TARIM REFORMU-ARAZ* TOPLULA*TIRMA *L**K*LER*

Download Report

Transcript TARIM REFORMU-ARAZ* TOPLULA*TIRMA *L**K*LER*

T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
Sorumlu Öğretim Elemanları
Doç.Dr. Tayfun ÇAY
Yrd.Doç.Dr.Ali ERDİ
Hazırlayan
081205071 Emre KAPLAN
KAMU ÖLÇMELERİ DERSİ ÖDEVİ
KONU:TARIM REFORMU-ARAZİ
TOPLULAŞTIRMA İLİŞKİLERİ
Ülkemizdeki tarım işletmelerinin sayıları her
geçen gün artmakta iken buna bağlı olarak da
işletme büyüklükleri azalmaktadır.
Avrupa Birliği ülkeleri ve gelişmiş ülkelerde
ise ülkemizdeki durumun aksine, işletme
sayılarında azalma, ortalama işletme
büyüklüklerinde ise artma olduğu görülmektedir.
Küçük ve parçalı işletme yapısı, tarımda
teknoloji kullanımını engellemekte, emeğin
karşılığında alınan verimi düşürmekte ve yeterli
sermaye birikimini engellemektedir.
2006 yılında TÜİK tarafından yapılan Tarımsal
İşletme Yapı Araştırması sonuçlarına göre;
2007 yılı itibariyle kayıt altında bulunan tarım
arazisi büyüklüğü 16.7 milyon hektar olup işletme
sayısı ise yaklaşık olarak 2.6 milyon adettir.
Ülkemizde çiftçi başına düşen tarım alanı
ortalama 6 hektarı geçmezken, bu değer AB
ülkelerinde ortalama 19.7 hektar seviyesindedir.
Tarım arazisi olan işletmelerin tarım arazisi
parça sayısı incelendiğinde, işletmelerin %21.6 ile
en fazla 4-5 parça tarım arazisi olan grupta yer
aldıkları görülmektedir. Bu arazi parça sayısının
grubunda bulunan işletmelerin elinde bulunan
tarım arazisi, toplam tarım arazisinin %16.2 ‘sini
oluşturduğu görülmektedir.
Ülkemizde tarım işletmelerinin kullandıkları
araziler küçük, çok sayıda ve birbirinden uzak
parçalardan meydana gelmektedir.
Arazi parçalanması miras,kanal ve yol
inşaatı,satış, vb. sebeplerde dolayı artmakta ve bu
parçalanmalar sonucunda işletmelerin arazi
büyüklükleri ekonomik işletme büyüklüğünün
altına düşmeye devam etmektedir.
Parçalanma sorunu tarımsal yapıyı bozarken
tarımsal işletmeleri ve çiftçilerimizi masraflar ve
üretim açısından olumsuz yönde etkilemektedir.
Tarımsal işletmelerin parça sayısına göre
durumuna bakıldığında 2001 tarım sayımı
verilerine göre 3 022 127 adet işletmenin

%4.8’inin 1-3 parça
 %44.2’sinin 4-5 parça
 %28’inin 6-9 parça
 %23’ünün 10 ve üzeri parçalı yapıya sahip
olduğu görülmektedir.
Ülkemizde tarımın temel sorunları şu şekilde
sıralanabilir.
 Kırsal kesimde yaşayan insanların büyük bir
kısmının hiç toprağı yoktur.
 Tarım işletmelerinin bir çoğunun toprağı bir
aileyi geçindirecek büyüklükte değildir.
 Tarım işletmelerinde toprak mülkiyeti dağılımı
dengesizdir.
 Kiracılık ve ortaklık düzeni ekonomik ve
verimli tarım yapılmasını engellemektedir.
 Tarım işletmelerinin bir çoğunda araziler
küçük parseller halinde ve şekilleri düzensizdir.
Almanya’da tarım arazilerinin 10 hektarın
altına inmesine izin verilmezken bütünlüğü koru
geliri paylaş esası bulunmaktadır.
Bu sorunlara önlem olarak ülkemizde tarım
reformuna verilen önem arttırılmalı, arazi
toplulaştırması yapılarak dağınık ve parçalı
arazilerin birleştirilmesi ile bir işletme bünyesi
bütünlüğü sağlanmalıdır.
