İNOTROPİK AJANLAR Dr. Edip GÖNÜLLÜ Anestezi ve Reanimasyon DEÜTF 2009 Mayıs İNOTROPİK AJANLAR • İnotropik ajan, myokard kontraktilitesinin arttıran ajan – Myokard da eksitasyon-kontraksiyon ilişkisinde rol oynayan en.
Download
Report
Transcript İNOTROPİK AJANLAR Dr. Edip GÖNÜLLÜ Anestezi ve Reanimasyon DEÜTF 2009 Mayıs İNOTROPİK AJANLAR • İnotropik ajan, myokard kontraktilitesinin arttıran ajan – Myokard da eksitasyon-kontraksiyon ilişkisinde rol oynayan en.
İNOTROPİK AJANLAR
Dr. Edip GÖNÜLLÜ
Anestezi ve Reanimasyon
DEÜTF
2009 Mayıs
İNOTROPİK AJANLAR
• İnotropik ajan, myokard kontraktilitesinin
arttıran ajan
– Myokard da eksitasyon-kontraksiyon
ilişkisinde rol oynayan en önemli katyon
kalsiyum
– Myositlere voltaj-bağımlı kalsiyum
kanalları yoluyla giren kalsiyum
sarkoplazmik retikulumdan bol miktarda
kalsiyum salınımına neden olur.
İNOTROPİK AJANLAR
• Myokard hücrelerinde artan kalsiyum
troponin C’ye bağlanarak tropomyozin’in
aktin ve myozin ilişkisindeki blokajını
kaldırır ve kontraksiyon olur.
•
• Sistoldeki kontraksiyonun gücü kalsiyum
bağlayan Troponin C miktarı ile orantılı
olarak artar.
• Yani myokard kontraktilitesini arttıran
ajanların pekçoğu myositlerde sistolik
kalsiyum konsantrasyonunu arttırarak etkili
olur
İNOTROPİK AJANLAR
• Adrenoreseptör Fizyoloji
• İnotroplar ajanlar
–
–
–
–
–
sempatomimetikler,
fosfodiesteraz inhibitörleri,
digital,
kalsiyum sensitizanları
Diğerleri
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Adrenerjik terimi, Ach kolinin etkilerine
karşıt olarak epinefrinin (adrenalinin)
etkilerini belirtir.
• Norepinefrinin (noradrenalin) sempatik
sinir sistemindeki pek çok adrenerjik
aktiviteden sorumlu olduğu bilinmekte.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Sempatik ve parasempatik lifler
merkezi sinir sisteminden çıkarak
omuriliğin anterolateral kordonunda
seyreder.
– Sempatik lifler torakoabdominal,
– parasempatik lifler ise servikosakral
bölgede omuriliği terkederek ganglionlar
oluşturur.
Otonom Sinir Sistemi Anatomisi
3
7,9,10
T1
I
L3
S
II
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Sempatik ganglionlar omuriliğin iki yanında,
• Parasempatik ganglionlar ise organlara
yakın bölgelerde bulunur.
• Her iki sistemde de ganglionlarda
nörotransmitter asetilkolindir.
• Effektör organlardaki nörotranmitter ise
parasempatik liflerde asetilkolin,
sempatik liflerde noradrenalindir (NA)
O.S.S. Genel Krokisi
Sempatik
Ni
Adr.
Parasempatik
Ach
Ni
Ach
Ni
NA
Ach
a,b
M
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Sempatik sinir uçları NA sentez ve depolama
görevi yapar.
• Sempatik stimülasyon ile NA vesikülleri hücre
membranına doğru hareket eder ve NA snaptik
aralığa boşaltılır.
• NA, postsnaptik yani effektif hücre membranında
organ veya dokuya göre değişen alfa ve beta
reseptörleri stimüle eder
• NA ayrıca presnapitk membrandaki reseptörleri
(alfa-2) de uyararak kendi salınımını inhibe eder.
NA, snaptik aralıktaki monoamin oksidaz (MAO) ve
katekol-O-metil transferaz (COMT) enzimleri
tarafından metabolize edilir.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Sempatik sistemin bazı bölgelerinde bulunan bir
diğer nörotransmitter de dopamindir.
• Dopamin esas olarak sinir uçlarında NA prekürsörü
olarak görev yapar.
• Dopamin’den NA sentezi böbrek üstü bezinde de
gerçekleşir.
• Ancak, burada NA esas olarak adrenalin
prekürsörü olarak olarak görev alır.
• Böbreküstü bezi katekolamin içeriğinin %85’i
adrenalin, %15’i ise NA’dir.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Adrenerjik reseptörler
• a (1,2)
• b (1, 2, 3)
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
– 50.000-60.000 kd. büyüklüğünde
– 400-450 aminoasitten oluşan polipeptid
zincirleridir.
– Sempatomimetiklerin kardiyak inotropik etkisi
Gs aracılığı ile olur
– BAR’e bir agonist ajan bağlanması durumunda
guanin difosfata (GDP) bir yüksek enerjili
fosfat molekülü gelir ve guanin trifosfat (GTP)
oluşur.
– Gs proteinin alfa subünitesi GTP ile birleşerek
adenil siklaz aktivasyonuna neden olur.
Gs Reseptör Subtipi
b
Adenilat
Siklaz
b
a
GTP
GDP
Fosforilasyon
cAMP
PKA
Efektör
Etki
Reseptöre örnek
Gs
Adenilat Siklaz
Stimülasyon
(cAMP )
b-adrenerjik, D1-5,
Histamin H2, glokagon
Gi
Adenilat Siklaz
İnhibisyon
(cAMP )
a2-adrenerjik, D2-3-4,
5-HT1, opioidler, M2-4
Gq
Fosfolipaz C/A2
Stimülasyon
(IP3 ve DAG )
a1-adrenerjik, Histamin
H1, 5-HT2, M1-3-5
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
– Gs tarafından aktive olan adenil siklaz, ATP’den
cAMP oluşumuna neden olur.
