PROGRAM GEL**T*RMEN*N KURAMSAL
Download
Report
Transcript PROGRAM GEL**T*RMEN*N KURAMSAL
PROGRAM GELİŞTİRMENİN
KURAMSAL TEMELLERİ
Haz: Esat BUĞDAY
Vedat COŞKUN
PROGRAM GELİŞTİRMENİN
KURAMSAL TEMELLERİ
Tarihsel Temeller
Felsefi Temeller
Toplumsal Temeller
Psikolojik Temeller
Tarihsel Temeller: Dünyada,
M. Ö.
5 yy.
M. Ö.
4. yy.
M. Ö.
3. yy.
Ortaçağ
Endüstri
Öncesi
Dönem
18. yy.
• Üst sosyo-ekonomik sınıfların erkek çocukları özel okullarda eğitim görmüştür. ( Sokrat Dönemi)
• Orta sınıfın eğitim gereksinimlerini karşılamak üzere ortaya çıkan ilk eğitim teknisyenleri: sofistler
• Romalılar, Yunan eğitim geleneklerini kendilerine uyarlamışlardır. Cicero ve Quintilian’ın eserlerinin
etkisi ile eğitim yaşama hazırlık olarak yorumlanmıştır.
• Klasik eserler, Latince ve Gramer eğitimi. İçerik dini metinlerdir.
• Comenius`un Didaktica Magna(1632)`sında ders kitaplarında resimlerin yer alması ve somut
nesnelerin öğretimde yer alması gerektiği önerilmiştir.
• Columbia, Harvard ve Princeton üniversitelerinin açılması ve klasik eğitim anlayışının zayıflaması
• Toplumsal ihtiyaçların artmasıyla kitle eğitiminin ağırlık kazanması ve devlet okullarının açılması.
Tarihsel Temeller: Dünyada,
19. yy.
1902
1918
• Matematik, felsefe, astronomi, kimya, botanik gibi disiplinlerin ağırlık kazanması.
• Bu yüzyılda eğitim programlarının içeriği ve öğretim yöntemleri konusundaki tartışmalar, eğitimde program
• geliştirme alanının doğuşunu hazırlamıştır.
• John Dewey yayınlarında «curriculum» (eğitim programı/yetişek) terimini kullanmış, ancak doğrudan
tanımlamamıştır.
• Franklin Bobbit`in «The Making of Curriculum» (Eğitim Programı) isimli kitabını yayımlaması
“Eğitim programı” adlı eser, eğitimde program geliştirme çalışmalarını tüm aşamaları ile ele
alan ilk kitap olmuştur. Bobbit ile beraber Charters, program geliştirmede davranışçı yaklaşımı
savunmuş ve eğitim programını, öğrencilerin öğrenme yaşantılarıyla kazanabilecekleri bir dizi
hedefler olarak görmüştür.
Program geliştirmedeki davranışsal ve bilimsel gelişmeleri başlatan Charters ve
Bobbit’in eğitim programı üzerindeki etkilerini şöyle özetleyebiliriz:
1) Amaçları, hedefleri, ihtiyaçları ve öğrenme yaşantılarını içeren ilkeleri geliştirmişleridir.
2) Hedef-davranışların kullanılmasında öncü olmuşlardır.
3) Hedeflerin ihtiyaç çalışmaları ile çıkacağını savunmuşlardır.
4) Program geliştirme uzmanlarının mutlaka bir alan uzmanı olmasına gerek oolmadığını
savunmuşlardır.
Tarihsel Temeller: Dünyada,
1920-1930
1949
• Boyd Bode (1921), W.W. Charters (1923) ve George S. Counts (1926), eğitim programı düşüncesine önemli katkıda
bulunmuşlardır. Özellikle Charters davranışçı yaklaşımı savunarak eğitim programının öğrenme yaşantılarıyla
kazanılabilecek bir dizi hedefler ve gözlenebilir davranışlar olduğunu kabul etmiştir.
• Ralph Tyler`ın «Eğitim Programı ve Öğretimin Temel İlkeleri» isimli kitabı çağdaş anlamdaki ilk
kitaptır.
• Hilda Taba`nın «Program Geliştirme: Kuram ve Uygulama» isimli eseri.