Türkiye’nin ekonomik,sosyal ve politik gelişme
sürecinde önemli role sahip olan sektörlerden biriside
tarım sektörüdür. Özellikle ekonomik gelişmenin ilk
dönemlerinde hakim sektör konumundadır.
Tarım sektörü ulusal ekonomilere,halkın temel
gıda maddelerini üretimini garanti ederek,nüfusun
önemli bir kısmına istihdam olanağı sağlayarak,ulusal
gelire ve ihracata destek olarak ve sanayi sektörüne
ara malı sağlayarak ve talep yaratarak katkılar
sağlamaktadır. Tarımdan sanayiye olan destek
ise;hammadde, iş gücü ve sanayi ürünlerine talep
yaratma destekleri şeklinde sıralanabilir.
Tarım Reformu; iyeliğin ve
toprağın kullanım koşullarının
iyileştirilmesi suretiyle çok
dağınık şekilde bulunan toprak
iyeliği düzeninin en uygun
işletme ölçeğine
kavuşturulmasıyla çağdaş
teknolojilerin tarıma
uygulanmasını sağlayacak
bağımsız üretim birimleri
yaratılarak tarımsal verimin
arttırılmasıdır.Ayrıca, tarımsal
arazideki bünye
bozukluklarını,mülkiyet ve
tasarruf rejimini iyileştirmek
yanında ve ötesinde daha
birçok tedbirleri içerisine
almaktadır.
Tarım reformu, tarım sektörünün ihtiyacı olan
kredi,pazarlama,eğitim,araştırma, teşkilatlanma ve
donatım gibi hizmetlerin daha iyi ve bol bir şekilde
sağlanmasına çalışan tedbirlerin tümüdür.
Tarım reformu, tarımsal üretimin arttırılması için
gerekli tüm tedbirleri ihtiva eder. Dolayısıyla toprak
reformu ile ilgili hususları da içine almaktadır.
Tarımda bünye bozukluklarının düzeltilmesi için
alınan tedbirler toprak reformu içinde toplanır.
Tarım reformunda, önce toprak reformu ile ilgili
tedbirler alınacak daha sonra tarımsal verimliliği
arttıracak diğer tedbirlerin bu temel üzerine
oturtulması yoluna gidilecektir.
Tarım reformu köy kalkınmasının temelini teşkil
etmektedir.
Toprak reformunun nerede bitip, tarım
reformunun nerede başladığı sorusu hiçbir zaman
kesin olarak cevap bulamamıştır.
Toprak reformunun başarısı tamamen
yukarıda sayılan tarım reformu tedbirlerinin
alınmasına bağlıdır.
Tarım alanında ilerlemenin sağlanması toprak
reformu ve arazi toplulaştırma çalışmalarının
amacına ulaşması için tarım reformu görüldüğü
gibi büyük önem taşımaktadır.
Tarım reformu ve arazi toplulaştırma ile oluşturulan
arazi parçalarında teknolojik tarım makineleri rahatlıkla
kullanılmakta ve bu sayede zaman,ekonomi ve iş gücü
yönünden ciddi kazanç sağlanmaktadır.
Tarım reformunda temel amaç; artan nüfusun
yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanması,
ihracatta üstünlüğe sahip olduğumuz ürünlere
ağırlık verilerek verimliliğin ve üretimin
arttırılması, üretici gelirlerinde istikrar sağlanması
ve kamu kaynaklarının daha rasyonel
kullanılmasıdır. Bu çerçevede , gıda güvenlik ve
güvenirliğin arttırılması,çok yönlü dünya ticaret
sistemine uyum sağlanması ve doğal kaynakların
korunmasını esas alan çevreyle uyumlu tarımsal
altyapının oluşturulması ile sürdürülebilir bir
tarımsal kalkınma hedeflenmektedir.
Türkiye’de yapılacak tarımsal reformun
başarısı için amaçların üretim,pazarlama ve
politikalar olmak üzere üç boyutta
değerlendirilmesi gerekir.
Üretim boyutunda; optimum ürün çeşitliliğinin
oluşturulması, optimum arazi ölçeği ve verim
artışının sağlanması.
Pazarlama boyutunda; sektörün piyasa
koşullarına uyumunun sağlanması,global rekabet
ortamında rekabet şansının arttırılması.