– BAR aktivasyonunda sekonder aracı cAMP
intraselüler protein kinaz A’yı aktive eder. Bu
enzim sarkolemmal voltaj bağımlı kalsiyum
kanallarının fosforilasyonu ile kalsiyumun
aksiyon potansiyeli sırasında hücre içine girişini
hızlandırır.
– BAR aktivasyonu ile artan intraselüler kalsiyum
konsantrasyonu pozitif inotropik etkiyi
oluşturur.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
– BAR aktivasyonu ve cAMP artışı diğer bazı protein
kinazları da aktive eder.
– Bu protein kinazlar ise troponin I fosforilasyonu ile
troponin C’nin kalsiyuma affinitesini azaltır.
– BAR aktivasyonu bu şekilde diastolik relaksasyonu
hızlandırır, iyileştirir.
– BAR sistemi beta-1 ve beta-2 olmak üzere iki değişik
altgruptan oluşur. Bu reseptörler çeşitli organlarda
değişik yoğunlukta bulunur ve farklı etkiler gösterir.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
– Sempatomimetikler kardiyak etkilerini kardiyak
BAR’ler üzerinden yapar.
– Beta-1 reseptör stimülasyonu myokardda pozitif
inotrop, kronotrop ve dromotrop etki gösterir.
– Beta-2 reseptörler vasküler yatakta daha ön
planda rol alır.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
– Arteiollerdeki BAR’lerin %93’ü,
– Epikard, vena kava, aorta ve pulmoner arterdeki
BAR’lerin %100’ü beta-2 reseptörlerdir.
– Beta-2 stimülasyon damar düz kas hücrelerinde
adenil siklaz ve cAMP artışı yoluyla relaksasyon
ve vazodilatasyona yolaçar.
– Benzer olarak diğer düz kas gruplarında da
beta-2 stimülasyon relaksasyona neden olur.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• b1 reseptörler
– en önemli yerleşim yeri kalpteki postsinaptik
membranlardır.
– Reseptör uyarılması adenilat siklazı aktive eder.
– b1 uyarının
• + kronotropik (kalp hızında artma),
• + dromotropik (iletimde artma),
• + inotropik (kontraktilitede artma) etkileri vardır.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• b2 reseptörler;
– düz kas ve salgı bezi hücrelerinde lokalize
postsinaptik reseptörlerdir.
– b2 de adenilat siklazı aktive eder.Buna rağmen
düzkasları gevşeterek, BD, VD, uterus mesane
ve barsakta gevşemeye yol açar.
– Hipokalemi ve disritmi oluşturabilir.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• b3 reseptörler; SK ve beyin adipöz dokuda
bulunurlar.
• SK rolleri ??
• Lipoliz ve termogenez?
• b4 reseptörler ; myokard ve SA nodül
• (+) inotrop ve kronotrop
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Alfa adrenerjik reseptörler:
– Alfa adrenerjik reseptör-ler, BAR gibi hücre
membranında bulunur
– alfa-1 ve alfa-2.
– Alfa-1 reseptörler postsnaptik yerleşimli olup
özellikle damarlarda bulunur.
– Alfa-1 stimülasyon ile periferik, mezenterik ve
renal damarlarda vazokonstrüksiyon görülür.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Alfa adrenerjik reseptörler:
– Alfa-1 reseptörler epikardiyal koroner
arterlerde de mevcuttur.
– Ancak, epikardiyal arterler koroner damar
direncinin %5’inden sorumlu olduğundan alfa-1
agonistler önemli bir direnç artışına neden
olmaz.
– Alfa-1 stimülasyon ile arter basıncı ve kardiyak
output artar.
– Arter basıncı hem arteryel direnç artışı hem de
kardiyak output artışına bağlı olarak önemli
oranda artar.
– Alfa stimülasyon özelliği ön planda olan ajanlar
bu nedenle vazopressör olarak tanımlanır.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Alfa adrenerjik reseptörler:
– Alfa-1 reseptörler değişen derecelerde arteryel
ve venöz konstrüksiyon yapar.
– Alfa-1 adrenerjik stimülasyonun kardiyak
outputu arttırması venokonstrüksiyon
özelliğinden kaynaklanır.
– Venöz dolaşım toplam kan volümünün %60’ını
bulundurur.
– Venöz dirençteki küçük bir artış, venöz dönüşü
önemli miktarlarda arttırır.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Alfa adrenerjik reseptörler:
– Arteryel konstrüksiyon ile artan afterloada
rağmen, preloadun artması kardiyak outputu
arttırır.
– Alfa-1 stimülasyon ile oluşan pozitif inotrop etki
kardiyak output artışında önemli bir rol
oynamaz.
– Alfa-2 reseptörler ise presnaptik ve postsinaptik membranda yerleşir. Presnaptik alfa-2
reseptörleri, sempatik stimülasyon ile snaptik
aralığa verilen NA’i kontrol altında tutmayı
amaçlayan negatif feedback mekanizmasında rol
oynar.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• a1 reseptörler;
– tüm düz kaslarda, göz, kan damarları, uterus,AC,
barsak ve GÜS yerleşmiş postsinaptik
adrenoreseptörlerdir.
– Reseptör aktivasyonu hücre içi kalsiyum
konsantrasyonunu artırarak kas kontraksiyonuna
yol açar.
– a1 agonistler; midriazis, BK, VK, uterin
kontraksiyon, GİS ve GÜS sfinkterlerinde
kontraksiyona yol açar.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• a1 uyarının, KVS deki en önemli etkisi
periferik vasküler direnç sol ventrikül
afterload’ı ve arteriyel kan basıncında
artışa yol açan VKdur.***
Adrenoreseptör Fizyoloji
• a2 reseptörler
– büyük ölçüde presinaptik sinir uçlarında yerleşmiştir.
