Yrd. Doç John O`DWYER

Download Report

Transcript Yrd. Doç John O`DWYER

Diller için Avrupa Ortak Başvuru
Çerçevesi
John O’Dwyer, Bilkent University
1
Ben bugün sizlere Türkiye’nin 1949’dan bu yana
üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından
desteklenen bir girişim olan “Diller için Avrupa
Ortak Başvuru Çerçevesi” (CEFR) hakkında bir
konuşma yapacağım. CEFR’in son 15 yıldır yabancı
dil öğrenme dünyasında çok önemli bir yeri
olmuştur. CEFR dil uzmanlarınca dil öğretmenleri,
dil öğreten ve sınav yapan kurumlar için hazırlanmış
olan dilde yetkinliği tanımlamayı amaçlayan bir
metindir. Şu anda CEFR 40’a yakın sayıda dili
kapsamaktadır ve bu dillerden biri de Türkçedir.
2

Konuşmamda şu konular yer alacak:

Dil öğreniminde dil becerilerinin önemi

Dil öğrenme profilleri

CEFR kullanarak dil öğrenenlerin profilinin
çıkarılması

Dil becerilerinin düzeyinin belirlenmesi

Dil kullanımında beceriye göre performansın
tanımlanması
3
Ama bundan önce size biraz futboldan söz
etmek istiyorum. Futboldan söz etmek için
Türkiye’de futbolun merkezi olan İstanbul’dan
daha iyi bir yer olabilir miydi? Merak etmeyin,
futboldan söz etmemin nedeni İrlanda kökenli
olmam ve birkaç hafta önce İrlanda’nın Türkiye
karşısında maç kaybetmesi değil!
4
Size önce futbol kurallarını göstermek istiyorum. Bu
küçük kitap bize futbolun nasıl oynanacağını, iyi
oynamak için neler yapmamız gerektiğini, oyunun
kurallarının neler olduğunu, diğer takımdan bir futbolcu
ile karşı karşıya kalınınca bilmemiz gerekenleri, uyulması
gereken kuralları, karşı takımdan bir oyuncu futbol
sahasında saldırgan davrandığında nasıl davranmamız
gerektiğini, hakemle nasıl konuşulacağını, oyunda ne
zaman durmak gerektiğini ve birçok başka önemli
kuralı anlatmaktadır. Bu kitap tüm bunları
açıklamaktadır. Bu kitapta yazanların tümünü yaptığımız
zaman başarılı oyuncular oluruz.
5
Bununla beraber esas soru şudur: Bu kitabı
okursak iyi futbolcu olabilir miyiz? Bu şehirdeki
meşhur takımlardan birinde oynar hale gelebilir
miyiz?
Yanıt tabi ki HAYIR olacaktır! Neden? Çünkü
bir konu hakkında okumak, kuralları öğrenmek
ve biliyor olmak bunları uygulayabilmekten
farklı şeylerdir.
6
Neden kuralları bilmek bizi iyi bir futbolcu
yapmaya yeterli olmaz? Çünkü futbol oynamak
bir BECERİ işidir. Bunu çalışma sahasında
uygulamamız gerekir; idmanda top atmamız,
futbol sahasında karşılaşacağımız durumlara
benzer durumlarda deneyim edinmemiz
gerekir.
7
Eğer bu kitabı yanımızda sahaya götürürsek, onun
bize en ufak bir yardımı dahi dokunmayacaktır. Köşe
atışı ve gol atışı yapmayı, top sürmeyi, pas vermeyi,
topu ortalamayı ve defans yapmayı becerebilmemiz
gerekir. Bunlar ancak sahada, top ayağımızda iken
geliştirebileceğimiz becerilerdir. Kuralların yazılı
olduğu bir kitap bize sadece o konuda düşünmeye
yardımcı olur. Belki ideal futbolcuyla kıyasla nasıl bir
futbolcu olduğumuzu düşünmemizi de sağlayabilir.
Ama kurallar iyi bir futbolcu olmak için gerekli
pratik becerileri veremez.
8
Şimdi bir süreliğine futbolu bir yana bırakalım,
ama sonra futbola yine döneceğim. Şimdi dil
öğrenmekten söz etmek istiyorum - bu
herhangi bir dil olabilir. Burada bir İngilizce
dilbilgisi kitabı ve bir tane de İrlanda dili, Keltçe
dilbilgisi kitabı var. Biliyorum, bunun gibi kitaplar
şu anda burada olanlara tanıdık gelecek;çünkü
bunlar ister Türkçe, Arapça, Fransızca veya
dünyanın herhangi bir başka dilinde olsun çok
yaygın olarak kullanılan kitaplar.
9
Bu kitaplara dalıp herhangi bir cümleyi doğru
olarak nasıl kurulacağını, bir kelimenin nasıl
söyleneceğini, o kelimenin ne zaman
kullanılacağını, nasıl soru sorulacağını ve
benzeri bilgileri öğrenebiliriz. Bu kitaplar özet
bilgi olarak çok yararlıdır ve dil öğrenmemiz
