Göstermeye Bağlı Edebi Metinler (TİYATRO) MODERN TİYATRO GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU TRAJEDİ (TRAGEDYA) KARAGÖZ KOMEDİ (KOMEDYA) ORTA OYUNU DRAM MEDDAH KÖY SEYİRLİK OYUNLARI.

Download Report

Transcript Göstermeye Bağlı Edebi Metinler (TİYATRO) MODERN TİYATRO GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU TRAJEDİ (TRAGEDYA) KARAGÖZ KOMEDİ (KOMEDYA) ORTA OYUNU DRAM MEDDAH KÖY SEYİRLİK OYUNLARI.

Göstermeye Bağlı Edebi Metinler (TİYATRO)

MODERN GELENEKSEL TİYATRO TÜRK TİYATROSU TRAJEDİ (TRAGEDYA) KOMEDİ (KOMEDYA) DRAM KARAGÖZ ORTA OYUNU MEDDAH KÖY SEYİRLİK OYUNLARI

Göstermeye Bağlı Edebi Metinler (TİYATRO)

Türkçede ‘tiyatro’ kelimesi; -Sahnelenecek oyunun metni -Sahne eserlerini oynama sanatı ve -Oyunların sahneye konduğu bina anlamlarında kullanılır.

 Tiyatro, insan yaşayışını sahnede canlandırma sanatıdır.

 Tiyatrolarda bir öykü, sahne olarak ayrılmış yerlerde oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırılır.  Tiyatro eseri, seyirciye ders vermek, onu düşündürmek, onu yorum yapmaya yönlendirmek amacını taşır.

 Tiyatro eserleri genellikle, sahnede oynanmak üzere yazılır, ancak oynanmak için değil de okunmak için yazılan tiyatro eserleri de vardır.

Bugünkü tiyatronun temeli antik Yunan tiyatrosudur. Bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerde orta çıkmıştır. İlk türler trajedi ve komedidir

Modern Tiyatro Türleri

 TRAJEDİ Yaşamın acıklı yönlerini, kendine özgü konularla sahnede yansıtmak; ahlak, erdem örneği göstermek amacıyla yazılmış manzum tiyatro eserlerine trajedi denir. Antik Yunan’da Dionysos adına yapılmış törenlerde , koradaki insanlar keçi derilerine sarınarak şarkı söyledikleri için bu türe keçi şarkısı anlamına gelen tragedia denilmiştir. Trajedi: izleyicide korku, heyecan,, acındırma duyguları uyandırarak ders vermeyi amaçlar. Trajedilerde işlenen trajik olay, iki yüksek değer arasındaki çelişkiyi yaşayan insanın durumundan doğar.

 Klasik trajedinin özellikleri: 1. Trajedilerde erdem ve ahlaka her şeyin üstünde yer verilir.

2. Trajedi, konularını tarih ve mitolojiden alır. (17. yüzyıla kadar) 3. Trajedilerde; çirkin sayılan vurma, yaralanma, öldürme gibi olaylar, sahnede, seyircilerin gözleri önünde sergilenmez, bu olaylar sahne gerisinden duyurulur.

4. Trajediler, manzum olarak yazılır.

5. Beş perdeden oluşur.

6. Kahramanlar olağanüstü varlıklar veya soylulardır. Tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılar; krallar, kraliçeler… 7. Trajedilerde üç birlik kuralı vardır. Bir eserin zaman, mekan(yer), olay birliği içinde verilmesine üç birlik kuralı denir.

• Zaman birliği : Eserin konusunu oluşturan olay, 24 saat içinde geçer. Eserin konusu, olayın sonuca en yakın yerinden seçilir.

• Yer birliği : Olayın baştan sona kadar aynı yerde geçmesidir.

• Olay birliği : Piyesin tek bir ana olay çevresinde gelişmesidir.

      

Önemli yazarları :

Aiskhylos (Ayklos), Sophokles (Sofokles), Euripides (Öripides), Ennius (Enius), Corneille (Korneyl), Racine (Rasin)

KOMEDİ

İzleyiciyi güldüren, eğlendiren ve eğlendirirken düşündüren tiyatro türüne komedi denir. Komedide kişilerin ya da toplumun gülünç yanları ortaya konularak seyirciyi güldürme yoluyla düşündürme ve doğru yola yöneltme amacı güdülür. Komedi de trajedi gibi bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerden doğmuştur. Bu törenlerde komos denilen alaylar kurulurdu. Bol bol şarap içip acayip kılıklara giren halk flüt çalan birilerinin arkasından türlü taşkınlıklar yaparak sokaklarda, kırlarda dolaşırdı. İnsanlar birbirlerine sataşır, şakalar yapardı. Komedi terimi komos (cümbüş, alay) ve ode (ezgi) sözcüklerinin birleşmesinden doğmuştur.