– Reseptör aktivasyonu ile adenilat siklaz aktivasyonu
inhibe olur. Sonuç olarak norepinefrin içeren depo
veziküllerin dışa salınımı engellenir.
– SSS postsinaptik a2 reseptörlerin uyarılması sedasyona
yol açar
– Sempatik deşarjı azaltarak periferik VD yoluyla KB
düşüşe yol açar.
Adrenoreseptör Fizyoloji
• Dopaminerjik reseptörler:
– Dopaminerjik (DA) reseptörler DA-1 ve DA-2
– DA-1, postsnaptik yerleşimli olup renal,
mezenterik ve koroner arterlerde
vazodilatasyona neden olur.
– Presnaptik bölgede bulunan DA-2 ise alfa-2
reseptörler gibi sempatik sinir uçlarından NA
salınımını inhibe eder.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sempatomimetikler;
– a ve b reseptörler üzerine seçicilikleri değişik
düzeyde
– Aktiviteleri çakışabilir.
– Klinik etkinin tahmini zorlaşabilir.
– Epinefrin; a1, a2, b1, b2 etki.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sempatomimetikler;
– Saf alfa (fenilefrin, metoksamin)
– Saf beta (isoproterenol)
– Genellikle her iki reseptörü de değişen
derecelerde uyarır.
– Bir sempatomimetik ajanın net hemodinamik
etkisi alfa, beta ve dopaminerjik
reseptörlerdeki etkinin toplamına eşittir.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sempatomimetikler;
– Direkt agonistler reseptöre bağlanır.
– İndirekt agonistler endojen
nörotransmitter aktivitesini artırırlar.
– İndirekt etkinin mekanizması
norepinefrin salınımının artması veya geri
alımının azalmasını içerir.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sempatomimetikler;
– Sempatomimetiklerin pekçoğu direkt etkili iken,
– Bazıları (dopamin, efedrin) direkt + indirekt etki
gösterir.
– İndirekt etkili ajanların effektif olabilmesi için
sempatik sinir uçlarındaki vesiküllerin NA ile
dolu olması gereklidir.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sempatomimetikler;
– Doğal katekolaminler; epinefrin, norepinefrin,
dopamin
– Sentetik KK; Doğal KK’in yan zincir yapısı
değiştirilerek elde edilen isoproterenol,
dobutamin reseptöre daha spesifiktir.
İNOTROPİK AJANLAR
• Sürekli infüzyon için;
– g/kg/dk,
– g/dk
• Bireysel cevaplar çok önemli...
İNOTROPİK AJANLAR
alfa- alfa- beta- beta- DA-1 DA-2
1
2
1
2
NA
reuptak
e
inhibisyo
A
+++/
++++
NA
++++ ++++ ++
İsprt
0
Dopa
min
+/++++
•
Dopu +/-
+++
+++
++
0
0
0
+/-
0
0
O
0
++++ ++++ 0
0
0
+
++
+
+++
++
++
+/-
+++
++
0
0
+
Epinefrin
• Doza bağlı değişen potent etki
• 1-2 µg/dak. dozda saf beta stimülasyon,
2-10 µg/dak. dozda alfa+beta stimülasyon,
10-20 µg/dak. dozlarda ise ön planda alfa
stimülasyon yapar.
Epinefrin
– b1 direkt uyarı ile kalp hızını ve kontraktiliteyi
artırır.Kalp debisini ve myokardın O2
gereksinimini artırır.***
– a1 uyarı ile splanknik ve renal kan akımını
azaltır. Fakat periferal VK ile serebral ve
koroner kan akımını artırır.****(yüksek
dozlarda
– b2 uyarı ile iskelet kasında VD ile diyastolik KB
düşürebilirse de, sistolik KB yükselir. (düşük
dozlarda)
– b2 uyarı ile BD***
Epinefrin
• Düşük kardiyak output tedavisinde
0.03-0.3 µg/kg/dak.
• Anaflaksinin ana farmakolojik tedavisi
• VF ve nabızsız VT(ilk şoklara cevap yoksa)
• NEA ve asistolik arrestlerde(Alfa 1
etkisinden faydalanılır)
• Refrakter semptomatik bradikardi
Epinefrin
• Komplikasyonları
• Serebral kanama
• Koroner iskemi
• Ventriküler disritmi
• Cilt ve bb te VK iskemiye yol açar.
Epinefrin
• Acil durumlarda( şok,allerjik durumlar)
kardiyovasküler bozukluğun ciddiyetine
göre 0,05-1 mg ıv bolus***
• Allerjik durumlarda sıklıkla 0,3-0,5 mg ım
• Myokardiyal kontraktiliteyi veya kalp hızını
düzeltmek için sürekli infüzyon***
Epinefrin
• Sürekli infüzyon; 250 ml %5 Dx içine 1 mg
koy. (4g/ml) 1-10 g/dk***
• 1/1000 (1mg/ml), 1/10000 (0,1 mg/ml)
• Pediatrik kullanım için 1/100000 (10g/ml)
• 1 mg= 1 cc, 0,5 mg=1cc, 0,25 mg=1 cc
ampulleri var
Epinefrin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
Kontraktilite
artar
Potent alfa ve
beta
stimülasyon
Taşikardi
Ciddi kardiyak
pompa
yetersizliği
Kalp atım hızı
artar
Direkt etki
Disritmi
CPR
Kardiyak output
artar
Potent BD
VK ile organ
iskemisi
Anaflaktik şok
PVR artar
Vital organ
perfüzyonunu
korur
Pulmoner VK
Ciddi
bronkospazm
SVRartar,değiş
mez,azalır.
