Öğretim İlke ve Yöntemleri

Download Report

Transcript Öğretim İlke ve Yöntemleri

Öğretim İlke ve Yöntemleri
-Eğitim Öğretimde Kullanılan Temel Kavramlar,
Stratejiler ve Öğrenme Teorileriyle İlişkileri-
(Bölüm: 5)
Öğrenme-Öğretmede
Kullanılan
Bazı Temel Kavramlar
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Öğrenme Teorileri/Kuramları
Öğrenme teorileri, öğrenmenin en iyi nasıl
gerçekleştiği konusunda bilimsel kanıtlara
dayandırılmış tanım veya açıklamalarından
oluşur.
Çağımızda en çok bahsedilen öğrenme
teorisyenleri arasında Dewey, Piaget, Bruner,
Ausabel ve Vygotsky gelmektedir.
Bu öğrenme teorisyenlerinin hepsinin ortak
amacı, öğrenmeye etki eden temel etmenleri
ve bunlar arasındaki ilişkileri bulup ortaya
çıkarmaktır.
Öğretim Modelleri:
Öğretim modelleri, teorileri pratiğe aktarmak için
sistematik bir düzen içerisinde atılması gereken
adımları ve her bir adımda nelerin yapılması
gerektiğini, kullanım kılavuzuna benzer bir yapıda
sunan dokümanlardır.
Örneğin, yapısalcı öğrenme teorisi, öğrenme en iyi
nasıl gerçekleşir sorusuna cevap ararken, teorinin
mantığına ters düşmeden onu pratiğe yansıtma
gayreti içinde olan uygulayıcıların, 5E ve 7E modelini
ortaya atıp, bu modele uygun materyal geliştirmeleri
verilebilir.
Öğretim Stratejileri:
Öğretim stratejileri, benimsenen öğrenme
teorisine paralel olarak öğretmen ve öğrenciye
öğrenme sürecinde verilmesi gereken görev ve
sorumlulukların neler olması gerektiği
konusuna vurgu yapar.
Stratejiler, öğrenme ortamında öğrenciye ve
öğretmene verdiği yetki ve otoriteye bakılarak
adlandırılabilir.
Öğrenme Stratejileri, sunuş, buluş, araştırma,
ve tam öğrenme olarak sınıflandırılabilir.
Öğretim Yöntemleri:
Yöntem genel olarak, belirlenmiş bir amaca
ulaşma sürecinde amacın doğasına uygun
tercih edilen yol olarak ifade edilebilir.
Bir dersin içeriğinin aktarılmasında uygun
bir yol seçip takip etme işlemi olarak da
tanımlanabilir.
Öğretim Teknikleri:
• Yöntemlerin uygulanma biçimine teknik denir. Teknik
yöntemin doğasına uygun sınıf içinde yapılan tüm işlemler
olarak da adlandırılabilir.
• Teori, model, strateji, yöntem ve teknik kavramaları kendi
aralarında bir bütünlük arz etmektedir.
• Seçilen her bir modelin veya teorinin doğasına uygun bir
öğretim stratejisi, stratejinin doğasına uygun öğretim
yöntemi ve yöntemin doğasına uygun öğretim teknikleri
seçilmektedir.
Psikolojinin Öğrenmeye Yaklaşımı
Davranışçı Yaklaşım
Bilişsel-Gestald Yaklaşımı
Bilgi İşlem Yaklaşımı
Sosyal Bilişsel Yaklaşım
Nöro-Fizyolojik Yaklaşım
Yapısalcı Yaklaşım
Çoklu Zeka Kuramı
A. Davranışçı Yaklaşım
Bu yaklaşım öğrenmeyi, uyarıcı ile davranım
arasında ilişkinin kurulması ve pekiştirme
yolu ile davranışların değiştirilmesi olarak
algılar. Davranışçı yaklaşımının temelinde
Pavlov, Thorndike ve Watson’un ortaya
atmış olduğu fikirler yatmaktadır.
Davranışçı Yaklaşımlarda Öğrenmenin
Oluşumu
ÖĞRENME
TEPKİ
UYARICI
Öğretim
Etkinlikleri
Zihinsel
Etkinlik
?
Gözlenen
davranış
PEKİŞTİREÇLER
Davranışçı kuramlara göre öğrenme etki tepki
ilişkisi sonucunda gerçekleşir. Davranışçılara göre
zihinsel süreçler gözlenemedikleri için önemsenmez.
Davranışçı Yaklaşımın Özellikleri
Davranışçı
Kuram
Davranışçı yaklaşım,
bilginin
bireyden bağımsız
olduğunu kabul eden
nesnelci görüşü
temel alan
bir yaklaşımdır.
İçerik hedefler haline getirilerek küçük
bilgi birimlerine bölünür ve öğrencilere
aktarılır.
 Öğrenme sonunda standart sınavlar
uygulanarak hedeflerin gerçekleşme
düzeyleri belirlenir.
 İstendik davranışlar tekrar ve
pekiştireçlerle kalıcı hale getirilir.
 Öğretmenin görevi öğrenme
etkinliklerini düzenleyerek öğrencileri
dışardan yönlendirmektir.
 Sunulan bilgiler önceki öğrenilenlerle
pek ilişkilendirilmediği için ezber bir
öğrenme meydana gelir.
 Öğrenmede zihinsel süreçler dikkate
alınmaz.
Davranışçı Yaklaşımın Özellikleri
Davranışçı yaklaşıma göre zihindeki iç faaliyetler bilimsel olarak
ele alınıp incelenemez. Öyleyse, ölçülemeyen,
gözlemlenemeyen davranışlar yerine, ölçülebilen,
gözlenebilen, yani nesnel olan davranışlar öğrenme
olgusunu ölçüp değerlendirirken ön plana çıkarılır.
Davranışçı yaklaşımda öğrenme:
(1) klasik koşullanma, uyarıcıya karşı verilen duygusal ve
fizyolojik tepkiler,
(2) edimsel koşullanma, davranışsal sonuçlardan ortaya çıkan
kalıcı ve bilinçli değişimler,
(3) taklit yolu ile öğrenme, başkalarının davranışlarını
nedenlerini bilmeden veya sorgulamadan gözleyerek
öğrenme olarak üç grup altında incelenmektedir.
B. Bilişsel-Gestald Yaklaşımı
 Bu kurama/yaklaşıma göre öğrenmede dış uyarıcıların yanısıra zeka ve
bilginin transferi de önemlidir.
 Bu kuram, temelde öğrenmenin birçok içsel nedenlere bağlı olduğu ve
davranışçı yaklaşımda olduğu gibi basit bir olgu olmadığına, zor ve soyut
olayları kavrama, kaydetme, geri çağırma, problem çözme, olayları ayırt
etme ve yorumlama vs.. gibi durumlarda karmaşık bilişsel süreçlerin
gerekli olduğuna vurgu yapmaktadır.
