MESLEK ETİĞİ

Download Report

Transcript MESLEK ETİĞİ

MESLEK ETİĞİ
BİRLİKTE İŞLEYECEĞİMİZ KONULAR
 Etik Nedir?
Tanımı
Gelişim Süreci
Kuralları
Etik Sistemler
Etik Toplum İlişkisi
Etik Değerlere Uygun Davranma ve Sonuçları
Etik Sorgulama
Toplumsal Yozlaşma
BİRLİKTE İŞLEYECEĞİMİZ KONULAR

 Günlük Yaşantıda Etik-Etik Toplum İlişkisi
 Meslek Etiği nedir?
 Profesyonellik
 Tarafsızlık İlkesi.
 Etik-Ahlak Kavramlarının İlişkisi
 Başarı İçin, İşyerinde İletişim
 Günlük Yaşamda Kurallara Uymada Etik
 Vatandaş İlişkilerinde İletişim Kuralları
Etik Nedir?
Etik kelimesi, köken olarak;
Yunan dilinde “karekter” anlamını
içeren
“ethos”
kelimesinden
türetilmiştir.
Etik;
bireylerin toplumda ve birbirleriyle kurmuş
oldukları ilişkiler sonucu ortaya çıkan, ahlaki
görevler ve zorunluluklarla ilgili olarak;
neyin doğru, neyin yanlış,
neyin iyi, neyin kötü olduğuna ilişkin değerleri
araştıran ve bunlarla ilgilenen bir disiplin dalına
denmektedir.
Genel
olarak
ETİĞE,
bireylerin
birbirlerine karşı davranış kurallarını ve
birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen
davranış ilkeleri de diyebiliriz.
Etik, ahlak üretmez.
Ahlak üzerine düşünür, konuşur, inceler...
Etik, daha çok bireyin görev yapmış olduğu alanla ilgili
olarak görevinde uyması gereken kural ve ilkelerle ilgilenme söz
konusudur.
ETİK-AHLAK
KAVRAMLARININ İLİŞKİSİ
Ahlak ve Etiğin ortak tarafı; bireylerin
birbirlerine
birbirleriyle
karşı
olan
davranış
kurallarını
ilişkilerini
davranış ilkelerini içermesidir.
ve
düzenleyen
Ahlak ; kelime olarak; insanın doğuştan getirdiği
yada sonradan kazandığı bir takım tutum ve
davranışlar, bireyin özel yaşamında uyması
beklenen toplum içerisindeki kurallar, bireyde huy
olarak bilinen nitelik, iyi ve güzel özellikler
şeklinde tanımlamaktadır.
Etik kavramı, günlük bir çok söylemlerde de
genel olarak ahlak veya ahlakilik kavramları ile
eşanlamlı olarak kullanılmaktadır.
Ahlak; kültürel değerler ve ideallerle ilgili
doğruları, yanlışları; bunlara uygun olarak
nasıl davranılması gerektiğini ortaya koyar.
Ahlak, toplumda kabul görmüş yazılı
olmayan kuralları içerir.
Etik kurallarının belirli bir alana
yönelik yazılı kuralları içermesi beklenir.
Etik kavramının ahlaktan farklı olduğunu
düşünenler, ayrıca onun ahlaka kıyasla daha
evrensel olduğu görüşünü ortaya atmaktadırlar.
Bu yaklaşıma göre ahlakın, toplumdan
topluma hatta aynı ülke içerisindeki yöreden
yöreye değiştiği ve göreceli değerleri içerdiği;
etiğin ise, bütün toplumlar için geçerli
evrensel gerçekleri kapsadığı şeklinde ifade
edilmektedir.
Günlük Yaşantıda Etik
Etik ilkelere göre davranmak veya etik
dışı bir çok davranışı kullanmak bireyin en
yakın olarak kendisinden başlamaktadır.