için temel bilgi desteğini sağlar. Ama her ne
kadar yararlıysa da sadece dilbilgisi kurallarını
çalışmak, uygulamada dili kullanabilmemizi
garanti edemez.
10
Dil kullanımı futbol gibi bir beceridir, kullanılacağı
ortama uygun uygulama yapılmalıdır. Eğer iletişim
amacıyla bir dili kullanabilmek istiyorsak, o ortamda
uygulama yapmak gereklidir. Dilin 4 farklı beceri alanı
vardır: okumak, yazmak, konuşmak ve duyduğunu
anlamak. Örneğin konuşmanın birçok yönü vardır. O
anda cümleleri biraraya getirebilmemiz, karşımızdaki ile
iletişim kurabilmemiz, söylemek istediğimiz şeyi o anda
bulunduğumuz duruma uygun biçimde ifade
edebilmemiz ve konuşmamızda doğru nezaket düzeyini
kullanabilmemiz vb. gereklidir. Dolayısıyla pratik
uygulama yapmadan, başkaları ile konuşmadan ve bir
dili konuşmanın farklı boyutlarını işin içine katmadan
hiçbir zaman bir dili kullanmayı öğrenemeyiz.
11
Bu pratik uygulama sınıfta doğru yöntemler
kullanılarak verilebilir veya şanslı öğrenciler
kendi ortamında konuşma pratiği yapmak için o
dilin kullanıldığı ülkeye gidebilirler. Aynı şey
okuma, yazma ve duyduğunu anlama için de
söylenebilir. Bu becerileri pratik ederek
uygulamalı dil sanatında usta olabilirler.
12
Bu demek değildir ki herkes her 4 beceri alanında
yeterli olabilir (okuma, yazma, konuşma ve
duyduğunu anlama). Dil öğrenen bazı kişiler doğal
olarak konuşma ve okumayı, örneğin dinleme ve
yazmadan daha kolay bulabilirler.Veya bu
becerilerden biri kişinin dili öğrenme nedenlerine
göre özellikle gerekli olabilir, dolayısıyla bu
becerileri öğrenmeye daha sıkı sarılırlar. Diğer bir
deyişle dil öğrenenlerin farklı profilleri olabilir, işte
“Diller için Avrupa Ortak Başvuru Çerçevesi”
(CEFR) burada önem kazanmaktadır.
13
“Diller için Avrupa Ortak Başvuru Çerçevesi”
(CEFR) dil öğrenen kişinin yeterliliğini ve dil
becerilerinde ayrıntılı profillerini gösterir. Dil
öğrenenlerin bazısı konuşmada bazısı yazmada
daha yetkin olabilir. Bu çerçeve metni şimdi
daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
Burada iki öğrenci örneği görüyoruz; A ve B öğrencisi. 14
Onlara 4 beceri alanında test verilmiştir.
Toplam sınav notları aynıdır (10). Ama beceri profilleri
çok farklıdır. Bu dil öğrenimi açısından çok önemlidir,
insanların farklı beceri düzeyleri vardır. Bu Türkçe’de de
aynıdır, A öğrencisi gibi bazısı iyi konuşabilir ama iyi
yazamaz. Bazısı B öğrencisi gibi yazmada ve duyduğunu
anlamada daha iyidir. Genel bir testte toplam notları 10
olabilir ama gerçekte profilleri farklıdır. Bu işverenler veya
öğretmenler için önemli bir bilgidir. Öğrenci açısından da
önemlidir, bu bilgiyle zayıf oldukları becerileri farkına
varıp geliştirebilirler. Futbolda da durum benzerdir; bazı
oyuncular savunmada, bazısı atakta, bazıları da serbest
vuruşta iyidir.
15
Şu ana kadar dilbilgisi kitaplarının öğrencilerin
dil becerini uygulamalarına yardımcı olmadığını
gördük. Şimdi futbol benzetmesine bir kez daha
tekrar geri döneceğim. Futbolda farklı ligler
bulunmaktadır. Bazı takımlar birinci/üst ligdedir,
bazıları da alt liglerdedirler. Üst ligde
oynayanlarla alt ligde oynayanlar arasında
niteliksel bir ayrım yaparız.
16
Üst liglerde oynayanların daha becerikli, alt
liglerde oynayanların daha az becerikli
olmalarını bekleriz.
Gerçi bazen takımlar kendilerinden
beklenmeyecek bir performans gösterebilirler.
Alt ligde 2-2’lik bir sonuç, üst ligdeki 2-2’lik bir
sonuçla aynı değerde değildir.
17
“Diller için Avrupa Ortak Başvuru Çerçevesi”
(CEFR) tarafından tanımlandığı şekilde dil için
de durum aynıdır. Bu çerçeve A en düşük ve C
en yüksek lig olmak üzere dil liglerini harflerle
tanımlamaktadır. Aynı zamanda 4 beceri
alanında da düzeyleri tanımlamıştır.
18

