Tıbbi Sosyal Hizmet - Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Download Report

Transcript Tıbbi Sosyal Hizmet - Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TIBBİ SOSYAL HİZMET
Sosyal Hizmet Uzmanı Ercan Mutlu
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma
Hastanesi
Tıbbi Sosyal Hizmetin Tarihçesi
Tıbbi sosyal hizmetin gelişmesinde başlıca
dört faktör rol oynamıştır. Bunlardan ilki,
19.yy’ın sonlarında (1880) İngiltere’de akıl
hastanelerinden taburcu olan hastaların
hastalığının tekrarlanmasına engel olmak
için evlerinde takip edilmesi görüşünün
benimsenmesidir.
Evlere
gönderilen
ziyaretçiler
aileye,
hastanın
nasıl
bakılması gerektiğini anlatmaktaydılar.
İkinci faktör ise, muhtaç aileleri saptayarak
yardımda bulunmak üzere Lady Almoner
adı verilen ve yoksulların evine giden
gönüllü kadınların hastanelerde görev
almasıdır. İlk kez 1880’da Sir Charles
tarafından Londra’da başlatılan bu sistem
sayesinde ücretli ya da ücretsiz yatacak
hastaların hangi kaynaktan ne ölçüde
yardım alacaklarına karar verdiği gibi
sosyal durumları da inceleniyordu.
Tıbbi sosyal hizmetin gelişmesine neden
olan üçüncü faktör aynı yıllarda (1893)
Amerika Birleşik Devletleri’nde hastaneler
ve toplum merkezlerince yoksul hastaları
tedavi sonrasında takip için bu hastaların
evlerine
hemşire
gönderilmeye
başlanmasıdır. Bu ziyaretler tedaviyi
kolaylaştırdığı
gibi,
hastalığın
aile
hayatında yarattığı bireysel ve sosyal
sorunları
tanımlamaya
da
yararlı
olmaktaydı.
Dördüncü faktör ise tıp öğrencilerinin sosyal
yardım
kurumlarındaki
çalışmalarıdır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde John
Hopkins Üniversitesi hastalığa yol açan
psikolojik ve sosyal sorunların tıp eğitimi
içinde ele alınmasına gerek duyarak
öğrencilerini söz konusu kurumlarda
hastanın sosyal, ekonomik ve mesken
sorunlarını incelemekle görevlendirmiştir.
Daha sonraki yıllarda hastalığa yol açan ve
hastalığın neden olduğu psiko-sosyal ve
ekonomik faktörlerin önemi anlaşılmış ve
kabul edilmiştir. Ayrıca hastalığı sadece
tıbbi tedavisinin yeterli olmadığı, bunun
yanında psiko-sosyal etmenlerinde ele
alınması ve önleyici, takip edici yaklaşıma
da yer verilmesi gerektiği görülmüştür.
Tıp elemanları hastanın yaşam koşulları,
alışkanlıkları, aile ilişkileri, geliri vb gibi konularla
ilgilenmiyorlardı. Bu nedenle sosyal durumu
ihmal edilen hastalar ve aileleriyle ilişki kuracak,
sorunlarının çözümlenmesine yardımcı olacak
birisinin istihdam edilmesinin gerekliliğine
inanılmış, 1905 yılında ABD’de tıbbi sosyal
hizmet Boston Massachusetts General Hospital,
New York Belleve Hospital, Baltimore John
Hopkins Hospital, Boston Berkeley İnfirmary
Hospital gibi hastanelerde resmen uygulanmaya
başlanmıştır.
Ülkemizde Tıbbi Sosyal Hizmetin
Tarihçesi
Türkiye’de
sosyal
hizmet
eğitiminin
planlanması ve başlatılması Birleşmiş
Milletler
Teknik
Yardım
Programı
çerçevesinde
Türkiye’nin
Birleşmiş
Milletlerden sosyal refah alanında teknik
destek aldığı 1956-1966 yılları arasında
gerçekleşmiştir.
Sosyal hizmetin ilk resmi örgütleniş biçimi,
sağlık bakanlığı kuruluş yapısı içinde yer
almıştır.
