TALAK BO*ANMA

Download Report

Transcript TALAK BO*ANMA

TALAK - BOŞANMA
Önleyici Tedbirler Ve Hükümleri
Kadınlarla İyi Geçinmek
ِ
ِ
ِ
‫ذ‬
‫ين‬
‫آم‬
‫م‬
‫ك‬
‫ل‬
‫ن‬
‫ر‬
‫ك‬
‫اء‬
‫ت‬
‫َن‬
‫أ‬
‫ي‬
‫ال‬
‫ا‬
‫و‬
‫و‬
‫ا‬
‫ه‬
‫س‬
‫ن‬
‫ال‬
‫ا‬
‫و‬
‫ث‬
‫ر‬
‫ح‬
‫ال‬
‫ل‬
ِّ
َ
َ َ ً ْ َ َ ْ ُ َ ْ ُ ُّ َ َ ْ ُ َ َ َّ‫• يَا أَيُّ َها ال‬
ِ
ِ‫وه َّن إِالَّ أَن يأْت‬
ِ
ِ
‫ين‬
‫م‬
‫ت‬
‫ي‬
‫آت‬
‫ا‬
‫م‬
‫ض‬
‫ع‬
‫ب‬
‫ب‬
‫ا‬
‫و‬
‫ب‬
‫ه‬
‫ذ‬
‫ت‬
ْ
ُِ ‫تَ ْع‬
ُ ِ ُ ُ ْ َ َ ْ َ ِ ْ ُ َ ٍ َ‫وه َّن ل‬
ٍُ ُ‫ضل‬
َ َ
ِ
ِ
ِ
ِ
‫وه َّن‬
‫م‬
‫ت‬
‫ه‬
‫ر‬
‫ك‬
‫ن‬
‫إ‬
‫ف‬
‫وف‬
‫ر‬
‫ع‬
‫ْم‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ب‬
‫ن‬
‫وه‬
‫ر‬
‫اش‬
‫ع‬
‫و‬
‫ة‬
‫ن‬
‫ي‬
‫ب‬
‫م‬
‫ة‬
‫ش‬
‫اح‬
‫ف‬
ُّ
َ
ِّ
َ
َّ
َ
ُ ُُِ ْ ِ ِ ُ ْ َ ُ ُ َ َ َ َ َ ‫ب‬
ً‫فَ َع َسى أَن تَ ْك َرُهواْ َش ْيئاً َويَ ْج َع َل اللّهُ فيه َخ ْيراً َكِثيرا‬
• Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl
değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara
verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları
sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan
hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok
hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.
•
Nisa 4/19
Kadınlarla İyi Geçinmek
• "Rasulullah (a.s) buyurdular ki:
ِ ‫ إِ ْن َك ِرَه ِم ْن َها ُخ ْل ًقا ر‬.‫• الَ ي ْفر ُُ م ِْْمن م ِْْمنَة‬
‫ض َى آ َخ َر‬
ُ ُ َُ
َ
• "Bir mü'min erkek, bir mü'min kadına buğz
etmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse
başka bir huyunu beğenir.«
•
(Müslim, Radâ 61/1469(
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
»‫ْح ََل ِل إِلَى اللَّ ِه الطَََّل ُق‬
ُ َ‫• «أَبْ غ‬
َ ‫ض ال‬
• “Allah katında en sevilmeyen helal,
boşanmadır.”
•
İbn Mace, Ebu Davud
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
ِ‫الذ َّواق‬
ِ
ِ َ‫الذ َّواق‬
َّ
ِ
َّ ‫ين َوَال‬
َّ
َّ
»‫ات‬
‫ب‬
‫ح‬
‫ي‬
‫ال‬
‫ل‬
‫ج‬
‫و‬
‫ز‬
‫ع‬
‫ه‬
‫ل‬
‫ال‬
‫ن‬
َّ
َ
ُّ
ُ َّ َ َ َ َ ‫• «إ‬
َ
• "Allah sık sık kadın değiştiren çeşnici
erkeklerle, sık sık koca değiştiren çeşnici
kadınları sevmez."
•
Kenzu’l-Ummal, IX, 662.
