7.Finansman kay nakları

Download Report

Transcript 7.Finansman kay nakları

FİNANSMAN
KAYNAKLARI
BÖLÜM 6
1
Bankalar
Pek çok banka kısa ve uzun vadeli dönemlerle ödünç para
verirler.
Kısa vadeli ödünç almalar genellikle, işletme sermayesi
ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan fon kaynaklarının
sınırlı bir süre için veya geçici olarak yaratılması amacıyla
açık kredi niteliğindeki borçlanmaları ifade eder.
Açık kredi ile borçlanmanın yararı hızlı olması ve alım
kolaylığıdır.
Ancak üst limiti oldukça düşük ve sınırlı olabilir. Pek güvenli
sayılmayacak bu borçlanmanın faizleri genellikle oldukça
yüksektir ve uzun vadeler için uygun değildir.
Daha uzun vadeli borçlanmalar daha esnek olabilirler ancak,
işletmenin varlıkları, gidişatı ve planları ile bankalar arasında
ciddi biçimde değişkenlik gösterebilir.
2
Faiz oranları genellikle görüşülebilir ve
işletmenin koşullarına ve pazarlık gücüne bağlı
olarak belirlenir.
Oranlar; borcun vadesine göre sabitlenebilir,
bankaların uyguladıkları oranlara göre değişebilir
veya işletmenin beklenen gelişimine göre
başlangıçta düşük tutularak belirli dönemlerle
artırılabilir.
İşletme borcun geri ödemelerine başlamadan
önce belirli bir ödemesiz dönem (genellikle 3 ay)
üzerinde anlaşılabilir.
Belirlenen dönem içerisinde sadece ana
paranın faizi ödenebilir.
3
 Borç vermeyi onaylamadan önce bankalar
genellikle, işletmenin gelecekteki ticaret rakamlarına
ve nakit akışına ilişkin detaylı bir plan görmek ve
işletmenin borcu ödeme gücüne sahip olacağından
ve borç yükünü kaldırabileceğinden emin olmak
isteyebilir.
 Bankalar girişimcinin borcunu güvence altına
alabilecek yeterli maddi teminatı olduğundan emin
olmak istediklerinden ödünç para talebinde
bulunacakların güvenirliklerini ispatlamaları
önemlidir.
 Ancak pek çok girişimci borcunu güvence altına
alabileceği yeterli varlığa sahip değildir ve bu
nedenle yeterli para sağlama konusunda güçlüklerle
4
karşılaşır.
 Güvence altına alınamayan borçlar borç
veren için önemli bir risk unsuru
taşıdığından borç verme konusunda
çekincelere neden olur.
 Güvence altına alınamayan borcun
miktarı düşükse, borç alma amacına ve
girişimciyle bankanın ilişkilerine göre bazı
düzenlemeler yapılması mümkün olabilir.
 Bankalar yüksek riskin doğası gereği,
güvence altına alınamayan borçlar için
yüksek faiz oranları talep ederler.
5
Risk sermayesi ve işletme melekleri
 Risk sermayesi işletmenin sürekli sermaye
kaynağı içerisinde yer alan fonların teminidir.
 Bunlar belirli bir süresi olan borç
sermayesinden farklıdır.
Gerçekte risk sermayesi sağlayıcıları,
anlaşmanın başlangıcında girişimden
ayrılışlarını planlamak isterler.
 Ancak girişime dahil oldukları süre
boyunca, finansal bir ilişkinin ötesinde,
işletmeye doğrudan yatırım yapar
6
durumdadırlar.
İşletme melekleri daha küçük ölçekli girişimlerin
yatırım sermayesini karşılayabilecek durumda
olan varlıklı bireylerdir.
Bazı bireylerin çok güçlü finansal kaynaklara
sahip olması ve bazı risk sermayesi şirketlerinin
de küçük ölçekli girişimleri dikkate alma
istekleri, bu iki grup arasındaki ayırımı
belirsizleştirmektedir.
7
Risk sermayesi almak isteyen bir girişimcinin
temel bir karar alması gerekmektedir.
Risk kapitaliyle finansman normalde
girişimcinin, işletmenin bir payından
vazgeçmesini gerektirir.
Risk sermayesini sağlayan (şirket veya işletme
meleği) finansmanının geri dönüşü olarak
işletmeden bir pay alacaktır.
8
Psikolojik olarak bu çok zor olabilir.
