malpraktis gibi düzenlemeler
kamuda görev yapan hekimlerin ücret ve refah
düzeylerinde baskıyı beraberinde getirmiştir
tükenmişlik sendromu ve meslek hastalıklarına
yakalanma riskleri artmaktadır
Her ne kadar, bir tür hizmet başı ödeme modeli olan
performansa dayalı ücretlendirme, hasta sayısının
artması sayesinde hekimlerin gelirlerine pozitif bir katkı
sunmuş olsa da, tercih edilen bu politika hekimlerin daha
yoğun çalışma ve tükenmesini de beraberinde getirmiştir
Yoğun çalışma şartlarında izin alamamakta, tükenmişlik
sendromu ve meslek hastalıklarına yakalanma riskleri her
gün artmaktadır.
Öte yandan “performans” sisteminin kışkırtmasıyla
gereksiz yere artan hasta ve iş yükünün en önemli
sonucu sağlık çalışanlarında yaşanan “tükenme” dir.
İlk kez 1974 yılında Freudenberger tarafından
kullanılan tükenme (burnout) kavramı 1976 yılında
Maslach tarafından “kişinin özgül anlamı ve
amacından uzaklaşması ve hizmet götürdüğü
insanlarla gerçekten ilgilenemiyor olması” olarak
tanımlanmıştır.
Halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük, takatsizlik, özgüven ve coşkunun azalması/yitimi
ile karakterize “duygusal tükenme”; hizmet sunduğu kişilere karşı olumsuz
davranışlarla karakterize “duyarsızlaşma” ve iş gereği karşılaşılan insanlarla
ilişkilerdeki yetersizlik duygusunda artış ile karakterize “bireysel becerilerde
azalma” tükenmişliğin yapısını oluşturmaktadır.
Halen sürdürülen sağlık sistemi Hekimler / sağlık
çalışanlarını tükenmeye sürüklemektedir. Bu tükenişin
nedeni sadece iş yükünün fazlalığı ve çalışılan mekanın
sorunları’nın yanı sıra
Aksine, esnekleşen ve uzayan çalışma koşullarının ve
işin anlamının “hasta yararı” ve “iyilik” olmaktan çıkıp
“para kazanmak” olarak dönüşmesi de tükenmeye
neden olmaktadır
Bu nedenle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin
son bulabilmesi için;
çalışan başına düşen hasta yükü azaltılmalı, çalışma
saatleri çalışan hakları ve mutluluğu dikkate alınarak
düzenlenmeli, çalışma ortamını bozan fiziki mekan sorunları
giderilmeli, talep eden tüm çalışanlara kurumsal destekler
(kreş, servis, yemek, dinlenme, eğlenme, sosyo-kültürel
gelişim, vs) ücretsiz sunulmalı ve hekimlik mesleğinin etik
ilkelerine ters düşmeyecek gelir/ücret politikaları hayata
geçirilmelidir
Hekimlerin perspektifinden değerlendirildiğinde
son yıllarda sağlıkta artan şiddetin en önemli
nedenlerden bir tanesi de izlenen sağlık politikaları
sürecinde hekimlerin hedef gösterilmesi
gelmektedir
Bu çerçevede hekimler tarafından sıklıkla dile
getirilen hususların başında sağlıkta yaşanan
sorunların haksız bir biçimde hekimlere fatura
edilmesi gelmektedir. Bu başlık altında haksızlığa
uğrama hissi oldukça güçlü bir biçimde ifade
edilmektedir.
Siyasetçilerin ve medyanın kamuoyunda
hekim karşıtı söylemleri, yayınları, hekimleri halka
hedef olarak göstermek, halkın gözünde hekimleri ve
sağlık çalışanlarını gözden düşürmesi sonucu şiddete
neden olmaktadır .
İngiltere’de görev yapan hekimlerin çoğu, sağlık
çalışanlarına yönelen şiddet eylemleri konusunda
siyasi otoritenin “sıfır tolerans” gösterdiğini ifade
etmektedirler
(British Medical Association, Violence in the workplace - the experience of doctors in Great Britain,2008.
http://www.bma.org.uk/ap.nsf/Content/violence08 (Erişim Tarihi; 12/04/2008).
Oysa Türkiye’de hekimler, İngiltere’deki hekimlerin
aksine, ülke yöneticilerinin ve siyasilerin izledikleri
politikaların toplumda şiddeti körüklediğini
düşünmekte ve daha önemlisi bu alanda bir otorite ve
hukuk boşluğunun olduğuna inanmaktadırlar.
mesleki mali sorumluluk sigortası
Tıbbi kötü uygulama nedeniyle hekimlerden talep
edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine
yapılacak rüculara karşı mesleki mali sorumluluk
sigortası zorunluluğu getirilmiştir
Malpraktisin oluşumunda sadece hekimi sorumlu
tutan bir yaklaşımla sağlık hizmeti nedeniyle
ortaya çıkan zararların karşılanmasında özel
sigortacılık modeli benimsenmiştir.
