destek ve hareket sistemi

Download Report

Transcript destek ve hareket sistemi

Bir hücreli ya da çok hücreli
canlılarda belirli bir şekil gözlenir. Bu
şekil destek dokularla sağlanmıştır.
Ayrıca canlılar bazı yaşamsal
olaylarını devam ettirebilmek için
hareket etmek zorundadırlar. Destek
dokular harekette de etkilidir.
HAYVANLARDA DESTEK VE HAREKET:
Hayvanlarda desteklik iskeletle sağlanır ve hayvanlarda iç ve dış iskelet olmak
üzere iki çeşit iskelete rastlanır.
DIŞ İSKELET
İÇ İSKELET
1-Vücudun dış yüzeyinde bulunur. Üzerinde
herhangi bir yapı yoktur.
1-Vücudun içinde bulunur.
2- Kaslar iskeletin iç yüzeyine
bağlanmışlardır
2- Kaslar iskelete dıştan bağlanmışlardır.
3- Ektoderm kökenlidir
3- Mezoderm kökenlidir.
4-Büyümeyi sınırladığı için zaman
zaman değiştirilir.
4-Büyümeyi dış iskelet kadar sınırlamaz. Bir süre
canlıyla beraber büyür.
5-Organik ya da inorganik yapılı olabilir.
5- Organik yapılıdır.
6-Omurgasızlarda görülür.
6-Omurgasızlardan süngerlerde, derisidikenlilerde ve
omurgalıların hepsinde görülür.
7-Su kaybına karşı korur. Örneğin;
diyatomelerde SiO2’li, yumuşakçalarda
CaCO3’lü, eklembacaklılarda kitinden dış
iskelet bulunur.
Örneğin; Süngerlerde mikroskobik iğneler şeklindedir.
Derisidikenlilerde iskelet ince bir doku tabakasıyla
kaplıdır. Derisidikenlilerde iskelet ince bir dokuyla
kaplıdır. Omuralılardan köpek balığında kıırdak,
diğerlerinde kemik ve kıkırdak yapılıdır.
İNSANDA İSKELET SİSTEMİ:
İnsanda iskelet sistemi vücudun çatısını oluşturur. Kaslarla birlikte hareketi
sağlamanın dışında iç organları korur. Kas ve iç organlara bağlanma yüzeyi
oluşturur. İskeleti oluşturan kemikler kalsiyum depolar ve kan yapımında
görev alır.
İnsan embriyosu gelişirken iskelet sekizinci haftaya kadar kıkrdaktır, daha
sonra kemikleşme başlar. Doğumdan sonra kemik gelişimini kalıtsal ve
çevresel faktörler etkiler.
Yandaki binanın
kolonları ile
vücudumuzda bulunan
iskelet arasında sizce
bir benzerlik var mı?
İskelet,
vücudumuza belirli
bir biçim veren,
destek sağlayan ve
kemiklerden
oluşan yapıdır.
KEMİKLERDEN OLUŞAN İSKELETİMİZ
Vücudunuzda toplam 206 tane kemik var. Bu kadar
kemiğin çok fazla olduğunu düşünmüş olabilirsiniz, ancak
şimdi vereceğimiz örnekle bunun ne kadar gerekli
olduğunu anlayacaksınız. Parmaklarımızı düşünelim. Eğer
parmaklarımız birer kemikten oluşsaydı, siz şu anda
kitabınızı tutamazdınız. Neden mi? Çünkü dimdik duran
bir kemiği bükmeniz mümkün değildir, zorladığınızda
kemik kırılır. Parmaklarınızı bükemeyeceğiniz için de
cisimleri kavramanız, bir yere tutunmanız, yazı yazmanız,
yemek yemeniz imkansız hale gelir.
VÜCUDUN DESTEĞE İHTİYACI VAR.
Her insan; vücuduna belli
bir şekil veren iskelete
sahiptir.
İskeletin görevi yalnızca
bu değildir. Kalp, beyin
gibi hayati organlarımızın
korunmasında da
iskeletimiz görevlidir
İSKELET
Vücudumuzun dik durmasını
sağlar.