Birey kendisine karşı ne kadar etik
davrandığını sorgularken aynı zamanda;
 evli ise eşine,
 eğer çocuğu var ise çocuğuna karşı veya
 kendi yakınlarına karşı etik ilkeleri
kullanmakla her an karşı karşıyadır.
Bireyin yaşantısında özellikle etik dışı bir kısım ilkeler,
günlük yaşantının bir parçası olmuştur.
Örneğin;
pazarcı esnafının yapılan bir alışverişte 1 kg domatesin
içerisine 2 adet çürümüş olanını atması,
doktorların özel muayenelerinde bireylere gösterdiği yakın ilgi
ve alakaları devlet hastanelerinde göstermemeleri,
belediyelerin normal seçim zamanında bölgelerine yaptıkları
hizmetleri olağan durumlarda devam ettirmemeleri,
süper market veya bakkallarda son kullanım tarihi geçmiş
tüketim mallarının reyonlarda bulunması ve
taksicilerin güzergahı uzatmaları vb. gibi.
Meslek Etiği:
Meslek etiği ise;
 bir meslek grubunun, mesleğe ilişkin olarak
oluşturup koruduğu,
 meslek üyelerini belirli bir şekilde davranmaya
zorlayan,
 kişisel eğilimlerini sınırlayan,
 yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan,
 meslek içi rekabeti düzenleyen ve
 hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki
ilkeler bütünlüğü olarak tanımlanabilmektedir
Hipokrat yemininin doktorları
sınırlaması,
Her meslek kendi meslek
etiğini üretir ve bu etik kodlar, bu
mesleği seçenleri sınırlar.
Meslek Etiği
Herhangi bir mesleğe ilişkin olarak oluşturup,
geliştirdiği;
Mesleklerin görevleri esnasında belirli bir şekilde
davranmaya zorlayan,
Kamu hizmetlerinin sunulması esnasında kişisel
eğilimleri sınırlayan,
Yetersiz ve ilkesiz olduğu belirlenen meslek üyelerini,
eğiten yada meslekten dışlayan,
 meslek içi rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini
korumayı amaçlayan kendi mesleğine ilişkin ilkeler
bütünü olarak tanımlanabilir.
Meslek etiği, Etik değerler bağlamında yalnızca
vatandaşla olan davranışlarını incelememektedir.
Meslek etiğinin çerçevesi, vatandaşla olan
ilişkileri ve buna etken olan diğer davranışları da
kapsamına almaktadır.
Yani meslek etiği, meslek içi (eş düzey ve ast-üst)
ilişkilerini, mevzuat ve yasal düzenlemelerdeki ve
güvenlik hizmeti üretme esnasındaki ilişkilerin,
tümünü kapsamaktadır.
MESLEK ETİĞİ
Türkiye’de Meslek Etiği Çalışmaları
Türkiye’de etik çalışmalarının tarihçesi 3-5 yıl
ile sınırlı değildir.
Türkiye’de uzun yıllar önce yapılmış
çalışmalar incelendiğinde ‘etik’ kelimesine
rastlanmasa da ‘meslek ahlakı’ ve ‘meslek
terbiyesi’ gibi ifadeler ile meslek etiğine ilişkin
çalışmaların yapıldığı görülmektedir.
Profesyonellik
Profesyonellik, meslek etiğiyle doğrudan
ilişkili bir kavram olmakla birlikte meslek
etiğinin de birincil koşuludur.
Profesyonellik; bir malı veya hizmeti, o
mesleğin gerektirdiği makul bir süre eğitim
aldıktan sonra para karşılığında kurallara uygun
olarak yapan kişiye profesyonel, onun ortaya
koyduğu
meslek
uygulamalarına
da
‘profesyonellik’ denir.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz
bir hareketi
başkasına yapmayın.
Size nasıl davranılmasını istiyorsanız
sizde başkalarına öyle davranın.
İğneyi kendine
çuvaldızı başkasına batır.
