PROGRAM GELİŞTİRMENİN KURAMSAL TEMELLERİ

Download Report

Transcript PROGRAM GELİŞTİRMENİN KURAMSAL TEMELLERİ

Haz: Arş. Gör. Ceyhun OZAN
Atatürk Üniversitesi
Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı
*
Tarihsel Temeller
Toplumsal Temeller
Psikolojik Temeller
Felsefi Temeller
*
*
M. Ö.
4. yy.
• Orta sınıfın eğitim gereksinimlerini karşılamak üzere ortaya çıkan ilk eğitim teknisyenleri: sofistler
M. Ö.
3. yy.
• Eğitim yaşama hazırlıktır.
• Klasik eserler, Latince ve Gramer eğitimi. İçerik dini metinlerdir.
Ortaçağ
Endüstri
Öncesi
Dönem
18. yy.
• Comenius`un Didaktica Magna(1632)`sında ders kitaplarında resimlerin yer alması ve somut
nesnelerin öğretimde yer alması gerektiği önerilmiştir.
• Columbia, Harvard ve Princeton üniversitelerinin açılması ve klasik eğitim anlayışının zayıflaması
• Toplumsal ihtiyaçların artmasıyla kitle eğitiminin ağırlık kazanması ve devlet okullarının açılması.
*
19. yy.
1902
1918
19201930
1949
• Matematik, felsefe, astronomi, kimya, botanik gibi disiplinlerin ağırlık kazanması.
• Bu yüzyılda eğitim programlarının içeriği ve öğretim yöntemleri konusundaki tartışmalar, eğitimde
program geliştirme alanının doğuşunu hazırlamıştır.
• John Dewey yayınlarında «curriculum» (eğitim programı/yetişek) terimini kullanmış, ancak
doğrudan tanımlamamıştır.
• Franklin Bobbit`in «The Making of Curriculum» isimli kitabını yayımlaması
• Boyd Bode (1921), W.W. Charters (1923) ve George S. Counts (1926), eğitim programı düşüncesine önemli
katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Charters davranışçı yaklaşımı savunarak eğitim programının öğrenme
yaşantılarıyla kazanılabilecek bir dizi hedefler ve gözlenebilir davranışlar olduğunu kabul etmiştir.
• Ralph Tyler`ın «Eğitim Programı ve Öğretimin Temel İlkeleri» isimli kitabı çağdaş anlamdaki ilk
kitaptır.
• Hilda Taba`nın «Program Geliştirme: Kuram ve Uygulama» isimli eseri.
1962
*
1924
• Tevhid-i Tedrisat (3 Mart 1924)
• Tek tip ve beş yıl için bir program yapılmış ve toplu öğretim, çocuğa görelik ve yakın çevre ilişkilerine
göre gözden geçirilen bu program 1936 ve 1948 yıllarında daha iyi duruma getirilmiştir.
1924
• Cumhuriyet dönemi ders çizelgelerinde özellikle laiklik, çağdaşlaşma, müspet ilimler ve ulusal bütünlük
ilkeleri benimsenmiştir.
• Türkiye’ye davet edilen Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden John Dewey’ in hazırladığı rapor
doğrultusunda daha çok ilköğretim programlarının geliştirilmesine ağırlık verilmiştir.
1950
• Bu yıla kadar eğitim kurumlarının okutacakları derslerin isimlerini, konular listesini ve haftalık
ders saatlerini içeren listeleri ifade eden Müfredat sözcüğü yerine eğitim programı kavramı
kullanılmaya başlanmıştır.
1952
1953
19541955
• Program geliştirme çalışmaları, köy okullarında incelemeler yapan K. V. Wofford`un hazırladığı
raporla daha sistematik yaklaşımla yapılmaya başlanmıştır.
• V. Milli Eğitim Şurası`nda ilköğretim programının geliştirilmesi zorunluluğu üzerinde durulmuş,
program geliştirme çalışmaları M.E.B.’ de ağırlıklı şekilde başlamıştır.
• İstanbul Atatürk Kız Meslek Lisesi`nde program komisyonu tarafından geliştirilen deneme
okulu programı ortaöğretim program geliştirme çalışmalarının öncüsü niteliğindedir.
*
1961
1964
1970
19821984
1990
2004
• İlkokul programı yeniden gözden geçirilmiştir. 222 sayılı kanun bu çalışmaları desteklemiştir.