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
ٍ
ٍ ْ‫ت َزْو َج َها طَ ََلقًا فِي غَْي ِر َما بَأ‬
‫ فَ َح َرام‬،‫س‬
‫ل‬
‫أ‬
‫س‬
‫َة‬
َ
َ
ْ َ ‫• «أَيُّ َما ْام َرأ‬
ِ
‫ح‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ة‬
»‫ْجن َِّة‬
َ ُ َ ‫َعلَْي َها َرائ‬
• "Herhangi bir kadın, gereksiz yere, kocasından
boşanmayı isterse, Cennetin kokusu ona
haram olur."
•
Ebu Davud, Talak, 18.
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
"‫• "إن المختلعات والمنتزعات هن المنافقات‬
• "Hul' yapan (kocasından mal karşılığı
boşanmasını isteyen) kadınlar münafıktırlar.«
•
Kenzu’l-Ummal, VI, 180.
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
ِْ ‫إن الطََّل َق ي هت ُّز‬
ِّ
َّ
ُ
‫ر‬
‫ْع‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ه‬
‫ن‬
‫م‬
‫ف‬
‫وا‬
‫ق‬
‫• تَ َزَّو ُجوا َوَال تُطَل‬
َ
ُ
ُ َْ ُ َْ َ
• "Evleniniz, fakat (kurduğunuz aile yuvalarını)
talâk ile yıkmayınız. Zira ondan arş-ı ilâhî
titrer.«
•
Kenzu’l-Ummal, IX, 661.
Boşanmanın Kötülüğü
• Rasulullah buyurdu ki:
ِ
ِ
ِ
ِ
َّ
‫ث‬
‫ع‬
‫ب‬
‫ي‬
‫م‬
‫ث‬
،
‫اء‬
‫ْم‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ى‬
‫ل‬
‫ع‬
‫ه‬
‫ش‬
‫ر‬
‫ع‬
‫ع‬
‫ض‬
‫ي‬
‫يس‬
‫ل‬
‫ب‬
‫إ‬
‫ن‬
َ
ُ َ ْ َ َّ ُ َ َ ُ َ ْ َ ُ َ َ َ ْ ‫• " إ‬
ِ ‫ ي‬،ً‫اهم ِم ْنهُ م ْن ِزلَةً أَ ْعظَم ُهم فِ ْت نَة‬
‫س‬
‫ر‬
‫اي‬
‫اه‬
‫د‬
‫أ‬
‫ف‬
،
‫ن‬
‫ج‬
‫يء‬
َ
َ
َ
ْ
ُ
ُ
َ ََ
َ ْ
ْ ُ
ُ َ
،‫ت َك َذا َوَك َذا‬
‫أ‬
ُ ‫َح ُد ُه ْم فَ يَ ُق‬
ُ ‫ فَ َع ْل‬:‫ول‬
َ
• "İblis arşını suyun üzerine kurar. Sonra da
çetelerini gönderir. Bunlardan rütbece en yakın
olan (itibarca en büyük olanı), fitnece en büyük
olanıdır. Biri gelip, 'şunu şunu yaptım' der.
ِ ‫ال ثُ َّم ي‬
:‫ول‬
‫أ‬
‫يء‬
‫ج‬
ُ ‫َح ُد ُه ْم فَ يَ ُق‬
ُ ‫• فَ يَ ُق‬
َ ‫صنَ ْع‬
َ ‫ َما‬:‫ول‬
َ ُ َ َ َ‫ ق‬،‫ت َش ْيئًا‬
‫ فَ يُ ْدنِ ِيه ِم ْن ُه‬:‫ال‬
َ َ‫ ق‬،‫ت بَ ْي نَهُ َوبَ ْي َن ْام َرأَتِِه‬
ُ ْ‫َما تَ َرْكتُهُ َحتَّى فَ َّرق‬
ِ
َ
"‫ت‬
‫ن‬
‫أ‬
‫م‬
‫ع‬
ُ ‫َويَ ُق‬
َ ْ َ ْ ‫ ن‬:‫ول‬
• İblis 'hiçbir şey yapmamışsın' sözüyle karşılık verir.
