Ticaret Hukuku Slaytı

Download Report

Transcript Ticaret Hukuku Slaytı

TİCARET HUKUKU BİLGİSİ
Anonim Şirket
Denetim
Esas Sözleşme Değişiklikleri
Pay ve Pay sahipliği
Anonim Şirketin Denetimi
• Yeni TTK’da denetçiler anonim şirketin organı olmaktan
çıkarılmış, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek
şirketlerin bağımsız denetim kuruluşları tarafından
denetlenmesi esası öngörülmüştür.
• TTK’da iki tür denetçiye yer verilmektedir. Bunlar;
– Denetçi (hesap denetçisi),
– Özel denetçi
• Bahsedilen denetçi türleri yalnızca anonim şirketlerin
değil sermaye şirketlerinin (limited, sermayesi paylara
bölünmüş (paylı) komandit) tamamı için geçerlidir. (TTK
md. 565; md. 635).
Denetim Esasları
• TTK’da denetim yükümlülüğüne uyulmaması hali
için ağır bir hukuki sonuç da öngörülmüş ve
denetçinin denetiminden geçmemiş finansal
tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet
raporunun düzenlememiş hükmünde sayılacağı
belirtilmiştir (md. 397, f. 2).
• Denetime tabi şirketlerin hangileri olduğu
Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan 2012/4312
sayılı Kararı ( RG 23.01.2013, S. 28537) dikkate
alınarak belirlenecektir.
Denetçilik Sıfatı
• Denetçiler Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumunca bağımsız
denetim yapmak üzere yetkilendirilen
bağımsız denetçi veya ortakları bağımsız
denetçi olan sermaye şirketlerini ifade eder
(md. 400, f. 1). Kurum tarafından
yetkilendirilecek kişilerin yeminli mali müşavir
veya serbest muhasebeci mali müşavir
yetkisine sahip olması gerekmektedir.
Denetimin Konusu
• Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile
yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun
denetimi;
– Envanterler de dahil olmak üzere, finansal tabloların,
Türkiye Denetim Standartları kapsamında muhasebe iç
denetimlerinin,
– Riskin erken teşhisi ve yönetimi komitesinin yönetim
kuruluna vereceği raporların,
– Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun
denetimini
• kapsayacaktır.
Denetimin Kapsamı
• Bunun yanında, şirketin ve topluluğun finansal tablolarının ve
yönetim kurullarının yıllık raporlarının denetimi; Türkiye Muhasebe
Standartları ile Kanuna ve esas sözleşme hükümlerine uyulup
uyulmadığının incelenmesini de kapsayacak ve denetleme sırasında
elde edilecek bilgilerle finansal tabloların ve yönetim kurulu yıllık
raporlarının uyum içinde olup olmadığı düzenlenecek raporda
açıklanacaktır (TTK md. 398, f. 1, 2).
• TTK’na göre denetleme, Kamu Gözetim, Muhasebe ve Denetim
Startları Kurumunun belirlediği esaslar bağlamında, denetçilik
mesleğinin gerekleriyle etiğine uygun bir şekilde ve özenle
gerçekleştirilir. Denetleme, şirketin ve topluluğun malvarlıksal ve
finansal durumunun dürüst resim ilkesine (TTK md. 515) uygun
olarak yansıtılıp yansıtılmadığını, yansıtılmamışsa sebeplerini,
dürüstçe belirtecek şekilde yapılır (TTK md. 398, f. 1).
Denetçinin Seçimi ve Atanması
• TTK denetçinin görevlendirilmesi konusunda
üç yöntem öngörmektedir. Bunlar,
– Şirket genel kurulu tarafından seçilme
– Yönetim kurulu tarafından seçilme
– Mahkeme tarafından atanma
• Bunlardan birincisi asıl yöntemi oluştururken,
diğer ikisi istisnai hallere mahsustur.
Mahkeme Tarafından Seçilme
• TTK md. 399, f. 1’e göre, denetçi, şirket genel kurulu
tarafından seçilecektir. Kanunda ilk denetçinin esas
sözleşme ile atanması yöntemi tercih edilmemiştir. Bu
sebeple şirketin tüzel kişilik kazanmasının hemen
ertesinde toplantı gerçekleştirmesi ve ilk denetçiyi
ataması gerekmektedir.
• Kanuna göre denetçinin, her faaliyet dönemi ve her
halde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi
bitmeden seçilmesi gerekir (md. 399, f. 1). Bu itibarla,
denetçi seçimi, her faaliyet dönemi için ayrı ayrı
yapılacaktır. Bir başka ifadeyle, birden fazla faaliyet
dönemi için denetçi seçimi mümkün olmayacaktır.
Yönetim Kurul Tarafından Seçilme
• Denetçinin yönetim kurulu tarafından seçilmesi
ise istisnai bir yöntemdir. Genel kurulca seçilen
denetçi, denetleme sözleşmesini, haklı bir
sebebin varlığında veya kendisine karşı görevden
alınma davası açılmışsa feshedebilir (md. 399, f.
