2.3.2 devamı

Download Report

Transcript 2.3.2 devamı

BİR
BALIKÇILIK
YÖNETİCİSİNİN
ELKİTABI
KISIM I: Balıkçılığın
Temel Boyutları
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve
Ekolojik Hususlar
2.1 Giriş
2
Bu bölüm günümüz modern balıkçılık biliminin 3 şartının
temelini oluşturan anahtar biyolojik ve ekolojik prensipleri
açıklar ve tanımlar. Bunlar;
•
Hedef ve hedef dışı türlerin biyolojik parametreleri
•
Habitat ilişkileri
•
Ekosistem ve türler arası iç ilişkiler
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.2 Kaynak yöneticileri neden
biyoloji ve ekoloji bilmesi gerekir
3


Balıkçılık yöneticisi, sucul sistemlerin işleyişini, açık hedefleri,
öncelikleri ve kılavuzların esas önemini anlamalıdır.
Günümüzde kolayca ulaşılabilen online bilgi ile konusunda uzman
danışmanlara veya birçok bölgede bulunan araştırma enstitülerine
erişilebilir, geniş çaplı başarılı yayınlara ulaşabilir, uzman bir ekibi
olmasa bile önemli kararlara imza atabilir veya etkili araştırma
projeleri yürütebilir
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.2 Kaynak yöneticileri neden
biyoloji ve ekoloji bilmesi gerekir
4



Yöneticiler, iyi yönetebilmek için biyolojik, ekolojik ve sosyoekonomik prensiplerin temelinde yatan basit anahtar noktaları
yakalamalıdır
Yönetici, balık türleri ve ticari balıkçılığın birbirinden ayrılmaz bir
bütün olarak düşünülmesi gerektiğini anlayabilmeli
Balıkçılığın sosyo-ekonomik yapısı düşünüldüğünde artan pazar
talebi, paydaşların artan baskısı tür ve habitatları tehdit altına
almakta ve kaynakların sürdürülebilirliğini zorlamaktadır
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3 Yöneticilerin biyoloji ve ekoloji
hakkında bilmesi gereken nedir?
5
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
6


Balıkçılık hedefleri belirlendikten sonra, balıkçılık yöneticileri
balıkçılıktan her yıl en iyi verimi elde edebilmek için ne kadar
balığın avlanması gerektiğini veya kaç balıkçının faaliyet
gösterebileceğini, hangi tür av aracını hangi zamanlarda
kullanılabileceğini ele alması gerekir
Bu da, uzun vadeli sürdürülebilirlikten veya ekosistem
işleyişinden ve diğer olası hedeflerden ödün vermeden
yapılmalıdır
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
7

Ayrıca, farklı balıkçılık sektörleri arasında paylaşım sorunları,
çok farklı türde paydaşların (örneğin eğlenceye karşı ticari
amaçlı kullanıcılar) göz önünde bulundurulması veya deniz
kuşları ve deniz memelileri gibi yüksek profilli hedef dışı
türlerin avcılık uygulamaları gibi birçok sorunlar olabilir
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
8

Tarihsel olarak, balıkçılık yöneticileri özellikle
katılım, büyüme, balıkçılık ve doğal ölüm oranları
gibi hedef balıkçılıktaki girdileri ve çıktıları
tanımlayan birkaç temel biyolojik ve balıkçılık
parametreleri ile ilgileniyorlardı (Şekil 2.1)
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
9
Şekil 2.1 Tarihsel olarak balıkçılık yönetiminde kullanılan parametreler
Ekosistem
Avcı, av, rekabetçiler, üretkenlik
Antropolojik etkiler
Balıkçılık ölümü
Habitat
Besin, sığınak, yumurtlama ve gelişme alanları
Sömürülebilir
Stok
Daha fazla antropolojik etkiler
Çevresel etkiler, iklim değişikliği, yetiştiricilik ve
stoklama
Biyolojik faktörler
Büyüme, katılım, doğal ölüm
Daha fazla biyolojik faktörler
Popülasyon dinamiği, anaç-katılımcı ilişkisi,
üreme şekli, davranış
Zaman
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
10