Atasözü
‘Burada, efendiye karşı beyefendice,
dayıya karşı kabadayıca davranılır’
sözünün eski zamanlarda kaldığı/kalması
gerektiği bir dönemde, kamu görevlisinin hizmet
sunduğu vatandaşa karşı nasıl davranması
gerektiği belirlidir.
Bu davranış şeklini, o esnada hizmet sunulan
vatandaş
belirlemez.
Profesyonelliğin
gereklerinden birisi de vatandaşa karşı
sorumluluktur.
Meslek etiğinin bir diğer boyutunu
Halkla ilişkileri oluşturmaktadır.
Halkla ilişkilerinin özünde karşılıklı
güven yatmaktadır. Etik dışı
davranışların
egemen
olduğu
durumlarda ise karşılıklı güvenden
söz etmek olanaksızdır.
Kamu görevlisinin vatandaşa
etik açıdan doğru davranması,
ancak Kamu görevlilerinin
birbirlerine etik açıdan doğru
davranmasına bağlıdır.
“Ne ekersen onu
biçersin.”
Atasözü
"İnsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz,
onlar bir daha yanlış yapmayacaklar,
ancak şeref ve utanma duygularına da
sahip olmayacaklardır.
İnsanları erdemle ve ahlak kuralları ile
yönetirseniz, o zaman onlar hem utanma
duygusuna
sahip
olacaklar,
hem
doğruyu yapmaya çalışacaklardır."
Konfüçyüs
de
Tahrik Etmemek
Meslek
etiğinin
ilgi
alanına,
Meslek
mensubunun vatandaşı tahrik etmemesi ve tahrike
kapılmaması da girmektedir.
Polisin vatandaşı tahrik etmemesi ‘bilgi’ ile
doğru orantılıdır. Karakol mıntıkasında polisin
vatandaşı tahrik etmemesi için öncelikle o bölgenin
sosyo-kültürel yapısını iyi bilmesi gerekmektedir.
Tahrike Kapılmamak
Tahrike kapılmamak ise yine hem meslek etiğiyle
hem de profesyonellikle ilişkilidir.
Hesaba Çekilebilir Olmak
Halka karşı sorumluluğun yanında aynı
zamanda hesaba çekilebilir olma yaklaşımları, yine
demokratik kamu hizmetine/profesyonelliğe geçişte
önemli bir basamak teşkil etmektedir.
Tarafsızlık İlkesi
Meslek etiğinde ‘tarafsızlık’ ilkesinin
iki
farklı
açıdan
incelenmesi
gerekmektedir.
Bunlardan ilki, meslek içi ilişkilerde
tarafsızlık ilkesidir. Meslek içi ilişkilerde
tarafsızlık ilkesinin çiğnendiği kurumlarda,
müşteriye/vatandaşa karşı da tarafsızlık
ilkesinin çiğnendiği görülecektir.
Tarafsızlık İlkesi
Tarafsızlık ilkesinin incelenmesinde
ikinci bölüm ise, vatandaşa karşı tarafsız
olmaktır. Tarafsızlık ilkesinin çiğnenmesi,
Türk toplumunun genelinde görülen yaygın
bir hastalıktır. Din, mezhep, ideoloji,
hemşericilik gibi hususlarda kayırmacılık
her an görülmektedir.
Ast – Üst İlişkileri
Türk kamu yönetiminde ast-üst ilişkileri,
yada amir-memur ilişkileri, daha çok bir mevzuat
konusu olarak ele alınmakta, iş ilişkilerinin sosyal
ve psikolojik yönleri üzerinde durulmamaktadır.
Ast - üst ilişkilerinin en önemli öğesini, grup
üyeleri ile aynı dili konuşabilmek ve ortak
paylaşılan alanlarını arttırmak oluşturmalıdır.
BİR İNSANIN,
* KENDİSİNİ KARŞISINDAKİ İNSANIN
YERİNE KOYARAK,
* ONUN DUYGULARINI VE DÜŞÜNCELERİNİ
DOĞRU OLARAK ANLAMASI,
* VE İLETMESİ SÜRECİDİR.
