Transcript ÖÖY7

SINIFTA ÖĞRENME KURAMLARI
TEMEL ÖĞRENME YAKLAŞIMLARI
•
•
•
•
•
•
Davranışçı Yaklaşım
Gestaltçı (Bütünlükçü) Yaklaşım
Bilişsel Gelişmeci Yaklaşım
Bilgi İşlem Yaklaşımı
Fonksiyonalist Yaklaşım
Yapılandırmacı Yaklaşım
Davranışçı yaklaşım
• Davranışçılar, canlıyı etkileyen dış uyarıcıların
olduğunu ve bu uyarıcılara karşı verilen tepkiler
sonucu davranışların oluştuğunu varsayarlar.
• Uyarıcı organizmayı harekete geçiren iç ve dış
olaylardır. Ses, ışık, resim, koku birer uyarıcı olabilir.
• Davranışçılara göre, bir uyarıcı karşısında
organizmada meydana gelen biyolojik, fizyolojik veya
psikolojik değişim tepki veya davranımdır.
• Davranımların bir araya gelmesiyle oluşan eyleme
davranış denir.
Davranışçı Yaklaşım
UYARICI
TEPKİ
DAVRANIŞ
•
Davranışçılar öğrenmeyi koşullanma ve model alma ile açıklamaktadır.
•
Koşullanmanın meydana gelebilmesi için uyarıcı-tepki-pekiştireç
tamamlanması gerekmektedir. Buna klasik koşulma diyoruz.
•
İnsanlarda oluşan yüksek düzeyde zihinsel faaliyeti gerektiren karmaşık bilgilerin
öğrenilmesini bu tür klasik koşullanma ile açıklayamayız.
döngüsünün
Davranışçı yaklaşım……..
•
Davranışçıların açıkladığı bir diğer öğrenme şekli de edimsel koşullanmadır.
•
Buna göre insanlar davranışlarını o davranışlarının ardışıkları ile ilişkilendirir.
•
Eğer davranışın sonucu olumlu ise aynı koşullar altında birey aynı davranışı tekrarlayabilir.
•
Sonuç olumsuz ise bu defa o davranıştan uzaklaşır.
•
Taklit yoluyla kazanılan davranışlar bir çok defa tekrarlandığında mükemmellik kazanır,
pekiştirilir.
•
Burada sonucu gözlenen davranış pekiştireç rolü oynar.
•
Bu açıklamalardan hareketle eğitim sistemimizde de pekiştirilen davranışlar öğrenilir kanaati
yaygındır.
Davranışçı yaklaşım……..
• Davranışçı yaklaşımın öğretime yaptığı önerileri aşağıdaki gibi
özetleyebiliriz:
• Mademki uyarıcı önemlidir, o halde öğrencilere kazandırılmak istenen
davranışlar öğretmen tarafından özellikle vurgulanmalıdır.
• Ayrıca, model alma yoluyla da öğreniliyorsa bu durumda öğrencinin
kazanmasını istediğimiz davranışı öğretmenin de sergilemesi gerekir.
• Öğrencilerin olumlu davranışlarının öğretmen tarafından onaylanması,
takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi davranışın pekiştirilmesi açısından
önemlidir.
• Mademki davranışın kazanılmasında pekiştireç önemlidir, o halde
öğrenciye becerilerini sergileme ve yaparak öğrenme fırsatı verilmelidir.
Bütünlükçü (gestaltçı) yaklaşım
•
Davranışçıların aksine bütünlükçüler (Gestaltçı psikologlar) gözlenebilen davranışlarla
ilgilenmekten çok davranımları derinlemesine ele almaktadır.
•
Bütünlükçülere göre davranışı açıklarken sadece uyarıcı ile davranım arasındaki ilişkiye
bakmak yeterli olmayabilir.
•
Davranış bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bütün onu meydana getiren parçalardan daha
büyüktür, parçaların bir araya gelmesi her zaman bütün hakkında tam bilgi vermez. Bu
nedenle, bütünlükçü yaklaşım insan davranışının parçalara bölünerek anlaşılamayacağını
savunur.
•
Bireyin aldığı uyarımların anlamlı olabilmesi için bir dizi zihinsel süreçlerin tamamlanması
gerekir. Buna kısaca algılama denir.
•
Her bireyin aldığı uyarımları zihinsel süreçlerden geçirme ve örgütleme biçimi farklıdır.
•
Öğrencilere sınıfta aynı uyarıcılar verilmesine rağmen öğrencilerin kazandıkları davranışlar da
farklılık gözlenmektedir.
