ANKARA ÜNİVERSİTESİ OYUNCAK MÜZESİ

Download Report

Transcript ANKARA ÜNİVERSİTESİ OYUNCAK MÜZESİ

OYUNCAĞIN ÇOCUK
GELİŞİMİNDEKİ YERİ
ANKARA
ÜNİVERSİTESİ
OYUNCAK MÜZESİ
OYUNCAK…
Büyük Türkçe Sözlük’te oyuncak;
“Kendisiyle oynanıp eğlenmeye yarayan her
türlü şey” olarak tanımlanmaktadır. Hem bir
oyun aracı olarak hem de tek başına var
olabilen oyuncak, psikolojide, eğitimde ve
gündelik yaşantıda önemi üzerine vurgu
yapılan bir nesnedir. Bunun nedeni oyuncağın
asırlar boyu tarihte, toplumda ve toplumsal
tarihte önemli bir yere sahip olmasıdır.
OYUN VE OYUNCAK İLİŞKİSİ
Oyun, çocuğun yaşamında her zaman özel
bir yere sahiptir. Oyun yoluyla çocuk birçok
alanda gelişimini desteklerken bir yandan
da eğlenme şansını bulmaktadır. Bireyin
zihninde oyun yoluyla desteklenen imgeler
çocuğun gelecekte oluşacak bilişsel
yapısının temelini oluşturur. Çocuğun
bilişsel gelişimini sağlayacak olan oyunlarla
oynamasına olanak tanınmalıdır.
Çocuğun dokunup, kavrayabileceği,
değiştirip, ilişki içinde bulunacağı
oyuncakları içeren aktiviteler etkili
öğrenme araçları olarak
tanımlanmaktadır. Oyuncakla oynama
birçok biçimde “toplumsal
geleneklerin ve etkileşimlerin
araçsallaşmasıdır”.
Çocuklar, aile, okul medya gibi
kendilerine model oluşturacak
bağlamlar içinde oynarlar ve karşılarına
çıkan materyalleri de oyun aracı olarak
kullanırlar.
Ekonomik ve geleneksel ortamların
belirlediği bu materyaller çoğunlukla;
çöp, atık kağıt, tel, şişe kapakları,
düğmeler, kumaş, araba lastiği, cam,
kavanoz gibi doğal malzemelerdir.
Kullanılan malzeme ne kadar çok ve
çeşitli olursa çocuğun, hayal gücü ve
yaratıcılığı da o oranda gelişecektir.
İnsanoğlu en eski çağlardan beri
oyuncak üretmekte ve bir takım oyun
nesneleri kullanmaktadır. Dolayısıyla
oyuncağın ve oyunun tarihinin insanlık
tarihi kadar eski olduğunu söylemek
doğru olacaktır.
Oyuncak, toplumsal –
kültürel ve tarih içinde
gelişmiş bir ürün olarak
çocukların kendi
güçlerini fark etme ve
yetişkinlerin dünyasına
uyum sağlamalarını
kolaylaştırma işlevine
sahiptir. Oyuncakların
en büyük çekiciliği bize
dünyayı minyatür
halinde
göstermeleridir.
1989’da Türkiye’de otuz arkeoloji
müzesinde yapılan bir araştırmada
Anadolu’da kazılarda bulunup müzelere
konmuş antik oyuncaklar belirlenmiştir.
Müzelerdeki antik oyuncaklar beş
kategoride sınıflanabilmektedir:
 Bebeklik çağı oyuncakları: Çıngırak,
oturak, bebek, kukla.
 Minyatür ev eşyası: Masa, kap kacak,
testi.
 Oyuncak hayvanlar: Kuş, tavuk, horoz,
ayı, domuz, aslan, boğa, at, öküz.
 Ulaşım araçları: Araba, teker.
 Oyun nesneleri: Aşık, zar, topaç.