 Klasik komedinin özellikleri : 1. Konular günlük yaşamdan alınır.

2. Kişiler çoğunlukla halk kesimindendir.

3. Acı veren olaylar (vurmak, yaralamak vb. ) seyircinin gözü önünde gerçekleştirilebilir.

4. Üslûpta soyluluk aranmaz; her türlü kaba sözlere şakalara yer verilir.

5. Nazımla yazılır (17. yüzyıl klasik edebiyatında nesirle yazılmış komediler de vardır.).

6. Trajediler gibi komediler de birbiri arkasından sürüp giden “diyalog” ve “koro” bölümlerinden oluşur. Eser ara vermeden oynanır, perde arası yoktur.

7. Komedide de üç birlik kuralına uyulmuştur. Sonraları bu kuraldan vazgeçilmiştir.

Önemli Yazarları :

 Aristophanes (Aristofanes),  Menandros (Menandros),  Terentius (Terenttius)  Plautus (Platus),  Moliere (Molyer)

DRAM

Yaşamın acıklı ve gülünç yönlerini bir arada yansıtan tiyatro türüne denir.Komediler yalnız gülünç, trajediler de acıklı olayları canlandırmak için yazılmıştır. Oysa ki yaşam, acıları ve sevinçleriyle bir bütündür. 19. yüzyılda Fransa’da, yaşamın hem acıklı hem gülünç yönlerini birlikte işleyen dram türü ortaya çıkmıştır. Bu türün gelişmesinde Shakespeare’nin önemli katkıları olmuştur. Shakespeare, klasik tiyatronun zaman ve yer birliği kuralını yıkmıştır. Ayrıca acıklı ve gülünç olayları sahnede iç içe vererek dramın ilk örneklerini vermiştir.

Dramın Özellikleri :

1. Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur.

2. Hem acıklı hem gülünç olaylar, yaşamda olduğu gibi bir arada bulunabilir.

3. Ola tarihin herhangi bir devrinden ya da günlük yaşamdan alınabilir.

4. Kişiler halkın her kesiminden seçilebilir.

5. Klasik trajedi ve komedilerdeki eski Yunan mitolojisine yönelik değerler yerine ulusal değerlere yönelme görülür.

6. Acı veren olaylar( vurma, öldürme vb.) sahnede oluş halinde gösterilir.

7. Perde sayısı yazarın isteğine bağlıdır.

8. Hem şiir hem düz yazıyla yazılabilir.

Önemli Yazarları :

 William SHAKESPEARE (Vilyım Şekspir), Goethe (Göte),  Schiller (Şiller),  Victor HUGO (Viktor Hügo)

       

Tiyatro Terimleri :

-Dramatik Örgü : Anlatmaya bağlı metinlerdeki olay örgüsünün karşılığı olarak tiyatroda dramatik örgü vardır. Olayların bir sıraya bağlı olarak canlandırılması gerekir. Dramatik örgü, olayın bir bütün halinde ortaya konmasıdır.

-Aktör : Erkek tiyatro sanatçısı.

-Aktris : Kadın tiyatro sanatçısı.

-Adapte : Yabancı bir eseri yer adları, kahraman adları, deyimler, gelenek ve göreneğiyle yerli hayata uygulayarak çevirme, uyarlama. Ahmet Vefik Paşa, Moliere’ in birçok oyununu türkçeye uyarlamıştır.

-Aksesuar : Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.

-Kostüm : Tiyatroda rol gereği giyilen kıfeyetlerin genel adı.

-Dekor : Tiyatroda bir eseri tamamlayan ve sahneyi seyircinin gözünde gerçek bir mekan olarak gösteren döşeme, süs veya düzen. Dekor, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın genel adıdır.

      -Suflör : Tiyatroda kuliste durarak oyunculara rollerinde unuttukları sözleri, seyircilere duyurmadan fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.

-Mizansen : Bir oyunun sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.