1958
yılında
başlatılan
düzenlemelerde sosyal hizmetler sadece tıp
ve
sağlık
alanında
düşünülmeyip,
bakanlığın o zamanki isminde yer alan
sosyal yardım hizmetlerini organize etmek
amacı da göz önünde tutulmuştur.
Konu tıbbi sosyal hizmet açısından ele
alındığı zaman bu çalışmaların önemli
kilometre taşlarının başlangıcı olduğu
düşünülebilir. Bu kilometre taşlarının
başlangıcı olarak 12.06.1959 tarih ve 7355
sayılı kanun olan Sosyal Hizmetler
Enstitüsü’nün kurulmasına dair kanun
kabul edilebilir.
Bu kanunda Sosyal Hizmetler Enstitüsü’nün
görevleri; teşkilat yapısı gibi konular yer
almış, tıbbi sosyal hizmet açısından yasal
bir dayanak oluşturulmuştur. Bu yasa ile
bakanlığın teşkilat yapısı içinde tıbbi
sosyal hizmetler Şubesi kurulmuş ve
kanunun 7. maddesinde bu şubenin
görevlerine yer verilmiştir.
1961 yılında Sosyal hizmetler akademisi
kurulmuştur. 1963 yılında 225 sayılı
kanunla Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığı bünyesinde Sosyal Hizmetler
Genel müdürlüğü faaliyete geçmiştir.
1964 yılında sosyal Hizmetler akademisi
öğrencilerinin stajları başlamış, 1967
yılında ise Ankara Üniversitesi Hastanesine
bir sosyal hizmet uzmanının atanması ile
tıbbi sosyal hizmet resmi yapı içinde yer
almıştır.
13 Ocak 1983 tarih ve 17927 sayılı resmi
Gazete’de yayımlanan Yataklı Tedavi
Kurumları İşletme Yönetmeliği’nin 125. ve
126. maddelerinde sosyal hizmetler şefi ve
sosyal hizmetler uzmanının görev ve
yetkileri belirtilmiştir.
17.04.1992 tarihli makam onayı ile Sağlık
Bakanlığı bünyesinde Sosyal Hizmetler
koordinatörlüğü kurulmuştur.
1993
yılında
diyaliz
merkezleri
yönetmeliğinde cihaz sayısı 10’dan fazla
olan her merkezde ihtiyaç duyulması
halinde shu’nun istihdamına yer verilmiştir.
Günümüzde hastanelerde çalışan sosyal hizmet
uzmanları hasta hakları, çocuk izlem merkezleri,
krize müdahale birimleri, toplum ruh sağlığı
merkezleri, çalışan hakları ve güvenliği
birimlerinde görev yapmaktadır. Sosyal hizmet
uzmanları 2000’li yılların başlarından itibaren
çok yaygın olmamakla birlikte hemodiyaliz,
gerontoloji, organ nakli ve transplantasyon, fizik
tedavi ve rehabilitasyon, sosyal pediatri, onkoloji
gibi
tıbbın
uzmanlaşmış
alanlarında
çalışmaktadırlar.
Tıbbi Sosyal Hizmetin Kapsamı
Hastalık ve sağlık birbiriyle ilişkili olup,
aralarındaki çizgiyi belirlemek neredeyse
olanaksızdır. Çeşitli psikososyal faktörler
hastalığa yol açabildiği gibi hastalık
sonucunda
da
bu
tür
sorunlarla
karşılaşılabilir.
Tıbbi sosyal uzmanı ortak amaçları sağlığı
korumak ve düzeltmek olan çok disiplinli ekip
üyeleriyle birlikte çalışır. Uzman bu ekibin
vazgeçilmez bir parçasıdır. Sağlık konusu ele
alındığında insan sağlığının fiziksel, psikolojik ve
sosyal boyutları olduğu dolayısıyla hastalığın
tedavisinin
çok
boyutlu
bir
yaklaşımla
gerçekleştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Bu nedenle, tıbbi sorunlarda bütüncül bir
yaklaşım uygulanmakta ve burada tıbbi
sosyal hizmet uzmanı birbirini etkileyen bu
boyutların dengeli bir biçimde gelişmesini
sağlamakla görevlidir.