6). Denetçinin fesih ihbarında bulunması
durumunda, şirket yönetim kurulu hemen geçici
bir denetçi seçmek ve seçtiği denetçiyi de genel
kurulun onayına sunmak zorundadır (TTK md.
399, f. 9).
Mahkeme Tarafından Seçilme
• Denetçinin mahkeme tarafından atanması da bir diğer
istisnai yoldur. Faaliyet döneminin dördüncü ayına
kadar genel kurulun denetçi seçmemesi veya
seçememesi durumunda da, denetçi, yönetim
kurulunun, yönetim kurulu üyelerinden herhangi
birisinin ya da herhangi bir pay sahibinin talebi üzerine,
mahkeme tarafından atanacaktır. Aynı esas denetçinin
sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal
olunması veya butlanına ya da denetçinin kanuni
sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini
yerine getirememesi veya görevini yapmaktan
engellenmesi hallerinde de geçerlidir. Mahkemenin bu
konuda vereceği karar kesindir (md. 399, f. 6).
Fesih Davası
• Diğer yandan, TTK, şirket yönetim kurulu ile azınlığa, genel
kurulca seçilen denetçinin görevden alınması ve yerine yeni
denetçi atanmasını talep hakkı da tanımıştır. Buna göre,
şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret
mahkemesi; yönetim kurulunun ya da azınlığın talebi
üzerine, başka bir denetçi atayabilecektir (md. 399, f. 4).
Ancak, azınlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin
seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu
tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul
toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan
beri, şirketin pay sahibi sıfatını taşıyor olması gerekir (md.
399, f. 5). Yönetim kurulu tarafından açılacak görevden alma
ve yeni denetçi atama davası için ise böyle bir zorunluluk
aranmayacaktır.
Denetçi Olması ve Denetim Yapması
Yasaklananlar
• TTK md. 400, f. 1’de yeminli mali müşavir, serbest
muhasebeci mali müşavir, bağımsız denetleme
kuruluşu ve bunun ortaklarından biri ve bunların
ortaklarının yanında çalışan veya bu cümlede anılan
kişilerin mesleği birlikte yaptıkları kişi veya kişilerin,
bazı hallerin varlığında, ilgili şirkette denetçi
olamayacakları öngörülmüştür. Burada gösterilen
hallerde, denetçi ile şirket arasında bir ilişki bulunduğu
görülür.
• Süre konusunda getirilen bir kısıtlama da
bulunmaktadır. On yıl içinde aynı şirkette toplam yedi
yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe
denetçi olarak yeniden seçilemez. (TTK md. 400, f. 2).
Denetçinin Düzenleyebileceği Rapor Çeşitleri
• Üç tür denetim raporu düzenlenecektir:
– Şirketin finansal tablolarına ilişkin denetim raporu
– Yönetim kurulunun yıllık faaliyetlerine ilişkin
denetim raporu
– Riskin erken teşhisi ve yönetimi sistemine ve
komitesine ilişkin denetim raporu
Denetçi tarafından Verilebilecek Görüş Yazıları
ve Yorum Davası
• Denetçi denetimin sonucunu görüş yazısında
açıklar. Görüş yazısı, denetim raporundan
farklıdır ve üç türlü olabilecektir:
– Olumlu görüş yazısı
– Sınırlı olumlu görüş yazısı
– Olumsuz görüş yazısı
• Ayrıca denetçiye görüş vermekten kaçınma
imkanı da getirilmektedir. Kaçınma olumsuz
görüşün sonuçlarını doğurur.
Olumsuz Görüş Yazısının Sonuçları
• Olumsuz görüş yazılan hâllerde yönetim kurulu, görüş
yazısının kendisine teslimi tarihinden itibaren dört iş
günü içinde, genel kurulu toplantıya çağırır ve genel
kurul yeni bir yönetim kurulu seçer.
• Esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, eski yönetim
kurulu üyeleri yeniden seçilebilir. Yeni yönetim kurulu
altı ay içinde, kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara
uygun finansal tablolar hazırlatır ve bunları denetleme
raporu ile birlikte genel kurula sunar.
• Sınırlı olumlu görüş verilen hâllerde genel kurul, gerekli
önlemleri ve düzeltmeleri de karara bağlar.
Denetçinin Sorumluluğu
• Şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını,
raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kanuni
görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem
şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar
dolayısıyla sorumludur (md. 554, f. 1).
• Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir.
Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler (md. 555, f.
1). Birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları halinde,
bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen
kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte
müteselsilen sorumlu olur (md. 557, f. 1).
• Davacı birden çok sorumlu kişiyi zararın tamamı için birlikte dava edebilir
ve hâkimin aynı davada her bir davalının tazminat borcunu belirlemesini
isteyebilir (md. 557, f. 2). Birden çok sorumlu arasındaki başvuru, durumun
bütün gerekleri dikkate alınarak hâkim tarafından belirlenir.
Esas Sözleşme Değişiklikleri
• Kanunda esas sözleşme değişikliği yanında,
sermayenin artırılması ve azaltılması özel
olarak düzenlenmiştir.