 Bilişsel kuramcılar öğrenmeyi bilgi edinme yollarını öğrenerek bireylerin
daha çok kendi gayretleri ile beyinlerinde oluşan bilgi haritalarında ve
kavram ağlarında değişiklikler oluşturma olarak algılamaktadırlar.
 Bu yaklaşıma göre öğrenme, eski bilgilerle yeni öğrenilen bilgiler arasında
bir bağın oluşması veya ilişkilerin kurulması olarak tanımlanabilir.
 Bu yaklaşım ürünü dışlamamakla birlikte daha çok sürece ve bu süreçte
gelişen ve değişen bilişsel becerilere önem vermektedir.
UYARICILAR
C. Bilgi İşlem Yaklaşımı
DUYUSAL
BELLEK
KISA
SÜRELİ
BELLEK
UZUN
SÜRELİ
BELLEK
DUYU
ORGANLARI
Yaklaşımda bireylerin öğrenme olgusunda geçen süreçler,
bilgisayarların bir bilgiyi alıp işlemesi sürecindeki basmaklara
benzetilmiştir.
Bilgisayarda olduğu gibi dıştan gelen uyarımlar girdi olarak
beyne girerler orada işlenir, değerlendirilir, daha önceki bilgilerle
bütünleştirilir ve kodlanarak belleğe yerleştirilir. Bu işlemden
sonra davranım gerçekleşir. Bu süreçte duyusal, kısa süreli ve
uzun süreli belleklerden bahsedilmektedir.
D. Sosyal Bilişsel Yaklaşım
 Davranışçı ve bilişsel kuramın bir sentezini savunur. Yaklaşıma
göre davranışçı ve bilişsel yaklaşım tek başına insanların
davranışlarını açıklamada yetersiz kalmaktadırlar.
 Bu yaklaşıma göre davranışların oluşumunda ve değişiminde
hem bireyin içerisinde yaşadığı sosyal çevredeki değişkenlerin
ve hem de bireylerin zihnindeki iç süreçlerin etkileşmesi önemli
rol oynar.
 Sosyal öğrenme yaklaşımında dikkat, hatırlama, uygulama ve
güdüleme kavramları ön plana çıkmaktadır.
 Sosyal bilişsel kuramın vurgu yaptığı diğer bir konu ise
öğrenmenin gözlem yolu ile veya örnekten öğrenme ile
gerçekleştiği görüşüdür.
E. Nöro-Fizyolojik Yaklaşım
 Bu yaklaşıma göre davranışların oluşumunda beyin ve sinir
sisteminin etkileşimi rol oynar.
 Beynin bir bilgiyi öğrenme sürecinde yaptığı işlemler bilimsel
olarak tespit edilmedikçe öğrenme olgusu tam olarak
açıklanamayacağı hususuna vurgu yapılmaktadır.
 Yaklaşıma göre, davranış çeşitleri ile beynin çeşitli bölgeleri
arasında bir ilişki vardır. Burada önemli olan konunun beynin hangi
bölgesinin hangi tür davranışı sergilemede etkili olduğu hususunun
tam olarak ortaya konulmasıdır.
 Bu yaklaşıma göre, dış etkenlerle birlikte beynin belirli noktaları
içsel olarak uyarılarak çeşitli davranışlar oluşturulabilir. Bu durum,
beyindeki yapının değişimi ile mümkün olabilir.
 Bu yaklaşım son zamanlarda beyin temelli öğrenme olarak da
tanımlanmaktadır.
YAPISALCI YAKLAŞIM
Yapısalcı (Constructivism) Yaklaşım
 Yapısalcılık, parçaların bir araya getirilerek
bir yapının inşa edilmesi anlamına
gelmektedir.
Yapısalcı
Yaklaşım
Bilginin öğrenen
tarafından nasıl
yapılandırıldığını,
bilgiyi işlemede
zihinsel süreçlerin neler
olduğunu inceleyen ve
bununla ilgili ilkeler
ortaya koyan
bir yaklaşımdır.
 Yapısalcı yaklaşım davranışçı ve bilişselci
kuramlardan farklı olarak bilginin bireyden
bağımsız olmadığı görüşü üzerine
temellendirilmiştir.
 Yapısalcı görüşe göre birey dış dünyadaki
nesne, olgu ve olaylar hakkında duyu
organları yoluyla aldığı bilgileri, daha
önceden edindiği bilgi ve deneyimlerle
ilişkilendirerek kendine göre yapılandırır.
 Yapısalcı yaklaşım, bireylerin sahip
olduğu değerlerin ve önceden elde edilen
deneyimlerin bilginin algılanışında ve
zihinde yapılandırılmasında etkili
olduğunu vurgular.
Yapısalcı (Constructivism) Yaklaşım
 Yapısalcı görüşe göre bireylerin bilgiyi bilme ve
anlamlandırması birbirlerinden farklı olacağı için nesnel
bir gerçeklikten söz edilemez.
 Bireylerin doğuştan beri kazandıkları deneyimler ve
zihinlerinde oluşturdukları şemalar farklıdır. Bu yapılar
bireylerin farklı bakış açılarının temelini oluşturur.
 Yapısalcı öğrenme etkinliklerinin planlanıp
uygulanmasında bireysel farklılıklar ve önceki yaşantılar
önemli değişkenlerdir.
Yapısalcı Kurama Göre Öğrenmenin
Oluşumu
 Bilgiyi yapılandırma süreci her bireyde aynı olmasına rağmen
verilen anlam birbirinden farklıdır.
Bireylerin;
önceki deneyimleri,
edindikleri bilgiler,
içinde yaşadıkları toplumsal değerler
bilgiyi farklı şekillerde anlamlandırıp
yapılandırmalarına neden olur.
Diğer bir ifadeyle;
Birey tarafından oluşturulan yapılar
bireye özgüdür. Bu yapıları bir
başkasına aktarması mümkün
değildir. Bu nedenle bir öğretmen,
kendi zihnindeki bilgi kavram ve
düşünceleri öğrencilerin zihnine
aktaramaz. Bunu yapmaya çalışsa
bile, anlatılanlar öğrenciler
tarafından yorumlanır ve
dönüştürülür. Öğretmenlerin
öğretmeye çalıştıklarının, öğrenciler
tarafından ayni şekliyle
öğrenilmemesinin nedeni budur.
Bilginin Birey Tarafından Yapılandırılma
Süreci
Yeni
Durum
UYMA
(Uzlaşma)
Anlam
verme
ÖZÜM
SEME
ADAPTASYON
(Yapılandırma)
Eski
Bilgiler
Yapısalcılara göre birey, bu süreçte bilgiyi kendilerine aktarılan
şekliyle değil, zihinlerinde yeniden yapılandırarak öğrenirler.