Sonra bir başkası daha gelir ve yaptıklarını anlatır;
'karısıyla aralarını ayırıncaya kadar peşlerini
bırakmadım'. Bunun üzerine iblis, onu kendine
yaklaştırır ve 'aferin sana (sen ne iyisin)' diyerek,
iltifat eder.«
•
Müslim, Sifatün-Münafikin, 67
Boşanma Öncesi Yaptırımlar
• "Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz
kadınlara öğüt verin, yataklarında onları
yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat
ediyorlarsa, aleyhine yol aramayın. Doğrusu
Allah yücedir" (Nisa, 4:34)
• Bu âyette geçen "nuşûz" kadına nisbetiyle;
«kocasından kaçıp nefret etme, kocasına söz
ve tavırlarıyla başkaldırma, kocasına kin
besleme, itaat etmeme, kafa tutup isyankâr bir
vaziyet alma» anlamındadır.
• Bu durumda koca, önce tergîb ve terhîple
nasihatte bulunur, tesirli bir şekilde hayrı
tavsiye eder ve sorumluluklarını hatırlatır.
Yatağı terketme ikinci safhadır. Üçüncü
merhale ise; İbnü’l- Arabi, bana gore “darb”
der, şahısların hallerine gore değişir; bazılarına
işaret kâfi gelir, bazıları da ancak te’diple
düzelir. Ayrıca âyetin son kısmında Alahu
Teâlâ, kocalara hitap ederek, hanımlarının
itaat etmeleri halinde “aleyhlerine yol
aramayın” buyurarak, haksız yere karılarına
zulmeden kocaları tehdit etmektedir.
Boşanmayı Önleyici Tedbirler
‫• َوإِ ْن ِخ ْفتُ ْم ِش َقا َق بَ ْينِ ِه َما فَابْ َعِثُواْ َح َكماً ِّم ْن أ َْهلِ ِه َو َح َكم ًا‬
ِ
ِ
ِ
ِ
‫صَلَحاً يُ َوفِّ ِق اللّهُ بَ ْي نَ ُه َما إِ َّن اللّهَ َكا َن‬
‫إ‬
‫ا‬
‫د‬
‫ي‬
‫ر‬
‫ي‬
‫ن‬
‫إ‬
‫ا‬
‫ه‬
ْ َ ُ َ ‫ِّم ْن أ َْهل‬
‫َعلِيماً َخبِيرًا‬
• Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız,
erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir
hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah
aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her
şeyden haberdar olandır.
•
Nisa 4/35
BOŞANMALARI AZALTACAK TEDBİRLER
• 1-Evlilik Öncesi Gerekli Eğitimin Verilmesi (Dînî, hukûkî,
tıbbî, psikolojik, sosyolojik açılardan belgeli seminer):
Şimdilerde isteyenlere bazı yerlerde 'aile okulu, evlilik
okulu' gibi isimlerle bazı eğitim seminerleri
düzenlenmekte ise de bunun zorunlu olması
gerekmektedir. Eğitimin dînî tarafını din görevlileri,
hukuki tarafını hukukçular, tıp yönünü sağlıkçılar,
psikoloji ve sosyoloji yanlarını da sosyal hizmet
uzmanları verebilir. Dînî eğitim almak istemeyenler
bundan muaf tutulabilirler. Yine bu eğitime isteyen
herkes de katılabilmelidir.
• 2-Okul Derslerinde Eğitim Verilmesi: İlköğretimden
itibaren orta öğretimde de devam eden uygun
derslerde temel bazı bilgiler verilmelidir.
• 3-Yaygın Eğitimde Dînî Eğitimin Artırılması: Diyanet
görevlileri gerek cami ve kurslarda gerekse de cami
dışında her vesile ile aile sorunlarıyla ilgilenip çözümler
konusunda yardımcı olmaktadırlar. Halkımız İslam'ın
tavsiye ve görüşlerini ehil yerlerden öğrenip hurafe,
israf ve batıl fikir ve işlere yönelmemeliler. Evlilik
konusunda da birçok yanlış âdet, gelenek ve hurafeler
görülmektedir.
• 4-Basın Yayın Araçlarının Dikkatli Olması ve Olumlu
Yayınlar Yapması: Günümüzde telefon, televizyon ve
internet gibi iletişim araçları çok yaygınlaşmıştır. Bu
araçları yönlendirenler ve yönetenler aile hayatının
değerinden, öneminden, sağlıklı bir şekilde
sürdürülmesinden ve sorunların giderilmesinden
bahseden programlar yapmalıdırlar. Ayrıca halkımız da
zararlı yayınların etkisinden korunmak için dikkatli
olmalı ve gereken tedbirleri almalıdır.
