madde kökü

Download Report

Transcript madde kökü

Objektif Testler
• Uzman bir grup tarafından, daha profesyonel bir
şekilde geliştirilen testlere “standart testler”,
öğretmenler tarafından geliştirilen testlere ise
“öğretmen yapısı testler” adı verilmektedir
• Standart testler, her bir maddesi üzerinde, madde
analizi, madde güçlük derecesi gibi istatistiksel
işlemler yapılarak, geçerlik ve güvenirlikleri yüksek
düzeyde tutulan testlerdir. Standart testler
geliştirilirken bütün okullar ve öğretim programındaki
hedefler dikkate alınır. Ülke genelindeki farklılıklar
dikkate alınmaz. Bu testten elde edilen puanlar genel
grup içinde yapılabilir.
• Öğretmen yapısı testler ise, öğretmen tarafından sınıf
seviyeleri dikkate alınarak geliştirilen testlerdir.
Genellikle bu testler üzerinde genellikle madde
analizleri yapılmaz. Bu testlerde elde edilen puanlar
sadece sınıf içinde genellenebilir.
Çoktan Seçmeli Testler
• Bu testler, bir madde kökü ve seçeneklerden oluşur. Kök soru kısmıdır.
Seçeneklerden biri doğru cevap diğerleri ise çeldiricilerden oluşur. Bu tür bir
soruyu cevaplandıracak öğrenci soru kökünü okur ve seçenekler arasından
uygun olanı işaretler. Bu konuda ele alınacak temel kavramlar şunlardır:
Madde kökü, seçenekler, doğru cevap, çeldirici.
•
• Çoktan seçmeli sorunun tamamına test maddesi adı verilir. Soruyla ne
sorulduğunu ifade veya ima eden ya da sorunun çözümü için gerekli bilgileri
veren cümleye madde kökü denir. Madde kökü bazen soru kipinde bazen
eksik soru kökü bazen de olumsuz soru kipinde olabilir. Madde kökündeki
soruya muhtemel cevap olabilecek ve içinde doğru cevabı saklayan şıkların
hepsine birden seçenekler denir. Madde kökündeki sorunun doğru ve kesin
cevabı olan seçeneğe doğru cevap, doğru cevabın dışında kalan
seçeneklere ise çeldiriciler denilmektedir.
Çoktan Seçmeli Maddelerin Özellikleri ve
Yazılması
• Doğru cevap çoğu zaman madde kökü içinde verilmiş olabilir. Bu durumda
öğrenciden sadece bunu seçmesi istenebilir.
• Sınav süresi boyunca öğrenci, zamanının büyük kısmını maddeleri ve
seçenekleri okumakla geçirir. Bu durumda okuma yeteneği ön plana çıkar.
Oysa hedef davranışların değerlendirilmesinde okuma yeteneği çoğu zaman
yoktur.
• Sorular zorluk derecelerine göre hazırlanabilir. Öğrencinin öğrenme
düzeylerini doğruya yakın olarak ortaya koyabilir.
• Çoktan seçmeli sınavların hazırlanması uzun zaman alır. Puanlaması ve
okunması kısa zamanda gerçekleşir.
• Maddeler cinaslı, aldatıcı ve bilmece gibi ifadelerle yazıldığında ya da dil
güçlüğü öğrencinin düzeyine göre değilse ölçülecek hedef davranış
ölçülememiş olur. Bu tür uygulamalardan kaçınılmalıdır.
• Hazırlanan sorularda önemsiz ayrıntılara yer verilmemelidir.
• Her soru maddesi cevaplanabilir (birbirinden bağımsız) olmalıdır.
• Bir soruda sorulan bilginin cevabı, diğer sorunun madde kökünde veya
seçeneklerinde verilmemelidir.
• Çeldiriciler o konuda yeterli bilgisi olmayan veya yanlış bilgisi olanlara engel
olmalıdır.
• Çoktan seçmeli sınavlarda madde güçlüğü, çeldiricinin cevaba yakınlığıyla
artar.
Cevaplarına Göre Sınıflama
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
a. Doğru cevabı kesin ve tek olan maddeler
Madde kökünde sorulan sorunun kesin ve tek doğru cevabı vardır. Diğer cevaplar kesinlikle yanlıştır.
Örnek 1: Bir akarsu, yatağını hem derine hem de kaynağına doğru aşındırıyorsa bu akarsuyla ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi kesinlikle yanlıştır?(ÖSS-Sos1-2007)
A) Kol sayısında artış olmaktadır.
B) Taşıdığı yük miktarı artmıştır.
C) Boyu uzamaktadır.
D) Denge profiline ulaşmıştır.
E) Yatağı genişlemiştir.
