SEKONDER HİPERTANSİYON
Download
Report
Transcript SEKONDER HİPERTANSİYON
SEKONDER HİPERTANSİYON
Sekonder HT varlığının ipuçları
HT’nun genç yaşta başlaması
Ani başlangıçlı HT
Kontrolsüz ya da refrakter HT
Malign HT
Altta yatan nedeni ortaya koyan klinik özellikler
Sekonder HT nedenleri
Renal
Renovasküler HT
Renal parankimal HT
Endokrin
Primer hiperaldosteronizm
Cushing hastalığı
Feokromastoma
Hiperreninizm
Hipotiroidizm
Hipertiroidizm
Akromegali
Hiperparatiroidizm
Kardiyovasküler
/kardiyopulmoner
Aort koarktasyonu
Tıkayıcı uyku apnesi
İlaçlar
Glukokortikoidler
Nonsteroid anti-inflamatuarlar
Kombine oral kontraseptifler
Eritropoietin
MAO-İnh.
Kalsinörin inh.
Fenilefrin, Kafein
Meyan kökü
Konjenital
Glukokortikoidle düzelen aldosteronizm
Aşırı minerelokortikoid görünümlü
sendrom
Gordon sendromu
Liddle sendromu
Konjenital adrenal hiperplazi
Primer hiperaldosteronizm
Endokrin kökenli hipertansiyonun en sık nedenidir.
Bazı etnik gruplarda hipertansiyonun %15’inden sorumludur
Genel olarak dünyada hipertansiflerin %1-2’sini oluşturur.
Nedeni:
Adenom (%70-80)
Hiperplazi (idiopatik hiperaldosteronizm)
Sekretuar adenokarsinom
Bazı konjenital endokrinopatiler
Klinik
Olgular hipertansiyon ve hipokalemiden şikayet ederler.
Özellikle spontan hipokalemi ya da diüretikle indüklenen orta ya da
şiddetli hipokalemi dikkat çeker.
ACE-İ ile ya da onsuz replasman tedavisine rağmen refrakter
hipokalemi, pr.hiperaldosteronizm için ciddi şüphe yaratmalıdır.
Tanı
En değerli tarama testi halen tartışmalıdır.
Genç yaşta başlayan HT, kontrolü zor olan ya da refrakter HT
olguları ve spontan ya da diüretikle indüklenen hipokalemi
olgularında araştırılmalıdır.
Testler:
Serum potasyum ölçümleri
Plazma aldosteron-renin oranları (ARR)
24 saatlik idrarda potasyum ekskresyonu
CT ya da MRI ile inceleme
Tanı
Plazma aldosteron düzeyleri pr.aldosteronizmde belirgin artar ancak
aynı kişide bile çok değişkenlik gösterebilir.
Aldosterona bakıldığı sırada bu olgularda renin aktivitesi
genellikle belirgin düşük olur (1 ngr/ml/saat).
Tanı
ARR oranı normalde 4-10 iken pr.hiperaldosteronizm
olgularında 30-50 arasındadır.
Yaygın kabul edilen, ARR 20’ nin üzerinde iken plazma
aldosteron düzeyinin 15 ngr/dl’nin üzerinde olması, pozitif
tarama testi olarak değerlendirilir.
Bu oran spirinolakton, amilorid, triamteren, ACE-İ’den etkilenir.
Β-blokerler renin düzeyini azaltır; akut kullanımda kalsiyum kanal
blokerleri arttırır.
24 saatlik idrarda potasyum düzeyi 30 mEq’dan fazla ise anlamlıdır.
(olgunun iyi hidrate olması ve HCO3 düzeylerinin normal olması
gerekir)
Potasyum normalken ya da kaliüretik tedavi alırken, testin
yararı yoktur.