• 5-Suçlulara Caydırıcı Hukûkî Yaptırımlar Uygulanması:
Eşlerden biri diğerine karşı bir suç işlediğinde bunun
dünyada da karşılıksız kalmayacağını bilmelidir. Eşine ve
çocuklarına karşı zulmeden kişi uygun şekilde cezasını
çekmelidir.
• 6-Toplumda Öğretmen, Sanatçı, Din Görevlisi, İdareci
Gibi Önder Durumunda Olanların İyi Örnek Olup Aileye
Olumlu Katkılar Yapmaları: İnsan yapısı gereği
düşünürken de yaparken de çoğunlukla bir örneğe göre
yapar. Bu sebeple anne, baba, öğretmen, sanatçı, din
görevlisi, idareci konumunda olanlar her hareketlerinde
olduğu gibi evlilik ve aile hayatlarıyla da güzel örnek
olmalıdırlar. Çocuklar önce anne-babalarını, sonra
öğretmenlerini sonra da onlara en çok cazip gelen
kimseleri taklit ederler.
• Bugün gençlerimizde birçok kötü davranışlar varsa
bunun belki de en önemli sebebi onlara güzel, canlı
örnek bulunmayışıdır. Örneklik yapan kimseler de
eğitimsiz, hususen genç kimseleri yanlış
yönlendirmektedirler. Tabii ki her hususta olduğu gibi
aile hayatında da müslümanlar için en iyi numune
Peygamber Efendimizdir.
• 7-Eşlerin Sevgi, Saygı, Sadakat, Fedakârlık, Paylaşım,
Empati, Sabır Gibi Duygularla Mücehhez Olmaları:
İnsanlar diğer insanlarla iyi bir geçim ve iletişim
gerçekleştirebilmeleri için güzel ahlak kurallarına
uymak durumundadırlar. Bir ömür boyu beraber
olunacak eş ve diğer aile fertleriyle beraber huzuru
temin etmek de ancak bu şekilde olur. Aile fertleri
Allah'tan sonra en çok birbirlerine sevgi, saygı, sadakat
vb. duyguları göstermelidirler. Bu duygular aileye değil
de başka kimselere dağıtılırsa o ailede huzur yok
olacaktır.
Boşanma İstatistikleri
• Geçen yıl yurt genelindeki boşanmaların nedenleri
arasında ilk sırada ‘’geçimsizlik’’ yer alırken boşanan
çiftlerin yüzde 40’ı evliliklerinin ilk beş senesinde,
yüzde 24’ü ise 16. senenin ardından eşleriyle yollarını
ayırdı.
• Hukuk ve Hayat Derneği, geçen yıl yurt genelindeki
boşanmaların nedenlerini, boşanan çiftlerin özelliklerini
TÜİK’in boşanma verilerine göre değerlendirdi. Buna
göre, 2011’de 592 bin 775 çift evlenirken 120 bin 117
boşanma gerçekleşti. Boşanma davalarının yüzde 29,1’i
iki aydan az sürdü. Yüzde 24,9’u 2-4 ay, yüzde 17,1’i 5-8
ay sürerken yüzde 5’i 25-35 ay, yüzde 3’ü ise 36 aydan
fazla zaman aldı.
• İLK BEŞ YILDA
• Çiftlerin yüzde 40’ı ilk 5 sene içinde boşandı. Bir yıldan az
süre evli kalanlar, boşananlar arasında yüzde 3,6’yı
oluştururken çiftlerin yüzde 9,1’i ilk yılda, yüzde 7,7’si ikinci
yılda, yüzde 7,3’ü üçüncü yılda, yüzde 6,7’si dördüncü yılda,
yüzde 5,9’u ise beşinci yılda evliliklerini sonlandırdı.
Evliliklerinin 6-10’uncu yılı arasında boşananlar yüzde 20,6
olurken yüzde 24,1’i evliliklerinin 16. yılından sonra
eşlerinden ayrıldı.