Girişimci yeni bir girişimi tasarlamış bütünsel
bir işletme planı haline dönüştürmüştür.
Doğal olarak olasılıklara ilişkin çok coşkulu ve
iyimserdir.
İlerleyen dönemde bu girişimin yaratacağı
refahı sermayenin bir payı olarak görüp kolayca
devretmek çok zor olabilir.
Şu ana kadar sıklıkla yapılan şey budur.
9
Yeni girişimin bir potansiyeli vardır ve bu aşamada bu
potansiyelden başka bir şeye sahip değildir.
Zorluk bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmektedir.
Bu dönüşümde risk sermayesinin çok olumlu etkisi
olabilir.
Risk sermayesi şirketi veya işletme meleği tüm riske
ortak olmasının karşılığı olarak kendisine pay talep
etmektedir.
Bankaların aksine; kişisel garantiler veya girişimcinin
kişisel varlıkları üzerinden teminatlarla aldıkları riski
azaltmazlar.
Risk sermayesi sağlayanların kaynakları da
girişimcininkiler gibi risk altındadır.
Bu koşullar altında girişimin olası getirilerinin
10
paylaşımı da adildir.
Ayrıca işletmeye risk sermayesi alınmasının, aynı
riskin daha çok sayıda sermayedar arasında
bölüşülmesine benzer biçimde, bütünsel riski
ciddi biçimde azalttığı dikkate alınmalıdır.
Risk sermayesi, işletmenin kaynak yaratmak yerine
kaynak tükettiği dönemlerin aşılmasının güvenceye
alınmasına yardımcı olur.
Girişimin etkinlikle işleyeceği dönemlere ulaşırken
nefes alma olanağı sağlar.
11
Risk sermayesi; kaynak yaratmanın yanı sıra,
yeni girişime değerli uzmanlık katkısı sağlar.
İşletme melekleri genelde kendi işletme
başarılarıyla refaha ulaşmış bireylerdir.
Dolayısıyla kendi deneyim ve uzmanlıklarıyla
yeni girişime fayda sağlayarak önemli
farklılıklar yaratabilirler.
İşletme meleği yeni girişimle; yönetsel
olmayan ancak öneriler yoluyla yönlendiricilik
yapabileceği bir ilişki geliştirmeyi umar.
12
Risk sermayesi şirketleri de özellikle
uzmanlık konusunda bir dengesizlik
olduğunu düşündükleri durumlarda,
yönetsel olmayan bir yönlendirici atamayı
isteyebilir.
Girişimci takımın güçlendirilmesi ve farklı
bakış açıları yakalama olasılığı
memnuniyetle karşılanmalı
engellenmemelidir.
Girişimci böyle bir durumu kabul
edebilecek kadar açık fikirli ve özgüvenli
olmalıdır.
13
Halka açılmak
Halka açılmak, risk sermayedarları sağlamak
için bir yol, girişimci için ödül ve büyümenin
yeni aşamaları için bir kaynak olarak
değerlendirilebilir.
14
Taksitli alım ve kiralama (leasing)
Girişimcinin belirli bir süre boyunca, düzenli ödemeler
karşılığı bir varlığı kullanmasını sağlayan bazı finansal
kolaylıklar vardır.
Taksitli alımda ödemelerin tümü tamamlandıktan sonra
müşteri o varlığın sahibi olur.
Bu otomatik olarak ya da ödemeler sonunda alım seçeneğine
göre bir ücretin ödenmesiyle gerçekleşir. Kiralamayla
arasındaki temel fark, kiralamada müşterinin gerçekte asla o
varlığın mülkiyetini almamasıdır.
Taksitli alımda girişimci, malzemenin sahibi sayılır ve malı
sermaye karşılığı olarak gösterir.
Ancak kiralamada malın asıl sahibi kiraya veren şirkettir ve
mal bu şirketin varlıklarında gözükür, malı kiralayansa, bu
kiralamaya karşılık yaptığı ödemeleri ticaret gideri olarak
15
vergiye tabi gelirinden düşer.
Taksitli alım ve kiralama; arabalar, ofis ve mutfak
ekipmanları, bilgisayarlar gibi pek çok farklı ürün
grubunda yapılabilir. Normalde sadece yeni ekipmanlar
için kullanılır. Taksitli alım ve kiralamanın temel avantaj
ve dezavantajları aşağıda belirtilmektedir:
 Kesinlikle: Belirlenen tüm ödemeler
yapılmadan bu anlaşmalardan vazgeçilemez.