Özümseme: Birey karşılaştığı yeni bir olgu, olay ya da durumu önceki
bilgi ve deneyimleriyle tanımaya, açıklamaya, anlamaya çalışır. Burada
bireyin karşılaşılan durumla ilgili daha önceden oluşturduğu şemalar
önemlidir.
Uyma/Uzlaşma/Yerleştirme: Bireyin yeni karşılaştığı bilgiyi özümseme
sürecinde bir çelişki ortaya çıkıyorsa, yani bilgiyi açıklayamıyorsa, eski
bilgilerini (şemalarını) gözden geçirir. Zihin dengesizliği oluşur ve bir
uzlaşma sürecine girer. Birey bu süreçte var olan şemasını değiştirerek
yeni duruma uyum sağlamış olur.
Uyma sürecinde birey için üç tercih söz konusudur. Ya birey yeni
karşılaştığı durumu/bilgiyi zihninde kendine uygun şekilde değiştirerek
kabullenir, ya birey kendi düşünme tarzını/fikirlerini yeni deneyimi
kabullenecek şekilde değiştirir, yada yeni bilgiyi kabul etmeyip eski
bilgilerini muhafaza etmeye çalışacaktır.
Dengeleme: Birey bilgiyi yapılandırma sürecinde yeni duruma uyum
sağlayarak bozulan dengeyi yeniden düzeltir. Sonuçta bilgi
anlamlandırılarak birey denge durumuna geçer. Buna dengeye ulaşma
adı verilmektedir. Sonra birey karşılaştığı her yeni durumda bu dengeyi
korumaya çalışarak, yeni bilgileri kurar.
Yapısalcı Yaklaşımın Ortaya Koyduğu İlkeler
Öğrenciler öğrenme ortamına kendilerine özgü ön
bilgi ve inançlarla gelirler; bu ön bilgi, tutum ve
inançlar öğrenmeyi etkiler.
Öğrenme pasif bir süreç değil öğrencinin öğrenme
süreçlerine katılımını gerektiren aktif, sürekli ve
gelişimsel bir süreçtir. Bu yüzden öğretimde bu
öğrenme teorisinin esas alınması öğretimin
kendiliğinden “öğrenci merkezli” olmasını sağlar.
Yapısalcı Yaklaşımın Ortaya Koyduğu İlkeler
Bilgi ve anlayışlar her birey tarafından eşsiz bir
şekilde hem kişisel hem de sosyal olarak
yapılandırılır. Ancak ortak fiziksel deneyimler, dil ve
sosyal etkileşimler nedeniyle bireylerin
yapılandırdığı anlam kalıplarında düzenlilik vardır.
İnsanlar dünyayı anlamlandırmaya çalışırken
yapılandırdıkları yeni bilgileri değerlendirirler ve yeni
bilgileri özümleyebilir, düzenleyebilir ve ya
reddedebilirler.
Öğretme ile öğrenme arasındaki ilişki her zaman
doğrusal ve birebir değildir. Bilgi ve beceriler
öğretim uygulamaları ile öğretmenden öğrenciye bir
paket olarak olduğu gibi aktarılamaz.
Özetle,
Davranışçı kuramda bilgi dışsal ve tek gerçekliğe
dayalı bir öğe olarak öğretmen tarafından
sunulmakta, öğrenciler ise bu bilgiyi olduğu gibi
ezberlemektedirler. Bilişsel kuramda ise, bilgi yine
dışardan sunulmakta ama öğrenciler belli bir
dereceye kadar bu bilgiyi işleyerek
geliştirebilmektedirler.
Her iki yaklaşımda da bilgiye verilen anlam tektir.
Yani öğrenci tarafından değiştirilmemiştir. Yapısalcı
kuramda ise, öğretmenin rolü bilgi sunmak değildir.
Öğrenmeyi kolaylaştırma işlevi ön plandadır. Bilginin
algılanması, işlenmesi, yorumlanması, yeniden
üretilmesinde öğrenci söz sahibidir.
Yapısalcı öğrenmede amaç;
DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME DEĞİL, ANLAYIŞ OLUŞTURMADIR.
Bundan dolayı,
 öğrenmede sonuca değil, sürece önem verilir.
 Öğrencinin doğru sonucu bulup bulmaması değil,
sonuca nasıl ulaştığı önemlidir.
Davranışçı, Bilişsel ve Yapısalcı Yaklaşımın
Karşılaştırılması
Davranışçı Yaklaşım
Etki-tepki-davranış
Öğrenme
süreci
Dış etkenlerin
Öğretmenin düzenlenmesi.
Rolü
Hedeflerin
belirlenmesi
Öğrenci
Davranışlarını
Öğretmeni yönlendirici ipuçları
Görevleri sağlama
Öğrenci davranışını
pekiştirme.
Bilişsel Yaklaşım Yapılandırmacı Yaklaşım
Dikkat-kodlama
bellekten geri
çağırma
Tekrarlanan grup
diyalogları ve katılımcı
Problem çözme.
Bilişsel süreci
destekleyen
koşulların
düzenlenmesi.
Örnek olma ve rehberlik
sağlama.
Yeni bilgiyi organize
etme
Yeni bilgiyi mevcut
bilgiyle ilişkilendirme
Öğrenci dikkatini,
bilgiyi kodlamasını ve
Hatırlamasını
sağlayıcı etkinlikler
sunma.
İyi bir problem
yaratma
Grup içinde öğrenme
Etkinliklerini
düzenleme
Bilginin oluşma
sürecinde örnek olma
ve rehberlik sağlama.
13. 2005’te uygulamaya konulan ilköğretim programlarının
dayandığı belirtilen yapılandırmacı (oluşturmacı) öğrenme
yaklaşımı için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?(KPSS-2008)
A) Öğretmen, bilgileri yapılandırarak sistematik bir biçimde öğrenciye
sunmalıdır.
B) Bilginin nasıl yapılandırılacağını ve nasıl kullanılacağını, ders
kitapları ve öğretmen kılavuzları ayrıntılı olarak anlatmalıdır.
C) Öğrencilerin, önceden öğrendikleri bilgileri zaman zaman tekrar
edip hatırlamaları önemlidir.
D) Öğrenciler, öğretmenden, öğretim araçlarından ve kitaplardan
öğrendikleri bilgileri gerektiği zaman ve kendilerinden
istendiğinde bir düzen içinde sunmalıdır.
E) Bilişsel etkinlikler içinde öğrenilen yeni bilgiler eski öğrenilenlerle
birlikte yorumlanır, geliştirilir ve sentezlenir.