Popülasyon büyüme oranı (birim zamanda organizmaların
sayısındaki artış) en yüksek seviyeye, popülasyon miktarı orta
düzeyde olduğu zaman gerçekleşmektedir, diğer bir ifade ile, eğrinin
eğiminin en dik olduğu noktadadır ki balıkçılık, iyi bir yönetim ile bu
noktanın üzerinde (genellikle oldukça üzeri) idame ettirilmelidir
Bu nokta, maksimum sürdürülebilir ürünün (MSY) oluştuğu
biyokütle, genellikle taşıma kapasitesinin (Şekil 2.2) % 50'sinde
meydana geldiği varsayılır ve modern ihtiyati balıkçılık yönetimi
biyokütlenin söz konusu bu limitin üzerinde kalmasını amaçlar
(limitin ne kadar üzerinde olduğu sınırı türe bağlı olarak değişir)
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
Taşıma kapasitesi
Popülasyon büyüklüğü
11
Şekil 2.2. 'S-şekilli' lojistik
veya benzeri eğri, hayvan
popülasyonlarının zaman
içerisinde büyüme şeklini
açıklanmaktadır.
Sömürülmemiş popülasyonlar
genellikle 'taşıma kapasitesi'
(çevrenin sayıları desteklemek
için olan yeteneği)
yakınlarında olacaktır. Bu
sınır yiyecek, barınak veya
diğer ekolojik faktörlerin
tarafından belirlenebilir ve
tipik bir sömürülmemiş veya
'bakir' stok durumunda
olabilir. Popülasyon büyüme
oranları taşıma kapasitesine
bağlı olarak popülasyon
büyüklüğüne göre değişir ve
yaklaşık % 50 taşıma
kapasitesi seviyelerinde
maksimum büyüme oranını
gösterir
Zaman
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
12


Yöneticilerin sömürülen balık ve omurgasız türlerinin hayat hikayelerinin
temel özellikleri hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olmaları
gerekmekte (Bölüm 2.3.2 Kutu 2.1)
Balıkçılığa olan hassasiyet ve verimlilik etkenlerin diğer kritik süreçleri ile
birlikte çok türlü ve ekosistem konuları hakkındaki bilgilere de sahip
olmaları gerekmekte
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.1 Temel Hususlar
13
Şekil 2.3 İki-taraflı Yaşam Döngüsü (Bipartite)
Kutu 2.1
• Çoğu tür bipartit yaşam
döngüsüne sahip
• Bazı türler tüm yaşamını
okyanusta geçirir
• Yumurtaların bir kısmı
yerleşemeden ölür
• Bazı önemli istisnalar
vardır (Köpek balıkları,
vatozlar için)
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.3.2 Temel yapıtaşları: Balıkçılık
biliminin temeli
14

Birbirleri ile ilişkili üç sınıf etken, veya kural, popülasyonların zaman
içerisindeki artışını ve azalışını belirlemek ile kalmayıp aynı zamanda
türlerin oluşturdukları toplulukların sömürülme baskısı altında ve daha
geniş çevresel etkilere tepki olarak nasıl değiştiğini belirlemektedir.
● Hedef ve hedef dışı türlerin biyolojik parametreleri: doğal ölüm, büyüme,
doğurganlık, üreme oranları, motif [patterns] ve davranışlar, yumurtlayankatılım ilişkileri, vb.
● Habitat ihtiyaçları ve yaşam boyunca değişimler: larva ve yetişkinlerin
dağılımları, büyüme ile birlikte habitat değişimleri, mevsimsel beslenme
veya üreme göçleri, vb.
● Ekosistemler ve türler arası etkileşimleri: avcı/av ve trofik ilişkiler ve diğer
türler arası etkileşimler, türlerin birbirileri ile ilişkilerinin doğrudan ve
dolaylı etkileri, vb.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı) Hedef
ve hedef dışı
türlerin biyolojik parametreleri
15


Balıkçılık açısından özel önem taşıyan biyolojik parametreler yaşam
öykülerinin önemli yönlerini açıklamakta olup bunlar, büyüme oranı, doğal
ölüm, maksimum boy ve yaş, cinsel olgunlaşma boyu ve yaşı, beslenme,
yumurtlama mevsimi ve popülasyon dinamikleridir.
Basit yönergeler kullanarak, örneğin, balıkçılığa az çok dayanıklı olan
muhtemel türleri belirleyebilir, cinsel olgunlaşma boyunu tahmin edebilir
veya türlerin uzun ömürlü oldup olmadıklarını yada yumurtlamak için
topluluk oluşturanların av hedefi olmaları durumunda yaralanabilir olup
olmadığını belirleyebiliriz.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
16



