7.Konu: Hz. Peygambe (sav), Mescid-i Nebevi ve

Download Report

Transcript 7.Konu: Hz. Peygambe (sav), Mescid-i Nebevi ve

Hz. Peygamber(s.a.s.),
Mescid-i Nebevî ve Medine
CIKINCA KARŞIMA CÂNÂNIMIN YEŞİL YURDU
GÖZÜM KARARDI, ATILDIM HARÎM-İ CAZİBENE
M. AKİF ERSOY
• Peygamberimiz (as) beşeriyetin muallimi,
insanlığın hidayet rehberidir.
‫ى‬
‫ى‬
‫ى‬
‫ى‬
‫ى‬
‫ى‬
• ‫اُُُ اَُّم َهاُُ ُه ْم‬
‫و‬
‫ْز‬
‫ا‬
‫و‬
‫م‬
‫ه‬
‫س‬
‫ف‬
‫ن‬
‫ا‬
‫ن‬
‫م‬
‫نني‬
‫م‬
‫ؤ‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ب‬
‫ٰل‬
ْ
ْ
َ
َ
ُ
ْ
ْ
ُّ ‫اَلنى‬
ُ َ َْ
ْ َ ُ ‫َِّب اَْو‬
• Peygamber, mü’minlere kendi canlarından
daha önce gelir. Onun eşleri de mü’minlerin
analarıdır. (Ahzab 6)
• O’nu sevmek, O’nun izinden gitmekle
mümkündür.
• ‫قُ ْل اى ْن ُكْنتُ ْم ُىُتبُّو َن ىاللَُ فَاَُّبىعُوين ُُْيبىْب ُك ُم ىاللُُ َويَ ْغ ىف ْر لَ ُك ْم ذُنُوبَ ُك ْم‬
‫ى‬
‫حيم‬
‫ر‬
‫ور‬
‫ف‬
‫غ‬
ُ
‫الل‬
‫و‬
َ
ُ
ُ
ٌ
ٌ َ
َ
• De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana
uyun ki, Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok
bağışlayandır, çok merhamet
edendir.”[Âl-i İmran 3/31].
ِ
ِ ‫ب إِلَي ِه ِمن َللِ ِد ِِ ََلَ ِد‬
ِ ََْ‫َّسِ أ‬
ِ
َ
‫ين‬
ِ
َّ
‫لل‬
َ
ِ
‫َح‬
‫أ‬
‫ن‬
‫و‬
‫ك‬
‫أ‬
‫َّى‬
‫ت‬
‫ح‬
‫م‬
‫ك‬
‫د‬
‫َح‬
‫أ‬
‫ن‬
‫م‬
ُ
ُ
ُ
َ ْ َ ُ ‫الَ يُ ْؤ‬
َ َ َ َ ْ ْ َّ َ َ
َ َْ
. Hz. Enes'in rivayet ettiği bir hadiste
Peygamberimiz: “Hiçbiriniz, ben kendisine
babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan
daha sevgili olmadıkça iman etmiş olmazsınız.”
buyurmuştur.[Buhâri, İman, 8.]
. Burada kamil mümin olmanın şartı ancak, Allah
ve Rasulünün sevginin bütün mahlukatın
sevgisinin üzerinde tutmakla mümkün
olabileceği ifade edilmektedir.
• Allah ve Rasülünün sevgisi, Müminin ahiret azığıdır.
‫عن أَنس رضي اللَُّ عنُ أَن أَعرابياً قال لرسول اللَُّ صلى اهلل علَي ى‬
‫ َم ََت‬: ‫وسلَّم‬
ُ
َُ
َ
‫ حب اللَُّى‬: ‫ت ْ ََلا ؟َ » قال‬
‫ى‬
َّ
‫د‬
‫د‬
‫َع‬
‫أ‬
‫ا‬
‫م‬
«
:
‫م‬
‫ل‬
‫وس‬
ُ
ُ ‫اعةُ ؟ قال‬
َّ
َ
َ‫الس ىى‬
َ َْ ْ َ
َ َُّ‫رسول الل‬
ُ
َ ‫صلى اهللُ َعلَْي‬
.»‫ت‬
َ ‫َحبَْب‬
َ ْ‫ « أَن‬: ‫ورسولُ قال‬
ْ ‫ت َم َع َم ْن أ‬
• Enes (r.a)’den şöyle dediği rivayet olunmuştur: Bir
bedevi Resûlullah (s.a.s)’e:
• – Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu.
• Efendimiz:
• – “Kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu.
• – Allah ve Resûlünün sevgisini, dedi. Bunun üzerine Hz.