ÇOKLU ZEKA
KURAMI
Çoklu Zeka Kuramı
 Binet, zekayı doğumla belirlenmiş sabit, ölçülebilir ve değişmez bir
olgu olarak varsayarken, sonraki yıllarda gelen Piaget, Vygotsky,
gibi araştırmacılar ise yaptıkları araştırmalar sonucunda zekanın
değişken olduğunu ortaya koymuşlardır.
 Gardner’in çoklu zeka kuramına kadar zeka konusundaki
geleneksel anlayışta, zekanın doğuştan geldiği, değiştirilemeyeceği
ve testlerle ölçülebileceği anlayışı vardı.
 Bu anlayışa göre bireyler doğuştan zekidir ya da değildir, sonradan
zeka geliştirilemez. Gardner ise zekayı “daha çok doğal ortamlarda,
zengin bir içerik içerisinde problem çözme ve ürün geliştirme
becerisi” olarak tanımlamıştır.
 Buna göre çevresel ortamlar değiştiğinde bireyin zekaya bağlı
davranışları da değişebilmektedir.
Howard Gardner Zekanın Özelliklerini Şöyle
Sıralamaktadır:
 Her insan kendi zekasını artırma ve geliştirme yeteneğine sahiptir.
 Zeka sadece değişmekle kalmaz aynı zamanda başkalarına da
öğretilebilir.
 Zeka insandaki beynin ve zihinsel sistemlerinin birbirleriyle
etkileşimi sonucu ortaya çıkan çok yönlü bir olgudur.
 Zeka çok yönlülük göstermesine rağmen kendi içinde bir bütündür.
 Her insan, çeşitli zeka alanlarının tümüne sahiptir.
 Her insan, zeka alanlarından her birini belli bir düzeyde
geliştirebilir.
 Çeşitli zeka alanları, genellikle bir arada belli bir uyum içinde
çalışırlar.
 Bir insanın her alanda zeki olabilmesinin bir çok yolu
bulunmaktadır.
ÇOKLU ZEKA KURAMI
Zekâ Alanı
Sözel-Dil
MantıksalMatematiksel
Kodu
Tanımı
SD
Seslere, kelimelerin telaffuzlarına, vurgularına ve anlamlarına;
dilin gramer yapısına ve fonksiyonlarına karşı ilgili olma gibi.
MM
Sayılara ve niceliksel ilişkilere, muhakemeye, mantığa,
sorgulama ve neden-sonuç ilişkilerine karşı duyarlı olma gibi.
GU
Görsel ve uzaysal dünyayı doğru bir şekilde algılama ve dış
dünyadan edinilen izlenimleri değişiklik şekiller veya çizimler
yoluyla sergileme gibi.
MR
Ritim, nota, melodi, ahenk ve ses tonu gibi müziksel unsurlara
karşı duyarlı olmayı, bunlara değer vermeyi ve bu alanlardaki
becerileri gibi.
BK
Duygu ve düşüncelerini vücudu ile ifade edebilme ve nesneleri
becerikli bir şekilde kullanarak yeni yapılar üretebilme becerileri
gibi.
S
İnsanların karakterlerini, duygularını, mizaçlarını, ilgilerini,
ihtiyaçlarını, motivasyonlarını doğru bir şekilde anlama, ayırt
etme ve karşılama gibi.
İçselÖze dönük
İ
Kendi ilgilerinin, ihtiyaçlarının, ideallerinin, zayıf ve güçlü
yanlarının farkında olma ve bunlara bağlı olarak hayatında
doğru karar verebilme gibi.
Doğacı
D
Doğaya, doğa olaylarına ve doğal kaynaklara karşı duyarlılık,
çevreye saygı gibi.
GörselUzamsal
MüzikselRitmik
BedenselKinestetik
SosyalKişilerarası
Çoklu Zeka Teorisinin Dayandığı Temeller
1- Her insan, çeşitli zeka alanlarının
tümüne sahiptir.
Çoklu zeka teorisi, insanda yalnızca tek bir
zekanın geçerliliğini belirlemek yerine, her
insanın bütün zeka alanlarında yeteneğinin
olduğu görüşünü benimsemektedir.
Ancak, her insanda söz konusu olan bu zeka
alanları değişik düzeylerde bulunabilmektedir.
2- Her insan, çeşitli zeka alanlarından her
birini belirli bir düzeyde geliştirebilir.
Çoklu zeka teorisi, yeterli ve uygun destek,
imkan ve eğitim sağlandığında, gerçekte her
bireyin zeka alanlarının hepsini oldukça
yüksek bir düzeyde geliştirebilme kabiliyetine
sahip olduğunu ileri sürmektedir.
3- Çeşitli zeka alanları, genellikle, bir arada karmaşık bir yapıda
çalışırlar.
Genellikle, gerçek hayatta hiçbir zeka alanı tek başına
var olmaz. Çeşitli zeka alanları birbirleri ile sürekli olarak
etkileşim içindedirler.
Örneğin,
bir yemeği pişirecek bir kişinin önce tarifi okuması ve
anlaması (sözel-dil zeka alanı),
yemek tarifini oluşturan elementleri tasniflemesi ve yemeğe
karışım oranlarını hesaplayabilmesi (mantıksalmatematiksel zeka alanı) ve
yemeğin kendi damak zevkine uygunluğu (kişisel zeka
alanı) yanında,
ailedeki bütün fertlerin memnuniyetini de sağlayabilmesi
(kişilerarası zeka alanı) gerekir.
Yine, benzer bir şekilde, basketbol
oynamakta olan bir kişinin koşmak, topu
başkasına atmak ve topu yakalamak gibi
özellikleri içeren bedensel-kinestetik zekaya
sahip olmasının yanında, bu kişinin kendisini
oyun sahasına adapte edebilmesi için
görsel-uzamsal zekaya ve oyunda ortaya
çıkabilecek muhtemel anlaşmazlıkların
çözümü için kişilerarası zekaya sahip olması
gerekmektedir.
4- Bir kişinin her alanda zeki olabilmesinin bir çok yolu
bulunmaktadır.
Bir kişinin belli bir zeka alanında zeki
sayılabilmesi için eğitimcilerce benimsenmiş
standart sayılabilecek birtakım nitelikler söz
konusu değildir.
Örneğin; sözel-dil zekasına sahip bir kişi
okumayı çok iyi beceremeyebilir fakat çok
geniş bir kelime haznesine veya çok iyi
hikaye yazma ve anlatma kabiliyetlerine sahip
olabilir.
Zekanın farklı boyutları olmakla birlikte bu
boyutlar birbirlerinden çok ayrı yapılar ya da
özellikler değildir.
Örneğin bir futbol oyuncusu ;
bedensel zekayı koşarken, yakalarken ve
vururken; uzamsal (şekil-uzay) zekayı, sahayı,
diğer oyuncuların pozisyonlarını düşünürken;
dil ve sosyal zekayı oyun kurallarını
öğrenirken ve takım arkadaşlarıyla
paylaşırken; öze dönük (kişisel) zekayı
kendini değerlendirirken kullanmaktadır.