222 sayılı kanun İlköğretim Kanunu, programların değerlendirilmesi ve geliştirilmesini zorunlu
hale getirmiştir.
• 1948 programının, uygulamada ortaya çıkardığı sorunların incelenmesi, yeniden düzenlenen
programa bazı önlemlerin alınmasını sağlamıştır.
• 8 yıllık zorunlu eğitimin ilk denemesi ve program çalışmalarına başlanmış; çalışma grubu sekiz
yıllık okulun amaçlarını ve eğitim ilkelerini belirlemiş ancak çalışmalar deneme aşamasında
kalmıştır.
• MEB program geliştirme modeli oluşturma girişiminde bulunmuştur. Model girişiminde,
programların hazırlanmasında dikkate alınacak ilkeler belirlenmiş, model 1984 yılında
Anayasa, Hükümet programı ve Cumhurbaşkanlığının direktifleriyle yeniden şekillenmiştir.
• MEB program geliştirmeye ve ölçme-değerlendirmeye önem vermiş ve bünyesinde derslere
göre program geliştirme ihtisas komisyonları oluşturmuştur.
• İlköğretim programları, ilerlemeci eğitim felsefesi ışığında yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı
temelinde yeniden hazırlanmış, ülke genelinde 6 il ve 100 okulda deneme çalışması yapılarak
2005-2006 yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır.
* Toplumsal dinamizm, eğitim programlarının da dinamik
olmasını gerektirir.
* Eğitim programları, yalnızca okulla sınırlı değildir. Bireylerin
toplumdaki yaşam ve öğrenme koşullarına hazırlanmaları için
bir yandan toplumun problemlerini ve gereksinimlerini
gidermeyi, diğer yandan da bireylerin ilgilerini, gelişim
özelliklerini ve gereksinimlerini dikkate almayı gerekli kılar.
Böylelikle eğitim programları toplumu oluşturan bireylerin
özellikleri ile toplumu dengeler.
*
* Eğitim programları bireyleri toplumdaki belli statülere ve
rollere hazırlar.
* Toplumsal düzeyde yaşanan değişim, meslek ve iş
alanlarındaki çeşitlilik; bireylere kazandırılacak becerilerin de
farklılaşmasını gerekli kılmaktadır.
* Toplumun istek ve beklentileri, gereksinimleri yapısı ve
yönelimi program hedeflerinin önemli belirleyicisidir.
*
* Eğitim programlarının dinamikliğini objektif süreçlerle
sağlamak, insan gücünü toplumun isteklerine uygun biçimde
yetiştirmeyi sağlar.
* Toplum gereksinimleri ve beklentileri; yapısı, işleyişi ve
yönelimi dikkate alınarak analiz edilmeli ve programlara
yansıtılmalıdır.
* Program geliştirme sürecinin tüm aşamalarında toplumsal ve
çevresel koşullar dikkate alınmalıdır.
*
* Öğretim programlarını hazırlama, uygulama,
değerlendirme ve geliştirme süreçlerinde insanın
gelişim özelliklerini, insanda öğrenmenin nasıl
oluştuğunu anlamak önemlidir.
* Programlar, belli gelişim dönemlerindeki
bireylerin ilgi, gereksinim, beklenti ve
özelliklerine göre hazırlanır.
*
* Program hedeflerinin gerçekleştirilebilirliğini/ulaşılabilirliğini/
oluşturulabilirliğini/kazanılabilirliğini tayin etmede, bireylerin
hem gelişim hem de öğrenme özelliklerinin bilinmesi gerekir.
Örneğin ilköğretim birinci sınıf matematik öğretim programı
hazırlanırken "Üç ondalık kesir sayısını büyükten küçüğe ya da
küçükten büyüğe sıralayabilme." hedefi, bu sınıf düzeyindeki
öğrencilerin ne gelişim, ne de öğrenme özelliklerine uygun
değildir.
*
* Öğretmenlerin öğretim hedefleri doğrultusunda etkili
öğrenme yaşantıları sağlayabilmesi için öncelikle bireyin
nasıl öğrendiğini bilmesi gerekir. Öğrenmenin nasıl
gerçekleştiğini bilen bir öğretmen; öğretim modellerini,
ilkelerini, yöntem ve tekniklerini daha kolay kavrar ve
uygular, öğrencilerin öğrenme eksikliklerinin, hatalarının,
güçlüklerinin nedenlerini açıklayabilir ve önlemler
alabilir.