Peygamber:
• – “O halde sen, sevdiğin ile berabersin” buyurdu.
(Buhârî, Edeb, 96.)
O Arkadaşlarını Severdi.
Biz de O’nun Sevdiklerini Severiz.
• Ashabıma dil uzatmayın. Nefsim elinde olan
Allah’a yemin olsun ki, sizden biri Uhut dağı
kadar altın infak etse, onlardan birinin infak
ettiği bir müd’de denk gelmez. (Müslim, F.
Sahabe, 221)
• Arap yarımadasının batısında Hicaz bölgesinde Mekke’nin
takriben 400 km kadar kuzeyinde ve Kızıldeniz’e 130km
uzaklıktadır.
• Şehrin kuzeyinde Uhud, güneyinde Ayr dağı bulunmakta,
doğu ve batı tarafları da volkanik taşlıklarla çevrilidir.
• Medine’nin eski İsmi Yesrib’tir. Yesrib kelimesi; zarar
vermek, karıştırmak, kötülemek, bozmak gibi anlamlar ifade
eder. Hicretten sonra Hz. Peygamber (as) menfi anlamlar
içeren Yesrib yerine hoş ve güzel anlamına gelen Tâbe,
Taybe isimlerini kullanmıştır.
• Medine’nin diğer isimleri
• Tayyibe; Mahabbe; Mahcube; Azra; Cabire; Miskine; Daru’l
-Hicre; Daru’l- iman; Daru’s- Süne; Medinetu’r- Resul;
Medinetu’n Nebi; Medinetu’l- Münevvere.” İslam Ansiklopedisi. 28 /305 .
Yesrib’ten Medine’ye
• “Allah’ım! Bize Medine’mizi, meyvelerimizi,
müddümüzü, sa’ımızı bereket üzere bereketle
mübarek kıl. Allah’ım! İbrahim senin kulun,
peygamberin ve halilindir. Ben de senin kulun
ve peygamberinim. O sana Mekke için dua
etti. Ben de sana Medine için, onun Mekke
hakkında yaptığı duayı bir misli ziyadesiyle
aynen yapıyorum”. Müslim. Hacc 473.
• “Medine’nin sıkıntılarına ve zorluklarına sabreden
ümmetime, kıyamet gününde şefaatçi ve hayır
ameline şahit olurum.” Müslim,Hacc 484. Tirmizi. Menakıb.3920 . 67;
• “ Medine Şehri demirci körüğü gibidir. Kirlisini,
kötüsünü dışarı atar da, halis, temiz olan
insanlar Medine’de kalır.” K.Sitte.12/541.
• Medine, Mekke ile birlikte iki haremden biri olup,
hicretten sonra Allah Rasulü (as); “Hz. İbrahim
Mekke’yi harem yaptığı gibi ben de Medine’yi harem
kıldım” sözleriyle şehri harem ilan etmiştir. (Buhari, Büyu’ 53)
• «Oğlum Medine-i Münevverede evliyaullah gizleniyor.
Burada makam, mevki, menzil siliniyor. Buranın hikmeti
sırrı budur. Burada etrafı bir tevazu, bir nur, bir esrar
perdesi kaplıyor…. Güneşin doğmasıyla, yıldızların
silinmesi, şehir ışıklarının sönmesi gibi, veliler velisi,
peygamberlerin imamı, Peygamber-i Zişan’ın himmeti,
ruhaniyeti, maneviyatı, letaifi örtüyor, burada gizli bir
perde var yavrum…
• Burada herkes edeple gezsin, herkese hüznü zan etsin
diye, böyle bir hal var. Hiç belli olmaz. İşçidir, tamircidir,
hamaldır; ama Allah’ın veli kuludur. Aman yavrum,
burada kimseye kusur bulma, kendi kusurunu gör. Her
gördüğünü Hızır bil, her geceyi Kadir bil oğlum..!»
(Hacıveyiszade)
• Medine-i Münevverede kimseye kötü denmez. (M.Sami
Ramazanoğlu)
• Mescidi Nebevinin arsası Sehl ve Suheyl adında iki yetime
aitti. Bunlar arsayı karşılıksız vermeyi teklif ettilerse de Hz
Peygamber bunu kabul etmedi ve bedeli ödendi.
• İlk taş bizzat Hz Peygamber tarafından konularak temel
atıldı. Temelde ve duvarların alt kısmında taş kullanılmı,
üstüne bir sıra kerpiç çıkılmıştı.
• Kıble tarafına arsadan kesilen hurma kütükleri sütun
olarak dizilmiş, üzeri hurma dalları, yaprakları ve otlarla
kapatılmıştı.
