SIL109 SMH109 İktisada Giriş - Safranbolu Meslek Yüksekokulu

Download Report

Transcript SIL109 SMH109 İktisada Giriş - Safranbolu Meslek Yüksekokulu

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ

Safranbolu Meslek Yüksekokulu İşletme Yönetimi

SIL109 İktisada Giriş

Öğr. Gör. Emine GÜL

1. HAFTA

TEMEL KAVRAMLAR

Bu bölümde ekonominin temel kavramları olan,  İktisat  İhtiyaç  Mal ve hizmet  Fayda ve Değer  Üretim faktörleri  Tüketim  Ekonomik Birimler  Ekonomik Etkinlik Konularına değinilecektir

Bölüm Hedefi

Bu bölümün sonunda iktisadın daha iyi anlaşılabilmesi için gerekli olan, • İktisat • İhtiyaç • Mal ve hizmet • Fayda ve Değer • Üretim faktörleri • Tüketim • Ekonomik Birimler • Ekonomik Etkinlik gibi temel kavramlar hakkında bilgi sahibi olunacaktır

İktisat Bilimi ve Özellikleri

İnsanoğlunun istekleri sonsuz denilebilecek kadar çoktur.

İhtiyaçların bu denli sınırsız olmasının nedenlerinden birisi, yaşamını devam ettirebilmesi için zorunlu ihtiyaçlarını sürekli olarak karşılamak zorunda olması bir diğeri de insanoğlunun doğasıyla ilgilidir.

Sahip olunmak istenen bu mal ve hizmet yelpazesi sürekli olarak genişlemekte ve artmaktadır. Bu yelpazenin genişlemesinin bir nedeni de teknolojik gelişmeyle birlikte sürekli olarak piyasaya yeni ürünlerin çıkmasıdır.

• İnsanların ihtiyaçlarının bu denli çok olmasına karşılık bu istekleri karşılayacak mal ve hizmetlerin miktarı sınırlıdır. Yani kaynaklarda bir kıtlık vardır. İhtiyaçlarla kaynaklar arasında bir dengesizlik vardır. Bu durum ister gelişmiş olsun ister gelişmemiş olsun bütün ekonomiler için aynıdır. Ekonomilerin üretim kaynakları sınırlıdır. Bu dengesizlik “Kıtlık Kanunu” olarak adlandırılır.

• Hangi ekonomik sistemi benimsemiş olurlarsa olsunlar bütün ekonomilerin temel sorunu budur. İşte iktisat bilimi de bu kıtlık sorununa çözüm bulabilmek üzere ortaya çıkmıştır.

İktisat, sınırsız olan insan ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl karşılanacağını inceleyen sosyal bir bilim dalıdır.

İktisat=Ekonomi İktisat;Arapça kökenli“kasıtlı, bilinçli, ılımlı hareket” Günlük dilde Türkçeye “tutumluluk” olarak geçmiş Ekonomi; eski yunan kökenli (oikonomos) Aristonun öğrencisi Critobule “ev ve çiftlik idaresi” anlamında kullanmış

İktisat biliminin özellikleri

 Kıtlık bilimidir  Sosyal bir bilimdir  Analitik bir yapıya da sahiptir   İnsanların iktisadi davranışları inceler Malların üretim, tüketim ve dağıtım faaliyetlerini inceler

İktisadın Bölümleri

• • Mikro İktisat, Bir ekonomideki küçük karar birimlerinin iktisadi kararlarının incelendiği iktisat bölümüdür. Tüketici, üretici, firma ve endüstri (aynı üretim kolunda faaliyet gösteren firmalar) gibi karar birimleri. Mikro kelime olarak küçük anlamındadır.

Makro iktisat ise bütün bireyler, bütün firmalar, genel anlamda tüm ülke ekonomisi ve uluslar arası ekonomi ile ilgili kararlarla ilgilenir.

Ekonomiyi bir bütün olarak ele alır. Enflasyon, işsizlik, milli gelirin oluşumu makro iktisadın başlıca konularıdır. Kelime anlamı büyük demektir.

• • Pozitif İktisat: Mevcut durumu inceleyip, ne olduğunu belirlemeye çalışır, değer yargısı içermez.

Normatif İktisat:

Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için, ne olması gerektiğini belirlemeye çalışır, değer yargısı içerir.

İhtiyaç ve Özellikleri

İktisat bilimi insan ihtiyaçlarının bilinmesi ve bu ihtiyaçları karşılayacak kaynaklarında sınırlı olmasının anlaşılması ile ortaya çıkmıştır. Tüm ekonomik faaliyetler sonsuz olan bu ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir.

İhtiyaç tatmin edildiğinde haz ve doyum veren karşılanmadığında acı ve üzüntü veren duygulardır.

İnsanlar hayatları boyunca mutlu olmak ve yaşamlarını devam ettirebilmek için bir takım ihtiyaçlarını gidermeleri gerekir.

İnsan İhtiyaçları Hiyerarşisi Kuramı (Abraham MASLOW)

• • • • • İhtiyaçlar en temelinden en karmaşığına göre hiyerarşik biçimde sıralanmaktadır. Fizyolojik ihtiyaçlar: basmağın en altındaki temel ihtiyaçlar.

Güvenlik ihtiyaçları Sosyal ihtiyaçlar Saygınlık ihtiyaçları Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları

İhtiyaçların Özellikleri

 İhtiyaçlar sonsuzdur  İhtiyaçlar şiddet bakımından farklılık gösterirler  İhtiyaçlar karşılandıkça şiddeti azalır  İhtiyaçlar veya ihtiyaçları tatmine yarayan araçlar ikame edilebilirler  İhtiyaçlar zamanla alışkanlık halini alabilir  Ekonomistler ihtiyacın ahlaki yönü ile ilgilenmezler

İhtiyaçların Çeşitleri

• • Zorunlu ihtiyaçlar ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar; İhtiyaçlar şiddetlerine göre, zorunlu ihtiyaçlar ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar olarak iki gruba ayrılabilir.

Ekonomik ve ekonomik olmayan ihtiyaçlar; Mal ve hizmetler kullanılarak karşılanabilen ihtiyaçlara ekonomik ihtiyaçlar denir.

Mal ve Hizmet

• İnsan ihtiyaçlarını doğrudan ya da dolaylı olarak karşılamaya yarayan her türlü fiziksel varlıklara mal denir. Ekmek, su, otomobil gibi.

• İhtiyaçları karşılama özelliği olmasına rağmen fiziksel özellik göstermeyen şeylerde hizmet olarak adlandırılır. Bankacılık, dişçilik gibi.

Mal ve Hizmetlerin Özellikleri Malların özellikleri

 İhtiyacın varlığı  Malların kullanılabilir olması  Mallar, insan ihtiyaçlarını gidererek fayda sağlar  Ekonomik malların bir değeri vardır (fiyatı)

Hizmetlerin özellikleri

 Hizmetler de mallar gibi üretilebilirler.  Hizmetler, mallar gibi stoklama özelliğine sahip değildir.

 Hizmetlerin ancak süreleri uzatılabilir.  Hizmet yalnızca emek ile değil sermaye malları ile de sağlanır.

Malların Çeşitleri

Serbest ve ekonomik mallar: Elde edilmesi için bir bedel ödenmesi gereken mallar ekonomik mallardır, bu bedel onların fiyatıdır.

Doğada istenildiği zaman elde edilen, hiçbir çaba harcamadan ve belli bir bedel ödemeden elde edilen mallar ise serbest mallardır.

Deniz suyu, güneş ışınları,tatlı sular serbest maldır.

Üretim (ara mal) ve tüketim (nihai mal)

malı: Tüketicinin ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan mallara tüketim malı denir. Kalem defter gibi. Üretim malları ise insan ihtiyaçlarını dolaylı yoldan karşılayan ve doğrudan tüketilmeyen, üretim sürecine tekrar katılması gereken mallardır. Üretimde kullanılan makineler, yakıt, fabrika binası gibi.

Dayanıklı ve dayanıksız mallar: Dayanıklı mallar faydası uzun süre devam eden mallardır. Ev eşyaları otomobil vb. fayda sağladığında yok olan biten mallar ise dayanıksız mallardır. Dondurma, ekmek vb.

İkame(rakip) mallar, tamamlayıcı mallar:

Birbirinin yerine kullanılabilen mallar ikame malladır. Çay- kahve, normal ayakkabı spor ayakkabısı gibi mallar ikame mallara örnektir. Tamamlayıcı mallar ise biri olmadan diğerinden tam olarak fayda sağlayamadığımız biri olmadan diğerinin işe yaramadığı mallardır.

Çay- şeker, otomobil- benzin gibi mallar

Normal mal- fakir mal: Tüketicinin geliri arttığında talebi artan mallara normal mal denir. Örnek cep telefonu, bilgisayar gibi.

Tüketicinin geliri arttığında talebi azalan malla ise fakir mal adı verilir. Örnek margarin, makarna, patates gibi.

Çoğaltılan ve çoğaltılamayan mallar: Üretimle miktarları artırılan mallar çoğaltılan mallardır, üretimle miktarı değiştirilemeyen mallar ise çoğaltılamayan mallardır. Örnek antika eşyalar, tarihi eserler.

Fayda

Malların ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını tatmin etme (karşılama) özelliğine fayda denir.

• İnsan ihtiyaçlarını karşılayan bütün mallar faydalıdır….

• Faydayı açıklarken…iktisat bilimi la ahlakidir… • Fayda malın bünyesinde bulunan bir özelliktir. Öncelik sırası kişiden kişiye değişebilmektedir.

Değer (kıymet)

Bireylerin kişisel ihtiyaçlarına, gelir ve kültür düzeylerine göre mal ve hizmetlerden değer(kıymet) denir.

sağlayacakları faydaya verdikleri öneme

• İktisada göre değer göreli bir kavramdır… altın ve elmasın faydası hava ve su ile karşılaştırılamayacak kadar azdır fakat kıt olmasından dolayı çok yüksek değere sahiptir “güzelliğin on para etmez şu bendeki aşk olmasa…”

Aşık Veysel

Üretim

Üretim, hammaddeleri ya da yarı mamulleri, mamul haline çevirmek amacıyla üretim elemanlarını bir araya getirme süreci ve işlemidir.

     Mal ve hizmetlerin üretim ve satışına yönelik temel fayda yaratıcı faaliyetler Şekil faydası Yer faydası Zaman faydası Mülkiyet ve değişim faydası Bilgi faydası

Üretim faktörleri

• • Üretim, üretim elemanlarının bir araya getirilmesi süreci ve işleviydi. İşte bu üretim elemanları iktisat biliminde üretim faktörü olarak adlandırılır.

Bunlar; Geleneksel üretim faktörleri (emek, sermaye, doğal kaynaklar) Çağdaş üretim faktörleri ( girişimci, bilgi birikimi yani teknoloji)

• • • • • • Emek, insanın, gelir sağlamak amacıyla, hür iradesiyle, bilinçli ve başkalarına tabi olarak harcamış olduğu her türlü çaba Sermaye, ekonomide her türlü üretilmiş üretim aracı (fiziksel, finansal, beşerî sermaye) Önemli!!!: “Para” üretim sürecine doğrudan katılmadığı için sermaye olarak algılanmamalıdır.

Doğal kaynaklar, bir ülkenin sahip olduğu her türlü yer altı ve yer üstü zenginlikleri Girişimci (müteşebbis) Bir ekonomik olguyu düşünen, planlayan ve etkin şekilde yürüten, diğer üretim elemanlarını da bilinçli şekilde koordine ederek üretime katan güç Teknoloji, Aynı miktar faktör kullanarak daha fazla üretim Teknik bilgi ekonominin üretim gücünü belirler.

Tüketim

Mal ve hizmetlerin ihtiyaçları karşılamak amacıyla nihai olarak kullanılmasına tüketim denir. Tüketim genelde tüm ekonomilerin nihai amacıdır.

Ekonomik Birimler

• • • • Hanehalkı (tüketici); Aynı çatı altında yaşayan ve ortak finansal kararlar alan insanlardır.

Firmalar (üretici);

kaynakları kullanan ve ne üretileceğini kararlaştıran, şahıs şirketlerinden devlete kadar bütün üretici birimlerdir.