19. Çoklu zekâ kuramının ortaya koyduğu bilgileri dikkate alarak
mesleğini sürdüren bir öğretmen, bu kuramın gereği olarak
aşağıdakilerden hangisini yapmaya özen göstermelidir?(KPSS2008)
A) Dersi sunuş biçimine öğrencilerin alışması için çaba göstermelidir.
B) Öğrenciler, hazırbulunuşluk düzeylerine göre bir araya getirilerek
gruplanmalıdır.
C) Öğrencilerin kavrayabilmeleri için konuları tekrar tekrar anlatmalıdır.
D) Farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullanmaya çaba göstermelidir.
E) Öğrenme gerçekleştiğinde pekiştireç vermelidir.
18. Canlılarla ilgili kitapları okumayı seven, oyun
oynarken, ders çalışırken yalnız olmayı tercih eden ve
açık hava ortamlarında yapılan yürüyüşlerden
hoşlanan bireyin çoklu zekâ kuramına göre hangi zekâ
alanlarının daha baskın olduğu söylenebilir?(KPSS2008)
A) Öze dönük ve doğacı
B) Doğacı ve mantıksal
C) Mantıksal ve sözel
D) Sözel ve öze dönük
E) Öze dönük ve müziksel
Felsefenin Öğrenmeye Bakış Açıları
• Daimicilik-Öğrenme İlişkisi: Düşünme gücünü geliştirme, matematik
ve dil gelişimine ağırlık verme, bilişsel gelişim boyutu ön planda,
öğretmen merkezli bir eğitim, tek tip öğrenciye göre eğitim
• Esasicilik-Öğrenme İlişkisi: Düşünme gücünü geliştirme, bilişsel
kapasiteyi artırma, klasik konular, çağdaş ve gündem maddelerini
ilgilendiren konuları öğretme, tek tip öğrenciye yönelik eğitim,
öğretmen merkezli eğitim
• İlerlemecilik-Öğrenme İlişkisi: Öğrenci merkezli, hem süreç hem de
ürün elde etmek önemlidir, buluş yolu ile öğretim stratejisini, işbirlikçi
öğrenme, problem çözme, proje tabanlı öğrenme yöntemlerini
kullanılır
• Yeniden Kurmacılık-Öğrenme İlişkisi: Toplum sorunlarını çözme,
‘Bilim bir süreçtir’ ilkesini savunur, demokrasinin öğretilmesini
savunur, tartışma, problem çözme, eleştirel düşünme gibi yöntemleri
kullanır.
ÖĞRETİM
STRATEJİLERİ
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Öğretim Stratejisi ve Başlıca Öğretim
Stratejileri
Strateji ; Konunun seçimi, analiz edilmesi,
sentezlenmesi ve öğretiminde hangi öğretim
modelinin uygulanacağının belirlenmesini ifade
eder.
Strateji sınıf içinde öğretme öğrenme
etkinliklerinin belirlenmesinden
değerlendirilmesine kadar ilgili öğretim sürecine
yön verir.
Diğer bir ifadeyle, strateji dersin hedefine
ulaşmasını sağlayan, uygulanacak yöntemin
belirlenmesine yön veren genel bir yaklaşımdır.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Öğrencilere kazandırılacak davranışlar, belirlenen bir öğretim
yöntemiyle kazandırılmaktadır. Her öğretme etkinliğinde
kullanılabilecek tek bir yöntem olmadığına göre, öğrenciye bir davranışı
kazandırmada en etkili yöntem veya yöntemler çok iyi seçilmelidir.
Amaçların alanı, seviyeleri ve konu alanı değiştikçe uygulanacak
yöntemler de değişecektir. Öğretmenin başta benimsediği öğretme
stratejisi, seçilecek yönteme yön verecektir.
Belli başlı öğretim stratejileri şunlardır:




Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim Stratejisi
Tam Öğrenme ve Etkili Öğretim Stratejisi
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
1.
Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisi
(Anlamlı Öğrenme Kuramı)
İlke, kavram ve genellemelerin öğretilmesinde kullanılan bir
öğretme yaklaşımıdır. Bilgilerin sunulmasında tümdengelim yolu
kullanılır. Öğretmen, konusu ile ilgili sunacağı bilgileri önceden
düzenler, ilke ve kavramlardan genel bilgilerden özel durumlara
doğru bir sıraya koyar ve sınıf ortamında sunar. Bu strateji
kapsamında daha çok anlatım yöntemi kullanılır.
Bu stratejide tartışma yöntemi, gösteri yöntemi ve soru-cevap
tekniğine yer verilmesi durumunda öğrencilerde anlamlı ve kalıcı
öğrenmeler sağlar.
Daha çok derslerin giriş bölümünde bilgi düzeyindeki hedeflerin
kazandırılmasında kullanılır.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Bu stratejinin kullanılmasında bazı ilkeleri
uyulması gereklidir:
Kazandırılacak hedef davranışlar, bilişsel,
duyuşsal ve devinişsel alanların en alt
basamakları olan bilme, alma ve uyarılma
basamaklarından birinde olmalıdır.
Öğretmen önce bilgi basamağındaki
kavramları sınıfa anlatmalı ve her bir
durumla ilgili olarak yaşamın içinden
örnekler vermelidir.
Anlaşılmayan konular tekrar anlatılmalı ve
bu defa değişik örnekler verilmelidir.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Bu stratejinin kullanılmasında bazı ilkeleri
uyulması gereklidir:
Sınıfa soru sorulmalı ve alınan doğru
cevaplar pekiştirilmelidir.
Öğrencilerden, verilen kavramlara yeni
örnekler vermeleri istenmeli, doğru olanlar
pekiştirilmelidir.
Öğretmen sınıfı sürekli denetlemeli ve her
öğrenciyle göz iletişimi kurmalıdır. Her
öğrencinin söz hakkı alması sağlanmalıdır.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
2. Buluş Yoluyla Öğretim Stratejisi
Öğrencilerin etkinliğine dayalı bir yaklaşımdır. Belli bir
problemle veya konu alanı ile ilgili bilgileri toplama ve bu
bilgiler üzerinde analiz çalışması yaparak belli yargılara varma
işlemlerini içerir.
Bu öğretme stratejisinin uygulandığı sınıflarda öğrenciler
problem çözme gücü kazanır, elde ettiği ilke ve genellemeleri
karşılaştığı yeni problemlere uygularlar. Bu amaçla, öğrencilere
hayatta karşılaştıkları problemleri çözebilmeleri için veri
toplama, analiz etme ve bunlardan ilke ve genellemelere varma
fırsatları verilir ve pratik yapmaları sağlanır.