Bu nedenle açık hesap, kredi gibi talebe göre
belirlenmez.
 Bütçeleme: Ödemeler yeni işletmenin nakit
akışını öngörmeye yardımcı olabilecek
biçimde sabittir.
16
 Sabit değerlenmiş finasman: Pek çok koşulda
ödemeler sabittir, dolayısıyla faiz oranlarındaki
değişime rağmen işletme ödemelerin ne kadar
olacağını bilir. Bazı firmalar değişken faiz oranı
opsiyonu sunar, ancak bu işletmenin ödeme
miktarları tahminini zorlaştırır.
 Güvenliğe etkisi: Tüm ödemeler tamamlanana kadar
finans şirketinin malzemenin yasal sahibi sayılması
finansman açısından güvence görevi görür. Bu
güvence bir işletmeye fon sağlama eğilimini
destekler. Ancak yine de, bir işletmeye fon sağlama
kararı işletmenin durumuna ve potansiyeline bağlıdır.
Eğer girişimcinin geçmişinde kötü bir finansal sicil
varsa (iflas, ödenmemiş krediler vb.) yeni işletmeye
kaynak yaratma konusunda olumsuz etki yapacaktır.
17
 Maksimum finansman: Taksitli alım veya
kiralamada ekipmanın bütünsel maliyeti
yükselebilir. Pek çok firma riski minimize etmeyi ve
girişimciden baştan bir depozit talep ederek
anlaşmayı güvence altına almayı isteyebilir.
 Kaynakların kullanımı: Taksitli alım veya kiralama,
girişimci için finans seçeneklerini çeşitleme aracı
olabilir. Bunun birincil avantajı, kaynakların belirli
bir ekipmana bağlanmasını engellemesi ve geri
ödeme süresi gelene kadar girişime gerekli olan
kazancın sağlamasına olanak vermesidir.
18
 Vergi avantajları: Girişimci sermaye
tahsisatı avantajını nasıl sağlayacağını
seçme şansına sahiptir. Eğer firma karlıysa,
sermaye tahsisatına kiralama veya
tamamen satın alma yönünde karar
verebilir. Eğer henüz karlı değilse ve bu
nedenle vergi ödeme durumunda değilse,
bu durumda kiralama işletme açısından
daha faydalı olabilir. Kiraya veren şirket
sermaye tahsisatını yaparak, düşük kira
bedelleri yoluyla kiralayana fayda
sağlamaktadır.
19
Tedarikçi finansmanı ve ticari kredi
Bazı koşullarda tedarikçiler, başlangıç hatta büyüme
finansmanı sağlayan kaynaklar olabilir.
Bu tip borçlanma anlaşmaları genellikle bazı koşullara
bağlıdır.
Bu tip durumlarda borç alan borç verenin ürününü
satmak yönünde “bağlanmıştır”.
Geri ödemeler sıklıkla satın alınan ürün miktarına
bağlıdır.
Bu nedenle borçlanma; borcu alanın belirli bir süre
boyunca belirli miktarda ürünü alacağı şartına bağlıdır.
20
Eğer belirlenen rakamlara ulaşılamazsa, borca karşılık daha
yüksek bir faiz oranı işletilir.
Genellikle daha çok satış yapıldığında borç daha kısa
sürede kapatılır, bu da hem borç vereni ve hem de alanı teşvik
etmektedir.
Bazıları bu “bağlanma” durumunu çok sıkıntı verici olarak
düşünürken, pek çok koşulda borç verenin sağladığı fon,
gereken mal alımını yapacak finansal gücü olmayan işletme
için, finansal gücü olan işletmelere kıyasla fark yaratmaktadır.
Ayrıca bu şekilde borçlanılarak elde edilen kaynağın faiz
oranı pek çok alternatif kaynakların faiz oranlarına göre daha
düşüktür.
İşletmelerin kendilerine daha iyi borçlanma koşulları
sağlayan tedarikçilerle anlaşmaları durumunda mevcut
tedarikçilerini değiştirmeleri az rastlanır bir durum değildir.
21
Sarf malzemeleri için sağlanan ticari vadeler
işletme sermayesi sağlamak açısından uygun bir
yoldur.
Ancak durgunluklar nedeniyle tedarikçi firmalar,
hangi alıcılarına hangi sürelerde vade
kullandıracakları konusunda çok dikkatlidirler.