*
* Eğitim programları ve uygulamaları çocukların gelişim ve
öğrenme özelliklerine uygun olmalıdır. Öğretmenler
çocukların başarabileceğinin üstünde öğretim yapma
eğiliminden uzak durmalıdır. Hangi kademede olursa
olsun, öğrencileri bulundukları düzeyden bir üst düzeye
çıkaracak programlar hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
*
* “Philosophia” terimine dayanan felsefe, “Sevgi”
anlamına gelen “Philio” sözcüğü ve “bilgi, bilgelik”
anlamına gelen “sophia” sözcüklerini bir araya
gelmesiyle bilgi ve bilgelik sevgisi anlamını
almıştır.
* Sokrates felsefeyi “neleri bilmediğini bilmek”,
* Platon, “doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir
çalışma”,
*
* Aristo, “ilkeler ya da ilk nedenlerin bilimi ya da
bilimlerin bilimi”
* Kant, “kendisini akla dayanan nedenlerle meşru
kılmak veya haklı çıkarmak iddiasında bir zihinsel
etkinlik biçimi” olarak tanımlamaktadırlar.
*
* Varlık Felsefesi (Ontoloji)
* Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)
* Değerler Felsefesi (Aksiyoloji)
*
* Var olan şeyleri, varlıkların temellerini ve varlıklar
arasındaki bağları sorgulayan bilim dalıdır.
* Varlık felsefesinin en önemli sorusu “İlk nedir”
sorusudur.
* Varlık felsefesinin ulaşmak istediği sonuç, tüm varlık
dünyasını yöneten ilkleri bulmak ve açıklamaktır.
*
* Bilgi felsefesi, bilme eylemini ve bunun
sonucunda elde edilen bilginin mahiyetini,
bilme eyleminin nasıl gerçekleştiğini ve insanın
nasıl bildiğini inceler.
* Bilme, özne (suje) ile nesne (obje) arasında
bağ kurmadır.
*
* Değerlerin mahiyetini açıklamaya çalışır.
* Değerler, insanlığın evrensel sorunlarından biri olup
insanların iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin gibi
tercihler yapmada kullandıkları ölçütler olup önem
verileni ifade eder.
* Kendi içinde etik ve estetik olmak üzere ikiye
ayrılır. Etik, ahlaki değerleri; estetik ise sanatsal
değerleri ifade eder.
*
* İdealizm (İdealistlik)
* Realizm (Gerçekçilik)
* Pragmatizm (Yararcılık)
* Varoluşçuluk (Existentialism)
*
* Kurucusu Platon (Eflatun)`dur.
* İdealizm, maddi ve fiziki varlığı olmayan,
duyularla algılanamayan, elle tutulup gözle
görülemeyen şeylerin varlığını kabul eden ve
maddeciliğin karşıtı olan bir felsefedir.
* İdealizme göre gerçek, maddi ve fiziksel olmaktan
çok metafizik, ruhsal mahiyettedir.
*
* İdealizme göre insanın en önemli yönü,
ruhsal/zihinsel yönüdür. İnsan, doğuştan
eşyanın kavram bilgisine sahip olup önce eşya
değil, kavram vardır.
* Parça-bütün ilişkisine önem verir. Doğru
bilginin, tek ve değişmez olduğunu ve söz
konusu bilgiye akılla ulaşılabileceğini kabul
eder.
*
* İdealizme göre eğitim, insan aklının ve insanın
zihinsel süreçlerinin geliştirilmesidir.
* Eğitim kavramlar ve gerçekler üzerine kurulmalıdır.
Aklı kullanma ve akıl yürütme ön plandadır.
* Eğitim, bireyi, iyi, doğru ve güzele teşvik etmeli
doğuştan getirdiği bazı yetenekleri ortaya
çıkarmalıdır.
*
* Kurucusu Aristoteles`tir.
* Realist felsefenin esası, maddenin gerçeğine ve
varlığına inanmaktır.
* Evrendeki her şey, insanın zihninden bağımsız
olarak vardır ve gerçektir.
* Önce kavram değil, eşya vardır. İnsan önce eşyayı
görür, sonra kavram oluşturur.
*
* Kurucusu John Dewey`dir.