• Kıblenin tam aksi tarafında benzer bir gölgelik yapıldı ki
buraya Suffe denmiştir.
• Başlangıçta Mescidin zemininde kum serili idi. Daha sonra
zemine yıkanmış kum serilmiş, çatıda toprakla
kapatılmıştı.
• Mescidi Nebevinin doğu duvarı boyunca güney
kısmından başlayarak Hücre-i Saadet diye
adlandırılan küçük odalar sıralanmıştı. Bunlar Hz
Peygamberin hanımlarına ait olup başlangıçta iki adet
iken daha sonraları sayı dokuza ulaşmıştı.
• Bu hücreler, Ömer b. Abdülaziz veya Velid b.
Abdülmelik döneminde yıkılıp, Mescide dahil edildi.
Bundan dolayı o gün insanlar çok ağladı. O gün Said
b. Müseyyeb şöyle diyecekti: Keşke bunları olduğu
gibi bıraksalardı da yeni yetişen nesil,
Peygamberimizin ne kadar sade yaşadığını görselerdi.
Bunları görmek, insanları mal çoğaltma sevdasından
vazgeçirebilirdi. (İbni Sa’d Tabakat 1/499)
• Üstüvanetü’l-Vüfud: İslamiyetin ilk yıllarından itibaren
bütün resmi faaliyetler Mescid-i Nebevide gerçekleşiyordu.
Hz. Peygamber çeşitli Arap kabilelerine mensup elçilerini
burada, Üstüvanetü’l-Vüfud adı verilen sütunun önünde
kabul etmiş, bazı heyetler mescidin içerisinde kurulan
çadırlarda ağırlanmıştır.
• Üstüvanetü’l-Hares:
Üstüvanetü’l- Vüfud’un güney
tarafındaki iki numaralı sütundur. Hz. Ali ve emrindeki
sahabeler Hz. Peygamberi korumak için burada otururlardı.
Hz. Ali, Peygamber Efendimiz’in özel muhafızlığını yapardı.
Hz. Ali ilgili hatıralar taşıyan bu sütuna Ali sütunu da denir.
‫« و ىاللُ ي ع ى‬Allah, seni insanlardan korur.» (Maide 67)
‫ك ىم َن الن ى‬
• ‫َّاس‬
َ ‫ص ُم‬
َْ ُ َ
ayeti kerimesi nazil olunca muhafız uygulamasına son
verilmiştir.
• Üstüvanetü’s-Serir: Muhafız sütununun güney
tarafındaki üç nolu sütun: Burası Hz Peygamberin
itikafa girdiği yerdir. Hz. Peygamber’in itikafa
girdiği bu yere İtikaf Sütunu da denir.
• Üstüvanetü’t-Tevbe: Bu, büyük sahabi Ebu
Lübabe el-Ensari'nin kendini bağlayarak bir nevi
tutsak ettiği sütundur. Ebu Lübabe buradayken
şöyle adamıştır: "Allaha yemin olsun ki Allah
tevbemi kabul edinceye ve Hz. Peygamber (s.a.v.)
beni çözerek serbest bırakıncaya kadar kendimi
çözmeyeceğim!"
• Üstüvanetü Aişe: Hücre-i Saadet tarafından üçüncü ve
minber tarafından da üçüncü olan sütun: Hz. Peygamber
kıblenin değiştirilmesinden sonra iki yada üç ay süreyle bu
sütunun bulunduğu yeri mihrab olarak kullanmıştır.
• Hz. Aişe’de sıklıkla burada namaz kılar, sahabe de onun
namaz kıldığı yerleri gözetmeye çalışırdı.
• Ayrıca Mekke’den gelen Muhacirler burada toplanır ve bir
araya gelirlerdi. O’nun için buraya Muhacirin Sütunu da
denir.
• Minber:
• Hz. Peygamaber « Minberimin ayaklarının dayandığı
yer cennettendir» buyurmuştur. (Müsned VI 289)
• Mescidte önceleri bir hurma kütüğüne yaslanarak
cemaate hitap eden Hz. Peygamber için hicretin 7 veya
8. yılında iki basamak ve bir oturma yerinden ibaret 3
basamaklı bir minber yapılmıştı.
• Hz. Peygamberden sonra halifeleri kendisine hürmeten
minberin en üsteki üçüncü basamağına
oturmamışlardır.
• Hali hazırdaki minber Sultan III. Murad tarafından 1590
yılında yaptırılmıştır. Hz. Peygamberin mihrabının
sağında ve minberinin yerinde yer almaktadır.
• Babu’s-Selam: Mescidi Nebevide güneybatı
tarafında Hücre-i Saadete giden koridorun
başındaki kapıdır.