Myokard
iskemisi
Epinefrin
Norepinefrin
• Direkt a1 uyarı, b2 aktivitenin yokluğunda arteriyel
ve venöz damarlarda yoğun VK oluşturur.
• b1 etki ile artan myokard kontraktilitesine ve KB
artışına katkıda bulunabilir(+ inotropik).
• Renal kan akımını ve splanknik kan akımını ,
myokard O2 gereksinimini nedeniyle potent VK
olarak refrakter şok tedavisinde yararlılığını
kısıtlar.
• Iv uygulamada ekstravazasyon doku nekrozuna yol
açabilir. Santral yol tercih edilir.
Norepinefrin
• Noradrenalin ile oluşan venokonstrüksiyon ve
preload artışı da kardiyak outputu arttırmaya
yöneliktir.
• Ancak, artan afterload yüzünden kardiyak
outputta önemli bir artış izlenmez.
• Beta-1 etkisi nedeniyle adrenalin kadar olmasa bile
aritmojenik potansiyeli vardır.
• Noradrenalin klinikte esas olarak vazodilatasyona
bağlı hipotansiyon (septik şok ve anaflaksi)
tedavisinde kullanılır***.
Norepinefrin
• Uzun süreli kullanımda afterload artışı ile myokard
yetmezliği riski olduğundan kardiyak ouput
yakından izlenmelidir.
• Böbrek iskemisi açısından idrar akımı da takip
edilmelidir.
• Ayrıca, bazı organlarda iskemi gelişmesini önlemek
için noradrenalini vazodilatatör ajanlar ile kombine
etmek gerekebilir.
Norepinefrin
• Noradrenalin, ayrıca kardiyak pompa
yetersizliğinde organ perfüzyonunu
korumak ve arter basıncını yükseltmek için
kısa bir süre uygulanabilir. Ancak, ortalama
arter basıncı 60 mmHg üzerine çıkınca
noradrenalin kesilmeli, pozitif inotrop etkisi
ön planda olan adrenalin, dopamin,
dobutamin gibi ajanlar başlanmalıdır
Norepinefrin
• 0,1 g/kg bolus veya
• 0,05-0,3 g/kg/dk infüzyon ( 500ml %5 Dx
içinde 4 mg ilaç koy(8 g/ml))
• Ampulleri 4 ml’lik solüsyonda 4 mg
norepinefrin içerir.
Norepinefrin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
Kontraktilite
artar
Potent alfa
stimülasyon,,
böbrek,
karaciğer, cilt
iskemisi,
Septik şok ve
anaflaksi’de
SVR’yi arttırmak
için,
kalp atım hızı
azalır (refleks),
değişmez, artar
direkt etki
disritmi,
SVR artışı
yanında pozitif
inotropi
sağlamak için
kardiyak output
değişmez, artar,
azalır
vital organ
perfüzyonunu
korur
pulmonerVK
SVR çok artar
PVR artar
myokardiyal
iskemi riski
İzoproterenol
• Saf b agonist olan tek ajan
• b1 uyarı ile myokard kontraktilite kalp hızı
ve kalp debisini
• b2 uyarı ile periferik vasküler direnci ve
diyastolik KB’ı
• Myokardın O2 gereksinimi , sunumu . Bu
nedenle iyi bir inotropik değil
İzoproterenol
• İsoproterenol, SVR’ı azaltırken venöz
kapasitansı arttırır, venöz dönüşü azaltır.
• Kardiyak output artarken, arter basıncı
azalabilir.
• Myokardda otomatizma ve ileti hızı
artarken, adrenalin kadar güçlü
distritmojenik etki görülür.
• İsoproterenol ayrıca tüm düz kaslarda
relaksasyona neden olur
İzoproterenol
• 0.01-0.1µg/kg/dak. dozlarda infüzyon
• SA ve AV noda direkt etki ve VD ile
hipotansiyona bağlı refleks etki ile
taşikardiye neden olur.
• Güçlü BD etkisi ile isoproterenol status
astmatikusta ideal bir ajandır. Ancak,
aritmojenik potansiyeli nedeniyle saf beta2 agonistler astımda isoproterenole tercih
edilmektedir.
İzoproterenol
• + inotrop ve pulmoner VD etkileri ile pulmoner
hipertansiyon ve sağ kalp yetmezliğinde dobutamin
gibi bir ajanla kombinasyonu çok etkili olmaktadır.
• İsoproterenol’ün güçlü kronotrop ve inotrop
özelliklerine bağlı olarak myokard oksijen
tüketimini arttırması en önemli yan etkisini
oluşturur.
• diastolik arter basıncı ve koroner perfüzyon
basıncını düşürdüğünden iskemik kalp hastalarında
kontrendikedir.
İzoproterenol
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
kontraktilite
artar
potent beta
stimülasyon,
myokardiyal
iskemi riski,
atropine cevapsız
bradikardi,
kalp atım hızı
belirgin olarak
artar
direkt etki,
hipotansiyon ve
hipoperfüzyon
pozitif inotropinin
yanında taşikardi
istenen durumlar
kardiyak output
artar
BD
taşikardi ve
disritmi,
koroner çalma
pulmoner HT,sağ
kalp yetmezliği,
SVR belirgin
olarak azalır
pulmoner VD
PVR azalır
AV blok, status
astmatikus,
beta bloker
entoksikasyonu
Dopamin
• Nonselektif
• Adrenalin ve NA yapımında ara ürün
• Alfa, beta dopamin resptörleri üzerine direkt ve
indirekt etki
• Klinik etkileri doza bağlı***
• Kalp debisinin artırılması, KB desteklenmesi, renal
fonksiyonun idamesi amacıyla şok tedavisinde
sıklıkla kullanılır.