Devlet; Ekonomide gerekli düzenlemeleri yapan, piyasalara üretici ve tüketici olarak katılan, mülkiyet hakkını koruma altına alan ve vergi toplama ayrıcalığına sahip oluşumdur.

Yabancı ülkeler; ithalat, ihracat

Ekonomik Etkinlik

• • • Ekonomide kıt kaynakların toplum refahını yükseltecek şekilde üretime katılması ve üretilen malların bireyler arasında adil olarak dağıtımının yapılması ekonomik etkinlik olarak adlandırılır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki tür etkinlikten bahsedilebilir; Üretimde etkinlik, mevcut kaynaklarla en yüksek üretim düzeyine ulaşmayı ifade eder. Üretimde etkinliğin sağlanması demek üretim imkanları eğrisi üzerindeki her noktadaki mal bileşiminin üretiminin gerçekleşmesi demektir.

Bölüşümde etkinlik ise üretilen bu mal ve hizmetlerin, üretime katılanlar arasında adaletli bir şekilde dağıtılması demektir. Yani adil gelir dağılımıdır.

2. HAFTA

KITLIK VE EKONOMİLERDEKİ TEMEL SORUNLAR

• • • • • • Bu bölümde; Ekonomi bilimi Kıtlık Tercih Alternatif maliyet Üretim imkanları eğrisi Ekonomik büyüme konuları ele alınacaktır

Bölüm Hedefi

• • • • • • • • Ekonomi bilimi Kıtlık Tercih Alternatif maliyet Üretim imkanları eğrisi Tam istihdam Eksik istihdam Ekonomik büyüme konularında bilgi sahibi olunacak

KITLIK VE EKONOMİLERDEKİ TEMEL SORUNLAR

İKTİSADİ SORUN KAYNAKLARIN KITLIĞI İHTİYAÇLARIN SONSUZLUĞU SEÇİM YAPMAK FIRSAT MALİYET BİREYSEL FIRS. MALY.

TOPLUMASAL FIRS. MALY

• İnsan ihtiyaçlarının sonsuz, buna karşılık bu ihtiyaçları karşılayacak kaynakların kıt olduğu konusuna birinci bölümde kısaca değinilmişti.

Tüm ekonomik faaliyetler ihtiyaçlarla kaynaklar arasındaki bu dengesizliği azaltarak toplum refahını artırmaya yöneliktir. Bu faaliyetlere kısaca kıtlıkla savaş denilmektedir.

Hangi ekonomik sistemi benimsemiş olurlarsa olsunlar tüm ekonomilerin çözmek zorunda olduğu üç temel sorun vardır.

• Bunlar;

1-Tam kullanım sorunu

Ekonominin sahip olduğu kaynaklardan yani üretim faktörlerinin tamamından yararlanmak üretime katabilmektir. Ancak bugün gelişmiş ülkeler dahi bu sorunu tam olarak çözebilmiş değildir.

İstenmediği halde zaman zaman kaynakların bir kısmının atıl kaldığı söylenebilir.

Kaynakların tamamının üretime katılmasına tam istihdam(tam kullanım)denir. Kaynakların tamamı bazı sebeplerle üretime katılamıyorsa yani atıl ise buna da eksik istihdam adı verilir.

kaynaklar kullanılmadığı için ekonomide işsizlik vardır.

Bu kavramları üretim imkanları eğrisi ile açıklayalım. Üretim imkanları eğrisi, bir ekonomide belirli bir dönemde mevcut üretim faktörleri ve teknolojisi ile üretebileceği maksimum mal ve hizmet bileşimlerini gösteren eğridir.

Üretim İmkanları Eğrisi

Eğri üzerindeki tüm noktalar (A, B, C, D), mevcut kaynaklar ile üretilebilecek maksimum üretim miktarlarını gösterir.

Mesela B noktasında, ekonomideki tüm kaynaklar (tüm emek, tüm sermaye, tüm toprak) kullanılarak 40 ton buğday ve 10 bin adet TV üretilebilmektedir. Bu durumda tam istihdamdan bahsedilebilir.

Eğrinin içindeki noktalarda da (E noktası gibi), mevcut kaynaklarla üretim yapmamız mümkündür. Ancak bu üretim akılcı değildir, çünkü elimizdeki kaynakların tamamı kullanılmamaktadır. Yani üretim olanakları eğrisinin içindeki noktalar, ekonomide işsizlik ya da atıl kapasitenin olduğunu gösterir. Eksik istihdam söz konusudur.

Eğrinin dışında kalan noktalar ise (F noktası gibi) mevcut kaynaklarla bu noktalarda üretim yapmak imkansızdır. Kaynaklar o noktadaki üretim miktarına yetmemektedir, yani kaynak yetersizliği vardır. Bu noktalarda üretim yapılabilmesi için o ekonomide ekonomik büyümenin sağlanmış olması gerekmektedir.

Üretim imkanları eğrisi içbükeydir. Bunun nedeni artan fırsat maliyetidir.

Artan fırsat maliyeti, bir malın daha fazla üretilebilmesi için, diğer malın üretiminden vazgeçilmesi gereken miktarın her aşamada artmasıdır.

2-Etkin kullanım sorunu

Kıt kaynakların tamamının üretime katılması yanında bir diğer sorunda mevcut kaynakların toplum ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak tarzda üretime katılmasıdır. Bu durum kaynakların alternatif kullanım imkanlarının olması, bunların katılmasında doğru kararlar verilmesini zorunlu kılar.

üretime    Bu kararın verilmesinde üç temel soruyla karşı karşıya kalınmaktadır.

Bu sorular; Hangi mal ve hizmetler ne miktarda üretilmelidir?

Mal ve hizmetler hangi yöntemlerle üretilmelidir?

Mallar toplum üyeleri arasında nasıl dağıtılmalıdır?

Bu sorulara verilecek cevaplara göre oluşan üç temel ekonomik sistem vardır:

Piyasa Ekonomisi :

Neyin nasıl ve kimler için üretileceği konusu birbirlerinden bağımsız bireysel tüketiciler, üreticiler, devlet ve diğer organizasyonların karalarına bağlı olup, bunlar piyasalarda birbirleri ile etkileşim içindedirler. Bu sistemle temel koordinasyonu piyasada belirlenen fiyatlar sağlar Bu yüzden serbest piyasa sistemine çoğu kez fiyat sistemi de denir.

Piyasa ekonomisinin iyi işlemesi için fiyat düzeyinin istikrarlı olması gereklidir. Öte yandan, ekonomik birimlerin mülkiyet hakkına sahip olması ve kamu üzerinde bulunacaktır otoritesi tarafından piyasalara müdahale edilmemesi de piyasa ekonomisinin gereklilikleri arasında yer alır.

Böylelikle etkinlik sağlanacak, ekonomi üretim imkanları sınırı

Kumanda Ekonomisi:

Temel ekonomik sorunlara ilişkin kararların merkezi otorite tarafından alındığı ekonomik sistemdir. Hükümetin kontrolünü elinde bulunduranlar merkezi plan çerçevesinde ekonomik birimlerin hangi faaliyetlere katılacağını, üretim ve tüketim tercihlerini ve gelirin bölüşümünü kontrol altında tutarlar.

Kumanda ekonomilerinde çoğu fiyatlar devlet tarafından belirlenir ve ekonomide etkisizliklerin ortaya çıkmasına neden olur. Yine kurnanda ekonomilerinde yaygın olan kamu mülkiyeti insanlar için bir teşvik unsuru oluşturmaz.

Doğu Avrupa ülkeleri, eski Sovyetler Birliği, Çin gibi ülkeler merkezi planlı ekonomilerdi ….

40

Karma Ekonomi Sistemi

Dünyada gözlemlenebilen ekonomik sistemlerin hiç birisi yukarıda açıklanan serbest piyasa ve kumanda ekonomileri sistemiyle tam olarak örtüşmemektedir. .Ancak her iki sistemin bazı öğelerini aynı anda benimseyen ülkeler genelde karma ekonomik sistem içinde faaliyetlerini sürdürürler. Ancak bu karma durum homojen değildir yani kumu ve özel kesimin kombinasyonları, her ülke için farklı olarak uygulanmaktadır Kısaca karma ekonomik sistem, özel mülkiyetin yanında kamu mülkiyetini de kabul eden, piyasa mekanizmasının yanında müdahaleyi de içine sindirebilen, fiyat mekanizmasının yanında merkezi planları da uygulama çabası içinde olan bir sistem niteliği taşımaktadır.

41

3-Ekonomik büyüme ve kalkınma sorunu

Modern toplumların amacı ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlayarak toplumun refahını en üst seviyeye çıkarmaktır. Bunu sağlamanın yolu da üretilen mal ve hizmetlerin hem kalite olarak hem de miktar olarak artırılmasından geçer.

Zaman içerisinde mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan faktörlerden bir yada bir kaçındaki artış veya teknolojik yenilikler üretim imkanları eğrisinin sağa doğru kaymasına neden olur. Bu kayma üretim artışını ifade eder, üretim artışının yüzde ifadesi de ekonomik büyüme olarak adlandırılır.

Aşağıdaki şekilde kaynaklardaki artış sadece TV üretimi ile ilgilidir. Bu ekonomi yanlı olarak büyümüştür. Tarım sektörü değil de sanayi sektöründe büyüme gerçekleşmiştir denilebilir.

Yanlı Büyüme

• Her iki mal ile ilgili üretim faktörlerinin artışı ve ekonomik büyüme üretim imkanları eğrisini bütünüyle sağa doğru kaydırır. Bu tür kaymalarda her iki malın üretim miktarı artar. Yandaki şekil “ekonomik büyüme” durumunu göstermektedir.

Yansız Büyüme

Tercih

• • • • • • Kaynaklar kıttır, ama kıt kaynakların alternatif kullanım alanları vardır.

İhtiyaçlarda alternatif kaynaklarla karşılanabilir… Bu nedenle tercih yapılır..

Hangi ihtiyacın karşılanacağına ve hangi kaynağın kullanılacağına karar verilir.

Kıt kaynakların alternatif kullanım alanları arasında bir öncelik sıralaması yapılır.

Bu tercihlerin sonucu iktisadidir ve malların nispi değerini etkiler.

Alternatif Maliyet

• • • Alternatifler arasında tercih yapmak, seçilmeyen alternatiflerden mahrum kalmak demektir.

Bir ihtiyacın tatmini diğer alternatiflerin tatmini pahasına gerçekleştirilir.

Kaçırılan fırsatlara alternatif maliyeti adı verilir.

Özet İktisat (Ekonomi) Bilimi, • • • İnsan ihtiyaçlarını ve bunların tatminine yönelik çabaları inceler Kıt kaynaklarla, sonsuz ihtiyaçlar arasındaki dengesizlikten doğan insan faaliyetlerini inceler, Kıt kaynaklar ve sınırsız ihtiyaçlar dengesizliğinde; ne , nasıl ve kimin için üretilecek sorusunun cevabını arar.

• • •

İktisatta üç temel sorun;

Hangi mal ve hizmetler ne miktarda üretilmelidir?

Mal ve hizmetler hangi yöntemlerle üretilmelidir?

Mallar toplum üyeleri arasında nasıl dağıtılmalıdır?

İktisat biliminin amacı;

 Bilimin amacı: Gerçek hayatta gözlemlenen olayları ve davranışları açıklamaktır.

 İktisat biliminin amacı: İktisadi olaylar arasındaki neden- sonuç ilişkilerini araştırmak ve bu ilişkileri bilimsel kurallara bağlamaya çalışmaktır. İktisadi gerçeği bulmak; iktisadi gerçek olaylar arasındaki değişmez ilişki..

3. HAFTA

TALEP VE TALEP FONKSİYONU

• • Bütün toplumların cevap aradığı hangi mallar, nasıl ve kimler için üretilecek sorularının cevabını piyasa ekonomilerinde fiyat teorisi ile açıklar. Piyasa ekonomisinin işleyişi fiyat mekanizmasına bağlıdır.

Fiyat mekanizması, piyasadaki fiyatların doğrudan bir müdahale olmaksızın arz ve talebe göre belirlenmesidir. Piyasa ekonomilerinde üretim ve tüketim faaliyetleri hiçbir müdahale olmaksızın fiyat mekanizmasına bağlı olarak gerçekleşir.