• Bab’u Cibril: Hz. Peygamber Hendek
savaşından döndükten sonra Mescidin
kapısının yanında, Cebrail (as)ın Beni Kureyza
Yahudilerine yapılacak sefer emrini verdiği yer
anısına isimlendirilmiştir.
‫اص اَل ٌة ِِّف ام ْس ِّج ِّدي خ ْ ٌاْي ِّم ْن َألْ ِّف اص اَل ٍة ِّفمياا ِّس اوا ُُ‪.‬‬
‫اَل تُشا ُّد ِّالر احا ُل ا اَل ا اَل ثا اَلثا ِّة ام اس ِّاجدا ام ْس ِّج ِّدي اه اذا او ام ْس ِّج ِّد الْ اح ارا ِّم او ام ْس ِّج ِّد ْ َاْل ْق اص‬
‫ِ ِ‬
• “Benim şu mescidimde kılınan bir namaz,
Mescid-i Haram hariç diğer mescitlerde kılınan
namaz’lardan bin kat daha efdaldır.” Müslim; Nesai,
Mesacid.4,
• “Üç mescitten başka hiçbir mescit için yolculuk
yapılmaz; Benim Mescidim, Mescid-i Haram
(Kâbe) ve Mescid-i Aksa.” Buhari.Hacc 26. Savm
‫اما ب ا ْ اْي ِّم ْن ا َِّبى اوبايْ ِِّت ار ْوضا ٌة ِّم ْن ِّر اَي ِّض الْ اجنا ِّة‬
• Resuli Ekrem mescidinde namaz kılmayı teşvik
etmiş eviyle minberi arasındaki bölümün
cennet bahçelerinden bir bahçe olduğunu
bildirmiştir.
• “Benim evimle minberimin arası, cennet
bahçelerinden bir bahçedir.” Buhari F.Medine.11.
RAVZA VE MÜCAVİR KABİRLERİ
ZİYARET ADABI
• Şüphesiz Allah'ın resulünün yaşadığı mekânları
görmek, yürüdüğü yerlerde yürümek, ashabının
kabirlerini ziyaret etmek, onlarla ilgili hatıraları
yâdetmek, vahyin indiği ve tebliğ edildiği bu
kutsal yerlerin havasını solumak, her müslümanın
en tatlı özlemidir.
• İşte bu duygularla kendisini ziyaret edenler için
Resûl-i Ekrem "Beni vefatımdan sonra ziyaret
edenler, hayatımda ziyaret etmiş gibidir" (Dârekutnî, II,
278, nr. 192;
• "Kabrimi ziyaret edenlere şefaatim sabit bir hak
olur“ buyurmuştur. (Beyhaki, Şuâbü'l-îmân, III, 490, nr. 4159)
‫من زار قَبي بعد مويت اكن مكن زارين ِف حيايت‬
• “Kim hac yapar da ölümümden sonra benim kabrimi
ziyaret, ederse, beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur.”
Beyhaki,V,403.
• Resûlullah'ın mübarek cesedini sinesinde saklayan yer,
şüphesiz yeryüzünün en şerefli yeridir. Kabr-i saâdeti
ziyaret ise, mendup ve müstehap işlerin en üstünü olup
Allah'a yaklaşma ve Resûlullah sevgisini gönüllere
nakşetmenin en etkili yoludur.
• Bu sebeple İslâm bilginleri hacceden her müslümanın
hacdan önce veya sonra Resûlullah'ın kabrini ziyaret
etmesini vâcip derecesinde önemli saymışlar, bir
zaruret bulunmadıkça bunun ihmalini büyük bir gaflet
ve duygusuzluk olarak değerlendirmişlerdir.
• "Kim, gönlünde beni ziyaretten başka hiçbir
düşünce bulunmaksızın, beni ziyarete gelirse,
kıyamet günü ona şefaatçi olmak benim
üzerimde bir hak olur“
buyurmuştur
.(Taberânî, el-Evsat, V, 275, nr. 4542)
• Yolculuk esnasında çokça salâtü selâm söylenir. Medine
uzaktan görülünce: "Allahım, burası senin peygamberinin
haremidir, vahyinin indiği mübarek yerdir. Bu kutsal yeri
benim için cehennemden korunma, azaptan ve hesaptan
güvence kıl!" diye dua edilir.
• Medine'de kalınacak yere yerleşildikten sonra
- Abdest tazelenir,
- Mümkünse gusledilir.