Vücudumuzun duruşunu
değiştirerek hareket etmemize
yardımcı olur.
İç organlarımızı dış etkilerden
korur.
İSKELETİMİZİN BÖLÜMLERİ
KEMİKLERİMİZ
Doğduğunuz andan itibaren tüm kemikler
aynı şekilde ve çok orantılı olarak gelişip,
uzarlar. Bu orantılı büyüme sayesinde
yaşımız ilerledikçe boyumuz da uzar.
KAFATASI:
Beynimizi dış
etkilerden korur.
Kafatasındaki 22
kemikten 14 tanesi
yüzümüzde bulunur.
GÖĞÜS KAFESİ
 Kalp ve
.
akciğerlerimizi
dış etkilerden
korur.
OMURGA:
Gövdemizin dik durmasını sağlar. 33 kemikten oluşan
omurga sistemimizin her birine omur adını
vermekteyiz. Omurga vücudumuzun ana desteğidir
KOL VE BACAK KEMİKLERİ
Yürümemizi, koşmamızı,
tutmamızı sağlar.
Vücudumuzdaki en büyük
kemik uyluk kemiğidir.
İSKELETİMİZDEKİ KEMİKLER
KEMİK ÇEŞİTLERİ VE EKLEM
KEMİK ÇEŞİTLERİ
Vücudumuzun iskeletini oluşturan kemikler
şekil olarak birbirine benziyor mu?
Sert bir yapıya sahip olan kemikler şekil ve
büyüklüklerine göre uzun, kısa ve yassı
olmak üzere üç çeşittir.
 Uzun Kemikler
 Kısa Kemikler
 Yassı Kemikler
İskeleti oluşturan kemikler şekillerine göre 3 grupta incelenirler.
1-Uzun Kemikler: Kol ve bacak kemikleridir. Kemik gövdesi sıkı kemik,
yuvarlak uçları süngersi kemik yapısındadır. Ortasında uzunlamasına ilik
kanalı bulunur ve içi sarı ilikte doludur. Uçlarındaki süngersi kemiğin
boşluklarında ise kırmızı ilik bulunur. Kemiklerin üzerini örten kemik
zarı(periost) enine büyümeyi ve kemik onarımını sağlar. Boyuna büyüme
kıkırdak büyüme bölgeleri ile sağlanır.
UZUN KEMİKLER
Uzun Kemikler; boyları uzun olup
silindire benzeyen kemiklerdir.
Kollarımızda ve bacaklarımızda bulunur
2-KISA KEMİKLER: El ve ayak bilekleri ile
parmaklarda bulunur. Dış yüzeyinde sıkı kemik
vardır. Ortasını süngersi kemik doldurur. İlik kanalı
yoktur. En dışta ise kemik zarı bulunur.
3- YASSI KEMİKLER: Genişliği fazla olan
kemiklerdir. Dışta kemik zarı, altında sıkı kemik ve
en içte süngersi kemik bulunur. İlik kanalı ve sarı
ilik yoktur. Süngersi kemikte kırmızı ilik bulunur.
Kafatası kemikleri, kürek kemikleri, kaburga ve
kalça kemikleri yassı kemiklere örnektir.
KISA KEMİKLER
Kısa kemikler; boyları kısa olan kemiklerdir.
Omurgamızda, el ve ayaklarımızda bulunur
YASSI KEMİKLER:
Yassı Kemikler; kalınlıkları az olup
levha şeklindeki
kemiklerdir.
Kafatasımızda, kalçamızda
ve göğüs kafesimizde bulunur
KEMİKLERİMİZ
Ayağınızdaki bir
kemiğinizle, parmak
kemikleriniz bir değildir.
Vücudunuzdaki
kemiklerin uzunlukları, şekilleri
ve kalınlıkları birbirlerinden
çok farklıdır. Ancak hepsini
üreten aynı kemik hücreleridir
KEMİKLERİMİZ
Vücudunuzdaki 206 kemiğin
büyük bir bölümü şekil olarak
birbirinden farklıdır.
Onların bu farklılaşmaları
ilk ortaya çıktıkları anda yani henüz
siz annenizin karnındayken başlar.