Genel Esas Sözleşme Değişiklikleri
• Esas sözleşmede yer alan hususlarda değişiklik
yapılması veya yeni hükümler eklenmesi ya da mevcut
hükümlerin tamamen veya kısmen çıkarılması, esas
sözleşme değişikliğidir.
• Şirket esas sözleşmesinin değişikliğine karar verme,
genel kurulun devredilemeyen yetkilerindendir. Genel
kurul bu yetkisini kullanırken belirli sınırlar içerisinde
davranmak zorundadır. Bu anlamda esas sözleşme
değişikliği emredici hükümlere, dürüstlük kuralına,
anonim şirket ilkelerine, özellikle ortakların vazgeçilmez
ve müktesep haklarına aykırı olamaz veya imtiyazlı pay
sahiplerinin haklarına zarar veremez (md. 452).
Değişiklik Teklifi ve İzin
• Değişiklik için ilk olarak yönetim kurulu tarafından değişiklik
teklifinin hazırlanması gerekir. Şirketin md. 333’te belirtilen Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi şirketlerden biri olması halinde,
esas sözleşme değişikliği için de izin alınması gerekir. Bu anlamda
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin alınması gereken anonim
şirketler bankalar, sigorta, finansal kiralama ve factoring şirketleri,
holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, umumi mağazacılık yapan
şirketler vb. olacaklardır.
• İznin ardından, değişiklik taslağı ve değiştirilecek hükümler TTSG’de
ve şirketin internet sitesinde ilan olunur (md. 453; md. 414, f. 1).
Daha sonra konu usulüne uygun olarak toplanmış şirket genel
kurulunda görüşülür ve niteliğine göre TTK’nun 421’nci maddesinde
yer alan toplantı ve karar yetersayıları dikkate alınarak değişiklik
kararı alınır (md. 453)
İmtiyazlı Pay Sahipleri Genel Kurulu
• Alınan kararın uygulanması "haklarını ihlal
edecek nitelikte ise" imtiyazlı pay sahiplerinin
kendi aralarında özel bir toplantı yaparak,
genel kurul kararını onaylamaları gerekir (md.
454, f. 1). Aksi takdirde genel kurul kararı
uygulanamaz. Son olarak kararın ticaret
siciline tescili ve TTSG’de ilanı gerekir (md.
455). Ayrıca şirketin internet sitesinde de
duyurulur (md. 455).
Özel Esas Sözleşme Değişiklikleri
• Esas sermaye artırımı
• Esas sermayenin azaltılması
Esas Sermayenin Artırılması
• TTK’da sermaye artırımı, sermaye taahhüdü
yoluyla sermaye artırımı, iç kaynaklardan sermaye
artırımı ve şarta bağlı sermaye artırımı olmak
üzere üç gruba ayrılmıştır.
• Sermaye artırımına, esas sermaye sisteminde
genel kurul; kayıtlı sermaye sisteminde yönetim
kurulu karar verir (TTK md. 456, f. 2).
• Sermaye artırımı, ticaret siciline tescil ile hüküm
ifade eder (md. 456, f. 4; md. 355, f. 1). Sermaye
artırım kararı üçüncü kişilere karşı tescilden önce
hüküm ifade etmez (md. 456, f. 5; md. 455).
Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımı.
•
Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımında şirkete dışarıdan
ayni veya nakdi nitelikte yeni sermaye getirilmektedir. Şirkete
getirilen veya taahhüt edilen yeni sermaye karşılığında, artırıma
katılan kişilere yeni oluşan paylar verilmekte, böylece hem sermaye,
hem payların sayısı artmaktadır. Şirket sermayesinin artması
sonucu, şirket malvarlığında artırım ölçüsünde bir fazlalaşma
gerçekleşmektedir. Bu yolla çıkarılacak paylardan, şirket
sermayesindeki paylarıyla orantılı olarak alabilmeleri ve paylarının
aşınmasını önlemeleri için, mevcut pay sahiplerine, yeni paylardan
alma (rüçhan) hakkı tanınmıştır (md. 461).
• Payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye
taahhüdü yoluyla sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli
sayılmayan tutarların ödenmemiş olması ise sermaye artırımına
engel teşkil etmez (md. 456, f. 1).
• Sermaye taahhüdü yoluyla artırım Kanunda esas sermaye ile kayıtlı
sermaye sistemi açısından ayrı ayrı ele alınmıştır.
İç kaynaklardan artırım.
• Bu yöntem TTK md. 463’te düzenlenmiştir. Sermaye taahhüdü
yoluyla sermaye artırımında şirket malvarlığı artarken, burada
malvarlığı aynı kalmakta; zaten malvarlığı içerisinde olan ve
sermayeye eklenebilecek nitelikteki iç kaynaklar (yedek akçeler,
önceki yıldan aktarılan kar, dağıtılmasına karar verilmemiş son yıl
karı veya yeniden değerleme fonu), sermayeye eklenmektedir
• Yeni paylar çıkarılarak yapılan artırımda, çıkarılan yeni paylar,
mevcut pay sahiplerine bedelsiz (ödemesiz) olarak dağıtılır veya
yeni pay çıkartılmaz mevcut payların nominal değerleri yükseltilir.