Bazı firmaların 6 aylık defter hesabını görmeden
30 gün vade tanımamaları başlangıç aşamasındaki
girişimler açısından önemli bir sorun yaratmaktadır.
Diğerleriyse bu vadeleri banka referansıyla veya
kişisel garantiyle verebilmektedir.
Bu koşullarda vadeler için tanınan süre dikkatle
kontrol edilmekte ve anlaşma koşulları yerine
gelmediğinde tedarik kesilmektedir.
22
Ticari vadeler çok kısa dönemler için bile çok
kullanışlı olabilir.
Özellikle hizmet sektöründeki işletmelerin
fiziksel stokları birkaç gün gibi çok kısa
süreler içerisinde nakit paraya
dönüştürdükleri açıktır.
Bu durumda 1 aylık bir vade bile nakit akısına
önemli etkiler yapabilir.
23
Bağışlar
Bağış, girişimcinin geri ödemediği ve
karşılığında bir faiz borcu üstlenmediği bedava
paradır.
Bedava paranın talep göreceği açıktır! Ancak
bağış yoluyla fon bulmak çok zordur ve
uygulama süreci çok zahmetlidir.
Teknoloji ve üretim endüstrileri, daha çok
bağışa dayalı kaynak çekebilmektedirler.
24
Aile, arkadaşlar ve ilişkiler
 Pek çok girişimci yeni işletmelerine kaynak
yaratabilmek için kendi kişisel ilişkilerinden
faydalanmaktadır.
 Resmiyeti olmayan bu tip yaklaşımların avantajı, borcu
sağlayanın borçludan belirli güvenlik teminatları
beklememesidir.
Ancak aile veya arkadaş ilişkileriyle işi birbirine
karıştırmak tehlikeli ve kırıcı olabilir.
Pek çok girişimci; bu şekilde kendilerine borç veren
aile üyelerinin, işletmenin kuruluş ve işletme
aşamasında, sanki kendileri de işletmede hak
sahibiymişçesine müdahalelerde bulunmaları nedeniyle
sıkıntı yaşamaktadır.
25
İşletmenin başarısızlığı durumunda bu
düzensizliğin aile ve arkadaşlığa etkileri de
gözetilmelidir.
Aile, arkadaş veya diğer ilişkilerin kaynak
yaratmada kullanılacağı durumlar için ilk
öneri; buradaki borçlanma işlemlerinin resmi
iş ilişkilerinde olduğu gibi geri ödeme miktarı
ve süresi, işletilecek faiz oranı ve geri
ödenememe durumlarındaki yaptırımlar gibi
detayların yazılı olarak belirlenmesidir.
26
Özellikle Asya halkları içerisindeki etnik
azınlık girişimcilerin bu resmi olmayan
kaynaklardan borçlanma imkanlarının fazlalığı
diğer pek çok girişimciye göre rekabet
avantajı sağlamalarına neden olmaktadır.
Asya halkları arasında bir araya gelerek bir
işletme oluşturmak, aileler ve arkadaşlar
arasında iş amaçlı işbirlikleri çok yaygındır.
27
Bootstrapping
Yukarıda sıralanan tüm finans kaynaklarına
rağmen girişimci yine de finansal açıkla karşı
karşıya olabilir.
İşletmenin başlangıç aşamalarında sağlanan
kaynak yetersiz ise bootstrapping bu süreçteki
son seçenek olabilir.
28
Bir girişimci; diğer seçeneklerden sağladığı
kaynakları, özellikle yeni girişimi finanse etmek
amaçlı kaynaklarla birleştirerek işletme
sermayesini tamamladığı zaman Bootstrapping
oluşur.
Bu kaynaklar girişimcinin işine yönelik kaynak
akışına farkında olmadan kaynak ekler.
Bu tip kaynaklar genellikle girişimcinin kendi
kişisel kullanımına yönelik olan kredilerin işletmeyi
desteklemek amacıyla kullanılmasını içerir.
Alternatif olarak; tedarikçilerle yapılan vade
anlaşmaları bu krediyi sağlayanın açık onayı
olmadan aşılabilir.
29
Bu tip finansmanın bazı etik tartışmalar
yaratacağı açıktır.
Girişimciler yeni girişimin hem başlangıçtaki
sermaye harcamalarını hem de işletme sermayesi
gereksinimlerini karşılamak için yeterli kaynağı
üretmek durumundadır.