Bu yaklaşımda öğretmenin görevi öğrenciyi yönlendirmek ve
cevabı ona buldurmaktır. Bunun için öğretime öğrencide merak
uyandıracak bir problemle başlanır. Öğrenciye yeter sayıda
örnekler verilerek problemin çözümüne ulaşması sağlanır.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
 Buluş yoluyla öğretim bir tümevarım yoludur. Öğrenci
aktif, öğretmen rehber durumundadır. Bu yaklaşımda
soru-cevap, tartışma, gösterip yaptırma, örnek olay,
grupla çalışma, işbirlikçi öğretim gibi yöntem ve teknikler
kullanılabilir.
 Öğretmen dersin konusunu problem haline getirerek
derse giriş yapar ve sorularla öğrencilerin meraklarını
problem üzerine odaklaştırır. Öğrencilerin katılımıyla
yapılan tartışmalarla problem çözülmeye çalışılır. Burada
öğretmenin görevi öğrenciyi aktif hale getirmek ve onu
cevabı bulabilmesi için yönlendirmektir.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Buluş yoluyla öğrenmede öğrencinin kendi
gözlemleri ve etkinlikleri sonucunda bilgi, kavram, ilke
ve genellemeye ulaşması sağlanır.
Bruner'e göre öğrenci bilgiye kendisi ulaşmalı ve
keşfetmelidir. Bireylerin öğrenme doğalarında,
araştırma, merak, bulma, keşfetme isteği vardır.
Öğrenciler bir bilim adamı gibi bilgiyi kendileri
yapılandırmalıdır.
Bunun için aktif olarak, deney yapmaya, ilke ve
kavramları bulmaya yönlendirmelidir. Böylece
öğrenciler kendisine güvenen, olumlu benlik geliştiren
ve bağımsız davranan bireyler olarak yetiştirilirler.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Bu Yaklaşımı Kullanırken Uyulması Gereken İlkeler Şunlardır
 Kazandırılacak hedef davranışlar, bilişsel
alanın kavrama, analiz, sentez ve
değerlendirme; duyuşsal alanın tepkide
bulunma ve değer verme basamaklarında
bulunmalıdır.
 Öğretmen olgu ve olaylardan belirli ilkeler
bulduracaksa, bunlarla ilgili örnekleri sınıfa
getirmelidir.
 Öğrencilerin örnek üzerinde gerekli işlemleri
yapmaları sağlanmalı, hedef davranışlarla
ilgili neden, niçin, nasıl vb. açık uçlu sorular
sormalı, sınıftan alınan doğru cevaplar
pekiştirilmeli.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Bu Yaklaşımı Kullanırken Uyulması Gereken İlkler Şunlardır
Öğretmen bu yaklaşımda herhangi bir
açıklama ve anlatımda bulunmamalı, yalnız
yol gösterici olmalıdır.
Örnek üzerinde yapılan işlemler
sonucunda nedeni, niçini, nasılı ve benzeri
bulunduktan sonra öğrencilerden bunlarla
ilgili yeni örnekler istenmelidir.
Öğretmen, sınıfta bir konu etrafında
yapılan tartışmanın başka bir alana
kaymasına izin vermemelidir
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Buluş Yoluyla Öğretim ve Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejilerinin
Karşılaştırılması
Buluş Yoluyla Öğretim (Bruner)
Sunuş Yoluyla Öğretim (Asubel)
Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır.
Öğretmenin düzenlediği, merkezde olduğu ve
öğrencinin de kısmen aktif olduğu bir
yaklaşımdır.
İlke, kavram ve geneIIemelere öğrenci
ulaşır.
İlke, kavram ve genellemeler öğretmen tarafından
sunulur.
Tümevarım Yaklaşımı kullanılır.
Tümdengelim yaklaşımı kullanılır.
Derslerin etkinlikler bölümünde
kullanılır.
Derslerin giriş bölümünde kullanılır.
Kavrama, uygulama, analiz sentez gibi
hedeflerin kazandırılması önemlidir.
Soyut konuların ve kavramların öğretiminde
kullanılır(5. Sınıftan itibaren kullanılması önerilir)
Öğrencinin merak ve keşfetme isteği
harekete geçirilir. Öğrencinin bilgiye
araştırma, inceleme ve problem çözme
yoluyla ulaşması sağlanır.
Öğrenciye hazır bilgiler anlamlı olarak verilir.
Konular öğretmen tarafından anlamlı bir
bütünlüğe dönüştürülerek aktarılır.
Her iki yaklaşımda da; ön öğrenmelerin harekete geçirilmesi ve yeni
konularla ilişkilendirilmesi gerektirir.
Her iki yaklaşım da bilişsel özellikler taşır ve anlamlı öğrenmenin
oluşturulmasına çalışılır.
3. Araştırma ve İnceleme Stratejisi
 Bu strateji ders programlarında yer alan problemlerin çözümü için
uygulanan bir tür problem çözme sürecidir. Öğrencilerin problem
çözme (bilimsel yöntem) becerilerini kullanarak öğrenmenin
sağlandığı öğrenme yoludur. Öğrenci problem çözmenin (bilimsel
yöntemin) aşamalarını karşılaştığı durumlara (problemlere) uygular.
 Öğrenci süreçte tamamen aktiftir.
 Öğretmen ise bu yaklaşımda rehber yada danışman konumundadır.
(Ön bilgi dahi vermez) Öğrencilerin çalışmalarını kontrol eder, onları
yönlendirir ve düşünmeye sevk eder.
 Öğrenci bu strateji sayesinde problemi fark etme ve çözme becerisi
kazanır ve bu beceriyi toplum hayatında karşılaştığı problemlerin
çözümünde uygular. Bilimsel düşünme ve bilimsel yöntemin
problem çözme aşamaların edinmiş olur.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
 Özellikle öğrencilere
yaşamlarında
karşılaşabilecekleri
problem durumlarında
değişik çözümler
üretmesini öğretir. Ayrıca
öğrendikleri konuları
değişik durumlarda
denemelerine olanak
sağlar.
 Araştırma-inceleme yoluyla
öğretim stratejisi özellikle
uygulama ve daha üst
düzeyindeki hedef
alanlarının öğrenciye
kazandırılmasında etkilidir.
Araştırma-İnceleme yoluyla
öğretim stratejisinin
uygulaması
1. Problemin hissedilmesi ve
belirlenmesi.
2. Problemin tanımlanması ve
sınırlandırılması.
3. Problem durumu ile ilgili bilgilerin
toplanması.
4. Problemin çözümü ile ilgili
hipotezler (denenceler) kurma.
5. Problemin çözümü için yöntem
geliştirme, veri toplama ve analiz
etme.
6. Hipotezleri test etme, doğruluklarını
belirleme.