Örnek 2: x2+cx+d= 0 denkleminin kökleri a ve b’dir.
x2+ ax+b = 0 denkleminin kökleri c ve d’dir.
a, b, c, d 0’dan farklı reel sayılar olmak üzere a+d’nin değeri nedir?
a) 1
b) -1
c) 2
d) 0
e) -2
Bu örneklerde görüldüğü gibi madde kökünde sorulan sorunun bir tek doğru cevabı vardır. Bu cevap da
seçeneklerden birinde verilmiştir. Diğer seçeneklerin hepsi yanlıştır.
b. Cevabı en doğru olan maddeler
Bazı durumlarda madde kökünde sorulan sorunun kesinlikle doğru bir cevabı bulunmayabilir. Madde
kökündeki soruya verilecek cevaplar doğruluk derecesi bakımından birbirinden farklı olabilir. Böyle hâllerde
madde kökünde kesin bir soru sormaktansa verilen seçenekler arasından en doğrusunun bulunması
istenebilir.
Örnek 1: İslam medeniyetinin gelişmesinde Türklerin büyük katkıları vardır (ÖSS-Sos2 2007)
Türklerin tıp alanında İslam medeniyetine en büyük katkısını aşağıdaki bilim adamlarından hangisi
sağlamıştır?
A) Harezmi
B) Birûni C) Farabi D) Gazali E) İbni Sina
Örnek 2: aşağıdakilerden hangisine en yakındır?
a) 6,5 b) 6,6
c) 6,7
d) 6,8
e) 6,9
Bu örnekte madde kökünde “ kaçtır?” sorusu olsaydı seçeneklerde verilen cevapların hiçbirisi doğru olmazdı.
Çünkü bu ifadenin kesin değeri çok basamaklı bir kesir olduğundan ona uygun çeldiriciler bulmak kolay
olamazdı. Bu nedenle madde kökünde en yakın değer sorulduğu için seçeneklerden biri doğru cevap olur.
c.Bileşik cevap gerektiren maddeler
• Birden fazla cevaplı maddelerin yazılmasındaki kolaylığa rağmen
kullanılmasındaki zorluklar, öğretmenleri birden fazla cevaplı sorular için
başka bir madde formu aramaya zorlamıştır. Bu arayışlar bileşik cevaplı
madde formunu ortaya çıkarmıştır.
• Örnek:1 Asya ve Avrupa’nın siyasi ve kültürel yapısının değişmesinde,
• I. Türgiş,
• II. Avar,
• III. Hun
• devletlerinden hangileri etkili olmuştur? (ÖSS-Sos2-2007)
• A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
• Örnek:2 M, N ve P doğrusal uzaklıklar olduğuna göre M>N ve P<N ise
•
I- N+P>M
II- 2P>M+N
III- M+N>M+P
•
eşitsizliklerinden hangisi veya hangileri doğru olabilir?
•
a) Yalnız I b) Yalnız II c) I ve II d) I ve III e) I, II, III
• Bu örneklerde olduğu gibi madde kökünde bazı ifadeler roma rakamı ile
verildiği için seçeneklerde tekrarlanma gereği duyulmamıştır. Bu da soru
maddesinin kısa yazılmasını sağlamıştır.
Madde Köküne Göre Sınıflandırma
•
•
•
•
a. Soru kipinde soru olan maddeler
Örnek:1 Küme kavramını matematiğe kim sokmuştur?
a) Harizmi
b) Hilbert
c) Cantor
d) Gauss e) Newton
Örnek:2 Aşağıdakilerden hangisinin geleceği, Lozan Antlaşması’yla
belirlenmemiştir? (KPSS/2-GYGK-ÖL/2006)
• a) İmroz
b) Musul
c) On İki Ada d) Karaağaç
e) Bozcaada
• Yukarıdaki örneklerde madde kökü soru kipindedir. Madde kökünün açık seçik bir
soru kipinde olması, sorunun anlaşılmasını kolaylaştırır. Diğer şekillerde soru
hazırlamakta tecrübeli olmayan öğretmenler, soru kipi şeklindeki madde kökünü
tercih etmelidir. Böylece, soru maddesinde meydana gelebilecek kusurlarını ve
eksikliklerini de önemli derecede azaltmış olurlar.
• b. Kökü eksik cümle olan maddeler:
• Çok değişik uygulama biçimleri vardır. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir:
• Madde kökü yarım cümle şeklinde bırakılır. Doğru cümlenin tamamlanması, doğru
seçeneğin bulunması öğrenciden beklenir.
• Örnek:1 Üçgende bir dış açının ölçüsü,
a) kendisine komşu olan iç açının tümlerine eşittir.
b) kendisine komşu olmayan iki dış açının toplamına eşittir.
c) kendisine komşu olan iki iç açının toplamına eşittir.
d) kendisine komşu olmayan iki iç açının toplamına eşittir.
e) kendisine komşu olan iç açının bütünlerine eşittir.