Gerçekte yeni işletme işe başladığında kaynak
yetersizliği istisnai değil bir tipik bir durumdur.
Girişimcinin borçlanmalarına karşılık
gösterebileceği yeterli maddi teminatın olmayışı
doğaldır.
30
Girişimci oldukça çaresiz bir durumda kalmıştır.
Yeni girişime çok fazla duyuşsal enerji sarf etmiş ve
risk almış olan girişimci, gelişimini tamamlayamadan
ölen bir işletme yerine, işletmeyi hayatta tutmak ve
hayallerini sürdürebilmek için genellikle kestirmeden
gitmeyi tercih edecektir.
Gerçekte bu davranış; mantıksal ve etik açıdan,
büyük bir işletmenin kreditörlere ödemeIerini
geciktirerek kendi nakit akışını destekleme çabasından
farklı değildir.
Her iki işletmecinin yaptığı da, normalde etik açıdan
kabul edilebilir bir şekilde davranış sınırlarını
zorlamaktır.
31
Bootstrapping sermaye kaynakları:
 Kişisel kredi kartları
 Evini ipotek ettirmek
 Rekabetçi oranların altında teklif sunan
profesyonel hizmet sağlayıcılar
 Evde çalışmak
 Kişisel birikimler
 İndirgenmiş (kırdırılmış) ya da
ertelenmiş bedeller (maaş,tazminat vb.)
32
Bu kaynakların tümü işletmeyi desteklemek
amacıyla kullanılan; geleneksel finans
kaynaklarının dışında ve normalde varlık
nedenleri farklı olan fon yaratma
alternatifleridir.
Eğer koşullar girişimciyi kendi seçimi dışında
bu kaynakları kullanmaya zorluyorsa, işletme
rüzgara karşı ilerliyor demektir ve finansal
durum çok zorlaşmıştır.
33
Finansal yönetim
Birçok sektörün doğası gereği işletmeler
müşteriyle yakın temas içerisindedirler ve
bundan kaynaklanabilecek tüm finansal ve
operasyonel dalgalanmalara açıktırlar.
Finansal sorunlar ve konular girişimin
faaliyete başlamasıyla bitmezler; bu sadece
başlangıçtır.
34
Bir işletmenin yaşam döngüsü içerisindeki farklı
dönemlerdeki finansal uğraşıları anlatılmıştır.
Bir işletmenin başlangıç döneminde sermaye
yetersizliği tehlikesi söz konusudur.
Başlangıç sermayesini, faaliyet giderlerini ve gelirleri
hatalı öngörmek daha başlangıçta nakit akışı sorunları
yaşanacağı anlamına gelir.
Genellikle gözden kaçırılan 2. bir nokta, işletmenin
pozitif bir nakit akışı yakalayacağı döneme kadar
geçecek olan zamanın uzunluğudur.
Bazı yeni işletmeler daha ilk günden nakit yaratmaya
başlar, fakat aslında başarılı olabilecek bazı diğerleri,
kuruluş aşamasındaki işletme sermayesinin yetersizliği
nedeniyle gelişme fırsatı elde edememektedir.
35
Gelişim kendi sorunlarını da beraberinde
getirebilir.
Pek çok işletme gelişim durumundayken
nakit sağlayabilir fakat gelişen bir işletme
düzenli bir nakit akışına ulaşmadan önce ağır
masrafları karşılamak durumunda kalabilir.
Küçük girişim kendi mikro ve makro
çevresindeki tüm değişikliklerden etkilenir.
Bu tip değişimler faaliyet düzeylerinde ve
sonraki nakit akışlarında önemli
dalgalanmalara neden olur.
36
Dalgalanma düzeyine göre işletmeyi kontrol
edebilen, karşılaşabileceği sorunları
öngörebilen ve buna göre davranabilen sağlam
finansal sistemlere sahip olmak çok önemlidir.
Bazı sektörlerdeki tehlike, bu sektörlerdeki
girişimci iş yükümlülüğünün çok fazla olması
nedeniyle finansal planlama ve kontrolün
genellikle operasyonel faaliyetlerden sonra
gelmesidir.
Bir bakıma böyle de olması gerekir çünkü
eğer işletmenin operasyonel faaliyetleri iyi
değilse, kontrol edilebilecek bir nakit akışı da
olamayacaktır!
37