Hekimlerin üçte ikisi ise sigorta uygulamasının;
malpraktisi azaltmayacağı, hekimi artan tazminatlara
karşı korumayacağı, hekimlik uygulamalarının tazminat
davalarının yarattığı kaygıdan etkileneceği gerekçeleriyle
sağlık hizmetini olumsuz etkileyeceğini düşünmektedir
Tazminat sisteminin; kötüye kullanıma açık olduğu ve
hekimlerin dava açılmasını engellemek için
“korunmacı tıp” uygulayarak gereksiz tanı yöntemleri
uygulayabilecekleri gerekçeleriyle sağlık hizmetini
olumsuz etkileyeceği düşüncesi büyük oranda
desteklenmiştir
Özet olarak…
2002 yılından itibaren yapılan düzenlemelerin, sağlık hizmeti
sunumunda hekimlerin işverenlerin, idari ve siyasi otoritenin
etkilerine daha açık hale gelmelerine zemin hazırladığı
söylenebilir
Performansa dayalı ücretlendirme yöntemimin, uzun çalışma
saatlerinin, hastaların gereksinim duydukları sağlık hizmetini
almalarının önünde engeller beslediği görülmektedir
Özet olarak…
Yarım asrı aşkın süredir hekimlerin sahip oldukları
iş güvencesi, ücretli izin ve dinlenme hakları
bu dönemde ciddi bir biçimde ihlal edilmiştir
Hekimlerin kendi adlarına bağımsız olarak meslek icra
etmelerinin önlenmesine, düşük ücretlerle uzun saatler
çalıştırılmalarına yönelik sistemli düzenleme değişiklikleri,
güvenlik duygusunu parçalamaktadır
Özet olarak…
Sağlık Uygulama Tebliğleri ve ücretlendirme yöntemleri hekimlerin
klinik karar verme özgürlüğünü ciddi bir biçimde zedelemekte ve etik
sorunlara yol açmaktadır. Bu durum hastalara verilen sağlık hizmetinin
niteliğinin olumsuz etkilenmesini ve yer yer sağlık hak ihlallerinin
yaşanmasını kaçınılmaz hale getirmektedir
Sağlık hizmeti sırasında ortaya çıkan zararların karşılanmasında kabul
edilen bireye odaklı özel sigortacılık yöntemi nedeniyle hekimlerin tıbbi
hataların bilinir olmasının ve hata nedenlerinin ortadan kaldırılmasına
yönelik çalışmaların önüne geçilmekte, çekinik tıp uygulamaları sonucu
sağlık harcamalarının artışına zemin hazırlanmaktadır. Böylece hastaların
sağlık ve yaşam hakkına yönelik olumsuz bir sağlık hizmet modeli
oluşturulmaktadır
Özet olarak…
Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi sonucu sağlık hizmet sunumu
ilişkisinde hastaların tüketiciye dönüştürülmesi süreci aynı zamanda
hekimlere ve diğer sağlık personeline yönelik şiddetin artışında önemli
bir etken olarak değerlendirilmelidir
Hekimlere, güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, mesleki
özerkliğin güvence altına alınması, emekliliğe yansıyacak adil bir ücret
ödenmesi, yeterli tıp ve uzmanlık eğitimi ile sürekli mesleki gelişim
olanaklarının verilmesi, nitelikli sağlık hizmetinin zorunlu unsurlarıdır.
Bu unsurları içermeyen düzenlemeler hekimler ve hastalar zaman
zaman birbirlerine de zarar veren mağdurlara dönüştürmektedir
Hekimlerin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin temel nedenlerinden birisi olarak
gördükleri siyaset ve siyasi iktidardan çok beklentileri vardır. Bu beklentileri ana
başlıklar halinde toparlayacak olursak:
•Tüm tarafların temsil edildiği eş yetkili komisyonlar kurması
•Sağlık kurumlarında “çalışan hakları birimi”ni kurması
•Sağlık çalışanları için telefon hattı kurması
•Çalışma koşulları ve çalışan mutluluğunu araştırması ve izlemesi
•“Beyaz Kod” uygulamasını gerçekleştirmesi
•Şiddet davalarına müdahil olması
•Şiddet eylemlerine yönelik cezaların uygulanmasını takip etmesi
•Şiddete uğrayanlara tazminat ödemesi
•Medyada sağlık çalışanları hakkında olumlu kanaat belirtmesi ve onların özverilerini
topluma aktarması
•“Kamu Spot”ları yapması, haksız/yanlış haberleri önlemesi
•Sağlık politikalarını mükemmel gibi gösterip, sorun yaşandığında sağlık çalışanlarını
hedef göstermemesi
•Sağlık çalışanlarını şiddete karşı koruyacak etkin yasalar çıkarması
•Sağlığın siyasi rant alanı olarak görülmesinin önlenmesi
•Siyasetçilerin sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz söylemlerin sona erdirmesi
•Sağlıkta amacı kar olarak belirtmemesi ve nicelik değil niteliği dikkate alması
•Sağlık çalışanlarına değer verildiğinin gösterilmesi
•Sağlık çalışanlarına saygınlığının korunması
Dişhekimi Serdar SÜTCÜ
Dişhekimi Helin ARAS TEK
ADANA
Adana Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde çalışan Dişhekimi Tayyar BADEM ile eşi
Dişhekimi Necibe BADEM şiddet olaylarına maruz kalmıştır.