• Örnek:2 İlçe yönetiminin başında,
a) vali bulunur b) kaymakam bulunur c) muhtar bulunur d) ilçe başkanı bulunur e) bölge
müdürü bulunur.
•
•
c. Kökü olumsuz maddeler:
Bu tür madde köklerinde sorular olumsuz ifadelerle hazırlanır. Bu durumda “Aynı
soru veya cümle olumlu hâlde ifade edilebilecekken niçin olumsuz hâlde
sorulmaktadır?” sorusu yöneltilebilir.
• Aşağıdaki örneği verdikten sonra bu sorunun cevabını tartışalım:
• Örnek 1: Aşağıdakilerden hangisi deltoidin bir özelliği değildir?
a) Köşegenleri açıortaydır b) Köşegenler birbirini dik keser c) Köşegenler birbirini
ortalar.
d) Köşegenler birbirine eşittir e) Hiçbiri.
• Bu örnekte soru kökü olumlu yazılsaydı ve deltoidin özellikleri sorulsaydı ve
soru, “Aşağıdakilerden hangisi deltoidin özelliğidir?” şeklinde sorulsaydı, ilk üç
seçenek doğru olurdu. Yalnız tek seçeneği doğru olan bir madde yazmak için
bunlardan herhangi biri doğru cevap kabul edilip ona uygun düşecek dört
çeldirici bulmak gerekirdi. Böyle çeldirici bulmak, oldukça zor olduğu için madde
kökünü olumsuz yaparak bu sorunu çözmek mümkün olmaktadır.
• Örnek 2: “Demokratik yönetimlerde herkes dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde
eşittir.”
• Aşağıdakilerden hangisi, demokrasinin bu ilkesinin gereği olan bir uygulama
değildir? (OKS-2008)
a) Benzer suçu işleyen kişilere aynı cezanın verilmesi
b) Yönetimde çoğunluğun düşüncesinden farklı olan görüşlere de söz hakkı
verilmesi
c) Kadınların ve erkeklerin aynı hakka sahip olması
d) Bütün vatandaşlardan gelirine bakılmaksızın ayni miktarda vergi alınması
Maddelerin Gruplandırılışına Göre Sınıflandırılması
• a. Ortak köklü Maddeler: Bir paragraf, şekil veya bir tablo verilerek buna
bağlı şekilde birçok soru maddesinin yazılması şeklinde sorular hazırlanır
b. Ortak seçenekli soru maddeleri
• Bazı hâllerde birkaç soru maddesinin bütün seçenekleri
aynı olabilir. Bu durumda ortak seçenekleri, her soru
maddesinden sonra tekrarlamak yerine maddelerin
ortak seçeneklerini başa alıp kökleri daha sonra
yazmak suretiyle farklı bir uygulama getirilebilir.
• a) Kare b) Dikdörtgen c) Üçgen
d) Yamuk e)
Hiçbiri
–
–
–
–
–
Hangi şeklin alanı, yalnız bir kenarı bilinmekle hesaplanabilir?
Hangi şekilde sadece iki kenar, birbirine paraleldir?
Hangi şeklin iç açıları toplamı, iki dik açıya eşittir?
Hangi şeklin alanı, hesaplanırken sayısı geçerlidir?
Hangi şeklin köşegenleri, birbirini dik keser?
B. Doğru-Yanlış Test Maddeleri
• Doğru-yanlış testi, adından da anlaşılacağı gibi doğru ve yanlış
önermeler içeren bir sınıflama testi türüdür. Bu test türünde,
cevaplayıcıdan hangi maddelerin doğru, hangilerinin yanlış
olduğunu belirlemesi beklenir. Diğer bir ifade ile doğru ya da yanlış
olarak sınıflandırması beklenir.
• 1. Doğru Yanlış Testlerinin Genel Özellikleri:
• Bu test türünde cevaplayıcı maddeleri okur, doğru ya da yanlış
olarak kararını bir işaretle belirtir. Bu işlem cevaplayıcının fazla
zamanını almaz.
• Basit bir madde yapısına rağmen üst düzeylerdeki hedefleri
yoklayabilir.
• Cevapların bütün cevaplayıcılar için ortak olan iki işaretle verilmiş
olması bu yapıdaki maddelerin puanlanmasını hem kolaylaştırır,
hem de objektifleştirir.
• Şans başarısı yüksektir. Çünkü öğrencinin doğru cevabı bulma
şansı %50’dir.
• Önerme haline getirilemeyecek kazanımları ölçmeye uygun
değildir.
• Doğru yanlış maddelerini hazırlamak diğer tekniklere göre daha
kolaydır.
2. Doğru Yanlış Maddelerinin Yazılması
• Her bir madde, öğretim sonucunda ulaşılması beklenen kazanımı
yoklayabilecek nitelikte hazırlanmalıdır.
• Her madde kesinlikle doğru ya da kesinlikle yanlış olmalıdır.