Mikro iktisat, fiyat mekanizmasının nasıl işlediğini açıklamaya çalışır.

Bu bölümde piyasa mekanizmasının işleyişini açıklamak için temel kavramlar ve talep, talep fonksiyonu, talebi etkileyen faktörler ele alınacaktır.

Fiyat,

• • Mal ve hizmetlerin iki tür değeri vardır. Bunlar; 1. Kullanım değeri 2. Değişim değeridir Kullanım değeri sübjektiftir. Mala veya kişiye göre değişebilir.

Örneğin spor ayakkabısının kullanım değeri bir sporcu için farklıdır normal vatandaş için farklıdır. Aynı şekilde bir silginin bir öğrenci için kullanım değeri daha fazladır.

Değişim değeri ise bir mal veya hizmet karşılığında elde edilebilecek başka bir mal ya da hizmetin miktarını ifade eder. Örnek bir teneke buğday(16 kg)= bir paket çay(1 kg)

• Günümüz ekonomilerinde malların değişim değeri daha çok para ile ifade edilir ve bu ifade fiyat olarak adlandırılır. O halde fiyat bir mal veya hizmetin elde edilebilmesi için gerekli olan para miktarı, ya da ödenmeye hazır olunan bedeldir. Bu aynı zamanda malın mutlak fiyatı olarak da adlandırılır. Birde nispi fiyat vardır ki bu da bir malın diğer mallara göre fiyatıdır.

Örneğin elmanın kilosu 1 TL, muzun ise 3 TL olsun bu durumda muzun nispi fiyatı 3/1 elma.

• •

Talep,

Piyasa kurallarına göre işleyen bir ekonomide fiyatlar arz ve talebe göre belirlenir. Tüketiciler piyasanın talep yönünü üreticiler ise arz yönünü oluşturur. Üretim ve tüketim kararları birbirinden bağımsız değildir. Bu değişkenler birbirlerini etkilemektedir. Bunların yanında üretim ve tüketim kararlarını etkileyen birçok değişken söz konusudur.

• • Konuşma dilinde talep istek arzu demektir. Ancak her istek ekonomik anlamda talep olmayabilir. Bir isteğin ekonomik anlamda talep olabilmesi için bu isteğin satın alma gücüyle destekleniyor olması gerekir.

Belirli bir dönemde, belirli bir maldan parayla desteklenmiş satın alma arzusuna talep denir.

• • • İktisadi anlamda talep kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için iki talep kavramının açıklanması gerekir.

Belirli bir fiyattan talep; Belirli bir piyasada belirli bir anda belirli bir fiyattan satın alınmak istenen mal ya da hizmet miktarına belirli bir fiyattan talep denir. Örneğin Safranbolu perşembe pazarında kg 0,5 TL den 5 ton karpuz satılıyor ifadesi belirli bir fiyattan taleptir.

Çizelge anlamında talep; Belirli bir piyasada belirli bir anda diğer faktörler sabitken tüketicinin o malın çeşitli fiyatlarından ne kadar satın almak istediğini ifade eder.

Örnek: Eren’in çeşitli fiyatlardan satın aldığı CD miktarları aşağıdaki gibi olsun.

Seçenek

a b c d e

Fiyat(P) TL

1 2 3 4 5

Miktar (Q) Adet

10 8 6 4 2

Eren’in CD Talep Çizelgesi

• Çizelgede dikkati çeken CD fiyatları yükseldikçe satın alınan CD miktarı azalmaktadır. Fiyat ile miktar arasında ters yönlü bir ilişki vardır. CD’nin fiyatı ile talep edilen miktar arasındaki bu ters yönlü ilişki (bazı istisnalar hariç*) bütün mallar için geçerlidir ve buna “Talep Kanunu” denilmektedir. Yani bir malın fiyatı yükseldikçe talep edilen miktar azalır, malın fiyatı düştükçe talep edilen miktar artar.

*Bu istisnalar fakir mallar (Giffen mallar) ve Snoplardır

Eren’in CD talep çizelgesi bir diyagram üzerine taşınarak CD talep eğrisi elde edilebilir.

• Talep eğrisi, malın fiyatı ile talep edilen miktar arasındaki ilişkiyi gösteren negatif eğimli bir eğridir. Eğrinin negatif olmasının sebebi fiyat ile miktar arasındaki ters yönlü ilişkidir(talep kanunu).

• Fiyatlardaki değişmenin talepte neden olacağı değişme her mal için aynı olmayacağından talep eğrisinin eğimi de maldan mala farklılık gösterir. Hem çiziminde hem de anlaşılmasında kolaylık sağlaması açısından doğrusal biçimde çizilen talep eğrisi gerçekte orijine dışbükey bir eğri konumundadır.

Piyasa Talep Eğrisi

Bir malın tek bir alıcısı yoktur, binlerce alıcısı vardır. İşte bir malın satıcısı tek alıcının değil diğer tüm alıcıların davranışları doğrultusunda kararlar verir. İktisadi analizlerde piyasa talep eğrisi dikkate alınır. Piyasa talebi, belirli bir mala karşı olan tüm bireysel taleplerin toplamıdır.

Talep Fonksiyonu ve Talebi Etkileyen Diğer Faktörler

Talep tanımdan da anlaşılacağı üzere, bir maldan satın alınmak istenen miktarın o malın fiyatına bağlı olduğu diğer faktörlerin ise sabit olduğu varsayılmıştır. Oysaki söz konusu malın fiyatı dışında talebini etkileyen başka faktörlerde vardır.

Talep edilen miktar ile bu faktörler arasındaki ilişki matematiksel olarak ifade edilirse talep fonksiyonu; Q tx Q tx P x P i =f (P x , P i , P t , G,T,B, N) şeklinde yazılabilir.

: X malından talep edilen miktar, :X malının fiyatı :İkame malın fiyatı P t :Tamamlayıcı malın fiyatı G :Tüketicinin geliri T :Zevk ve tercihler B :Geleceğe yönelik beklentiler

• Talep miktarındaki değişmeler bu faktörlerin değişmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bütün faktörlerdeki değişmeler aynı anda ortaya çıkması durumunda her bir faktörün talep edilen miktar üzerindeki etkisi tam olarak ayırt edilemeyeceği için ilgili faktörün dışındaki diğer faktörlerin sabit tutulması gerekir.

Örneğin; Q tx =f (P x ) Ceteris paribus denildiğinde malın fiyatı dışında diğer faktörlerin sabit olduğu ve fiyat değişmelerinden talebin nasıl etkilediği anlaşılmalıdır.

Ceteris paribus: diğer şeyler sabit iken demektir.

Talep Edilen Miktardaki Değişme, Talepteki Değişme

• • Talep arttı yada azaldı ifadesiyle talep edilen miktar arttı yada azaldı ifadeleri çoğu zaman birbirine karıştırılır. Oysaki bu ifadelerin karıştırılmaması gerekir.

Talep edilen miktar arttı veya azaldı denildiğinde malın fiyatına bağlı olarak, talep eğrisi üzerinde hareket edildiği yani bir fiyat miktar bileşiminden başka bir fiyat miktar bileşimine geçildiği kastedilmektedir.

P1 P2 Fiyat(P) Miktardaki Değişme (Talep eğrisi üzerindeki hareket) A B Q1 Q2 T Miktar(Q)

• Oysa ki talep arttı yada azaldı denildiğinde fiyat dışında talebi etkileyen ve sabit kabul edilen diğer faktörlerde ortaya çıkacak bir değişme ile talep eğrisinin yer değiştirmesi yani bir bütün olarak sağa veya sola kaymasını ifade eder. Bu nedenle bu faktörlere talep kaydırıcı faktörler de denir.

P1 Fiyat(P) Talepteki Değişme (Talep artış veya azalışı) A Q1 T Miktar(Q)

Fiyat(P) Talepteki Değişme (Talep azalışı) P1 B A Q 2 Q 1 T 1 T Miktar(Q)

P1 Fiyat(P) Talepteki Değişme (Talep artışı) A C Q 1 Q 2 T T 1 Miktar(Q)

Talepteki Değişmeye Neden Olan Faktörler

 Tüketicinin geliri:  İkame (rakip)malların fiyatları  Tamamlayıcı malların fiyatları   Tüketicinin zevk ve tercihleri Gelecekteki fiyat ve gelir düzeyine ilişkin beklentiler:  Tüketici sayısının artması(Nüfus):  Bankalardan kredi almanın kolaylaşması

4. HAFTA

ARZ VE ARZ FONKSİYONU

• • • Piyasanın iki yönü vardır. Talep yönü ve arz yönü. Bu bölümde piyasa mekanizmasının işleyişini açıklayabilmek için piyasanın üretim yani arz yönü incelenecektir.

Arz Arz fonksiyonu Arzı etkileyen faktörler

• • • • Daha önce de belirtildiği gibi piyasasının iki yönü vardı. Tüketiciler piyasanın talep yönünü üreticiler ise arz yönünü oluşturmaktadır.

Piyasadaki satıcı davranışlarına arz denir. Bu davranışlar, satıcının belli bir zaman süreci içinde elinde bulundurduğu maldan değişik koşullarda satmaya razı olduğu durumdur.

Belirli bir piyasada belirli bir fiyattan satılmak üzere piyasaya sunulan mal yada hizmet miktarına belirli bir fiyatta arz denir. Ulusal piyasada buğdayın kg. 50 Kuruş iken yıllık buğday arzı 500000 ton’dur ifadesi belirli bir fiyattan arzı temsil eder.

Çizelge anlamında arz ise belirli bir dönemde diğer faktörler değişmemek kaydıyla (ceteris paribus) çeşitli fiyatlardan satıcıların piyasaya satmak üzere sundukları mal miktarıdır.

Örnek: Üretici Osman GÜL’ün çeşitli fiyatlardan yıllık elma arz çizelgesi aşağıdaki gibi olsun.

Seçenek a b c d e Fiyat(P) TL 0,5 1 1,5 2 2,5 Miktar (Q) ton 5 10 15 20 25 Üretici Osman’ın yıllık elma arzı çizelgesi Çizelgede dikkati çeken elma fiyatları yükseldikçe üretilen(satmak) istenen elma miktarı artmaktadır. Fiyat ile miktar arasında doğru yönlü bir ilişki vardır.Elmanın fiyatı ile arz edilen miktar arasındaki bu doğru yönlü ilişki bütün mallar için geçerlidir ve buna “Arz Kanunu” denilmektedir. Yani bir malın fiyatı yükseldikçe arz edilen miktar artar, malın fiyatı düştükçe arz edilen miktar azalır.

Bu üreticinin elma arz çizelgesi bir diyagram üzerine taşınarak elma arz eğrisi elde edilebilir.

• • • Arz eğrisi, malın fiyatı ile arz edilen miktar arasındaki ilişkiyi gösteren pozitif eğimli bir eğridir. Eğrinin pozitif olmasının sebebi fiyat ile miktar arasındaki doğru yönlü ilişkidir(Arz kanunu). Yani arz fiyatın artan fonksiyonudur.

Arz eğrisinin eğimi her zaman pozitif olmadığı istisnai durumlarda vardır. Bazen bir malın fiyatı yükselse bile arz edilen miktar azalır. Bu tür arz eğrilerine tersine dönen arz eğrisi denir. Örneğin kırsal kesimlerde geçimlik olarak üretilen tarım ürün arzı, ile emek arzı.

Arz eğrisini de talepte olduğu gibi doğrusal varsaydık gerçekte orijine dışbükey bir eğri konumundadır.

Piyasa Arz Eğrisi: Aynı üretim dalında faaliyet gösteren firmalar topluluğuna endüstri ya da piyasa denir. Aynı malı üreten firmaların arzları toplamı da piyasa arzı olarak adlandırılır.

• • • • • • • • • •

Arz Fonksiyonu

Arz tanımında, bir maldan arz edilen miktarın o malın fiyatına bağlı olduğu diğer faktörlerin ise sabit olduğu varsayılmıştır.

Oysaki söz konusu malın fiyatı dışında arzını etkileyen başka faktörlerde vardır.