Dopamin
• Adrenerjik sinir uçlarından NA salınımını
arttırarak ve NA’in sinir ucuna geri alımını inhibe
ederek indirekt etki de gösterir.
• Genel olarak etkisi dobutamin ile noradrenalin
arasında ve düşük doz adrenaline benzer
niteliktedir
• Pulmoner kapiller wedge basıncını arttırır
Dopamin
• Düşük dozda (1-2g/kg/dk) dopaminerjik
reseptörleri aktive eder.
– Minimal adrenerjik.
– Renal VD, diürezi artırır.
– Düşük kardiyak output tedavisinde sıklıkla düşük dozda dopamin
potent inotrop ajanlarla kombine edilerek böbrek kan akımının
idamesi sağlanır
• Orta dozlarda (2-10 g/kg/dk) b1 uyarı ile
myokard kontraktilite,kalp hızı ve kalp debisini
• Daha yüksek dozlarda (10-20 g/kg/dk) periferik
vasküler dirençte artış ve renal kan akımını azaltan
a1 etki belirgin hale gelir.(Septik şok gibi VD
durumlarında)
Dopamin
• Yüksek dozda dopamin vazokonstrüksiyon(alfa
etki) ile böbrek ve diğer organ perfüzyonlarını
azaltabileceği için vazodilatatör ajanlar ile kombine
edilmelidir
• Dopamin pozitif inotrop, kronotrop
• Doz arttıkça afterload ve preloadu arttırdığından
myokard oksijen kullanımını önemli oranda arttırır.
iskemik kalp hastalarında dikkatli olunmalı
• Ajanın ayrıca adrenalinden az da olsa disritmojenik
etkisi mevcuttur.
Dopamin
• Sürekli infüzyon 1-20
g/kg/dk (1000 ml %5
Dx içine 400 mg; 400
g/ml)
• 200 mg içeren 5 ml’lik
ampulleri var.
Dopamin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
Düşük doz bb ve
mezenter kan
akımı artar,
kardiyak output da
artabilir
böbrek ve
mesenter kan
akımı artı
NA depoları
tükenmişse
indirekt etkisi
azalır
hafif-orta kardiyak
yetmezlik tedavisi,
taşikardi, disritmi,
adrenaline oranla
daha zayıf
inotropi,
SVR artışı yanında
pozitif inotropi
istenen durumlar
(septik şok),
yüksek dozda
organ iskemisi
riski, pulmoner
VK, myokardiyal
iskemi riski
böbrek yetmezliği
Orta dozda
isoprotenol ve
kontraktilite, kalp adrenaline oranla
atım hızı, kardiyak taşikardi az,
output vearter
basıncı artar, SVR
değişmez, artabilir
Yüksek SVR,
PVR, KB ve kalp
atım hızı artar,
arter basıncı
pozitif inotropi,
preload artışı ve
arteryel
vazokonstrüksiyon
ile artar
Dobutamin
• Güçlü Beta reseptör, minimal alfa 1
• isoproterenolün modifikasyonu ile elde
edilen sentetik bir KK
• Dopamin’den farklı olarak sempatik
sinir uçlarından NA salınımını
arttırmaz ve dopaminerjik
reseptörleri etkilemez.
Dobutamin
• myokard kontraktilite artışına bağlı kalp debisinin
yükselmesi ana etki.
• b2 uyarı ile periferik vasküler direncin hafif
düşmesi arteriyel KB nın fazla artmasını önler. Sol
ventrikül dolum basıncı azalır, koroner kan akımı
artar.
• minimal olan alfa-1 etkisi, daha güçlü olan beta-2
etkisi ile gölgelenir ve damar yatağındaki net etkisi
hafif birVD. Ancak, beta bloker kullanan
hastalarda alfa-1 etkisi VK ya neden olabilir.
Dobutamin
• Klinikte düşük kardiyak output tedavisi amacıyla 220 µg/kg/dak. dozlarda infüzyon şeklinde uygulanır
• Dobutamin ayrıca kardiyak yetersizlik ve yüklenme
tedavisinde beta-2 etki ile venodilatasyon yaparak
preloadu azaltır.
• Kardiyak pompa yetersizliği olan hastalarda
kardiyak output artışı, SVR’deki azalmayı gölgeler
ve arter basıncı yükselebilir.
• Ancak, dobutamin herzaman arter basıncını
arttırmayabilir. Kardiyak yetersizliğe
vazodilatasyon eşlik ediyorsa dobutamin
vazokonstrüktör bir ajanla kombine edilmelidir.
Dobutamin
• Dobutamin pulmoner vazodilatatör etkisi ile
özellikle sağ kalp yetersizliğinde tercih edilen bir
ajandır.
•
Dobutamin, ayrıca kardiyak output artışı ile
uyumlu olarak böbrek kan akımını da arttırır.
• Dobutamin’in iskemik kalp hastalarında kullanımı
diğer katekolaminlere oranla daha güvenlidir
• Pulmoner kapiller wedge basıncını azaltır
Dobutamin
• Kardiyak yetersizlikte dopamin veya dobutamin
tercihini yaparken arter basıncını gözönüne
alınmalı
• Hipotansiyon ile seyreden olgularda dopamin,
yüksek sistemik vasküler direnç ile arter basıncını
idame ettiren olgularda ise dobutamin tercih
edilebilir.
•
Her iki ajanın kombinasyonu da tedavide sık
kullanılan bir yöntemdir.