• Her soruda sadece bir ana fikir bulunmalıdır. Birden fazla ana fikir bir
soruda olmamalıdır.
• Örnek: H’in atom numarası birdir ve 1 A grubunda bulunur.
• Olumsuz özellikle çift olumsuz ifadeler kullanılmamalıdır. Bu tür
ifadeler algılama probleminden dolayı maddenin ayırt ediciliğini
düşürmektedir.
• Bir maddenin yanlışlığı önemsiz veya aldatıcı bir noktada olmamalıdır
• Sorular, kitaptan ya da diğer basılı materyallerden aynen
alınmamalıdır.
• Maddelerin uzunlukları birbirine yakın olmalıdır.
• Her madde kısa ve anlaşılır bir şekilde yazılmalıdır.
• Başka bir maddenin yanlışlığını veya doğruluğunu belirtecek ipuçları
bulundurmamalıdır.
• Doğru ve yanlış madde sayısı denk olmalıdır. Ancak bunların sınav
kâğıdındaki dağılımı sistematik olmamalıdır.
• Görüş ifadeleri bir kaynağa dayandırılarak verilmelidir.
C. Tamamlamalı Testler
• Bu tür sorularda test maddesi, madde kökünde
veya madde sonunda boşluk bırakılarak da
hazırlanabilir. Cevap ya öğrenci tarafından
hatırlanıp yazılır ya da verilenler arasından
seçilip yazılır. Bu yönüyle bilme ve hatırlama
düzeyindeki davranışların ölçülmesinde
kullanılırlar. Cevabın verilmediği sorular daha
üst düzeydeki bilişsel becerilerin ölçülmesinde
kullanılabilir.
• Bu tür test maddeleri yazılı yoklamalara yakın
bir özellik taşır. Cevabı öğrenci tarafından
yazılan tek objektif madde türüdür. Puanlaması
tam olmasa da nesnel sayılır.
D. Eşleştirmeli Maddeler
• Eşleştirmeli maddeler, iki set halinde verilen ve birbiri ile ilgili
olan bilgilerin belli bir açıklamaya göre eşleştirilmesine
dayalıdır. Bu tür maddeler için tarihî olaylarla tarihleri, terimlerle
tanımları, sembollerle adları, yazarlarla eserleri, ilkelerle
uygulanabileceği durumlar, yazarlar yazdıkları kitaplar,
semboller onlarla ilgili kavram tanımları, buluşlarla bulanların
adları gibi, durumlar uygundur (Linn and Gronlund, 1995
;Tekin, 2000).
• Bu madde türünde, madde kökleri ya da kök ifadeler bir
sütunda, olası cevaplar ya da seçenekler diğer bir sütunda yer
alır. Cevaplayıcının tahminle cevabı bulmaması ya da sona
kalan cevapların birebir eşlenmemesi için soru ya da cevap
sütunundan biri diğerinden an az üç en fazla altı tane fazla
olması yerinde olacaktır. Bu tür maddelerin cevaplaması da
oldukça kolaydır. Cevaplayıcının yapacağı tek şey, genellikle
birinci sütunda yer alan soruların önünde boş bırakılan yere,
cevap sütununda yer alan ifadelerin önündeki harf veya rakamı
yazmasıdır. Eşleştirmeli maddeler, çoktan seçmeli maddelere
oranla daha ekonomiktir ve daha fazla içerik
yoklanabilmektedir. Hazırlaması kolay ve puanlaması objektiftir.
Eşleştirme Maddelerinin Yazılmasında Dikkat
Edilecek Hususlar
• Eşleştirme maddelerindeki, sorular ile cevapların sayısı eşit
olmamalıdır.
• Eşleştirmeli maddeler grubundaki madde sayısı en az altı en
çok on beş olmalıdır.
• Uzun ifadeler soru sütununda olmalıdır.
• Soru takımı aynı sayfada olmalıdır. Sayfa sonunda olan ve bir
sonraki sayfaya sarkan soru, bütün olarak bir sonraki sayfaya
atılmalıdır.
• Cevaplar sütunu, rakam, sayı ya da tarihlerden oluşuyorsa
küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe doğru sıralanmalıdır.
• Cevap sütunundaki ifadelerin başına büyük harfler yazılmalıdır.
• Sorunun başına yönerge konmalıdır. Yönergede eşleştirmenin
neye göre yapılacağını, cevapların nasıl işaretleneceğini açık
ve anlaşılır bir dille belirtmelidir.
2. Yazılı Yoklamalar
• 1. Uzun Cevaplı Yazılı Yoklamalar
• Uzun cevaplı yazılı yoklamaların üstün taraflarını maddeler
hâlinde sıralayalım:
• Eğer amaç öğrencinin yazılı ifade etme gücünü ve dilbilgisi
kurallarını kullanma becerisini ölçmek ise uzun cevaplı yazılı
sınavlar uygundur.