1962
Tarihsel Temeller: Türkiye`de,
1924
• Tevhid-i Tedrisat (3 Mart 1924)
• Tek tip ve beş yıl için bir program yapılmış ve toplu öğretim, çocuğa görelik ve yakın çevre ilişkilerine göre gözden
geçirilen bu program 1936 ve 1948 yıllarında daha iyi duruma getirilmiştir.
1924
• Cumhuriyet dönemi ders çizelgelerinde özellikle laiklik, çağdaşlaşma, müspet ilimler ve ulusal bütünlük ilkeleri
benimsenmiştir.
• Türkiye’ye davet edilen Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden John Dewey’ in hazırladığı rapor doğrultusunda daha
çok ilköğretim programlarının geliştirilmesine ağırlık verilmiştir.
1950
• Bu yıla kadar eğitim kurumlarının okutacakları derslerin isimlerini, konular listesini ve haftalık ders
saatlerini içeren listeleri ifade eden Müfredat sözcüğü yerine eğitim programı kavramı kullanılmaya
başlanmıştır.
1952
• Program geliştirme çalışmaları, köy okullarında incelemeler yapan K.V. Wofford`un hazırladığı raporla daha
sistematik yaklaşımla yapılmaya başlanmıştır.
1953
• V. Milli Eğitim Şurası`nda ilköğretim programının geliştirilmesi zorunluluğu üzerinde durulmuş, program
geliştirme çalışmaları M.E.B.’ de ağırlıklı şekilde başlamıştır.
19541955
• İstanbul Atatürk Kız Meslek Lisesi`nde program komisyonu tarafından geliştirilen deneme okulu programı
ortaöğretim program geliştirme çalışmalarının öncüsü niteliğindedir.
Tarihsel Temeller: Türkiye`de,
1961
• İlkokul programı yeniden gözden geçirilmiştir. 222 sayılı kanun bu çalışmaları desteklemiştir. 222 sayılı
kanun İlköğretim Kanunu, programların değerlendirilmesi ve geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir.
1964
• 1948 programının, uygulamada ortaya çıkardığı sorunların incelenmesi, yeniden düzenlenen programa bazı
önlemlerin alınmasını sağlamıştır.
1970
• 8 yıllık zorunlu eğitimin ilk denemesi ve program çalışmalarına başlanmış; çalışma grubu sekiz yıllık okulun
amaçlarını ve eğitim ilkelerini belirlemiş ancak çalışmalar deneme aşamasında kalmıştır.
19821984
• MEB program geliştirme modeli oluşturma girişiminde bulunmuştur. Model girişiminde, programların
hazırlanmasında dikkate alınacak ilkeler belirlenmiş, model 1984 yılında Anayasa, Hükümet programı ve
Cumhurbaşkanlığının direktifleriyle yeniden şekillenmiştir.
1990
• MEB program geliştirmeye ve ölçme-değerlendirmeye önem vermiş ve bünyesinde derslere göre program
geliştirme ihtisas komisyonları oluşturmuştur.
2004
• İlköğretim programları, ilerlemeci eğitim felsefesi ışığında yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı temelinde
yeniden hazırlanmış, ülke genelinde 6 il ve 100 okulda deneme çalışması yapılarak 2005-2006 yılında ülke
geneline yaygınlaştırılmıştır.
Felsefi Temeller
“Philosophia”
terimine dayanan felsefe, “Sevgi”
anlamına gelen “Philio” sözcüğü ve “bilgi, bilgelik”
anlamına gelen “sophia” sözcüklerini bir araya
gelmesiyle bilgi ve bilgelik sevgisi anlamını
almıştır.
Sokrates
felsefeyi “neleri bilmediğini bilmek”,
Platon, “doğruyu
çalışma”,
bulma yolunda, düşünsel bir
Felsefi Temeller
Aristo, “ilkeler ya da ilk nedenlerin bilimi
ya da bilimlerin bilimi”
Kant, “kendisini akla dayanan nedenlerle
meşru kılmak veya haklı çıkarmak
iddiasında bir zihinsel etkinlik biçimi”
olarak tanımlamaktadırlar.
Felsefi Temeller
Felsefe, kişisel inanç ve değerlerimizle ilgilenmemize, kim olduğumuzu
var olma nedenimizi ve bir ölçüde nereye gideceğimizi anlamamıza
yardımcı olur.
William Van Til “yön kaynağımız yön gösterici felsefeye dayanır demiş
ve bu ifadeyi şu şekilde örneklendirmiştir. “Felsefenin olmayışı eğersiz
atın üzerine binerek, çılgın bir şekilde oradan oraya gitmeye benzer.