Arz fonksiyonu; Q ax Q ax P P i x =f (P x , P d , P üf , ,T,B,..) şeklinde yazılabilir.

: X malından arz edilen miktar, :X malının fiyatı :Diğer malların fiyatları P üf :Üretim faktörlerinin fiyatı T :Teknolojik gelişmeler B :Gelecek hakkındaki beklentiler

Arz Edilen Miktardaki Değişme ve Arzdaki Değişme

Arz Edilen Miktardaki Değişme

• Talepte olduğu gibi ilgili malın fiyatındaki değişmeler sonucu ortaya çıkar ve arz eğrisi üzerinde harekete neden olur.

Şekilde de gösterildiği gibi malın fiyatı P 1 seviyesinde iken arz edilen miktar Q 1 iken malın seviyesine fiyatı P 2 yükseldiğinde arz edilen miktar artarak Q 2 seviyesine yükselir.

P2 P1 Q1 Q2 A (S)

B malı

• Arzdaki değişme (Arz eğrisinde kayma) ise malın fiyatı aynı kalmakla birlikte arzı etkileyen diğer faktörlerin ortaya çıkması sonucu arz eğrisinin tamamen yer değiştirerek sağa veya sola kaymasıdır.

Arzda artış durumunda eğri olması sağa, azalış olması durumunda eğri sola kayar

Arzdaki Değişme

Arzdaki Değişmeye Neden Olan Diğer Faktörler

 Kullanılan girdilerin fiyatı (üretim maliyetleri)  Teknoloji ve verimlilik  Vergiler ve sübvansiyonlar  Diğer malların fiyatları  Üreticilerin beklentileri   Endüstrideki firmaların sayısının Üreticilerin bankalardan kolay kredi alması

5. HAFTA

PİYASA DENGESİ

   Bu bölümde piyasa kavramı, piyasa türleri ve piyasa mekanizmasının işleyişi ve konuları üzerinde durulacaktır. Piyasa kavramı Piyasa türleri Piyasa dengesi

Piyasa Kavramı

• • • • Bir malı satmak isteyenler ile almak isteyenlerin tümü piyasayı oluşturur.

Genel anlamda piyasa, alıcı ve satıcının mal ve hizmetlerini değiştirmek amacıyla bir araya geldiği yerdir.

Piyasada alıcı ve satıcı yüz yüze gelebilecekleri gibi hiç karşılaşmadan da alım satım işini gerçekleştirebilirler.

Mal ve hizmet değişimi bir mağazada, telefonla veya internet aracılığı ile yapılabilir.

Piyasalar çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılabilir.

 Coğrafi olarak; yerel piyasalardan uluslararası piyasalara  Malın tipine göre; tek tip mal satılan, binlerce mal çeşidi satılan piyasalar  Değişime konu olan mal ve hizmetin türüne göre; mal ve hizmet piyasası, faktör piyasası  Mal ve hizmet piyasası malların alınıp satıldığı piyasalar, faktör piyasası da üretim faktörlerinin alınıp satıldığı piyasalardır.

Emek piyasası, sermaye piyasası  Rekabetin olup olmamasına göre; tam rekabet piyasası, eksik rekabet piyasası

• • Piyasanın alıcı ve satıcı olmak üzere iki tarafı vardır. Alıcılar piyasanın talep yönünü satıcılar ise arz yönünü oluşturur.

Buraya kadar arz ve talep konularının çeşitli özelliklerinden bahsedilmiştir. Bir malın, ne sadece arzına ne de talebine bakılarak o malın piyasa fiyatını saptamak mümkün değildir.

Yani piyasada ne arz ne de talep tek başına malın fiyatını belirleyemez. Malın fiyatının oluşabilmesi için arz ve talebin kesişmesi gerekir.

Arz edilen miktar ile talep edilen miktarı birbirine eşitleyen fiyata piyasa fiyatı ya da denge fiyatı adı verilir. Bu fiyat her iki taraf içinde kabul edilen fiyattır. Satılmak istenen miktar ile satın alınmak istenen miktar da birbirine eşittir buda denge miktarıdır.

P 0 A T

Piyasa dengesinin oluşumu

Q 0 D0 A T

Miktar

• Piyasa dengesi D miktara eşittir.

0 da oluşur. Burada arz edilen miktar talep edilen P 0 denge fiyatı Q 0 miktarıdır.

denge Malın arz ve talebinde bir değişiklik olmadığı sürece piyasa fiyatı değişmez.

3.84

Piyasa Dengesindeki Değişmeler

• • Piyasada fiyatların her zaman sabit kalması mümkün değildir.

Arzı ya da talebi etkileyen faktörlerden birinin ya da birkaçının ortaya çıkması durumunda arz veya talep eğrisi yer değiştirecek(sağa veya sola kayacak) ve yeni denge fiyatı ve denge miktarı belirlenecektir.

Piyasa dengesinin değişmesi üç şekilde gerçekleşir.

P 1 P 0

Talep sabit iken arz eğrisinde kayma

A1 A0 Arzı azaltıcı faktörlerden herhangi biri ortaya çıkarsa örneğin üreticilerin maliyetlerinin artması D2 Arz eğrisi A 0 dan A 1 ‘e kayar Q 1 Q 0 D1 eğer fiyat P 0 da kalsaydı talep fazlası oluşacaktı T

Miktar

Böyle piyasada yeni denge noktası D 2 oluşacaktır.

3.86

P 1 P 0 Arz sabitken talep eğrisindeki kaymalar D0 D1 A Talebi etkileyen faktörlerin ortaya çıkması ile talep eğrisi paralel olarak sağa kayacak Örn. tüketicinin gelirinin artması Talep eğrisi T 0 dan T 1 e kayacaktır.

Piyasa D 1 deki yeni denge noktasına ulaşacaktır.

T0 Q 0 Q 1

Miktar

T1 Her fiyatta daha fazla talep edilecektir

3.87

Talepte Azalma P 0 P 1 A T 1 T 0 D1 D0 Q 1 Q 0 A T 1

miktar

T 0 Talebi azaltıcı etkenler ortaya çıkarsa eğri sola kayar Örneğin fiyatlarda düşme beklentisi varsa, Talep doğrusu T 0 T 1 ’e kayacaktır dan Dolayısıyla piyasa D ulaşır.

1 noktasında yeni dengesine Fiyat P 0 da kalsaydı arz fazlası olacaktı

Her ikisinde eş zamanlı meydana gelen değişmeler P 1 A T 1 T 2 Q 1 D1 A 1

A 2

Talep ve arz birlikte artış gösterirse D 2 T 1 Q 2

miktar

T 2 Talep doğrusu T 1 den T 2 ’ye arz eğrisi ise A 1 den A 2 ye kayar .

Dolayısıyla piyasa D ulaşır.

2 noktasında yeni dengesine

90

Piyasa dengesi

P 1 P 0 P 2 D S S

  Arz fazlası 

E

 Talep fazlası 

Q 0

miktar

D

Fiyat P 0 dan düşükse, talep fazlası (arz yetersizliği) ortaya çıkar.

Tüketiciler üreticilerin arz ettiğinden miktarda ederler.

daha mal fazla talep

Fiyat P

0 dan yüksekse, arz fazlası (talep yetersizliği) ortaya çıkar.

Üreticiler tüketicilerin talep

ettiklerinden daha fazla miktarda mal arz ederler.

91

Piyasa dengesizliği

P 2 P 0 P 1 D S E A B S Q S

Talep fazlası

Q 0 D Q D

Miktar

• • • • Varsayalım ki kötü hasat sonucu arz SS e kaymış Hükümet fakiri korumak için P 1 seviyesinde tavan fiyat koysun P 0 denge fiyat seviyesinin altında yer alır Sonuç: talep fazlası n

Ortaya çıkan talep fazlası sorunu için ürünün pay edilmesi gerekir

Piyasa Fiyatının Oluşmaması

Aşırı lüks mallar için piyasa fiyatının oluşmaması Serbest mallar için piyasa fiyatının oluşmaması

Hükümetlerin Fiyat Kontrolleri ve Arz- Talep Dengesi

Piyasada mekanizması içinde fiyatlar arz ve talebe göre belirlenir ancak gerçek hayatta bazen hükümetler bazı politikalar uygulayarak fiyatlara müdahale ederler. Bu politikalar;    Taban Fiyat Politikası Tavan Fiyat Politikası  Asgari Ücret Uygulaması Kira Kontrolleri  Vergilendirme

P

Taban Fiyat

P

e Tavan Fiyat O

K

Fiyat Müdahaleleri

Arz Fazlası

L Q

d

M

Talep Fazlası

N Q

s

S

Üreticiyi Teşvik (Destekleme Alımı) KLQ d Q s Tüketiciyi Teşvik

D Q

Kısaca

• Piyasa mekanizması: – Talep edilen miktarla arz edilen miktarı birbirine eşitleyen fiyatı belirleyerek • Ne kadar ürün üretilmesi gerektiğini belirler – Kim için üretilecek?

• Denge fiyatını ödeyebilecek alım gücüne sahip olan tüketiciler için – Neyin üretileceğini belirler • Öyle ürünler olabilir ki, firmalar arz etmeye hazır oldukları halde toplum tarafından talep olmadığı için üretilemez.

• Ya da o ürüne ihtiyaç vardır, ancak ihtiyacı olan kesimin yeterli alım gücü olmadığı için üretilememektedir.

6. HAFTA

ESNEKLİK VE TALEP ESNEKLİĞİ

    Bir önceki bölümde bir malın talep edilen miktarını belirleyen bir takım etkenler bulunduğunu ve bu etkenlerdeki değişimlerin talep edilen miktarı hangi yönde değiştirdiğine değinilmişti. Ancak bu değişmenin boyutuna değinilmemiştir.

Bu bölümde, talep edilen miktarın bahsedilen etkenlerdeki değişime ne derece hassas olduğu incelenecektir.

– Bu etkenler, malın fiyatı, tüketici geliri ve ilişkili malın fiyatı olarak sıralanabilir.

Esneklik Talebin fiyat esnekliği, talebin gelir esnekliği Çapraz fiyat esnekliği Talep esnekliğini etkileyen faktörlerden bahsedilecek

Esneklik

• • Arz ve talep miktarındaki değişmeler büyük ölçüde mal ve hizmetlerin fiyatlarına bağlıdır. Fiyat üretici ve tüketici kararlarını etkileyen en önemli unsurdur. Ancak fiyat değişmeleri karşısında arz ve talebin ne derece etkileneceği bunun boyutları ve ölçümü esneklik kavramını gerektirmektedir.

Esneklik; fiyat değişmeleri karşısında arz ve talebin gösterdiği tepkidir. Bu tepki bazen az bazen de çok olabilmektedir.

Talep Esnekliği (Talebin Fiyat Esnekliği)

• • Bir maldan talep edilen miktarının, o malın fiyatındaki değişmeler karşısındaki duyarlılığının ölçülmesine talebin fiyat esnekliği denir. Talep esnekliğinden bahsedilirken talep kanunun geçerliliği esas alınmaktadır. Bir maldan talep edilen miktar, o malın fiyatı ile ters yönlü değiştiğinden talebin fiyat esnekliği daima negatiftir.

Fiyat esnekliğinde esas olan bir malın fiyatında meydana gelen değişiklik karşısında tüketicilerin ne tür bir davranış sergileyeceğinin belirlenmesidir.

