Asiye YILMAZ - edebiyatfatihi

Download Report

Transcript Asiye YILMAZ - edebiyatfatihi

HALK ŞAİRLERİ
HALK ŞAİRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI


1.Göçebe ( Gezgin ) Şairler
Bir yere bağlı kalmadan gezerler. Genellikle eğitim görmedikleri
için, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmezler. Dilleri sadedir. Hece
ölçüsüne bağlıdırlar. Geleneksel şiir anlayışını sürdürürler.
2.) Yeniçeri şaiRLer..

Osmanlılar zamanında askerlik, hayat boyu süren bir meslekti.
Orduda görev arasında şairler yetişmiştir. Bunlar, katıldıkları
savaşlarla ilgili yiğitlik şiirleriyle dikkati çekerler. Dil, anlatım, ölçü
bakımından, göçebe şairler gibi geleneksel şiir anlayışına bağlıdırlar.
3.) KÖYLÜ ŞAİRLER
Hayatları köylerde, kasabalarda geçer. Büyük kentlerle
ilgileri olmadığı için, kent kültüründen, Divan Edebiyatı'ndan
etkilenmeden, halk şiiri geleneklerine bağlı kalmışlardır.
4.KENTLİ ŞAİRLER

Genellikle Divan Edebiyatı'nın etkisinde kalırlar. Hem Halk, hem
de Divan Edebiyatı tarzında şiirler söylerler. Dillerinde Arapça
ve Farsça sözcüklerin oranı yüksektir. Hece ölçüsüyle birlikte
aruza da yer verirler.
5.TASAVVUF (TEKKE) ŞAİRLERİ

Tekkelerde yetiştikleri, din ve tasavvuf konusunda eğitim
gördükleri için, dilleri, göçebe, yeniçeri ve köylü şairlere
göre bazen daha ağırdır. Zaman zaman Divan Edebiyatı'nın
dil, anlatım, biçim, ölçü özelliklerini taşıyan şiirler
söylerler. Örneğin Yunus Emre bile, aruz ölçüsü ve mesnevi
düzeniyle Risaletü'n-Nushiyye adlı bir eser vermiştir.
ßAŞLICA HALK ŞAİRLERİ
















YUNUS EMRE (1250-1320)
HACI BAYRAM VELİ (1352-1429)
KAYGUSUZ ABDAL ( ?- ? )
EŞREFOĞLU RUMİ (? - 1409)
PİR SULTAN ABDAL ( ?- ? )
KÖROĞLU ( ?- ? )
KARACAOĞLAN (1606? -1697)
KAYIKÇI KUL MUSTAFA (? - 1658)
AŞIK ÖMER (? - 1707)
GEVHERİ (? - 1737?)
DERTLİ (1772 -1845)
ERZURUMLU EMRAH ( ? - 1860)
SEYRANİ (1807 -1866)
DADALOĞLU (1785? -1868?)
BAYBURTLU ZİHNİ (1802 -1859)
AŞIK VEYSEL (1894 -1973)
KALEM
ŞAİRLERİ
KALEM

ŞAİRİ NEDİR
Aşıklık geleneğinde
şiirlerini kalem ve
kağıt kullanarak
yazan aşıklara
"kalem şairi"
denmektedir. Kalem
şairleri eğitim
görmüş, okuma
yazma bilen
şairlerdir.
Kalem şairleri
üzerinde dil,
anlatım,konu
bakımından divan
şiirinin türlü etkileri
görülür. Onların
şiirleri arasında
koşma, varsağı,
destan gibi özgün
halk edebiyatı
türleri yanında
aruzla divan,
müstezat, gazel gibi
ürünler de yer alır.
BAŞLICA KALEM ŞAİRLERİ..


Áşık Ömer..
Gevheri

Dertli

Erzurumlu Emrah

Bayburtlu Zihni
AŞIK VEYSEL
ŞATIROĞLU
HAYATI.)
Aşıklık geleneğinin
unutulmaya yüz tuttuğu
bir zamanda ortaya çıkan
ve 20. yüzyıl Türk Halk
Şiirinin önde gelen siması
olarak kendini kabul ettiren
Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas İli Şarkışla
İlçesinin Sivrialan Köyünde Dünyaya gelmiştir. Babası
Karaca Ahmet, Annesi Gülizar Hatundur. Yedi yaşına
kadar akranları gibi sağlam ve gürbüz olan Veysel bu yaşta
yakalandığı çiçek hastalığı sonucu sol gözünü kaybeder.
Hastalıktan etkilenen sağ gözüne perde iner. Bu gözü ile
nisbeten görebilirken, sağım esnasında annesini
beklemekteyken ineğin vurması sonucu sağ gözünü de
tamamen kaybeder.

Karanlık ve ızdırapla tanışan
Veyseli düştüğü boşluktan
kurtarmaya çalışan Baba
Karaca Ahmet, oğlunu 10
yaşında bağlama ile tanıştırır.
İlk dersini köylüleri Molla
Hüseyinden daha sonra da
baba dostu Çamşıhlı Ali Ağadan
alan Veysel 1933 yılına kadar
Pirsultan Abdal, Aşık Kerem,
Karacaoğlan, Yunus Emre ve
Emrah gibi tanınmış ustaların
eserlerini çalıp söyler. Yıllar
geçmektedir. 1919 yılında 25 aşında ilk evliliğini yapar.
İki yıl aradan sonra annesi ve babasını kısa aralıklarla
kaybetmesi onu derin acılara ve çaresizliğe sürükler.
Sonrasında eşinin de kendisini terketmesiyle Veysel daha da
yıkılır. 1921 yılında hayatını ikinci eşi Gülizar Hanımla
birleştiren genç Veyselin bu evliliğinden ikisi erkek altı çocuğu
olur..


Ömrü yoksulluk ve çilelerle
geçen Veysel, köyünden ilk
defa ayrıldığı 1933 yılında
Sivas Aşıklar Bayramına
katılır. "Türkiyenin İhyası
Hazreti Gazi" Şiiriyle
dikkat çeker. Ahmet Kutsi
Tecerin ilgisine mazhar
olan Veysel, Köy
Enstitülerinde bir süre saz
öğretmenliği yapar. Bu
yıllar hasret şiirlerinin
birikimini oluşturur.
Şiirlerinde birlik ve
bütünlük mesajları
veren, bilim ve teknolojiy
önemseyip benimseyen
Veysel, özünde ve
sözünde samimidir.
Karanlıklar dünyasından
aydınlıklar çıkarırken
sevecendir. Sadık yarim
dediği kara toprakta
yeşerttikleriyle murada
eren Veysel, bilinçli bir
ziraatçidir.

Yarım yüzyıldan fazla sanatına gönül vermiş olması karşılıksız
bırakılmamıştır. 1965 yılında TBMM Ana Dilimiz ve Milli
Birliğimize katkılarından dolayı özel kanunla Vatan Hizmet
tertibinden Ona maaş bağlamıştır.
Aşık Veysel 21 Mart 1973 tarihinde sadık yari kara toprakla
kucaklaşarak aramızdan ayrılmıştır…
HAZIRLAYAN
Adı Soyadı: Asiye YILMAZ
SınıFı:10 Fen –A
No:48