3X1
SÜRESİZ

Empati kuracak kişi, kendisini karşısındaki kişinin
yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla
bakmalıdır.

Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin
duygularını
ve
düşüncelerini
doğru
olarak
anlamamız gereklidir.

Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik
anlayışın, karşısındaki kişiye iletilmesi davranışıdır.
Herkesin farklı bir bakışı açısı vardır.
Zengin
Köylü
Erkek
Amir
Genç
......
Fakir
Şehirli
Bayan
Memur
Yaşlı
........
Herkesi bulunduğu konumda kabul
etmek gerekir.
Genç kız mı ihtiyar kadın mı
Genç kız mı ihtiyar kadın mı
Bu resme bakınca ne görüyorsunuz?
Bu resimde
Kadın
At
Aslan
Yaşlı adam
Kurt
Neredeler?:
Burada
kaç tane saklı obje var?
At
Ayı
Aslan
Kartal
Kurt
Baba
Kadın
Bu resimdeki
9 tane gizli
objeyi
bulabildiniz
mi?
Hayalet mezara bakıyor... Gördünüz mü?
BURADA KAÇ KARE GÖRÜYORSUNUZ
A
B
Eş Düzey İlişkiler
Gerek
memurlarının
gerekse
yöneticilerinin kendi aralarındaki ilişkilerdeki
davranışlarında oldukça duyarlı olmalıdırlar.
Özellikle bir mesleğin üyeleri olarak, her
an izleniyormuşçasına davranış ve tutumlarına
özen göstermelidirler. Kamu görevlisi devleti ve
otoriteyi temsil etmesi sebebiyle, kendi
aralarında yapacakları her olumsuz davranış,
devletin ve otoritenin değerini vatandaş önünde
düşürmeye yol açmaktadır.
Yönetimde Uyulması Beklenen
Etik İlkeler
1. Adalet
2. Eşitlik
3. Dürüstlük ve Doğruluk
4. Tarafsızlık
5. Sorumluluk
6. İnsan Hakları
7. Bağlılık
8. Hukukun Üstünlüğü
9. Sevgi
10.Hoşgörü
11. Laiklik
12. Saygı
13. Tutumluluk
14. Demokrasi
15. Olumlu İnsan İlişkileri
16. Açıklık
17. Hak ve Özgürlük
18. Emeğin Hakkını Verme
19. Yasa Dışı Emirlere Karşı Direnme
Yönetimde
Etik Dışı Davranışlar
1. Ayrımcılık
2. Kayırma
3. Rüşvet
4. Yıldırma-Korkutma
5. İhmal
6. Sömürü (İstismar)
7. Bencillik
8. Yolsuzluk
9. İşkence (Eziyet)
10. Yaranma-Dalkavukluk
11. Şiddet-Baskı-Saldırganlık
12. İş İlişkilerine Politika Karıştırma
13. Hakaret ve Küfür
14. Bedensel ve Cinsel Taciz
15. Kötü Alışkanlıklar
16. Görev ve Yetkinin Kötüye Kullanımı
17. Dedikodu
18. Zimmet
19. Yobazlık-Bağnazlık
Bir yere gidilirken mutlaka izin alınmalı ve
dönüşten de mutlaka bilgi verilmelidir.
Çalışmış olduğunuz mekanlar temiz ve düzenli
olmalıdır.
Kılık kıyafet yakışır şekilde olmalı, ayakkabı
boyası ve günlük sakal taşına dikkat edilmelidir.
Yapılması için bir iş söylendiğinde, neticesinden
olumlu olsun olumsuz olsun bilgi verilmelidir.
Biriminiz dışında iş harici boş dolaşılmamalıdır.
Aksi takdirde sizin ve biriminiz hakkında “işleri yok
boş boş geziyorlar” diye düşünürler.