Eğitimin hedeflerini içeriğin seçilmesini ve örgütlenmesini, öğrenmeöğretme sürecini, genel olarak okulda ve sınıflarda üzerinde durulmak
istenen etkinlikleri belirlemede bir temel sağlar.
Felsefe, program hedeflerini, araçlarını ve sonuçlarını belirlemede bir
ölçüt haline gelmiştir.
Tyler’ın okul amaçlarıyla ilgili felsefi görüşü
Ders
uzmanının
önerileri
Öğrenci
Çalışmaları
Okul
amaçları
Öğrenme
Psikolojisi
Kullanımı
Dönemin
yaşam
incelemeleri
Felsefe
kullanımı
Felsefi Akımlar
İdealizm (İdealistlik)
Realizm (Gerçekçilik)
Pragmatizm (Yararcılık)
Varoluşçuluk (Existentialism)
İdealizm
Kurucusu Platon (Eflatun)`dur.
İdealizm, maddi ve fiziki varlığı olmayan,
duyularla algılanamayan, elle tutulup
gözle görülemeyen şeylerin varlığını
kabul eden ve maddeciliğin karşıtı olan
bir felsefedir.
İdealizme göre gerçek, maddi ve fiziksel
olmaktan çok metafizik, ruhsal
mahiyettedir.
İdealizm
İdealizme göre insanın en önemli yönü,
ruhsal/zihinsel yönüdür. İnsan, doğuştan
eşyanın kavram bilgisine sahip olup önce
eşya değil, kavram vardır.
Parça-bütün ilişkisine önem verir. Doğru
bilginin, tek ve değişmez olduğunu ve söz
konusu bilgiye akılla ulaşılabileceğini kabul
eder.
İdealizm
göre eğitim, insan aklının ve insanın
zihinsel süreçlerinin geliştirilmesidir.
İdealizme
Eğitim
kavramlar ve gerçekler üzerine
kurulmalıdır. Aklı kullanma ve akıl yürütme
ön plandadır.
Eğitim, bireyi, iyi, doğru
ve güzele teşvik
etmeli doğuştan getirdiği bazı yetenekleri
ortaya çıkarmalıdır.
Realizm
Kurucusu Aristoteles`tir.
Realist felsefenin esası, maddenin
gerçeğine ve varlığına inanmaktır.
Evrendeki her şey, insanın zihninden
bağımsız olarak vardır ve gerçektir.
Önce kavram değil, eşya vardır. İnsan
önce eşyayı görür, sonra kavram
oluşturur.
Pragmatizm
Kurucusu John Dewey`dir.
Pragmatizme göre dünya, sürekli
değişmektedir. Gerçeğin özü değişmedir.
Değişmez bir gerçeklikten söz edilemez.
İnsan doğası da dahil olmak üzere her şey
değişmektedir.
Bir şeyin değeri, yararlı olmasıyla ölçülür.
İnsana yararlı olan şey iyidir.
Pragmatizm
Eğitim, değişen çevre ve koşullara bağlı
olarak insanı sürekli yeniden yetiştirme
işidir.
Eğitim yaşama bir hazırlık değil, yaşamın
kendisidir.
Eğitimde değişmez bir içerik söz konusu
değildir.
Varoluşçuluk
Bu
felsefenin temelini, insanın kendini ve
kendi gerçekliğini tanıması oluşturur.
İnsana olabildiğince özerklik ve seçme
şansı verilmesinden yanadır.
Varoluşçuların en çok işlediği
temalardan biri ölümdür.
Kötü bir yaşam sürdürmektense ölüm
daha tercih edilir görülmüştür.
Varoluşçuluk
Eğitimin ve yaşamın amacı, insanın bir varlık
olarak kendi varoluşunun farkında olmasını,
kendini tanımasını ve kendi varoluşunu
gerçekleştirmesini sağlamaktır.
Varoluşçuluk
Pascal`ın “yarın ölecekmiş gibi bugünü yaşa
sözü, varoluşçuların yaşam felsefesini ifade
etmektedir.
Başlıca varoluşçular: S. Kierkegaard, M.