* Pragmatizme göre dünya, sürekli değişmektedir.
Gerçeğin özü değişmedir.
* Değişmez bir gerçeklikten söz edilemez. İnsan doğası
da dahil olmak üzere her şey değişmektedir.
* Bir şeyin değeri, yararlı olmasıyla ölçülür. İnsana
yararlı olan şey iyidir.
*
* Eğitim, değişen çevre ve koşullara bağlı olarak
insanı sürekli yeniden yetiştirme işidir.
* Eğitim yaşama bir hazırlık değil, yaşamın
kendisidir.
* Eğitimde değişmez bir içerik söz konusu
değildir.
*
* Bu felsefenin temelini, insanın kendini ve kendi
gerçekliğini tanıması oluşturur.
* İnsana olabildiğince özerklik ve seçme şansı
verilmesinden yanadır.
* Varoluşçuların en çok işlediği temalardan biri
ölümdür.
* Kötü bir yaşam sürdürmektense ölüm daha tercih
edilir görülmüştür.
*
* Eğitimin ve yaşamın amacı, insanın bir varlık olarak kendi
varoluşunun farkında olmasını, kendini tanımasını ve kendi
varoluşunu gerçekleştirmesini sağlamaktır.
*
* Pascal`ın “yarın ölecekmiş gibi bugünü yaşa sözü,
varoluşçuların yaşam felsefesini ifade etmektedir.
* Başlıca varoluşçular: S. Kierkegaard, M. Heiddegger, K.
Jaspers, J. P. Sartre, F. Nietzsche
*
* Daimicilik (Perennializm)
* Esasicilik (Essentializm)
* İlerlemecilik (Progressivizm)
* Yeniden Kurmacılık (Recontructionizm)
*
* Dayandığı temel felsefe; idealizm ve realizmdir.
* Değişmeyen evrensel bir eğitim: İnsanın işlevi her toplumda
aynıdır ve düşünme yeteneği ortaktır. İnsanın doğasının
evrenselliği edebiyat, tarih ve felsefi ürünlerde görülür. Bu
nedenle eğitim programları beşeri bilimlere dayalı olmalıdır.
Eğitim programları değişmemelidir.
*
* Entelektüel eğitim: Düşünme insanın en önemli yeteneğidir.
İnsan doğasının en önemli unsuru akıldır. Bu nedenle insan,
akıllıca kendini yönetebilecek şekilde yetiştirilmelidir. İnsanın
zihinsel (entelektüel) gelişimine önem verilmelidir.
*
* Evrensel ve değişmez gerçeğe uyum için eğitim: Eğitim,
evrensel nitelikteki gerçeklere göre şekillendirilmelidir.
Gerçek her yerde aynıdır. İnsanın doğası ve ahlaki ilkeler
değişmez. İnsanın özü değişmez. Öyle ise eğitim herkes için
aynı olmalıdır.
*
* Eğitim hayatın bir kopyası değil, ona hazırlıktır: Okulun temel
işlevi, kültürü etkili bir şekilde yeni kuşaklara aktarmaktır.
Öğrencinin kültürel mirası ve değerleri benimsemesi onun
gelişimi için önemlidir.
*
* Dünyanın hem maddi hem de manevi gerçeklerini tanıtacak
bilgiler verilmelidir: Her yerde her yaş için gerekli bilgi ve
değerler kazandırılmalıdır. Okuma, yazma, matematik, felsefe,
edebiyat ve doğal bilimler programın merkezinde olmalı; iş ve
meslek eğitimi iş yerlerinde olmalıdır.
*
* Büyük kitaplar eğitimi: İnsan doğasının en iyi ve
en güzel eserleri klasik kitaplarda
örneklendirilmiştir. Eğitimde bunlara ağırlık
verilmelidir.
*
* Belli bir felsefeye dayanmaktan çok doğrudan bir eğitim
hareketi olarak ortaya çıkmıştır. Daha çok realist az da olsa
idealist özellikler taşır.
* Eğitim programlarının konu alanı üzerinde daha çok durur.
* Geçmişten gelen ancak zamanın tecrübesinden geçmiş kalıcı
olan konulara ve değerlerin seçimine önem verir.
*
* Geçmişten gelen bilgi ve değerlerin önemli yanları korunup
yeni kuşaklara bunların öğretilmesiyle geçmişin başarıları
üzerine daha mükemmel uygarlıklar yaratılabilir.