Bir
türün
balıkçılığa
olan
hassasiyetini
(yaralanabilirliğini)
değerlendirmedeki ilk adım birkaç yaşam öyküsü parametresini veya
ekolojik faktörleri incelemektir.
Örneğin, köpek balığı, resif balıkları, dev midye [giant clam] benzeri
kabuklular ve bazı dip balıkları gibi büyük ve uzun ömürlü türler ile
kıyaslandığında ringa ve sardalya gibi hızlı popülasyon büyümelerine
sahip kısa ömürlü balıklar aşırı avcılıktan çok daha kolay etkilenebilmekte
ve daha az yoğun bir balıkçılığı desteklemektedir (Jennings ve ark., 2001).
Birçok köpek balığı gibi her yıl sadece birkaç yavru yapan türler oldukça
kolay etkilenebilir bir durumda olsada bunun tersi doğru değildir: yüksek
doğurganlık bir türü avcılığa daha az yaralanabilir (hassas) veya daha
dirençli yapmaz (daha sonraki bölüme bakınız).
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
17
Büyük maksimum boyut
Büyük türler daha uzun ömürlü olma eğilimindedir, bazı durumlarda 100
yaşını geçebilselerde genelde onlarca yıllık ömürleri vardır.

Bununla birlikte, maksimum boyut ve yaranabilirlik (hassasiyet) arasında her
zaman bir ilişki yoktur; örneğin, lambuka, Coryphaena hippurus, veya belli
başlı orfoz türleri uzun ömürlü olmalarına rağmen 50 cm'yi aşmazlar
(www.iucnredlist.org).

Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
18
Cinsel olgunluk boyu




Büyük türler küçük türlere göre genellikle daha büyük bir boyda ve yaşta cinsel
olgunluğa ulaşmaktadırlar.
Bir genel kural olarak cinsel olgunluk maksimum boyun %50’ sine denk
gelmektedir.
Bazı durumlarda uygulanan bir kural ise, türlerin avlanmadan önce hayatlarında
bir kez olsun üreme şansına olanak sağlayacak bir boya ulaşmalarına izin vermektir.
Uzun ömürlü türlerin ortalama olarak kendilerini yenileyebilmeleri için uzun yıllar
yaşamaları gerektiğinden ve daha yaşlı bireylerin birey katılımlarına daha fazla
katkı sağlayacaklarından dolayı stok değerlendirme çalışmaları yokluğunda uzun
ömürlü türlerin yakalanmadan önce birçok yumurtlama olayını
gerçekleştirebilmelerine izin vermek özellikle tavsiye edilir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
19
Doğal ölüm
Belirli bir taksonomik grup içinde büyük türlerin küçük türlere göre
daha düşük doğal ölüm oranlarına sahip olma eğilimi vardır ve genellikle
daha büyük ve daha uzun ömürlü türlerin daha düşük ölüm oranları
vardır (daha sonraki bölümlerde daha ayrıntılı ele alınmıştır)
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
20
Toplanma davranışı
Birçok pelajik, haliç ve orta-büyük boy resif balıkları ile bazı omurgasız
türleri, tek veya ana nedeni üremi olan kısa süreli yumurtlama toplanmaları
oluşturmaktadırlar

Bu toplanmalar oldukça kısa olabilmekte ve her yıl belli başlı alanlarda
olmaktadır. Bu türlerin toplanma yerleri veya toplanmaya giden göç alanları
avcılık için bir hedef oluşturuyor ise, bu gibi türler aşırı avlanmaya karşı
oldukça risk taşıyabilir

Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığa hassasiyet
21
Üreme modu
Bazı türler için, üreme şeklinden dolayı özel yönetim önlemi gerekebilir.
Bunun bir örneği, hermafroditizmdir.

Hermafroditler arasında, çoğu sömürülen türleride ardışık bir cinsiyet
değişikliği (genellikle dişiden erkeğe olsa da ters yönde de olabilir) oluşur.
Böyle türlerin doğal cinsiyet-boy asimetrik ilişkileri vardır ve genellikle ikinci
cinsiyet birincisine oranla daha az miktardadır.