• Her iki türde de ortak olan hususlar, önceki sermayenin tamamen
yerine getirilmesinin aranmaması (md. 456, f. 1), ortakların
taahhüdü gerekmemesi, imtiyazlı pay sahipleri kurullarının kararına
ancak bunların durumu etkileniyorsa ihtiyaç duyulmasıdır.
Şarta bağlı sermaye artırımı.
• Türk hukukunda ilk kez yer verilen bir sermaye artırım şeklidir (TTK
md. 463-475). Şarta bağlı sermaye artırımı, yeni çıkarılacak
tahvillerin ve benzeri borçlanma araçlarının alacaklılarının şirketin
pay sahiplerine dönüşmelerini amaçlayan, bu yolla şirkete sermaye
sağlayan, yani finansmana yardımcı olan ve çalışanlar için pay
senedi çıkarılmasına imkan veren bir sermaye artırım yöntemidir.
• Yeni pay alımını kullanan kişilerin pay bedelleri kendilerine olan
alacakla mahsup edilmektedir. Böylece şirketin sermaye alacakları,
zaten kendisinde olan değerlerden karşılanmış olmaktadır.
• Kayıtlı sermaye sisteminin aksine şarta bağlı sermaye artırımında
genel kurul yönetim kuruluna herhangi bir yetki devrinde de
bulunmamaktadır. Artırımın gerçekleşme zamanı üçüncü kişilerin
kararına, yani şarta bağlı kalmaktadır.
Esas Sermayenin Azaltılması
•
•
•
Anonim şirketleri esas sermayeyi azaltmaya yönelten iki temel neden vardır.
Bunlardan birincisi, şirketin ihtiyacının üzerinde bir sermayeye sahip olması, diğeri
ise mevcut bilanço açıklarının (zararların) kapatılmasıdır.
İmtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek nitelikteki sermaye azaltımlarında
bu payların sahiplerinin onayının alınması gerekir (md. 454, f. 1). Genel kurul esas
sermayenin azaltılmasına karar verdiği takdirde, yönetim kurulu, bu kararı şirketin
internet sitesine koyduktan başka, TTSG’de ve aynı zamanda esas sözleşmede
öngörüldüğü şekilde, yedişer gün arayla, üç defa ilan eder. İlanda alacaklılara,
TTSG’deki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde, alacaklarını bildirerek bunların
ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebileceklerini belirtir. Şirketçe
bilinen alacaklılara ayrıca çağrı mektupları gönderilir (md. 474, f. 1).
Sermaye, ancak alacaklılara verilen sürenin sona ermesinden ve beyan edilen
alacakların ödenmesinden veya teminat altına alınmasından sonra azaltılabilir. Aksi
halde alacaklılar şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret
mahkemesinde sermayenin azaltılması işleminin tescilinin ilan edilmesinden
itibaren iki yıl içinde sermayenin azaltılmasının iptali davası açabilirler (md. 471, f.
1). İki yıllık dava açma süresi, hak düşürücü süredir.
Sermayenin azaltılması yöntemleri.
• Anonim şirketlerde esas sermayenin
azaltılması; payların itibari değerlerinin
düşürülmesi ya da sayılarının (yani payların
birleştirilmesi veya yok edilmesi) suretiyle
yapılabilir. Anonim şirket, aksine bir hüküm
olmadıkça, bu yöntemlerden istediği herhangi
birini seçerek sermaye azaltımına gidebilir.
V Anonim Şirkette Pay ve Pay Sahipliği Kavramı
• Payın Çeşitli Şekillerde Sınıflandırılması
• Anonim şirkette pay sahipleri anonim şirkete
para dışında değerler getirebilirler. Para
dışında tüm bu değerler ayın olarak kabul
edilir. Bunların değerlerinin biçilmesi gerekir
(md. 343, f. 1) ve değerleri esas sözleşmede
gösterilir.
Oy Hakkı Olan - Oydan Yoksun Pay
• TTK’na göre her pay, sahibine en az bir oy hakkı
verir (TTK md. 434, f. 2, f. 1). Bu hükmün emredici
olduğu ve TTK sisteminde oy hakkı bulunmayan
pay oluşturulmasının mümkün olmadığı kabul
edilmektedir.
• Eski Sermaye Piyasası Kanunu’nda halka açık
anonim şirketlerin, esas sözleşmelerinde hüküm
bulunmak şartıyla, kar payı imtiyazı sağlayarak, oy
hakkından yoksun paylar ihraç edebileceği kabul
ediliyordu (eski SPK md 14A). Yeni düzenlemede
bu yönde bir hüküm yer almamaktadır.
İmtiyazlı Pay - Adi Pay
• Esas sözleşmeye konularak bir kısım paylara, diğerlerine
oranla ek ve üstün bazı haklar tanınabilir (TTK md. 478). Kar
payı, tasfiye artığı dağıtımı ve sair hususlarda üstünlükle
sağlanmış paylara imtiyazlı (ayrıcalıklı) pay, böyle bir
üstünlük tanınmamış paylara ise adi pay denilmektedir. Oy
hakkı akımından bir sınırlama bulunur. Buna göre bir paya
en çok on beş oy hakkı tanınabilir. Ancak bu sınırlama,
kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin
ispatlandığı durumlarda uygulanmaz.