 Mesai
saatlerine uymada azami dikkat
edilmelidir.
Avrupalı
bir
düşünürün;
”Ben
başarılarımı işime ve randevularıma 10-15 dakika
önce gitmeme borçluyum” sözü unutulmamalıdır.
 Diğer birimlerin personelleriyle sürtüşmeye
girilmemeli,
konu
birim
amirlerine
intikal
ettirilmelidir.
 Toplantı için bir araya gelindiğinde mutlaka
telefon kapatılmalıdır. Makama evrak için
gidildiğinde veya bir konu için çağrıldığında da yine
telefon kapalı tutulmalıdır.
Amirinizin bilmesi gereken herhangi bir olay
olduğunda veya yeni bir şeyler öğrendiğinizde
amirinizi bilgilendirmelisiniz.
Bilgiler veya yazışmalar makama hiyararşik yapı
takip edilerek aktarılmalıdır.
Şahsınıza ait bir ajandanız olmalıdır.Toplantılar
için veya önemli konularda not tutmanız için
faydalı olacaktır.
Biriminiz dışından birimizle ilgili bir istek
geldiğinde amirinizin bilgisi dahilinde gereği
yapılmalıdır.
Görevlerde,
maçlarda
veya
benzeri
uygulamalarda sigara içilmemeli, kuruyemiş
yenmemeli, sakız çiğnenmemelidir.
Borçlanma alışkanlık haline getirilmemelidir.
Denetlemelerde veya üstler birimleri ziyaret
ettiğinde mutlaka tekmil verilmelidir.
Devletin araç ve gereçleri özel işlerde
kullanılmamalıdır.
Basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon
kurumlarına bilgi yada demeç verilmemelidir.
Bir sorun veya problem amire intikal ettirilirken
alternatif çözümlerle birlikte aktarılmalıdır.
Sır tutun ve başkaları hakkında kesinlikle
arkasından konuşmayın. Dedikodu yapmayın.
Yanınızda biri var ve telefonunuz çalıyor,
açmanız gereken bir telefon ise izin isteyerek, bir
kenara çekilerek konuşmalısınız.
İzin almadan hiç kimsenin cep telefon
numarasını bir başka kişiye vermeyin.
Her birimde başarılı kişiler hemen göze çarpar.
Bu kişilerin hangi kriterler dahilinde başarılı
olduklarını ve başarı yöntemlerini gözlemleyin.
Başarılarına katkı sağlayan unsurları objektif bir
şekilde tespit etmeye çalışın.
Zamanında yapılmayan iş, yapılmamış iştir.
Amirinizin özelliklerini inceleyip öğreniniz ve
onlara uymaya çalışınız.
Hata ve yanlış yaptığınız takdirde özür
dileyiniz. Özür dilemek, insanı küçültmez, aksine
yüceltir. Unutmayınız ki kusursuz insan yoktur.
Başkalarının
akıl
ve
tecrübesinden
faydalanınız. Yaptığınız işi daha iyi bilen varsa
onların görüşlerini alınız. Akıllı insan, başkasının
aklından faydalanan insandır.
Amirinizin karakteri, özellikleri üzerinde hiç
kimseyle dedikodu etmeyiniz. Ondan ve onun
gibilerden hoşlanmıyorsanız, bunu sadece
kendinize saklayınız.
Telefon açtığınızda önce kendinizi tanıtmakla
söze başlayın. Telefonu kim açtıysa önce onun
kapatması gerektiğini unutmayın. Ancak, üstünüzle
telefonda görüşürken, üstünüz ahizeyi kapatmadan
önce telefonu kapatmayın.
Çağrılara, toplantılara ve randevulara daima saat
ve dakikasında gidin.
Yöneticiniz "buyurun oturun" demeden oturmayın
veya
oturmanız
gerekiyorsa
"Müsaadenizle
efendim" diyerek oturun. Otururken amiriniz veya
üstleriniz karşısında bacak bacak üstüne atmayın.