Cinsiyeti önce dişi (Protogynous) olan türlerde, daha büyük bireyler üzerine
yoğunlaşan avcılık baskısı dişilere nazaran erkekleri daha fazla
yakalayacaktır. Bu durum, eğer erkekler seyrekleşir ve dişiden erkeğe olan
cinsiyet dönüşümü bu seyrekleşmeyi telafi edemez ise, azalmaya sebebiyet
verebilir ve ayrıca yoğun bir şekilde dişi ağırlıklı bir ergin cinsiyet oranına yol
açar.

Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Üremede yaşayabilirlik
22







Günümüzde yönetim için odak nokta; etkin üreyebilen stoğun tespiti ve
stoğa yeni katılanların (recruit) aşırı avcılığının önlenmesidir.
Sömürülen populasyonların yaşayabilirliğinin ölçülmesi özelliklede çok
türlü balıkçılıkta zorluklar yaratmaktadır.
Çünkü bazı türler kolay yakalanıp aşırı avlanırken daha dirençli türler hala
yaşayabilir durumdadır.
Üreyen stok sadece üreyecek yetişkin sayısına bağlı değil aynı zamanda
toplam yumurta sayısı ve spermlerin yumurtayla buluşma yüzdesiyle de
alakalıdır.
Yumurta sayısı ve büyüklüğü anacın büyüklüğüne bağlıdır.
Farklı boydaki anaçlar farklı boyutta stoğa yeni katılan birey (recruit)
meydana getirir.
Tüm bunlar dikkate alındığında üreyen stok tespiti oldukça güçtür.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Üremede yaşayabilirlik
23





Üreyen ve stoğa katılan arasındaki ilişki:
Yetişkin üreyen sayısı (S) ve stoğa yeni katılan sayısı (R) arasındaki
ilişkiyi anlamak, özellikle de stoğa katılım potansiyeli üzerine üreyen
biyomasının önemli ölçüde azaldığı durumdaki etkisini anlayabilmek çok
önemlidir.
Etkin üreyen kapasitesinin tespitinin zorluğu yöneticiler için artarak devam
etmektedir.
Bu ilişki özelliklede pelajik türler için anlaşılması daha zordur çünkü
herhangi bir üreme sezonunda stoğa yeni katılanlardan ne kadar yaşama
oranının olduğunun belirlenmesi zordur.
S-R ilişkisini açıklayan kabul görmüş iki model vardır; bunlar Ricker ve
Beverton-Holt’ tur.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Üremede yaşayabilirlik
24
Şekil 2.5 Anaç-stoka katılım ilişkisi

Üreyenden stoka katılana kadar farklı
olası ilişkileri gösterir. Aşırı denge eğrisi
(overcompensation) Ricker modelidir ve
türe bağımlılık eğrisi (depensation)
Ricker modelinin modifiye edilmiş
halidir.Rickerin orijinal halinde en alt sol
eğri orjine ulaşır. Bu şekildeki modifiye
form az sayıdaki üreyenin düşük
populasyon yoğunluğunda çiftleşmenin
gerçekleşmemiş olabileceği gerçeği göz
önünde bulundurularak stoğa yeni katılan
üretemeyeceğini açıklamaktadır.
Merkezdeki eğri maksimum üreme
oranıdır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Yaş, büyüme ve ölüm
25