-Tirad : Bir oyunda kişilerin birbirine karşı söyledikleri coşkulu, uzun sözler.

-Fars : Komedinin sanat yönünden yoksun, kaba bir türü. Kaba şakalar, fiziksel eylemler ve açık saçık sözler içerir.

-Vodvil : Konusu çok entrikalı kaba saba şakalar içeren, söz oyunlarına ve yanlış anlamalara geniş yer ayıran müzikal bölümler de içeren metinden çok doğaçlamaya önem veren komedi türü.

-Replik : Cevap. Tiyatroda sanatçıların birbirine söyledikleri sözlerin her biri.

       -Repertuvar : Bir tiyatro topluluğunun bir oyun döneminde sahneye koyacağı eserlerin listesi.

-Pandomim : Sözsüz tiyatro türü. Anlatılmak istenen şey jest ve mimiklerle ifade edilir.

-Monolog : Bir tiyatro eserinde oyuncunun tek başına doğrudan doğruya seyirciye seslendiği veya yüksek sesle düşündüğü bölüm. Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedi türü.

-Perde : Bir tiyatro eserinde konunun ana bölümlerinden her biri. Tiyatro eserinin bir perde açılmasından kapanmasına kadar geçen bölümü.

-Sahne : Tiyatroda bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde kişilerin girip çıkmasıyla değişen bölüm.

-Kabare tiyatrosu : Genellikle güncel konuların iğneleyici, yerici, taşlayıcı bir biçimde ele alındığı, şarkıların söylendiği küçük tiyatro.

-Rol : Tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında oyuncuların eser kişilerini sahnede canlandırması.

-Melodram : Acıklı olayların işlendiği gerilimin yükseltildiği, duygulu, coşturucu müzikli oyun.

 

Geleneksel Türk Tiyatrosu

Türk toplumunda tiyatronun ne zaman başladığına dair kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ancak ozanların; “yuğ, sığır, şölen” adı verilen dinsel törenlerdeki gösterileri Türk tiyatrosunun temeli sayılmaktadır. Türk edebiyatında tiyatro ihtiyacı asırlarca ‘ortaoyunu, karagöz, meddah ve köy seyirlik oyunu” gelenekleriyle karşılanmıştır.

Karagöz Orta Oyunu Meddah Köy Seyirlik Oyunu

Karagöz:

Gölge oyunudur. Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır. Bu oyunlar, "Karagözcü" adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır. Oyunun başkahramanı "Karagöz", okumamış, ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır. İkinci kahraman "Hacivat" ise, Karagöz'e zıt kişilikte bir insandır. Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur, zaman zaman bilgiçlik taslar. Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti.

Karagöz'deki diğer önemli tipler de şunlardır: Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Yahudi, Ermeni, Rum Doktor, Frenk, Arap, Acem, Arnavut, Trabzonlu, Rumelili vb.

Meddahlık:

Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir. Kelime anlamı "metheden övgücü“ demektir. Meddah, anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.

Orta Oyunu:

Orta oyunu, açık bir meydanda oynanır. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar. Ancak bir tarafını açık bırakırlar. Oyuncular, oyundan önce oradan meydana dahil olurlar. Çağdaş Türk tiyatrosuna en yakın örnektir. Konular ve tipler olarak Karagöz'e çok benzerler.

En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar'dır. Ayrıca;"Balama(Rum)","Frenk“ ve "zenne“ tipleri de bulunmaktadır. Günümüzde, bazı köy ve kasabalarda, orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder.

Köy Seyirlik Oyunları

Köy Seyirlik Oyunları

Köy Seyirlik Oyunları

Köy Seyirlik Oyunları: Geleneksel tiyatronun kökü çok eskilere giden koludur. Köylü tiyatrosu da diyebileceğimiz bu geleneğin ritüelden (âdet haline gelmiş törensel davranışlar) kaynaklandığı bilinmektedir. Bu nedenle köy oyunlarında belli sözler belli biçimlerde söylenir. Oyunun çerçevesi de kalıplaştığından uzatılması ya da kısaltılması söz konusu değildir. Ancak günümüzde birçok köy oyununun ritüel işlevinin unutulmuş olması, bu oyunların otantik yapısını değiştirmiş, bu oyunların içine birçok yeni öge girmiştir.

Hzl: Adem EKİCİ Türk Edebiyatı Öğretmeni