Politika boyutunda ; sektörün istikrarlı olarak
yönlendirilmesi ve sektörün ilgili birimleri
arasında koordinasyonun sağlanması temel
amaçlar olarak kabul edilmelidir.
IMF ile imzalanan stand-by anlaşması
çerçevesinde Tarımsal Reform ve Tarımda Yeniden
Yapılanma Programın da Türkiye’nin hedefleri şu
şekilde sıralanmıştır:
1. Çiftçilere istikrarlı gelir sağlanarak, refah
düzeylerinin yükseltilmesi,
2. Tarımın milli gelire olan katkısının arttırılması
3. AB ve diğer rakip ülkelerle rekabet imkanlarının
yükseltilmesi
4. Tarımsal üretimde kalite,çeşitlilik,devamlılık ve
standarda dayalı üretim sağlanarak,tarım ürünleri
dış ticaretinin arttırılması
Stratejik ürünlerde üretim arzının garanti altına
alınması
6. Gıda güvenliği ve emniyetinin sağlanması
7. Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirlik
esasları çerçevesinde yaşanabilir bir çevrenin
oluşturulması ve ekolojik dengenin gelecek nesillere
aktarılması
8. Bilgi ve teknolojinin
üretilip yaygınlaşabileceği
bir ortamın sağlanmasıdır.
5.
Tarım reformu çalışmalarını kısaca başlıklar
halinde şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Alternatif ürün projesi
2. Telafi edici ödeme sistemi
3. Çiftçi kayıt sistemi projesi
4. Doğrudan gelir desteği projesi
5. Çiftçi örgütlenmesi projesi
6. Tarımsal ürünlerin girdi fiyatlarının dünya ile
uyumu projesi
7. Ürün borsalarının geliştirilmesi projesi
8. Prim kararnamesi projesi
9. Avrupa Birliği’ne uyum projesi
Cumhuriyetin ilanından, 1945 yılında
yürürlüğe giren Çiftçiyi Topraklandırma Yasası’na
kadar olan dönemde, toprak düzeni ve iyelik
sisteminde kayda değer bir işlem ve değişiklik
yapılmamıştır.
Bu süreçte, hazine arazisi olarak görünen yada
boş bulunan toprakların toprakları olmayan
köylülere ve göçmenlere verilmesini sağlayan
yasalar çıkarılmıştır.
Yasalar şu şekilde sıralanabilir:
1.
4753 Sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası
(1945)
2.
1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasası
(1973)
3.
3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi
Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu (1984)
Günümüzde tarım reformu çalışmalarında
uygulanmakta olan kanun: 3083 Sayılı Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım
Reformu Kanunu (1984) ‘dur
Arazi toplulaştırması ve toprak reformu
arasındaki ilişkiyi anlayabilmek için günümüzdeki
çalışmalarda kullanılan kanunun incelenmesi
gereklidir.
Yasanın amacı 1. maddesinde şöyle açıklanmıştır:
a)
b)
c)
Toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin
korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin
alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak
arttırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda
istihdam imkanlarının arttırılmasını,
Yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin
zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için devletin
mülkiyetinde bulunan topraklarla
topraklandırılmalarını, desteklenmelerini,
eğitilmelerini,
Ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde
parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve
imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de
toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini
sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli
olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini
önlemeyi,
d) Yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme
yerlerine eklemeler yapmayı,
e) Zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara
tahsisini düzenlemeyi,
f) Dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini
belirlemeyi,
g) Bakanlar Kurulunca gerekli görülen diğer bölgelerde
gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet
ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde
düzenlemeler yapmayı, sağlamaktır.
“Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair
Tarım Reformu Kanunu” biçimsel olarak toprak
reformunu da içermektedir. Bu yasa aynı zamanda,
saptanan normdan daha fazla toprağa sahip olan büyük
toprak sahiplerinin arazilerinin kamulaştırılmasını ve
yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin
topraklandırılmalarını ön görmektedir. Bu amaçla
kamulaştırmaya konu olan taşınmazlar, bağ, bahçe ve
ağaçlık arazi ve örnek işletmeler hariç, gerçek kişilerle özel
hukuk tüzel kişilerine ait tarım topraklarından o bölge için
saptanan dağıtım normunun on katını aşan bölümü ile
varsa üzerindeki tarımsal yapı ve tesislerdir (madde:5).