• TEMEL NEDEN GEÇİMSİZLİK
• Çiftlerin boşanma nedenlerinin büyük bölümünü
‘’geçimsizlik’’ oluşturdu. Çiftlerin yüzde 96,7’si bu nedenle
evliliklerini sonlandırırken bunu yüzde 2 ile ‘’bilinmeyen’’
nedenler izledi. 116 bin 153 çiftin boşanma nedenini
geçimsizlik oluştururken 85 çift zina, 35 çift cana kast, 288
çift ise terk edilmeleri gerekçesiyle ayrıldı. Boşanan
çiftlerdeki erkeklerin yüzde 22,1’i 30-34 yaş arasında. 26 bin
499 erkek bu yaşlarda eşlerinden ayrılırken 35-39 yaş
arasında boşanan erkeklerin oranı 18,6 oldu.
• EN ÇOK 25-29 YAŞLARINDA
• 25-29 yaş arasında boşananların oranı yüzde 15,5, 40-44
yaşlarında boşananların oranı yüzde 14 oldu. 54 yaşın
üzerindeki 10 bin 505 erkek, boşanan hemcinslerinin yüzde
8,7’sini oluşturdu. Kadınların yüzde 20,7’si 30-34 yaşlarında
eşlerinden ayrıldı. 25-29 yaşlarında ayrılanların oranı yüzde
20.6, 35-39 yaşlarında boşananların oranı ise yüzde 15,5
olduğu belirtildi. Geçen yıl boşanan kadınların 4 bin
852’sinin yani yüzde 4’ünün 54 yaşının üzerinde olduğu
tespit edildi.
• EĞİTİM DURUMU
• Boşanan erkeklerin yüzde 27’si, kadınların yüzde 26,2’si lise
mezunu çıktı. Boşananlar arasındaki üniversite mezunlarının
oranı kadınlarda yüzde 16,3, erkeklerde ise yüzde 15,4 oldu.
Boşanan kadınların yüzde 2’si okuma yazma bilmeyen,
yüzde 3,3’ü ise ilkokul eğitimini terk eden kadınlardan
oluştu. Erkeklerde ise boşananların binde 7’si okuma
yazmaya bilmeyen, yüzde 1,7’si ise ilkokul eğitimini terk
edenlerden oldu.
• ANLAŞMALI BOŞANIYORLAR
• Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap
rakamların üzerindeki çalışmaların ardından
boşanmaların nedenlerini ve çiftlerin özelliklerini
daha net görme şansı yakaladıklarını belirtti.
Boşanan çift sayısının üzüntü verici boyutlara
ulaştığını ifade eden Kasap, “Boşanma davalarının
beşte birinin ilk iki ayda sonuçlanması anlaşmalı
boşanmaların daha sık yaşandığını gösteriyor”
dedi.
• http://www.eyvahbosaniyorum.com/ciftlerinbosanma-sebepleri.html#ixzz2LXP81FX0
Boşanma Sebepleri
• Prof. Dr. Musa Tosun, toplumumuzun yaşadığı sosyokültürel değişim sürecinin aile müesseseni etkilediği ve
bunun sonucu olarak da boşanma oranlarının arttığını
belirtiyor. Prof. Tosun, boşanmanın sebeplerini şöyle
sıralamaktadır:
• -Eşlerin evlilik beklentisinin gerçekleşmemesinden
kaynaklanan mutsuzluk, uyumsuzluk ve çatışmalar.
• -Karı-koca arasındaki aile içi yetki paylaşımı ve rol
kavgaları.
• -Eşlerin aileleri arasındaki uyumsuzluk ve çekişmeler,
her iki tarafın ailesinin çiftleri kendi tarafına çekme,
diğer taraftan uzaklaştırma eğilimi.
• -Kaynana, kayınpeder veya çiftlerle birlikte kalan
diğer aile bireyleri.
• -Eşler ve aileler arasındaki kültür ve inanç
çatışmaları.
• -Cinsi problemler.
• -Ekonomik problemler.
• -Araya giren ikinci bir erkek veya ikinci bir kadının
varlığı, ya da eşlerin birbirini aldatması.
• -Eşlerden birinin uzun süren hastalığı, alkol veya
uyuşturucu bağımlılığı.
• -Eşlerden birinin uzun süreli mahkûmiyeti.