Heiddegger, K. Jaspers, J. P. Sartre, F. Nietzsche
Eğitim Akımları
Daimicilik (Perennializm)
Esasicilik (Essentializm)
İlerlemecilik (Progressivizm)
Yeniden Kurmacılık
(Recontructionizm)
Daimicilik (Perennializm)
Dayandığı temel felsefe; idealizm ve realizmdir.
Değişmeyen evrensel bir eğitim: İnsanın işlevi
her toplumda aynıdır ve düşünme yeteneği
ortaktır. İnsanın doğasının evrenselliği edebiyat,
tarih ve felsefi ürünlerde görülür. Bu nedenle
eğitim programları beşeri bilimlere dayalı
olmalıdır. Eğitim programları değişmemelidir.
Daimicilik (Perennializm)
Entelektüel eğitim: Düşünme insanın en önemli
yeteneğidir. İnsan doğasının en önemli unsuru
akıldır. Bu nedenle insan, akıllıca kendini
yönetebilecek şekilde yetiştirilmelidir. İnsanın
zihinsel (entelektüel) gelişimine önem
verilmelidir.
Daimicilik (Perennializm)
Evrensel ve değişmez gerçeğe uyum için
eğitim: Eğitim, evrensel nitelikteki gerçeklere
göre şekillendirilmelidir. Gerçek her yerde
aynıdır. İnsanın doğası ve ahlaki ilkeler
değişmez. İnsanın özü değişmez. Öyle ise
eğitim herkes için aynı olmalıdır.
Daimicilik (Perennializm)
Eğitim hayatın bir kopyası değil, ona hazırlıktır:
Okulun temel işlevi, kültürü etkili bir şekilde
yeni kuşaklara aktarmaktır. Öğrencinin kültürel
mirası ve değerleri benimsemesi onun gelişimi
için önemlidir.
Daimicilik (Perennializm)
Dünyanın hem maddi hem de manevi
gerçeklerini tanıtacak bilgiler verilmelidir: Her
yerde her yaş için gerekli bilgi ve değerler
kazandırılmalıdır. Okuma, yazma, matematik,
felsefe, edebiyat ve doğal bilimler programın
merkezinde olmalı; iş ve meslek eğitimi iş
yerlerinde olmalıdır.
Daimicilik (Perennializm)
Büyük kitaplar eğitimi: İnsan
doğasının en iyi ve en güzel eserleri
klasik kitaplarda örneklendirilmiştir.
Eğitimde bunlara ağırlık verilmelidir.
Esasicilik (Essentializm)
Belli bir felsefeye dayanmaktan çok doğrudan
bir eğitim hareketi olarak ortaya çıkmıştır.
Daha çok realist az da olsa idealist özellikler
taşır.
Eğitim programlarının konu alanı üzerinde
daha çok durur.
Geçmişten gelen ancak zamanın tecrübesinden
geçmiş kalıcı olan konulara ve değerlerin
seçimine önem verir.
Esasicilik (Essentializm)
Geçmişten gelen bilgi ve değerlerin önemli
yanları korunup yeni kuşaklara bunların
öğretilmesiyle geçmişin başarıları üzerine daha
mükemmel uygarlıklar yaratılabilir.
Esasiciler, öğrencinin serbestliğine ve onların
ilgisine dayalı bir eğitimi savunan ilerlemecileri
eleştirirler.
Öğrenmenin doğasında çok ve sıkı
çalışma ve çoğu zaman zorlama vardır:
Disiplin, eğitimde önemlidir.
Esasicilik (Essentializm)
Öğrenciden çok öğretmen önemlidir:
Öğrencilerin kendilerini tam olarak
gerçekleştirebilmesi için yetişkinlerin
rehberliğine ve kontrolüne ihtiyaçları vardır,
öğretmenin görevi, yetişkin dünyası ile çocuk
dünyası arasında denge kurmaktır. Bu nedenle
öğretmenler iyi yetiştirilmelidir. Konu alanında
uzman olmalıdır. Konu alanındaki uzmanlığını
kullanarak öğrencileri yetiştirmelidir.
Esasicilik (Essentializm)
Konu alanı iyi özümsenmelidir: Zamanın
tecrübesinden geçmiş sağlam bilgiler, çocuğun
kendi tecrübelerinden daha değerlidir.
Dolayısıyla bu bilgilerin sınıflanmasıyla oluşan
disiplinleri (matematik, fen ve yabancı dil gibi)
öğrenciler iyi bilmelidir.