Dobutamin
• 2-20 g/kg/dk infüzyon (250 ml içine 1gr
koy(4 mg/ml))
• 250mg içeren 20 ml’lik şişeler
• 1000 mg dobutamin 250 cc medifleks
Dobutamin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
kontraktilite
artar
direkt etki,
yüksek dozlarda
taşikardi ve
disritmi riski,,
Yüksek SVR ile
seyreden
kardiyak pompa
yetersizliği
PVR azalır
kalp atım hızı
artar
kardiyak
output artar
isoproterenol ve hipotansiyon
dopamine oranla yapabilir,
daha az
taşikardi
SVR azalır
pulmoner ve
sistemik
vazodilatasyon
koroner çalma
yapabilir
arter basıncı
değişmez,
artar, azalır
myokardiyal
iskemi riski
düşük
taşiflaksi riski
Sağ kalp
yetmezliği
Nonkatekolaminler
• Yapısında katekolamin çekirdeği içermeyen
fenilisopropilamin türevleridir.
• Nonkatekolaminlerin hemen hemen hepsi
önplanda alfa reseptör stimülasyonu
yaparak sistemik ve pulmoner VK yol
açarlar
• Efedrin, fenilefrin, metoksamin,
metaraminol, mefentermin
Nonkatekolaminler
alfa-1
alfa2
beta-1
beta-2
NA
salgısı
artışı
Bolus
doz
Efedrin
+
+
+
+
+
5-10 mg
İV
Fenilefrin
+++
+
Çok
yüksek
dozlarda
Çok
yüksek
dozlarda
metoksami
n,
++
+
-
-
-
1-5 mg ıv
metaramin
ol
+
+
+
+
+
0.1-0.5
mg ıv
mefenterm
in
+
+
+
+
+
15-45 mg
İM
50-100
mg
Efedrin
• Kardiyovasküler etkileri epinefrine benzer.
• Beta 1 etki ile KB, kontraktilite ve kalp debisinde
artma**
• Etki süresi epinefrinden daha uzun (10-15 dk),
• Daha az potent
• Direkt ve indirekt etki
• SSS uyarır.
Efedrin
• Efedrin arter basıncı yanında kardiyak
output ve kalp atım hızını da artırır
• Anestezi sırasında sık kullanımı var (5-10
mg ıv bolus).
• Spinal ve epidural anestezide ve genel
anestezi indüksiyonunda vazodilatasyona
bağlı gelişen hipotansiyonda çok etkilidir.
• Rejyonel anestezide ajanın 50 mg İM dozda
proflaktik kullanımı da yapılabilir, etkisi 1
saat sürer.
Efedrin
• Hipotansiyonun nedeni araştırılırken
efedrin geçici çözüm olarak uygulanır.
• Uterin kan akımını azaltmaz (direkt
a1 agonistlerden farklı
olarak);gebelerde güvenli
Efedrin
• Bolus olarak erişkinde 2,5-10 mg, çocukta
0,1mg/kg
• Sonraki dozlar taşiflaksi gelişimini önlemek
için artırılır.
• 25mg ve 50 mg ilaç içeren 1 ml’lik ampulleri
var.
Efedrin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
kontraktilite
artar
orta derecede
pressör ve
inotrop etki,
taşiflaksi
genel anestezi
ve rejyonel
anestezi,
kalp atım hızı az taşikardi az,
artar
MAOI ile
etkileşir
SVR ve kardiyak
output
azalmasına bağlı
hipotansiyon
kardiyak output
artar
SVR az artar
myokardiyal
iskemi riski
yüksek
preload artar
arter basıncı
artar
gebelerde
kullanılır
Fenilefrin
• Direkt a1 agonist etki
• Güçlü alfa-1 agonist etkisi ile arterioler ve venöz
konstrüksiyona yolaçar
• Periferik VK ile sistemik vasküler direnç ve
arteriyel KB da eş zamanlı yükselmeye yol açar.
• Koroner kan akımını artırır
Fenilefrin
• Klinikte kullanılan en selektif alfa agonist
sempatomimetiktir.
• Beta agonist etki için klinikte kullanılan
dozun 10 katı gerekir.
• Taşikardiye yol açmadan myokard
perfüzyon basıncını arttırdığı için
iskemik hastalarda tercih edilen
bir vazopressör ajandır.
Fenilefrin
• Arteriolar VK ile arter basıncı yükselir.
• Yükselen arter basıncına cevap olarak
refleks bradikardi gelişebilir.
• Bu özelliği ile hipotansiyona yol açan
supraventriküler taşiaritmilerde hem arter
basıncını düzeltir, hem de taşikardiyi tedavi
edebilir.
• Refleks bradikardi ve afterload artışı
kardiyak outputu azaltabilir.
Fenilefrin
• En sık genel ve rejyonel anestezi sırasında görülen
vazodilatasyona bağlı hipotansiyon tedavisinde
kullanılır.
• 50-150 µg boluslar şeklinde verilir gerekirse 0.5-1
µg/kg/dak. infüzyon yapılabilir.
•
solüsyonu (10 mg/1 ml ampül) dilüe edilmelidir (100
g/ml olacak şekilde).
• Etki 1.dakikada başlar ve yaklaşık 5-20 dakika
sürer.
Fenilefrin
Etki
Avantaj
Dezavantaj
Endikasyon
Kontraktilite pek
az artar
güçlü pressör
etki,
afterload artışı ile
kardiyak output
azalabilir,
pür
vazodilatasyona
bağlı hipotansiyon,
kalp atım hızı
azalır
kısa etki süresi,
iskemik
hastalarda
kullanılır,vital
organ perfüzyonu
artar,
renal, splanknik
akım azalır,
supraventriküler
taşikardi
kardiyak output
değişmez, azalır
supraventriküler
taşikardide
faydalı
PVR artar,
SVR artar
arter basıncı
artar
PVR artar
CPB ve
anestezide
kullanışlı
nadiren koroner
arter spazmına
yolaçar
Diğer İnotroplar
• Fosfodiesteraz inhibitörleri: (Enoksimon,
Amrinon, Milrinon)
• Digital:
• Kalsiyum
Diğer İnotroplar
• Fosfodiesteraz inhibitörleri: (Enoksimon,
Amrinon, Milrinon)
– konvansiyonel tedaviye cevapsız kardiyak pompa
yetersiziliğinde iyi bir seçenek
– FDE-III kalp ve damar düz adalesinde,
trombositler ve akciğerde bulunur ve
kardiyovasküler etkiden tip III inhibisyonu
sorumludur.
Diğer İnotroplar
• Fosfodiesteraz inhibitörleri: (Enoksimon,
Amrinon, Milrinon)
– katekolaminlerin beta reseptörler üzerinden
cAMP yapımını arttırırken, FDE-III
inhibitörlerinin ise hücre içinde devreye girerek
FDE-III inhibisyonu ile cAMP yıkımını
azaltmakta
Diğer İnotroplar
• Fosfodiesteraz inhibitörleri: (Enoksimon,
Amrinon, Milrinon)
– kontraktiliteyi arttırdığı gibi preload ve
afterloadu da azaltarak etkili olur.
– FDE-III inhibitörleri kardiyak output ve strok
volüm artışı yanında sağ ve sol kalp doluş
basınçları, ortalama pulmoner arter basıncı,
sistemik ve pulmoner vasküler rezistans
azalmasına yol açmaktadır.
– Kalp atım hızı pek değişmezken, ortalama arter
basıncı değişmemekte veya biraz azalmaktadır.
Diğer İnotroplar
• Fosfodiesteraz inhibitörleri: (Enoksimon,
Amrinon, Milrinon)
– FDE-III inhibitörleri, pulmoner damar endotelinde NO ve
cGMP artışı oranda ile direkt olarak ve CO artışı ile
indirekt şeklide pulmoner damar direncini azaltır.
– FDE-III inhibitörleri ayrıca beta reseptör agonistleri ile
kombinasyonda sinerjist etki gösterme özelliğine de
sahiptir.
– Beta reseptör agonistleri cAMP yapımını arttırırken,
FDE-III inhibitörleri cAMP yıkımını azalttığından pozitif
inotropik etki kombine kullanımda önemli artmaktadır.
Diğer İnotroplar
• Digital:
– membran Na+ -K+ ATPaz enzimini inhibe ederek etki
– Na+ -K+ ATPaz pompasını inhibe eden ajanlar intraselüler
sodyum konsantrasyonunu arttırırken, potasyumu azaltır.
– Bu grubun prototipi olan digital glikozidleri uzun yıllardır
klinikte pozitif inotrop olarak kullanılmalarına rağmen
kontraktiliteyi hangi mekanizma ile arttırdıkları kesinlik
kazanmamıştır.
– Artan intraselüler sodyum konsantrasyonunun Na+-Ca++
ekschange pompasını aktive ederek intraselüler sodyumu
azaltıp, kalsiyumu arttırdığı öne sürülen bir teoridir.
Dijitallerin Etki Mekanizması
K
Na-K-ATPaz
Na
Dijitallerin Etki Mekanizması
K
Na-K-ATPaz
Na Na
Na
Na
Na Na
Na
Na
Na
Na Na
Dijitallerin Etki Mekanizması
Na-K-ATPaz
Ca Ca
Na Na
Ca NaCa Na
Na
Ca Na
Ca
Na
Ca
Na Ca Na
Na Na
Ca
Na-Ca
ekschanger
Ca Ca
Ca Ca
Ca
Na
K
Dijitaller
AP
Diğer İnotroplar
• Digital:
– Son yıllarda digital glikozidlerinin pozitif
inotrop etkiyi eksitasyon-kontraksiyon ilişkisini
düzenleyerek yaptığı bildirilmiştir
– Digital’in AV iletiyi yavaşlatması özellikle
supraventriküler disritmilerde ventrikül
cevabını düşürerek faydalı olur
– Ancak kan düzeyinin yükselmesi ile AV blok
gelişebilir
Diğer İnotroplar
• Digital:
– Digital’in intraselüler kalsiyum konsantrasyonunu
arttırarak membran depolarizasyonu, ileti,
otomatizma ve eksitabiliteyi değiştirmesi
ventriküler aritmi riskini arttırır
– Digital’in en önemli endikasyonu KKY’dir.
– Ancak her KKY olgusu digitale olumlu yanıt
vermez.
• Örneğin, sistolik disfonksiyonu ve S3 galosu olan bir dilate
kardiyomyopati olgusu digitalden çok faydalanırken,
• doluş basınçları yüksek diastolik disfonksiyonu olan bir
başka KKY hastası aynı oranda yarar görmez.
Diğer İnotroplar
• Digital:
– Digital, KKY tedavisinde yaygın olarak
kullanılmasına rağmen perioperatif dönemdeki
inotropik rolü kısıtlıdır.
– Bunun en önemli nedeni İV uygulamada elektrolit
embalansına bağlı disritmileri potansiyelize etmesi
ve yarı ömrünün uzun olmasıdır.
– Ajan perioperatif dönem en sık hızlı ventikül
cevaplı atrial fibrilasyon ve supraventriküler
disritmi tedavisinde kullanılır.
Diğer İnotroplar
• Digital:
– İV uygulamada etkisi 15-30 dakikada başlar
– 1.5-5 saatte maksimuma ulaşır.
– Eliminasyon yarı ömrü 3-6 saattir.
– Primer olarak böbrek yoluyla elimine olur,
– %30’u değişmeden atılır.
– Böbrek yetersizliğinde doz azaltılmalıdır.
– İV uygulamada 0.5-0.75 mg yükleme dozundan
2-3 saat sonra 0.125-0.25 mg digoksin verilir.