7. Çözüme ulaşma, uygulama ve
sonuçlandırma.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Dikkat:
Buluş yoluyla öğretim stratejisinde
problem çözmenin (bilimsel yöntem)
basamakları öğrenciye öğretilir iken,
araştırma-inceleme yoluyla
öğretim stratejisinde ise öğrencilerin
gerçek yaşamda karşılaşabileceği
bir problem durumuna,
problem çözmenin (bilimsel yöntemin) aşamalarını
kullanarak çözüm üretme yetenekleri geliştirilir.
Soru: Bir öğretmen, öğrencilerine önce bir problem durumu sunar.
Öğrenciler problem durumuyla ilgili bildiklerini ortaya koyarak
problemi tanımlarlar.
Bu sınıfta probleme dayalı öğrenme sürecine göre bundan sonra
yapılacak iş aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS 2005)
A)Problem çözümünde ihtiyaç duyulacak bilgiler listelenir.
B)Öneriler, çözümler ya da hipotezler belirlenir.
C) İhtiyaç duyulan bilgilerle ilgili araştırmalar yapılır.
D) Öğrenciler problemle ilgili önerilerini birbirleriyle paylaşır.
E) Öğrenciler elde ettikleri bulguları birbirleriyle
paylaşırlar.
4. Tam Öğrenme Yaklaşımı
 Tam öğrenme, “işin başından beri olumlu öğrenme koşulları sağlanmış ve bu
öğrenme koşulları öğretme-öğrenme süreci boyunca devam etmiş ise dünyada
herhangi birinin öğrenebileceği her şeyi hemen hemen herkes öğrenebilir”
görüşü üzerine temellendirilmiş bir yaklaşımdır.
 Tam öğrenmenin temelinde yatan düşünce;
“öğrencilere duyarlı ve planlı bir öğretim hizmeti sağlanır, öğrenme güçlükleriyle
karşılaşanlara yerinde ve zamanında yardım edilir, bu öğrenmeler için yeterli
zaman verilirse hemen hemen tüm öğrencilerde yüksek düzeyde bir öğrenme
geliştirebilirler (Bloom, 1979: 4)."
 Tam öğrenme, okullarda davranışların öğrenme oranının % 90’a çıkaran bir
öğrenme modelidir. Bu yaklaşımın başarılı olmasında başlıca etken, öğrencilerin
öğretme öğrenme süreci boyunca sürekli olarak güdülenmeleri ve öğrenme
güçlüğü ile karşılaştıklarında yardım almalarıdır.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Tam Öğrenme Yaklaşımı
• Bu yaklaşımın temelinde öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz
önünde bulundurma düşüncesi vardır. Geleneksel sınıflarda
öğretmenin kullandığı yönteme yatkın olan öğrenciler iyi öğrenirken,
diğerleri istenen ölçüde öğrenme gerçekleştiremeyebilir. Ancak
öğretimde amaç bütün öğrencilerin başarılı olmasıdır. Bu nedenle
öğretim bireylere özgü yapılandırılmalıdır. Çünkü yaklaşım “uygun
şartlar sağlandığında herkes öğrenir” görüşünü benimsemektedir.
• Tam öğrenme yaklaşımına göre eğer giriş özellikleri ve öğretim süreci
istenen şekilde nitelikli olursa, bütün öğrencilerde istendik düzeyde
öğrenme gerçekleşir.
• Öğrencinin hazır-bulunuşluk düzeyinin ve öğrenme niteliklerinin
olumlu olması halinde öğrenme ürünleri de yüksek düzeyde olacak ve
öğrenme ürünleri bakımından öğrenciler arası farklılaşma en az
olacaktır.
Tam Öğrenme Modeli (Okulda Öğrenme Kuramı)
GİRDİ
ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ
SÜREÇ
ÇIKTI
ÖĞRETİM
ÖĞRENME
ÜRÜNLERİ
Bilişsel Giriş Davranışları
 Bilgi
Öğrenme
 Beceri
Ünitesi
 Yeterlik
Duyuşsal Giriş Özellikleri
 İlgi
 Tutum
 Akademik Benlik Öğretim Hizmetlerinin Niteliği
İpuçları
Pekiştireçler
Öğrenci Katılımı
Dönüt ve Düzeltme
Öğrenme düzeyi
Öğrenme hızı
Duyuşsal ürünler
Tam Öğrenme Modelinin Değişkenleri
Öğrenci Nitelikleri
(Giriş Davranışları)
Bilişsel giriş
davranışları
Sözel, işlemsel yetenek
Okuduğunu anlamaDinleme becerisi
Bilgi, beceri, yetenek
ön koşul bilgiler
Problem çözme
becerisi.
Duyuşsal giriş
davranışları
İlgi
Tutum
Akademik Özgüven
(benlik)
Öğretim Hizmetlerinin
Nitelikleri
Öğrenme Ürünleri
Öğretim sürecinde öğrencileri Öğrenme düzeyi
ve öğrenmeleri etkileyen
ve çeşidi.
dışsal koşullar dört tanedir:
Öğrenme hızı.
İpucu (öğrencinin neyi
Duyuşsal ürünler
öğreneceğini açıklayıcı
(kendine güven, ruh
mesajlar)
sağlığı, güdü).
Pekiştirme (davranışı
Bilişsel ürünler
gösterme eğilimini
(Kavrama, analiz
güçlendiren uyarıcıları verme) sentez,
değerlendirme)
Katılım (öğrencilerin
öğrenme sürecinde yaptıkları)
Dönüt ve düzeltme
(öğrencilerin neyi öğrenip
neyi öğrenmediklerini
bildirme)
Soru. Bir Türkçe öğretmeni bir okuma parçasını aşağıdaki basamakları
izleyerek işlemektedir:
• Sınıfı küçük gruplara ayırır.
• Okudukları parçayı bireysel olarak özetledikten sonra özetlerini grup
arkadaşlarının özetleriyle karşılaştırmalarını ister.
• Okuma parçası hakkında kitaptaki soruları önce bireysel olarak
cevaplandırmalarını sonra, cevapları grup içinde tartışmalarını ister.
Daha sonra, gruplardan parçanın içerdiği fikirlerin ilişkisini gösteren bir
kavram haritası oluşturmalarını ister.
Bu öğretmenin dersinde yararlandığı öğretim yaklaşımı
ya da kuramı aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS-2008)
A) Bireysel öğrenme
B) Aktif öğrenme
C) Çoklu zekâya dayalı öğrenme
D) Yapılandırmacı öğrenme
E) Tam öğrenme
Soru: Bilginin anlamlı bir biçimde yapılandırılması için tümdengelim
yöntemi kullanılabilir. Öğrencilerin, bütünden parçaya doğru
yoğunlaşmasının anlamlı öğrenmesinin gerçekleşmesine yardımcı
olacağı savunulmaktadır.
