Doç. Dr. Özay KARADAĞ

Download Report

Transcript Doç. Dr. Özay KARADAĞ

SEVGİ, ÖZGÜVEN, EMPATİ
EĞİTİMİ
SEVGİ
• Duyuşsal alan özelliklerinden olan sevgi, insanı insan
yapan en önemli özelliklerden biridir.
• Sevgi, her insan için en temel bir duygu; çocuklar
açısından karşılanması gereken bir ihtiyaçtır.
• Sevgi, Maslow’un ihtiyaçlar sıralamasında beslenme
ve güvenlikten sonra üçüncü sırada gelmektedir.
• Durum kaynaklı aile tiplerinde sevgi, içsel olarak
yaşanan ve bu açıdan karşı tarafa hissettirilmeyen
duygulardan biridir.
• Buna karşılık, örneğin öfke ve nefret çok rahat ifade
edilebilen duygulardır.
• Bunun temelinde, şimdiye dek çağlar boyunca
“sevgi güçsüzlük” buna karşın “acımasız, duygusuz,
hileci otoriter olma ise güçlülük” olarak
benimsenmiştir(Sönmez, 2005:138).
• Kuşkusuz her çocuk ailesi için çok değerlidir ve
ailesi tarafından çok sevilir.
• Ancak, kültür ve kültürün tanımladığı roller
sevginin çocuklara yansıtılmasını sınırlandırır.
• Geleneksel rol sisteminin hakim olduğu durum
kaynaklı ailelerde yetişen çocukların sevginin
gösterilmesine olan ihtiyacı daha fazladır.
• Hem işinizi hem de çocukları sevmek ve sevdiğinizi
onlara hissettirmek başarınızı artıracaktır.
• Öğrencilerle kurduğumuz iletişimde, sevginin ve
değer vermenin temeli olan “varoluşsal beş boyut”
(Cüceloğlu, 2002) göz önünde tutulmalıdır:
1. Kaale alınıyor muyum? Beni umursuyorlar mı?
2. Kabul ediliyor muyum? Beni olduğum gibi,
yargılamadan kabul ediyorlar mı?
3. Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve eşsiz olarak
görüyorlar mı?
4. Yeterli miyim? Beni becerikli, bir şeyler
yapabilecek güçte görüp yapabileceğimi
güveniyorlar mı?
5. Sevilmeye layık mıyım? Beni ben olduğum için
özleyip, benimle zaman geçirmek istiyorlar mı?
• Varoluşsal beş boyut’un şu fikirlere göre
cevaplanmalıdır:
1. Can, kaale alınmak, umursanmak ister.
2. Can kabul edilmek ister.
3. Can, değerli, vazgeçilmez olmak ister.
4. Can yeterli olmak ister.
5. Can sevilmek ve özlenmek ister.
• -mış gibi yapmak:
• Duygular açısından bir çocuğu kandırmak oldukça
zordur.
• –mış gibi yaptığınızda söylediklerinizle beden
diliniz arasındaki uyumsuzluk çok kolay deşifre
olacaktır.
• Yoksul, kirli-pasaklı, belki başı bitli olan bir çocuğa
tiksinmeden bakıp samimiyetle sarılabiliyor musuz?
• Çocuğun zikredilen durumdan kurtulabilmesi için
tek çıkar yolunun eğitim olduğunu düşünüyor
musunuz?
• Sonuç olarak, öğrencilerinizi -ne şartta olursa olsunseviyor musunuz?
ÖZGÜVEN-EMPATİ
ÇOKLU ZEKA
• Gardner yedi zekâ alanı tanımlamıştır. 1995 yılında
doğacı-varoluşsal zekâ alanı çoklu zekâ kuramına
eklenmiştir.
DUYGUSAL ZEKÂ
• Goleman (2007: 64) akademik zekânın kişilerin
yaşamda karşılaşabileceği değişikliklere veya imkânlara
hazırlıklı olmayı neredeyse hiç sağlamadığını
belirtmekte ve yüksek IQ’nun zenginliğin, saygının, ya da
mutluluğun bir garantisi olmadığı halde, okulların ve
kültürün akademik becerilere takılıp kalarak, kişinin
geleceğini belirlemekte çok önemli rolü olan, bazılarının
karakter de diyebileceği bir grup özelliği göz ardı ettiğini
bildirmektedir.
• Goleman’a göre (2007: 64) “duygusal yetenek, bir
meta-yetenektir; yani, ham zekâ dâhil, var olan
diğer yeteneklerimizi ne kadar iyi
kullanabileceğimizin belirleyicisidir.”
• Goleman, (2007: 73-74) Solovey ve Gardner
tarafından “özbilinç, duyguları idare
edebilmek, kendini harekete geçirmek,
başkalarının duygularını anlamak,
ilişkileri yürütebilmek” şeklinde sınıflanan
yetenekleri duygusal zekâ modeli olarak kullanmış