Dijitallerin Kalp Üzerine Etkileri
SONUÇ ETKİ
Sinüs ritmi
Azalır
Atriyum eksitabilitesi
Ventrikül eksitabilitesi
Azalır
Azalır
Atriyum iletim hızı
Ventrikül iletim hızı
Purkinje iletim hızı
AV düğüm iletim hızı
Sinüs düğümü otomatizması
Purkinje lifi otomatizması
Yavaşlar
Yavaşlar
Yavaşlar
Yavaşlar
Azalır
Artar
Diğer İnotroplar
• Digital:
– Kan örneği İV uygulamadan 2-4 saat, PO
uygulamadan ise 5-6 saat sonra alınmalıdır
– Digoksin’in terapötik kan düzeyi 0.5-2 ng/ml,
– Toksik sınır 2.5 ng/ml
– 6 ng/ml’de %50 mortalite sözkonusudur
Diğer İnotroplar
• Digital:
– Digital terapötik indeksi çok dar olan bir
ajandır.
– Hastaların %20’sinde tedavinin herhangi bir
aşamasında entoksikasyon bulguları gelişir.
– entoksikasyon bulguları ile toksik kan
konsantrasyonu arasında iyi bir korelasyon
yoktur
– Bu nedenle kan düzeyi sık olarak kontrol
edilmelidir.
Diğer İnotroplar
• Digital toksikasyonu
– Disritmiler; 2:1 AV blok ile seyreden nodal
taşikardi, AV nodal kavşak ritmi, ventriküler
ekstrasistoller ve ventriküler taşikardidir.
– Digital toksisitesinde atrial fibrilasyon ve
flutter nadir görülür.
– Toksisite ile KKY bulgularında artış izlenir.
– Digital entoksikasyonunun ekstrakardiyak
bulguları arasında anoreksi, bulantı-kusma, karın
ağrısı, diare, baş ağrısı, bulanık görme, diplopi,
senkop, paresteziler, dezoryantasyon,
konfüzyon, deliryum ve konvülsiyonlar
Diğer İnotroplar
• Digital toksikasyonu tedavi
– digitalin kesilmesi, hipokalemi varsa düzeltilmesi ve
disritmi tedavisi.
– Ventriküler disritmi tedavisinde prokainamid, lidokain,
fenitoin ve propranalol kullanılır.
– İlaç tedavisine cevapsız ventriküler taşikardide
defibrilasyon gerekebilir.
– Supraventriküler disritmilerde ise fenitoin tercih edilir.
– Digital entoksikasyonunda kardiyoversiyon ile fatal
ventriküler aritmiler gelişebildiğinden supraventriküler
disritmilerde kardiyoversiyon gerekirse çok düşük bir doz
ile başlanmalı ve proflaktik lidokain verilmelidir.
Diğer İnotroplar
• Digital
– Ajanın perioperatif dönemde kullanımını kısıtlayan en önemli
faktör terapötik kan düzeylerinde başlanan bir cerrahi
sonrasında toksik düzeylerin ortaya çıkabilmesidir.
– perioperatif dönemdeki sıvı ve elektrolit dengesinde görülen
değişikliklerdir.
– Predispozan faktörler arasında yaşlılık, hipotiroidi, hipoksi,
hipokalemi, hipomagnezemi, hiperkalsemi
– Digitalin ayrıca pekçok ajan ile etkileşimi sözkonusudur. Kinidin
digitali dokularda bağlandığı yerlerden ayırdığı gibi tübüler
sekresyonunu da azaltır ve digital düzeyini yükseltir. Verapamil,
diltiazem, spironolakton, amilorid ve triamteren digitalin renal
klirensini azaltır. Beta blokerler ile kullanımda AV blok,
süksinilkolin ile kullanımda aritmi insidansı artar.
Diğer İnotroplar
• Kalsiyum
– Kalsiyum, plazmada %50 oranında proteinlere
bağlı,
– % 50 oranında ise ionize şekilde bulunur.
– İonize kalsiyum normalde 1-1.3 mM/lt.
konsantrasyonda bulunur ve biyolojik işlevlerden
sorumludur.
– İonize kalsiyum myokarddaki eksitasyonkontraksiyon ilişkisindeki iyi bilinen rolü ile
pozitif inotrop etki yapar ve kardiyak
yetersizlik tedavisinde kullanılır.
– Kalsiyum kontraktilite, preload, arter basıncı ve
kardiyak outputu arttırır.
Diğer İnotroplar
• Kalsiyum
– özellikle digital ve hipokalemiye bağlı disritmileri
potansiyelize eder.
– Kalsiyum’un klinikteki kesin endikasyonları hipokalsemi,
hiperkalemi, hipermagnezemi, kalsiyum kanal bloker
entoksikasyonu, protamin uygulaması ve bol miktarda
sitratlı kan verilmesi sayılabilir.
– Erişkinde kalsiyumun klorür (CaCl) tuzu ile daha yüksek
ionize kalsiyum düzeyleri elde edilir.
– Bu nedenle erişkinde CaCl 5-10 mg/kg,
– CaGlukonat ise 30-60 mg/kg dozda İV yavaş olarak
uygulanır.
– Pediatrik hastada CaCl dozu 10-20 mg/kg’dır. CaCl
sklerozan olması nedeniyle santral bir venden
uygulanmalıdır.
Vasopressin :
• V1 res stimülasyonu ile VK
• Epinefrine göre uzun yarı ömür: CPR’da daha uzun
(10-20 dak)
• Doğal ADH
• V.Fibrilasyon & pulseless VT.
• Septik şok vs..
• 40 U. IV tekrar dozu yok.
Vasopressin :
. Asistol veya NEA olgularında tercih
edilmelerini destekleyen kanıt yok
. Şoklara dirençli VF tedavisinde epinefrine
alternatif olarak kullanılabilir
Kaynaklar
TEŞEKKÜR EDERİM