Türe özgü balıkçılık modellerinin geliştirilebilmesi ve stok performansının
anlaşılabilmesi için yaş, büyüme ve ölümü de içeren diğer bazı biyolojik
parametrelerin bilinmesi gerekmektedir.
Bunlar iyi bilinen dinamik havuz modellerinde açıklanmıştır; bunlar yield-perrecruit “stoğa katılım başına ürün” (YPR) ve spawning-stock-biomass-per-recruit
“stoğa katılım başına üreyen stok biyoması” (SSBR) ‘dır.
Ağırlıkça büyüme boyca büyümeyle orantısız olarak gerçekleşmekte, bölgesel
şartlara göre değişebilmekte ve bu bilgiler balıkçılık yöneticilerine önemli bilgi
vermekte, yazılı literatürlerden bu bilgiler elde edilebilmektedir.
Boy-yaş ilişkisi ortamdaki besin varlığı, populasyon yoğunluğu ve sıcaklığa göre
değişebilmektedir. Doğrusal bir ilişki yoktur, cinsel olgunluk yaşından sonra
büyüme yavaşlar.
Bu ilişkilerin anlaşılmasında en çok Bertalanffy büyüme sabitlerinden faydalanılır.
Stok değerlendirilmesi için doğal ölüm oranı bilinmelidir. Yaş sınıfı verisi varsa
genellikle “av eğrisi” analizi kullanılır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Yaş, büyüme ve ölüm
26
Şekil 2.6 Balık ölüm oranları
120
100
Yüzde ölüm
Sömürülen türler
populasyonlarından balıkçılık
ölümü (F), göçler ve doğal
ölümler vasıtasıyla yok
olurlar. Doğal ölüm ise
çoğunlukla hastalıklar ve
predasyon nedeniyle
gerçekleşir. “F” balıkçılık
yönetimiyle kontrol edilebilir
ve stok iyi yönetiliyor ise göç
önemli faktör olmaktan
çıkabilir, dolayısıyla;
avlanılan stoklarda
sürdürülebilirliğin
sağlanabilmesi için en önemli
ilişki F ile M arasındadır.
80
60
40
20
Doğal ölüm oranı
0
0
2
4
6
8
Yerleşim sonrası zaman (gün/hafta/ay)
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Habitat ihtiyaçları ve değişiklikleri
27

Biyolojik özellikler, hedef türlerin hayat hikayelerinin sadece bir yönüdür
ve habitat ile ontogenetik değişiklikler arasındaki ilişkinin bilinmesi
türlerin ihtiyaçlarının tamamen anlaşılması için gereklidir.
Familya/Türler
Gadidae –
Gadhus morhua
Scombridae – Thunnus
maccoyii
Habitat/Üreme
Alanları
Ontogenetik Hareketler
Habitat/YumurtlamaBeslenme Alanları
Genelde dipten hareket ederler.
Küçük balıklar
Büyük yumurtlama ve
Beslenme, üreme zamanında pelajik
genelde kıyıya yakın
beslenme alanlarına mevsimsel
hareket ederler. Gündüz sürü gece
sularda yer alır.
göç yapar.
dağınık halde olurlar.
Genç balıklar kıyıda
yer alır.
Nehir sistemlerinde
Salmonidae – Salmon sp. ve tatlı sularda yer
alır.
Büyükleri okyanusta. Yüzey
sularından soğuk dip sularına kadar
hareket eder.
Yumurtlama alanlarına çok
uzun mesafeli göçler yapar.
Beslenmek ve büyümek için
Yumurtlamak için nehirlere geri
nehirlerden kıyıya ve açık denizlere
döner.
hareket eder.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Habitat hususları
28


Habitat kaybının etkilerini diğer etkilerden ayırmak
pratikte zordur. Tıpkı sömürülen stokların
azalmasının olduğu gibi habitatın bozulmasının da
balıkçılığa olumsuz etkileri vardır.
Juvenil habitatındaki olumsuz etkiler yetişkin
bireyleri de etkileyebilir. Bu yüzden ilgili türleri
etkili bir biçimde yönetmek için yaşamları boyunca
habitat ihtiyaçlarının anlaşılması önemlidir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Zamansal ve mekânsal hususlar
29



Balıkçılık yönetimi sadece balıkların boyutunu veya miktarını değil
türlere yönelik biyoloji ve ekolojinin zamansal ve mekansal
hususları kapsayan diğer yönlerini de hesaba katmalıdır.
Yetişkinliğe ulaşmış çoğu omurgasızlar ve bazı balıklar, sedanter
(yerleşik) yaşam sürerler. Pelajik, kıta sahanlığı ve mercan resifleri
türlerini de kapsayan diğer bireyler mevsimsel hareketler ve göçler
yaparlar.
Bazı türler kendi türlerinin bulunduğu diğer yerlere ya da özel
üreme veya beslenme habitatlarına yerleşirler. Bu alanlar çoğu tür
için nehir ağızları, resifler, belirli sıcaklıktaki sular veya yüzen
habitatlar (yumurtalar için) olabilir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Ekosistemler ve türler-arası etkileşim
30