Arazi Toplulaştırması; tarımsal üretimin
arttırılması amacıyla, küçük parseller halinde
birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere
dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş
arazilerin; modern tarım işletmeciliği esaslarına
göre ve sulama hizmetlerinin getirilmesine en
uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi
ve düzenlenmesi işlemine denir.
Arazi toplulaştırması, Tarım Reformu bir alt bileşeni
olarak arazi bölünmesi ve parçalanmasından
kaynaklanan sorunları gidermek üzere yürütülmekte
olan çalışmalar kapsamında uygulamaya konmuştur.
Amacı; çiftçilerin daha az sayıda daha büyük ve daha
iyi şekilli tarım arazilerinde daha iyi verimli üretim
yapılabilmesini sağlamak,tarımsal üretimi
geliştirmeyi,tarım arazisi sahipleri için düzeltilmiş
parseller yaratmak,yeniden düzenlenmiş parsel planları
içinde yeni yollar yaparak tarımsal üretimi geliştirmek.
Arazi toplulaştırması öncesi ve sonrası
arasındaki fark toplulaştırmanın önemini
göstermektedir.
Tarım Reformu kapsamında uygulanmakta
olan Arazi Toplulaştırması faaliyetleri tarım
arazisinin %51’ne sahip olan 2/3 çoğunluğun
muvafakatlarının sağlanması prensibi ile
uygulanmaktadır.
Tarım Reformu ve Arazi Toplulaştırması tanım
ve amaçlarını ayrı ayrı ele alındığında birbiriyle iç
içe olduğu ve toplulaştırmanın tarım reformunun
bir kolu olduğu anlaşılmaktadır.
TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KURULUŞU
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi
Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun
amaçlarını gerçekleştirmek üzere 1985 yılında
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Yapılan bu çalışma tarım reformunun önemini
gösteren bir eylemdir.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM),
3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi
Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu
uyarınca, Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulama
alanı ilan edilen yerlerde, kanunun 1. maddesinde
belirtilen hükümler çerçevesinde faaliyetlerini
sürdürmektedir.
TRGM ‘nün görevleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
1.Tarım Reformu Bölgesi ilanı için ön etüt ve araştırmaları yapmak
ve Bakanlık Makamına teklif etmek,
2. Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen uygulama bölgelerinde;
- Hazine arazilerinin, topraksız veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçilere zirai aile işletmeleri kurabilecek şekilde dağıtmasını ve
kiralanmasını sağlamak, ayrıca çiftçilerin techiz edilmelerini,
desteklenmelerini ve eğitilmelerini sağlamak
- Ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanmış
arazileri toplulaştırmak ve tekrar parçalanmasına ve küçülmesini
engellemek,
- Toprak ve su kaynaklarının ekonomik ve teknik icaplara göre
korunması için gerekli tedbirleri almak,
-Toprağın verimli bir şekilde işletilmesini, işletilmesinin
korunmasını, birim alandan azami verim alınmasını, zirai üretimin
sürekli olarak artırılmasını sağlamak,
-Yeni yerleşim yerleri kurulması, mevcut yerleşim yerlerine
eklemeler yapılması için tedbirler almak ve bu konuda ilgili
kuruluşlarla işbirliği yapmak,
-Tarım arazisinin esas olarak tarımda kullanılmasını, mecburi
hallerle sınırlı kalmak kaydıyla, tarım arazisinin tarım dışı amaçlara
tahsisini sağlamak,
TRGM, kanunda tespit edilen amaçların
gerçekleştirilmesinde önceliği bulunan alanlarda ön
etüt yapar ve gerekli verileri değerlendirerek
uygulama alanlarının ilanını sağlar. Uygulama alanı
belirlenirken arazi malikleri, tüzel kişilikler,
kooperatifler, belediyeler, valilikler, kamu kurumları
vb. gelen talepler değerlendirilir.
Uygulama alanı olarak seçilecek yerlerin tespitinde;
- Tapu ve kadastro durumu
- Sulama durumu
- Hazine arazisi varlığı
- Mera arazisi miktarı
- Arazi parçalılığı, ıslah durumu
gibi ölçütler göz önüne alınmaktadır.