• Bu tür sınavlarda öğrenciye yorum yapma ve kendi özgün
çözümlerini ortaya koyma fırsatı sağlayacak sorular sorulabilir.
• Öğrenciye cevabını hazırlaması için uygun zaman verilebilir.
Heyecanlanmadan bildiklerini yazma fırsatı sağlanabilir.
• Bu tür sınavlarla bilgi düzeyinin üstündeki öğrenmeler ölçülüp
değerlendirilebilir. Bu yönüyle kısa cevaplı ve çoktan seçmeli
yazılı sınavlardan daha elverişlidir.
• Tanı koyma bakımından kısa cevaplı ve çoktan seçmeli
sınavlardan daha etkilidir.
• Uzun cevaplı yazılı sınavlar daha çok çözümlerin, ispatların
istendiği ve cevapların öğrenciler tarafından düşünülüp
bulunarak düzenli bir biçimde yazıldığı sınavlardır.
• Uzun cevaplı yazılı yoklamaların eksik taraflarıysa şunlardır:
• Bu tür sınavlarda öğrencinin kendisine yöneltilen soruyu okuyup neyin
sorulduğunu anlaması, sorunun cevabını düşünüp bulması ve bulduğu
cevabı düzenli bir şekilde yazması gerekmektedir. Dolayısıyla sorulan
soruların cevabı bir kelime, bir deyim, bir sayı, bir formül veya bir cümle gibi
kısa cevaplar değildir. Sorunun cevabı uzun olduğundan sınav süresi içinde
fazla soru sorma imkânı olmaz.
• Cevapların uzun olması bu cevapların genellikle bir kısmının doğru, bir
kısmının da yanlış olmasına yol açar. Bu da değerlendirmenin öznel
olmasına sebep olur. Bunu önlemek için cevap anahtarı şeklinde anahtar
sözcükler ve ifadeler içeren bir form geliştirilebilir.
• Az sayıda soru sorulması, öğretilen konuyu tam olarak kapsamasını
engelleyeceği için puanlama, öğrenmeyle ilgili gerçek ipuçları veremez.
• Soruların uzun ve karmaşık şekilde sorulması cevap olarak neyin istenmekte
ve neyin de istenmemekte olduğunu açıkça ortaya koymayabilir. Öğrenci
yanlış anlama ihtimalini kullanarak cevaplama sırasında değişik cevaplar
yazabilir.
• Yazının okunaklığı, güzelliği, cevabı sayfaya yerleştirme biçimi gibi hedef
davranışlarla ilgisi olmayan faktörler öğrencinin alacağı puanı olumlu ya da
olumsuz yönde etkileyebilir. Bu gibi aksaklıklarda uzun cevaplı sınavların
geçerlik ve güvenirliği düşer. Bu tür sınavlarda cevapları sınırlayıcı koşullar
verilebilir. Bu sayede daha fazla soru sorma imkânı oluşturulabilir. Cevapları
çok uzun olmayan, farklı yorumlara yol açmayan ve öğrenci tarafından
açıkça anlaşılabilen sorular sorulabilir.
2. Kısa Cevaplı Yazılı Yoklamalar
•
•
•
Kısa cevaplı yazılı yoklamalarda öğrenciye cevabı bir kelime, bir sayı veya bir cümle olan
sorular sorulur ve öğrenciden bunları bularak yazması istenir. Cevapların kısa olması, uzun
cevaplı yazılı sınavların bir kısım sakıncalarını ortadan kaldırır. Kısa cevaplı yazılı sınavlarda
cevaplar kısa olduğu için çok sayıda sorudan yararlanarak, kapsam geçerliği yüksek sınavlar
hazırlanabilir. Böylece, sınavın geçerlik ve güvenirlik düzeyi de yüksek olur. Ayrıca, bütün
sınavlarda cevaplar belli bir kelime, sayı, cümle veya formül olduğu için puanlamadaki öznellik
büyük ölçüde azalır. Kısa cevaplı yazılı sınavlarda cevapların kısa olması, öğrencilerin yazılı
anlatım güçlerinin puanlamayı etkilemesini büyük ölçüde önler.
Bütün bu özellikleri göz önüne alındığında kısa cevaplı sorulardan oluşan bir yazılı sınavı en
kullanışlı sınavlardan saymak mümkündür. Özellikle eğitim kurumlarında hazırlanan kısa
cevaplı yazılı sınavların birçok üstünlüğü bulunmaktadır. Kalabalık gruplara uygulanabilir.
Ancak, çoktan seçmeli sınavlar gibi puanlanması ve okunması kolay olmaz. Kısa cevaplı yazılı
sınavlarda sorulan sorular genellikle anlamca olumlu veya olumsuz soru cümlelerinden oluşur.