• Oyda imtiyaz bazı hallerde kullanılamaz. Diğer bir ifadeyle
bu hallerde imtiyazın etkisizleştiği görülür. Bu üç hal, esas
sözleşme değişikliği ile ibra ve sorumluluk davası açılması
halleridir (TTK md. 479, f. 3).
Bedelli Pay - Bedelsiz Pay
• Sermaye artırımlarında, artırılan sermaye şirket içi
kaynaklardan (kar, yedek akçeler veya yeniden
değerleme fonu) karşılanıyor ise, artırılan kısım karşılığı
çıkarılan paylar için ortakların herhangi bir bedel
ödemesi gerekmez. Bu paylara bedelsiz (gratis) paylar
denir. Bedelsiz paylar sadece mevcut ortaklara
dağıtılabilir
• Buna karşılık, dış kaynaklardan sermaye artırımı
yapılıyorsa, çıkarılacak yeni paylardan almak isteyen
mevcut ortakların (bunların öncelik-rüçhan hakkı
bulunmaktadır) ve üçüncü kişilerin, şirkete pay
bedellerini ödemeleri gerekir. Bu paylara ise bedelli
paylar denilir.
Anonim Şirkette Pay Sahibinin Hakları ve
Borçları
• Anonim şirkette pay veya pay senedine sahip
olan kişi pay sahibi diye adlandırılır. Ayrıca,
şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin
olarak kabul etmesi kanuni şart ve
sınırlamalara tabidir.
Pay Sahibinin Borçları
• Pay sahiplerinin tek borcu sermayeyi koyma
borcudur (TTK md. 329). Bu anonim şirketlerde
geçerli olan “Tek Borç İlkesi"ni ifade etmektedir.
Sermaye borcu ifa edildikten sonra, pay sahipleri,
kendi rızaları dışında yeni ve ek sermaye koyma
borcu altına sokulamazlar (TTK md. 480, f. 1). Bu
sebeple pay sahiplerinin taahhütlerini arttırmak
için yapılacak esas sözleşme değişiklikleri, tüm
ortakların oybirliğine ihtiyaç gösterir. Tek borç
ilkesinin iki istisnası bulunur. Primli (agiolu) paylar
(md. 480, f. 1) ve ikincil yükümlülükler (md. 480, f.
4).
Sermaye Koyma Borcu
• Pay sahibinin şirkete karşı asli borcu üstlendiği sermaye borcunu ifa
etmektir (md. 480). Bu borcun miktarı kural olarak payının itibari
değerine eşittir. Ancak, paylar primli olarak çıkarılmışsa payın itibari
değerine ilaveten prim tutarının da ödenmesi icap eder.
• Sermaye borcunun muacceliyet tarihi (vadesi) esas sözleşmede
gösterilir veya genel kurul kararıyla belirlenebilir. Eğer bunlardan
birisi söz konusu değilse yönetim kurulu sermaye borcunun ödenme
zamanını belirleyerek pay sahiplerine ödeme çağrısında (apel)
bulunabilecektir.
• Muacceliyet kazanmış (vadesi gelmiş) sermaye borcunun
ödenmesini isteme hakkı şirketindir. Şirket alacaklıları ödenmemiş
sermaye borçlarından dolayı ortaklara müracaat edemezler.
Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi,
ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür (md.
482, f. 1). Esas sözleşmeyle, cezai şart öngörülebilir (md. 482, f. 3).
Şirketin tazminat hakkı da vardır (md. 482, f. 4).
Sermaye Koyma Borcunda Iskat ve Cezai Şart
• Pay sahibinin şirketten ıskatının ve cezai şartın
uygulanabilmesi için, yönetim kurulu tarafından,
mütemerrit pay sahibine, TTSG ile esas sözleşmenin
öngördüğü şekilde ilan yoluyla şirketin internet
sitesinde de yayımlanacak bir mesajla ihtarda
bulunulur. Bu ihtarda, mütemerrit pay sahibinin
temerrüde konu olan tutarı bir ay içinde ödemesi, aksi
hâlde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun
bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir
(md. 483, f. 1). Nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine
bu davet ve ihtar, ilan yerine, iadeli taahhütlü mektupla
ve internet sitesi mesajı ile yapılır. Bir aylık süre,
mektubun alındığı tarihten başlar (md. 483, f. 2).
Sermaye Koyma Borcu
• Pay sahibinin ıskatı dışında anonim şirketlerde ortağın çıkartılması
mümkün değildir. Yabancı ülkelerde uygulaması bulunan ve Squeeze
Out olarak isimlendirilen sistem, yeni Türk Ticaret Kanunu’nda sınırlı
olarak benimsenmiş bulunmaktadır. İlk olarak birleşme ile ilgili TTK
md. 141, f. 2’de, diğer ortakların yüzde doksan çoğunluğuyla
çıkarma kararı verilebilmektedir (TTK md. 151, f. 5). İkinci olarak tam
hâkimiyet halinde çoğunluğun azınlığın çıkartılmasına arar
verebileceği öngörülmektedir (TTK md. 208).