Daha önce belirttiğim gibi şu şekilde profiller
elde etmek mümkündür. CEFR’de her harf
farklı bir beceri düzeyini ifade etmektedir. ‘A’
genellikle başlangıç düzeyini, ‘C’ ise en yüksek
düzeyi, neredeyse anadili düzeyini ifade
etmektedir. ‘B2’ Üst-orta düzeyi gösterir ki
örneğin İngilizce eğitim yapan bir üniversiteye
girmek için bilinmesi gereken en düşük düzey
budur.
19
A öğrencisinin profili en düşük beceri alanının duyduğunu
anlama olduğunu göstermektedir. Bununla beraber
okumada daha iyi olduğu görülmektedir. Bu, benim kendi
üniversitemde yeni öğrencilere sınav yaptığımda sıklıkla
karşılaştığım bir durum. Beceri düzeyleri arasında büyük
bir fark olabiliyor. B öğrencisinin tüm becerilerde genel
düzeyi daha yüksek. B öğrencisi B1 düzeyinde, A
öğrencisi ortalama düzeyine göre A2 düzeyinde olmalı.
Ama örnekte de görebileceğiniz üzere profiller birbirinde
çok farklı olabiliyor. Bu nedenle profil bize öğrencinin her
4 alanda ne kadar yetkin olduğunu göstermekte ve
işverenler açısından belli mesleklere uygun olup
olmayacaklarını söylemektedir.
20

Avrupa Dil Portföyü’nün esası budur, bu dil
pasaportunun bir bölümüdür ve bize öğrencinin
profilini vermektedir. Öğrenciler kendilerini bildikleri
her dilde sınayabilirler. Düzeyleri pasaportlarına işlenir.
Dil portföyünün bir başka bölümü ise yaptıkları
ödevlerden örnekler içerir. Bu portföy öğrencinin
birden çok dildeki düzeyini gösteren bir kıstas olarak
kullanılabilir. Pasaport veya portföyde sadece tek bir
şablon yoktur. Her ülke veya kurum kendi şablonunu
geliştirerek Avrupa Konseyine kabul için sunabilir.
Nitekim Türkiye’de şimdiye kadar birçok örnek
geliştirilmiştir.
21
CEFR hakkında önemli bir soru şu olabilir: Belli
bir öğrencinin farklı düzeylerini nasıl ölçebiliriz?
Dil bir beceri olduğundan beceriyi uygulama …
‘Yapabiliyor’ kıstası olarak tanımlanır.
22
Eğer bu kıstasları futbol için uyguluyor olsaydık
örneğin şöyle bir sonuç elde edebilirdik:






Topa kafayla vurabiliyor
Köşe atışı yapabiliyor
Pas verebiliyor
Serbest atış yapabiliyor
Rakip oyuncuyu durdurabiliyor
Güçlü top atışı yapabiliyor
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
Hayır
Evet
Bu, oyuncunun beceri profilini verir; bu kişinin
başlangıç seviyesinde olup bazı becerilerinin eksik
olduğu anlaşılmaktadır. Köşe atışı, serbest atış vb.
yapamamaktadır.
23
CEFR aynı değerlendirmeyi dil için yapmaktadır.
Örneğin bir öğrenci şunların bazılarını
yapabiliyordur, o zaman bunlar öğrencinin
düzeyini göstermektedir. Bu örnek aslında
basitleştirilmiş bir örnek, gerçek konuşma
becerisi ve diğer becerilerin
değerlendirilmesinde her düzeyde çok daha
fazla … ‘Yapabiliyor’ yorumu var.
24
Aynı değerlendirme yöntemi diğer beceri
alanlarına da uygulanabilir. Örneğin bu kişi
özgeçmişine bildiği dillerde bulunduğu
düzeyleri kaydetmiştir. Bu dil pasaportuna, dil
portföyünün bir bölümünde yazılanlara
benzemektedir.Yazılanların doğruluğu yapılmış
ödev örnekleriyle veya bağımsız bir
değerlendirme ile onaylanabilir.
Konuyu tekrar gözden geçirecek olursak