Üstünüz yöneticiniz size "hoş geldiniz" veya "gülü
güle" derken toka etmek için elini uzatmıyorsa,
önceden elinizi uzatmayın.
Amirinizi aşarak bir üst makama gitmeyin.
Yöneticinize daima saygıyla ve unvanıyla hitap
edin.
İçeri girerken ceketinizin düğmeli olmasına dikkat
edin.
Amirinizle mümkün mertebe “ben” ve “benim” le
başlayan cümlelerle konuşarak kendinizi ön plana
çıkartmayın.
Arz edeceğiniz mevzuda; amirinizin yapacağı
itirazlarla, sana yönelteceği soruları önceden tahmin
edin ve bunları ikna edici bir tarzda cevaplandırmak
için hazırlıklı olun.
Amirinizin, senin vermen gereken malumatı
başkasından işitmesi, sizin önce puan kaybetmenize
sonrada yerinizi kaybetmenize neden olabileceğini
unutmayın.
Meselelerinizi amirinizin üzgün, yorgun ve aşırı
neşeli olduğu zamanlarda arz etmeyin. Uygun
zaman kadar, uygun zemin de çok önemlidir.
Amirinizle aranızda ilk yanında çalışmaya
başladığınız günkü terbiye, nezaket ve mesafeyi
koruyun. Samimiyetle laubaliliğin farklı şeyler
olduğunu unutmayın.
Amirinize, senin için “ne dalkavuk adam, beni
enayi yerine koyuyor” dedirtecek ölçüsüz
methiyeler dizmekten kaçının. İcap ettiğinde
hakikatleri söyleyin. (Ama söylemesini bilerek.)
Amirinize senin ve işin hakkında başka bazı
kaynaklardan da bilgi gittiğini unutmayın.
İlgisiz kişilerin yanında birimle ilgili sıkıntılar konuşulmamalı.
Problemler çözüm olabilecek kişilerle paylaşılmalı
Toplantılara zamanında gelinmeli
Toplantının konusuna göre hazırlık yapılarak gelinmeli.
Mesai saatlerine dikkat edilmeli.
Zaman belirtilen işlerde mutlaka zamana dikkat edilmeli.
Şahsi işlere öncelik verilerek diğer işleri geri plana atarak diğer
personelin motivasyonu kırılmamalı.
Çalışılan birimde hatalarını ve güzel
çalışmaları gören ve bunları tüm
gerçekleriyle söyleyebilecek gerçek
dost bulmalı.
Makam aracına makam sahibi binip
gidecekse o anda yakın bulunuluyorsa
otonun sağ arka tarafında durarak
selamlama yapılmalı ve araç ayrılınca
ayrılmalı.
Yapılan güzel çalışmalar başka
şubeler yapsa da üst kısımdakilerle
paylaşılmalı.
Bir problem veya sıkıntı varsa, çözüm
için tüm yollar denenmiş ve hala sonuç
alınamamışsa o zaman üst makamlar
yardım için devreye sokulmalı.
Yapılan işler zamanında yapılıp bağlı
olunan
makam
zamanında
bilgilendirilmeli.
Çalışılan birimde başarılı ve sevilen kişilerin
özellikleri
örnek
alınmalı,
başarısız
ve
sevilmeyenlerin özelliklerinin de tersi örnek
alınıp benimsenmeli.
Yeni bir birime gidildiğinde oradaki tecrübeli
kişilerle konuşulmalı.
Yapılan işlerin sonucunda olumsuzluklar varsa not edilmeli ve bir
daha o tür olumsuzluklar tekrarlanmamalı.
Çalışılacak olan birimin yönetmelikleri ve teftiş rehberi
incelenmeli, öncelikle onlar yapılmalı sonrasında ise ekstra ilaveler
ve yenilikler getirilmeli.
Yapılan işler fotoğraflanacak cinsten ise öncesi ve
sonrası fotoğraflanmalı.