• Sermaye koyma borcu ile birlikte değerlendirilebilecek bir başka
husus, ortağın şirkete borçlanma yasağıdır (TTK md. 358). Hükme
göre pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş
borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte
karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete
borçlanamazlar. Bu kurala aykırı borçlanma gerçekleştiğinde, borç
veren şirket temsilcileri, TTK md. 562 gereği cezalandırılırlar.
b. İkincil Yükümlülükler
• Anonim şirkette, payların devri şirketin iznine
bağlı olan hallerde, esas sözleşmeyle
ortaklara, sermaye borcunu ifa etmek dışında,
belirli aralıklarla (dönemsel olarak) tekrar
eden ve konusu para olmayan birtakım
yükümlülükler getirilebilir (TTK md. 480, f. 4).
Esas sözleşmede öngörülmüş olma gereği,
ikincil yükümlüklere ilişkin cezai şartlar için de
geçerlidir.
Pay Sahibinin Hakları
• Pay sahibinin hakları iki bölüme ayrılır. Bunlar
idari haklar ve mali haklardır. Tüm bu haklar
bakımından geçerli olmak üzere eşit işlemde
bulunulmasını isteme hakkı, anonim şirkette
pay sahibine tanınmış bulunmaktadır. Bu
husus yukarıda anonim şirketin genel
nitelikleri incelenirken açıklanmıştır.
İdari Haklar
•
•
•
•
•
•
•
Genel kurula katılma
Oy hakkı
Denetleme
Bilgi alma ve inceleme
Özel denetçi atanmasını talep
Çıkma
Sorumluluk davası açma
Genel Kurula Katılma Hakkı
• Genel kurula katılma pay sayısına ya da miktarına
bağlı olmayan bireysel bir haktır. Sadece bir paya
sahip olan ortak da genel kurula katılma hakkına
sahiptir ve engellenemez. Pay sahipleri genel
kurula katılma hakkı çerçevesinde görüşmelere
katılabilir, konuşma yapabilir ve görüşlerini dile
getirebilir, öneriler sunabilir, yöneticilere şirket
işleriyle ilgili konularda sorular sorabilir, gündem
konuları hakkında önerilerde bulunabilir, yönetim
kuruluna seçilmek için aday olabilir, aday
önerebilir vs.
Oy Hakkı
• Kural olarak her pay, sahibine bir oy hakkı
verir. Oyun gücü pay miktarıyla orantılıdır.
Payın miktarı ne kadar çoksa o oranda oy hakkı
çoktur. Ancak birden fazla paya sahip olanlara
tanınacak oy sayısı esas sözleşmeyle
sınırlandırılabilir (md. 434). Oy hakkı payın
kanunen veya esas sözleşmeyle belirlenmiş
asgari miktarının ödenmesiyle doğar (md.
435).
Oy Hakkında Yoksunluk
• Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı
oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki
sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe
veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da
hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz
(md. 436, f. 1). Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde
görevli imza yetkisine sahip kişiler, yönetim kurulu
üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait
paylardan doğan oy haklarını kullanamaz (md. 436, f. 2).
• Oy hakkının kullanılmasına ilişkin sınırlamaları dolanmak
veya herhangi bir şekilde etkisiz bırakmak amacıyla,
payların veya pay senetlerinin devri ya da pay senetlerinin
başkasına verilmesi geçersizdir (md. 433, f. 1).
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
• Pay sahibinin şirket işleri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı TTK
md. 437’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,
finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun
yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar
dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce,
şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır
bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir
yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi
edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak
üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
• Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri;
denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi
isteyebilir. Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde
şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket
menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir
(md. 437, f. 3).
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
• Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin
sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için,
genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu
hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir
uzman aracılığıyla da yapılabilir (md. 437, f. 4). Bilgi
alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket
organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve
sınırlandırılamaz (md. 437, f. 6).
• Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan,
haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bilgi alamayan
pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde
de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu
asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.
Denetleme Hakkı
• Özel Denetçi Atanmasını İsteme Hakkı
• Şirket Defter ve Kayıtlarını İnceleme Hakkı
• Şirket Defter ve Kayıtlarını İnceleme Hakkı
• TTK’da pay sahiplerine bilgi alma verilmekle
birlikte, şirket defter ve kayıtlarını inceleme
hakkı doğrudan verilmemiştir. Pay sahibinin
şirket defter ve buna ilişkin belgeleri
inceleyebilmesi ve böylelikle de
denetleyebilmesi için genel kurulun açıkça izin
vermesi ya da yönetim kurulunun kararına
gerek vardır (md. 437, f. 4).