1991’de bütün Türkiye’de bir geleneksel oyuncak taraması
yapılmış, bulgular sekiz kategoride sınıflandırılmıştır:
Bebekler: Bez bebek, çöp bebek, ot bebek, ip bebek, örgü
bebek, mısır bebek, kabak bebek, yumurta bebek vb.
Beşikler: Tahta beşik, metal beşik, çıngıraklı beşik, aynalı
beşik, sallanan beşik vb.
Minyatür ev eşyası: Toprak kapkacak, ağaç yayık, kabak
testi, çamaşır teknesi, el değirmeni, çeyiz sandığı, sepet
vb.
Ulaşım ve iş araçları: Kağnılar (tokmaklı kağnı, manda
kağnısı, deve kağnısı); arabalar (tel araba, tahta araba, el
arabası, dümenli araba); yürüteç; kızak; kayık; karasaban;
çember vb.
Ses çıkaran/müzikli oyuncaklar: Çıngırak, düdük, fırıldak,
kaynana zırıltısı, su kabağı saz, düdüklü testi vb.
Oyuncak hayvanlar: At (değnek), deve (ağaç, bez), eşek,
kedi, fare (bez).
Oyuncak silahlar: Tüfek (kamış tüfek, kundaklı tüfek); okyay (ağaç, kundaklı); tahta tabanca, patlangaç.
Oyun malzemeleri: Topaç (ipli, kamçılı); yoyo; aşık;
uçurtma; top (keçe, kil, ip); çelik-çomak; sapan; bilya (taş,
cam, ağaç, pişmiş toprak) vb.
Anadolu’daki geleneksel oyuncaklar
incelendiğinde kullanılan malzemenin
çeşitliliği de görülmektedir. En büyük
çeşitliliğin oyuncak bebeklerde ortaya
çıkmaktadır. Anadolu’da oyuncak
bebek ve beşik bütün çağlarda en
yaygın oyuncak olmuştur. Toplumun
kız çocuğunu anne rolüne hazırlama
isteği de bunda etkili olmuştur
denebilir.
Aynı şekilde oyuncak ulaşım ve iş
araçlarının çokluğu da erkek çocuğu
gelecekteki rolüne hazırlama isteği
olarak yorumlanabilir.
Oyun ve oyuncak kültüründe köklü
değişim sanayileşme ve kentleşme ile
ortaya çıkmıştır.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ OYUNCAK
MÜZESİ
20 Nisan 1990 yılında Türkiye’nin ilk
oyuncak müzesi olarak ziyarete açılan
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Oyuncak Müzesi, müze eğitimi
etkinliklerinin aktif biçimde tasarlandığı
bir müze olması yanında, Türkiye’nin ilk
oyuncak müzesi olması bakımından
önemlidir. Müze, ziyarete açık olduğu
günler okullar tarafından randevu alınarak
bir uzman eşliğinde ziyaret edilmektedir.
MÜZENİN İŞLEVİ
Müze, ülkemizin hızlı değişim süreci içinde
kaybolma tehdidi altında bulunan
oyuncakları korumak, oyuncak aracılığıyla
sanayi tarihi, kültür tarihi, çocukluk ve
eğitim tarihi konularında araştırma yapmak
gibi amaçların yanında, çocuklara tarih
bilinci kazandırmak, kuşaklar arası iletişim
kurulmasına yardımcı olmak ve oyuncağın
çocuk gelişimindeki önemini vurgulamak
gibi eğitsel işlevlere de sahiptir.
Geleneksel oyuncaklar, fabrikasyon
oyuncaklar, yabancı oyuncaklar, antik
oyuncaklar ve yeni oyuncaklardan oluşan 5
ana bölümden oluşan müze aynı zamanda,
tüm bu oyuncakların tarihini, toplumsal ve
kültürel işlevini araştırma görevini
üstlenmiş bilimsel bir kuruluştur. Müzede
Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim
üyelerinin rehberliğinde eğitim etkinlikleri
de yapılmaktadır.
TEŞEKKÜRLER