Kendi birimimizin yapması gereken iş ve işlemler başka
birileri tarafından söylenmeden yapılmalı.
Başka birimin veya kişinin yapmış olduğu iş, kendimiz
yapmış gibi üstlenip satış yapılmamalı.
Periyodik iş takip çizelgeleri çıkartılmalı ve işler ona
göre takip edilmeli.
Çalışılan birimle ilgili yasal mevzuat (Kanun. Tüzük,
Yönetmelik,
Genelge)
ve
teftiş
rehberi
hem
dosyalanmalı hem de bilgisayar ortamında bulunmalı.
Yeni bir birimde göreve başlandığında odada kolonyaçikilota bulundurulmalı.
 Yeni göreve başlandığında çiçek gönderenler ve
ziyaret edenler not alınmalı ve iadei ziyaret yapılmalı.
Hoş geldine gelmeyenler 25-30 gün geçtikten sonra
ziyaret edilmeli ve tanışılmalı.
Hemşericilik yapılmamalı.
Birimde yanlış yapılan iş ve işlemler varsa, mevzuatlardaki yasal
dayanaklarla birlikte ilgili kişiler usulüne uygun bir şekilde
bilgilendirilmeli.
İstenilen hususlar ile ilgili örnek olunmalı,
yapılabilecekler
söylenmeli, söylenenler yapılmalı.
Amir ve üstlerin yanında, bacak bacak üstüne atma, tesbih sallama,
elleri pantolon veya mont cebine sokma gibi hareketlerden kaçınmalı.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Göz Teması: İletişim kurmanın en önemli faktörlerinden
birisi göz temasıdır. Karşıdaki kişi veya kişileri rahatsız
etmeden göz teması sağlanmalıdır.
Göz teması sağlanmayan ilişkilerde etkileşim negatif
olacaktır. Birimimize veya bir emniyet kurumuna hizmet
almak amacıyla veya şikayet için gelen bir vatandaşla göz
temasımız yoksa vatandaş değer verilmediğini düşünerek iç
dünyasında polise karşı antipati doğuracaktır.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Yüz İfadesi: Yüz ifadelerindeki küçük mimik
hareketler etkileşimi pozitif yönde veya negatif
yönde etkilemektedir.
En önemli yüz ifadesi vatandaşa gösterilen bir
tebessüm olup vatandaşla olan iletişimimizi iyi
yönde etkileyecektir.
Bilinmelidir ki tebessüm bir dostluğun ve
güvenin ifadesidir.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Baş
Mağdur bir vatandaş
şikayetlerini anlatırken bu vatandaşımızı dinleyen
Kamu görevlisinin başını hafif öne arkaya
sallayarak ‘Ben sizin derdinizi anlıyorum, sizi
dinliyorum’ imajı karşı tarafa vererek pozitif bir etki
yapılabilir veya tersi bir durumda söz konusu
olabilir.
Hareketleri:
Mağdur bir vatandaşın şikayetlerini anlatırken
dinleyen kamu görevlisinin hiçbir beden dili
hareketi göstermemesi iletişimi negatif yönde
etkileyecektir.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Jestler: Hizmet veren bir kuruluş olduğu için hep
dinleyen taraftır. Vatandaşı dinleyen elleri cebinde
veya bacak bacak üstüne atma gibi dikkat çekici
jestler iletişimi kötü yönde etkileyecektir.
Doğrusu kamu görevlisinin eli cebinde olsa
bile vatandaş karşısına geldiğinde ellerini cebinden
çıkarması vatandaş üzerinde değer verildiği hissini
uyandırarak iletişimi pozitif yönde etkileyecektir.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Duruş: Bir emniyet birimine gelen vatandaşı dinleyen
polis ayakta eğri veya yamuk bir şekilde vatandaşı
dinliyor ise, bu etkileşimi negatif etkileyecektir. Bozuk
duruş sergileyen polis vatandaş geldiğinde ayakta ise
dimdik
pozisyona
geçerek
kendi
durumunu
düzelttiğinde vatandaş üzerinde kendisine değer
verildiğini hissettirir.