• Özel Denetçi Atanmasını İsteme Hakkı
• Pay sahibinin talebi. Her pay sahibi, pay sahipliği
haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu
takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha
önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir
denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde
yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel
kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay
sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin
bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden
bir özel denetçi atanmasını isteyebilir (md. 438).
Azınlığın talebi.
• Genel kurulun özel denetim istemini
reddetmesi halinde, sermayenin en az onda
birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide
birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının
itibarî değeri toplamı en az bir milyon TL olan
pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin
bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden
özel denetçi atamasını isteyebilir.
Özel denetçinin raporu.
• Özel denetçi, incelemenin sonucu hakkında,
şirketin sırlarını da koruyarak, mahkemeye
ayrıntılı bir rapor verir. Yönetim kurulu, raporu
ve buna ilişkin değerlendirmeleri, ilk genel
kurula sunar. Her pay sahibi, genel kurul
toplantısını izleyen bir yıllık süre içinde
şirketten raporun ve yönetim kurulunun
görüşünün bir suretinin verilmesini isteyebilir
(md. 443).
Çıkma Hakkı
• Pay sahiplerine yeni düzenleme ile getirilmiş
bulunan bir hak da çıkma hakkıdır. Buna göre
pay sahipleri birleşme durumunda (TTK md.
141) ve şirketteki hâkimiyetin kötüye
kullanılması durumunda (TTK md. 202, f. 2)
çıkma hakkına sahiptirler.
Sorumluluk Davası Açma Hakkı
• Pay sahiplerine yönetim kurulu üyelerine karşı
sorumluluk davası açma hakkı tanınmıştır.
Ancak bu hak kullanıldığında tazminatın
şirkete ödenmesi talep edilecektir (TTK md.
551, f. 1).
Mali Haklar
•
•
•
•
•
Kar payı
Tasfiye Artığı
Hazırlık Faizi
Yeni pay alma(Rüçhan) hakkı
Ayrılma Akçesi ve Denkleştirme akçesi
Kar Payı Hakkı
• Her pay sahibi, kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre, pay
sahiplerine dağıtılmaya tahsis olunan kazanca, payı oranında katılma
hakkına sahiptir (TTK md. 507, f. 1). Kâr dağıtılıp dağıtılmayacağı ve
miktarı konusunda karar yetkisi genel kuruldadır (TTK md. 408, f. 2
bent d). Ancak kar dağıtım teklifinde bulunma yetkisi yönetim
kurulunundur. Genel kurul yönetim kurulunun bu teklifini doğrudan
kabul edebileceği gibi, değiştirerek de kabul edebilir.
• Kar dağıtılabilmesinin temel şartı, şirketin kazanç sağlaması veya
önceki yıllar kârlarından bu amaçla yedek akçe ayrılmış
bulunmasıdır (TTK md. 509, f. 2).
• Şirketin kazanç sağlayıp sağlamadığı, yıllık bilânçoya göre saptanır
(md. 508, f. 2). Bu amaçla oluşturulacak finansal tablolar yönetim
kurulu tarafından hazırlanır. Yönetim kurulu finansal tabloları
hazırlarken, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun davranmak
zorundadır (TTK md. 514). Kâr payı belirlenirken yedek akçeler (TTK
md. 523, f. 1) dikkate alınır.
Kar Payı Hakkı
• Kanuni ve ihtiyari yedek akçelerle, kanun ve ana sözleşme
gereğince ayrılması gereken diğer paralar safi kârdan
ayrılmadıkça, kâr payı dağıtılamaz (TTK md. 523, f. 1).
• Bu kurallara uyulmaksızın mevcut olmayan kârın
dağıtılması, ortaklara sermaye iadesi anlamına
geleceğinden, sermayenin korunması ilkesine aykırılık
oluşturacaktır.
• Esas sözleşmede aksine bir hüküm yoksa kar, payı sahibinin
sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak
hesap edilir (TTK md. 508, f. 1). Böylece kar payı
belirlenirken, payın nominal değerinin dikkate alınmadığı
görülür.
Tasfiye Bakiyesi Hakkı
• Şirketin sona ermesi durumunda, her pay
sahibi, esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe,
tasfiye artığından yararlanma (tasfiye payı
alma) hakkına sahiptir (TTK md. 507, f. 1).
Hazırlık Devresi Faizi Hakkı
• Anonim şirkette kural olarak sermaye
karşılığında faiz ödenmez (md. 509, f. 1).
Ancak, işletmenin tam bir şekilde faaliyete
başlamasına kadar geçecek hazırlık dönemi
için pay sahiplerine, belirli bir faiz ödenmesi
esas sözleşmede öngörülebilir ve bu dönemle
sınırlı olmak üzere, faiz ödemelerinin en geç
ne zamana kadar süreceği belirtilir (md. 510, f.
1).
Rüçhan Hakkı (Yeni Pay Almada Öncelik Hakkı)
• Ortakların sermaye artırımları sonucu çıkarılacak
yeni paylardan, mevcut payları oranında alma
konusunda öncelik hakkına yeni pay alma
(rüçhan) hakkı denilir. Rüçhan hakkı devredilebilir
(md. 461, f. 4).