Her bir türü koruma altında düşünmek en kolayıdır. Tek tür yönetim
yaklaşımları bir kez balıkçılık bilimini kontrol altına aldıysa ister
istemez bu düşünce biçimine teşvik etmiştir. Ancak sucul sistemler
hakkındaki gelişen bilgiler bu dar yaklaşımı değiştirmektedir.
Ekosistem düzeyinde yönetim, populasyonlar ve fiziksel koşullar
arasındaki ilişkileri ve balıkçılığın ekosisteme etkilerini dikkate
almalıdır.
Ekosistemdeki fonksiyonel ilişkiler 3 şekilde ifade edilebilir:
1)
Biyoenerjetik gibi fizyolojik ve davranışsal parametreler,
2)
Türler arası etkileşimler ile tanımlanan ekolojik parametreler,
3)
Nadir görülen doğal fiziksel olaylar gibi ekosistem düzeyindeki
olaylar
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Türlerin etkileşimi
31

Doğrudan veya dolaylı tür etkileşimlerinin çeşitli sınıfları doğal ekosistemi
korumanın önemini belirtmektedir.

Doğrudan ilişkiler av-avcı ilişkileri, simbiyosis ve aynı kaynaklar için rekabet
eden türler arasında veya aynı türler içinde olanlardır.

Dolaylı ilişkiler ekosistem içinde diğer türlerin sayılarındaki büyük
değişimlerden veya ekosistemin yapıtaşı olan türlerin kaybolmasından dolayı
bazı türler üzerinde zincirleme etkiler olduğunda meydana gelebilir.

Ekosistemin en üstündeki avcıların yok edilmesi balıkçılık üretiminde kısa ve
uzun süreli etkileri ile diğer türleri de etkileyebilmektedir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Verimlilik ve biyoçeşitlilik
32


Ekosistemlerin önemli bir yönü, genelde,
bozulmamış olan ekosistemler tehlike veya stres
altında olanlardan daha verimlidir. Örneğin,
ötrofikasyon pelajik ve demersal çevrelerin
verimliliğini değiştirebilecek bir etkiye sahiptir.
Nehir ağızlarında olduğu gibi kirlenmiş sular bazı
balık türlerinin yumurta ve larval yaşam sürecini
olumsuz etkileyebilir, çünkü bu alanlar bir çok tür
açısından yumurtlama için çok önemlidir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Balıkçılığın izlenmesi
33



Tür kompozisyonu hakkında temel bilgiler
olmadan bir balıkçılıktaki değişimleri izlemek
mümkün değildir.
Bu bilgiler bir çok farklı şekilde toplanabilir. (balık
pazarlarının basit, düzenli ve standart olarak
örneklenmesi, karaya çıkış alanları, tür ve boyut
bilgileri…)
Balıkçılığı anlamak ve uyumlu yönetimi
kolaylaştırmak
için
uzun
süreli
izleme
programlarının
geliştirilmesi
balıkçılık
bölümlerinin önceliği olmalıdır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Tür kompozisyonu
34


Temel hedef ve önemli hedef dışı türler için türe
özel bilgiler türler arası birleştirilmiş bilgiden daha
kolay toplanmalıdır.
Hedef olan veya olmayan stoktan çekilen tüm
önemli türler balıkçılığı etkileyecek potansiyele
sahiptir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı)
Boy bilgisi
35



Temel hedef ve hedef dışı türlerin boyutları hakkındaki
bilgiler seçicilik sorunlarının tespit edilmesi, vücut
büyüklüğüne
göre
yönetim
müdahalelerinin
sonuçlarının izlenmesi ve zamanla sömürülmüş
popülasyonlardaki olası değişimlerin ölçülmesi için
önemlidir.
Düzgün bir biçimde toplanan boyut verileri önemli
değişikliklere işaret edebilir.
Örnekler ortalama boyutlardaki azalmaları, yaş sınıfları
arasındaki kesilmeleri (büyük balıkların ölmesi vb), av
içindeki juvenil balıkların üstünlüğünün artmasını
kapsar.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.3.2 devamı) Karaya
çıkarma ve birim av
başına düşen balıkçılık çabası (CPUE)
36