Bu düşüncenin temel gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS
2005)
A) Öğretim durumlarını ön öğrenmelere göre hazırlamak
B) Öğrenmenin temel kavramlar etrafında gerçekleşmesini sağlamak
C) Eğitim programlarını öğrencilerin beklentilerine göre değiştirmek
D) Araştırma etkinliklerinin gücünü artırma
E) Bilgi kaynaklarını sorgulamayı sağlama
Soru: Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde bilgiler düzenlidir ve
çoğunlukla öğretmenin etkin olduğu bir süreç izlenir.
Sunuş yoluyla öğretme yaklaşımında, dersini monotonluktan uzak
tutmak isteyen bir öğretmen aşağıdakilerden hangisinden kaçınmalıdır?
(KPSS 2005)
A) Öğrencilerin soru sormalarına fırsat vermek
B) Konuyu bütün olarak, bölmeden anlatmak
C) Farklı öğretim tekniklerini kullanma
D) Öğretim materyali ve araç-gereçlerden yararlanmak
E) Ders sonunda konuyu kısaca özetlemek
Soru: Buluş yoluyla öğretim yaklaşımında, öğretmenin temel görevi
aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS . 2003)
A) Öğrencilere bulamayacakları bilgileri bulmalarında yardımcı olma
B) Anlaşılması zor olan konuları anlaşılır hale getirici önlemler alma
C) Öğrencileri, grup halinde çalışmaya ve öğrenmeye özendirme
D) Öğrencilere, deney, gözlem, vb.nin nasıl yapılacağı konusunda
yardımcı olma
E) Öğrencilere deneyimler kazandırarak, bilgiye kendilerinin ulaşmasını
sağlama
Soru: Sunuş yoluyla öğretme yaklaşımını etkili bir biçimde kullanmak
isteyen bir öğretmen aşağıdakilerden hangisini öncelikli olarak göz
önünde bulundurur? (KPSS 2003)
A) İçeriği düzenli ve anlamlı biçimde sunmaya çalışma
B) İlke ve genellemeleri dolaylı olarak tanıtmaya çalışma
C) İçeriğin aktarılmasına ayrılan süreyi ekonomik kullanma
D) Sınıfta seviye grupları (homojen gruplar) oluşturma
E) Konuyla ilgili öğrenmeleri bir problem üzerinde örneklendirme
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Soru: Öğrenciler tarafından öğretmenin rehberliğinde konuyla ilgili
örneklerin açıklanmasını, karşılaştırılmasını ve örnek olmayan
durumların ayırt edilmesini, özelliklerin, ilişkilerin ve ilkelerin
vurgulanmasını ve benzer etkinliklerle yeni örneklerin geliştirilmesini
içeren öğretim yaklaşımına ne denir? (KPSS 2003)
A) Sunuş yoluyla öğretim
B) Buluş yoluyla öğretim
c) Tam öğrenme yoluyla öğretim
D) Birebir (bireysel) öğretim
E) Programlı öğretim
Soru: Aşağıdaki yaklaşımların hangisinde öz değerlendirme ve grubun
kendi kendini değerlendirmesi yoluyla süreç hakkında bilgi toplama
eğilimi, diğerlerine göre daha az tercih edilir? (KPSS 2005)
A) Yansıtıcı öğrenme
c) Sunuş yoluyla öğrenme
E) Proje tabanlı öğrenme
B) Probleme dayalı öğrenme
D) İşbirlikli öğrenme
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Soru: Öğretme-öğrenme sürecinde önce öğrencilere belli yaşantılar
kazandırılmakta, sonra da öğrencilerden bu yaşantıları üzerinde düşünerek
verilen duruma bir açıklama getirmeleri genellemelere varmaları, soruna
çözüm önermeleri vb. istenmektedir.
Bu yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS 2002)
A) Tam öğrenme
B) Buluş yoluyla öğrenme
C) Öğretimde proje yöntemi
D) Bireyselleştirilmiş öğretim
E) Sunuş yoluyla öğretim
Soru: Sunuş yoluyla etkili bir öğretim yapmak isteyen öğretmen,
aşağıdakilerden hangisinden kaçınmalıdır? (KPSS 2001)
A) Sunuşunda bütün öğrencilerin anlayabileceği bir dil kullanma
B) Sadece düz anlatım tekniğini kullanarak konunun bütün boyutlarını
açıklama
c) Öğrencileri neleri öğrenecekleri konusunda bilgilendirme
D) Sunuşunu ses tonu değişiklikleri, jest ve mimiklerle destekleme
E) Sunuşunu, önemli kısımları toplayarak bitirme.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
Soru: Aşağıdakilerden hangisi buluş yoluşla öğrenme yaklaşımını
uygulamaya çalışan bir öğretmenin yapmaması gereken bir davranıştır?
(KPSS 2001)
A) Konuşu değişik örneklerle açıklamak
B) Öğrencilerin dikkatini anlatacağı konu üzerinde toplamak
C) Öğrencileri, düşünme süreçlerinden yararlanmaya özendirmek
D) Ulaşılması gereken sonucu öğrencilere söylemek
E) Öğrencilerden, öğrenilenleri gerekçeleriyle açıklamalarını istemek.
Soru: Kavram haritalarından en çok aşağıdaki kuramların hangisine
bağlı olarak yürütülen öğretmen öğrenme yaklaşımında kullanılır. (KPSS
2004)
A) Buluş yoluyla öğrenme
B) Tam öğrenme
C) Yapılandırmacılık (constructivism) D) Anlamlı öğrenme
E) Çoklu zeka kuramı
ÖDEV 2
• Seçtiğiniz bir konunun öğretimi için, Çoklu
Zeka modeline uygun olarak bir öğretim
süreci/dersi tasarlayıp, bu kazanımlar için bir
ders planı hazırlayınız.
ÖDEV 3:
Bir yöntem/teknik hakkında gerekli araştırmaların yapılarak sınıfta
sunulması
• Yöntemi/Tekniği açıklarken
1. Yöntemin/tekniğin tanımlanması ve açıklaması
2. Yöntemin/tekniğin türleri (varsa)
3. Yöntemin/tekniğin sınıf içi örnekleri
4. Yöntemin/tekniğin avantajları/yararları
5. Yöntemin/tekniğin sınırlıkları/olumsuz yönleri
6. Yöntemin/tekniğin sınıfta etkili kullanılması için dikkat edilmesi gereken
kurallar
başlıklarına ders işleyişinde yer verilmelidir !!!
• Ödevi KPSS soru çözümü olanlar, soruları diğer arkadaşlarına
sınıfta çözümleriyle açıklamak durumundadırlar.
• Doç. Dr. Suat Ünal’ın ders slaytlarından uyarlanmıştır.