• Bir psikiyatri uzmanı (Prof. Dr. Musa Tosun),
boşanma sebepleri konusunda medyanın da
önemli bir payı olduğuna işaret ederek şöyle
diyor: "Medyanın öncülük ettiği kadın kimliğini
değiştirme ve yeniden tanımlama çalışmaları,
annelik, ev hanımlığı, kocasının karısı gibi
geleneksel kadın rollerini aşağılayan; çalışan,
yalnız yaşayan, entel takılan ve serbest ilişkiyi
benimseyen kadın rolünü yücelten(!) yeni,
dejenere ve marjinal kadın tipinin ve kimliğinin
ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu da toplumun
temel taşı olan aileyi sarsmaya başlamış ve en
azından bazı çevrelerde boşanmaları
hızlandırmıştır".
• BOŞANMA SEBEPLERİ BAŞKA BİR KAYNAKTA
ŞÖYLE SIRALANMAKTADIR
Tesbit edebildiğimiz başlıca boşanma sebepleri
şunlar:
• 1-Eğitim eksikliği: Belki de boşanmaların sebepleri
arasında en çok görülen husus eğitim eksikliğidir.
Her şeyin güzel, iyi olması için gerekli bilgi ve
becerileri kazanmak gerekir. Evlilik gibi hayatın en
önemli işlerinden birini gerçekleştirirken elbette
bilgisiz, hazırlıksız, eğitimsiz başarı elde edilemez.
Bu yüzden boşanmaları azaltmak için en çok
üzerinde durulması gereken mesele eğitim
meselesidir.
• 2-İletişim Eksikliği: İletişim, insanın çevresiyle olan
ilişkilerinde sağlıklı, olumlu, geçimli olmasıdır. Evlilikte ise
eşlerin devamlı beraber olmaları hasebiyle daha da önem
arz eder. Bu yüzden evliliğin iyi bir şekilde yürümesi için
sözlü, yazılı ve diğer yollarla duygu ve düşüncelerin doğru
ve düzgün bir şekilde iletilmesi gerekir. Yoksa eşler arasında
soğukluk, küsme, tartışma, kavga, şiddet, uzaklaşma ve
sonuçta boşanma zuhur edecektir. Bu yüzden eşler
birbirlerine konuşurken, bakarken, dinlerken, dokunurken
ve diğer fiillerinde hassas ve ölçülü davranmalıdırlar. Yanlış
bir hareket veya yanlış anlama söz konusu ise derhal
düzeltme ve telafi etme yoluna gidilmelidir.
• 3-Fena Muamele ve Geçimsizlik: Eşler herkese göstermeleri
gereken güzel davranışları fazlası ile birbirlerine
göstermelidirler. Yine evlilik öncesi bilgi, tahsil, sosyal
konum, bedenî ve ruhî denklik gibi konularda birbirlerine
uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını tesbit etmeliler ki
sonradan geçimsizlik ortaya çıkmasın.
• 4-Kocanın Nafakayı Temin Etmemesi: Koca,
hanımının ve çocuklarının yeme, içme, giyim,
barınma, eğitim, sağlık, seyahat ve diğer tabii
ihtiyaçlarını meşru şekilde karşılamak zorundadır.
İmkanı olduğu halde kasıtlı olarak karşılamazsa
kendisi hatalı olur. Elbette kadın ve çocuklar da
erkeğin zorlanacağı ve caiz olmayan yollardan
rızık temin etmesini talep etmemelidirler.
• 5-Hastalık ve Kusur: Eşlerden biri bedenî veya ruhî
yönden rahatsız olduğunda eşine ve çocuklarına
karşı görev ve sorumluluklarını yerine
getirebilmek için tedavi olmalıdır. Şayet eşlerden
biri hasta ise diğeri ona daha çok destek olmalıdır.
Çünkü evlilik hem iyi gün hem de kötü gün
beraberliğidir.
• 6-Terk Etmek: İslam'a göre evlilik büyük bir
mesuliyettir. Gelişigüzel hareket edilecek bir
yolculuk değildir. Dolayısı ile eşler bu hayat
yolculuğunda birbirlerini asla yalnız
bırakmamalıdırlar.