Balık bolluğunun güvenilir bir şekilde tahmin edilmesi
izlemenin temel bir parçasıdır ve kısa sürede meydana
gelen azalışı inceleyerek stok durumunun ön
değerlendirmesine imkan sağlayabilir.
Av ve CPUE verileri dikkatli ve mantıklı bir şekilde
toplanmalıdır.
Karaya çıkış verilerinin basit bir şekilde incelenmesi bazı
değişiklikleri ve sorunları gösteremeyebilir. Eğer av
çabasına ve zamanla sabit kalan uygulamalara inanmak için
iyi bir neden varsa karaya çıkış bilgileri tüm balıkçılıktaki
herhangi bir değişikliğin belirtilmesi için faydalı olabilir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.4 Ortaya çıkan sorunlar
37



Denizel kaynaklar üzerindeki baskılar artmaktadır.
Ekosistemin işlevini kaybetmesini ve biyolojik çeşitliliğin
azalmasını önlemek, verimi artırmak ve ortaya çıkan sorunları
çözmek için daha etkili bir biçimde yönetmeye ihtiyaç
duyulmaktadır.
Biyolojik ve ekolojik açıdan deniz kaynakları yöneticisi için
geçerliliği dikkate alınmayan fakat gittikçe yönetime ihtiyaç
duyulan önemli alanlar vardır.
Bu alanlar; DKA, kültür balıkçılığı, tehdit altındaki türler,
balıkçılığın genetik etkileri, iklim değişikliği ve deniz
habitatları üzerine stresleri içerir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.4.1 Denizel koruma alanları (DKA)
38


Mekansal koruma önlemlerinin kullanılmasındaki çıkarlar
esas olarak kaynak yönetiminin gelişmiş olması ile alakalıdır.
Ancak gelişen bir iş yapısı balıkçılığa bazı faydalar sağlar
ayrıca birkaç geleneksel sistemi oluşturur. Olası balıkçılık
yararları komşu fakat balıkçılık yapılmayan ve korunmayan
alanlar ile kıyaslandığında yeterli büyüklükteki korunan
alanlarda daha büyük balıklar, daha fazla yoğunluk, çok fazla
verimlilik ve biyoçeşitliliği kapsar.
Deniz Koruma Alanları ekosistem tabanlı yönetimde balıkçılık
tekniklerinden habitatın korunmasında, yumurtlama ve
beslenme alanlarının mevsimsel olarak korunmasında ve
türlere yeterli sığınma yerleri sağlanmasında önemli bir rol
oynamaktadır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.4.2
Deniz üretimi ve stoklama
39



Kuluçkahane üretimi veya küçük balıkların yakalanması ve bunların
daha sonra yetiştirilmesi ve/veya bırakılması yaygın şekilde artan
deniz ürünleri üretiminin bir aracı olarak kabul edilir.
Avcılık baskısının azalmasında küçük bile olsa bir rolü vardır. Çoğu
deniz üretimi yüksek fiyatlıdır ve lüks olarak tercih edilen türlere
odaklanmaktadır.
Stoklamanın başarılı olması için balıkların bırakıldıktan sonra
yumurtlayan stokları oluşturabilecek kadar uzun yaşamaları
sağlanmalıdır. Eğer stoklama gelecekteki balıkçılıkta önemli bir rol
oynayacak ise uygulamaların dikkatli bir şekilde planlanması,
araştırılması ve yönetilmesi gerekmektedir. Stoklama girişimleri
olası genetik uygulamaları da hesaba katmalıdır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.4.3
Biyoçeşitliliğe tehditler
40
Balıkçılığın biyoçeşitlilik açısından oluşturduğu
tehditleri şu başlıklar altında toplayabiliriz:




Tehdit altındaki türler
İstilacı türler
Balıkçılık, stoklama ve deniz üretiminin genetik
etkileri
İklim değişikliği ve stres altındaki habitatlar
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.4.3 devamı)
Tehdit altındaki türler
41


Çoğu insan tarafından uzun zaman boyunca ticari deniz
türlerinin neslinin tükenmeyeceği veya yok olsalar bile
balıkçılık yönetimi ile kolayca geri dönüşebileceği
varsayımı olmuştur.
Çok türlü balıkçılıkta daha savunmasız türlerin
yönetimi önemli bir zorluktur. Bazı türleri korumak
için günümüzde kullanılan seçiciliği olmayan ve
sadece değerli türler üzerine odaklanan av araçları
yerine belirli türlerin kaçmasına imkan veren av aracı
seçiciliğinin geliştirilmesi, av çabasının düzenlenmesi
gibi yeni yaklaşımlar geliştirilmelidir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.4.3 devamı)
İstilacı türler
42