• • Esneklik Katsayısı; Talebin fiyat esnekliği(e d )= Talep edilen miktardaki % değişme Fiyattaki % değişme

Q

2 

Q

1 

Q

e

d

Q

= =

2 1

Q

P

= ∆Q x P

P

1

P

Q ∆P

Talebin fiyat esnekliği beş grupta incelenir ;

• • • • • Birim esnek talep: Talep edilen malın miktarının fiyatı ile aynı oranda değişmesi halinde, esneklik katsayısı 1’e eşittir.(ed=1) Esnek talep: Talep edilen miktardaki yüzde değişmenin fiyattaki yüzde değişiminden büyük olması halinde, esneklik katsayısı 1’den büyüktür.(ed>1) Zorunlu olmayan mallar Sonsuz(Tam) esnek talep: Talep edilen miktarın malın fiyatına sonsuz duyarlı olması halinde talep esnekliğinin zaman satışı vardır, talep yetersizliği gibi bir sorunu yoktur.

sonsuz olmasıdır.(ed=∞) Bu tür mallar ne kadar üretilirse üretilsin her Esnek olmayan talep: Talep edilen miktardaki yüzde değişiminin fiyattaki yüzde değişiminden küçük olması halinde, talebin fiyat esnekliği 1’den küçüktür.(ed<1)Zorunlu ihtiyaçlar, petrol Sıfır esnek (Tam inelastik) talep: Talep edilen miktarın malın fiyatına hiç duyarlı olmaması yani fiyatı ne kadar artarsa yada azalırsa azalsın miktarda değişiklik yok ise talep esnekliği sıfırdır.

∆Q=0 olması (ed=0)

102

Talebin Fiyat Esnekliği

Talebin Gelir Esnekliği

• Talebin gelir esnekliği gelirdeki değişimin talebe olan etkisini ölçer: •

Talebin gelir esnekliği (E g ) = Talepteki % Değişim Gelirdeki % Değişim

• Bir mala duyulan ihtiyaç ne kadar fazla ise o malın gelir esnekliği o derece küçüktür. Gıda, deterjan, sigaranın talebi gelire göre katıdır.Buna karşılık, otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi mallarda gelir esnekliğinin mutlak değeri genelde 1’den büyüktür.

Gelir ve talep eğrileri Gelirde bir artış: NORMAL MAL FAKİR MAL

104

D 0 D 1

Miktar

Talep eğrisi sağa kayar D 1 D 0

Miktar

Talep eğrisi sola kayar

105

Talebin Çapraz Fiyat Esnekliği

x malının, y malının fiyatına göre, çapraz talep esnekliği : e ç = İlgili malın (X malı) miktarındaki %Değişme Diğer malların (Y malı) fiyatındaki % Değişme Bu pozitif ya da negatif olabilir Çapraz fiyat esnekliği ne zaman pozitiftir?

– eğer iki mal birbirine ikame edilebilirse; örneğin çay ve kahve Çapraz fiyat esnekliği ne zaman negatiftir?

– eğer iki mal birbirini tamamlıyorsa; örneğin kahve ve süt 105

• •

Nokta Esnekliği

Talep eğrisi üzerindeki belirli bir noktanın esnekliğidir. Bu esnekliğin hesaplanabilmesi için aralığın çok küçük olması gerekir. Örneğin bir malın fiyatının 60 liradan 59,8 liraya düşmesi söz konusu olduğunda A noktası ile B noktası arasını çok yakın ya da birleşik almak mümkündür.

Yay Esnekliği: Talep eğrisi üzerindeki iki nokta arasındaki esnekliktir.

A ve B noktaları arası esneklik hesabı

Talebin Fiyat Esnekliğini Etkileyen Faktörler

Bazı malların talep esnekliği sert iken bazılarının daha yumuşaktır. Bunun nedenlerini; 1-Bir mala duyulan ihtiyacın şiddeti: 2-İlgili malın ikamesinin olup olmaması: 3- Mala harcanan paranın tüketicinin bütçesindeki oranı: 4- Zaman 5- Fiyat değişmelerinin geçici ve sürekli olması

7. HAFTA

ARZ ESNEKLİĞİ

• • Bu bölümde de arzı etkileyen faktörlerin değişmesi halinde arzın verdiği tepki ne şekilde olmaktadır bunlar anlatılacak Arz esnekliği Arz esnekliğinin belirleyicileri

Arzın Fiyat Esnekliği

• • • Arz konusunda açıklandığı gibi, arz kanununa göre fiyatların yükselmesi arz miktarının artmasına yol açar. Arzın fiyat esnekliği, fiyattaki değişiklikler karşısında arz edilen miktarının göstereceği tepkiyi ölçer.

Bir maldan arz edilen miktarın o malın fiyatındaki değişmelere olan duyarlılığına, arzın fiyat esnekliği denir.

e s = Arz miktarındaki % değişme = ∆Q Fiyattaki % değişme ∆P • Bir malın fiyatında meydana gelen her %1’lik değişiklik karşısında bu maldan piyasaya arz edilen miktarın %kaç değiştiğini gösterir.

Arzın fiyat esnekliğinde de beş farklı esneklikten söz edilir:

• • • • • Esnek arz: bir maldan arz edilen miktarın malın fiyatından daha yüksek oranda değişmesine denir. Esneklik katsayısı 1’den büyüktür.(es>1) Sonsuz(Tam) esnek arz bir maldan arz edilen miktarın malın fiyatındaki değişmeye sonsuz duyarlı olmasıdır. (es=∞) Birim esnek arz: Bir maldan arz edilen miktarın fiyatla aynı oranda değişmesine denir. Esneklik katsayısı 1’e eşittir.(es=1) Esnek olmayan arz: Bir maldan arz edilen miktarın malın fiyatından düşük oranda değişmesine denir, arzın fiyat esnekliği 1’den küçüktür.(es<1)

Sıfır esnek

arz: Bir maldan arz edilen miktarın fiyatındaki değişmeye hiç duyarlı olmamasına denir.(sıfır esnek) (es=0)

112

Çeşitli Arz Esneklikleri

113

Arzın fiyat esnekliğini belirleyen etkenler

1.Üretimde ikame edilebilir mal olup olmaması • Varsa esnektir 2.Malın dayanıklı bir mal olup olmaması • Dayanıklı malların arz esnekliği saklanabildiklerinden dolayı yüksektir • 3. Bekleyişler Fiyat artışlarının geçici veya sürekli olması • 4. Zaman Arz esnekliği uzun dönemde daha esnektir.

8. HAFTA

TÜKETİCİ DENGESİ ANALİZİ

• • Daha önceki fiyat teorisi konusunda fiyatlarlarla ilgili analizlerde bir malın fiyatı düştüğünde daha fazla talep edildiği, fiyatlar yükseldiğinde daha az talep edildiğinden bahsedilmiş ancak sebepleri üzerinde detaylı açıklama yapılmamıştı. Bu bölümde daha çok tüketici davranışları incelenecek ve talep kanunu açıklanacaktır. Açıklanacak konular Tüketici dengesi yaklaşımları Kardinal yaklaşım Ordinal yaklaşım Tüketici dengesi, farksızlık eğrileri ve bütçe doğrusu

• •

Fayda;

Tüketicilerin mal ve hizmetleri tercih etmelerindeki asıl sebep bu tercihlerinden fayda sağlamaktır.

Fayda, mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılama özelliği olarak tanımlanır.

Tüketicinin hangi mal ve hizmeti tercih edeceğinde etkili olan faktörler vardır. Bunlar;  Mal ve hizmetlerin fiyatları  Tüketicinin gelir seviyesi  Zevk ve tercihleri(malların marjinal faydaları) *Marjinal fayda: son birimin yararı

• Faydanın ölçülüp ölçülemeyeceği konusunda, iki temel görüş vardır. Bunlardan birisi faydanın ölçülebileceğine dair olan "Kardinal yaklaşım” diğeri ise faydanın ölçülemeyeceği yalnızca kıyaslama yaklaşım" dir.

yapılabileceğine dair olan "Ordinal

Kardinal Yaklaşım

• • Faydanın ölçülebilir olduğunu savunmuşlar ve her mel ve hizmet grubunu belirli bir fayda birimi ile ifade etmişler, diğer ölçü birimleri gibi fayda birimi kullanmışlardır. Bu fayda birimi utildir. Örneğin 1 kg et= 36 fayda birimi(util), 1kğ elma 8 fayda birimi(util) gibi Temel kavramlar; Tüketicinin belirli bir dönemde tüketilen bir malın tüm birimlerinden elde edilen faydanın toplamına toplam fayda denir(TF) Marjinal fayda ise tüketilen malın en son biriminden elde edilen fayda veya tüketilen en son birimin TF’da meydana getireceği değişmedir.

• • Mal ve hizmetlerden elde edilen fayda onlara duyulan ihtiyacın şiddetine bağlıdır. İhtiyacın şiddeti ne kadar fazla ise elde dilen fayda da o kadar fazladır, şiddet azaldığında fayda azalır.

İhtiyaçlar giderildiğinde nasıl fayda azalıyorsa sağlanacak olan marjinal fayda da azalır.

16 14 12 10 8 6 4 2 0 -2 0 Eren’in dondurma tüketiminden sağladığı fayda (günlük) A 1

TF

B Paket 4 5 6 0 1 2 3

TF

(util) 0 7 11 13 14 14 13

MF

(util) 7 4 2 1 0 -1 C D 2 3 4 Dondurma Adet (günlük)

MF

E 5 6 F

MF = ∆TF / ∆ Q

Toplam fayda - Marjinal fayda

Fayda Birimi(U)

TF 2 TF 2 TF 1

TF 1 A Marjinal Fayda (MF) O

q 1 q 1

q 2 q 2 B Toplam Fayda Eğrisi (TF) MFx =

TFQ /

Q Q Marjinal Fayda Eğrisi Q O

Tüketici Dengesi

Tüketici çok plan ihtiyaçları karşısında sınırlı olan gelirini kendisine en çok faydayı sağlayacak ürün bileşimleri arasında dağıtmaya çalışır. Tercih ettiği bileşimden daha farklı bir ürün bileşimi satın aldığında daha fazla fayda sağlamıyor ise tüketici dengededir.

Bu denge, dengeyi belirleyen faktörler değişmediği sürece değişmeyecektir.

Dengeyi sağlayan ve sabit varsayılan değişkenler - Tüketicinin geliri - Tercihleri(malların marjinal faydaları) - Satın alınan malların birim fiyatları Denge koşulu; MF a = MF b = MF c = ...........MF

n F a F b F c F n dir

Ordinal Yaklaşım

Tüketici dengesinin ortaya konulmasında ikinci yöntem faydanın ölçülemeyeceğini savunan ve tüketici dengesini farksızlık eğrisi ve bütçe doğruları yardımıyla açıklamaya çalışan ordinal yaklaşımcılardır. Her ne kadar farklı yöntemler kullansalar da her ikisinde de ortak olan denge koşulu ile aynı sonuca varmış olmalarıdır.

Ordinal yaklaşımda tüketici dengesindeki koşullar;

- Tüketicinin geliri sabittir - Satın alınan malların fiyatları, tüketicinin sadece iki mal aldığı varsayılacak - Tüketicinin tercihleri, tüketici malların faydalarını ölçmekte mallar arasında kayıtsız kalabilmekte - Rasyonelliktir

Farksızlık Eğrileri

Farksızlık eğrileri ile tüketici dengesinin açıklanabilmesi için bazı varsayımların yapılması söz konusudur. Çok sayıda mal tüketen bir tüketici ile iki mal tüketen bir tüketicinin davranışı arasında fark olmadığından sadece iki mal tüketen tüketicinin davranışı incelenecektir.

Bu mallar A ve B malı olsun

A malı

Kayıtsızlık paftası

6 A 2 1 4 3 1 B C 2 3 4 5 D

U 1 U 2

B malı

• Anlaşılacağı üzere tüketicinin satın alacağı her farklı mal ve hizmet bileşiminde elde edeceği fayda düzeyi U 1 olmaktadır.

• O halde farksızlık eğrisi;

Tüketiciye aynı fayda düzeyini sağlayan farklı mal bileşimlerinin geometrik yeri olarak tanımlanabilir.

• Orjinden uzakta olan farksızlık eğrisi daha yüksek bir fayda düzeyini temsil eder.(U 2 gibi)

Farksızlık Eğrilerinin Özellikleri

 Kayıtsızlık eğrilerinin her noktasında toplam fayda seviyesi aynıdır  Orijinden uzaklaştıkça daha yüksek fayda düzeyini gösterirler  Kayıtsızlık eğrileri birbirlerini kesmezler  Kayıtsızlık eğrileri negatif eğilimlidirler  Kayıtsızlık eğrileri orijine göre dış bükeydirler

Bütçe Doğrusu

• • Tüketicinin amacı kendisine en çok faydayı sağlayacak mal bileşimini tercih etmek yani orjinden daha uzaktaki farksızlık eğrisi üzerinde dengeye gelebilmektir. Ancak tüketicinin bu amacını engelleyen faktör gelir düzeyidir yani bütçe kısıtıdır.

Bütçe kısıtı; tüketicin satın alabileceği mal miktarlarının, tüketicinin bütçesi ve malların fiyatlarına bağlı olmasıdır ve bütçe doğrusu ile ifade edilir.

Bir tüketicinin belirli bir gelirle herhangi iki maldan piyasada satın alabileceği değişik bileşimleri gösteren bir doğrudur.

A malı G/Fa K . X . Y

Bütçe Doğrusu

L G/Fb B malı

Amalı

Gelir artışının bütçe doğrusuna etkisi

Ya tüketicinin geliri artmış yada malların fiyatları aynı oranda ucuzlamış G/Fa G/Fb Ya tüketicinin geliri azalmış yada malların fiyatları aynı oranda ucuzlamış B malı

A malı G/Fa 1

A malının fiyatındaki değişmelerin bütçe doğrusuna etkisi

A malının fiyatı düşmüş G/Fa G/Fa 2 A malının fiyatı artmış B malı G/Fb

Tüketici Dengesi

• Tüketici dengesinin ortaya konulması için farksızlık eğrisi ve bütçe doğrusundan yararlanılır. Tüketicinin satın alabileceği mal ve hizmet miktarları bütçe kısıtı ile sınırlıdır. Tüketici dengeye gelebilmek için sahip olduğu geliri ile kendisine en yüksek faydayı sağlayacak mal ve hizmet miktarını tercih etsin ki dengeye gelebilsin.

A

1 O X Y

Optimum tüketimin bulunması

D

B

1 Z Q B malı

U 1 U 4 U 2 U 3

Denge Noktasındaki Değişmeler

Denge noktasını belirlemede en önemli faktörler; tüketicinin geliri, mal ve hizmetlerin fiyatları, zevk ve tercihlerdir. Bu faktörlerden birinin değişmesi durumunda tüketicinin dengesi değişir.

Fiyatlardaki Değişmenin Tüketici Dengesine Etkisi

Tüketicinin satın aldığı mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişmeler bütçe doğrusunun tamamen yer değiştirmesine ya da eğiminin değişmesine neden olur.

G/Fa A malı

Fiyatlardaki Değişmenin Tüketici Dengesine Etkisi

Fiyat Tüketim Eğrisi D1 D0 D2 G/Fb 1 G/Fb U2 G/Fb 2 U3 U1 B malı

Gelirdeki Değişmenin Tüketici Dengesine Etkisi

• Tüketicinin gelirinde meydana gelen bir artış bütçe doğrusunu paralel olarak sağa, azalış ise sola kaydırır.

G/Fa 1 X Y Gelirdeki Değişmenin Tüketici Dengesine Etkisi Gelir Tüketim Eğrisi D

A

1 O

B

1 Z Q G/Fb 1

U 1 U 2 U 3

B malı

9. BÖLÜM

ÜRETİM VE ÜRETİCİ DENGESİ ANALİZİ

• • • • Bu bölümde arz ile ilgili konular incelenecektir Üretim fonksiyonu Azalan verimler kanunu Optimal faktör bileşiminin seçimi -Eş ürün eğrileri -Eş maliyet doğrusu Üretici dengesi

Bölüm Hedefi

• • Üretim, firma ve üretim faktörleri kavramlarını kullanarak üretim fonksiyonunu ve, Üretici dengesinin nasıl oluştuğunu açıklayabilmek.

• Üretim faktörlerinin mal ve hizmete dönüştürülmesine üretim denir.

• • • Üretici, firma, üretim işini düzenleyen ve gerçekleştiren kişi veya Girdi(input), üretim için gerekli her şey

Üretim Fonksiyonu

Üretim teknolojisinin sabit olduğu varsayımı altında üretimde kullanılan girdilerle bunların kullanımı sonucunda elde edilebilecek maksimum ürün miktarı arasındaki ilişkiyi ifade ederdir.

Qa=f (E, S,DK) E: Emek S:Sermaye DK: Doğal Kaynaklar  Üretim fonksiyonu verilen girdilerle üretilebilecek maksimum çıktıyı belirler  Firmalar üretim faktörlerinin miktarını artırarak yada azaltarak üretimi artırabilir yada azaltabilirler…..

• • • Girdi ile çıktı arasındaki ilişkiler, girdilerden birinin, birkaçının veya tamamının değiştirilmesine yetecek kadar zamanın olup olmamasına göre değerlendirilir.

Bu dönemler;

Kısa

dönem,

üretim girdilerinden birkaçının değiştirilebildiği dönemdir. Bu dönemde değiştirilebilen faktörler değişken faktörlerdir (emek, hammadde,enerji vb)Değiştirilemeyen faktörler ise sabit faktörlerdir (fabrika, bina,makine vb.)

Uzun dönem, üretim girdilerinin tamamının

değiştirilebildiği dönemdir. Bu dönemde sabit faktörler olmayacağı için bütün faktörler değişkendir.

Azalan Verimler Yasası

Ulusal ekonomilerde, ister firma bazında, isterse de ülke ekonomisi bazında Azalan Verim Yasası geçerlidir. Her ne kadar, Adam Smith‘ Artan Verimlilik’ anlayışını gündeme getirmiş olsa da, günümüzde, tarımsal üretimde ve sanayi üretiminde artan nüfusa bağlı olarak David Ricardo'nun dile getirdiği ve savunduğu bir kavram olarak, ‘Azalan Verim Yasası’ geçerlidir.

• Firma bazında, doğal kaynaklar, emek ve sermaye üretim faktörleri, yani hammadde, işgücü ve makine-techizat miktarı arasında oluşturulan hassas dengeye Optimal Faktör Bileşim Oranı,diyoruz. Eğer, üç üretim faktörü arasındaki hassas denge bozulup, bir veya iki üretim faktörünün miktarı sabit tutulur iken, birinin miktarı arttırılır ise, bu o firmada üretim esnasında yakalanmış olan verimlilik seviyesinin azalmasına neden olur.

• Toplam Ürün=f(Üretim Faktörleri) • Ortalama Ürün (OÜ)= Toplam Ürün Miktarı Değişir Faktör Miktarı • Marjinal Ürün (MÜ)= Toplam Ürün Miktarında Değişim Değişir Faktör Miktarında değişim

40

30 20 10 b 0 0 14 12 10 8 6 4 2 0 -2 0

3

1 1

7

2 2 b

14

3 3

12

fig 4 4

5

5 5

2

6 6 7

0

7

-2

8 8

İşçi Sayısı (L) İşçi Sayısı (L)

d 40 30 20 10 0 0 14 12 10 8 6 4 2 0 -2 0 1 1 2 b 2 b 3 4 3 fig 4 5 5 6 7

TÜ Maksimum

8

üretim

İşçi Sayısı (L)

6 d 7

8 İşçi Sayısı (L)

40 30 20 10 0 0 14 12 10 8 6 4 2 0 -2 0 Artan Verim 1 1 2 2 3 4 3 fig 4 Azalan Verim 5 5 6 6

Negatif Verim 7 8 İşçi Sayısı (L)

7

8 İşçi Sayısı (L)

Optimal Faktör Bileşimi Seçimi

• • Firmaların minimum maliyetle üretimi gerçekleştirmesini sağlayan optimal faktör bileşiminin tespitinde iki araçtan yararlanılır Eş Ürün eğrisi Eş maliyet doğrusu

Eş Ürün Eğrileri

Y ( Sermaye) Y y 1 a y 2 b Q Q 3 Q 1 Q 2 X x 1 x 2 X (Emek) Üreticiye aynı üretim düzeyini sağlayan farklı girdi bileşimlerini gösteren bir eğridir.

Eş ürün Eğrilerinin Özellikleri

  Birbirlerini kesmezler Negatif eğimlidirler  Orjine göre dış bükeydirler • Eş ürün eğrileri orjinden uzaklaştıkça daha fazla üretim düzeyini temsil eder

Y y 1 y 2 0

Marjinal Teknik İkame Oranı

Y A X B X1 X 2 S Aynı üretim düzeyinde kalabilmek için faktörlerden birini artırırken diğerini azaltması gerekir işte faktörler arasında gerçekleştirilen bu ikameye Marjinal Teknik İkame Oranı denir.

MTİO=İkame edilen faktör miktarı = ΔY İkame eden faktör miktarı ΔX Q Bir üretim faktörü artarken diğeri azaldığı için ΔY/ΔX değeri negatiftir.

X

Eş Maliyet Doğrusu

Üreticinin belirli bir bütçe ve veri faktör fiyatlarıyla satın alabileceği faktör bileşimlerini gösteren eğri TM/Fy

A

Eş Maliyet Doğrusu O TM/Fx

B

Emek (X)

A3 A2 A1 s r

Üretici Dengesi

Belirli bütçe ile maksimum üretim sağlayan optimum faktör bileşimi (üretim maksimizasyonu) Y1 O

d

X1 B1 v u B2 Q1 Q2 B3 Emek birimi (X)

Üretici Dengesindeki Değişmeler

• Üretici dengesi üzerinde etkili olan faktörler üreticinin sınırlı olan bütçesi ve faktör fiyatlarıdır.üreticinin bütçesi ve faktör fiyatları değiştiğinde üreticinin dengesi değişir.

TM/Fy 1 O

Faktör Fiyatındaki Değişmeler ve Üretici Dengesi

Fiyat -Faktör Eğrisi D 1 D 2 D 3 TM/Fx 1 TM/Fx 2 Emek Miktarı (X)

Q2 Q3 Q1

TM/Fx 3

D D 1 D 2 Genişleme Yolu Q 3 Q 2 Q 1

Emek

Genişleme Yolu

• Faktör fiyatları sabitken, bir firmanın çeşitli üretim miktarlarını minimum maliyetle gerçekleştirmesini sağlayan optimal faktör bileşim noktalarının geometrik yeridir.

Sermaye Yoğun Üretim Teknolojisine Geçiş

Genişleme Yolu

Emek Miktarı (X)

Emek Yoğun Üretime Geçiş

Genişleme Yolu

Emek Miktarı (X)

10. HAFTA

MALİYET ANALİZİ

Üreticilerin amacı kar etmektir.

Kar=Satış Hasılatı- Maliyetler arasındaki olumlu farktır.

Bu bölüm, üretici dengesi analizinin devamı niteliğinde olup • • firmaların üretim maliyetlerinin neler olduğu açıklanacaktır.

Kısa dönem üretim maliyetleri Uzun dönem üretim maliyetleri

Bölüm Hedefi

• • Kısa ve uzun dönem ayırımını yaparak kısa dönemde firmanın üretim davranışını açıklayabilmek Firmanın kısa ve uzun dönemdeki maliyetlerini tanımlayabilmek ve bunların seyrini grafik boyutunda açıklayabilmek

Kısa Dönem Üretim Maliyetleri

• • • • • Üretimde kısa dönem, üretim kapasitesinin ve kullanılan teknolojinin veri olduğu üretimde kullanılan faktörlerin bir kısmının sabit tutulup değişken faktörlerin artırılmasıyla üretimin artırıldığı dönemdir. Buna göre kısa dönem üretim maliyetleri Sabit maliyetler Değişken maliyetler Toplam maliyet Marjinal maliyet Ortalama maliyet

• Üretimde kısa dönem en az bir değişken girdiye bağlı olarak üretim miktarının değiştirilebildiği ancak endüstriye giriş ve çıkışlar için yeterli zamanın olmadığı dolayısıyla firma sayısının sabit olduğu devredir. Fiyat firmalar için veri olduğundan, firmaların piyasada oluşan fiyat üzerinde hiçbir kontrolü söz konusu değildir. Firma etkileyemeyeceği fiyatı baz alarak kâr maksimizasyonunu sağlamaya çalışır. Toplam kâr, toplam hasılat ile toplam maliyet arasındaki pozitif farktır.

Sabit maliyet

Üretim miktarından bağımsız olan üretim miktarından etkilenmeyen yani üretim sıfır olsa bile firmanın katlanmak zorunda olduğu maliyetlerdir . Kiralar, yönetici aylıkları, faizler,bakım temizlik koruma vb gibi maliyet unsurları.

Toplam sabit maliyet Q (Üretim Miktarı)

OSM

Ortalama sabit maliyet

OSM= Toplam Sabit Maliyet (TSM) Üretim Miktarı (Q) Ortalama sabit maliyet üretim arttıkça azalan bir seyir izler.

OSM Q

Değişken maliyetler

Üretim miktarına bağlı olarak değişen maliyetlere denir.

İşçilik, hammadde, enerji, su gibi maliyetler.

Hiç üretim yoksa yani sıfır ise değişken maliyetler de sıfırdır. Üretim arttıkça artar azaldıkça azalır.

Toplam değişken maliyet Ortalama Değişken Maliyet= Toplam Değişken Maliyet Üretim Miktarı

Toplam maliyet

Kısa dönemde firmanın toplam maliyeti, sabit maliyet ve değişken maliyetlerin toplamına eşittir TM=SM+DM Üretim miktarı arttıkça toplam maliyet değişken maliyetlerin TM seyrine göre değişir.

TM DM SM Q

Marjinal maliyet

• • Üretim miktarı bir birim arttırıldığında toplam maliyette meydana gelen değişmedir. Üretilen son birim malın maliyetini ifade eder Marjinal Maliyet= Toplam Maliyetteki Değişme Üretim Miktarındaki Değişme = ∆TM ∆Q Marjinal maliyet üretim arttıkça önce azalan bir seyir izler belirli bir seviyeye geldikten sonra artmaya başlar.

Ortalama ve Marjinal Maliyet Eğrileri

MM OM ODM

x y z

OSM

(

Q

)

Uzun Dönem Üretim Maliyetleri

• • • Uzun dönem firmanın değiştirebileceği dönemdir.

üretim kapasitesini istediği kadar Uzun dönemde bütün maliyetler değişir niteliktedir artık sabit maliyet söz konusu değildir.

Uzun dönem maliyet eğrileri toplam maliyet eğrisi, ortalama maliyet eğrisi ve marjinal maliyet eğrisidir.

Uzun dönem toplam maliyet

Uzun dönemde sabit maliyet olmadığı için TM eğrisi orijinden başlar. TM UDTM Q

Uzun dönem ortalama maliyet

Firma sabit maliyetleri değiştirecek üretim kapasitesini artırabilir. Önemli olan planlanan üretim düzeyini hangi tesis ölçeği ile yapacağıdır. Firma tesis ölçeğini her değiştirdiğinde kısa dönem koşulları ile karşı karşıyadır. Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi kısa dönem ortalama maliyet eğrilerini alttan saran bir eğridir. Ve firmanın çeşitli üretim miktarlarını üretebileceği minimum maliyetleri verir

Kısa ve Uzun Dönem Ortalama Maliyet Eğrileri

KDOM1 KDOM2 KDOM3 KDOM4 KDOM5

UDOM

O Q1 Q2 Çıktı Q3

11. HAFTA

TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ RANTI

• • Bölüm konuları Üretici ve tüketici rantı nedir Piyasa dengesinde meydana gelen değişmeler karşısında üretici ve tüketici rantının nasıl değiştiği

Bölüm Hedefi

• Tüketici ve üretici rantı kavramlarını ve piyasa dengesinde meydana gelen değişmelerin refah üzerindeki etkilerini açıklayabilmek

Üretici ve Tüketici Rantı

Bazı alıcılar bir malı denge fiyatının üzerinde almaya razı olabilir. Böylece malı almayı düşündükleri fiyattan ucuza alarak sübjektif bir avantaj sağlarlar. Denge koşulunda piyasada oluşan fiyat ile tüketicinin zihnindeki fiktif fiyat arasındaki farktan doğan avantaja tüketici rantı denir.

Bazı satıcılar denge fiyatının altında bile mal satmaya razıdırlar.

Denge fiyatı, umdukları fiyatın üzerinde olduğunda üreticiler bir avantaj sağlar. Piyasada oluşan fiyat ile üreticinin malını satmayı düşündüğü fiyat arasındaki farktan doğan avantaja üretici rantı denir.

Tüketicinin almayı umduğu fiyat ve fiilen malı satın aldığı fiyat arasındaki parasal farka “ tüketici rantı ” denir.

Tüketici Rantının Değişmesi

Denge tüketici rantını büyütecektir.

Çünkü bir taraftan mevcut miktar için tüketiciler daha az öderken, diğer taraftan bu düşük fiyattan yeni tüketiciler piyasaya büyük fiyatının azalması girecektir.

Söz konusu rantın öncekine daha olması ekonomide refah yansıtır.

düzeyinin arttığını Devletin piyasaya müdahalesi piyasa fiyatını etkilediği için bu tür politikalar tüketici refahını da değiştirir.

Üreticinin satmaya razı olduğu fiyat ve fiilen malını sattığı fiyat arasındaki farka “ üretici rantı ” adı verilir.

Üretici Rantındaki Değişme

Denge fiyatının yükselmesi üretici rantını büyütecektir. Çünkü bir taraftan mevcut miktar için piyasadaki üreticiler daha yüksek bir fiyat elde ederken, diğer taraftan bu yüksek fiyattan yeni üreticiler piyasaya girecektir. Söz konusu rantın öncekine göre daha büyük olması ekonomide kârlılığın arttığını gösterir.

Devletin piyasaya müdahalesi piyasa fiyatını etkilediğine göre bu tür politikaların kârlılığını da değiştirir.

üreticilerin

12.HAFTA

TAM REKABET PİYASASI

• • • • Tam rekabet piyasasının oluşumu, koşulları, özellikleri konularına değinilecektir.

Tam rekabet piyasasının; Tanımı Koşulları Özellikleri

Bölüm Hedefi

• Tam rekabet piyasasını tanıyabilmek, bu piyasanın özelliklerini ve sonuçlarını açıklayabilmek

Tanımı

Alıcı ve satıcıların çok olduğu aynı tür malların satıldığı ve piyasadaki bilgilendirmelerin tam olduğu özel bir piyasa türüdür.

• • • •

Koşulları

Atomisite,piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı vardır Homojenlik, piyasada ürünler birbirinin aynıdır Mobilite, firmalar kolaylıkla piyasaya girip çıkarlar Açıklık, alıcı ve satıcılar tam bilgiye sahiptir

Tam rekabet piyasasının varsayımları

• • • • • Her biri toplam piyasa miktarının çok küçük bir payına sahip çok sayıda firma vardır.

Piyasaya giriş serbesttir. Girişi engelleyen etmenler yoktur.

Piyasada faaliyet gösteren tüm firmalar tamamıyla aynı ürünü üretmektedir. Yani ürün homojendir. Tarım ürünleri, yağ, gümüş, kereste, demir örnek verilebilir Üretim girdileri tam hareketliliğe sahiptir. Girdiler ister endüstri içi, isterse endüstriler arası hareket edebilirler.

Piyasadaki tüm ekonomik karar birimleri, malın fiyatı, kâr imkanları gibi konularda tam bilgiye sahiptirler.

• • • Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş bir fiyatın bulunduğu ve geçerli olduğu piyasalardır.

Özel bir piyasa türüdür. Tam rekabet, hiçbir firmanın sattığı ürünün fiyatı üzerinde tek başına kontrol gücünün olmadığı özel bir piyasa yapısıdır. Tam rekabetçi firma fiyat belirleyici değil, fiyat kabullenicidir.

Tam rekabet koşullarında faaliyet gösteren bir firma, piyasada oluşan fiyatı esas alarak, bu geçerli piyasa fiyatından istediği kadar mal satabilir. Bu nedenle, tek bir firmanın ürününe olan talep eğrisi, geçerli piyasa fiyatında tam esnektir (sonsuz esnektir) ve eğri yatay eksene paralel bir doğru biçimdedir .

13. HAFTA

AKSAK REKABET PİYASALARI

Bu konuda aksak rekabet piyasalarından - Monopol piyasası Oligopol piyasası ve - Bu piyasaların özellikleri hakkında kısaca bilgi verilecektir

Tam Rekabet Satıcı Yönünden 1 Monopol (tek satıcı, n tane alıcı) 2 Oligopol (az sayıda satıcı, n alıcı) -Düopol -Triopol 3- Monopollü Rekabet (Çok satıcı, n alıcı)

REKABET PİYASASI TÜRLERİ

Aksak Rekabet -İki yanlı Monopol (Tek satıcı ve tek alıcı) -Çift Monopol-Zincirleme (tek firma alışta monopson, satışta monopol) Alıcı Yönünden 1- Monopson (tek alıcı, n satıcı) 2- Oligopson (az sayıda alıcı, n satıcı) 3- Monopsonlu Rekabet (çok alıcı, n satıcı)

Monopol Piyasası ve Özellikleri

• • Monopol piyasasında bir tek satıcı, buna karşılık n sayıda alıcı söz konusudur. Ayrıca piyasaya giriş ve çıkışların kısıtlanmış olması gerekmektedir. Bu piyasada rakip olmadığından monopolcü satış fiyatını belirlerken bağımsız hareket edebilir.

Fiyat veri değildir. Ancak firma fiyatı yinede dilediği gibi belirleyemez çünkü; Her malın zayıfta olsa bir ikamesi vardır, ayrıca tüketicinin satın alma gücü sınırlıdır.

• • Monopol piyasasında firma, malın tek satıcısı olduğundan firmanın malına karşı talep eğrisi aynı zamanda malın piyasa talep eğrisidir.

Monopolcü firma malın fiyatını düşürdükçe çok, yükselttikçe daha az mal satar. Firmanın fiyat ve miktarı kontrol etme imkanı vardır.

Kısaca firma, kendisine en yüksek karı sağlayacak fiyat-miktar ayarlamasını yapma imkanına sahiptir. Monopolcünün sattığı malın ikamesi ne kadar güçse talep eğrisi de o kadar esnek olacaktır.

Örneğin ülkemizdeki tekel ürünleri, şeker piyasaları buna en güzel örneği teşkil eder.

Monopolün ortaya çıkış nedenleri

• Doğal Nedenler : Monopoller bazen doğal koşullara dayalı olarak ortaya çıkabilir. • Yasal Nedenler : Bir malın üretiminin ve satışının yasa veya imtiyazlarla tek bir firmaya verilmesi ile oluşur.

• Akdi Nedenler : Aynı malı üreten firmaların kendi aralarında rekabeti kaldırmak için anlaşmaları ve bir malın üretimi veya satışını tek bir firma gibi kontrol etmeleri • Fiili Nedenler : Firmaların tesislerini büyütmeleri birim maliyetlerini oldukça düşürüp monopol haline gelmeleri

Monopolün Faydaları

• • • Bazı mal ve hizmetlerin, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının kontrolünde olması ülke açısından faydalı olabilir. Örnek olarak; insan sağlığını korumak amacıyla kurulan içki monopolleri verilebilir.

Büyük sermaye yatırımı gerektiren bazı hizmetlerin tek bir kuruluş elinde olması faydalı olacaktır. Örnek olarak; demiryolu işletmesi verilebilir.

Yine birçok firmanın aynı bölgede tek bir iş için yatırım yapmasının sermaye israfına yol açabileceği durumlarda bu işin tek bir firmaya verilmesi uygun olabilir. Örneğin olarak; telefon şebekesi verilebilir.

Monopolün Sakıncaları

• • • • Monopoller satmaktadır.

optimal kaynak dağılımını bozmaktadır.

Monopolcü firma daha az üretim yaparak daha yüksek fiyattan Gelir dağılımını bozmaktadır. Tam rekabet piyasasında uzun dönemde aşırı kar ortadan kalkarken, monopolcünün kısa dönem sağladığı kar uzun dönemde de devam etmektedir.

Monopolcü firma, tam rekabet şartları altındaki bir firmaya göre daha muhafazakar hareket eder. Yani, yeni teknik ve metotların bulunmasını, uygulanmasını geciktirir.

Monopolcü firmanın reklamlara fazla yer vermesi reklam giderleri. Reklamlar mala karşı talebi arttırmakta ve malın tüketici yanında değerini yükseltmektedir. Monopolcü firma bu şekilde talebi etkileyerek karını yükseltmektedir.