• 7-Değişen Anlayışlar ve Sosyal Şartlar: Her
dönemin ve asrın insanları farklı algı ve fikirlere
sahiptirler. Böyle olunca da kuşaklar arası değişik
anlayışların olması tabiidir. Önceki zamanlarda
kadın erkeğine tam itaat etmeli anlayışı yaygın
iken günümüzde bu anlayış epeyce etkisini
kaybetmiştir. Yine günümüzde kadınların da tahsil
görmesi, iş hayatında çalışması, kayınpeder ve
kayınpederden ayrı bir evde yaşanması farklı
sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
• 8-Medyanın Zararlı Yayınları: Günümüzde gazete,
dergi, radyo, televizyon, internet gibi iletişim
araçları insanları faydalı veya zararlı birçok bilgiye
kolayca ulaştırmaktadır. Ancak kötü niyetli
kişilerin menfi yayınları aile hayatını tahrip
etmektedir. Maalesef yayınlarda çoğunlukla eş
aldatma, zina, flört, fuhuş, eşcinsellik, evliliğin bir
külfet olduğu vurgusu özendirilerek yapılmaktadır.
İnsanımızın genç olsun yaşlı olsun, evli olsun
bekâr olsun bu tür yayınların zararlarından
kaçınması gerekmektedir. Devlet yetkilileri de
hukukî yönden zararlı medyayı önleyici tedbirler
almalıdır.
• 9-Eşlerin Kötü Alışkanlıkları (Sigara, alkol, uyuşturucu,
kumar vb.): Eşler hem kendileri için hem de aile
ortamını etkileyecek bu tür alışkanlıkları terk
etmelidirler. Çünkü 'bunların zararı sadece banadır,
ailem bana karışamaz' anlayışı doğru değildir. Zaten
özellikle alkol, uyuşturucu bağımlısı olanlar çoğunlukla
aile fertlerine şiddet de uygulamaktadırlar.
• 10-Eşi Aldatma: Kişi evlendikten sonra artık başka
birine göz atmamalı, eşinden başka kimseye
meyletmemeli ve eşinden başka kimseden huzur
beklememelidir. Eşlerden biri başkasıyla beraber olursa
diğer eş için de bu hak doğar. Dolayısıyla kendimiz için
istemediğimizi eşimiz için de arzu etmemeliyiz.
Günümüzde ailede yaşanan boşanma sebepleri içinde
eş aldatma büyük bir yer tutmaktadır. Nur suresi 30 ve
31. ayetlerde Allah erkek ve kadınların gözlerini harama
bakmaktan sakınmalarını, ırzlarını da korumada dikkatli
olmalarını istemektedir.
• 11-Kadınların Çalışıp Para Kazanmaları ve Ev İşlerinin Aksaması:
Günümüzde çalışan bayanların sayısı oldukça artmıştır. Bunun
neticesinde evli olan bayanlar hem dışarıda çalışmakta hem de evde
çalışmaktadırlar. Böyle olunca da kadın çok yıpranmakta veya ev
işleri aksamaya başlamaktadır. Bu durumda ev işlerini yapmada ya
erkek yardımcı olmalı ya da bir hizmetçi çalıştırılmalıdır. Aksi
durumda eşler arası sıkıntılar tezahür etmektedir. Kadının eş ve
annelik görevlerinin yanında çalışıyor olması kolay bir durum
değildir.
• 12-Ataerkil Aile Yapısı: Özellikle Türk aile yapısı çoğunlukla erkeğin
hâkimiyetine dayalıdır. Birçok konuda erkeğin sözü geçtiği için kadın
mağdur ve mazlum durumuna düşebilmektedir. Buna dayanamayan
kadın boşanma yoluyla kurtuluş aramaktadır. Hâlbuki erkeğin
mutlak hâkimiyeti dînî kaynaklı olmayıp gelenek ve örfe
dayanmaktadır. İslam'daki erkeği önceleyen bazı hükümler mutlak
anlamda olmayıp, kadının ve bütünüyle ailenin korunup özellikle
maddî ihtiyaçlarının karşılanması içindir. Yoksa üstünlük kadın veya
erkek olmakta değil, takva konusundadır.
• 13-Kayınvalide ve Kayınpederlerin Olumsuz Etkileri:
Kayınpeder-kayınvalide ve anne-baba olan büyükler
tecrübeleriyle eşlerin iyi bir evlilik hayatı sürdürmeleri için
büyük gayret göstermelidirler. Gençlerin yaptıkları hataları
uygun bir yöntemle düzeltmeye çalışmalıdırlar. Evlenen
çocuklar artık kendilerini idare edebilecek seviyeye ulaşıp
bağımsız bir yuva kurmuşlardır. Dolayısıyla ata konumunda
olan büyüklerin olur olmaz her işte gençlere müdahale
etmeleri doğru değildir. Evliliğin başından itibaren son
kararları eşler kendileri vermeli, anne-babalar ise tecrübe
ve tavsiyelerini aktarmalıdırlar.