Örnek: “Bir sayı, hangi sayıyla çarpılırsa değeri değişmez?” Kısa cevaplı sorularla her
düzeydeki bilişsel öğrenme ürünleri yoklanabilir. Öğrencilerin bir ünitedeki öğrenme düzeyleri
belirlenecekse öğrenilen davranışlardan her biri için en az bir soru hazırlanmalıdır. Soruyla
yoklanacak davranışlar hatırlamayı gerektiriyorsa, bunun belirtisi eğer derste öğretilen veya
kitapta geçen biçimiyle aynen istenirse ya da başka katkı ve ilave istenmiyorsa bu tür sorular
sadece bilgi düzeyini ölçer. Bu durumda öğrencinin yorum yapma, orijinal çözüm bulma, analiz
ve sentez yapma gibi becerileri ölçülememiş olur. Soruyla yoklanacak kazanım, yüksek
düzeyde bilişsel öğrenmeyle ilişkiliyse, soruda derste öğretilenin veya kitaptakinin aynısı
istenirse, amaçlanan hedef davranış ölçülememiş olur. Sorunun kavrama düzeyinde bir yeterliği
ölçebilmesi için, öğrencinin derste veya ders kitabından kazandığı birikimleri kullanarak onları
değişik biçimlerde ifade etmesi, özetlemesi, açıklaması ve örneklemesi istenmelidir.
Uygulama gücüyle ilgili bir davranış ölçülecekse verilen bilgilerin ezberlenerek aynen geriye
verilmesi yeterli olmayacağı gibi bunların çeşitli ifadelerle özet hâlinde açıklanması da yeterli
olmaz. Sorulan soru öğrenciye uygulama fırsatı vermelidir. Bu tür davranışlar, ortaya konacak
veya tanımlanacak yeni koşullara bağlı olarak yoklanmalıdır. Yoklanan davranışı kullanmakla
içinden çıkılabilecek durum veya sorunlar öğrenciye verilmeli, soruda irdelenen sorunun
sonuçları-nedenleri, ayrıca bu sonuç ve nedenleri değiştirme yolları istenmelidir.
Bir yazılı sınavı hazırlanırken uyulması gereken ilkeler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Sınavın amacı bilinmeli.
Sınavın kapsamı ve yoklanacak öğrenme ürünlerinin neler olduğu bilinmeli.
Öğrenme ürünlerini yoklayacak soruların ne türden olacağı belirlenmeli.
Her bir öğrenme ürününü yoklamak için kaç soru sorulacağı belirlenmeli.
Sınavın nasıl uygulanacağı ve cevaplamak için ne kadar süre verileceği belirlenmeli.
Puanlamanın nasıl yapılacağı belirlenmeli.
Soruyla hangi davranışın yoklanacağı iyi bilinmeli.
Sorunun cevaplama kolaylığı, yoklanan davranışın öğrenilme derecesine uygun
olmalı.
Sorunun belli ve sadece bir cevabı olmalı.
Cevaplamayla ilgili gerekli bilgiler tam olarak verilmeli. Gereksiz bilgilerden
kaçınılmalı.
Soru olabildiğince anlaşılır ve Türkçe yazım kurallarına uygun olmalı.
Yazılı Yoklamalarda Hata kaynakları
Okuma sırasında okuyucunun gittikçe yorulması ve dikkatinin dağılabilir.
Öğretmenin o günkü morali, ruhsal durumu puanlamaya etki edebilir.
Öğretmenin cevap kâğıdının sahibini önceden tanıyıp tanımaması da puanlamaya
etki edebilir. Buna puanlayıcı yanlılığı denir.
Birinci soruyu çok iyi cevaplandıran öğrencinin diğer soruları da öğretmen tarafından
iyi algılanabilir.
Yazı güzelliği veya çirkinliği, anlatım gücü, gibi faktörler de puanlamada etkili olabilir.
3. Sözlü Yoklamalar
• Sözlü yoklamalarda, öğrenciye sözlü olarak soru sorulması ve ondan
sorunun cevabını düşünüp bularak sözlü biçimde ifade etmesi istenir.
Karşılıklı soru sorma ve cevaplama şeklinde sözlü sınavlar olduğu gibi bir
jürinin huzurunda belirlenen sorulara cevap verme şeklinde de olabilir.
Cevaplama sırasında sözel ifadelerin yanında tahta ve diğer araçlar da
kullanılabilir. Bunun dışında soru-cevap şeklindeki bir uygulama, ders
sırasında bir öğretim yöntemi olarak kullanılmasının yanı sıra öğrenciyi
ölçme ve değerlendirme amacıyla da kullanılabilir.
• Sözlü yoklamaların üstün tarafları
• Okul öncesi dönemde ve ilköğretimin ilk yıllarında çocuklar yazı dilinde
yeterli gelişme sağlayamadıkları için, soruların onlara sözlü olarak sorulması
ve cevapların da sözlü olarak alınması ölçme açısından uygundur.