Bütünlükçü (gestaltçı) yaklaşım…....
•
Bütünlükçü yaklaşımın öğretime yaptığı önerileri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
•
Mademki parçalardan hareketle her zaman bütüne ulaşılamaz, o halde bütünden
hareketle öğretim etkinlikleri düzenlemeliyiz. Tümdengelimci bu yöntem öğretim
programlarının amaçları belirlenirken kullanılmaktadır.
•
Özellikle geometri tümevarımcı niteliği yanında daha çok tümdengelimci bir
niteliğe de sahiptir. Bu nedenle, geometri öğretiminde tümdengelimci bir yaklaşım
kullanılmalıdır.
•
Mademki öğrenmenin ön koşulu algılamanın gerçekleşmesidir ve aynı uyarıcı
karşısında farklı algılamalar gerçekleşebilmektedir, o halde herkes için anlamlı
öğrenmelerin gerçekleşebilmesi için sınıfta bireysel farklılıklara ve ihtiyaçlara dikkat
edilmelidir.
Öğrenme ortamının düzenlenmesinde ve öğrencilere uyarıcıların sunulmasında
öğrencilerin algılamalarını kolaylaştırıcı önlemler ve stratejiler belirlenmelidir.
•
Bilişsel gelişmeci yaklaşım
•
Biliş, insanın dünyayı ve çevresini anlamaya yönelik yaptığı faaliyetlerin tümüdür.
•
Bilişsel yaklaşıma göre öğrenme bireyin çevresindeki uyarıcıları duyu organları
yardımıyla alarak onlara tepkide bulunmasıdır.
•
Davranışçı açıklamadan farklı olarak burada öğrenen dış uyarıcıların pasif alıcısı
değildir, onları kabul eder özümser ve kendine uyarlar.
•
Bu yaklaşım daha çok bilginin nasıl elde edildiği ve nasıl örgütlenerek saklandığı ile
ilgilenmektedir.
•
Bu bağlamda bilişsel gelişmeci yaklaşıma katkıda bulunanlardan biri olan Piaget’dir.
Bilişsel gelişmeci (cognetive development) yaklaşım daha çok Piaget’nin çocukların
öğrenmesi üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarına dayandırılmaktadır.
•
Piaget çocukların bilişsel gelişimini duyusal(0-2 yaş),işlem öncesi(2-7 yaş), somut
işlemler (7-11yaş) ve soyut işlemler (11yaş sonrası) olmak üzere biyolojik
gelişimlerine bağlı olarak dört döneme ayırmaktadır.
Bilişsel gelişmeci yaklaşım……
•
Piaget’nin aksine Vygostky bilişsel gelişimi sadece çocuğun biyolojik olgunluğuna
bağlamamaktadır. Ona göre çocuğun bilişsel gelişiminde dil ve sosyal etkileşim de
önemli rol oynar. Sosyal etkileşim sürecinde çocuğun kendi kendini geliştirebileceği
ve yeni şeyler öğrenebileceği yaklaşık öğrenme eşiği vardır.
Ulaþýlmasýistenilen seviye
Scaffolding (Ýskele)= Ýpuçlarý, ara çözümler, veriler
ZPD
Öðrecinin mevcut matematiksel seviyesi
Bilişsel gelişmeci yaklaşım……
•
•
•
•
•
•
Bilişsel gelişmeci yaklaşıma katkıda bulunan psikologlardan bir de Bruner’dir.
Bruner’e göre birey karşılaştığı uyarıcıları kavramlaştırır ve onları kategorilere ayırır.
Böylece, kavramlaştırma, bir olayın, nesnenin veya olgunun soyutlandırılarak ifade
edilmesidir.
Sınıflandırma ise kavramları ortak özelliklerine göre gruplandırmaktır.
Brunere göre, kavramların kategorileştirilmesi veya sınıflandırılması çevrenin
kompleks yapısını sadeleştirmemize yardım eder.
Sınıflandırma aynı zamanda bireyin yeni duruma veya nesneye karşı davranışını da
şekillendirir.
Bruner’e göre kodlanan bilginin saklanması ve geri çağrılması daha kolaydır.
Kodlama bireye yeni bilgilerin keşfedilmesinde ve öğrenilen bilgilerin başka
durumlara transfer edilmesinde de kolaylıklar sağlar.
Bilişsel gelişmeci yaklaşım……
• Öğrenmenin bilişsel boyutunu ön plana çıkaran Bloom’un tam öğrenme
modeli de bilişsel gelişmeci öğrenme yaklaşımının içinde ele alınabilir.