Tıbbi bakım ve tedavi kurumlarında hastalığın
tedavisini yalnızca tıbbi boyutta sınırlamak,
hastalığı kısmen tedavi etmek, yalnızca
hastalığın
belirtilerinin
görülmesini
engellemek demektir.
Tıbbi Sosyal Hizmetin Genel
Amacı
.Hastanın tıbbi bakımı ve tedaviyi kabul
etmesi ve bakımın etkili bir şekilde
kullanılmasını sağlamak.
.Sağlık problemleri nedeniyle hasta ve
ailesinin yaşadığı stresi azaltmak
.Hastanın hastalığı ve içinde bulunduğu
koşullar nedeniyle ortaya çıkan problemleri
çözümlemektir.
Tıbbi Sosyal Hizmetin
Tanımlanması
Tıbbi sosyal hizmet; hastaların bakım, tedavi
ve rehabilitasyon hizmetlerinden sağlıkları
yönünden yararlanmalarını engelleyen
içsel ve dışsal sorunların çözümlenmesi
amacıyla yapılan ekonomik, toplumsal,
psikolojik, eğitici, destekleyici hizmetlerin
tümüdür.
,
4. Ulusal Sosyal Hizmetler Konferansı’nda Sağlık ve
Sosyal Hizmetler Çalışma Grubu’na göre tıbbi
sosyal hizmet “kişi, grup, aile ve toplumun sağlık
hizmetlerinden etkin bir biçimde yararlanmaları
amacıyla sosyal hizmet uzmanlarınca yürütülecek
ekonomik, sosyal, psikolojik ve eğitsel boyutlarda
destekleyici ve geliştirici hizmetlerin sosyal hizmet
disiplini mesleğinin yöntem ve felsefesiyle
birleştirilerek tıp ve koruyucu sağlık hizmetleri
çerçevesinde
verilen
hizmetler
bütünüdür”
(Tomanbay ve diğerleri, 1995: 174)
Tıbbi sosyal hizmet; “Sağlıklı olmayı
mümkün kılmayı, hastalıkları önlemeyi,
fiziksel yönden hastalığı olanlara ve
onların ailelerine hastalığa ilişkin olarak
karşılaştıkları sosyal ve psikososyal
problemleri
çözmeyi
amaçlayan
hastanelerde ve diğer sağlık bakım
ortamlarında gerçekleştirilen sosyal hizmet
uygulamasıdır” (Barker, 1999: 296).
Yukarıda yapılan tıbbi sosyal hizmet
tanımlarının
ortak
noktasını
insan
sağlığının fiziksel, psikolojik, sosyal ve
duygusal boyutlarının olduğu, hastalıkların
şiddetini azaltmada ve tıbbi bakımın
etkisini arttırmada bu boyutların dengeli bir
biçimde
ele
alınması
gerektiği
oluşturmaktadır.
Hastaların Karşılaştıkları
Sorunlar
.Sağlık hizmetlerine ulaşmada engeller
.Sağlık hizmetlerine ve hastaneye uyum
problemleri
.Tıbbi tedavi planına uyum problemleri
.Karar verebilmek için bilgi eksikliği
.Gereksinimleri karşılayacak kaynak eksikliği
.Hizmetten taburcu olabilme konusunda
engeller
Sağlık hizmetlerine ulaşma konusunda
ortaya çıkan engeller psikolojik, mali, bilgi
eksikliği ve pratik engeller olmak üzere
dört başlıkta ele alınabilir. Psikolojik
engeller kapsamında korku, kaygı gibi
faktörler karşımıza çıkmaktadır.
Mali
engeller hastanın sosyal güvencesinin
olmaması ve parasal konulardır.
Bir diğer engel hizmetlerin nereden ve nasıl
alınacağı konusunda bilgi eksikliğinin
bulunmasıdır. Son olarak aile üyelerinin
bakımı, ulaşımı gibi pratik engeller
hastaların sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri
konusundaki önemli engellerdir.