• Sözlü ifade gücünün, konuşma becerisinin ölçülmesi durumunda sözlü sınav
en uygun ölçme aracı olabilir. Telaffuz, vurgu, ses gibi becerilerin ve yabancı
dilde konuşma becerisinin ölçülmesinde sözlü sınav uygun bir araçtır.
• Sözlü yoklamalar tanı koymada, öğrencilerin eksikliklerini ve yanlış
anlamalarını belirlemede, ortaya çıkarmada kullanılabilecek en uygun bir
araçtır.
Sözlü Yoklamaların Zayıf Yönleri
•
•
•
•
•
•
•
•
Sözlü yoklamalarda soru ve cevapların konuşma dilinde olması, bir ölçme yöntemi olarak bu
sınavlarda elde edilen sonuçların güvenirliğini ve geçerliliğini düşürür.
Bu sınavlarda normal olarak bir defada sadece bir kişiye soru sorulabilir. Sorulan sorunun cevabının
düşünülüp bulunması ve ifade edilmesi oldukça zaman aldığı gibi sınav süresi içinde de az sayıda
kişiye soru sorulabilir. Böylece, öğretmen iki kişiye farklı sorular sormak zorunda kalır. Her öğrenciye
sorulabilecek, öğretilen konuyu kapsayan farklı soru sayısının ilk anda sanılandan çok az olacağı
bilinmektedir. Her öğrenciye az sayıda soru sorulması, sonuçların geçerliğini ve güvenirliğini zayıflatır.
Sözlü yoklamada çok az sayıda soru sorulması nedeniyle öğrencilerin başarı yönünden
karşılaştırılması zorlaşır. Çünkü bir öğrenciye sözlü sınavda sorulan soru, çalıştığı yere denk gelebilir.
Bir diğer öğrenci bunun tersi bir durum ile karşılaşabilir. Böylece konuyla ilgili bilgilerin tam olarak
yoklanamamasına rağmen biri diğerinden daha yüksek puan alır.
Sözlü yoklamalarda cevap sözlü olduğu için soruya verilecek cevaplar başkaları tarafından
duyulacaktır. Cevabın ne olduğu ya da olmadığı ortaya çıkacaktır. Bir sorunun ikinci kez sorulması,
sorunun ayırt edici özelliğini yitirmesine neden olur. Bu durumda her öğrenciye farklı sorular sormak
durumunda kalan öğretmen, farklı fakat denk (aynı düzeyde) soru bulma zorluğu çeker. Denk soru
bulsa bile farklı sorulara cevap veren öğrenciler kendi aralarında karşılaştırılamaz. Bu da öğrencilerin
objektif değerlendirilmesini zorlaştırır.
Öğretmen eşit sayıda soru sorabilir ama soruların zorluk derecesi farklı olabilir. Bu durumda da
öğrencilerin hangisinin daha çok öğrenmiş olduğunu belirlemek zorlaşır.
Eğer sorulan soruların cevapları uzunsa öğrencinin sözel ifadeleri arasında bazı cümleleri yanlış, bazı
cümleleri de doğru olabilecektir. Bu durumda öğrencinin cevabı ne tam doğrudur, ne de tam yanlıştır.
Bunun doğruluk derecesine ancak onu dinleyen öğretmen karar verecektir. Bu da sınavın objektifliğini
bozacaktır.
Sözlü yoklamalarda cevaplar konuşma diline bağlı olduğundan cevaplayıcının konuşma diline
hâkimiyeti de, sözlü ifade gücü de verdiği cevapların doğruluk derecesini etkileyecektir. Aynı derecede
iyi öğrenmiş iki öğrenciden; sözlü ifade gücü gelişmiş olanı daha kazançlı olacaktır. Böylece, bu iki
öğrenciden sözlü ifade gücü az gelişmiş olan bulduğu cevabı iyi ifade edemediği için eksik cevap
vermiş durumuna düşecektir. Doğru cevabı bulduğu anlaşılamayacağı için diğer öğrenciden daha
düşük puan alacaktır.