ve bu beş başlığın her birini kitabında bir bölüm
olarak ele almıştır.
• Özbilinç: Duygusal zekânın kişisel
bileşenlerindendir. Özbilinç “içinde bulunduğumuz
anda neler hissettiğimizi bilmek ve bu tercihleri
karar vermemize yol gösterecek biçimde kullanmak;
kendi yetilerimize yönelik gerçekçi bir
değerlendirmeye ve sağlam temellere dayanan bir
özgüven hissine sahip olmak”tır.
ÖZBİLİNÇ
KİŞİSEL
Duygusal Farkındalık
Kendini Gerçekçi
Değerlendirme
Özgüven
Kişilerin kendini, duygularını tanıması ve
bu duyguların doğurduğu sonuçları fark
etmesidir.
Kişinin kendi güçlü ve zayıf yönlerini
bilmesi, duygusal sınırlarını
belirleyebilmesidir.
Kişinin değerli olduğuna inanması,
yeteneklerine güvenmesidir.
DUYGULARI İDARE
EDEBİLMEK
KİŞİSEL
• 2. Duyguları İdare Edebilmek: Duyguları idare
edebilmek duygusal zekânın kişisel bileşenlerindendir.
• Tanımı: “Duygularımızı, elimizdeki işi engellemek yerin
kolaylaştıracak şekilde idare etmek; vicdanlı olmak ve
hedeflere ulaşmak için bir zevkin tatminini ertelemek;
duygusal sıkıntıdan kendini kurtarıp toparlanmak”tır.
Kendini Kontrol
Edebilme
Denge ve Uyum
Kişinin içinden gelen duygularını ve
dürtülerini kontrol edebilmesidir.
Kişinin akılla duygu arasındaki dengeyi
sağlayabilmesi, yeni karşılaştığı durumlara
uyum sağlayabilmesidir.
Kendini Harekete
Geçirebilmek -Motivasyon
KİŞİSEL
• 3. Kendini Harekete Geçirmek (Motivasyon):
Motivasyon, duygusal zekânın kişisel bileşenlerindendir.
Bu duygusal yeterlilik “bizi hedeflerimize yöneltecek ve
yol gösterecek, inisiyatif kullanmamıza ve gelişmek için
çaba harcamamıza, yenilgiler ve engellenmişlik hissi
karşısında sebat etmemize yardımcı olacak en derindeki
tercihlerimizi kullanmak”tır.
Başarıya Yönelme
Girişimcilik
Kişinin daha iyiye ulaşmak için kendini
geliştirme çabası içinde olmasıdır.
Kişinin karşısına çıkan fırsatlar için
kendini hazır hissetmesi, fırsatları
değerlendirme konusunda arzulu
olmasıdır.
Kişinin zorluklar karşısında yılmaması,
Akış Hâli ve İyimserlik
kararlı ve ısrarcı olmasıdır.
Başkalarının Duygularını
Anlayabilmek - Empati
SOSYAL
• 4. Başkalarının Duygularını Anlamak
(Empati): Empati duygusal zekânın sosyal
bileşenlerindendir. Empati “insanların neler
hissettiğini sezmek, onların açılarından bakabilmek
ve çok farklı insanlarla dostluk geliştirip uyum
sağlayabilmek” tir.
Kişinin sözel ve sözel olmayan (beden dili)
İnsanları Anlamak verilerden hareketle çevresindeki insanları doğru
anlaması, anladığına ilişkin tepkiler vermesidir.
Kişinin çevresindeki insanların duygularını ve
Hizmete Yönelmek ihtiyaçlarını fark ederek, bunlara uygun önlemler
almasıdır.
Sosyal Beceriler- İlişkileri
Yürütebilmek
SOSYAL
5. Sosyal Beceriler-İlişkileri Yürütebilmek: Sosyal
beceriler, duygusal zekânın sosyal bileşenlerindendir. Bu
beceri “ilişkilerde duyguları iyi idare etmek, sosyal
durumları ve ilişki ağlarını doğru algılamak; pürüzsüz
etkileşim içinde olmak; bu becerileri ikna ve liderlik
etmek, anlaşmazlıklarda uzlaşma ve çözüm sağlamak,
işbirliği ve ekip çalışması için kullanmak”tır.
Sosyal Ağları
Kavrama ve
Sorun Çözme
Kişinin etkili iletişim becerisi (etkili dinleme)
kazanarak kişilerarası ilişkiler kurabilmesi ve
ikna yöntemlerini kullanmasıdır.
Kişinin bulunduğu toplumdaki sosyal ağların
fark edebilmesi, çevresinde oluşan sorurları
çözebilmesidir.
İşbirliği-Ekip
Çalışmasına
Yatkınlık
Kişinin başka insanlarla ortak amaçlar
doğrultusunda çalışması, grup çalışmalarında
her açıdan pozitif katkı sağlamasıdır.
Etkili İletişim
ve İkna