Tanı sırasında tipik özellikler
Cinsiyet (kadın/erkek)
4/6
Yaş (aralık)
52+/- 1 (29-74)
HT süresi (yıl)
10 +/- 1.4
Anti-HT ilaç sayısı (aralık)
2.4 +/- 0.1 (0-4)
3 ve daha fazla ilaç ihtiyacı oranı
%53.7
Ne hipokalemik ne de 3’ten fazla ilaçla
kontrol edilemeyen
%52
Plazma aldosteron (ng/dl)
<15
%37
15-40
%54
> 40
%9
Plazma renin aktivitesi
0.3+/- 0.04
ngr Ang-1/ml/saat
Tedavi
Cerrahi tdv
Medikal tedavi
ACE-İ
Spironolakton (25-400mgr)
Amilorid
Eplerenone (selektif aldosteron res.antagonisti-25-200mgr))
Embolizasyon (Ethanol ile)
Renovasküler hipertansiyon
Renovasküler hastalık, oldukça sık olarak düzeltilebilen
bir sekonder hipertansiyon nedenidir.
Hafif HT olgularında rölatif olarak seyrek iken, şiddetli
Daha önceleri Afrikan-Amerikan ırkta sık olduğu
söylenirken günümüzde beyaz ırkta da aynı sıklıkta
olduğu anlaşılmıştır.
ya da refrakter HT olgularında insidansı %10 ile
%45 arasında değişir.
Renal arter stenozu (RAS), renal arter çapının (bilateral
ya da tek taraflı) %70-80’den fazla daralması şeklinde
tanımlanır.
RAS’la ilişkili klinik sendromlar,
Renovasküler hipertansiyon,
İskemik nedenli renal fonksiyon bozukluğu ve
Nedeni açıklanamayan tekrarlayan akut akciğer
ödem ataklarını içerir.
Renovasküler hipertansiyona, iki taraflı ya da tek taraflı
olarak RAS gelişmesiyle, renal perfüzyonun azalması
sonucu, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin
(RAAS) aktivasyonu aracılık eder.
RAS’lı olgular, fibromuskuler displazi (FMD) olanlar
ve aterosklerotik renal arter stenozu (ARAS)
olanlar olarak sınıflandırılabilirler.
Nadiren renal arter, nörofibromatozis tip-1 ya da
Williams tm gibi nedenlerle dıştan basıya uğrayarak
RAS gelişebilir.
FMD nonaterosklerotik noninflamatuvar bir vasküler
hastalık olup, daha çok renal arter ve karotis
arterleri etkiler.
30-50 yaş arasındaki kadınlarda ortaya çıkar.
Darlık yavaş ilerler ve böbrek fonksiyonları genellikle iyi
korunur. HT olgularının %1’den azında görülür.
Etkilenen arterde, mediyal displazi nedeni ile birbirine
bitişik tespih tanesi görünümü sergiler.
Olguların %65-70'inde renal arter etkilenirken, %25-30'unda
serebral arterler etkilenir.
Olguların yalnızca %15'inde hem renal arter hem de serebral arterler
etkilenir.
ARAS ise genellikle 50 yaşını geçmiş sigara yanı sıra
diğer kardiyovasküler riskleri taşıyan hastalarda ortaya
çıkar.
FMD’nin aksine progresiv bir seyir gösterir ve
genellikle böbrek fonksiyonları bozulur.
Herhangi bir yaşta aniden başlayan HT ya da hızlanmış
HT olguları
Normal ventriküler fonksiyona rağmen aniden ortaya
çıkan akciğer ödemi olguları
ACE-İ ya da ARB sonrası aniden açıklanamayan tarzda
serum kreatinin artışı olan olgular
Şiddetli ya da rekrakter HT olgularında kreatinin artışı
olan olgular
Asimetrik böbrek boyutlarının varlığı
Diffüz aterosklerotik bir hastada orta ya da şiddetli HT
varlığı
Tanının altın standartı, klasik anjiyografidir.
Bunun dışında,
Renal arter Doppler USG
MR Anjiyo
Kontrastlı spiral anjiyografi şeklinde tomografi
Tedavi
Kan basıncı, lipid profili kontrolü
Antiplatelet tedavisi
FMD ‘de ACE-İ ya da ARB
Revaskülarizasyon