TRGM, Kamulaştırma Toplulaştırma ve
Dağıtım, Arazi İşleri ve Destekleme Daire
Başkanlıkları olmak üzere üç ana daire başkanlığı
altında hizmet vermektedir.
Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen uygulama alanlarında
yürütülmekte olan faaliyetler; arazi toplulaştırması, arazi
dağıtımı, arazi kiralaması ve kamulaştırma gibi mülkiyetle ilgili,
toprağın verimli şekilde işletilmesi, işletilmesinin korunması,
tarımsal üretimin artırılması, tarımda istihdam imkanlarının
geliştirilmesi, çiftçilerin desteklenmesi ve eğitilmesi, yerleşim
yerlerinin düzenlenmesi gibi iktisadi verimlilik ilkelerini esas
alan düzenlemeler şeklinde tanımlanabilir.
İçinde bulunduğumuz süreçte, kırsal alanlarda arazi
düzenlenmesi, işletme ölçeğinin büyütülmesi, üretim ve verim
artışlarının kabul edilebilir seviyelere ulaştırılması, işletmelerin
rekabet güçlerinin artırılması, kırsal çevrenin korunması ve
sürdürülebilir kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla
öngörülen bazı proje ve tedbirleri uygulamak gibi ülkemiz
açısından son derece önemli çalışmalar, Tarım Reformu Genel
Müdürlüğünün temel hedefleri arasında yer almaktadır.
2005 yılında Köy Hizmetleri kurumunun
kapatılmasından sonra benzer hizmetleri yürüten Genel
Müdürlüğümüzün iş yükü hızla artmıştır. GAP Eylem Planı
(2008-2012) ile GAP’ta DSİ tarafından sulamaya açılacak
alanların toplulaştırılması görevi de Tarım Reformu Genel
Müdürlüğüne verilmiş ve bütçesi yaklaşık 9 kat
arttırılmıştır.
Böylece aynı personelle daha yoğun teknoloji kullanımı
ile başta arazi toplulaştırması olmak üzere hizmet
anlayışında bir değişim başlatılmıştır. Genel
Müdürlüğümüz Bakanlar Kurulunca Uygulama Alanı
olarak ilan edilen yerlerde, Tarım Reformu hizmetlerinin
özelliğine uygun olarak kurulan 9 Bölge Müdürlüğü ile bu
hizmetleri yürütmektedir.
Çağdaş projelerin uygulanmasında sulama
projeleri ile birlikte drenaj kanalları, tesviye ve
tarla içi yolların yapımı gibi hizmetlerin TARIM
REFORMU ve ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI ile
birlikte ele alınması, çevre ve doğanın
korunması,köylerin yenilenmesi, kamu
yatırımlarında fiziki tesisler için arsa temini, kırsal
kalkınma hedefine ulaşmaktaki ana yoldur.
Dünyadaki insan sayısının hızla artması,
üretimi mümkün olmayan toprağın her geçen gün
daha da değerli hale gelmesine sebep olmaktadır.
Doğal kaynaklarımızdan olan topraklarımızın
daha iyi korunması,geliştirilmesi ve daha iyi
kullanılmasının sağlanması için ARAZİ
TOPLULAŞTIRMA çalışmalarının tüm ülke
geneline yayılması şarttır.







Türkiye’de Tarım Reformu Yrd.Doç.Dr. Zeynep Erdinç
Türkiye’de Tarımsal Reformlar İçin Parsel Tabanlı Bir
Veri/Bilgi Altyapısı Gereksinim Analizi H.İ.İnan
T.Yomralıoğlı
Toprak Reformu Kongresi
Yaşanabilir Bir Kırsal Oluşturmak “Arazi
Toplulaştırması” Ziya Parlak
Türkiye’de Toprak Reformu Uygulamaları Zerrin
Demirel – Fatma Zehra Gülsever
Arazi Toplulaştırma Kanun Tasarısı Üzerine Bir
İnceleme Tayfun Çay, T. Ayten, H.Çağla, Fatih İşcan
Tarım Sektöründe Reform




Toprak Ve Tarım Reformu Hakkında Eğitici
Bilgiler
Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu Ve Uygulama
Sonuçları Duran Taraklı
www.tarimreformu.gov.tr
tarimbilimleri.agri.ankara.edu.tr