• Genel kurulun, sermayenin artırımına ilişkin kararı
ile pay sahibinin rüçhan hakkı, ancak haklı
sebepler bulunduğu takdirde ve en az esas
sermayenin yüzde altmışının olumlu oyu ile
sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir.
Birleşme, Tür Değiştirme ve Bölünmelerde Ayrılma
Akçesini
Talep Hakkı ve Denkleştirme Talebi
Davası
• Pay sahibinin birleşme, tür değiştirme ve
bölünme hallerinde olumsuz oy vermesi
halinde, payının gerçek değerinin kendisine
ödenmesi suretiyle şirketten ayrılmasına izin
verilmiştir. Bu hak yukarıda birleşme tür
değiştirme ve bölünmeye ilişkin düzenlemeler
içinde değerlendirilmiştir.
Azınlık Hakları
• Çoğunluk ilkesi gereğince genel kurulun aldığı kararlar, toplantıya
katılmamış veya katılmasına rağmen aleyhte oy kullanmış olan pay
sahiplerini de bağlar (TTK md. 423). Ancak kanun koyucu, önem
verdiği bazı konularda, sermayenin belirli bir oranını temsil eden
azınlık pay sahiplerini çoğunluğun baskısından kurtarmak için,
onlara bazı haklar tanımıştır.
• Azınlık haklarını bireysel haklardan ayıran husus, bu hakkın
kullanılabilmesi için şirkette belirli oranda paya sahip olma
zorunluluğudur. Böylece bu hakkın kullanılması zorlaştırılmıştır.
Azınlık pay sahiplerinin oranı, kapalı ve halka açık ortaklıklar
bakımından ayrı ayrı belirlenmektedir. Halka açık ortaklıklarda bu
hakkın kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla sermayenin yirmide
birine sahip olma aranırken, kapalı ortaklıklarda bu oran onda bir
olarak belirlenmiştir.
Olumsuz Azınlık Hakları
• Azınlığın bir sonuç doğmasını engellemeye yönelik
haklarına olumsuz azınlık hakları adı verilir.
• Sermayenin 1/10’una sahip azınlık, genel kurulun,
kuruluştan doğan sorumluluk hükümlerince ilgili kişiler
hakkında vereceği sulh ve ibra kararını önleyebilir (TTK
md. 559).
• Genel kurul toplantılarında bazı konularda karar
alınabilmesi için ağırlaştırılmış toplantı ve karar
yetersayıları öngörülmüştür (TTK md. 421). Bu hallerde
azınlık, yetersayıların oluşmasını ve dolayısıyla belirli
kararların alınmasını önleyebilme olanağına sahiptir.
Olumlu Azınlık Hakları
• Azınlığın bir sonuç doğmasını sağlayan
haklarına olumlu azınlık hakları adı
verilmektedir
Genel Kurulu Toplantıya Davet ve Gündeme
Madde Ekletme.
• Azınlık pay sahipleri, yönetim kurulundan,
yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi
belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını
veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara
bağlanmasını istedikleri konuları gündeme
koymasını isteyebilirler.
Genel Kurula Bakanlık Denetçisinin Davet
Edilmesi.
• Genel Kurul Toplantı Yönetmeliğine göre,
azınlık pay sahipleri, bakanlık temsilcisinin
katılımı zorunlu olmayan genel kurul
toplantılarına, bunun katılmasını talep
edebilirler.
Özel Denetçi Atanmasını Sağlama.
• Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi
halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık
anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay
sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az bir
milyon TL olan pay sahipleri üç ay içinde şirket
merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret
mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir (md.
439, f. 1). Bu hakkın kullanılması sırasında azınlığın
belirlenmesine ilişkin istisnai bir düzenlemeye
gidilmiştir. Toplam bir milyon TL nominal değerli paya
sahip olan kişiler, kanunda belirtilen oranlarda azınlık
olarak kabul edilmeseler bile, bu hakları
kullanabilmektedir.
Bilânço Görüşmelerini Erteletme.
• Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı
konular, azınlık pay sahiplerinin istemi üzerine,
genel kurulun bir karar almasına gerek
olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay
sonraya bırakılır.
Denetçinin Görevden Alınması ve Yeni Denetçi
Atanması.
• Görevden alma ve yeni denetçi atama davası,
denetçinin seçiminin TTSG’de ilanından
itibaren üç hafta içinde açılır. Azınlığın bu
davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine
genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu
tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel
kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye
doğru en az üç aydan beri, şirketin pay sahibi
sıfatını taşıyor olması zorunludur (md. 399, f.
5).
Nama Yazılı Hisse Senedi Basılmasını İsteme
Hakkı.
• Azınlık istemde bulunursa nama yazılı pay
senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi
sahiplerine dağıtılır (md. 486, f. 3).
Haklı Sebeplerle Şirketin Feshini İsteme.
• Haklı sebeplerin varlığında, azınlık payların
sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki
asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine
karar verilmesini isteyebilirler.
• Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine,
paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek
değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin
şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun
düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar
verebilir (md. 531, f. 1).