Dişhekimi Necibe BADEM’e diş çektirmeye gelen bir hasta canının yandığını
söyleyerek sözlü hakaretlerde bulunarak koltuktan kalkıp koridorda
küfrediyor. Necibe BADEM’in eşi küfürleri duyunca koridora çıkıyor ve hasta
ile Dişhekimi Tayyar BADEM arasında sözlü tartışma yaşanıyor. Güvenlik
hastayı ortamdan uzaklaştırıyor. Hasta dışarı çıkarak arabadan döner bıçağı
alarak tekrar içeri girip Dişhekimi Tayyar BADEM’e saldırmak istiyor. Güvenlik
engelliyor ve olay savcılığa intikal ediyor.
BURSA
18.05.2012 tarihinde Bursa Karacabey Devlet Hastanesi’nde çalışan dişhekimi
Gülşah YILMAZ bir hastanın hakaret ve saldırısına uğramıştır. Diğer
meslektaşlarımızın zamanında müdahalesi ile daha fazla şiddet maruz
kalmaktan kurtulan meslektaşımıza, uğradığı saldırı sonucu 3 günlük rapor
verilmiştir.
Karacabey Devlet Hastanesi’nde çalışan meslektaşlarımız, tüm ağız diş sağlığı
hizmeti verilen kurum ve kuruluşlarda olduğu gibi çok sayıda hastaya hizmet
vermek durumundadırlar. Günlük 8 ilk başvuran hastanın yanı sıra tedavileri
devam eden kendi hastaları ve randevu almadan, verilmeden gelen hastalarla
günden 50-60 hastaya hizmet vermeye çalışmaktadırlar.
Öğle yemeğine gitmeden çalıştıkları ve akşam mesai bitiminde de çalışmaya
devam ettikleri günler olmaktadır. Olayın meydana geldiği günde
meslektaşımızın kliniğinde saat: 11.30 da bekleyen 20’ye yakın hastası varken,
olayın faili olan kişi dilinde bir yara olduğunu söyleyerek başvurmuş,
meslektaşımız da randevulu olup da bekleyen çok hastası olduğunu, beklerse
kendisine de bakabileceğini söylemiştir. Hasta durumunun acil olduğunda ısrarcı
olmuş, meslektaşımız bu durumun herhangi bir aciliyeti olmadığını ifade edince
saldırgan, hakaretlerle meslektaşımızın üzerine yürümüş ve bileğinden
yakalayarak saldırmıştır. Diğer dişhekimlerinin müdahalesiyle güvenliğe haber
verilmiş ve saldırgan uzaklaştırılmıştır.
KOCAELİ
20.06.2012 tarihinde Kocaeli Derince Ağız Diş Sağlığı Merkezi’nde çalışan
Dişhekimi Ayşe Serpil SEZER bir hastanın sözlü saldırısına hedef olmuştur.
Diş temizliği yaptırmak için kliniğe başvuran hastanın muayenesinde akut
periodontit, hiperemi, üst sol 1 ve üst sağ 6 nolu dişlerinde perlodental apse
tespit edilen ayrıca oral hijyeni çok kötü olan ve dişlerini fırçalamadan muayeneye
gelen hastaya; antibiyotik kullanması gerektiği, ilaç bitiminde tekrar gelip
çekilmesi gereken dişin çekilmesi, yaranın iyileşmesinden sonra diş tazı temizliği
için randevu verilebileceği söylenmiştir. Meslektaşımız bu tedavi planlamasını
hastaya 4 defa anlatmış ayrıca muayenelere dişlerini fırçalayıp gelmesi gerektiğini
söylemiştir.
Bunun üzerine hasta sinirlenerek bağırmış ve “Ben Avrupa gördüm, böyle bir şey
görmedim. Sen okumuşsun ama adam olamamışsın, sen beni siktir etmeye mi
çalışıyorsun. Ben iki kere ilaç kullandım bir daha kullanmam” demiştir.
Meslektaşımız da “şimdi reçetenizi yazıyorum alın çıkın lütfen” şeklinde cevap
vermiştir. Hasta reçetesini almadan çıkmış, diğer randevulu hasta içerdeyken
kapının önünde durup içerdeki ve dışardaki hastaların duyabileceği şekilde
bağırarak küfür etmiştir. Meslektaşımız tekrar dışarı çıkmasını söylediğinde “sen
öldürülmeyi de dövülmeyi de hak ediyorsun” diyerek kapıyı vurup gitmiştir.