- Varsa güzel kokular sürülür
- Temiz bir kıyafet (mümkünse beyaz renkli) giyilir
- Salavât-ı şerife okunur yaklaştıkça bu salavat arttırılır
- Resûlullah (s.a)'ın civarında bulunulduğu ve onun huzuruna
varılacağı düşünülerek Mescid-i Nebî'ye gidilir.
• - "Bâbüsselâm" veya "Bâbü'l- cibrîl"
kapılarının birinden mescide girilir.
• - Kerâhet vakti değilse, iki rek`at "tahiyyetü'lmescid" kılınıp dua edilir. Bu namazın,
mümkün olursa"Ravza-i Mutahhara" da
kılınması uygun olur.
• Tahiyyetü'l-mescid kılınıp istenilen dualar yapıldıktan
sonra tevazu, edep ve sükûnetle, kabr-i saâdete
yaklaşılıp Resûlullah'a yönelerek, başı hizasında durulur.
Resûlullah'ın kendisini görüp sözlerini işittiğini
düşünerek ve selâmını kabul buyurup, duasına "âmin"
diyeceğini ümit ederek,
• "es-Selâmü aleyke yâ seyyidî yâ Resûlellah, es-selâmü
aleyke yâ nebiyyallah..." diyerek selamlar.
• « Her kim kabrimin başında bana salatü selam getirirse
ben onu aracısız olarak işitirim. Her kim de benden
uzakta bana salatü selam getirirse melekler onu bana
ulaştırır.» (Müsned I, 387, 441, 452)
• -
(Kurtubi)
•
‫يا اَيُّها الَّذين اىمنُوا ََل َُرفَعوا اَصواَُ ُكم فَو َق صو ىت النَّىِب وََل ََْتهروا لَُ بىالْ َقوىل َكجه ىر ب ع ى‬
ٍ ‫ض ُك ْم لىبَ ْع‬
‫ض‬
ْ َ ْ َ ْ ُ ُ َ َ ِّ
َ َ
َ َ
َْ ْ ْ َْ ُ ْ
‫اَ ْن َُْتبَ َط اَ ْع َمالُ ُك ْم َواَنْتُ ْم ََل َُ ْش ُعُرو َن‬
• Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin
üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi,
Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına
varmadan işledikleriniz boşa gider.
• İ.Malik’e göre «sesi yükseltme yasağı» kıyamete kadar
bakidir. İmam Malik, Ravzayı Mutahharayı ziyaret
ederken yüksek sesle konuşan devrin halifesini
yukarıdaki ayeti okuyarak Hz. Peygamberin huzurunda
onu saygılı olmaya davet etmiştir.
• F. Razi’ye göre «Seslerinizi, Peygamber’in sesinin
üstüne yükseltmeyin» O’nun huzurunda çok
konuşmayın demektir.
• ‫ط اَ ْع َمالُ ُك ْم‬
َ َ‫ اَ ْن َُْتب‬Peygamberimize karşı yapılan
saygısızlık bir kişinin ömrü boyunca yaptığı
hayırlı amelleri zayi edecek kadar büyük bir
günahtır. Çünkü Allah’ın elçisine gösterilecek
hürmet, O’nu Peygamber olarak gönderen
Allah’a hürmet, yine O’na hürmette kusur
etmek, Allah’a hürmette kusur etmektir.
(Mevdudi)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Bu sebeple Hz. Peygamber ziyaret edilirken
- bağırarak selâm verilmez
- yanında yüksek sesle dua edilmez
- saygısız ve edebe uymayan davranışlarda bulunulmaz
- Hücre-i saâdetin duvarına kadar girilmez
- duvarlarına el sürülüp öpülmez
- etrafı tavaf edilmez
- karşısında eğilinmez.
Bu tür davranışlar mekruhtur ve çirkin bid`atlardır.
Hele kabr-i saâdete karşı secde kesinlikle haramdır.
• Sonra bir miktar sağ tarafa ilerlenip Hz. Ebû
Bekir'in ve Hz. Ömer'in başı hizasında durulur.
Onlara da selâm verilip dua edilir. Daha sonra
"Ravza-i Mutahhara"da istenilen dualar yapılır
ve namaz kılınır.
MEDİNEDEKİ ZİYARET YERLERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
KUBA MESCİDİ
UHUD ŞEHİDLİĞİ
KIBLETEYN MESCİDİ
HENDEK
ĞAMAME, HZ. EBU BEKİR, HZ. ALİ MESCİDLERİ
AMBERİYE MESCİDİ
MEDİNE TREN İSTASYONU
BAKİ’ KABRİSTANLIĞI
HÜSEYİN HAZIRLAR
GAZİANTEP İL MÜFTÜ YARDIMCISI
EŞREF GÖRGÜLÜ
MANİSA İL VAİZİ