Sözlü yoklamalarda öğrenciye cevabını hazırlaması için fazla zaman verilmemesi, soruyu soran ve
cevap veren yüz yüze oldukları için heyecan, korku, sıkılma gibi etkenlerin etkili olması ve ölçülen
nitelikle ilgili olmayan kişilik boyutlarının elde edilen puanı olumsuz yönde etkilemesi çoğu zaman söz
konusudur. Böyle durumlarda güvenli ve uygun atmosferin yaratılması çok önemlidir
• 1. Aşağıdakilerden hangisi yazılı yoklamalarda puanlama güvenirliğini
artırmaya yönelik önlemlerden biri değildir? (KPSS–2006)
• A) Puanlamayı birden fazla puanlayıcının yapması ve verilen puanların
ortalamasının alınması
• B) Bir soruya öğrencilerin tümünün verdiği cevaplar puanlandıktan sonra
diğer soruya geçilmesi
• C) Cevabın değişik bölümlerine verilecek puanların ayrı ayrı belirlenmesi
• D) Öğrencinin sınıf-içi etkileşimiyle ilgili puanının sınav puanlarına katılması
• E) Puanlama için ayrıntılı yönergelerin bulunduğu cevap anahtarının
kullanılması
• 2. Çoktan seçmeli bir test maddesini cevaplayan bir kişinin çeldiricileri
eleyerek doğru cevaba ulaşmasında, aşağıdakilerden hangisi belirleyici
olmalıdır? (KPSS–2006)
• A) İfadelerin, kök ifadesiyle tutarlılığı
• B) Seçeneklerin soyutluk-somutluk derecesi
• C) Yoklanan davranışın öğrenilmiş olması
• D) Seçeneklerin birbirini içerip içermemesi
• E) İfadelerin kısalık ve uzunluğu
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
4. Test maddesinde, ders kitabından aynen alınan ifadelerin kullanılması eğitimsel
doğurguları açısından nasıl bir etki yaratır? (KPSS-2006)
A) Maddeyle yoklanan davranış hatırlama düzeyinde kalır.
B) Kitabı okumamış öğrenci maddeyi kesinlikle cevaplayamaz.
C) Maddenin anahtarlanması kolaylaşır.
D) Maddenin okunup anlaşılması zorlaşır.
E) Maddede gereksiz ipuçları bulunmaz.
5. Yazılı yoklamalardaki sorularda, öğrencilerin cevaplarını düşünerek bulmaları ve
buldukları bilgileri organize ederek yazmaları gerekir. Bu tür sorularla üst düzeydeki
zihinsel beceriler ölçülebilir. (KPSS-2007)
Aşağıdaki sorulardan hangisi, yazılı yoklamamaların bu avantajlarını ortaya koyan uygun bir
örnek değildir?
A) Enflasyonu düşünmek için ne tür önlemler alınabilir? Örnek vererek irdeleyiniz.
B) Avrupa Birliği’ne katılma konusunda görüşleriniz nelerdir. Bu şekilde düşünmenizin
nedenlerini açıklayınız.
C) İzlediğiniz en iyi sinema filmi hangisidir? Bu filmi neden beğendiğiniz gerekçeleriyle
açıklayınız.
D) Başarı ile yetenek arasındaki ilişkiyi bir örnekle açıklayınız. Sizce insan yaşamında hangisi
daha ön plandadır?
E) Ölçme nasıl tanımlanır? Eğitimde yapılan ölçmeler kaç gruba ayrılır?
6. Bir sınav türünün özellikleri şunlardır:
• Kısa sürede çok soru sorulmasına olanak
tanır.
• Puanlaması kolay ve nispeten nesneldir.
• Şans başarısı yoktur.
Bu özellikleri taşıyan sınav türü aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS-2008)
A) Doğru - yanlış
B) Boşluk doldurma
C) Çoktan seçmeli
D) Açık uçlu
E) Sözlü
• 7. Bir ölçme uzmanı Fen ve Teknoloji dersi için hazırlanan
başarı testini incelemiş ve ortak köke dayalı soruların 5 - 6
civarında olduğunu saptamıştır. Bu durumu eleştiren uzman, bir
köke dayalı olarak sorulabilecek soru sayısının üçü
geçmemesini önermiştir.
• Ölçme uzmanının bu eleştirisinin en önemli gerekçesi
aşağıdakilerden hangisi olabilir? (KPSS-2008)
• A) Öğrencilere aynı kökle ilgili çok sayıda soru sormak
motivasyonu düşürür.
• B) Sorular tek bir test yaprağına sığmayacağı için test düzeni
bozulabilir.
• C) Benzer davranışı ölçen soru sayısının artması güvenirliği
düşürür.
• D) Soruların birbirinden bağımsız cevaplanabilme kuralı
bozulabilir.
• E) Okuduğunu anlama değişkeninin etkisi artarak geçerliği
düşürür.
Eşleştirme tekniğinden
faydalanılarak hazırlanmış SBS
soruları
2008 yılı 6. SBS sınıf sorusu
Eşleştirme tekniğinden faydalanılarak
hazırlanmış SBS soruları
2009 yılı SBS 7. sınıf sorusu
Doğru- yanlış tekniği temel
alınarak hazırlanmış SBS
soruları
2008 yılı 7. sınıf SBS sorusu
Doğru- yanlış tekniği temel
alınarak hazırlanmış SBS
soruları
2009 yılı 8. sınıf SBS Sorusu
Boşluk doldurma tekniğinden
faydalanılarak hazırlanan SBS
soruları
2009 SBS 7. sınıf sorusu
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır