Belediye Gelirlerinin Yapısı ve Belediyelerin Vergileme Kapasitesi

Download Report

Transcript Belediye Gelirlerinin Yapısı ve Belediyelerin Vergileme Kapasitesi

Belediye Gelirlerinin
Yapısı ve Belediyelerin
Vergileme Kapasitesi
Ahmet ARSLAN
SM Mali Müşavir, Denetçi
e-mail: [email protected]
Başlıca Konular
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Yasal dayanaklarına belediyelerin gelirleri
Belediye gelirlerinin sınıflandırılması
Belediyelerin vergileme yetkisi
Belediye vergi ve harç çeşitleri
Belediye vergi ve harçların gerçekleşme
rakamları ve gelişme seyri
Emlak vergisinde sorunlar
Belediye vergi ve harçlarında sorunlar
Harcamalara katılma paylarında sorunlar
Sonuç ve değerlendirme
Yasal Dayanaklarına göre
Belediye Gelirleri
Gelir Türü
Yasal Dayanağı
1- Belediyelerin mal ve hizmet
bedeli olarak vatandaşlardan
tahsil ettiği gelirler
5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
2- Belediyelere özgü vergi ve
harçlardan sağlanan gelirler
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu,
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu,
5957 sayılı (Toptancı Hali) Kanun.
3- Merkezi yönetim bütçesinden
belediyelere aktarılan pay ve
hazine yardımları
5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve
Belediyelere Genel Bütçe Vergi
Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında
Kanun
4- Alınan bağış ve yardımlar
5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
•
•
•
•
•
Tahakkuk Esaslı Muhasebe
Sisteminde Belediye Gelirleri
01 Vergi Gelirleri
03 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri
04 Alınan Bağış ve Yardımlar ile Özel
Gelirler
05 Faizler, Paylar ve Cezalar
06 Sermaye Gelirleri
5393 sayılı Belediye Kanunu’na
Göre Belediyelerin Gelirleri
• Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma
payları.
• Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay ve ödenekler.
• Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler.
• Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle
değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler.
• Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre
tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler.
• Faiz ve ceza gelirleri.
• Bağışlar.
• Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak
gelirler.
• Diğer gelirler.
Merkezi Yönetim Bütçesinden
Belediyeler Aktarılan Pay
Büyükşehir dışındaki
belediyeler (il, ilçe,
belde)
Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı
toplamının % 1,5’i (önceki oran %
2,85)
Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı
Büyükşehirlerdeki ilçe
toplamının % 4,5’i (önceki oran %
belediyeleri
2,5)
Büyükşehir belediye sınırları içinde
yapılan genel bütçe vergi (ÖTV
hariç) gelirleri tahsilâtı toplamının
% 6’sı (önceki oran % 5)
Büyükşehir belediyeleri
Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı
toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki
ilçe belediyelerine ayrılan payların
% 30’u.
Payların Tahsisi
Büyükşehir dışındaki
belediyeler (il, ilçe,
belde)
Payın % 80'lik kısmı belediyelerin
nüfusuna ve % 20'lik kısmı
gelişmişlik endeksine göre
Payın % 90’lık kısmı ilçelerin
Büyükşehirlerdeki ilçe
nüfusuna, % yüzde 10’luk kısmı ise
belediyeleri
ilçelerin yüzölçümüne göre
Payın % 60’ı doğrudan ilgili
büyükşehir belediyesi hesabına
aktarılır. Kalan yüzde 40’lık kısmının
Büyükşehir belediyeleri
yüzde 70’i nüfusa, yüzde 30’u
yüzölçümü esasına göre büyükşehir
belediyeleri arasında dağıtılır.
Belediyelerin Vergilendirme
Yetkisi
• Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı;
• "Yerel makamların mali kaynaklarının en azından
bir bölümü, oranlarını kanuni sınırlar içinde,
kendilerinin belirleyebilecekleri vergi ve harçlardan
sağlanacaktır"
• Anayasa’nın 127’nci maddesine göre; "Mahalli
idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynakları
sağlanır"
• Söz konusu gelir kaynakları;
1) Merkezi yönetimden aktarılan paylar
2) Belediyelere özgü vergi, harç ve harcamalara
katılma payları.
Anayasa’nın “Vergi Ödevi”
Başlıklı 73’üncü Maddesi
• Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler
kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
• Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin
muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına
ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi
Bakanlar Kuruluna verilebilir.
Anayasa’ya Göre;
• Kanun yapma yetkisi sadece TBMM’ye verildiğinden
belediyelerin vergi ihdas etme yetkileri
bulunmamaktadır.
• Kanun Hükmünde Kararname (Sıkıyönetim ve
olağanüstü haller hariç), Bakanlar Kurulu kararı,
Tüzük, Yönetmelik ve Tebliğ gibi düzenlemelerle
mali yükümlülük getirilemez.
• Bakanlar Kurulu’nun yetkisi; kanunun belirttiği
yukarı ve aşağı sınırlar içinde malî yükümlülüklerin;
• Muaflık ve istisnaları,
• İndirim ve oranlarına
ilişkin hükümlerinde değişiklik yapmak olabilir.
Belediyelerin Vergi Tarifesini
Belirleme Yetkisi
• 2464 sayılı Kanunun 96’ncı maddesinde vergi ve
harçların maktu tarifelerini Kanunda belirtilen en alt ve
en üst içinde mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal
ve ekonomik farklılıklara göre belediye meclislerince
tespit edilmesini öngören (ve Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik şartıyla uyumlu) düzenleme Anayasa
Mahkemesince Anayasa’nın 73’üncü maddesine aykırılığı
nedeniyle iptal edilmiştir (29/12/2011 tarihinde).
• Söz konusu düzenlemeden sonra Bakanlar Kurulu bütün
belediye vergi ve harçlarının tarifelerini belirleyecektir.
• Bu yönde ekonomi yönetimince bir çalışmanın
yapılmakta olduğu bilinmektedir.
Belediyelere Vergi Tarifesi Yetkisi
• Vergi tarifelerini belediye meclislerine bırakan bir
düzenlemenin; mahallin özelliklerine göre daha
etkin bir şekilde vergilendirme yapılması ile
belediyelerce yerel etkilerin altında kalarak düşük
düzeyde vergileme yapılması riski arasındaki
dengenin (trade-off) gözetilerek yapılması
gerekir.
• Bu yönde optimal çözümlerden biri vergilemede
yerel etkilere maruz kalan belediyelerin merkezi
yönetimden aldıkları paylarda kısıntıya gidecek
bir mali transfer formülünün geliştirilmesi olabilir.
Mahalli İdarelerde Vergileme
Yetkisi
• Mahalli idareler arasında sadece belediyelere
vergi ve harç toplama yetkisi tanınmıştır.
• Belediyeler sadece kanunlarda ismen yer alan
vergi ve harçları toplayabilirler
• Söz konusu belediyeler bazı istisnalar dışında
büyükşehir belediyeleri dışındaki (il, ilçe,
belde) belediyelerdir.
• Belediyelerce tahsil edilen vergi ve harçlardan
büyükşehir belediyesine pay verilmez.
Belediye Vergi ve Harçları Konusunda
Bakanlar Kuruluna Tanınan Yetki
• Kanunun çeşitli maddelerinde yer alan
maktu vergi ve harçların alt ve üst
limitleri dahilinde belediye grupları
itibariyle tarifelerini belirlemek.
• Söz konusu belirleme belediyelerin
nüfusları ile ekonomik ve sosyal gelişme
durumlarına göre yapılır.
• 2464 sayılı Kanundaki bu yetkiye
dayanarak belediyeler son olarak 2011
yılında 5 gruba ayrılmıştır.
Belediye Vergileri Konusunda Diğer
Otoritelerin Yetki ve Görevleri
Bakanlar Kurulu
2464 sayılı Kanun’a göre belediyeleri
gruplara ayırmak,
Emlak Vergisinde ise yeniden
değerleme oranını belirlemek.
Binaların emlak vergisine esas metrekare
normal inşaat maliyetlerini belirlemek ve ilan
etmek.
Arazi ve arsalara ilişkin değer tespit
komisyonlarının çalışmalarını koordine
Maliye Bakanlığı Gelir etmek.
İdaresi Başkanlığı
Çevre temizlik vergisinde yeniden değerleme
oranını ilan etmek.
Vergi ve harç uygulamasına yönelik tebliğ,
genelge, sirküler ve özelgelerle uygulamaya
yön vermek.
Büyükşehir Belediyesine Ait
Vergi ve Harçlar
• 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan oran ve
esaslara göre büyükşehir belediyesince tahsil olunacak at
yarışları dahil müşterek bahislerden elde edilen
Eğlence Vergisinin % 50'si,
• Büyükşehir belediyesine bırakılan sosyal ve kültürel
tesisler, spor, eğlence ve dinlenme yerleri ile yeşil sahalar
içinde tahsil edilecek her türlü belediye vergi, resim ve
harçları,
• Meydan, bulvar, cadde ve ana yollar ile bu
alanlara cephesi bulunan binalar üzerindeki her türlü
ilân ve reklamların vergileri,
• Hizmetlerin büyükşehir belediyesi tarafından yapılması
şartıyla harcamalara katılma payları.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri
Kanunu’nda Yer Alan Belediye Vergileri
1) İlan ve reklam vergisi
2) Eğlence vergisi
3) Haberleşme vergisi
4) Elektrik ve havagazı tüketim
vergisi
• 5) Yangın sigortası vergisi
• 6) Çevre temizlik vergisi.
•
•
•
•
Belediye Gelirleri Kanunu’nda Yer Alan
Belediye Harçları
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
1) İşgal harcı
2) Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı harcı
3) Kaynak Suları harcı
4) Tellallık harcı
5) Havyan Kesimi Muayene ve Denetleme harcı
6) Ölçü ve Tartı Aletleri harcı
7) Bina İnşaat harcı
8) Kayıt ve Suret harcı
9) İmarla ilgili harçlar
10) İşyeri Açma İzni harcı
11) Muayene, Ruhsat ve Rapor harcı
12) Sağlık Belgesi harcı.
1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanunu’nda Yer Alan Vergiler
• Bina Vergisi
• Arazi Vergisi
• Arsa Vergisi
Belediye Gelirleri Kanunu’nda yer alan
Harcamalara Katılma Payları
• 1) Yol harcamalarına katılma payı
• 2) Su tesisleri harcamalarına katılma payı
• 3) Kanalizasyon harcamalarına katılma
payı
Payların Hesaplanması
• Harcamalara katılma payları yapılan işlerde, bu hizmetler
dolayısıyla yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak
giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden % 25
noksanı ile alınır.
• Ancak, bu tür hizmet giderleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile
İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve
birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
• Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için
yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler
tutarından indirilir.
• Harcamalara katılma payları; hesaplanan katılma payları
toplamının hizmetten faydalanan ilgili gayrimenkullerin vergi
değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle
hesaplanıp tahakkuk ettirilir.
• Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin
% 2'sini geçemez.
Harcamalara Katılma Payı Neden
Önemli?
• 1) Altyapı harcamalarının kısmen
finansmanını sağlaması
• 2) İhtiyaç duyulmayan altyapı
harcamaları için harcamaların
muhatapları tarafından bir kontrol
aracı olarak kullanılması
• 3) Gayrimenkullerde meydana gelen
değer artışlarının (rantların) sosyal
adalet açısından vergilendirilmesi
Harcamalara Katılma Payı
Zorunlu mu?
Yasal olarak, Evet
• Yol harcamalarına katılma paylarının alınıp alınmamasını
Belediye Meclislerinin takdirine bırakan 6360 sayılı
Kanunda (Md. 28) yapılan düzenlemeyle yol
harcamalarına katılma payı hariç olmak üzere
harcamalara katılma paylarının tahakkuk ve tahsili
zorunludur.
• Ayrıca, 6360 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesinin
27’nci fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin 12/09/2013 tarih
ve 2013/19 esas sayılı kararıyla iptal edildiğinden
06.12.2012 tarihinden önce yapılan yol harcamalarından
dolayı yol harcamalarına katılma payı alınması
zorunludur.
• Peki, ya uygulama?
Belediyelerin 2012 Yılı Altyapı Giderleri
ile Harcamalara Katılma Payı Tutarları
(1000 TL)
Yol Yapım Giderleri
İçme Suyu Tesisi Yapım
Giderleri
Kanalizasyon Tesisi Yapım
Giderleri
Diğer altyapı
Kaynak: www.muhasebat.gov.tr
Harcama
Katılma
Tutarı
Payı Tutarı
3.470.571
296.348
317.062
31.736
408.626
55.149
238.710
Belediye Bağlı İdarelerinin 2012 Yılı
Altyapı Giderleri ile Harcamalara
Katılma Payı Tutarları (1000 TL)
Harcama Katılma
Tutarı Payı Tutarı
Yol Yapım Giderleri
75.259
0
İçme Suyu Tesisi Yapım
Giderleri
609.619
52.067
Kanalizasyon Tesisi Yapım
Giderleri
998.251
53.452
Kamu Harcamalarına Katılma
Paylarının Seyri
%
Yıllar
2006
2012
Değişim
Tutarı (1000 TL)
249.938 621.943
149
Kanalizasyon Harcamalarına Katılma
32.268
55.149
71
Payı
Su Tesisleri Harcamalarına Katılma
16.682
31.736
90
Payı
Yol Harcamalarına Katılma Payı
121.592 296.348
144
Diğer Harcamalara Katılma Payları
79.396 238.710
201
Sonuç
• Yol harcamalarına katılma paylarının belediye
meclislerinin takdirine bırakılması ve diğer
harcamalara katılma paylarının gerektiği
şekilde alınmaması;
• Haksız rekabete,
• Popülist politikalara,
• Verimsiz altyapı harcamalarına,
• Rantların vergilendirilmemesine,
yol açacaktır.
Belediye Vergi ve
Harçlarında Yeniden
Değerleme Uygulaması
Emlak Vergisinde
• 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda bina ve
arazilerde vergi değeri olarak belirlenen tutarların
Bakanlar Kurulu’nca her yıl yeniden değerleme
oranına kadar artırılması öngörülmüştür. Arazi ve
arsalarda yeniden değerleme oranı kadar artırılan
(güncellenen) vergi değerleri her yılın
başlangıcından önce Emlak Vergisi Kanunu Genel
Tebliği ile Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından
açıklanmaktadır.
• Örneğin, arazi ve arsalarda vergi değerinin 2011
yılında yeniden değerleme oranının yarısı, 2012
yılında ise yeniden değerleme oranı kadar
artırılması (güncellenmesi) kararlaştırılmıştır.
Diğer Belediye Vergi Ve
Harçlarında
• 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda yer alan
vergi, harç ve harcamalara katılma paylarında ise
sadece söz konusu Kanunun mükerrer 44’üncü
maddesinde düzenlenen Çevre Temizlik Vergisinin
belediye grupları itibariyle belirlenen tutarlarının her yıl
yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüş
olup bunun dışında Kanunda yer alan diğer vergi, harç
ve harcamalara katılma paylarının vergi tariflerinde
yeniden değerleme uygulamasına yer verilmemiştir.
• Bunun yerine, Kanunun 96’ncı maddesi ile Bakanlar
Kuruluna Kanundaki alt ve üst limitler dahilinde
belediye grupları itibariyle vergi tarifelerini belirleme
yetkisi verilmiştir.
Belediye Gelirlerine İlişkin
Gerçekleşme Rakamları
Tüm Belediyelerinin 2012 Yılı Gelirlerinin
Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu
1000 TL
BÜTÇE GELİRLERİ
Vergi Gelirleri
Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergileri
Harçlar
Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri
Mal ve Hizmet Satış Gelirleri
Kurumlar Hasılatı
Kurumlar Karları
Kira Gelirleri
Alınan Bağış ve Yardımlar ile Özel Gelirler
Faizler, Paylar ve Cezalar
Kişi ve Kurumlardan Alınan Paylar
Para Cezaları
Diğer Çeşitli Gelirler
Sermaye Gelirleri
Taşınmaz Satış Gelirleri
Taşınır Satış Gelirleri
Alacaklardan Tahsilat
45.131.525
7.232.437
3.911.357
1.385.843
1.918.915
6.505.295
3.699.868
907.365
562.712
1.210.159
645.662
27.437.036
24.606.167
726.751
1.871.882
2.988.174
2.964.311
22.427
322.921
Toplam Gelirler İçindeki Payı
(%)
100
16,03
8,67
3,07
4,25
14,41
8,20
2,01
1,25
2,68
1,43
60,79
54,52
1,61
4,15
6,62
6,57
0,05
0,72
Tespitler
• Belediyelerin vergi gelirleri, mülkiyet ve teşebbüs
gelirleri ile sermaye gelirlerinden oluşan öz
gelirlerinin toplam gelirleri içindeki payı %
45,5’tir.
• Dolayısıyla, belediyelerin merkezi yönetime
bağımlılık oranı % 55,5 düzeyindedir.
• Vergi ve harç gelirlerinin toplam vergiler içindeki
payı % 16 düzeyinde olup yıllar itibariyle artış
göstermemiştir.
• Düşük düzeydeki yerel vergilemede merkezi
yönetimden aktarılan payların mali performans
ölçütlerine bağlanmamış olmasının etkisi olabilir.
2006-2012 Yılları Arasında
Belediye Toplam Gelirleri ve Vergi
Gelirlerinin Seyri (Milyon TL)
Yıllar
Toplam
Belediye
Gelirleri
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
20.372 23.648 25.736 26.844 34.233 40.740 45.131
Vergi Gelirleri
3.347
3.678
Vergi/Toplam
Gelirler (%)
16,4
15,6
4.077
15,8
3.631
5.854
13,5
17,1
6.878
16,9
7.232
16,0
Toplam Belediye Gelirlerinde % Değişme (2006-2012)
121,5
Vergi Gelirlerinde % Değişme (2006-2012)
116,1
2006-2012 Yılları Arasında Belediye
Vergi Gelirlerinde Değişim
Belediyelerin Vergi ve Harç Gelirlerinin Dağılımı (2012 yılı)
Vergi Gelirleri
Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
Bina Vergisi
Arsa Vergisi
Arazi Vergisi
Çevre Temizlik Vergisi
Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergileri
Haberleşme Vergisi
Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi
Eğlence Vergisi
Yangın Sigortası Vergisi
İlan ve Reklam Vergisi
Harçlar
Bina İnşaat Harcı
Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı
İşgal Harcı
İşyeri Açma İzni Harcı
Kaynak Suları Harcı
Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı
Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı
Tellallık Harcı
Toptancı Hali Resmi
Yapı Kullanma İzni Harcı
Diğer Harçlar
Başka Yerde Sınıflandırılmayan Vergiler
Tutarı (1000 TL)
7.232.437
3.911.357
2.509.744
971.871
46.413
383.329
1.385.843
44.345
918.070
135.621
20.819
266.988
1.918.915
582.604
13.982
307.901
61.900
6.684
1.808
36.076
54.897
55.130
178.645
619.288
16.322
Oranı (%)
100,0
54,1
34,7
13,4
0,6
5,3
19,2
0,6
12,7
1,9
0,3
3,7
26,5
8,1
0,2
4,3
0,9
0,1
0,0
0,5
0,8
0,8
2,5
8,6
0,2
Tespitler
• Belediyelerin vergi ve harç gelirlerinin
yarısından fazlası emlak vergisinden
oluşmaktadır.
• Diğer vergiler arasında en büyük pay
Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine
aittir.
• Emlak vergisi dışındaki belediye
vergilerinin payı harçlardan düşüktür.
• Harçlar arasında ise bina inşaat harcı en
yüksek paya sahiptir.
2006-2012 Yılları Arasında Belediye Vergi ve Harç
Gelirlerinde Değişim
Gelirler (1000 TL)
Vergi Gelirleri
Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler
Bina Vergisi
Arsa Vergisi
Arazi Vergisi
Çevre Temizlik Vergisi
Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergileri
Haberleşme Vergisi
Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi
Eğlence Vergisi
Yangın Sigortası Vergisi
İlan ve Reklam Vergisi
Harçlar
Bina İnşaat Harcı
Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı
İşgal Harcı
İşyeri Açma İzni Harcı
Kaynak Suları Harcı
Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı
Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı
Tellallık Harcı
Toptancı Hali Resmi
Yapı Kullanma İzni Harcı
Diğer Harçlar
Başka Yerde Sınıflandırılmayan Vergiler
2006
3.347.587
1.627.645
955.739
415.533
25.081
231.292
659.701
55.515
419.513
61.571
18.184
104.918
1.029.949
309.241
13.569
160.772
34.676
1.706
1.595
18.824
19.882
108.303
73.688
287.693
30.292
2012
Değişim (%)
7.232.437
116
3.911.357
140
2.509.744
163
971.871
134
46.413
85
383.329
66
1.385.843
110
44.345
-20
918.070
119
135.621
120
20.819
14
266.988
154
1.918.915
86
582.604
88
13.982
3
307.901
92
61.900
79
6.684
292
1.808
13
36.076
92
54.897
176
55.130
-49
178.645
142
619.288
115
16.322
-46
Dünyada Mahalli Vergilerin
Toplam Vergilere Oranı
OECD Ülkelerinde Genel Yönetim Gelirleri İçinde
Mahalli Vergilerin Oranı (%)
Vergi Yükü (Vergi
Gelirleri/Milli Gelir)
Vergilemede Sorunlar
Tek Tip Vergi ve Harçlar
• 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer
alan vergi ve harç türleri bütün belediyelerce
eşit şekilde uygulanabilir nitelikte değildir.
Örneğin, eğlence vergisi gelişmiş bölgelerdeki
belediyeler için önemli bir gelir kaynağı iken
diğer yörelerde verimli bir vergi türü
olmayabilir.
• Bu durumda telafi edici yöntem olarak o
bölgelerde yerel düzeyde kavranabilecek
vergi konularının vergilendirilmesine olanak
sağlanmalıdır.
Muafiyet ve İstisnaların Fazla
Olması
• Gerek 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu gerekse çeşitli özel
kanunlarda bina, arazi ve arsaları emlak vergisinden muaf
tutan birçok hüküm bulunmaktadır.
• Örneğin, Bina Vergisinden muaf veya müstesna olan kişi
veya binalar 1319 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde 23
bent halinde sayılmıştır.
• Bunun dışında, özel kanunlarla vergi ve harçlarından muaf
tutulan birçok kurum, faaliyet ve işlem bulunmaktadır.
• Bina vergisinde 1319 sayılı Kanunda sayılan muafiyet ve
istisnalar dışında tespit edebildiğimiz kadarıyla binaları söz
konusu vergiden muaf veya istisna eden 19 özel kanun
bulunmaktadır.
Muafiyet ve İstisnaların İyi
İncelenmesi Gerekir
• Örneğin, bir işlem veya faaliyetin 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda yer
alan harçlardan istisna edilmesi aynı faaliyetin 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanunu’nda yer alan harçlardan müstesna olduğu anlamına
gelmez. Çünkü 492 sayılı Kanun merkezi yönetime ait gelirlere ilişkin
bir kanun iken 2464 sayılı Kanun belediyelere ait gelirlere ilişkin bir
kanundur.
• Aynı şekilde, bazı idarelerin kendi özel kanunlarında vergi muafiyet ve
istisna hükmünün bulunması bu idarelerin bütün vergi ve harçlardan
muaf olduğu anlamına gelmemektedir. Söz konusu muafiyet ve istisna
maddesinde “Her türlü vergi resim ve harçlardan müstesnadır” hükmü
bulunmadığı takdirde bütün vergi ve harçlardan muafiyet söz konusu
olmayacaktır.
• Son olarak, vergi kanunlarında veya özel kanunlarda yer alan istisna
ve muafiyetler bazı şartlara bağlanmıştır. Söz konusu şartların
yokluğu halinde muafiyet ve istisnaların uygulanması mümkün
değildir.
Örneğin
Sosyal Güvenlik Kurumu
Belediye Vergi ve
Harçlarından Muaf mı?
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu
Kanunu’nun “Vergi ve fon muafiyeti”
başlıklı 36’ncı maddesinde;
• “İlgili kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kuruma ait taşınır ve
taşınmazlar, bunların alım ve satım işlemleri ile Kuruma yapılacak
bağış ve yardımlar, Kurumun taraf olduğu davalar, icra
kovuşturmaları ile ilâmlar, Kurum tarafından satın alınan
taşınmazlar ile ilgili tüm tapu işlemleri, Kurum tarafından yapılan
bütün işlemler ve bu işlemler için ilgililere verilmesi veya
bunlardan alınması gereken yazı ve belgeler ve bunların suretleri;
damga vergisi ve harçlar ile belediyelerde yürütülecek her
türlü hizmet karşılığı alınan ücret ve katılma payından
müstesnadır.” hükmü bulunmaktadır.
• Söz konusu madde hükmünde Kurumun işlemleri ile kurum
tarafından satın alınan taşınmazlar her türlü vergiden değil
sadece damga vergisi ve harçlar ile belediyelerde yürütülecek her
türlü hizmet karşılığı alınan ücret ve katılma payından
müstesnadır.
SGK’nın statüsü
• 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre
“Özel bütçeli idarelere (mazbut vakıflar
dahil), İl Özel İdarelerine, belediyelere,
köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan
üniversitelere ve Devlete ait bina ve
araziler emlak vergisinden muaftır.
• Devlet: Genel bütçeli kuruluşlardır.
• Oysa, SGK ne özel bütçeli ne de genel
bütçeli bir kuruluştur.
Sonuç olarak
• Genel veya özel bütçeli bir kamu idaresi
olmayan ve özel kanununda belediye vergi
ve harçlarından muafiyete ilişkin hüküm
bulunmayan SGK emlak vergisi ile diğer
belediye vergi ve harçlarına tabidir.
Türk Telekom?
4000 sayılı Kanunun geçici 3.
maddesinde;
• “406 sayılı Kanun ile diğer kanunlarda Türkiye
Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel
Müdürlüğüne yapılan atıflar, hizmet alanları itibariyle
Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi veya Türkiye
Cumhuriyeti Posta İşletmesi Genel Müdürlüğüne (P.İ.)
yapılmış sayılır.”
• 406 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda PTT İşletmesi
Genel Müdürlüğüne yapılan atıflar, sadece “hizmet
alanları” itibariyle Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye
yapılmış sayıldığından tamamen özel bir şirket olan
Türk Telekomünikasyon A.Ş’nin ilan ve reklam vergisi
ile PTT’ye muafiyet sağlayan kanunlarda yer alan vergi
ve harçlara tabi olması gerektiği düşünülmektedir.
Emlak Vergisinde Rayiç Bedel
Yerine Vergi Değeri
• Emlak Vergisi Kanunu’na göre emlak vergisinin üzerinden
hesaplanacağı vergi matrahı; bina veya arazinin rayiç,
piyasa değeri değil takdir edilen vergi değeridir.
• Arazi ve arsaların asgari birim vergi değeri tespitleri, 1319
sayılı Kanunun 31’inci maddesine istinaden yayımlanan
Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine
İlişkin Tüzük’de belirtilen usul ve esaslara göre takdir
komisyonları tarafından yapılmaktadır.
• Binalarda vergi değerinin tespitinde ise Maliye Bakanlığı’nca
her yıl tespit edilen metrekare normal inşaat maliyetleri
esas alınır.
• Söz konusu tüzük hükümlerine göre; binaların vergi değeri;
kullanılış tarzı, inşaatın nevi ve sınıfına göre takdir olunur.
Vergi Değerinin Tespiti
• Binalara ilişkin vergi değerinin hesaplanmasında söz konusu Tüzük
hükümleri bu şekilde olmakla birlikte, uygulamada Kanunun 29’uncu
maddesine göre sadece normal inşaat maliyetleri dikkate alınarak
binaların vergi değeri hesaplanmakta, Tüzükte belirtilen binanın
cephesi, konumu, manzarası, iç yapısı gibi özellikler dikkate
alınmamaktadır.
• Söz konusu Tüzük’te yer alan bina sınıflamaları (Lüks, 1. Sınıf, 2. Sınıf
gibi) pek anlamlı bulunmamaktadır. Belediyeden alınan inşaat
ruhsatlarında bina sınıfı belirtilmemektedir. Bu durumda bina sınıfının
tespitiyle ilgili adil ve gerçekçi bir kriter bulunmamaktadır. Sözü edilen
tüzükte belirtilen bina sınıfları 30 yıldan daha önceki bir döneme aittir.
Aradan geçen bunca uzun sürede inşaat teknolojisi ve malzemelerinde
çok önemli değişiklikler olmuştur.
• Mevcut sistemde, değerleme cadde veya bölge esasına göre
yapılmakta, o caddede yer alan arsa ve araziler ile (arsa değerlerini de
bünyesinde barındırdığı için) binalar aynı vergi değerine muhatap
olmaktadır. Oysa gerçekte aynı cadde üzerinde bile arsanın ya da
binanın konumuna göre çok ciddi değer farklılıkları bulunmaktadır.
Vergi İnceleme Yetkisi
Problemi
• 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Vergi Usul
Kanununun Uygulanması” başlıklı 102’nci maddesinde;
• “213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen vergi
inceleme yetkisi hariç olmak üzere;
• 1. Belediye Gelir Şube Müdürü, Gelir Şube Müdürü
olmayan yerlerde Belediye Hesap İşleri Müdürü, Hesap
İşleri Müdürü olmayan yerlerde Muhasebeci, Vergi
Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisini haizdir.
• 2. Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük mal
memuruna verilmiş görev ve yetkiler, Belediye Gelirleri
Kanunu uygulaması yönünden Belediye Başkanı
tarafından kullanılır.”
denilmektedir.
Sonuç olarak,
• Belediyelerde belediyeye ait vergi ve harçlar
konusunda vergi incelemesi yapabilecek
unvanda herhangi bir görevli
bulunmamaktadır.
• Diğer bir deyişle, belediyeler kendi vergi ve
harçları konusunda dahi vergi inceleme
yetkisine sahip değildir.
• Söz konusu vergi ve harçları belediyeler adına
denetleyen bir otorite de bulunmamaktadır.
Gelir Türlerinden Bazılarının
Güncelliğini Kaybetmiş Olması
• 2464 sayılı Kanun 1981 yılında yayımlanmış olup aradan
geçen yaklaşık 30 yıllık süre içerisinde hem şehirleşme
anlamında hem de ekonomik ve sosyal yapıda önemli
değişmeler meydana gelmiştir.
• Buna paralel olarak söz konusu kanunda yer alan pek
çok gelir kalemi anlamını yitirmiş, bazı vergi kalemlerinin
konularıyla ilgili özel kanunlar çıkmış ve belediyelerin
yetkisi büyük ölçüde kalmamış (Örneğin hayvan kesimi
muayene ve denetleme harcıyla aynı konuda özel
kombinalar yasası) bazı vergilerin konularıyla ilgili olarak
başka bakanlıklarca daha geniş çaplı düzenlemeler
(örneğin çevre temizlik vergisi ile aynı konuda katı atık
tarifesi, bitkisel yağların toplanması gibi) yapılmıştır.
Örneğin, Elektrik ve Havagazı
Tüketim Vergisi
• Günümüzde havagazı tüketimi artık söz
konusu olmadığından bu vergi sadece
elektrik tüketimi üzerinden alınmaktadır.
• Bu nedenle, vergi konusunun örneğin
havagazına nitelik olarak benzeyen
doğalgaz olacak şekilde yeniden
düzenlenmesi gerekir.
Toptancı Hali Resmiyle
(Rüsum) İlgili Tuhaf Bir
Düzenleme
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep
Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun’un 8’inci Maddesine göre;
• Toptancı halinde satılan mallardan % 1, toptancı hali
dışında satılan mallardan % 2 oranında hal rüsumu tahsil
edilir.
• Özel toptancı hallerinde resim, işletmeci tarafından tahsil
edilir.
• Özel toptancı hali işletmecisi hesabında biriken tutarların
yarısı aylık olarak izleyen ayın beşinci gününe kadar ilgili
belediyeye ödenir.
• Diğer bir deyişle, kanunla özel sektör işletmelerine amme
(kamu) geliri tahsil etme ve yarısını maledinme hakkı
verilmiş olmaktadır.
• Bu durum mali anayasa olarak ifade edilen 5018 sayılı
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine
aykırılık oluşturmaktadır.
Amme Alacaklarının
Tahsilatında Sorunlar
2012 Yılı İtibariyle Mahalli İdarelerin
Alacakları (Milyon) TL)
120 Gelirlerden Alacaklar
2.287,7
121 Gelirlerden Takipli Alacaklar
8.032,6
232 Kurumca Verilen Borçlardan
Alacaklar
4.410,7
Kaynak: www.muhasebat.gov.tr
Alacakların Seyri
• Mahalli idarelerin takipteki kamu alacakları 2008
yılında yaklaşık 4 Milyar TL iken 2012 yılı sonu
itibariyle yaklaşık olarak 8 Milyar TL’ye
yükselmiştir.
• Nedenleri:
• Kayıt sisteminin eksikliği veya kayıt yanlışlığı
nedeniyle borçlulara ulaşmada yaşanan zorluklar,
• Vadesinde ödenmeyen ve takibe alınan alacaklar
nedeniyle uygulanması gereken haciz ve satış
işlemlerinin yerel baskılardan dolayı tam
anlamıyla uygulanamaması.
Özetle…
Başlıca Sorunlar
• Bölgelerin iktisadi, sosyal ve coğrafi yapıları dikkate
alınmadan bütün belediyeler için tek tip vergi ve harç
türlerinin getirilmesinin bu yönlerden avantajlı bazı
bölgelerin vergileme kapasitelerini kullanmalarına imkan
vermemesi,
• Emlak vergisinde muafiyet ve istisnaların fazla olması,
vergi matrahı olarak belirlenen emlak vergi değerinin
vergi konusu arazi, arsa ve binaların tam olarak gerçek
piyasa değerini yansıtmaması,
• Belediyelerin vergi ve harçların etkin gözetimini
sağlayacak yeterli kurumsal kapasite ve personele sahip
olmaması,
Başlıca Sorunlar
• Bazı vergi ve harç türlerinin güncelliğini kaybetmiş olması,
• 2464 sayılı Kanunda yer alan belediye vergi ve harçlarında
belediye idaresinin vergi inceleme yetkisinin
bulunmamasının söz konusu vergi ve harçların doğru ve
tam şekilde alınıp alınmadığını araştırmak, tespit etmek ve
sağlamak açısından güçlükler yaratması,
• Aynı kanunda yer alan harcamalara katılma payının yerel
endişelerden dolayı tam olarak tahakkuk ve tahsil
edilmemesi,
• Vergilerin tahakkukunun yanısıra tahakkuk eden vergilerin
tahsilinde de gecikme ve kayıplar bulunması.
Belediyelerin vergileme
yetki ve kapasitelerini tam
anlamıyla kullanabilmesini
sağlamak için
Öneriler
• Yerel vergilemede bölgenin iktisadi, sosyal ve coğrafi yapısına
göre farklı sektörler için esnek vergileme getirilmesi. (Örneğin,
turizm, tarım veya sanayi sektörünün yoğun olduğu bölgelerde
bu sektörlere özgü yerel vergiler ihdas edilebilir),
• Güncelliğini kaybeden vergi ve harçlar yerine yenilerinin ihdas
edilmesi,
• Vergi oran ve tarifelerinin belirlenmesinde belediyelerin
kolektif (Türkiye Belediyeler Birliği gibi meslek kuruluşları)
iştirakinin sağlanması,
• Emlak vergisinde objektiflik ilkesinden ayrılmayacak şekilde,
vergi matrahının; “vergi değeri” yerine taşınmazın değerini
mümkün olduğunca gerçek piyasa fiyatı olarak yansıtan
değerleme yöntemlerinin seçilmesi ve söz konusu
değerlemede taşınmazın bütün özelliklerinin dikkate alınması,
Öneriler
• Gerek Emlak Vergisi Kanunu’nda gerekse diğer kanunlarda yer
alan vergi muafiyet ve istisna hükümlerinin belediye idaresince
yargı kararları ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görüşleri
doğrultusunda dikkatle incelenerek diğer vergilerden muaf
olmakla birlikte belediye vergi ve harçlarından muaf olmayan kişi
(örneğin SGK) ve konuların kavranması,
• 2464 sayılı Kanunda yer alan vergi, harç ve harcamalara katılma
paylarına ilişkin olarak belediye yetkililerine (mali hizmetler
müdürüne) vergi inceleme yetkisi verilmesi,
• Söz konusu kanunun tümüyle gözden geçirilerek mevcut vergi
ve harçların hem daha kesin hem de daha kapsayıcı olması için
açık düzenlemelerin yapılması,
• Vergi muafiyet ve istisnalarının sadece vergi kanunlarında yer
alması yönünde Anayasal bir kural konulması,
Öneriler
• Belediyeler üzerinde yapılan mali denetimde sistematik ve
analitik incelemeler yapılarak tahakkuk etmesi gereken
vergi, harç ve harcamalara katılma paylarının tahakkuk edip
etmediğinin özellikle incelenmesi,
• Zamanında ödenmeyen vergi ve harçların takip ve tahsilinin
tam ve zamanında yapılıp yapılmadığı, zamanaşımına
uğrayan vergi alacaklarıyla ilgili personelin sorumluluğunun
bulunup bulunmadığının 5018 sayılı Kanuna göre kamu
zararı kapsamında araştırılması,
• Çeşitli nedenlerle tahsilinde güçlük yaşanan vergi ve harç
alacaklarının tahsili için merkezi yönetime devredilmesi,
• Mali hizmetler biriminin kurumsal kapasitesinin artırılması,
hususları büyük bir önem arz etmektedir.
İlginiz için
teşekkürler….
e-mail: [email protected]