25
Dilbilgisi kitapları dil öğrenebilmemiz için yeterli değildir. Dil
öğrenenlerin bir dili kullanabilmeleri için o dilde iletişim
kurmaları gereklidir.
Dil öğrenenler her bir iletişim becerisi alanında farklı düzeyde
yetkin olabilirler (okuma, yazma, konuşma ve duyduğunu
anlama).
CEFR pratiğe yönelik dil becerilerine odaklanmıştır, dolayısıyla
bize öğrencinin bir dili iletişim için kullanmadaki yetkinliği
hakkında net bir fikir verir.
CEFR … ‘Yapabiliyor’ değerlendirmesini kullanarak
öğrencilerin her bir dil beceri alanındaki farklı yetkinlik
düzeyleri hakkında belli bir doğrulukta özet bilgi verir.
CEFR bir kişinin farklı dillerdeki becerilerini kıyaslama imkanı
sağlar.
CEFR’in önemi





26
CEFR tüm diller için beceri açısından öğrencilerin ulaşabileceği
ortak kıstas düzeyi saptamamıza yardımcı olmaktadır. Bu düzey
Türkçe, İngilizce, Almanca ve İngilizce ile yaklaşık 40 farklı dile
uygulanabilmektedir.
CEFR, Avrupa Dil Portföyü ile öğrencilerin yabancı bir dilde
neleri yapmayı becerebildikleri hakkında net bir fikir edinmelerini
sağlamaktadır.
CEFR bir kursun sonunda öğretmenlere … ‘Yapabiliyor’
değerlendirmesi kullanarak iletişim becerileri açısından
değerlendirme yapabilmeleri için pratik rehber sağlar.
CEFR işverenlerin, çalışanlarının dil becerisi profilini anlamalarını
sağlar.
CEFR dil testi ve değerlendirme şablonu hazırlayanların bir kişinin
dildeki bilgisini değerlendirmede iletişim becerilerine
yoğunlaşmalarını ve farklı beceri düzeylerini ayırt etmelerini sağlar.
27
CEFR’nin dil eğitimi üzerindeki olası etkileri: (1)
CEFR’nin dil eğitimini öngördüğü şekilde iletişim becerilerine
önem vererek okullarımız ve üniversitelerimizde dil eğitimini
uygulayabilmenin gerekleri şunlardır:

Okullar sadece dilbilgisi kurallarını öğretmeye odaklanmaktan
uzaklaşmalıdır. Biz öğrencilerin yabancı bir dille iletişim
kurabilmelerini istiyoruz.

Okullardaki dil eğitimi dil becerilerini geliştirmeye
odaklanmalıdır. Dil iletişim amaçlı öğretilmelidir.

Dil öğretmenleri dili iletişim becerisi olarak öğretebilmek için
gerekli olan yöntemleri öğrenmek üzere eğitilmelidir. Bu
TEPAV/British Council (İngiliz Kültür Heyeti) Okullarda Dil
Eğitimi Raporunun da sonuçlarınden biridir.
28
CEFR’nin dil eğitimi üzerindeki olası etkileri: (2)

Dil öğretmenlerinin öğrettikleri yabancı dilde iyi iletişim becerilerine sahip
olmaları ve CEFR sistemi kullanılarak onların da düzeylerinin belirlenmesi
gereklidir.

Öğrencilerin 4 beceri alanında kendi durumlarının farkına varabilmeleri için
Avrupa Dil Portföyü daha yaygın olarak kullanılmalıdır.

Dil kullanımının değerlendirilebilmesi için mevcut testlerin CEFR
kıstaslarına uygun bir şekilde kullanılması gerekmektedi. Böylece
öğrencilerin kendileri; öğretmenler ve işverenler onların uluslararası kabul
gören düzeye göre nerede olduklarını anlayabilir.

Ulusal yabancı dil sınavı sonuçları CEFR sistemine göre verilmelidir. Bu
ilkokul ve lise sınavlarıyla üniversite sınavlarında kullanılabilir. Beceri profili
ihtiyaca göre değişkenlik gösterebilir (ör. turizm, genel akademik hedefler,
mühendislik vb.).

Ikinci veya yabancı dil öğrenimi üniversite giriş sınavında yer alabilir. Sınav
sonuçları birden fazla becerinin değerlendirildiği CEFR kıstasları
kullanılarak verilebilir.
29
Bir dilbilen, bir kişi;
iki dilbilen, iki kişidir!
Türkçe atasözü
30
Teşekkürler