Aile, arkadaşlar, alışık olunan yerler, kendi
kararlarını verebilme, günlük olağan ve
rutin aktiviteler ile sevilen yiyecek ve
içecek vb şeylerden uzak kalma uyum
problemleri yaratır. Durumsal krizler
olağan sosyal desteklerden uzaklaşmaya
neden olur ve hastanın sağlık hizmetlerine
ve hastaneye uyumu üzerinde bozucu etki
yapar.
Tıbbi tedavi planına
uyum problemleri
hastaların yüz yüze geldiği bir diğer
konudur. Hastalığın tanısı, seyri ve tedavi
planı ile baş etme konusu hastaların
ve/veya ailelerin karşılaştığı bir diğer
problem alanıdır. Hastalığın tanısı, seyri
ve tedavi planı ölüm konusunu gündeme
getiriyorsa veya kaçınılmaz ise çok ciddi
uyum problemleri yaşanır.
Müdahaleler hastalar ve yakınları önceden
yeterince
uyarılmaksızın,
açıklama
yapılmaksızın ve bilgilendirilmiş onay
alınmaksızın planlanır ve gerçekleştirilir. Bu
durum çaresizlik duygusunu fişekler ve
tedavi kurumuna uyumu güçleştirir.
Hastaneye yatış, hastanede kalış, hastaneden
çıkış ve sonrasında en sık karşılaşılan ve öncelik
arzeden konu gereksinimleri karşılayacak
kaynak eksikliği ile ilgilidir. Tıbbi malzeme ve
ilaçlar, gelir desteği, hizmet desteği, çevresel
düzenlemeler, kişilerarası destek, kişisel bakım
hizmetleri, fiziksel terapi hizmetleri, ev hizmetleri
gibi konularda yeterli kaynak ne yazık ki
çoğunlukla bulunmamaktadır.
Sosyal Hizmet Uzmanın Rolleri
.Tedavi sürecinde hastanın ve ailelerinin
pratik gereksinimlerini karşılanmak (sağlık
sigortasından yararlanma, sosyal yardım hiz
metlerinden yararlanma vb gibi).
. Hastalığın tedavisi ve izlemi için gerekli
olan protez, ortez, ilaç gibi tıbbi malzemelerin
sağlanacağı
uygun
kaynakların
bulunmak
. Hastanın tedaviden en etkin biçimde
yararlanabilmesi için sağlık ekibinin bir
parçası olarak, hasta ve ailesi hakkında
ekibe bilgi verilmesi ve ekibin çalışmalarının
desteklemek.
. Hastanın hastalık nedeniyle yaşadığı
umutsuzluk, korku, üzüntü, çaresizlik ve
suçluluk duyguları gibi psikolojik sorunların
çözümünde destek olunmak.
.Hastanın hastalık nedeniyle yerine getiremediği çocukların bakımı, yapılması
gereken günlük işler gibi sorumlulukların
yerine getirilmesi için destek sağlamak.
. Hastanın ailesi ve sosyal çevresi ile
ilişkilerinin düzenlenmesi, hastanın ve
ailesinin yasal konular, hakları, toplumda var
olan
hizmetler
ve
bunlara
nasıl
ulaşılabileceği gibi konularda bilgilendirilmek
ve yönlendirilmek.
. İntihar girişimi, kayıplar, istismar mağduru
olma gibi kriz ve travma yaratan yaşam
durumlarının ele alınmak ile ilgili konularda
mesleki çalışma yapmak.
. Hasta ve ailesinin tıbbi tedavi ekibi ile iletişimini kolaylaştırmak. Tedavi ilkelerine ve
kurallarına uygun biçimde bilgilenmelerini
sağlamak, yeri geldiğinde hasta ve ailesinin savunuculuğunu yapmak.
.Hasta ve ailesinin hastalıkla birlikte gelen
yeni yaşam durumlarını ve bunun psikososyal etkilerini değerlendirmek.
.Mesleki çalışmalarla hasta ve ailesinin
sorunlarla etkili biçimde baş edebilmeleri için
güçlenmelerine yardımcı olmak.
2011'de yürürlüğe giren, Tıbbi sosyal hizmet
uygulama yönergesi, hastanelerde sosyal
hizmet uzmanlarının rol ve sorumluluklarının
yanısıra tıbbi sosyal hizmet uygulanmalarının
hukuksal çerçevesini ayrıntılı biçimde ortaya
koyan bir belgedir.