• 14-Dul Maaşı Almak İçin: Günümüzde yaygın boşanma
sebeplerinden birisi de budur. Dînî nikâhla evliliği devam
ettirirken resmî yönden boşanma yoluna giderek kadının
devletten dul maaşı alması hukuken suç olduğu gibi dînen
de haramdır ve kul hakkına tecavüzdür. Ayrıca resmî nikâh
olmadan dînî nikâhın sıhhati de tartışılan bir husustur.
• 15-Yanlış ve Yetersiz Din Bilgisi: Yanlış ve yetersiz din bilgisine sahip
olmak da evli eşlerin boşanmalarına sebep olmaktadır. Eşler belki iyi
niyetli olsalar da yanlış yaptıklarını din adına yapıyorlarsa burada
hata dînin olmayıp dînî yanlış anlayanlardadır. Oysa Kur'an'da en çok
ayrıntılarıyla anlatılan konu aile meseleleridir. Peygamberimizin aile
hayatı bizler için güzel bir örnektir. Müslüman evliler her işlerinde
olduğu gibi evliliklerini de İslam'ın ölçüleriyle devam ettirmelidirler.
• 16-Dînî Hükümler Gereğince: İslam'a göre normalde boşama hakkı
erkeğe verilmiştir. Erkek değişik zamanlarda üç boşama hakkını
kullanırsa artık hanımıyla evliliğini devam ettiremez. Bu yüzden
erkek çok dikkatli olmak zorundadır. Gelişigüzel her kızdığında
hanımını tehdit ederek boşama haklarını kullanırsa o hanımdan
mahrum kalmış olur.
• 17-Mutlaka Erkek veya Kız Çocuk Olsun Diye: Bazı kimseler
çocuklarının mutlaka kız veya erkek olmasını arzu ederler. Hâlbuki
bu tamamen Allah'ın iradesine bağlıdır. Kadının da erkeğin de
isteğiyle olacak bir iş değildir. İnsana düşen hayırlısını istemektir.
Sanki çocuğun cinsiyetini anne belirliyormuş gibi suçu kadına
yüklemek açıkça bir zulümdür. Bazı erkekler 'bu kadından istediğim
cinsiyette çocuk doğmuyor' diye başka kadınla evlenme cihetine
gitmektedirler ki bu ilmen, dînen ve ahlaken yanlış bir davranıştır.
Görücü Usül-Flört Karşılaştırması
• Günümüzde evlenme usulü konusunda sıkça tartışılan
"görücü usulü" ile "flört" ise evliliğin devamı
noktasında bize önemli bir ipucunu vermektedir. Bu
anlamda, millî ve mânevî yapıdan da kaynaklanan
sağlam aile oluşumundaki en önemli etkenin bugüne
kadar görücü usûlü olduğunu görüyoruz.
• Zira eş seçiminde günübirlik ve kısa süreli bir
beraberlik, ileriye dönük bir beraberlik, yani evlilik için
maalesef gerçekçi olmamaktadır. Tarafların
karşısındakine nazik davranışları, kur yapmaları ve
benzeri aldatıcı tavırları, daha evliliğin ilk günlerinden
itibaren yerini gerçek tavırlara bırakmaktadır.
• Yani artık köprü geçilmiştir ve kişi gerçek kimliğine
bürünecektir. Bunun çok sayıdaki örneğini günümüzde,
özellikle de medyada sık sık görünen kamuoyunun
yakından tanıdığı insanlarda görmekteyiz.
• Halbuki görücü usulü ile yapılan evlilikler daha sağlam
temeller üzerine kurulmaktadır. İstisnai olarak
yozlaştırılmış halini; yani tarafların hiç birbirini
tanımadan evlenmelerini dikkate almazsak, anne baba
ve akrabaların referansı ve araştırması ile kurulan
evlilik, sağlam temel üzerine kurulan bina gibi
olmaktadır. Burada yapmacık bir ön ilişki olmadığından,
insanlar birbirlerini, ailelerini hatta soylarını
tanıdıklarından, ileriye dönük daha sağlam bir yuva
oluşturulmaktadır.