Denizel istilacı türler yerleşik türlere ve yerel
ekosisteme zarar verebilir, yerel ekosistemlere gemi
balast suları veya bilinçsiz yetiştiricilik çabalarıyla
karışabilir.
İstilacı türler; dinoflagellat, Crustacea, Mollusc
veya Balık olabilir.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
Denizlerimizdeki bazı istilacı türler
43
Caulerpa taxifolia
Mnemiopsis leidyi
Rapana thomasiana
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
(2.4.3 devamı) Balıkçılık,
stoklama ve
deniz üretiminin genetik etkileri
44



Balıkçılıkta boy seçiciliğine bağlı hasat sonucu oluşan genetik değişim az
sayıdaki nesiller üzerinde görülebilir ancak asıl korkutan arzu edilen büyük
boylu balıkların tamamen stoktan kaybolmasıdır. Bu durum Menidia
menidia türünde görülmüş, türün büyüme hızı azalmış,yumurta kalitesi
düşmüş, rekabet etme kabiliyeti yok olmuş ve pazarı azalmıştır.
Salmo salar örneğinde ki gibi kültür türleri yerel populasyondan moleküler
düzeyde ve sayısal olarak farklı genetik seviyeye sahiptir ve kültür
ortamından kaçıp yerel populasyon üzerine negatif etki yaratabilir.
Yeniden stoklama da ise lokal populasyon ile farklılık dikkate alınmalıdır
aksi taktirde Eğirdir Gölü’ne aşılanan Sudak Balığının yarattığı negatif
etkiyle karşılaşılır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.4.4 İklim değişikliği ve stres
altındaki habitatlar
45





Kıyısal yapılaşma, kirlilik ve kıyısal erezyon gibi iyi bilinen insan kaynaklı stres
faktörlerinin dışında “küresel ısınma” bazı türlerin daha derin sulara göç etmesi
yada daha kutup enlemlerine doğru dağılım göstermesi gibi büyük ölçekli
sistematik etkilere neden olmaya başlamıştır.
Bu durum sonucunda ticari balıkçılık sahalarına bir takım yeni türler girmiş bazı
bilinen türler ise ortamdan kaybolmuştur.
Bu durum stok değerlendirmelerinde de karışıklıklara yol açmış, balıkçılık
kaynaklı etki ve çevresel etki karmaşasına neden olur.
Küresel ısınmadan en çok mercan resifleri etkilenmiştir çünkü üst sıcaklık tolerans
limiti küresel ısınmanın altında kalmış, %20’ si yok olmuş ve uzun dönemde
%50’si yok olacağı tahmin edilmektedir (Wilkinson, 2004).
Zarar görmüş mercan resifleri ile ciguatoxic balıklar arasında bir ilişki olduğu
düşünülmüş, bu balıkların artması mercan ölümlerini hızlandırmıştır (Lewis and
King, 1996). Bu tip balıklar sahip oldukları toksin nedeniyle insanlar için de
ölümcüldür.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN
2.5 Son yorumlar
46
«Geçmişi unutanlar bunu tekrar etmeye mahkumdur»
George Santayana



Balıkçılık yönetimi ve sucul kaynakların idaresinde yapılan hatalar tekrar
edilmez, ders alınırsa başarılı olunabilir.
Son 10-20 yılda birçok yeni bakış açısı kazandık dolayısıyla denizel
sistemler hakkında bilinmeyenleri, hassasiyetleri çözmeye başladık, kötüye
kullanma ve kirletmeye karşı sorumluluklarımız gelişti.
Çevresel şartlar ve artan insan nüfusu nedeniyle dünya üzerinde oluşacak
zorluklar iyi yönetimle korunacak, denizel kaynaklar üzerine artacak baskı
ve taleplere yönetimle yanıt verilecek ve canlı kaynakların gelecekte de
bize protein kaynağı sağlaması yönetimle mümkün olacaktır.
Bölüm 2. Balıkçılık Yöneticisi için Biyolojik ve Ekolojik Hususlar
--
Özcan ÖZEN