Giderek sayıları artan hücreler
sayesinde kemiklerimiz, farklı bir şekle
bürünmeye başlar
KEMİKLERİMİZ
Kemiklere sağlamlığını
veren resimde
gördüğünüz bu kafes gibi
yapı, binaların sağlam
olması için de kullanılır.
Kemiklerin iç yapısına
benzetilerek inşa edilen
Eyfel Kulesi böyle binalara
bir örnektir.
EKLEM:
Kemiklerin uç uca ya da kenar kenara
bağlandığı bölümler eklemdir.
Kemiklerimizi bükmeden yürüyebilir,
oturabilir, başımızı kaşıyabilir miydik?
Bunun gibi daha birçok hareketi
eklemlerimiz sayesinde yapıyoruz.

Kemikler eğilip, bükülemezler. Bu
işlemler için kemiklerin birbirleriyle
bağlantı noktalarında eklemlerimiz
bulunur. Eklemler sayesinde rahatlıkla
kolumuzu büker, bacağımızı kaldırır,
parmaklarımızı kullanabiliriz.
EKLEM ÇEŞİTLERİ:
1-OYNAMAZ EKLEMLER: Kemikler birbiri ile kaynaşmıştır. Sinoviyal sıvı ve
eklem kıkırdağı bulunmaz. Kafatası kemikleri örnektir.
2-AZ OYNAR EKLEMLER: Hareketleri sınırlı olan eklemlerdir. Omurların
arkasındaki eklemler bu tiptir. Omurlar birbiri ile doğrudan bağlanmazlar,
aralarında fibroz kıkırdaktan oluşmuş diskler vardır.
3- OYNAR EKLEMLER: Vücudun hareket görevini üstlenmiş kemikler
arasında bulunurlar. Bu eklemlerle bağlanan kemiklerin girinti ve çıkıntıları
birbirine uyacak şekildedir.
! Eklemleri oluşturan kemikler birbirine ligamentler (kirişler) kısmen
kaslarla bağlanırlar.
EKLEMİN ÖNEMİ
Eklemlerin kemiklerimizin hareketi için ne kadar önemli olduğunu daha iyi
anlamak için şöyle bir örnek verelim:
Tahtadan bir kukla yaptığınızı düşünün. Bu kuklanın kollarını oynatabilmesi
için ne yapmanız gerekir? Elbette ki omuzuyla kolunun birleştiği yere oynak
bir parça takmadan kuklanın kolları hareket etmeyecektir. Peki ya bacaklarını
nasıl oynar hale getireceksiniz? Bunun için de bacakla gövdenin birleştiği
yerde oynar bir parça kullanmak gerekir. Ancak bu şekilde tahta kuklanın
kollarını ve bacaklarını oynatabilirsiniz. Aynı şekilde kol ve bacak yapımında
kullandığınız tahtaları iki parçaya bölüp, aralarına oynar parça yerleştirirseniz
bu kez kuklanın kolları dirseklerinden, bacakları da dizlerinden bükülebilir. Bu
basit örnekten de anlaşılacağı gibi kemiklerimizin fazla sayıda oluşu ve
aralarında gerekli yerlere eklemlerin yerleştirilmiş olması bizim rahat hareket
etmemizi sağlar.
KAS SİSTEMİ:
Kaslar, kasılıp gevşeyebilen liflerden oluşan yapılardır. Kaslar, çeşitli
organların veya vücudun tamamının hareketini sağlar. Duruş ve hareketten
sorumlu olan iskeletin üzerindeki kaslar, kemiklere bağlıdır ve eklemlerin
etrafında toplanan kaslar birbirlerine zıt yönlerde hareket ederler.
Örneğin dirseğin bükülmesini
sağlayan kas (biseps) dirseği geren
kas (triseps) ile uyumlu çalışır.
Kaslar sadece dışarıdan
gördüğümüz şekilde bir insanın
hareket etmesini sağlamakla
kalmazlar, göz bebeklerinin
küçülüp büyümesini, barsaklardaki
gıdanın ilerlemesini, kulak
çınlamasını ve benzeri birçok
organın hareketini sağlarlar.