• Öğrencinin öğrenme ihtiyaçlarını merkeze alan bireyselleştirilmiş bir
öğrenme yaklaşımı olarak ifade edebileceğimiz Bloom’un tam öğrenme
modeli, uygun öğrenme ortamlarında nitelikli bir öğretim sonucunda
öğrenilecek konu için belirlenen hedef davranışların belli düzeyde her
öğrenciye kazandırılabileceğini vurgulamaktadır.
• Öğrenmeye ne kadar zaman ayrılırsa o kadar başarı sağlanacağına inanan
Bloom, iyi ve zayıf öğrenen yerine hızlı ve yavaş öğrenen tanımlamasını
yapmaktadır.
• Nitelikli bir öğretim yavaş öğrenenleri de arzu edilen öğrenme düzeyine
çıkartabilir. Bu amaçla, öğrencinin hazır bulunuşluğu sağlanmalı, sürekli
değerlendirmelerle öğrenciye kendi gelişmesi konusunda dönütler
verilmeli, yetersiz gelişmeler için tamamlayıcı öğretim yapılmalıdır.
Bilişsel gelişmeci yaklaşım……
•
•
•
•
•
•
•
Bilişsel gelişmeci yaklaşıma katkıda bulunanlardan biri de tam öğrenme yerine anlamlı
öğrenme deyimini kullanan Ausubel’dir.
Ausubel anlamlı öğrenmenin nasıl gerçekleştirilebileceği üzerinde durmaktadır. Ona göre
bireyin (ön bilgilerin ve mevcut bilgilerin oluşturduğu) mevcut bilişsel yapısı (cognitive
structure) vardır.
Birey bilişsel yapısına bağlı olarak kendisine sunulanlar arasından seçim yapar ve onları
mevcut bilgileri ile ilişkilendirerek işler ve anlamlaştırır.
Bu nedenle öğrencinin sınıf ortamlarında bilişsel yapısının geliştirilmesi önemlidir. Bilginin
örgütlenmesi ve saklanması ile ilgili açıklamaları birbirlerini tamamlar nitelikte olmasına
rağmen Bruner’in önerdiği keşfederek öğrenmeyi zaman alıcı bulan Ausubel etkili sunuş
yönteminin öğrencinin bilişsel yapısının geliştirilmesine daha çok yardım edeceğini
düşünmektedir.
Ausubel, öğrenmenin daha çok sözel yollarla gerçekleştiğini vurgular ve sunuş yoluyla
kazandırılan öğrenmenin pasif öğrenme olacağı şeklindeki eleştirilere de katılmaz.
Ona göre, öğrenci sunuş yoluyla öğrenirken mevcut bilişsel yapısını kullanır ve kendisine
sunulanları bu yapı ile ilişkilendirerek seçer ve işler.
Bu seçme ve işleme bilinçli örgütlemeyi gerektirir. Sunuş, öğrencinin mevcut bilişsel yapısını
kullanmasını sağlayamıyor ve bilinçli bir örgütlemeyi gerçekleştiremiyorsa orada anlamlı
öğrenmeden de söz etmek oldukça zordur.
Bilişsel gelişmeci yaklaşım……
•
•
Bilişsel gelişmeci öğrenme yaklaşımının öğretime yaptığı önerileri aşağıdaki gibi
özetleyebiliriz:
Mademki, öğrenci dış uyarıcıların pasif alıcısı değildir, öyle ise öğrenci merkezli
öğretim ortamları tasarlansın ve öğrenci kendine sunulanları aktif olarak
özümseyebilsin ve kendi bilgilerini mevcut bilişsel yapısına göre örgütleyebilsin.
•
Mademki, nitelikli öğretimle tam öğrenme sağlanabilir, öyle ise hızlı ve yavaş
öğrenenler için uygun öğrenme ortamları oluşturulmalıdır.
•
Mademki, bireyin bilişsel yolla kazandığı davranışları örgütleyerek, kodlayarak
saklama ve yeri geldiği zaman hatırlayıp kullanma yetisi vardır, öyle ise öğrenciye
kavramlaştırma, sınıflandırma ve kodlama süreçlerini gerçekleştirme fırsatları
sağlanmalıdır.
•
Mademki, örgütlenmiş ve anlamlaştırılmış bilgiler daha kolay hatırlanır, öylese
öğrenciye doğrudan bilgi aktarma yerine ona problem çözme stratejileri, bilgiye
ulaşmanın ve bilgiyi işlemenin yolları öğretilmelidir.