Yönergenin amacı; sağlık kurum ve kuruluşlarından hizmet
alan hastaların tedavi sürecini etkileyen psikososyal ve
sosyo-ekonomik sorunlarının, sosyal hizmet mesleği ve
disiplininin
yöntem
ve
teknikleriyle
zamanında
çözümlenebilmesi için tıbbi sosyal hizmetin planlanması,
uygulanması, değerlendirilmesi ve denetlenmesine ilişkin
usul ve esasları belirleyerek tıbbi sosyal hizmet
uygulamalarının insan hakları, eşitlik ve sosyal adalet
temelli bir anlayış ile etkili ve ulaşılabilir bir şekilde
gerçekleştirilmesini sağlamaktır.
Yönerge, Sağlık Bakanlığına bağlı ikinci ve
üçüncü
basamak
sağlık
kurumlarını
kapsamaktadır. Sosyal hizmet birimlerinin
teşkili, çalışma usul ve esasları ile birim
çalışanlarının görev ve sorumlulukları da
yönergede ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Sosyal Hizmet Biriminin Çalışma
Usül ve Esasları
Hastanede görev yapan sosyal çalışmacıların tamamı
birime bağlı olarak çalışır.
• Sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaç duyan hastaların sık
görüldüğü acil, psikiyatri, onkoloji, fizik tedavi vb. kliniklerservisler ile diyaliz, çocuk izlem merkezi vb. birimlerde tam
veya kısmi zamanlı olarak sosyal çalışmacının gerekli
olması halinde, hastanedeki sosyal çalışmacı sayısına göre
planlamayı sosyal hizmet birim sorumlusu yapar.
• Sosyal çalışmacılar, sosyal hizmet birim sorumlusunun
onayı dışında başka bir birim ya da klinikte-serviste
görevlendirilemez. •
Klinikte-serviste veya farklı hizmet birimlerinde, sosyal
çalışmacıların mesleki çalışmalarını yürütmesi için gerekli
koşullar, ilgili klinik-servis veya birim dâhilinde sağlanır.
• Hastaneye başvuran ve tıbbi tedavi sürecinde sosyal
hizmete ihtiyaç duyan hastalar, hastanın hekimi tarafından
birime havale edilir.
• Sosyal çalışmacının mesleki görüşme yaptığı her hasta
için Hasta Görüşme Formu düzenlenir. Hastayla ilgili
yapılan her görüşme süreci bu forma kaydedilir.
• Formlar birimde muhafaza edilir. Gerekli durumlarda
hasta dosyasına eklenir. Görüşme neticesinde hasta hekim
tarafından havale edilmiş ise hekimine ile bilgi verilir.
. Sosyal hizmet müdahalesi kapsamında, gerektiğinde
hastanede, hastanın ikametinde, işyerinde, okulunda veya
sosyal ortamında sosyal inceleme yapılır.
• İncelemeyi yapan sosyal çalışmacı, Sosyal İnceleme
Raporunu düzenler. Sosyal çalışmacı, bu raporun gerekli
hallerde, ilgi kurum ve kuruluşlara bir üst yazı ekinde
gönderilmesini sağlar. Raporun bir nüshası gizliliğe uygun
olarak birimde muhafaza edilir ve bir nüshası hasta
dosyasına konur.
Birim sorumlusunun görev ve sorumlulukları Yönergenin
11. maddesinde şöyle belirtilmiştir:
• Sosyal çalışmacın görev tanımında belirtilen işlerin takip
ve denetiminden sorumludur.
• Sosyal çalışmacıların görev dağılımını yapar. • Birimin
çalışmalarının ilgili mevzuata göre yürütülmesini sağlar.
• Mesleği ile ilgili konularda hastane personeline, hasta ve
hasta yakınlarına yönelik eğitim programlarını hazırlar,
organize eder, yürütür ve eğitim materyali geliştirir.
• Sosyal hizmet okullarının lisans, yüksek lisans, doktora
programlarında öğrenim gören öğrencilerin hastanedeki
staj uygulamalarını koordine eder.