Vatandaşı dinleyen polis sandalyenin ucunda
veya sandalyede yamuk vaziyette oturuyorsa hemen
durumunu düzeltmeli sandalyeyi dolduracak şekilde
oturarak veya kendisine çeki düzen vererek etkili
dinleme pozisyonuna geçmelidir.
İLİŞKİLERDE İLETİŞİM KURALLARI
İstanbul’da yapılan bir
Çalışmada, güvenlik alanları ile
ilgili mesafelerin;
MAHREM KİŞİSEL
ALAN
ALAN
SOSYAL
ALAN
GENEL
ALAN
OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Yöneliş: Yöneliş dendiğinde vücudun tamamen karşı tarafa
yönelmesi hatta ayakkabıların uçlarının da aynı şekilde karşıyı
gösterecek biçimde olması anlaşılmaktadır.
Ayakta vatandaşı dinleyen kamu görevlisi vücudunu ve
ayaklarını derdini anlatan vatandaşa doğru yönelterek ‘Ben size
önem veriyorum, değer veriyorum’ duygusunu vermiş
olmaktadır.
Şayet vatandaşın derdini dinleyen kamu görevlisi
karşısında birden fazla vatandaş varsa, kamu görevlisi bir kişi
üzerinde yönelmemelidir. Bütün dinleyenlere karşı eşit
mesafede hepsini kapsayacak şekilde durmalıdır. Aksi taktirde
bir kişiye yönelen meslek mensubu diğer vatandaşlar üzerinde
kendilerine değer verilmediği hissine kapılarak iletişimi negatif
yönde etkileyebilir.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Dış Görünüş: İmaj ilk otuz saniyede oluşmaktadır. Yapılan
araştırmalar göstermiştir ki, dış görünüş otuz saniye içerinde karşı
tarafın beyninde olumlu veya olumsuz bir mesaj oluşmaktadır.
Bilinmelidir ki kendinize gösterdiğiniz özen kendinize
verdiğiniz değerdir. Siz ne kadar değerliyseniz üzerinizdeki kılıkkıyafet, saç, sakal, tırnak gibi unsurlardan belli olmaktadır.
Meşhur bir düşünürün sözü ‘Elbiselerle karşılanırsınız,
düşüncelerinizle uğurlanırsınız.’
‘Ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yoktu, ne elbiseler
gördüm içinde insan yoktu.’ Bu bağlamda vatandaşı dinleyen
kamu görevlisi elbisesi ütüsüz, ayakkabıları boyasız veya
bakımsız ise etkileşimi negatif yönde etkileyecektir.
İLİŞKİLERDE
İLETİŞİM KURALLARI
Konuşmanın Sözel Özellikleri: İnsanlar üzerinde en
etkili konuşma sitili hafif alçak ses ve yavaş
konuşmadır.
Sözel konuşmada özellikle dikkat etmesi gereken
konu, yorum yaparken vatandaş üzerinde kötü etki
bırakacak yorumdan kaçınmasıdır. ‘Bu kanundan bir
şey olmaz, bundan bir şey çıkmaz, boşuna
uğraşıyorsun’ gibi yorumlar vatandaşlar üzerinde
negatif etki yaratır.(Müracaata gelen resim tablosu
çalınmış bir ressama ‘Bir şey olmaz, bir daha çizersin’
gibi.)
SONUÇ OLARAK
MESLEK ETİĞİ
Meslek Etiğini işlevsel kılmanın en önemli
şartı, sadece etik eğitiminin yada etik ilkelerin
oluşturulmasının yeterli olmayacağıdır.
Meslek etiği çalışmalarında kurum ve
bireyler bir bütün olarak ele alınmalı, sadece
vatandaşla ilişkileri incelenmemelidir.