* Esasiciler, öğrencinin serbestliğine ve onların ilgisine dayalı
bir eğitimi savunan ilerlemecileri eleştirirler.
* Öğrenmenin doğasında çok ve sıkı çalışma ve çoğu zaman
zorlama vardır: Disiplin, eğitimde önemlidir.
*
* Öğrenciden çok öğretmen önemlidir: Öğrencilerin
kendilerini tam olarak gerçekleştirebilmesi için yetişkinlerin
rehberliğine ve kontrolüne ihtiyaçları vardır, öğretmenin
görevi, yetişkin dünyası ile çocuk dünyası arasında denge
kurmaktır. Bu nedenle öğretmenler iyi yetiştirilmelidir. Konu
alanında uzman olmalıdır. Konu alanındaki uzmanlığını
kullanarak öğrencileri yetiştirmelidir.
*
* Konu alanı iyi özümsenmelidir: Zamanın tecrübesinden
geçmiş sağlam bilgiler, çocuğun kendi tecrübelerinden daha
değerlidir. Dolayısıyla bu bilgilerin sınıflanmasıyla oluşan
disiplinleri (matematik, fen ve yabancı dil gibi) öğrenciler iyi
bilmelidir.
*
* Okulda zihinsel disiplin anlayışının geleneksel yöntemleri
kullanılmalıdır: Soyut düşünme, alıştırma, ezber gibi
yöntemler kullanılmalıdır, ilerlemecilerin benimsediği
problem çözme her alana uygulanamaz.
*
* Pragmatizmin eğitime uygulanışıdır.
* Eğitim aktif ve çocuğun ilgilerine dayalı olmalıdır:
Çocuklar; ilgi, kapasite ve özelliklerine uygun bir eğitim
programı içinde yetiştirilmelidir.
*
* Problem çözme yöntemi esastır: Bilgi, yaşantı edinmede,
yaşantıları geliştirmede ve yeniden düzenlemede bir araçtır.
Problem çözme, eleştirel düşünme daha önceden öğrenilmiş
olanların yeniden geliştirilmesini içerir. Düşünme
becerilerinin (eleştirel, yaratıcı, yansıtıcı, problem çözme)
gelişimi önemlidir.
*
* Okul yaşama hazırlık değil, yaşamın kendisidir: Okul,
bireyin gerçek yaşamda karşılaşacağı durumlara uygun
olmalıdır. Demokratik bir toplumda yaşamak, demokratik bir
okul ortamında yaşamayı gerektirmelidir.
*
* Öğretmen esasicilikte olduğu gibi yöneten ve bilgi aktaran
değil, rehberlik eden kişidir: Öğretmen bir danışman ve bir
rehber rolündedir. Çocuklar kendi gelişimlerini kendileri
planlamalı, öğretmen de onlara rehberlik etmelidir.
Öğretmen, bilgi kaynağı ve otorite değildir. Çoklu bakış açıları
ve öğrencilerin özdenetimi önemlidir.
*
* Okul yarışmayı değil, işbirliğini
özendirmelidir: Öğrenciler demokratik bir
ortamda daha çok işbirlikli çalışmalar yaparak
öğrenirler. İşbirliği; sosyal amaçları
gerçekleştirir ve yarışmadan daha değerlidir.
*
* Demokratik eğitim ortamı: Öğrencilerin okulda
kendi kendilerini yönetmelerine, fikirlerini
serbestçe tartışmalarına okul faaliyetlerinin
öğrencilerle birlikte planlanmasına ve herkesin
eğitsel yaşantılara katılmasına olanak
sağlanmalıdır.
*
*Temelinde pragmatizm ve varoluşçuluk vardır.
*İlerlemeciliğin devamıdır.
*Uygarlığın bütün temel değerleri gözden geçirilmeli ve
yeni bir toplum düzeni oluşturmak üzere okul önderlik
etmelidir.
*Sosyal reformu gerçekleştirme aracı eğitimdir.
*
*Toplum, politika yoluyla değil; eğitim yoluyla
değişecektir.
*Toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda gerçek
demokrasiyi yerleştirmek önemlidir.
*Eğitim, davranış bilimlerinin bulgularına dayanarak
toplumu yeniden inşa etmelidir.
*Okul ve öğretmen, toplumsal değişimin ve
reformun temsilcisidir.
*