KEMİK OLUŞUMU VE KONTROLÜ:
Kemiklerin sağlıklı olarak büyüyüp gelişebilmesi için bir yandan yeterli
miktarda kemik hücresinin yapılması bir yandan da yeterli ara maddenin
oluşması gerekir. Bu olaylar bazı iç ve dış faktörler tarafından düzenlenir.
Kemik oluşumunda etkili olan faktörleri teker teker inceleyecek olursak;
a. Hormonlar : Kemiğin sertleşmesi için gerekli olan Ca P K minerallerinin
kemiğe geçmesi ve bunların kandaki miktarının belirli bir seviyede tutulması
gerekir. Özellikle kalsiyumun kemikten kana kandan kemiğe geçişi tiroid
bezinden salgılanan kalsitonin (tirokalsitonin) hormonu ve paratiroid
bezinden salgılanan parathormon ile düzenlenir.
Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu (STH) yetersiz olduğunda
cücelik (nanizm) aşırı salgılandığında devlik hali (jigantizm) ortaya çıkar.
Timus bezi hormonu embriyonik gelişimde iskeletin oluşumunda etkilidir.
b. Vitaminler : D vitamini kemiklerde Ca ve P birikmesini sağlayarak
kemiklerin sertleşmesini sağlar. D vitamini eksikliğinde bağırsaktan kalsiyum
ve fosfatın emilmesi azalır.
Sonuçta kemiklerde yumuşama ve eğilme olur. Bu da çocuklarda raşitizm
yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığını yapar.
c. Mineraller : Kalsiyum mağnezyum fosfor kemiklerin yapısında bulunur.
Büyüme ve hamilelik sırasında çok miktarda alınması gereklidir.
d. Genetik Faktörler : Kemiğin büyümesi ile son şeklini almasında genetik
faktörler de önemlidir.
İSKELETİMİZİN GELİŞİMİNİ NASIL
SAĞLARIZ?
İskeletimizin gelişimi için dengeli beslenmeli,
düzenli egzersiz yapmalıyız. Kemik yapımızı
güçlendirmek için süt ve süt ürünlerini çok
tüketmeliyiz.
Siz yapınızı güçlendirmek için hangi besinleri
tüketiyorsunuz?
Histolojik yapılarına göre kaslar iki gruba ayrılırlar:
1) Çizgili kaslar
2) Düz kaslar
3) Kalp kası :
Kalp kası hariç istemli olarak hareket ettirebildiğimiz kaslar çizgili yapıdadır.
Mikroskop altında incelendiğinde enine çizgilerin belirgin olarak görülmesi
nedeniyle bu ismi almışlardır.
 Yüz ve mimik kasları, gövdede bulunan kol kasları,
kaburgalar arası kaslar, kol ve bacak kasları isteğimize
bağlı olarak hareket ettirebildiğimiz kaslardır. Bir çizgili
kas lifi mekik tarzında ve kısadır.
 Kalp kası çizgili bir kas olduğu halde istemimiz dışında
kasılır ve çoğunlukla bu sınıflama dışında ayrı olarak
değerlendirilir. Kalp kas lifi dallanmış ve birbiri içine
geçmiş şekildedir.
 Düz kaslar Bağırsak duvarı, damar duvarı, rahim kasları
gibi iç organlarda bulunan kaslar düz kaslardır. İsteğimiz
dışında kendiliklerinden kasılırlar. Bilincimiz dışında
sinyal taşıyan sinirler tarafından uyarılırlar. Uzun süre
yorulmadan kasılmalarını sürdürebilirler .
İSKELET SAĞLIĞIMIZA DİKKAT
EDELİM!

Günlük yaşantımızda ya da spor yaparken
istenmeyen durumlarla karşılaşabiliriz.
Arkadaşlarımızla oynarken düşebiliriz. Spor
yaparken uygun olmayan hareketler
yapabiliriz. Bu durumlarda çatlak, kırık,
burkulma, çıkık, ezilme ve lif kopması gibi
sonuçlarla karşılaşabiliriz.
HAZIRLAYAN:
GİZEM İĞDELİ
1011211025 2-A SINIFI