Transcript KALSİYUM D VİTAMİNİ VE OSTEOPOROZ
OSTEOPOROZ
Doç.Dr.Naim NUR Halk Sağlığı AD
1
OSTEOPOROZ
Osteoporoz, kemik erimesi olarak da adlandırılan, düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karekterize sistemik bir iskelet hastalığıdır.
2
OSTEOPOROZ
Sözcük anlamı “delikli, gözenekli kemik” demektir. Özellikle yaşlı bireyler için önemli bir sağlık sorunudur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemikler kolaylıkla kırılabilir duruma gelir.
3
Kemik Yapısı
33 yaş 55 yaş 72 yaş
4
Kemik dinamik bir dokudur, devamlı yıkılır ve yeniden yapılır, yapımla yıkım arasındaki denge yıkım lehine artarsa kemik kaybedilir ve kemik kütlesi azalır. Azalmış kemik kolaylıkla kırılır.
Kemiğin ince yapısı çeşitli faktörlerle bozulursa kemik yine kırılgan olabilir.
5
Yaşa Bağlı Kemik Mineral Yoğunluğundaki Değişiklikler
Doruk kemik kütlesi Yaşa bağımlı kemik kaybı
Kemik yoğunluğu Erkekler Kadınlar
Menopoza bağlı kemik kaybı 0 20
Yaş
40 60 80
6
Osteoporoz
Osteoporoz, çocukluk devresindeki kemiğin boyutları, gücü, ve yirmili yaşlarda tamamlanan mineralizasyonu (Doruk Kemik Kütlesi) ile yakından ilgilidir. Çocukluk veya ergenlik çağında kemik kütlesi yüksek olanlar, ileri yaşlarda veya menopoz devresinde kemik kaybı başladığında, avantajlı durumda olurlar.
7
Osteoporoz Sıklığı
Yaş Erkek (%) Kadın (%) 50-54 55-59 60-64 65-69 70-74 75-79 80-84 50-84 2.5
3.5
5.8
7.4
7.8
10.3
16.6
6.3
6.3
9.6
14.3
20.2
27.9
37.5
47.2
21.2
Kanis JA et al. Osteo Intern 2005 8
Osteoporoz Sıklığı
50 yaş üzerindekilerin yaklaşık
yarısı
osteoporotik veya osteopeniktir.
60 yaş üzeri
kadınların 1/2 si, erkeklerin 1/3’ü
osteoporotiktir.
ABD’de
10 milyon
, Avrupa ve Japonya’da
55 milyon ,
Avustralya’da
2 milyon
ve Kanada’da
3.5 milyondan
fazla kişi osteoporotiktir .
9
Osteoporoz en sık görülen kemik hastalığıdır Osteoporozun önemi kırıklara neden olmasıdır !
10
Yaşa Bağımlı Kırıklar Erkekler Kadınlar omurga kalça kalça omurga Ön kol Yaş Grubu Ön kol 11
Kalça Kırığı Görülme Sıklığı
5 4 7 6 3 2 1 0 1990 2025 2050 Yaşlanan nüfus arttıkça, bütün dünyada kalça kırıkları da artmaktadır.
Cooper C. et al., 1992,
Osteoporos Int
Kalça Kırığı Tüm Dünyada Artıyor!
800 Toplam Kalça Kırığı Sayısı 700 600 500 1950 =
1.66 million
400 2050 =
6.26 million
300 200 100 0 1950 2050
Asya ’da 2050 ’de 3.250 milyon olacak.
Europe a Amerika
13
ABD’de her yıl 1,5milyon kırık tespit edilmekte olup, bunun; 250.000’i kalça kırığı 500.000’den fazlası vertebra kırığıdır.
WHO raporlarına göre 50 yaş üzerindeki postmenapozal populasyonun %30 ‘u Osteoporoz sınıfına girmektedir.
14
50 Yaş Üzeri Kadınlarda Fraktür Prevalansı EVOS (European Vertebral Osteoporoz Study Group) 19 ülke ortalaması %6-20 Melton %26 Cummigs %32 olarak tesbit etmiştir.
Ülkemizde bu oran %9’ dur.
15
Türkiye’nin de dahil olduğu 6 Avrupa Ü lkesinde, 3 milyon insan içinde 9075 kişide yapılan kalça kırığı ile ilgili bir çalışmada (MEDOS) diğer ülkelerden farklı olarak kırsal kesimde kalça kırığı oranı daha fazla tespit edilmiştir.
Türkiye’de Osteoporoz’a bağlı kalça kırığı prevalansı Avrupa Ülkelerinden 13 kat daha az ve onbin kişide 1,6 olarak tespit edilmiştir.
16
Osteoporozda kalça kırığı
Kalça kırığı % 20 25’i oluştuktan sonraki 1 yıl içinde olguların yaşamını yitirir.
% 25 olgu normale dönmek için uzun dönem bakıma gereksinim gösterirken, % 50 olgu kırık öncesi yaşamlarına tam olarak dönememektedir
17
Osteoporozda kalça kırığı
Günlük yaşamda en az 1 aktiviteyi başaramamak 80% 1 yılda ölüm Kalıcı sakatlık Bağımsız yürüyememe 40% 30% 20% 18
Risk
Kadınlarda yıllık osteoporotik kırık insidansı , kalp krizi, inme ve meme kanserinin toplam insidansından daha fazladır.