Esasicilik (Essentializm)
Okulda zihinsel disiplin anlayışının
geleneksel yöntemleri kullanılmalıdır:
Soyut düşünme, alıştırma, ezber gibi yöntemler
kullanılmalıdır, ilerlemecilerin benimsediği
problem çözme her alana uygulanamaz.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Pragmatizmin eğitime uygulanışıdır.
Eğitim aktif ve çocuğun ilgilerine dayalı
olmalıdır: Çocuklar; ilgi, kapasite ve
özelliklerine uygun bir eğitim programı içinde
yetiştirilmelidir.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Problem çözme yöntemi esastır: Bilgi,
yaşantı edinmede, yaşantıları geliştirmede ve
yeniden düzenlemede bir araçtır. Problem
çözme, eleştirel düşünme daha önceden
öğrenilmiş olanların yeniden geliştirilmesini
içerir. Düşünme becerilerinin (eleştirel,
yaratıcı, yansıtıcı, problem çözme) gelişimi
önemlidir.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Okul
yaşama hazırlık değil, yaşamın
kendisidir: Okul, bireyin gerçek yaşamda
karşılaşacağı durumlara uygun olmalıdır.
Demokratik bir toplumda yaşamak,
demokratik bir okul ortamında yaşamayı
gerektirmelidir.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Öğretmen esasicilikte olduğu gibi
yöneten ve bilgi aktaran değil, rehberlik
eden kişidir: Öğretmen bir danışman ve bir
rehber rolündedir. Çocuklar kendi gelişimlerini
kendileri planlamalı, öğretmen de onlara
rehberlik etmelidir. Öğretmen, bilgi kaynağı ve
otorite değildir. Çoklu bakış açıları ve
öğrencilerin özdenetimi önemlidir.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Okul yarışmayı değil, işbirliğini
özendirmelidir: Öğrenciler demokratik
bir ortamda daha çok işbirlikli çalışmalar
yaparak öğrenirler. İşbirliği; sosyal amaçları
gerçekleştirir ve yarışmadan daha
değerlidir.
İlerlemecilik (Progressivizm)
Demokratik eğitim ortamı:
Öğrencilerin okulda kendi kendilerini
yönetmelerine, fikirlerini serbestçe
tartışmalarına okul faaliyetlerinin
öğrencilerle birlikte planlanmasına ve
herkesin eğitsel yaşantılara katılmasına
olanak sağlanmalıdır.
Yeniden Kurmacılık
(Reconstructionizm)
Temelinde pragmatizm ve varoluşçuluk vardır.
İlerlemeciliğin devamıdır.
Uygarlığın bütün temel değerleri gözden geçirilmeli ve yeni bir
toplum düzeni oluşturmak üzere okul önderlik etmelidir.
Sosyal reformu gerçekleştirme aracı eğitimdir.
Yeniden Kurmacılık
(Reconstructionizm)
Toplum, politika yoluyla değil; eğitim yoluyla
değişecektir.
Toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda gerçek
demokrasiyi yerleştirmek önemlidir.
Eğitim, davranış bilimlerinin bulgularına dayanarak
toplumu yeniden inşa etmelidir.
Okul ve öğretmen, toplumsal değişimin ve reformun
temsilcisidir.
Eğitim
Felsefesi
Dayandığı Felsefi
Temel
Eğitimin Amacı
Eğitimin Rolü
Eğitim
Programındaki
Odak Nokta
REALİZİM
(Gerçekçilik)
Rasyonel kişileri
eğitmek/üstün
zekalı kişiler
yetiştirmek, akıllı
kişiler seçmek
Öğretmen
öğrencilerin
düşünmelerine
yardımcı olur.
Sokratik yöntem
kullanılır.
Klasik Konular,
Edebi
Çözümlemeler,
Sabit Program
ESASİCİLİK
İDEALİZM REALİZM
(İdealistlik gerçekçilik)
Bireylerin zihinsel
gelişimine yardımcı
olmak, yetenekli
kişileri eğitmek
Öğretmen alanında
uzman kişidir,
geleneksel
değerlerin yaygın
bir şekilde öğretimi
söz konusudur.
Temel
beceriler(Okuma,
Yazma, Sayma) ve
Temel konular(ana
dil, fen, tarih
İLERLEMECİLİK
PRAGMATİZM
(Yararcılık)
Demokratik ve
sosyal yaşamı
geliştirmek
Öğretmen, problem
çözme ve bilimsel
araştırmalarda yol
göstericidir.
İlgili programlar,
Hümanistik Eğitim,
Radikal
Eğitim Reformu
YENİDEN
KURMACILIK
PRAGMATİZM
(Yararcılık)
Toplumu yeniden
yapılandırmak ve
geliştirmek, değişim
ve sosyal reform
için eğitim
Öğretmen, değişim ve
reformun temsilcisidir.
Araştırma yöneticisi
ve proje başkanı
gibidir. Öğrencilere
problemin farkına
Eğitimde fırsat
eşitliğinin yeniden
kavramsallaşması
DAİMİCİLİK
Psikolojik Temeller
Psikoloji (Yunanca ψυχολογία, psihologia: ), insan davranışları
ve zihinsel süreçleri ile birlikte bunların altında yatan
nedenleri inceleyen bilim dalıdır.
Eğitim Psikolojisi Eğitim süreci içinde insanların nasıl
öğrendiğini, eğitsel müdahalelerin etkinliğini, öğretimin
psikolojisini ve sosyal psikolojisini araştıran ve konu edinen
psikoloji içindeki bir alandır.
Psikolojik Temeller
Program geliştirme çalışmalarında psikolojiden her
aşamada yararlanılmaktadır.
Psikoloji özellikle öğrenme psikolojisi, temelde öğrenme
nasıl olur, özelde ise insan nasıl öğrenir sorusuna yanıt
aramakla eğitimin ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Psikologlar “insan nasıl öğrenir?” sorusuna yanıt ararken
program geliştirme uzmanları “psikoloji program
geliştirmeye nasıl katkı sağlar?” sorusuna yanıt bulmak
ister.
Psikolojik Temeller
Öğretim programlarını hazırlama,
uygulama, değerlendirme ve geliştirme
süreçlerinde insanın gelişim
özelliklerini, insanda öğrenmenin nasıl
oluştuğunu anlamak önemlidir.
Programlar, belli gelişim
dönemlerindeki bireylerin ilgi,
gereksinim, beklenti ve özelliklerine
göre hazırlanır.
Psikolojik Temeller
Program hedeflerinin
gerçekleştirilebilirliğini/ulaşılabilirliğini/
oluşturulabilirliğini/kazanılabilirliğini tayin etmede,
bireylerin hem gelişim hem de öğrenme
özelliklerinin bilinmesi gerekir. Örneğin ilköğretim
birinci sınıf matematik öğretim programı
hazırlanırken "Üç ondalık kesir sayısını büyükten
küçüğe ya da küçükten büyüğe sıralayabilme."
hedefi, bu sınıf düzeyindeki öğrencilerin ne gelişim,
ne de öğrenme özelliklerine uygun değildir.
Psikolojik Temeller
Öğretmenlerin öğretim hedefleri doğrultusunda
etkili öğrenme yaşantıları sağlayabilmesi için
öncelikle bireyin nasıl öğrendiğini bilmesi gerekir.
Öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini bilen bir
öğretmen; öğretim modellerini, ilkelerini, yöntem
ve tekniklerini daha kolay kavrar ve uygular,
öğrencilerin öğrenme eksikliklerinin, hatalarının,
güçlüklerinin nedenlerini açıklayabilir ve önlemler
alabilir.
Psikolojik Temeller
Psikoloji bilimindeki tarihsel gelişmeler
dikkate alındığında öğrenmeyle ilgili temel
kuramlar iki ana gruba ayrılıyor.
Davranışçı
Kuramlar
Bilişsel Alan
Kuramları
Davranışçı Kuramlar
Geleneksel davranışçılar, Aristo’nun, Descartes’ın, Lock’un Rousseau’nun
öğrenmenin doğası ile ilgili felsefi görüşlerini temele almakta, şatlanma
davranışı ve istenilen tepkiyi yaratmak için çevreyi değiştirmeyi
vurgılmaktadır. Davranış kuramcılarına uyaran-tepki kuramcıları da
denilmektedir.
Bağlaşımcılık – Bitişiklik Kuramı (Thorndike)
Klasik Koşullanma (İvan Pavlov)
Edimsel Koşullanma (Skinner )
Programlı Öğrenme
Davranışçılık ve eğitim programları
Robert Glasser (1983: 93-104) ‘…günümüzde okullarda uygulanan
psikoloji kuramlarının çoğu, daha önceki davranışçı yaklaşımları
yansıtmaktadır. Hedef davranışlar ya da davranış oluşturma kavramları
günümüzde eğitimin her aşamasında, temel eğitimde olsun özel eğitimde
olsun temel becerilerin öğretiminde kullanılmaktadır’ diyor.
Glasser’in bu görüşleri günümüzdeki uygulamalardan da
destek almaktadır. Şöyle ki;
1. Eğitim programlarının hedef ve davranışlarını yazarken, öğrenmeöğretme süreci ile değerlendirme boyutlarını ölçerken,
2. Bireyselleştirilmiş öğretim ve tam öğrenmeyi uygularken,
3. Program ve öğretim tasarımlarını desenlerken,
4. Eğitim teknolojisi ile ilgili çalışmaları planlarken,
5. Program değerlendirme çalışmaları yaparken,
Davranış kuramcılarının ortaya attığı öğrenme kuram ve ilkelerinden
yararlanmaktayız.
Bilişsel Alan Kuramcıları
Bilişsel alan kuramcıları, insan davranışlarının
çok karmaşık bir özellik taşıdığını belirtmekte
ve “Uyarıcı-Davranım” kalıpları içinde
açıklamanın yeterli olmayacağını ileri
sürmektedirler.
Öğrenme, insan beyninde ve sinir sisteminde
oluşan bir iç süreç olarak yorumlanmaktadır.
Piaget’nin Bilişsel
Gelişim Kuramı
•
•
•
•
Ralph Tyler’ın
Program geliştirme
çalışması
Gagne’nin Öğretim
Durumları Modeli
Duyusal Motor Dönem (0-2)
İşlem Öncesi Dönem (2-7)
Somut işlemler Dönemi (7-11)
Soyut İşlemler Dönemi (11+)
• Süreklilik ilkesi
• Sıralama ilkesi
• Bütünleştirme ilkesi
•
•
•
•
•
•
•
•
1. İşaret öğrenme
2. Uyarıcı davranım öğrenme
3. Zincirleme öğrenme
4. Sözel bağlaşım öğrenme
5. Çoklu ayırt etmeyi öğrenme
6. Kavram öğrenme
7. İlke öğrenme
8. Problem çözme
DAVRANIŞÇI VE BİLGİ İŞLEM YAKLAŞIMI ARASINDAKİ
FARKLILIKLAR
•
Davranışçı psikologlar, davranışa neden olan ve davranışı takip
eden uyarıcıları gözleyerek öğrenmeyi açıklamaya çalışmışlardır.
Davranışçılar için uyaran ve bu uyarana organizmanın verdiği tepki
önemlidir. Uyaranla tepki arasında zihinde olup biten süreçler
gözlenebilir olmadığı için davranışçılar bunlar ile ilgilenmezler.
Bilişsel yaklaşımcılar ise, uyarıcının birey tarafından
algılanmasından itibaren bireyde meydana gelen içsel süreçler ve
öğrenmeye etki eden bireysel özellikler ile ilgilenir.
•
Davranışçılar, öğrenmeyi davranış değişmesi olarak tanımlarken,
Bilişsel Kuramcılar; öğrenmeyi bireyin içsel kapasitesindeki
değişme olarak görür.
•
Davranışçı kuramlar; davranışın öğrenildiğini belirtirler. Bilişsel
Yaklaşımcılar ise, bilginin öğrenildiğini ve bilgide meydana gelen
değişmenin davranışa yansıdığını savunurlar.
DAVRANIŞÇI VE BİLGİ İŞLEM YAKLAŞIMI ARASINDAKİ
FARKLILIKLAR
•
Davranışçı yaklaşıma göre; dıştan verilen pekiştireçler
öğrenmede önemlidir.Bilişsel yaklaşıma göre, dıştan verilen
pekiştireç organizmanın yaptığı davranışla ilgili geri bildirim sağlar.
Ayrıca, öğrenmede dışsal pekiştireçlerin yanı sıra başarılı olma gibi
içsel pekiştireçler de önem taşır.
•
Davranışçılar, genelde hayvanlar ve basit davranışlar üzerinde
deneyler yaparak öğrenmenin kurallarını bulmaya çalışırken;
Bilişselciler, problem çözme, kavram öğretimi gibi karmaşık
davranışlar ile ilgilenmişlerdir.
•
Davranışçılar,öğrenmeyi açıklayan tüm değişkenlerin çevrede
olduğunu belirtir. Bu nedenle, öğrenmeyi anlayabilmek için çevrenin
organizma üzerindeki etkisinin incelenmesi gerekir. Bilişsel
yaklaşımcılar ise, öğrenmenin zihinsel bir süreç olduğunu belirtir.
Öğrenmenin oluşabilmesi için, anlama, anlam verme, problem
çözme gibi organizmanın içinde yer alan süreçlerin incelenmesi
gerekir.
Hümanistik Psikoloji ve Eğitim
Programı
Hümanistik Psikoloji kuramcıları öğrenme
kuramını davranışçıların katılığından ve biliş
süreçlerinin de aşırı vurgulanmasından
kurtarmaktadırlar.
Bireysel özgürlük önemlidir.
Bireylerin ihtiyaçları farklı olduğu için herkes için
ayrı bir eğitim programı hazırlanmalı görüşünü
öne sürmektedir.
Sonuç olarak;
Bu kuramların ülkenin eğitim politikasına
uygun olan yanlarından faydalanarak eklektik
bir yaklaşımla kendi eğitimsel kuramını
belirlemeli ve o doğrultuda ülkenin farklı
bölgelerini de göz önünde bulundurarak
altenatif eğitim durumları planlanmalıdır.
Toplumsal Temeller
Toplumsal dinamizm, eğitim programlarının da
dinamik olmasını gerektirir.
Eğitim programları, yalnızca okulla sınırlı
değildir. Bireylerin toplumdaki yaşam ve
öğrenme koşullarına hazırlanmaları için bir
yandan toplumun problemlerini ve
gereksinimlerini gidermeyi, diğer yandan da
bireylerin ilgilerini, gelişim özelliklerini ve
gereksinimlerini dikkate almayı gerekli kılar.
Böylelikle eğitim programları toplumu
oluşturan bireylerin özellikleri ile toplumu
dengeler.
Toplumsal Temeller
Eğitim programları bireyleri toplumdaki belli
statülere ve rollere hazırlar.
Toplumsal düzeyde yaşanan değişim, meslek ve
iş alanlarındaki çeşitlilik; bireylere
kazandırılacak becerilerin de farklılaşmasını
gerekli kılmaktadır.
Toplumun istek ve beklentileri, gereksinimleri
yapısı ve yönelimi program hedeflerinin önemli
belirleyicisidir.
Toplumsal Temeller
Bir program, toplumdan ve toplumsal yapıdan uzak kalamaz.
Çünkü yetiştireceği kişiler toplumun birer üyesi olacaklar ve o
toplumda yaşayacaklardır. Bu kişiler toplumun ihtiyaçlarına cevap
vereceklerdir. Bu nedenle, toplumun ihtiyaçlarının neler olduğunu
bilmeye gerek vardır. Bu ihtiyaçlar bilindikten sonra, hedefler ona
göre belirlenecek ve bireyler o ihtiyaçları giderecek biçimde
yetiştirilecektir (Ertürk, 1977).
Birey bir toplum içinde doğup yaşayacağı, insanlarla ilişkiler
kuracağı, bir meslek sahibi olup bir grubun içinde çalışacağı, iş
başarma zorunda olacağı ve sosyal zorunluluklarla karşı karşıya
kalacağı için, okulda bireyin bunları yapabilecek, başarabilecek
temelleri alması gerekir. Bu da programın buna göre düzenlenmesi
ile olası görülmektedir. Bunun için eğitim programlarında temel
becerilerin kazandırılması esas olmalıdır.
ABD:
TABA MODELİ
“Tümevarım” yaklaşımı benimsenerek
geliştirilen ilk modeldir. Sekiz aşamada program
geliştirme modeli sunulmuştur:
Hilda TABA
(1902 – 1967)
ABD: TABA MODELİ
ABD: TYLER MODELİ
Tyler modeli rasyonel bir model olarak bilinir
ve tümevarım yöntemini benimser.
Hedefe dayalı model olarak da adlandırılır.
ABD: TYLER MODELİ
ABD: TABA-TYLER Modeli
Taba ve Tyler modellerinin ortak yönleri
ele alınarak geliştirilen rasyonel bir
planlamadır.
1950’ li yıllardan günümüze kadar
program geliştirme alanında yaygın olarak
benimsenen bir modeldir.
ABD: TABA-TYLER MODELİ