Monopson ve Çift Monopol

• • Çok sayıda firma tarafından üretilen bir mal tek firma tarafından satın alınıp yeniden çok sayıda tüketiciye satılabilir. Firma alışta monopsoncu satışta monopolcü olduğundan bu piyasaya çift monopol yada zincirleme monopol denir.

Monopollü Rekabet Piyasası

Tanımı: Tekelci rekabet piyasası da denir. Çok sayıda firma tarafından üretilen benzer malların farklıymış gibi gösterilip firmaların monopolleştiği piyasadır.

Mal Farklılaştırması: Malların, farklı renk, koku, görünüş, desen, ambalaj ve isim altında piyasaya sürülmesidir.

Reklam çok önemlidir.

Piyasaya Giriş-Çıkış-Satıcı Sayısı: Giriş çıkış serbesttir. Mal üretimi büyük sermaye gerektirmez.

Mallar arasındaki ikame ilişkisi: Mallar yakın ikame mallardır.

Oligopol Piyasası Ve Özellikleri

• • Oligopol piyasası birbirine etki edebilecek az sayıda satıcının, buna karşılık n sayıda alıcının bulunduğu bir piyasa türüdür. Bu piyasa tam rekabet piyasası ile monopol piyasası arasında yer almaktadır. Gerçek hayatta en çok rastlanan piyasa türüdür.

Oligopol piyasalardaki firmalar arasında açık veya gizli bir mücadele devam etmektedir. Bu piyasalarda klasik rekabet aracı olan fiyat rekabetine daha az rastlanmaktadır. Bu nedenle oligopol piyasasındaki firmalar fiyat rekabeti yerine başka yollarla mücadele etmeyi yeğlemekte, piyasa paylarını daha çok gizli veya açık anlaşmalar yaparak pazar paylarını arttırmayı ve birlikte yaşamayı kabul etmektedirler. Bu şekilde davranmalarının amacı fiyatı arttırarak maksimum kar sağlamayı hedeflemektedirler.

• • • •

Anlaşmalı Oligopoller

Yatay ve Dikey Birleşmeler Karteller - Fiyat karteli - Miktar karteli - Bölge karteli Tröstler : Holdingler

 Piyasadaki her firmanın ürettiği mal aynı ise yani homojense tam oligopol (benzin, çimento  Mal farklılaştırılması ve çeşitlendirilmesi varsa noksan oligopoldür (bilgisayar ,TV, otomobil) Eksik rekabet piyasalarından oligopolün özel şekilleri  Duopol: İki satıcı, çok sayıda alıcı  Triopol: Üç satıcı çok sayıda alıcı

14. HAFTA

ÜRETİM FAKTÖRLERİ ANALİZİ

Bu bölümde, üretim faktörleri ve faktör gelirleri ve faktör piyasasının işleyişi konularına değinilecek. Bu kapsamda konularımız;  Faktör piyasası  Faktör talebi  Faktör arzı  Faktör gelirleri açıklanacak

Bölüm Hedefi

• • Faktör piyasalarının işleyişini faktör arzı ve faktör talebi kavramlarını kullanarak açıklayabilmek Üretim faktörleri ve faktör gelirlerini kavramak

Faktör Piyasası

• • Üretim faktörleri emek sermaye ve doğal kaynaklardı Faktör piyasası ise üretim faktörlerinin (işgücü, sermaye ve toprak) alınıp satıldığı piyasalardır. Bu genel gruplama içinde, tüm girdilerin de temsil edildiğini hatırlamanız gerekir. Faktör fiyatları, faktör piyasasında belirlenir. Aslında, tüm piyasa gelirleri, faktör piyasalarından türetilir.

• Faktör piyasaları ile tüketim mallan piyasaları bazı benzerlikler gösterir. Ancak, aralarında temel bir farklılık da vardır. Bilindiği gibi, çoğu kaynaklar insanların isteklerini karşılamaya yönelik mal ve hizmetlerin üretiminde gerekli oldukları için üretim faktörleri, insanların isteklerini dolaylı olarak tatmin ederler.

Ekonomik birimlerin mallara olan doğrudan talepleri, bu malların üretiminde kullanılacak kaynaklara dolaylı veya türev talep yaratır. Özetle faktör piyasasında faktör talebi bir türev taleptir ve mal piyasasındaki talep tarafından önemli ölçüde etkilenir. Faktör fiyatları, tıpkı ürün fiyatlarında olduğu gibi faktör arz ve talebi tarafından belirlenir.

Faktör Talebi

Belirli bir piyasada belirli bir dönemde o faktörün fiyatı dışındaki etmenler sabitken çeşitli fiyatlardan satın alınmak istenen faktör miktarıdır.

Faktör talebinin özellikleri

 Üretim faktörleri türev taleptir.

Üretim faktörleri doğrudan bazı gereksinmeleri karşıladıkları için değil de ihtiyaçları karşılayan malların üretimi için gerekli olduklarından talep edilmektedir. Bu sebepten dolayı üretim faktörleri talebi türev taleptir. Faktör talebinin kaynağı tüketici tercihleridir.

 Türev talep olması yanında bağlı talep niteliğindedir.

Çünkü üretim faktörleri üretim esnasında belirli ölçüde birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. Buğday üretmek için emeğe de ihtiyaç var sermaye ve toprağa da

Firmanın Faktör Talebi: Firma faktörlerden marjinal ürün hasılatı = marjinal faktör maliyeti eşitliğine karşılık gelen miktarda satın alacaktır. Faktör piyasasında tam rekabet varsa, firma aynı fiyatta dilediği kadar satın alır. Marjinal ürün hasılatı = Marjinal Fizik ürün x Fiyat

Faktör talebini etkileyen faktörler

• • • • Faktörün kendi fiyatı Talep edilen mal miktarı Faktörlerin (kaynakların) verimliliği Diğer üretim faktörlerinin fiyatları

• • Mal ve hizmetlere olan talep ile faktör talebi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Eğer bir mala olan talep artarsa, bu malı üretmek için kullanılan kaynaklara olan talep de artar, mallara olan talep azalır ise faktör talebi de azalır Faktörleri talep eden kişiler, doğal olarak en verimli faktörleri kiralamak isterler. Kaynakların verimliliği arttıkça kaynak talebi de artar. Kaynakların verimliliğini etkileyen birçok etmen vardır.

 Faktör talep esnekliğini etkileyen faktörler: Zaman Malın talep esnekliği Marjinal ürün gelirini azalma biçimi Faktörler arası ikame olanağı

Faktör Arzı

• • • • Belirli bir dönemde çeşitli fiyatlardan satılmak istenen faktör miktarlarını ifade eder.

Faktör arzı, faktörün miktarı ile o faktörün sahibinin sahip olduğu faktörü, üretimde kullanılma amacıyla kiraya verip vermeyeceğine bağlıdır.

Faktörlerin arzı ile ilgili kararlar, bu faktörlerin sahiplerince verilir Tüm faktörler kısa dönemde tüm ekonomi açısından esneklikleri çok küçüktür hatta sıfırdır.

Tüm faktörlerin arz esneklikleri genellikle serttir. Çünkü faktörlerin ekonomideki miktarları sınırlıdır ve fiyatlar yükselse de toplam faktör arzını artırmak mümkün değildir.

Faktör arz esnekliğinin sert olmasının nedenleri;   Toprak miktarı tüm ekonomi göz önüne alındığında sabittir.

Emek arzı bir ekonomide çalışmak isteyen kişilerin sayısı ile sınırlıdır  Sermaye faktörü de emek arzına benzer

Faktör Gelirleri

• Piyasa ekonomilerinde, faktörlere yapılan ödemeler, faktör sahibi bireylerin başlıca gelir kaynağını oluşturur. Bu nedenle piyasa ekonomilerinde, faktör gelirlerinin açıklanması ile hem fiyat sisteminin işleyişi analiz edilmiş, hem de kaynak dağılım mekanizması anlaşılmış olur. Örneğin ücret, üreticiler açısından bir maliyet iken işçiler için bir gelirdir. Bu gelir sayesinde işçiler mal ve hizmet satın alabilirler. Dolayısıyla ücretler, sadece farklı malların üretim miktarını, fiyatlarını ve maliyetlerini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda işçilerin ulusal gelirden ne kadar pay aldıklarını da belirler.

Üretim Faktörleri Emek Sermaye Doğal Kaynaklar Girişimci Faktör Gelirleri Ücret Faiz Rant (Kira) Kar

Emek ve ücret

Ücret emeğin üretimden aldığı paydır. Yani emek faktörünün fiyatıdır.

-Nominal (Parasal) Ücret: İşçilerin çalışmaları karşılığı, saat başına, günlük, haftalık veya aylık olarak aldıkları para miktarını gösterir.

-Reel Ücret: bir kişinin parasal ücreti ile satın alabileceği mal ve hizmet miktarını gösterir. Yani reel ücret, parasal ücretin satın alma gücünün bir göstergesidir.

Dolayısıyla bir kişinin reel ücreti, elde ettiği parasal ücreti ile satın alabileceği mal ve hizmet fiyatlarına bağlıdır.

Emek Arzı: Emek arzı belirli bir piyasada belirli bir dönemde ücret dışındaki faktörler sabitken çeşitli ücretler düzeyinde işçilerin çalışmaya razı oldukları süreleri ifade eder. Emek arzını, işçinin zevk ve tercihleri, işçinin satın alacağı mal ve hizmetlerin fiyatı belirler. Ücretler yükseldikçe arz edilen emek miktarı önce artarken belirli bir ücret düzeyinden sonra azalmaya başlayabilir. Buna tersine dönen (tersine esnek) emek arz eğrisi denir. Piyasa arz eğrisi de buna benzerdir.

Emek Talebi: Emek talebi belirli bir piyasada çeşitli ücretlerde istihdam edilmek istenilen emek miktarını ifade eder. Emek talebi emeğin marjinal verimliliğine bağlıdır. Emek talep eğrisi, marjinal ürün hasılat eğrisine özdeştir.

Sermaye ve faiz

• • Faiz sözcüğü, iktisatta iki anlamda kullanılır.

Birinci anlamında faiz, bir borç anlaşması ve onun satışı ile ilgili getiriyi nitelemek için kullanılır.

Faizin ikinci anlamı ise, üretimde girdi olarak kullanılan sermayenin getiri oranı olmasıdır.

Faizin iki farklı anlamı olmasına rağmen, iktisatçılar genelde sanki tek bir faiz oranı varmış gibi konuşurlar. İki farklı anlamdaki faiz oranlarının birlikte hareket etme eğilimlerinden dolayı, gerçekte de tek bir faiz oranından söz etmek mümkündür.

Toprak ve Rant

Optimum faktör bileşimini elde etme çabası, çoğu durumlarda emek ve sermaye yanında doğal kaynaklar (veya toprak) gibi arzı sabit olan faktörlerin kullanımını da gerektirir. Doğal kaynakların var olması, insan çabalarına bağlı olmadığı için sermayeden farklıdır. Arzı artırılamayan toprağı, üretim amacıyla kullanmak için, işgücü ve sermaye kullanarak temizleme, kazma veya sulama gibi çeşitli iyileştirmelerle verimliliği artırılabilir. Bununla birlikte, toprak arzı (miktarı) toprak talebine göre sınırlı olduğu için, kullanımı karşılığı belirli bir bedel ödenmesi gerekir, işte bu bedele genel olarak rant (kira) denir. Ancak iktisatçıların üzerinde durduğu rant kavramı ekonomik ranttır.

Ekonominin Döngüsel Akımı

Yararlanılan Kaynaklar

• • • • • •

Genel İktisada Giriş, Ersan BOCUTOĞLU, Metin BERBER, Kenan ÇELİK, Derya Kitabevi 2007 Mikro İktisat, Zeynel DİNLER,Ekin Kitabevi 1996

İktisada Giriş,Osman Z. ORHAN, Seyfettin ERDOĞAN, Palme Yayıncılık,2008 İktisada Giriş ,

Erdoğan Alkin,Kemal Yıldırım, Mustafa Özer,

AÖF yayınları www.deu.edu.tr/.../

Yrd. Doç. Dr Dilek Seymen

http://www.ekodialog.com