1600 1200 800 400 0 osteoporotik kırıklar kalp krizi inme meme kanseri 19
İsviçre’de yapılan bir çalışmada; kadınların Osteoporoz’a bağlı özürlülük nedeniyle, yatakta geçirdikleri gün sayısı, KOAH, Stroke ve Meme ca nedeniyle yatakta geçen gün sayısından fazladır.
20
Kırıkların ülkemizin sağlık düzeyine etkileri oldukça fazladır!
Hastalık birçok ülkedeki gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Türkiye’de osteoporozlu sayısı hakkında sağlıklı veriler yoktur.
Hastalık ülkemizin ekonomisine önemli yük getirmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre tedavi maliyetleri oldukça yüksektir
21
Etiyoloji
Osteoporozun etiyolojisinde; kalıtım, cinsiyet, ırk, beslenme, yetersiz fiziksel aktivite gibi bir çok faktör bulunmaktadır. Bununla birlikte hastalığın oluşumu, özellikle yaşamın erken dönemlerindeki yanlış beslenme ve yaşam biçimlerinden etkilenir, belirti vermeden sessiz ilerler ve ileriki yaşlarda sürpriz bir şekilde ortaya çıkabilir.
22
Majör
Risk Faktörleri
Orta
Doruk kemik kütlesinde düşüklük Erken menapoz Genetik Yaş>65 Premenapozal ooferektomi Steroid kullanımı İmmobilite (45 yaştan önce) İleri derecede alkol Sigara içme Diyetle az Ca alımı Zayıflık Aşırı kahve alımı
Düşük
Orta derecede fiziksel aktivite Asya kökenli olma DM Parite alımı
23
OSTEOPOROZDA BULGULAR
Kemik ağrısı
Halsizlik
İsteksizlik
Ayak parmaklarında kramp
Tırnak kırılmaları
Kemik kırıkları 24
Tanı
Kemik ölçümleri hızlı, kolay yapılabilen testlerdir. Çok çeşitli tanı yöntemleri var ise de en çok DEXA (Dual photon X-ray absorbsiyometre) kullanılmaktadır.
25
Osteoporozdan Korunma
Osteoporozdan korunmada iki önemli faktörden biri güçlü bir kemik oluşumunu sağlamak, diğeri ise kemik kaybını önlemektir.
Gençlik yıllarında kemik mineral yoğunluğunu en üst düzeye ulaştırmak ileriki yaşlarda kaçınılmaz olan kemik kaybını en aza indirir.
26
Osteoporozdan Korunma
Kalsiyum alımının artırılması Sigara kullanmamanın özendirilmesi Alkol kullanımının kısıtlanması Fizik aktivite artırılması Sağlıklı beslenme eğitimleri yönünde toplumlarda bilinçlenme yaratılması
27
Osteoporozdan Korunma
Risk gruplarına yönelik yaklaşım:
Doruk kemik kütlesinin yeterli olmasını sağlamak Osteoporoz yapan hastalıkların tedavisini yapmak Riskli bireylerin saptanması ile erken tedavi etmek
28
Osteoporoza karşı beslenme
Protein, kemiğin önemli bir komponentidir.
Protein, kemik büyümesi ve gelişimde kompleks bir rol oynar. Yüksek protein alımı 50-69 y da kalça kırığı riskini azaltmakta, 70 89 y ise etkisiz bulunmuştur.
Fazla tuzlu diyetler kemiği olumsuz etkiler. C Weikert . Ann Nut & Meta 2005; 49: 312
• •
Osteoporozun önlenmesi için
Topluma yönelik olarak
• • • •
Eğitim Yaşam şekli düzenlenmesi Beslenme Yeterli kalsiyum ve D vitamini Kişiye yönelik olarak
• • •
Riskteki kişilerin tespiti Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı Egzersiz 30
Osteoporoza karşı beslenmede
Dört besin grubundaki besinler (“süt ve süt ürünleri”; “et –yumurta – kuru baklagiller” “taze sebze ve meyveler”; “ekmek ve tahıl grubu” ) birlikte aynı öğünde bireyin gereksinmesine uygun miktarlarda tüketilmeli ve her defasında grup içerisinden farklı besinler seçilerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır.
31
Neler tüketmemeliyiz?
Aşırı tuz ve şeker tüketilmemelidir.
Aşırı kafein tüketiminden sakınılmalıdır.
Çay, kahve ve kolalı içeceklerin kafein içeriği yüksektir.
Aşırı hayvansal kaynaklı protein, tuz, şeker ve kafeinin tüketilmesi idrarda kalsiyum ve magnezyum atımını arttırır.
Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdır. Yüksek miktarda doymuş yağ tüketimi, kemik mineralleri olan kalsiyum ve magnezyumun barsaklardan emilimini azaltır.
Alkol ve sigara içilmemelidir.
32
Korunmada Egzersiz
Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Haftada 4 kez, 30-60 dakika fiziksel aktivitede bulunmak kemik kırık riskini %50-70 oranında azaltır. Dans etmek, tenis, hızlı tempoda yürüyüş ve yüzme gibi ağırlık aktarma ve direnç egzersizleri yapılmalıdır
33
Sonuç olarak
Yeterli ve dengeli beslenme ile fiziki hareketliliğin benimsenmesi durumunda daha sağlıklı ve kaliteli bir hayatın sürdürülebileceği unutulmamalıdır.
34